TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Naci Görür

Naci Görür haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Naci Görür haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Prof. Dr. Naci Görür: Deprem dirençli kentler talep edelim Haber

Prof. Dr. Naci Görür: Deprem dirençli kentler talep edelim

Türkiye'nin önde gelen deprem bilimcilerinden Prof. Dr. Naci Görür, sosyal medya hesabından Japonya mesajı paylaştı. X platformu üzerinden düşüncelerini kaydeden Prof. Dr. Görür, şunları söyledi: “Arkadaşlar biraz dertleşelim. Buna ihtiyaç var. Biliyorsunuz istesek de istemesek de ülkemizin birçok yerinde depremler oluyor. Yıkılıyoruz, canlarımızı kaybediyoruz. Japonya’da olan 7.6 depremini gördünüz. Şu ana kadar 60 kişi öldü. Deprem kentinde normal yaşam büyük ölçüde kesintiye uğramadı. Aynı büyüklükte bir deprem bizde, Güneydoğu'da binlerce can aldı. Neden diye hiç düşündünüz mü? Japonya'da kentler çoğunlukla deprem dirençli. Yerleşim alanlarını deprem dirençli yapıyorlar ve depremi minimum kayıp ve hasarla atlatıyorlar.” BAŞKA TÜRLÜ BU SORUNU ÇÖZEMEYİZ Görür, son olarak ise “Bizim için de tek çıkar yol o. Onun için deprem dirençli bir kampanya başlatalım. Sağ olsunlar hemen hemen her partiden belediye başkanı adaylar ve aday adayları bu kampanyaya destek veren yazılar yazdılar. Ben de teşvik etmek için hesabımdan yayınladım. Bazı izleyicilerim onlar hakkında neler neler söylediler. Arkadaşlar, kendimize gelelim. Niyet okumayalım. İster öyle ister böyle gelin etik değerler çerçevesinde kenetlenelim. Bu ülkede, deprem dirençli kentler oluşturmanın mümkün olduğuna halkımızı inandıralım. Depremde insanımız ölmesin diyelim. Bizi yönetmeye talip olan tüm partilerden deprem dirençli kentler talep edelim. Bunun için milletimizden gözetim ve denetim görevini yerine getirsin isteyelim. Bu görevi de mülkün sahibi olarak yerine getirmesini isteyelim. Başka türlü bu sorunu çözemeyiz” paylaşımında bulundu.

Prof. Dr. Görür: Tekrar büyük bir deprem olmaz Haber

Prof. Dr. Görür: Tekrar büyük bir deprem olmaz

Deprem ve fay hatlarına yönelik açıklamalarıyla isminden sık sık söz ettiren Prof. Dr. Naci Görür, yaklaşık 2 gün önce Kahramanmaraş'ta merkez üssü Onikişubat ilçesinde meydana gelen, 4,3 büyüklüğündeki depreme ilişkin vatandaşları uyardı. Depremin olduğu bölgede tekrar büyük bir depremin olmayacağını ve afete dönüşmeyeceğini belirten Görür, yerbilimcilerden kesin söylem ve yorumların beklenmemesi gerektiğini kaydetti. Öte yandan tüm yetkili mercilere tekrar bir hatırlatmada bulunan Görür, “Lütfen insanlarımız için, çocuklarımız için hep beraber depreme dirençli yerleşim alanları için çalışalım ve yöneticilerimizden bunu talep edelim. Ancak bu şekilde yaralarımızı sarar ve gelecek nesillerin kalbini kazanırız” çağrısında bulundu. DEPREM BİLİNMEZ Prof. Dr. Görür’ün X platformu üzerinden yaptığı yazılı açıklama şu şekilde: “Deprem bölgesindeki insanlarımla bir söyleşi: Sevgili dostlarım, hepinizin acısı büyük, sizleri anlıyorum. Endişe ve korku kimi konularda sizi etkiliyor. Depremin olduğu bölgede tekrar büyük bir deprem olmaz ve afete dönüşmez. Ancak kırılmamış fay kesimleri deprem üretebilir ama bu depremler büyük afete dönüşmez. 6 Şubat depremleri komşu bölgelerdeki kimi faylara stres yüklemiş olabilir. Bu faylar Malatya Fayı ve Adana Havzasına sarkan faylar olabilir. Bu söylediğim de bir olasılıktır. Yerbilimcilerden kesin söylemler, yorumlar beklemeyin. Deprem bilinmez. Lütfen insanlarımız için, çocuklarımız için hep beraber depreme dirençli yerleşim alanları için çalışalım ve yöneticilerimizden bunu talep edelim. Ancak bu şekilde yaralarımızı sarar ve gelecek nesillerin kalbini kazanırız, sevgiler…” BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Prof. Dr. Naci Görür: “Çok sayıda canımızı kaybedeceğiz”

Prof. Dr. Naci Görür: Bizim zaman ölçeğimiz ile tabiatınki farklı Haber

Prof. Dr. Naci Görür: Bizim zaman ölçeğimiz ile tabiatınki farklı

Kırklareli, Başakşehir, Büyük ve Küçük Çekmece Gölleri çevresinde oluşan sel baskınları halen sıcaklığını koruyorken, Prof. Dr. Naci Görür, Türkiye’de afetlerin göz göre göre geldiğini vurguladı. “Siz sırf rant kaygısıyla veya bilmeden kimi dereleri doldurur, imara açarsanız er geç bu afetlerle karşılaşırsınız” diyen Görür, yöneticilere seslendi. Kentlerin gelişiminin, bilimin güvenli ellerine teslim edilmesi gerektiğini vurgulayan Görür, “Bu günkü sel bölgesi yarının deprem bölgesi. Lütfen buraları hemen şimdi afet dirençli yerler haline getirmeye çalışalım” çağrısında bulundu. GÖL DEĞİL LAGÜN Resmi sosyal medya hesapları üzerinden paylaşım yapan Prof. Dr. Görür, “Kırklareli, Başakşehir, Büyük ve Küçük Çekmece Gölleri çevresinde şiddetli seller oldu. Evet, seller zaman zaman birçok yerde oluyor ama bizde göz göre göre geliyorum diye oluyor. Avrupa yakasında Haliç de dahil Büyük ve Küçük Çekmece Gölleri KB doğrultulu akarsu vadilerinin Marmara ağzında oluşmuşlardır. Aslında bunlar göl değil lagündür. Yani denizin bastığı ana vadi kesimleridir. Bu lagünler çevresinde çok sayıda akarsu kolları bulunur. Bu kollar Trakya’nın bu kesimini direne eder, yağan yağmurları ve akan suları ana vadilerde toplayarak Marmara’ya kavuştururlar” cümlelerine yer verdi. BİLMEDEN KİMİ DERELERİ DOLDURURSANIZ… Görür, şöyle devam etti: “Siz sırf rant kaygısıyla veya bilmeden kimi dereleri doldurur, imara açarsanız er geç bu afetlerle karşılaşırsınız. Tabiat drenaj sistemini binlerce yıl kullanır. Bir dere ve çevresinde 40-50 sene su görmezseniz artık buralar kurumuş, su gelmez diyemezsiniz. Tıpkı bir yerde 3-5 nesil deprem görmemiş ise burada deprem olmaz diyemeyeceğiniz gibi. Bizim zaman ölçeğimiz ile tabiatınki farklı. Bizim 100 bin senemiz tabiat için 1 salise bile değil. Özellikle yöneticilere sesleniyorum, siz siz olun kentlerin gelişimini bilimin güvenli ellerine teslim edin. Bu günkü sel bölgesi yarının deprem bölgesi. Lütfen buraları hemen şimdi afet dirençli yerler haline getirmeye çalışalım. Sevgiyle…”

Prof. Dr. Naci Görür: “Çok sayıda canımızı kaybedeceğiz” Haber

Prof. Dr. Naci Görür: “Çok sayıda canımızı kaybedeceğiz”

Özellikle 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin ardından yaptığı açıklamalarla sıklıkla gündeme gelen Prof. Dr. Naci Görür, merkezi hükümeti ve yerel belediyeleri hedef aldı. Deprem olduktan sonra değil, depremden önce afete dirençli kentler inşa edilmesi gerektiğini kaydeden Görür, “Karşımıza lütfen ‘depremde yıkılan evleri yenileyeceğiz, sizi aç, susuz bırakmayacağız’ edebiyatı ile çıkmayın.  Asıl sorun o değil, tabii ki onu yapacaksınız. Önemli olan deprem gelmeden önce kentlerimizi depreme dirençli yapmak” dedi. GERÇEK OLAN BİR DEPREM ÜLKESİ OLDUĞUMUZ Sosyal medya hesaplarından paylaşım yapan Görür, şu ifadeleri kullandı: “Arkadaşlar, halkımızın ve yöneticilerimizin pek fark etmediği bir gerçeği tekrar hatırlatmak istiyorum. Çoğumuz bugün deprem deyince Şubatta olan depremlerin sırtımıza yıktığı sorunları düşünüyoruz. Hâlbuki o depremler daha yeni oldu, zararlarını yeni görüyoruz. Daha önce yoktu ki! Gerçek olan bir deprem ülkesi olduğumuz. Biz ona çare arıyoruz. Bugün yıkılan yerleri tekrar yapmak, halkımızı aç, susuz bırakmamak çare değil. Ülkemizi depreme dirençli bir ülke haline getirmediğiniz sürece er veya geç daha güçlü afetlerle karşılaşacağız ve çok sayıda canımızı kaybedeceğiz. Karşımıza lütfen ‘depremde yıkılan evleri yenileyeceğiz, sizi aç, susuz bırakmayacağız’ edebiyatı ile çıkmayın.  Asıl sorun o değil, tabii ki onu yapacaksınız. Önemli olan deprem gelmeden önce kentlerimizi depreme dirençli yapmak. Benim cefakâr halkım siyasilerden bunu talep etmelidir, sevgiyle…” BU İÇERİK DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Naci Görür, deprem bölgesindeki yerel yönetimlere seslendi

Peş peşe gelen depremler hakkında o profesörleden açıklama geldi Haber

Peş peşe gelen depremler hakkında o profesörleden açıklama geldi

Diyarbakır, Antalya ve Malatya illerinde ard arda meydana gelen depremler paniğe neden olurken, akıllara yaşanan depremler daha büyük bir depremin habercisi mi sorusunu getirdi. Yaşanan depremlere ilişkin Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Sözbilir ve Deprem Bilimci Prof. Dr. Naci Görür açıklamalarda bulundu. 6'YA VARABİLECEK BÜYÜKLÜKTEKİ ARTÇI DEPREMLERİN YAŞANMASI OLAĞANDIR Prof. Dr. Sözbilir yaptığı açıklamada, 6 Şubat'ta 7,7 büyüklüğündeki Kahramanmaraş-Pazarcık depreminden 9 saat sonra gelişen tetiklenme nedeniyle 7,6 büyüklüğündeki Kahramanmaraş-Elbistan-Ekinözü depremi meydana geldiğini, Çardak ile Doğanşehir Fayı'nın birlikte çalışarak ikinci depremi ürettiğini anımsattı. Deprem sonrasında arazide yaptıkları gözlemlerde Doğanşehir fayının Doğanşehir-Çığlık-Eskiköy hattını izleyerek kuzeydoğu yönünde Yeşilyurt'a doğru uzandığını gördüklerini aktaran Sözbilir, şunları kaydetti: "Çalışmalarımıza göre Malatya fayı ile Yeşilyurt arasındaki bölgede kalan Doğanşehir fayı, Malatya'ya doğru kollara ayrılarak sonlanmakta. Dolayısıyla 5,3 büyüklüğündeki Yeşilyurt merkezli deprem, Doğanşehir fayının Yeşilyurt'a uzanan kolunun kuzeydoğu ucunda meydana gelmiştir. Ulusal ve uluslararası sismoloji merkezlerinden gelen odak mekanizma çözümlemelerine dair bilgiler, depremin sol yanal doğrultu atımlı faylanma neticesinde geliştiğini göstermektedir. Bu özellikleriyle deprem, artçı deprem sınıfında değerlendirilebilir. 6 Şubat depremlerinden beri geçen 6 aylık sürede 50 binin üzerinde artçı deprem yaşandı. Bu artçı depremlerin sıklığı ve büyüklüğü her ne kadar zaman içinde azalarak devam etse de bazen 6'ya varabilecek büyüklükte pik yapacak şekilde artçı depremlerin yaşanması olağandır. Bu depremler özellikle kırılan fayların uç kısımlarını temsil eden Yeşilyurt ve Göksun güneybatısında, Çelikhan-Pütürge arasındaki bölgede, Antakya güneyinde gelişebilir." Sözbilir, Kahramanmaraş depremleri sırasında Doğu Anadolu Fayı üzerinde gelişen 7 metrelik sol yanal atım nedeniyle Bingöl-Karlıova ile Adıyaman-Hakkari arasında uzanan bindirme fayları üzerinde ve Malatya ile Kayseri arasında kalan bölgedeki faylarda stres transferi gerçekleşebileceğini söyledi. Bu tür depremlerin orta ve ağır hasarlı binalarda ağır hasar veya yıkım oluşturabileceğini ifade eden Sözbilir, AFAD yetkilileri tarafından verilen bilgiler doğrultusunda hareket edilmesi ve yetkililerin izni olmadan hasarlı binalara girilmemesi gerektiğini sözlerine ekledi. 4 İLİ İŞARET ETTİ: BU İLLERDE BİRTAKIM HAREKETLİLİK OLABİLİR Naci Görür, bir televizyon kanalında yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Arada da Doğu Anadolu bölümü var. 6 Şubat depremleri olunca da Arap levhası kuzeye doğru 7 - 7.5 metre atılmıştır, Doğu Anadolu'yu daha da sıkıştırmıştır. Adıyaman - Hakkari arasında zaman zaman sıkışma kökenli depremler olursa pek şaşırmam. Bunların bu aralar sık görülmesinin nedeni 6 Şubat depremleridir. Bu depremler sağa sola belli yerlere stres transfer etmek suretiyle dengesini, stres alanını değiştirdiler. Doğu Anadolu fayının olduğu bölgede oraya yakın Adana Havzası, Kayseri, Adıyaman, Hakkari arasında birtakım hareketler olabilir. Şuralarda şu büyüklükte deprem olacak demiyoruz, uyarıyoruz. Maraş depremleri için senelerce uyardık, sonucunu da gördük işte. Bunlar daha büyük 7 ve üzeri depremler üretebilir. En son 2011 Van depremi mesela. Faylar hareket ettikçe bloklar yılda tektonik olarak bizim hissetmeyeceğimiz derecede harekete maruz kalırlar.” AA/ HABER MERKEZİ

Prof. Naci Görür'den uyarı! 5 ilçe risk altında Haber

Prof. Naci Görür'den uyarı! 5 ilçe risk altında

İstanbul'da beklenen depremle ilgili İBB tarafından yapılan çalışmalarda en çok riskli yapının Büyükçekmece, Küçükçekmece ve Esenyurt'a olduğu belirlendi. Raporu değerlendiren Bilim Akademisi Üyesi Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, "İstanbul'da binaların yüzde 10'u çok ağır hasar alacak. Avrupa yakası zemin itibarıyla, jeolojik formasyon itibariyle, deprem kaynağı ile olan ilişkisine göre, Asya yakasından daha fazla zarar görecek. İstanbul'da deprem gözetildiği zaman en fazla dikkat edilecek ilçeler arasında Büyükçekmece, Küçükçekmece, Esenyurt, Tarihi Yarımada Fatih, Zeytinburnu. Çünkü bu bölgelerde zemin, göreceli olarak iyi durumda değil" dedi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen "6306 Sayılı Yasa Kapsamında İlan Edilen Alan ve Yapılara Yönelik Veri Toplama, Etki Analizi, Değerlendirme Çalışmasına" ait veriler açıklandı. Buna göre, olası bir depremde İstanbul'da hasar görmesi beklenen tahmini bina sayısı 207 bin olarak belirtildi. Verilere göre, binaların yüzde 30'u 1980 öncesi, yüzde 40'ı 1980-2000 arası, yüzde 30'u 2000 sonrası inşa edildi. Hasar görmesi beklenen her 3 binadan biri ise 2000 sonrası yapıldı. Hasar görmesi beklenen 207 bin binanın yüzde 95'ini oluşturan 196 bin 227 bina ise Avrupa yakasında tespit edildi. İBB'nin, İTÜ ile yaptığı çalışmada, riskli binaların en yoğun olduğu 3 ilçe ise Esenyurt, Büyükçekmece ve Küçükçekmece olarak açıklandı. Bilim Akademisi Üyesi Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür verileri değerlendirdi. "1 MİLYON 150 BİNE YAKI BİNANIN YÜZDE 10'U ÇOK AĞIR HASAR ALACAK" Prof. Dr. Naci Görür, İstanbul'da 1 milyon 50 bin binanın yüzde 10'unun çok ağır hasar alacağını belirterek, "Benim o çalışmanın ayrıntılarından bir haberim yok. Muhtemelen de doğrudur.. Yalnız, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı araştırmalara istinaden tüm İstanbul'da, Anadolu ve Avrupa yakasında depremde çok ağır hasar alacağı düşünülen bina sayısının 90 binin üzerinde olduğunu zaten biliyoruz. Bütün İstanbul'da da, 1 milyon 150 bine yakın binanın varlığını biliyoruz. Demektir ki, bu aşağı yukarı işte yüzde 10'u, çok ağır hasar alacak. Diğer hasarları saymıyorum yani çok ağır yıkılmayla doğrudan doğruya göçükle burun buruna kalacak bina sayısını 90 bin diye düşünüyorum. Tabii ki hafif hasar, orta hasar alacak bina sayısı da daha da fazla olacaktır" dedi. "BÜYÜKÇEKMECE, KÜÇÜKÇEKMECE, ESENYURT, FATİH, ZEYTİNBURNU" Prof. Dr. Naci Görür, İBB'nin yaptığı çalışmaya ilişkin, "Bu doğru bir teşhistir. Avrupa Yakası zemin itibariyle, jeolojik formasyonlar itibariyle deprem kaynağı ile olan ilişkisine göre Asya yakasından daha fazla zarar göreceği de bir gerçektir. Bu da bize gösteriyor ki İstanbul'u bir an önce deprem dirençli hale getirmek için çalışmaların başlanması, yürütülmesi gerekir. İBB'nin bu çalışmasına katılıyorum. İstanbul'da deprem gözetildiği zaman en fazla dikkat edilecek, özen gösterilecek ilçeler arasında Büyükçekmece, Küçükçekmece, Esenyurt ve bu tarihi yarımada Fatih o yöreler Zeytinburnu var. Şimdi burada tabii önemli olan buraların deprem dirençli hale getirmek için gerekli çalışmaların ve hemhal bir an önce başlatılması gerekir. Neden bu bölgeler daha fazla hasar alır? Çünkü bu bölgede demin dediğim gibi zemin, çok göreceli olarak iyi durumda değil. Keza bu bölgede zeminden dolayı diyelim kayma, göçme, sıvılaşma depremin büyük etkisini arttırma olayları yaygın olabilir. Bu bölgelerde, onun için böyle zeminlerde depremin bir anlamda zararını arttıran birimlerin olduğu yerde tabii ki depremin şiddeti de fazlalaşıyor. Depremin şiddeti fazla olunca yıkım fazlalaşıyor" dedi. "ESENYURT BELEDİYESİ'NE DEPREME NASIL HAZIRLANACAĞI KONUSUNDA TAVSİYEDE BULUNDUM" Esenyurt Belediyesi ile çalışmalara başladıklarını ifade eden Prof. Dr. Naci Görür, "Esenyurt dediniz, mesela Esenyurt Belediyesi Başkanı, Esenyurt'un depreme hazırlama noktasında yani bizden yardım almayı istiyor. Ben de yani elimden geldiğince bütün belediyelere, ilçe belediyelerine olduğu gibi bu belediyeye de bildiğim kadarıyla depreme nasıl hazırlanacağı konusunda tavsiyelerde bulundum. Toplantılar da hatta zaman zaman yapıyorum. İşte, bugünkü toplantı da yine bu düşünce içerisinde oldu. Ciddi çalışmaların yapılıp insanlarımızın depremden zarar görmemesi için uygulamalara geçilmesi, araziye inilmesi, çalışmaların yapılması gerekli" dedi. "550'NİN ÜZERİNDE AKTİF DEPREM VAR" Prof. Dr. Naci Görür, Türkiye genelinde bulunan aktif faylarla ilgili uyarıda bulunarak şöyle devam etti: Türkiye çok büyük oranda canlı yani aktif depremlerle kesilmiş durumda. Yani bizim ülkemiz, aşağı yukarı 550'nin üzerinde aktif deprem var. Türkiye'nin her yerinde depremler, aktif depremler mevcut. Kimi bölgelerde bu depremler daha yoğun deprem üretme kapasitesi daha fazla. Daha büyük depremler üretebiliyor. Kimi yerlerde deprem üreten fayların boyutu, sayısı daha az, yoğunluğu daha az olabiliyor. Sözgelimi, Orta Anadolu'da çok fazla depremle karşı karşıya kalmayabiliyorsunuz. Ama Doğu Anadolu'da, depremi çok fazla hissedebiliyorsunuz. Güneydoğu'da hissedebiliyorsunuz Ege Bölgesi'nde daha fazla deprem aktivitesinin fazla olduğunu görüyorsunuz. Ama Kuzey Karadeniz Bölgesi'nde depremler daha az. Bu aktif fayların dağılımına bağlı. Şimdi bir yerde aktif fay varsa muhakkak orada depremler olacaktır. Depremlere karşı hazır olmak için o fayların olduğu yöreleri, kentleri, o fayların özelliklerini göz önüne alarak Deprem dirençli hale getirecek çalışmaları yapmak lazım. HABERTURK

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.