TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Murat Bakan

Murat Bakan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Murat Bakan haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

CHP'li Murat Bakan İzmir’de Balkan ve Rumeli göçmenleriyle buluştu Haber

CHP'li Murat Bakan İzmir’de Balkan ve Rumeli göçmenleriyle buluştu

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, İzmir’deki seçim çalışmalarına hızla devam ediyor. CHP’li Bakan, Balkan göçmenleri dünyasında saygın yeri olan iki isim, CHP Balkan Masası’nın kurucusu önceki dönem CHP Parti Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı olan Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak ve CHP’de Genel Sekreterlik görevinde bulunan eski İstanbul Milletvekili Bihlun Tamaylıgil ile birlikte İzmir’deki Balkan ve Rumeli göçmenleriyle bir araya geldi. Batı Trakya Türkleri Derneği, Balkan Göçmenleri Derneği, Bosna-Sancak Derneği ve Kuzey Makedonya Federasyonu’nu ziyaret eden Bakan, Öztrak ve Tamaylıgil Büyükşehir’de Cemil Tugay’a, ilçelerde CHP’ye oy istedi. Ziyaretlere Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, Bornova Belediye Başkan Adayı Ömer Eşki, Buca Belediye Başkan Adayı Görkem Duman, Konak Belediye Başkan Adayı Nilüfer Çınarlı Mutlu, Bornova, Buca ve Menderes ilçe başkanları ile İl Başkan Yardımcıları da eşlik etti. Bakan, Öztrak ve Tamaylıgil yoğun programlarını, CHP İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve Menderes Belediye Başkan Adayı İlkay Çiçek’in de katıldığı Menderes’in Görece mahallesinde iftar programıyla tamamladı. ‘Bu seçim ülkenin kaynaklarını yurttaşlarına değil bir avuç yandaşına aktaran iktidara ‘dur’ deme irademiz’ Bu seçimlerin sadece yerel yönetimlerle ilgili bir tercih olmadığını belirten CHP’li Murat Bakan, “Bu seçim, sadece belediye başkanımızı, meclis üyelerimizi ve muhtarımızı seçeceğimiz bir seçim değil. Bu seçim ülkenin içinde bulunduğu durumdan bağımsız, sadece yerel yönetimlerle ilgili vereceğimiz bir karar da değil. Bu seçim karşı devrimci, Cumhuriyet düşmanı iktidara ‘dur’ diyeceğimiz bir tercih. Bu seçim ülkenin kaynaklarını yurttaşlarına değil bir avuç yandaşına aktaran iktidara ‘dur’ deme irademiz. Bu iktidara ders vermenin, bu iktidarın kulağını çekmenin bir fırsatı bu seçim. Ekonomiden yargıya, eğitimden güvenliğe kadar her alanda çok büyük krizler yaşatan, emeklisinden öğrencisine doktorundan işçisine kadar tüm yurttaşlarının nefesini kesen bu iktidara bu dersi vermek zorundayız” dedi. Bakan sözlerini şöyle sürdürdü: “İzmir’in yüzü dün de bugün de yarın da aydınlık yarınlara dönüktür. Özgürlüğün, demokrasinin ve Cumhuriyet’in gücüdür İzmir. Gücümüzü İzmir’in özgür ruhundan, İzmirlilik kimliğinden ve dağlarımızda açan çiçeklerden alıyoruz. Biz İzmir’de ve tüm ilçelerinde genç, heyecanlı, dinamik ve liyakatli kadrolarla, ihtiyacı önceleyen gerçek projelerle kamucu belediyeciliğin devamlılığını sağlayacak, İzmirlilerin yaşadığı kentte aldığı nefesi de hizmeti de arttırmaya devam edecek ve gücümüze güç katacağız.” ‘Cumhurbaşkanı yurttaşı 3 kuyruğa mahkum etti…’ Dünyanın hiçbir yerinde iktidar seçime 10 gün kala politika faiz artırımına gitmeyeceğini söyleyen Faik Öztrak, “Ağzını her açtığında kibirli bir dille ekonomist olduğunu söyleyen ‘adam’ çıktı 2021 yılında ‘Faiz sebep, enflasyon sonuçtur’ dedi ve ülkemizi getirdiği nokta ortada... İnanılmaz bir hayat pahalılığı… Paramız pul oldu. Seçime 10 gün kala faiz artırımına gitmesi de aslında her şeyi gösteriyor. Biz geziyoruz. Türkiye’nin her yerinde çarşı geziyoruz. Çarşı, esnaf ziyaretlerimizde ise şunu görüyorum: Artık sadece 3 yerde kuyruk var; halk ekmek kuyruğu, ucuz et kuyruğu ve kuyumcuların önündeki kuyruk... Sayın Cumhurbaşkanı yurttaşı bu 3 kuyruğa mahkum etti. Yurttaşlarımız parasını altına yatırıyor ve değerini korumaya çalışıyor. Bakın bunu yatırım olarak yapmıyor. Bunu her gün bir önceki güne göre değersizleşen parasını koruma amacıyla yapıyor. Bu seçimde her şeye zam yapan ama emekliye yaşamını idame ettirmesi için gereken zammı yapmaktan imtina eden AKP’ye gereken cevabı sandıkta vereceğiz” diye konuştu. ‘Özünden utananın sözüne güven olur mu?’ Bihlun Tamaylıgil ise şunları söyledi: “Bu iktidarın yanlış politikaları nedeniyle ekonomik olarak çok zor bir süreç yaşadığımızı ve yaşamaya da devam edeceğimizin farkındayız. Bunların hepsi akılcı politikalarla çözülür. Bu süreç uzun ve yorucu olacak ancak çözeceğiz. Partimiz bu güce ve bilgiye sahip. AKP iktidarının Türkiye’deki hukukla ve demokrasiyle olan çatışmasını iyi biliyoruz. Bu ülkeye neler yaşattılar… Yaşadıklarımız, Türkiye’nin geleceğinin hangi yöne doğru evrilmeye çalışıldığını da gösteriyor. Bizim yolumuz belli, İzmir’in ve Türkiye’nin yolu da belli. İzmir, Cumhuriyet’in, aydınlığın ve Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkelerinin iliklere kadar yaşandığı ve yaşatıldığı şehirdir. Mustafa Kemal’in şehridir. Ve bu şehirde utanılan kimliklerle bir adaylaşma süreci yaşıyoruz. Bu konuda şunu sormak istiyorum: Özünden utananın sözüne güven olur mu? Bunu herkesin iyi değerlendirmesi lazım.”

CHP’li vekil polis memuruna destek çıktı: “Bu kardeşimize yapılan zulümdür” Haber

CHP’li vekil polis memuruna destek çıktı: “Bu kardeşimize yapılan zulümdür”

Tayin sorunu yaşayan bir polis memurunun İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya seslendiği paylaşımını alıntılayan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Murat Bakan, “Bu kardeşimize yapılan zulümdür. Konunun takipçisiyim böyle biline…” dedi.  Milletvekili Murat Bakan’ın o açıklaması şöyle: “Biz polisin derdi ile dertleniriz, dedik bunu yaparken de oy beklentisi ile yapmayız, her meslek grubunun olduğu gibi polisin de insanca çalışmaya ve yaşamaya hakkı olduğu için yaparız. Sayın Ali Yerlikaya, bu kardeşimize yapılan zulümdür. Konunun takipçisiyim böyle biline…” Biz polisin derdi ile dertleniriz dedik bunu yaparken de oy beklentisi ile yapmayız her meslek grubunun olduğu gibi polisin de insanca çalışmaya ve yaşamaya hakkı olduğu için yaparız. Sayın @AliYerlikaya bu kardeşimize yapılan zulümdür. Konunun takipçisiyim böyle biline… https://t.co/1HO7ZT8znX — Murat BAKAN (@CHPMuratBakan) September 5, 2023 ÇADIRDA YATIP KALKACAĞIM! Polis memurunun sosyal medya platformlarından yaptığı paylaşım ise şu şekilde: “Sayın bakanım Ali Yerlikaya, son 5 yıl içerisinde 3. defa 34. maddeden tayinimi başka bir ile çıkardılar. Yaklaşık 5 gün sonra okullar açılıyor ve okula giden 2 çocuğum var. Bu haksız ve hukuksuz tayinler sebebiyle çocukların psikolojileri allak bullak oldu. Tam alıştılar derken yine 34. maddeden tayinimi çıkardılar. Bu defa evimi taşımayacağım. Atandığım yerde hangi karakol veya hangi noktaya verirlerse o yerin tam karşısında müsait bir yere çadır kurup, yaz kış demeden çadırda yatıp kalkacağım. Bu yapacağım şey bir tehdit, bir isyan falan değil kesinlikle. Artık evi taşıyacak ne gücüm kaldı ne de çocuklarımın bir kez daha mağdur olmalarına dayanacak yüreğim kalmadı. İntihar etmekten daha iyi bir yöntem olduğunu düşünüyorum... Bakalım, sokak köpeği kadar değerimiz var mı görmüş olacağız.” Sayın bakanım @AliYerlikaya son 5 yıl içerisinde 3. Defa 34. Maddeden tayinimi başka bir ile çıkardılar. Yaklaşık 5 gün sonra okullar açılıyor ve okula giden 2 çocuğum var. Bu haksız ve hukuksuz tayinler sebebiyle çocukların psikolojileri allak bullak oldu. Tam alıştılar derken… — Bombacı Mülayim?? (@BombacMulayim01) September 5, 2023

İzmir 1. Bölge Milletvekili Murat Bakan kimdir ? Haber

İzmir 1. Bölge Milletvekili Murat Bakan kimdir ?

10 Ocak 1972 yılında Ankara'da dünyaya gelen Murat Bakan, 28. Dönem Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir 1.Bölge Milletvekilidir. EĞİTİM HAYATI Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Murat Bakan, eğitim hayatına ilk olarak Ankara'da başlamış daha sonra İzmir'e gelerek Dokuz Eylül Üniversitesi'nde Hukuk alanında lisans eğitimini almıştır. Lisans eğitimini Dokuz Eylül Üniversitesi’nde tamamlayan Milletvekili Murat Bakan, İzmir'de eşiyle birlikte serbest olarak avukatlık yapmıştır. SİYASİ HAYATI İzmir Milletvekili Murat Bakan'ın yer aldığı görevler ve tarihleri şu şekilde: 2009-2014 : İzmir Karabağlar Belediye Meclis Üyesi  2010-2012: Karabağlar Belediye Meclisi CHP Grup Başkan Vekili 2009-2013: Karabağlar Belediye Meclisi Hukuk Komisyonu Başkanı 2009-2014: İzmir Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi ve CHP Grup Sözcüsü 2009-2011: İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Hukuk Komisyonu Başkan Vekili 2012-2014: İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Hukuk Komisyonu Başkanı 2009-2013: Karabağlar Kent Konseyi Kurucu Başkanı Murat Bakan, 26. ve 27. dönemlerde milletvekilli adayı gösterilip dönemi boyunca milletvekilliği yapmıştır. Son olarak Bakan, 2023 seçimlerinde CHP İzmir 1. bölgeden adaylığını koymuş ve yeniden milletvekili seçilmeye hak kazanmıştır. Evli ve 1 çocuk babası olan İzmir Milletvekili Murat Bakan, aynı zamanda Gyrocopter Pilotudur. HABER MERKEZİ

Bakan’dan Arap finansmanı yorumu: İktidar sabıkalı Haber

Bakan’dan Arap finansmanı yorumu: İktidar sabıkalı

TENZİLE AŞÇI/ÖZEL HABER Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde birkaç gün serecek Körfez ülkeleri ziyaretine çıkmıştı. Erdoğan’ın Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni kapsayan ziyaretlerinde ‘sıcak para’ teması da kurulurken Birleşik Arap Emirlikleri(BAE)’nin Türkiye’ye deprem finansmanı kapsamında  8,5 milyar dolar borç vereceği duyuruldu. BAE’nin deprem finansmanı borcunun açıklanmasıyla birlikte gözler, 6 Şubat’ta meydana gelen ve 11 ili etkisine alan deprem felaketinin ardından merkezi hükümet tarafından düzenlenen bağış gecesi ve o gecede toplanan bağışlara çevrildi. Bağış kampanyasında depremzedelerin yaralarının sarılması ve yeni konutların inşası için 115 milyar 146 milyon 528 bin lira toplanırken BAE’den de deprem finansmanı borcu alınması dikkat çekti. Öte yandan; konuya ilişkin İLKSES’e konuşan CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, 1999 sonrası toplanan deprem vergilerini hatırlattı ve “sabıkalı” ifadelerini kullandı. KENDİ ÜLKEMİZDEKİ DEPREM İÇİN BAŞKA ÜLKELERDE YARDIM ARAMAK… 6 Şubat depremi sonrasında toplanan bağışların nereye kullanıldığının halen açıklanmadığına dikkat çeken Bakan, “Depremde çok ciddi bir bağış kampanyası yapıldı. Tüm televizyonların ekranlarından yayınlanan o kampanyada insanlar milyonlar, milyarlar vaat ettiler. Biz öncelikle o vaatler gerçekleşti mi onu bilmek istiyoruz. İkincisi de bu vaatler gerçekleştiyse eğer o paralar nereye harcandı? Bu iktidar bu konuda daha önceden sabıkalı. 1999 depreminden sonra Özel İletişim Vergisi olarak alınan, bugünün parasıyla belki bütçe açığını kapatacak büyüklüğünde bir parayı havalimanı ve yol yapımında harcadılar. Depremle ilgili harcamadılar. Bugün de geçmişteki bu davranışlarından dolayı topladıkları paraların nerelere harcandığını bilmek istiyoruz. Vaat edilen paralar verildi mi? Verildiyse nereye harcandı, verilmediyse takibi yapıldı mı? Bunları öğrenmek istiyoruz. Kaldı ki bir devletin vatandaşının yardımına ihtiyaç duymadan, IBAN numarası vermeden böyle şeylerin üstesinden gelebiliyor olması lazım. Bu da bizim için üzücü bir şey. Ayrıca kendi ülkemizde olan bir depremle ilgili başka ülkelerden yardım arıyor olmamızdan da üzüntü duyuyorum. Türkiye’de 21 yıllık AKP iktidarının ve Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’yi tek başına yönetmesinin getirdiği durum bu. Ciddi bir yoksulluk, ekonomik kriz” dedi. Seçim öncesi ekonomi konusunda “soğan-vatan” söylemlerini de hatırlatan Bakan, “Seçime giderken soğan mı vatan mı diyorlardı ve bunun üzerinden bir kurgu yaparak seçim planlarını bunun üzerine inşa ettiler. Ulusal güvenlik meselesi üzerine inşa ettiler. Ama seçimden sonra görüyoruz ki kendileri soğan peşine düşer gibi Türkiye ekonomisinin ihtiyaç duyduğu parayı temin edebilmek için şeyhliklerden şıhlıklardan para istemeye gittiler. Bu durumda bir açıklaması yok. O parayı nereye harcamayı düşünüyorlar bilemiyoruz” diye konuştu. PARLAMENTODAN KARAR ALMADAN GÖRÜŞME YAPMAK HUKUKA AYKIRI Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BEA ziyaretinin Alsancak Limanı’nın satılacağının duyulmasının ardından yapılması dikkat çekerken ziyaretin ve alınan borcun bir noktada limanını satışı anlamına gelip gelmeyeceği konusuna da değinen Bakan, şunları söyledi: “Limanlar, bir ülkenin stratejik altyapısıdır. Her ülke, limanlarıyla ilgili kararları parlamentolarında alırlar. Mesela Çin, küresel egemenlik savaşlarında limanlar yoluyla ciddi bir güç elde etti. Dünyanın çeşitli ülkelerinde 100’e yakın liman satın aldı. Liman sizin hududunuzdur, liman vatandır. Liman öncelikle devlet tarafından mümkün değilse yerli ve milli sermayeli bir şirket tarafından işletilmelidir. Bu noktada, İzmir Limanı’nın satılması, parlamentoya gelmeden bu konuda görüşmelerin yapılması yasal değildir, hukuka aykırıdır. İzmir Limanı da diğer limanlar da satılamaz, satılmamalıdır. Ulusal güvenlik konusudur liman meselesi.”

CHP’li Bakan’dan Soylu hakkında suç duyurusu Haber

CHP’li Bakan’dan Soylu hakkında suç duyurusu

ÇAĞLA GENİŞ Yeni dönemde yeniden milletvekili adayı gösterilen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Murat Bakan, partisinin İzmir İl Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenledi. Bakan, İçişleri Bakanlığı’nın valiliklere ve TSK’ya gönderdiği yazıda, 14 Mayıs günü kolluk kuvvetlerine ait zırhlı ve hava araçlarının göreve hazır bulunması ve valiliğin gerek görmesi halinde TSK’ya ait personel, zırhlı araç ve hava ulaşım araçlarının hazır bulunmasını talimatı verildiğini açıkladı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında 5 ayrı suç duyurusunda bulunduklarını belirten Bakan, valilere seslenerek şu çağrıyı yaptı: “Buradan valilere sesleniyorum; suça ortak olmayın. TSK’ye, şanlı şerefli ordumuza sesleniyorum; bu rutin bir seçimdir, herkes oyunu kullanacak. Genel Başkanımız 13. Cumhurbaşkanımız olacak inşallah. Halkımıza da sakin olunmasını, seçim kazanıldıktan sonra sokağa çıkılmamasını söyledi. Bu neyin hazırlığıdır?” SOYLU’YU HEDEF ALDI Bakan, “Suç İşleri Bakanı Süleyman Soylu, geçtiğimiz günlerde jandarma genel komutanlığına yayınladığı, tüm jandarma personeli ile emri kamuoyunun gündemine getirdikten sonra benimle ilgili; emniyet içinde derin bir yapılanma ve emniyet için gerilla tipi yapılanmada bahsetti. Her zaman olduğu gibi sorulara cevap veremediği için yalan söyledi. Bizim emniyet ve jandarma teşkilatı ile ilişkimiz, o teşkilatın sorunları ile ilgili… Ve kanunlara riayet etmek isteyen personelin verdiği bilgilerdir. Bunun dışında bir şey yoktur. Ancak kendisi ile ilgili başından beri suç işleri bakanı diye söylüyoruz. Sadece suç işleri bakanı da değil İçişleri Bakanlığı’nı bir suç örgütü yönetir gibi İçişleri Bakanlığı içinde yapılanma oluşturmuştur. Dolayısıyla Süleyman Soylu Suç Örgütü’nü savcılığa şikayet ediyoruz. Benimle ilgili bugüne kadar en az 4 defa Emniyet Genel Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı ve Güvenlik Şube Daire Başkanlığı olmak üzere savcılığa suç duyurusunda bulunacağını söylediler ve hiç bulunmadılar. Ama biz kendisi ile ilgili savcılığa 5 ayrı suç duyurusunda bulunduk, geride 105 tane daha var. O kadar çok suç işledi ki. Bunlardan biri uyuşturucu operasyonunu bir canlı yayın programında ifşa etmek… Uyuşturucu tüccarlarına polisin yapacağı operasyonu, Ali Şan’ın çıktığı magazin programında önceden haber verdi. Bununla ilgili suç duyurusunda bulunduk; gizliliğin ihlali, görevi kötüye kullanma ve soruşturma sürecinde tespit edilecek suçlarla ilgili. Bir başka konu; Grup Başkanvekilimiz Özgür Özel, İçişleri Bakanlığı’nın twitter hesabının bir trol tarafından kullanıldığını söylemişti, bu trollerle ilgili çok sayıda konu gündeme geldi. Ben de bunu meclis gündemine taşıyan ilk vekilim. Bu da Süleyman Soylu’nun ilgili istihbarat birimleriyle ilgili yaptığı ifşalar. ‘Gafil muhbir’ olarak isimlendirilir bu tip insanlar.  Bu şu demek; bu insanlar bir şeyi öğrenir öğrenmez etrafıyla paylaşmak ister. Bu, İçişleri Bakanı’nın yapmaması gereken bir şey” dedi. BU SUÇTAN YARGILANACAK Bakan Soylu’nun teknoloji blogu Shiftdelete.net’in YouTube kanalında pazar günü yayımlanan bir videosunda akıllı telefonunda yüklü bir uygulamayı tanıttığını hatırlatan Bakan, “Bir diğer konu KİM programı… Geçenlerde TOGG araç sürüşü içinde ‘KİM’ programı, devletin gizli, istihbaratın kullanması gereken bu gizli programı ifşa etti. Yabancı istihbarat örgütlerine Türk Emniyeti’nin teknik yeterliliklerini terör örgütlerine ifşa eden bir açıklama yaptı. Bununla ilgili devlet sırrından yararlanma, devlet hizmetlerinde sadakatsizlik suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası var. Kendisi sigortacı, sigortacılar başımızın tacı ama hukuk bilmiyor, tanımıyor. Ama İçişleri Bakanı olarak kanunu bilmemek mazeret sayılmaz. Bu suçtan dolayı yargılanacaktır” ifadelerini kullandı. YASA DIŞI TROL ORDUSU “Bir suç duyurusu daha emniyet teşkilatına, siber suçlarla mücadele birimine alınan troller ile ilgili” diyen Bakan, “Kendisi 2016 yılından sonra 500 tane, sonrasında da daha fazla insanı taşerondan kadroya alınırken alınması gereken insanlar yerine kendi belirlediği insanları alarak emniyetin içinde yasa dışı bir trol ordusu oluşturdu. Bu trol ordusu Türkiye Cumhuriyeti’ndeki her şahsın, hepimizin kişisel verilerimize ulaşabilmektedir. Vergi, sağlık, HTS kayıtları, konum bilgilerimize ulaşabilmektedir. Bu da görevi kötüye kullanma suçu, devlet sırrından yararlanma ve devlet hizmetinde sadakatsizlik suçunu oluşturmaktadır. Bu trol ordusu ile ilgili kendisi hakkında suç duyurusunda bulunduk. Benim denetim ve yasama görevi yapmamdan kaynaklı şahsım ile ilgili attığı iftiralar ve söylediği yalanlardan dolayı; kamu görevlisine alenen hakaret, iftira, halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma ve görevi kötüye kullanma suçlarından hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Bunlar daha başlangıç, daha işlediği yüzlerce suç var” açıklamasını yaptı. TSK’DEN NE İSTİYOR? Asıl önemli konunun Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi (GAMER) üzerinden yapılan yeni bir operasyon olduğuna dikkat çeken Bakan, “İzmir Valiliği İl Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi, yani ildeki GAMER… İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü’nün yazısını il valilikleri, ordu komutanlıklarına gönderiyor, TSK’ya gönderiyor. GAMER, TSK’den ne istiyor? Söyleyeyim; ‘Oy verme günü öncesinde alınacak tedbirler kapsamında kolluk birimlerimize ait zırhlı ve hava araçlarının göreve hazır vaziyette bulundurulması ile seçimin güvenli şekilde yapılmasını sağlamak amacıyla valilerimizce gerek görülmesi halinde TSK’ye ait personel, zırhlı araç ve diğer araçlardan istifade edilebileceği bildirilmiş olup kolluk birimlerine ve TSK’ye ait personel, zırhlı araç ve diğer araçların göreve hazır bulunması hususunda gereğini arz ve rica ederim. Savaşa mı gidiyoruz, seçime mi gidiyoruz? TSK’nın zırhlı araçlarına, personeline bir seçim sathı mahallinde GAMER, İçişleri Bakanlığı niye ihtiyaç duyar? Devletin polisi yok mu? Sandık için görevlendirilmiş polislerimiz var. TSK’ye niye ihtiyaç duyuyorsunuz?  Bu bir seçim… Hangi seçimde TSK zırhlı araçlarıyla hazır bekletildi?” diye sordu. BU YAZIYI NİYE YAZDINIZ? Bakan, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Ben buradan milletvekili olarak soruyorum, İçişleri Bakanı yanıt versin; TSK’ye ait personel ve zırhlı araçların hazır bulundurulmasına ilişkin İller İdaresi Genel Müdürlüğü’nün yazısının gerekçesi nedir? Bu yazıyı niye yazdınız? Buradan valilere sesleniyorum; suça ortak olmayın. TSK’ye, şanlı şerefli ordumuza sesleniyorum; bu rutin bir seçimdir, herkes oyunu kullanacak. Genel Başkanımız 13. Cumhurbaşkanımız olacak inşallah. Halkımıza da sakin olunmasını, seçim kazanıldıktan sonra sokağa çıkılmamasını söyledi. Bu neyin hazırlığıdır? Valilerin, emniyet müdürlülerine, jandarmaya, TSK personeline, kahraman ordumuza kanun dışı emirlere riayet etmemelerini, onların İçişleri Bakanı ta da herhangi birisine bağlılıklarının olmadığını, asıl bağlılıklarını Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve milletlerin bağlı olduklarını hatırlatmak istiyorum. Buna uygun davranmak gerekir. Bundan da hiçbir şüphemiz yok. Böyle bir tedbire ihtiyaç yok. Pazar günü itibarıyla Türkiye’de yönetim değişecek.”

CHP’li Bakan’dan seçimlerde ‘paralel yapı’ uyarısı Haber

CHP’li Bakan’dan seçimlerde ‘paralel yapı’ uyarısı

TENZİLE AŞÇI CHP İzmir 27. Dönem Milletvekili ve 28. Dönem Milletvekili Adayı Murat Bakan “Yüksek Seçim Kurulu'ndaki Paralel Yapılanma” konulu basın açıklaması gerçekleştirdi. Geçtiğimiz günlerde CHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, İçişleri Bakanlığı'nın paralel bir seçim takip sistemi kurduğunu iddia etmişti. Erkek, Güvenlik Acil Durum Koordinasyonu (GAMER) adıyla sandık sonuçlarını İçişleri Bakanlığı’na ileten bir sistem kurulduğunu söylerken ve konuya ilişkin bir videoyu da sosyal medya hesabından paylaşmıştı. Erkek’in iddialarının ardından “seçim güvenliği” konusunda kamuoyunda endişeler meydana gelirken Bakan bugün CHP İzmir İl Başkanlığı’nda düzenlenen basın açıklamasında konuya ilişkin detaylı açıklamada bulunurken, İzmir’de örneklerine rastlandığını belirtirken uyarılarda bulundu. SEÇİMLERİ MANİPÜLE ETME OLANAĞINA SAHİP Sistemle birlikte İçişleri Bakanlığı’nın yetkileri dışında bir iş yaptığının altını çizen Bakan, “2 gün önce hukuk ve seçim işlerinden sorumlu genel başkan yardımcımız Muharrem Erkek İçişleri Bakanlığı'nda YSK’ya paralel bir yapılanma kurulduğuna ilişkin bir açıklama yaptı. O açıklamayı yaptıktan sonra bizde konuyu inceledik. Geçmişten bugüne yasa dışı olarak Süleyman Soylu döneminde polislerin Whatsapp gruplarında kendi görevli oldukları sandıklarda Whatsapp aracılığıyla sandık sonuçlarını İçişleri Bakanlığı’na ulaştırdıklarını biliyorduk. Ama bu sistem şu anda GAMER dediğimiz sistemin içinde hukuki olmayan bir şeyi meşru bir zemine oturtma anlamına geliyor. İçişleri Bakanlığı’nın yetkisi, güvenlik, asayiş, pasaport işlemleri vb.dir. Bunun dışında YSK’nın işlemlerine ilişkin bir yetkisi yoktur. Dolayısıyla İçişleri Bakanlığı, bu sistemi kurmakla bir suç işlemiş oluyor. Süleyman Soylu da şu anda bir milletvekili adayı. Aday olarak şu anda seçim sonuçlarını hakkı ve yetkisi olmayan bir şekilde paralel yapı kurarak herkesten önce ediniyor. Bunun yanında bakanlıkta istihdam ettiği, sivil memur olarak alınmış ancak troll olarak görev yapan personel aracılığıyla seçimleri manipüle etme olanağına sahip. Yine Süleyman Soylu'nun elinde doğrudan kendisiyle çatışan, sadece muhalefet değil iktidar milletvekilleriyle de ilgili haberler yapan internet siteleri var. Dolayısıyla buradan da yapılan bir operasyon var” dedi. TORBALI ÖRNEĞİ “Yapılanmaya” ilişkin İzmir’den örnek de veren Bakan, “Son olarak baktığımızda da meşru seçimi darbeyle karşılaştırıyor. Biz bunla ilgili İzmir’de de çokça duyum alıyoruz. Mesela Torbalı’da kaymakamlığın GAMER için bilgisayar istemesi gibi. Dolayısıyla bu yapılacak işlemlerin hukuka aykırı olduğunu, bu konuda verilen emrin de kanunsuz emir olduğunu söylüyoruz. Bununla ilgili tüm ilçe başkanlıklarımız, hazırlayacağımız dilekçeyle hem savcılığa hem de seçim kurullarına başvuracak. Personelden bu kanunsuz emri uygulamamasını isteyeceğiz. Yetkisi olmayan bir konuda polise yetki verilmesi hukuka aykırıdır. Görevi kötüye kullanma suçunu oluşturabilecek bir durumdur. Bunu uygulayanlar ileride bir soruşturmayla karşı karşıya kalabilirler. Biz buradan hukuka uygun hareket etmeleri yönünde uyarıyoruz. Başvurularımız için de çalışmalarımızı başlattık” diye konuştu. DEVLETİN OLANAKLARIYLA HAKSIZ BİR REKABET İÇİNDELER Açıklamanın ardından basının sorularını yanıtlayan Bakan, hükümette görevli bakanların milletvekili adayı olmalarına ilişkin soruya “kamu kaynaklarının kullanımı” vurgusu yaparak “Olağanüstü hal koşullarında daha önce de seçim yapıldı 2018 yılında. Bugün de benzer bir şey yapıp kamu olanaklarıyla seçim çalışması yapıyorlar Kamu binalarına kendi pankartlarını açıyorlar. İçişleri bakanı olarak televizyon programına çıkıyor. Daha sonra vekil adayı olarak miting yapıyor. 2 gömleği var. Devletin olanaklarıyla haksız bir rekabet içindeler. Bu, sadece bakanlar için değil. Aynı zamanda cumhurbaşkanı için de geçerli. Kendisi aynı zamanda bir partinin genel başkanı. Ama cumhurbaşkanı makam araçlarıyla ve kamu olanaklarıyla bir seçim çalışması yürütüyor. Bu haksız ve hukuksuz” ifadelerini kullandı. BAKANIN YAPMAYA ÇALIŞTIĞI ŞEYİ İFŞA EDİYORUZ Seçim güvenliği konusuna da değinen Bakan, GAMER konusunda atıfta bulunarak şunları söyledi; “Seçim güvenliği… Genel başkan yardımcılarımız Oğuz Kaan Salıcı ve Onursal Adıgüzel bu süreci yönetti. Tüm sandıklarda hem asil hem de yedek üyelerimiz var. Bunun dışında ittifak ortaklarımızın da müşahit katkıları var. Ayrıca İYİ Parti’nin de sandık görevlileri var. Dolayısıyla sandık güvenliği noktasında son derece hazırız. Biz bu açıklamaları yaparken polis ve jandarma seçim güvenliğini riske atacak demiyoruz. Biz emniyet teşkilatına güveniyoruz. Ancak biz, bakanın yapmaya çalıştığı şeyi ifşa ediyoruz. Ne yapmaya çalıştığını biliyoruz ve haberin olsun diyoruz. GAMER sistemi doğru değildir. İçişleri Bakanlığı’na yetkisini aşan bir sorumluluk eklenmiştir. Kendi yasal yetkisi olmayan bir iş yapıyor İçişleri Bakanı.” YSK İÇİŞLERİ BAKANLIĞI’NIN TALEBİNİ REDDETTİ GAMER sisteminin riskleri konusunda seçim gününe ilişkin B planları olup olmadığı sorusunu da yanıtlayan Bakan, “İçişleri Bakanlığı YSK’ya başvuruda bulundu. Ancak YSK tarafından Bakanlığın talebi reddedildi. Yani İçişleri Bakanlığı’na bir veri akışı olmayacak seçim gününde. Bizim yaptığımız önden bir tedbir almak ve yapılan işlemin hukuksuzluğunu ortaya koymak” dedi. SOYLU KABUL ETSE ŞAŞARIZ Soylu’nun GAMER iddialarına ilişkin “yalan” ifadelerini de yorumlayan Bakan, “Bir video var. Bu iddialar asılsız değil. Süleyman Soylu kabul etse şaşarız. Kendisi defalarca kez benimle ilgili suç duyurusunda bulunacağız yalandır diyor. Ama bugüne kadar herhangi bir başvuru olmadı. Bu yalan değildir. Muharrem Erkek’in paylaştığı videoda emniyetin içinde GAMER sistemiyle seçim sistemine paralel bir yapı oluşturulduğu görünür. Bunu daha önce gayri resmi olarak yapıyorlardı. Artık resmileştirmişler” ifadelerini kullandı. 

CHP’li Bakan: Dünya ciddi bir varoluş problemi yaşıyor Haber

CHP’li Bakan: Dünya ciddi bir varoluş problemi yaşıyor

CHP’li Bakan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Dünya Su Günü’ndeki açıklamasını, “Suyumuzun yüzde 75’i boşa gidiyor, Cumhurbaşkanının haberi yok ‘Bir damla suyu boşa kaybetmedik’ diyor” diye eleştirdi. Bakan, “Çevreyle ilgili düşünen, ülkenin geleceğiyle ilgili bir adım atmak isteyen yok, öyle bir akıl yok. İklim kanunu şuradan çıkartsak, su kanunu çıkartsak, biyolojik çeşitliliği koruma kanunu çıkarsak... Bu ne ister? Bu akıl ve bilgi ister, vizyon ister. Hamasetle siyaset olur belki ama hamasetle devlet yönetilmez. Hamasetle devlet yönetemeyeceğinizi bu seçimde göreceksiniz” dedi. CHP’li Bakan’ın konuşmasının satır başları şu şekilde: Buraya gelmesi gereken yasa iklim yasası... “Çevre Komisyonuna herhangi bir kanun teklifi geldiğinde heyecanlanıyorum. Niye heyecanlanıyorum? Çünkü gerçekten, ülkenin, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın dev gibi çevre sorunları var. ‘Acaba ne gelecek?’ diye heyecanlanıyorum. İki gün önce insanlar sokakta spor ayakkabılarıyla, trençkotlarıyla geziyorlardı; bugün kar yağışına uyandık. Hiç düşünüyor musunuz, neden? Dünya ciddi bir varoluş problemi yaşıyor. Türkiye bu varoluş probleminden en çok etkilenecek ülkelerden biri Akdeniz havzasında olduğu için. Buraya gelmesi gereken yasa iklim yasası ama siz torba yasa getiriyorsunuz. Bir yasayı getirirken ulusal çıkarları, ülkenin menfaatini, Türkiye’nin geleceğini değil birtakım çıkar gruplarının öncelikli taleplerini getiriyorsunuz buraya. Her seferinde havucun büyüğü heybede, her kanun teklifinde bir rant mevzusu var. İklim krizi bu ülkenin ulusal güvenlik sorunu İklim kriziyle ilgili bir Meclis Araştırması Komisyonu kurduk bu Meclis’te. 800 küsur sayfalık rapor yazdık. Bunda Sibel Ersoy var, Behiç Çelik var, Murat Çepni var yani tüm Meclis gruplarından arkadaşımızın bu 820 sayfalık raporda emeği var, katkısı var. İklim kriziyle ilgili ne yapılması gerektiğini ne yapılacağını söyledik. Ya, Allah aşkına! Bir tane bürokrat alıp okumaz mı şunu ya! Şuradaki bizim önerilerimizi bir tane bakanlık değerlendirmez mi! İklim krizi bu ülkenin ulusal güvenlik sorunu. Ben bu iklim araştırma komisyonunda arkadaşlarımla beraber sahaya çıktım, beraber Seyfe Gölü’ne gittik. Oranın muhtarı bize dedi ki: ‘Ya, sayın vekillerim, buraya geldiniz, bu Seyfe Gölü geçmişte turnaların, flamingoların yuvasıydı. Yüz binlerce flamingo, allı turna havalandığında gökyüzü kararırdı, gökyüzü görünmezdi.’ Şu an bir tane kuş yok. Göl kurumuş. Yanında TİGEM’in çiftliği var, hayvancılık yapıyor, sulu tarım yapıyor, gölü kurutmuş. 200 metre derinden su çekiyor TİGEM hâlâ, böyle bir bilgisizlikten, böyle bir bilinçsizlikten bahsediyorum. Sadece Seyfe Gölü mü? Konya kapalı havzası... Herkes diyor ki: ‘Konya kapalı havzası kuraklık sebebiyle obruklar oluştu. Su yok.’ Konya kapalı havzasında stratejik ürününüz ne biliyor musunuz? Şeker pancarı. Yani sulu tarım isteyen bir ürün. Bu iktidarın aklı, bu Tarım Bakanlığı’nın aklı bu kadar. Konya’da şeker pancarı yetiştiriyor.   Suyumuzun yüzde 75’i boşa gidiyor Sayın Cumhurbaşkanının tweeti var, Su Günü’ydü geçenlerde. Tweetinde diyor ki: ‘Cumhuriyet tarihinde yapılanların 2 katından fazla barajı yirmi bir yılda inşa ettik. Ülkemizin bir damla suyunun boşa gitmesine rıza göstermedik’ Sayın Cumhurbaşkanı da okumamış bu raporu. Türkiye’deki tatlı suyun yüzde 75’i vahşi sulamayla gidiyor. Seferberlik ilan edelim, kapalı, damlama tipi sulamayla ilgili dedik. Bunu ben söylemedim, AK Partili de söyledi, İYİ Partili de söyledi, MHP’li de herkes söyledi. Yüzde 75’i boşa gidiyor, Cumhurbaşkanının bundan haberi yok ‘Bir damla suyu boşa kaybetmedik’ diyor. Devlet Su İşleri bütün sulak alanları kuruttu. Türkiye’nin göllerinin yüzde 60’ından fazlası ya kurudu ya kirlendi. Suyu israf etmeyecekseniz buraya bu torba yasayı değil su kanunu getirecektiniz, su kanunu. Niye getirmediniz su kanununu? Su kanunu yok bu ülkenin. Komisyonda ‘Biz de destek verelim’ dedik, niye gelmedi? Çevreyle ilgili düşünen, ülkenin geleceğiyle ilgili bir adım atmak isteyen yok. HABER MERKEZİ

CHP’li Bakan: Vicdanınız kurusun! Haber

CHP’li Bakan: Vicdanınız kurusun!

TBMM Çevre Komisyonu CHP Sözcüsü İzmir Milletvekili Murat Bakan, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci’ye, 2021 yılında ormanların madenlere kiralanmasından elde edilen gelir ile orman ürünleri satışından elde edilen geliri sordu. Kirişçi yanıt verdi. Kirişci, Murat Bakan’ın önergesine verdiği yanıtta, 2021 yılında orman ürünleri satışından 13 milyar TL gelir elde edildiğini açıkladı. Orman ürünleri satışından elde edilen gelir 2020 yılında 7 milyar TL idi. Önerge yanıtında şu veriler paylaşıldı: “‘Ormancılık faaliyetleri için arazi izin bedeli gelirleri’ kategorisinde 2.259.249.325 TL tahsil edilmiş olup, 2021 yılında orman arazilerinin madenlere kiralanmasından elde ettiği gelirler de bu miktar içerisinde yer almaktadır. Orman Genel Müdürlüğü’nün 2021 yılı endüstriyel odun üretimi 27,7 Milyon metreküp, yakacak odun üretimi 4,1 Milyon metreküp olarak gerçekleşmiştir. Orman Genel Müdürlüğü 2021 yılında orman ürünleri satışından 13,088 Milyar TL gelir elde etmiştir.” Vicdanınız kurusun “Vicdanınız kurusun” diyen CHP’li Murat Bakan şu şekilde konuştu: “Bundan önceki Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli… Hani Cumhurbaşkanı’ndan görevinden affını isteyen ama görevden affını istediğinden kendisinin haberi olmayan zat-ı muhteremden bahsediyorum… Cari açığı orman ürünlerini satarak kapatacağını söylemişti. Yani bizim hayat kaynağı olarak gördüğümüz ormanları cari açığı kapatacak bir ekonomik ürün olarak gören bir şahıstı. Peki Bakan değişti anlayış değişti mi? Anlayış değişmedi. Vahit Kirişci’ye soru önergesi verdim. Dedim ki orman ürünlerinin satışından ne kadar gelir elde ettiniz? Ormanların madenlere kiralanmasından ne kadar gelir elde ettiniz? Durum vahim. Kıyım, yağma, talan aynen devam ediyor. Orman Genel Müdürlüğü’nün bütçesi 4.2 milyar TL. Ormancılık faaliyetleri içinde madenlerin kiralanmasından elde edilen gelir 2 milyar 259 milyon TL. Peki orman ürünleri satışından ne kadar? 13 milyar TL. Vicdanınız kurusun. Orman Genel Müdürlüğü’nün bütçesi 4.2 milyar, onun 3 katını ormanları keserek, satarak, yağmalayarak, madenlere kiralayarak elde ediyorsunuz. Çoluğumuzun çocuğumuzun geleceğini ipotek ediyorsunuz. Ormanları AKP’nin zulmünden kurtaracağız. Aldığımız nefes ferah olacak, ektiğimiz toprak bereketli, içtiğimiz su temiz olacak. Buradan tüm yurttaşlarımıza bunun sözünü veriyoruz.” HABER MERKEZİ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.