TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#öğrenci

öğrenci haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, öğrenci haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

ABD'deki Üniversite Profesörleri Birliği'nden Columbia'daki öğrencilere polis müdahalesine kınama Haber

ABD'deki Üniversite Profesörleri Birliği'nden Columbia'daki öğrencilere polis müdahalesine kınama

Columbia Üniversitesi'ndeki barışçıl öğrenci gösterilerine yapılan polis müdahalesine yönelik tepkiler devam ediyor. AAUP, X hesabından yaptığı paylaşımda, "Rektör (Minouche) Shafik, mütevelli heyeti, operasyon direktörü ve ilgili yöneticilerin 30 Nisan'da öğrenci protestocuları kampüsten uzaklaştırması için NYPD'yi çağırma kararını tartışmasız bir şekilde kınıyoruz." ifadesi kullanıldı. Bu kararın, Üniversite Senatosu'na danışılmadan, yerleşik prosedürlere aykırı olarak alındığına dikkati çekilen paylaşımda, "Bu ihlaller, öğrencilerimize yönelik, utanç verici bir şekilde tüm dünyanın gözü önünde olan korkunç polis saldırısıyla doruğa ulaştı." değerlendirmesinde bulunuldu. Paylaşımda, Columbia üniversitesi tarihinde ilk kez öğretim üyeleri, personel ve öğrencilerin, kendi kampüslerine kilitlendiğine dikkati çekilerek, Columbia yöneticilerinin üniversite tüzüklerini ve son 60 yılda uygulanan geleneksel uygulamaları göz ardı etmesinin kendilerine olan güveni geri dönülemez bir şekilde baltaladığı kaydedildi. Öğrencilerin ifade ve akademik özgürlüğüne saygı duymayan Shafik yönetimi için "güvensizlik" oylaması çağrısı yapılan paylaşımda, bunun, üniversitenin ifade özgürlüğü, barışçıl toplanma hakkı ve ortak yönetim gibi temel değerlerini yeniden tesis etmenin tek yolu olduğu vurgulandı. Paylaşımda, kampüsün derhal öğretim üyelerine, personele ve öğrencilere yeniden açılması ve NYPD'nin derhal geri çekilmesi talep edildi. ABD üniversitelerinde Filistin'e destek eylemleri Columbia Üniversitesinde Filistin destekçisi öğrenciler, 16 Nisan'da okulun, İsrail'in Gazze'deki saldırılarını ve işgalini destekleyen şirketlere devam eden finansal yatırımlarını protesto amacıyla kampüsün bahçesinde oturma eylemi başlatmıştı. Rektörlük, eylemlerin 2. gününde, New York polisinden göstericilerin dağıtılması için yardım talebinde bulunmuş, kampüse giren polis, 108 öğrenciyi gözaltına almıştı. Columbia Üniversitesindeki olay, 7 Ekim 2023'ten sonra ABD'deki üniversitelerde Filistinli öğrencilere karşı başlayan "ifade özgürlüğü" engellemeleri tartışmalarını alevlendirirken, gözaltılara tepki olarak öğrenci protestoları ülke genelindeki diğer üniversitelere de yayılmıştı. En son 29 Nisan'da okul yönetimi ile öğrenciler arasında devam eden müzakerelerin çıkmaza girmesi üzerine o gece öğrenciler okulun tarihi Hamilton Hall binasını işgal etmişti. Okul yönetiminin talebi üzerine 30 Nisan gecesi, NYPD'ye bağlı çevik kuvvet ekipleri öğrencilere müdahale ederek binayı boşaltmış, bahçedeki Filistin ile dayanışma kampını da dağıtmıştı. Aynı gece Columbia Üniversitesinin yakınındaki City College (CCNY) okulundaki öğrencilere de müdahale eden polis, yaklaşık 300 kişiyi gözaltına almıştı. ABD genelindeki birçok büyük üniversitede, Filistin'e destek için öğrenci eylemleri hala devam ediyor. Washington Post'un kayıtlarına göre, polis son 2 haftada aralarında bazı öğretim görevlilerinin de bulunduğu 1300'den fazla öğrenciyi gözaltına almış bulunuyor.

İzmir haber: Ortaokul öğrencilerinden hem eğitici hem eğlenceli proje Haber

İzmir haber: Ortaokul öğrencilerinden hem eğitici hem eğlenceli proje

İzmir'in Urla ilçesindeki bir kolejde eğitim gören ortaokul öğrencileri, son zamanlarda yaşanan ve büyük yıkıma neden olan depremlerin ardından örnek bir proje başlattılar. Bu proje kapsamında, öğrenciler kendi yazdıkları kodlarla, deprem anında doğru davranışların ne kadar önemli olduğunu vurgulamak için dijital bir oyun geliştirdiler. Oyunlar, özellikle genç yaştaki çocukların deprem konusunda bilinçlenmesini hedefleyen bir proje olarak tasarlandı. Nisan ayında Kuşadası'nda düzenlenen ulusal turnuvada "Toplumsal Problemleri Çözme (CmPS)" kategorisinde birincilik elde eden öğrenciler, bu başarılarıyla Amerika Birleşik Devletleri'nde düzenlenecek olan Dünya Problem Çözme Turnuvası'na katılma hakkı kazandılar. Şimdi ise, Türkiye'yi uluslararası platformda temsil etmek için hazırlıklarını sürdürüyorlar. Küçük projeler, büyük etkiler Gelecek Problemleri Kulübü (FPS) Koçu ve Psikolojik Danışman Dr. Ezgi Denizel Güven, deprem konusunda yapı stokunu güçlendirmenin yanı sıra, depremle baş etme davranışlarını da önemseyerek uyum sağlamanın gerekliliğine dikkat çekti. Okullarında faaliyet gösteren "Gelecek Problemleri Kulübü"ne 5. sınıftan 7. sınıfa kadar gönüllü öğrencilerin katıldığını ve yerel veya küresel sorunlara çözüm odaklı fikirlerle harekete geçtiklerini belirten Güven, şunları söyledi: "Depremin doğru davranışları öğretme konusunda nasıl katkıda bulunabiliriz diye düşündük. Farklı çözüm yollarını araştırdık. En etkili yöntemlerden birinin dijital oyunlar olduğuna karar verdik. Çünkü hedef kitlemiz olan 9-15 yaş arası çocuklar, çoğunlukla ekran başında ve özellikle dijital platformlarda vakit geçiriyorlar. Bu nedenle, kodlama bilgisine sahip öğrencilerimizden Jerfi Dündar ve Eymen Durkaya, arkadaşlarına deprem öncesi, sırasında ve sonrasında doğru davranışları öğretecek iki farklı simülasyon oyunu tasarladılar." Öğrencilerin projede üstlendiği roller hakkında bilgi veren Güven, "Mehmet Deniz Son, Berra İpek Güngör, Çınar Pektaş, Emre Evren ve Poyraz Mavi Öztürk, web 2 araçlarını kullanarak oyunlar tasarladılar. Defne Akarsu, web sitesi için içerikler hazırladı. Arjen Arslan, projenin duyurulması ve tanıtımı için görüşmeler yaptı. Nil Bade Yılmaz ve Aslı Su Özbay ise sosyal medya hesaplarımızı yönettiler" şeklinde konuştu. Deprem konusunda farkındalık oluşturma çabalarını değerlendiren Güven, öğrencilerin dijital oyunlarını arkadaşlarına sundan önce bir ön test uygulayarak deprem bilinç düzeyini değerlendirdiklerini ifade etti. Özellikle deprem çantası hazırlama, evde deprem planı oluşturma, eşyaların doğru şekilde yerleştirilmesi ve toplanma alanlarının belirlenmesi gibi konularda eksiklikler olduğunu belirten Güven, "Dijital oyunlar, bilgilendirici içerikler ve sunumlar sonrasında yapılan son testlerde özellikle deprem sonrası toplanma alanı, deprem çantası hazırlama ve deprem sırasında güvenli alanlarda korunma konularında bilgi düzeyinde artış gözlemledik. Okulumuzdaki deprem tatbikatında ise doğru davranışların sergilendiğine şahit olduk" dedi.

Kastamonu'da çöpten rahatsız olan öğrenciler kolları sıvadı Video Galeri

Kastamonu'da çöpten rahatsız olan öğrenciler kolları sıvadı

Kastamonu'da iki üniversite öğrencisi, yol kenarına atılan çöplerden rahatsız olarak harekete geçip 160 kilogramdan fazla çöp topladı. Kastamonu Üniversitesi'nde eğitim gören iki üniversite öğrencisi, Kuzeykent Kampüsü ile Kredi Yurtlar Kurumu’na bağlı Şeyh Şaban-ı Veli Erkek Öğrenci Yurdu arasındaki yola atılan çöpleri temizlemek için harekete geçti. Çöplerin temizlenmesi için çalışma başlatan üniversite öğrencileri, yaklaşık bir hafta boyunca yol kenarında ve tarlada biriken çöpleri toplamaya çalıştı. Çöplerin yaklaşık yüzde 10’luk kısmını temizleyebilen öğrenciler, 160 kilogramdan fazla çöpü toplayarak poşetlere biriktirdi. "Bir haftadır çaba sarf ediyoruz" Kastamonu Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde eğitim gören İran uyruklu Merşat Fegfuri, “Bu çöp yığınıyla mücadele etmek için bir haftadır çaba sarf ediyoruz. Ancak, çöp konteynerlerinin öğrenci yurdu yakınlarına getirilmesi durumunda bu tür çöp birikimlerinin önüne geçilebilir ve doğa da temiz kalır” ifadelerini kullandı. "Öğrenciler ellerinde çöpleri taşımak istemiyor" Çöplerin gelişigüzel çevreye atıldığını söyleyen Merşat Fegfuri, “Özellikle öğrenciler, çöplerini yere atıyor. Bizler de bu çöpleri toplamak için seferberlik başlattık. Kastamonu Belediyemizden ricamız yurt ile üniversite arasında kalan güzergaha bir tane çöp konteyneri konulsun. Öğrenciler ellerinde çöpleri taşımak istemiyor. Bu yüzden de taşımak yerine yere ya da yol kenarlarına atıyor. Eğer bu güzergahta çöp konteyneri olursa inanıyorum ki çöplerini buraya atarlar” dedi. "Çevredeki çöplerden rahatsız oldum" Çevreye atılan çöplerden rahatsız olduğunu ifade eden Merşat Fegfuri, “Ben de bu çevredeki çöplerden rahatsız oldum. Gönüllü olarak çöpleri toplamaya karar verdim. Belki Kastamonulu değilim ama benim burası dünyam. O yüzden bu bölgeye dikkat çekmek istedim. Çöpleri yere atmayalım” şeklinde konuştu.

Hakkari'de öğrenciler Güzellik Atölyesi'nde meslek öğreniyor Video Galeri

Hakkari'de öğrenciler Güzellik Atölyesi'nde meslek öğreniyor

Hakkari’nin Yüksekova ilçesindeki Muharrem Malazgirt Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde açılan ‘Güzellik Atölyesi’yle öğrenciler meslek öğreniyor. Yüksekova İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü öncülüğünde Güngör Mahallesi’nde bulunan Muharrem Malazgirt Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde açılan ‘Güzellik Atölyesi’ öğrenciler tarafından yoğun ilgi görüyor. Okulda açılan ‘Güzellik Atölyesi’nde görev yapan Fahrettin Vural ve Sevgi Çirk öğretmenler, 40’a yakın öğrenciye uygulamalı dersler vererek geleceğe hazırlıyor. Bu sayede meslek öğrenen öğrenciler, mahalle sakinlerinin ücretsiz tıraş ve bakımlarını sağlarken, özel günlerde ise bakıma muhtaç kişilerinin evlerine giderek hizmet veriyor. “Hem öğreniyorlar hem de meslek sahibi oluyorlar” Verdikleri derslerle öğrencileri meslek sahibi yaptıklarını söyleyen Saç Bakım ve Güzellik Bölümü Öğretmeni Sevgi Çirk, “40’a yakın öğrencimiz bu sınıfta uygulamalı ders görüyor. Bizde iki öğretmen olarak kuaför mesleği yönünde gereken her şeyi gösteriyoruz. Meslek öğrenen öğrenciler, mahalle sakinlerinin ücretsiz tıraş ve bakımlarını yaparken, özel günlerde ise bakıma muhtaç kişilerinin evlerine giderek hizmet veriyor. Bu bölümle öğrenciler hem öğreniyor hem de iş sahibi oluyorlar” dedi. “Atölyede meslek sahibi olmak isteyen bir öğrenci için yok yok” Köylere kadar gidip saç kesim ve bakımı yaptıklarını ifade eden Öğretmen Fahrettin Vural da, ''Muharrem Malazgirt Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Saç Bakımı ve Güzellik Hizmetleri Bölümünde, bir güzellik merkezinde bulunan bütün uygulamalar yapılmaktadır. Erkek saç kesimi, erkek saç bakımı, erkek saç şekillendirme, cilt bakımı, el ayak bakımı, her türlü makyaj çeşitleri, kadın saç kesimi, kadın saç şekillendirme, erkek kadın saç boyama, lazer epilasyon uygulamalarımızı atölyemizde öğrencilerimizle beraber yapıyoruz. Bu atölyemizde her hafta mahalle sakinleri, yurt öğrencilerimiz, okulumuzda bulunan bütün öğrencilerimizin ve diğer okullardaki öğrencilerin bakımlarını, tıraşlarını yapıyoruz. Her hafta sonu aile ziyaretlerinde öğrencilerimizle beraber köylere gidip öğrenci tıraşları yapıyoruz. Yürümekte güçlük çeken köy ve mahalle sakinlerinin bakımlarını da yapıyoruz. Okulumuzda 12. sınıflarımızla birlikte 150'ye yakın saç bakımı ve güzellik hizmetleri bölümünü okuyan öğrencimiz var. Mezun olduktan sonra dışarıda iş imkanları onları bekliyor. Tiyatro alanında, sinemalarda, cilt bölümünde estetisyenlikte işini rahatlıkla buluyor. Ayrıca iş yeri belgesi ile beraber mezun edildikten sonra kendilerine devlet destekli iş yeri açabiliyorlar'' ifadelerini kullandı.

Öğrencilere Müjde! Şartlar Sağlandığı Sürece Her Ay 3000 TL Verilecek Olan Burs Haber

Öğrencilere Müjde! Şartlar Sağlandığı Sürece Her Ay 3000 TL Verilecek Olan Burs

Haziran ayında yapılması planlanan LGS sınavına aylar kaldı. Aylar sonra gerçekleştirilecek olan LGS sınavı sebebiyle devletten öğrencilere destek yardım müjdesi geldi. Vali Davut Gül’den Tam Puan Alanlara Adeta İkramiye Gibi Burs Müjdesi İstanbul valisi Davut Gül, Haziran ayında gerçekleştirilecek olan LGS sınavına hazırlanan öğrencilere güzel haberler verdi. Eğer öğrenci LGS sınavında tam puan almayı başarırsa, o öğrenciye her ay 3000 TL verileceğini açıklayan Vali Davut Gül, 388 öğrenciye bu yardımın yapılacağını belirtti. LGS adına düzenlenmiş olan programa katılım gösteren Vali Davut Gül, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ile birlikteydi. Vermiş oldukları kararları paylaşan Davut Gül ve Mahinur Özdemir Göktaş, LGS sınavından tam puan almış olan öğrencilere her ay 3000 TL burs verileceğini açıkladı. Bunun yanında, bursun 388 öğrenciye verileceğini ve birtakım dezavantajlara sahip olan öğrencilerin burs konusunda daha öncelikli olduğunu, bunun yanında yetenekleri ile öne çıkan öğrencilerin de burs konusunda öncelik kazandığını belirtti. Öğrenciler ve öğretmenlere övgüler sunan ve teşekkürlerde bulunan Vali Davut Gül, en yakın zamanda öğrencileri ve öğretmenleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile buluşturma arzusunda olduğunu belirtti. Öğrencilere gelecekleri hakkında güzel ve umut dolu temennilerde bulunan Vali Davut Gül, öğrencilerden tek bir isteklerinin olduğunu belirtti. Davut Gül, öğrencilerden tek isteklerinin hayatlarını dünyanın neresinde ve nasıl şekillerde geçiriyor olurlarsa olsunlar Türkiye’yi hiçbir zaman bırakmamaları gerektiğini, bir ayaklarının mutlaka Türkiye’de kalması gerektiğini, beklentilerinin ve isteklerinin sadece bu olacağını söyleyerek öğrencilere olumlu temennilerde bulundu. Dünyada nereye giderlerse gitsinler kalplerinden Türkiye’yi eksik etmemeleri gerektiğini öğrencilere aktaran Davut Gül, tam puan yapan öğrencilere verilmesi kararlaştırılan bursun detaylarını paylaşmakla birlikte gelecek günler ve yıllarda öğrencilerin eğitimi adına yapmış oldukları planların ayrıntılarını paylaştı.

Öğrenciler tehlikede: MESEM’ler can alıyor! Haber

Öğrenciler tehlikede: MESEM’ler can alıyor!

YAREN GÜZELKAN-ÖZEL HABER- Eğitim sisteminde sorunlar giderek derinleşiyor. Okullarda bir öğün sıcak yemek, Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) projesi, eğitimde özelleştirme gibi birçok sorun yer alırken Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kurulan Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) projesi de bu sorunlardan biri. MESEM; çırak kalfa yetiştirme programı ve bu kapsamda öğrencinin 4 gün işletmelere çalışmaya 1 günde okula gittiği bir sistem… Uygulamaya kayıtlı öğrenci sayısı 1 milyonu geçmiş durumda ve eylül ayından itibaren de toplamda 8 öğrenci MESEM yüzünden hayatını kaybetti. Eğitim-İş 3 No’lu Şube Başkanı Sevda Ketenci, MESEM uygulamasını eleştirdi. MESEM’in öğrenciyi örgün eğitimden uzaklaştırıp yoksul çocukların emeğini sömürüldüğünü belirten Ketenci, sistemin patronlara yaradığını söyledi. Öğrencilerin çocuk işçi yapılmaya çalışıldığını iddia eden Ketenci, bu durum asla kabul etmeyeceklerini vurguladı. Ketenci, “Meslek liselerini geri plana çekip MESEM’leri ön plana çıkararak çocukların hayatını tehlikeye attıklarını ve ekonomik koşulları uygun olmayan ailelerin bir de evlat acısı ile karşı karşıya kaldığını görüyoruz” diye konuştu. ÇOCUK İŞÇİLİĞİ KABUL EDİLEMEZ MESEM uygulamasının ne olduğuna ilişkin konuşan Ketenci, “MESEM; öğrenciyi örgün eğitimin içinden çıkarıp dışarıya karşı eğitimli öğrenci sayısını çok yüksek gösteriyor, ayrıca yoksul çocukların emeğinin sömürüldüğü bir sistem… Patronların karına kar kattığı bir uygulamadır” dedi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) ‘1 milyon öğrenciye ulaştık ve gurur duyuyoruz’ dediği MESEM’in devletin kendi eliyle çocuk işçi çalıştırdığı bir sisteme dönüştüğüne dikkat çeken Ketenci, “Önce bunu protokollerle yapsalar da 2021 yılından itibaren MESEM’ler yasal hale getirildi. Sermayenin mesleki ve teknik eğitim alanına gerek müfredat ile gerekse teknik eğitim alanında yönetim düzeyine girmesi aslında memleketten ne istediğini ortaya koyuyor. Bugün her 4 öğrenciden birinin aç olduğu, öğrenci başına 1 TL bile harçlık düşmediği ekonomik koşulları hesaplarsak eğitim maliyetini karşılayamayan ailelere MESEM başka bir seçenek bırakmıyor. Biz ise burada derinleşen ekonomik krizle hızla yoksullaşan ailelerin çocuklarına devletin eğitim verme hakkını savunuyoruz ve Eğitim-İş olarak en önemli önceliğimiz budur. Öğrencilerimiz nitelikli eğitim hakkını alana kadar da MESEM’lere karşı durmaya devam edeceğiz. 12 yıllık eğitimini tamamlamayan bir öğrencinin, lise çağında örgün eğitiminden ayırıp işletmelerde çocuk işçi olarak çalıştırılması asla kabul edilemez” ifadelerini kullandı. ÖĞRENCİ DEVAMSIZ SAYILIYOR MESEM uygulamasında olan öğrencilerin haftanın 4 günü çalışmaya 1 gün ise okula gittiğini ve çocuk okula gitmedi diye devamsızlık yaptığı sayılmasına tepki gösteren Ketenci, “Ayrıca bu çocuklar işletmelerde çalışırken asgari ücretin yüzde 30’unu alıyor ve işletme bu ücreti ödemediği için devletin kamu kaynaklarından karşılanıyor” dedi. “Devletin en önemli sorumluluğu çocuğa nitelikli eğitim hakkını sağlamasıdır” diyen Ketenci, “Eğitim hakkı da örgün eğitimle yani 12 yıl çocuğun eğitimin içerisinde kalması ile gerçekleşir. Bunu gerçekleştirmesi için devletin öğrencinin eğitim hakkıyla ilgili tüm masrafları karşılaması gerekir. Biz Eğitim-İş olarak neden parasız eğitimi savunuyoruz? Çünkü eğitim devletin sorumluluğudur kamu kaynaklarını çocuğun eğitimi için kullanmalı. Çocuk işçi olarak çalıştırılan çocuğun parasını vermek için değil” eleştirisinde bulundu. EVLAT ACISI İLE KARŞI KARŞIYALAR Arda Tonbul, Ulaş Dumlu, Zekai Dikici gibi MESEM adı altında çalıştırılırken işyerlerinde ölüme gönderilen ve ölüm tehlikesinde olan çocuklar adına konuşan Ketenci, “İşçinin orada hangi güvence ile çalıştırıldığını az çok hepimiz tahmin ediyoruz. 1 milyon 300’e yakın çocuk işçi var bu sistemin içinde ve asla doğru bulmuyoruz. Süreci takip ederek gerekli tepkimizi de her yerde veriyoruz. İktidarın ve bu ekonomik koşulları sağlayan hükümetin karlı olduğu da apaçık ortada. Orada çocuk işçi olarak çalışırken çocuğun güvenliğinden asla emin olamayız” isyanında bulundu. Sevda Ketenci, eylül ayından itibaren toplamda 8 öğrencinin hayatını kaybettiğini ve bu sayının ne kadar büyük olduğunu söyleyerek sistemin içine mecburi bırakılan, ekonomik koşulları uygun olmayan ailelerin bir de evlat acısı ile karşı karşıya kaldığını söyledi. ÇOCUĞUN YERİ OKULDUR Meslek liselerinin aslında meslek edinmek isteyen öğrenciler açısından öneminin büyük olduğuna değinen Ketenci, “Meslek lisesinde çocuk staj yapar bilirsiniz ki; stajını yapar evet ama mesleğini alanda öğrenmek için yapar. Sistemi devam ettiremeyen, meslek liselerini güncelleyemeyen, modern çağın gereklerine hazırlayamayan hükümet aynı zamanda kamu kaynaklarını daha az kullanmak için örgün eğitimin içindeki çocuğun masrafını azaltmak için MESEM gibi bir yöntem seçmiştir. Bir çocuğun yeri okuldur. Meslek liseleri tabi ki de olacak ama meslek liselerini geri plana çekip MESEM’leri ön plana çıkararak çocukların hayatını tehlikeye attıklarını da görüyoruz” dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.