TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Murat Aydın

Murat Aydın haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Murat Aydın haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

AK Parti Beykoz Belediye Başkan Adayı Murat Aydın kimdir? Haber

AK Parti Beykoz Belediye Başkan Adayı Murat Aydın kimdir?

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'daki ilçe belediye başkan adaylarını tanıttı. Açıklanan adaylar arasında AK Parti Beykoz Belediye Başkan adayı da İlknur Murat Aydın oldu. Peki, AK Parti Beykoz Belediye Başkan Adayı Murat Aydın kimdir? MURAT AYDIN KİMDİR? 1960 yılında Giresun’un Piraziz ilçesine bağlı Bozat beldesinde hayata gözlerini açtı. İstanbul İmam Hatip Lisesi’nden 1980 yılında mezun olan Aydın, 1985 yılında İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden diplomayı almıştır. İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde Maliye Bölümü’nde "Yerel Yönetimlerde Farklı Yaklaşımlar ve Sosyal Belediyecilik Uygulamaları" konulu teziyle yüksek lisans eğitimini tamamladı. Zeytinburnu Belediye Başkanlığı görevine dört kez, 1999, 2004, 2009 ve 2014 yerel seçimlerinde üçü AK Parti’den olmak üzere toplamda dört kez seçilen Aydın, 2019 yerel seçimlerinde ise Beykoz Belediye Başkanı olarak göreve başlamıştır. Aydın, Türk Dünyası Belediyeler Birliği Başkan Yardımcısı ve Türkiye Fotoğraf Vakfı Başkanı olarak görev yapmaktadır. Uzun yıllardır fotoğraf sanatına ilgi duyan Aydın'ın iki fotoğraf sergisi bulunmaktadır. İngilizce bilen Aydın, evli ve iki çocuk babasıdır. MURAT AYDIN KAÇ YAŞINDA? 1960 doğumlu olan Murat Aydın, 2024 yılında 64 yaşındadır. MURAT AYDIN NERELİ? AK Parti Beykoz Belediye Başkan Adayı Murat Aydın, Giresun’un Piraziz ilçesine bağlı Bozat beldesinde doğdu.

Aydın’dan ‘uzatma’ tepkisi: Hepimiz için tedirginliktir! Haber

Aydın’dan ‘uzatma’ tepkisi: Hepimiz için tedirginliktir!

TENZİLE AŞÇI Menderes Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla geçtiğimiz Temmuz ayında Menderes Belediyesine yönelik 'yolsuzluk' iddialarına ilişkin düzenlenen operasyon kapsamında görevden uzaklaştırılan Menderes Belediye Başkanı Mustafa Kayalar, göreve iadesi için ikinci kez hakim karşısına çıktı. Geçtiğimiz aylarda Kayalar'ın göreve iadesi için dava açılırken dava, 3. İdare Mahkemesi tarafından reddedilirken İçişleri Bakanlığı’nın göreve iade süresini 2 ay daha uzatması nedeniyle Kayalar, bir kez daha göreve iadesi için dava açtı. Dava bugün görülürken duruşma sonrasında Kayalar müdafi İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın açıklama yaptı. BİR TURNUSOL KAĞIDI HALİNE GELECEKTİR Davanın geniş planda hukuk sisteminin işleyişine ilişkin bir gösterge olabileceğini belirten Aydın, “Bu dava temelde bir demokrasi savunusuna ilişkin bir dava. Çünkü bu dava bize şunu gösterecek: İdare, bakanlık, hükümet, merkezi yönetim, bir kişi hakkında bir suç soruşturması olduğunda onu otomatikman görevden alabilir mi? Alırsa uzun yargılama süreçlerine dahil edip dava dehlizlerinde süründürüp yıllarca açıkta tutabilir mi? Hukuk bize diyor ki bir belediye başkanını görevden alabilmen için çok ciddi nedenler olmalı. Bu davada bunlar yok. Yine hukuk bize diyor ki bir belediye başkanını çok ciddi nedenlerle görevden aldıysan onu görevden almaya devam etmen için daha da ciddi nedenler olmalı. İçişleri Bakanlığı duruşmada şunu söylüyor; Madem ki hakkında dava var ben açığa alırım dava bitene kadar da açıkta tutarım. Bu ceza davası yaklaşık 5-6 yıl sürecek. Bir başkan sadece beş yıllık bir görev için seçiliyor. Seçildiği bu görevin sonunda görevi sona eriyor. Halkın oyuyla seçilen herkes idare tarafı Halkın oylarını boşa çıkaracak şekilde açığa alınabilir demektir bu. O zaman biz bu seçimleri niye yapıyoruz? Neden adaylara oy veriyoruz? İçişleri Bakanlığı her belediyeye bir başkan atasın. Biz de bilelim ne olduğunu. Halkın iradesini, milli iradeyi ancak kendileri lehine tecelli ettiğinde milli irade sayanlar, hukuku kendilerine araç haline getirerek bu milli iradeyi yok etmeye çalışıyorlar. Biz bütün bunları hukuka olan inancımızı koruyoruz. Doğruyu bulacağız. Hak yerini bulacak. Ama üzüntümüz şudur ki bu sürecin uzunluğu yani adaletin gecikmesi tek başına bir adaletsizlik haline geliyor. Mücadelemiz bunun olmaması içindir. Bu sadece Menderes Belediye Başkanı'yla ilgili bir sorun da değildir. Seçilmiş tüm belediye başkanları bakımından nasıl bir devlet sistemi içerisinde yaşadığımızı gösteren bir turnusol kağıdı haline gelecektir. Bu dava bu bakımdan kişilerin de ötesindedir. O yüzden uğraşıyoruz zaten” dedi. HİÇBİR İŞE YARAMAYACAĞINI BİLİYOR OLSAK BİLE… Yerel seçimlerin henüz geride bırakılmış olması durumunda da sürecin bu denli uzatılıp uzatılmayacağına ilişkin soruyu da yanıtlayan Aydın, hakkında dava olmasının açığa alınma kararının uzatılması için gerekçe oluşturmadığının altını çizerek “Davanın uzun sürmesi sorun değil. Dava kendi seyrinde yani Türkiye'deki adalet sisteminin içerisinde davaların bildiğimiz uzunluğunda sürüyor. Burada uzun olan İçişleri Bakanlığı'nın açığa alma kararının sürekli tekrar ederek ve gerekçesiz olarak tekrar ederek devam etmesi. Mart ayındaki seçimlerde Sayın Kayalar eğer aday olmazsa ya da seçilemezse iade edebilecekleri bir görevi kalmayacak. O zaman halkın oyları neden var? Neden o halkın oyuyla biz belediye başkanı meclis üyesi seçiyoruz? Atamayla yapılsın o zaman bu işler. Hukuk ve demokrasinin temel ilkelerini yok sayarak şeklen hukuka uygunmuş gibi bir şeyi göstererek Bunu izah edemezsiniz. Hakkında bir dava var. O halde açığa aldım. AK Partili belediye başkanları haklarında da davaları var. Bir tane hakkında dava açıldığı için açığa alınmış AK Partili ya da MHP’li belediye başkanı var mı? Yok. Hakkında rüşvet suçlamasıyla dava açılmış onlarca belediye başkanı var açığa alınmışlar mı? Hayır. Alınmamaları gerekir. O işlem doğrudur. Onu eleştirmiyorum. Bize yapılan işlemin yanlış olduğunu söylemeye çalışıyoruz. Çünkü bir kişi hakkında sizin, benim, hepimizin hakkında çeşitli nedenlerle suçlamalar yapılabilir. Mahkemeler bizi yargılar. Varsa bir suçumuz ceza verir. Gider cezamızı çekeriz. Bunda bir sorun yok. Neden yargılanıyoruz demedik. Varsa bir iddia, yargılanmalıyız. Ama yargılanırken suçluymuş gibi işlemlere tabi tutulmaktır hukuka aykırı olan Anayasa der ki hiç kimseye suçluluğu ispat edilinceye kadar suçlu muamelesi yapılamaz. Sayın Başkan yıl bir gündür görevinin başında değil ve ona bir suçlu muamelesi yapıyor, yapılıyor. Bu onun kişi haklarını, seçilme hakkını ve Menderes halkının seçme hakkının ihlalidir. Bu konuda onlarca karar var. Ama tabii bu ülkenin seçilmiş milletvekilinin hala cezaevinde olduğu bir ortamda bir Konuşuyoruz. Ama konuşmaya devam edeceğiz. Bir faydası olmasa da anlatmaya devam edeceğiz. Çünkü yapacağımız tek şey hukuka, adalete, demokrasiye ve gerçeğe sarılmak. Elimizdeki tek şey bu. Hiçbir işe yaramayacağını bugünden biliyor olsak bile mücadeleyi sürdüreceğiz” diye konuştu. MESELE HEPİMİZİN HAKKI VE HUKUKU Açığa alınma işleminin uzatılmasının hukuk uygulamaları açısından tedirginlik yaratan bir durum olduğunu belirtirken TİP Grup Başkanvekili Can Atalay örneğini vererek “Bu bütün herkes için bir tedirginliktir artık. Bakın, bir şey söyledim. Bugün seçilmiş bir milletvekili, Sayın Can Atalay'ın avukatları tahliye talebini içeren dilekçelerini mahkemeye vere Yargıtay Başsavcılığı dilekçeyi tutmaktadır. Mahkemeye erişememektedir bugün bir ülkenin, bu ülkenin yurttaşı. Erişebilen de mahkeme kapılarında süründürülmektedir. Çünkü bu dava bitip mahkum olsa başkan ne gelecek başına? Görevden alınacak. E zaten alınmış O zaman biz bu yargılamayı neden yapıyoruz? Neden yapıyoruz? Bu dava bittiğinde Sayın Başkan'ın görev süresi bitmiş olacak ki zaten. O zaman şöyle yapalım. İçişleri Bakanlığı, AK Parti'nin kaybettiği her belediye için belediye başkanı hakkında çeşitli suçlamalar ortaya koysunlar. Ve bu suçlamalara dayalı olarak Belediye başkanını görevden alsınlar. O zaman bu seçimler anlamsız olur. Vatandaşın seçme hakkı ihlal edilir. Yurttaşın seçilme hakkı ihlal edilir. Mesele bu. Mesele bir belediye başkanının görevde olup olmaması değil. Mesele hepimizin hakkı ve hukukudur. Burada savunmaya çalıştığımız şey bu. Hepimizin hakkını, hukukunu savunmaya çalışıyoruz. Sizin, benim, onun başına bunlar gelmesin diye uğraşıyoruz” ifadelerini kullandı.

İzmir’in meclisinde ‘barış’ sağlandı Haber

İzmir’in meclisinde ‘barış’ sağlandı

TENZİLE AŞÇI İzmir Büyükşehir Belediyesi Haziran Ayı Olağan Meclis Toplantısı ikinci bileşimi, Meclis Birinci Başkan Vekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleştirildi. Oturumda gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmeden önce grup başkanvekilleri ve bazı meclis üyeleri söz alarak Pazartesi günü gerçekleştirilen ilk oturumda yaşanan kavgaya ilişkin ‘özür’ dileklerini dile getirdiler. AYDIN: BUNDAN SONRA SÖZÜMÜZÜ DAHA İYİ DİLE GETİRECEĞİZ CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, “Pazartesi günkü mecliste maalesef hiç istemediğimiz görüntülerle karşılaştık. Ne olursa olsun daha fazla tahammül ederek, dinleyerek tartışmaları İzmir halkına yakışır şekilde sürdürmek zorundayız. CHP olarak meclisteki bundan sonraki çalışmalarda da sözümüzü daha iyi dile getirmek üzerine bir tavrımız olacak. Bu vesileyle bir kez daha Pazartesi günü meydana gelen tartışmalar ve kavgalar nedeniyle grubum adına özür diliyorum” dedi. HIZAL: İZMİR HALKINA YAKIŞIR ŞEKİLDE AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, zarar kastı olmadığını belirterek “Pazartesi günü yaşanan o talihsiz hadiselerden dolayı grubum adına özür diliyorum. Burada her gruptaki meclis üyesi arkadaşımız İzmir’in ve İzmirlilerin menfaati için burada bulunuyor. Dönem dönem farklı düşünmemizden kaynaklanan tartışmalar yaşanıyor ama biz, hiçbir meclis üyesi arkadaşımızın elbette ki zarar görmesini ve üzülmesini istemeyiz. O gün, anın vermiş olduğu birtakım stresten kaynaklı olarak istenmeyen görüntüler yaşandı. Bir meclis üyesi arkadaşımıza zarar vermek kastıyla yapılan bir şey söz konusu değil tamamen kargaşanın engellenmesi amacıyla yapılmış bir davranıştı. Bu vesileyle tüm İzmirlilerden özür dilerim” diye konuştu. ŞİMŞEK: O GÖRÜNTÜLERİ HAFIZANIZDAN SİLMENİZİ DİLİYORUZ MHP Grubu adına konuşan MHP’li meclis üyesi Hakan Şimşek, “Pazartesi akşamı mecliste yaşanan kavganın ülke basınına da yansıdığını gördük. Aslında işin özünde olaylar hiç de öyle orada göründüğü gibi değil. Ama ne olursa olsun İzmir meclisi, İzmir’e yakışan bir şekilde temsil görevini yerine getirmeliydik. Biz, yatıştırıcı ve samimi duygularla o oturumdaki hoş olmayan görüntüleri gidermek adına müdahalemizi yaptık. Aslında biz, İzmir’e hizmet etmek için her grubun yaptıkları ve yapamadıklarıyla yargılanmasını isteriz. İzmir hem ülkemize hem de diğer ülkelere örnek olmalı. İzmirlilerden istirham ediyorum. O görüntüleri hafızanızdan silmenizi diliyoruz. Bu meclis bir kez daha karşınıza öyle görüntülerle çıkmayacaktır. Tekrar İzmir halkından özür dilerim” ifadelerini kullandı. SEVİNÇ: DİLEĞİMİZ İZMİR’İMİZE BU TÜR GÖRÜNTÜLERİ YAŞATMAMAK İYİ Parti Grup Başkanvekili Kemal Sevinç ise şunları söyledi; “4 yılımızı geride bıraktık bu kent için hep birlikte kararlar almaktayız. Zaman zaman da birtakım düşüncelerde projelerde farklı düşüncelerimiz oluyor. Pazartesi günü biraz daha hararetli bir toplantı oldu. Tabii hepimiz üzüldük. Dileğimiz İzmir’imize bu tür görüntüleri yaşatmamak. İzmir halkına üzüntülerimi dile getiriyorum.” AK PARTİLİ YILDIZ CHP’Lİ MALTEPE’DEN ÖZÜR DİLEDİ Yaşanan kavganın ilgili taraflarından olan AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız, “Bizim grup olarak tavrımız gerginliği yatıştırmak adına bir mücadeleydi ama… Ben hiçbir zaman hiçbir arkadaşımıza fiziki bir müdahale içinde olacak biri değilim. O nedenle Mehmet Bey’den özür diliyorum. Kavgayı ayırmak için yaptığım bir eylemde istemediğimiz görüntüler ortaya çıktı. Tüm meclis üyelerimizin de yaşanan hadiselerden dolayı kusura bakmamalarını rica ediyorum. Biz burada fikirlerimizi söyleyebiliriz. Ancak birbirimize karşı tavrımızı fiziksel olarak yansıtmamak zorundayız. Ben hem tüm İzmirlilerden hem de hazirundan özür dilerim” dedi. MALTEPE: O KARDEŞLİK YAPTIYSA BİZE DE ABİLİK YAPMAK DÜŞER Kavgada Hakan Yıldız’ın ittirerek yere düşürdüğü CHP’li meclis üyesi Mehmet Maltepe de uzlaşmacı bir tavır sergileyerek “Hüsnü arkadaşımızla çok uzun zaman beraber çalıştık. Benim niyetim sadece orada gidip Hüsnü Bey’i sakinleştirmekti. Tabii bunula ilgili ne anlatırsak anlatalım o günkü olayları hafifletemeyiz. Ben şahsım adına böyle bir şey yaşandığı için İzmir halkından özür dilerim. O bir kardeşim olarak benden özür dilediyse biz de abi olarak gereğini yaparız. Özrünü kabul ediyorum. Kendisi de kusura bakmasın” diye konuştu. Büyükşehir’de ‘valizli’ kavga: Meclis üyeleri birbirine girdi

Soyer: “Başka çaremiz yok, çare biziz" Haber

Soyer: “Başka çaremiz yok, çare biziz"

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Karşıyaka Belediyesi meclis üyesi Murat Aydın'ın “Çare Biziz” kitabının imza günü kapsamında yapılan söyleşiye katıldı. Başkan Tunç Soyer, “En çok ihtiyacımız olan şey demokrasidir. Demokrasi çare biziz dedirten rejimdir. Çare biziz dedirten düşüncedir. O nedenle başka çaremiz yok, çare biziz” dedi.    İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Karşıyaka Belediyesi meclis üyesi Murat Aydın'ın yazdığı “Çare Biziz” adlı kitabın imza günü, Bostanlı Güzel Sanatlar Parkı'nda yapıldı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de imza günü kapsamında yapılan söyleşiye katıldı. İz Gazete'den Yağız Barut'un moderatörlüğünde yapılan söyleşiye Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Özuslu, milletvekili adayları, meclis üyeleri ve vatandaşlar katıldı. "ÇARE HEPİMİZDE" İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Çare Biziz çok doğru bir kitap adı, aynı zamanda bir dünya görüşü. Öyle bir laf vardır, 'Çaresiz değilsiniz çare sizsiniz'. Ben bu çağın kahramanlar çağı olmaktan çıktığını düşünüyorum. Uzun yüzyıllar boyunca kahramanlar aranmış, beklenmiş, değiştirmiş dünyayı ama sanki bugünün dünyasında demokrasinin biraz da içselleştirilmesiyle, bilgiye erişimin kolaylaşmasıyla ve benzeri birçok nedenle galiba çare artık kahramanlarda değil. Topyekün hepimizde” dedi. Demokrasi ile çarelerin, çözümlerin çok daha kolay olduğunu belirten Başkan Soyer, 14 Mayıs sonrasındaki İzmir hayalini anlattı. Soyer, “Hep muhalefette olmak ne demek onu yaşadım. İktidar belediyesi olma umudu başka bir şey. Bir yapıyorsak bugüne kadar, bunun 10'a çıkacağını düşünüyorum. O kadar çok hakkı alındı ki İzmir'in, İzmirlinin, İzmir'de işçinin, köylünün, esnafın, sanayicinin... O hakların geriye alınacağını biliyorum. Haklar teslim alındığında başka bir İzmir olacak. Mevzuat, finansman ve birçok nedenle böyle. Yerel yönetim anlamında çok daha özgür, sınırsız, fazla, güzel hizmet üretmemiz mümkün olacak” dedi. "BU SEÇİM ÇOK ÖNEMLİ" Siyasetten uzak durulmaması gerektiğini söyleyen ve gençlere siyasete girin çağrısı yapan Başkan Tunç Soyer, “Bu seçim çok önemli. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında demokrasinin kapılarını, cennetin kapılarını açmayı kastediyorum. Çünkü demokrasi, sadece 5 yılda seçime gitmek değidir. Demokrasi; şeffalık, adalet, eğitimde fırsat eşitliğidir, gelir dağılımı eşitliğidir, hepsi bir aradadır. Bunlar demokrasinin taşlarıdır. En çok ihtiyacımız olan şey demokrasidir. Demokrasi çare biziz dedirten rejimdir. Çare biziz dedirten düşüncedir. O nedenle başka çaremiz yok çare biziz” dedi.    "EN KÜÇÜK ŞEY BİLE HİÇTEN KIYMETLİDİR" İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Karşıyaka Belediyesi meclis üyesi Murat Aydın, “Bir şey yapmalı dediğinde ne yapmalı sorusunu önce insan kendine sormalı. Kendisine içtenlikle soran herkesin yapacak bir şey bulcağına inanıyorum. En küçük şey bile hiçten kıymetlidir. Yaptığınız bir şey hiçbir şey yapmamaktan sonsuz kat değerlidir. O yüzden çare biziz. Şikayet edip sızlananlara bir şey demiyorum. 19 Mayıs 1919'da Samsuna çıkan kişi, önderimiz evet ben kurtaracağım demişti. Biz de yapabiliriz” dedi. HABER MERKEZİ

Yargı'ya taşınan EXPO ‘gerginliği’ sil baştan! Haber

Yargı'ya taşınan EXPO ‘gerginliği’ sil baştan!

TENZİLE AŞÇI İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in geçtiğimiz yıl ‘müjde’ olarak duyurduğu ve İzmir'in 2026 yılında ev sahipliği yapmaya hak kazandığı Uluslararası Bahçe Bitkileri EXPO’sunun (Botanik EXPO) planları İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis toplantısında yeniden gündeme geldi ve EXPO planlarına ilişkin tartışmalar sil baştan yeniden yaşandı. Yeşildere’de yapılmasına ilişkin hazırlanan 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı, geçtiğimiz yıl Haziran ayında askıya çıkarılarak kesinleşmiş ve halihazırdaki planlarda ‘turizm amaçlı toplu işyeri küçük sanayi sitesi’ ve ‘yeşil alan’ olan parsellerin EXPO alanlarına dönüştürülmesi için ise çalışmalar başlanmıştı. Planlar, bölge halkından bazı vatandaşlar tarafından tepkiyle karşılanırken uzlaşmayı kabul etmeyen hak sahiplerine karşı Büyükşehir’e kamulaştırma davası açmıştı. İzmir 7. İdare Mahkemesi, davada, 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği ile 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği ile ilgili yürütmeyi durdurma kararı vermiş ve Büyükşehir karar doğrultusunda ilgili planlarda revizyon için önergeleri gündeme getirmişti. Öte yandan bugün gerçekleştirilen Büyükşehir Belediye Meclis toplantısında gündeme gelen, 1/25000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planı Değişikliği önerisi, 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Değişikliği önerisi, 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği önerisi İmar ve Bayındırlık Komisyonu’ndan Cumhur İttifakı Üyelerin ‘ret’ , Millet Üyeleri’nin ‘evet’ oyu sonrası oy çokluğu ile kabul edilen önerge, meclis üyelerinin onayına sunulurken ilgili gündem maddesi mecliste tartışmalara neden oldu. İlgili gündeme maddesine ilişkin söz alan CHP Grup Sözcüsü Gamze Gül Çamur, Üst Mahkeme kararını gerekçe göstererek önergelerin komisyonlara iadesini talep etti. YILDIZ: VATANDAŞLARIN MAĞDURİYETİ DEVAM EDİYOR Çamur’un ardından önergelere ilişkin söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Hakan Yıldız, emsal ve kamulaştırma üzerinden mağduriyet yaşandığını belirterek “Burası EXPO yapacağımız alan. 7. İdare Mahkemesinin verdiği karar vardı. Ondan önce de bilirkişi raporu var. Yeşil yapacağınız yerlerde 3 emsal verilen imar adaları var. Siz bunu yapıyorsunuz ama yeşil alanı arıtacağız derken azaltacaksınız. 7 mahalleyi kapsayan alanda vatandaşlarımızın mağduriyeti devam ediyor. Kamulaştırmada uzlaşma olmadığı gibi vatandaşla evlerden çıkıp nereye gideceğini bilmiyor. Buranın unutulmuş olması, insanların sadece bedel ödeyerek çıkarılacak olması doğru değil. Komisyonlara geri çekseniz de ısrarınız doğru değil. Açılan davalar ile burada EXPO yapamayacak duruma geliyoruz. Ancak alternatif arama durumunuz da yok. 2026’ta madem EXPO yağacağız, gerçi bizim dönemimize gelecek EXPO ancak şimdiden alternatif planlar yer arayışına girilmelidir” dedi. AYDIN MAHKEME AKRARLARINI İŞARET ETTİ Yıldız’ın ardından söz alan CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, mahkeme kararlarını işaret ederek “Sorunu ortaya koymak gerekir. İzmir 7. İdare Mahkemesi EXPO alanıyla ilgili olarak yürütmeyi durdurma kararı vermişti. Biz de mahkeme kararını yerine getirmek için değişiklik önerisi getirmiştik. Bugün elimize gelen mahkeme kararında yürütmeyi durdurma kararını ortadan kaldırdığı için biz de durumu yeniden değerlendirelim diye komisyonlara havale edilmesini önerdik. Ama arkadaşlarımız hala ısrarla gerçek olmayan bir şeyi tekrar ediyor. Kimsenin kimseyi unuttuğu ya da bir sorunu halını altına süpürdüğü yok. EXPO bu kenti önemli projelerinden biridir. Büyükşehir bu şehirde düz sorunsuz alanda EXPO yapmak yerine, sorunlu olan yerde EXPO yaparak alanın sorununu da çözmek amaçlanmıştır. Dağın başına yapılan olimpiyat stadının ne durumda olduğunu bugün herkes biliyor. Biz böyle bir şey yapmak istemiyoruz. Bu siyasi bir tercihtir” diye konuştu. HIZAL: İSTENMEYEN SONUÇLAR ORTAYA ÇIKACAK EXPO planlarında sorunların devam edeceğini belirten AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal ise şunları söyledi; “Büyükşehir’in geldiği acı noktayı bir kez daha görmüş oluyoruz. Sayın Soyer, bir EXPO iddiasıyla ortaya çıkıyor. Bu konuda bir itirazımız yok. Biz bu alanla alakalı çekincelerimizi dile getirdik. Bununla ilgili açılan bir dava ve yürütmeyi durdurma kararı verildi. Bu kesin bir karar değil ama Büyükşehir bu telaşla önümüze bir plan düzenlemesi koyuyor. Önerge komisyonlarda görüşülüyor ama hop yürütmeyi durdurma kararı kaldırılıyor. Önerge komisyonlara geri gönderiliyor. Peki esas hakkında kesin karar verilirse ne yapacaksınız? Biz buradaki vatandaşlarla görüşmediniz, hassasiyetler var dedik. Bu yıl yaşadığımız acı deprem bütün hayata bakışımızı değiştirdi. Bütün planlarımızın değişmesi lazım. Buranın kamulaştırma bedeli 1 milyardan fazla. Her gün de artıyor. Bunlar ciddi bir yük ortaya koyacak. Bugün Büyükşehir’in toplam kamulaştırmaya ayırdığı rakam 200 milyon civarıyken önümüzdeki 2,5 yıl içerisinde toplamda 1 milyarlık kamulaştırma yapacaksınız. Ama siz ne yaparsanız yapın günün sonunda Üniversite gibi ‘Biz sıkıştık, yapamıyoruz’ diyeceksiniz. Biz o zaman da size yardım ederiz ama neden bugün ısrarcı olup kamu kaynaklarını harcıyorsunuz? Başka bir yürütmeyi durdurma kararı çıkarsa ne yapacaksınız? Önergeyi verdik, kabul ettik, şimdi geri gönderiyoruz. Neden? Çünkü mahkeme başka karar verdi. Bu, Büyükşehir belediyesine yakışmıyor. Günün sonunda EXPO’yla ilgili istenmeyen sonuçlar ortaya çıkacak.” AYDIN: KARARI YERİNE GETİRMEK TERCİH DEĞİLDİR Hızal’ın sözlerine yanıt veren Aydın, mahkeme kararına uygun hareket ettiklerinin altını çizerek “Özgür Bey de biliyor ki mahkeme bir karar verdiğinde idarenin de bunu 30 gün içinde hayata geçirmesi gerekir. Büyükşehir, hukuka saygılıdır. Biz mahkeme kararına saygı duymayanlardan değiliz. Mahkemenin gerekliliğini yapmak için harekete geçeriz. Ayrıca yanlış olduğunu düşündüğümüz karara da itiraz ederiz. Mahkeme yürütmeyi durdurma kararı vermiştir ama üst mahkeme Büyükşehir’in itirazını doğru bularak mahkemenin kararını kaldırmıştır. Şimdi de Büyükşehir’in bu karara uygun hareket ermesi gerekir. Yani bu ne plansızlık ne de başka bir şey. Biz sadece yasal zorunluluklarımızı yerine getiriyoruz. Kaldı ki mahkeme kararına konu olan olayın EXPO’nun bütünüyle ilgili bir alakası yok. Sadece bir parselle ilgili. Yani biz ne yapalım? Mahkeme kararını mı tanımayalım, uygun mu davranmayalım? Bu kararın tarihi 3 Mayıs. Bugün tebliğ edilmiş. Yani biz ne yapalım? Bugün tebliğ edildi diye görmezden mi gelelim? Eper karar yarın gelseydi o karar üzerine yine bir çalışma yapacaktık. Burada bir tercih söz konusu değildir. Bir mahkeme kararını yerine getirmek bir tercih değildir. Bunun gerekliliğini yerine getirmek de boynumuzun borcudur” dedi. HIZAL: TEMELİNDE BİR SORUN VAR Aydın’ın ardından yeniden söz alan Hızal, “Sayın Aydın’ın söylediklerimi tam anlamadığını düşünüyorum. Ben meseleye hukuki mütalaa noktasından değil çok farklı bir noktadan yaklaştım. Büyükşehir mahkeme kararlarına uymuştur. Ama uymadığını da gördük. Mesele Buca Metrosu konusunda… Zorlama bir yöntemle faaliyet yürütüldüğünü biliyoruz. Biz mahkeme kararı şudur ya da uyulması gerekirdi demiyoruz. Melese konunun temelinde bir sorun olması. Bir plansızlık var. Sayın Soyer çıkıp bu kürsüden bir müjde veriyor ama önünü arkasını planlamadan bunu söylüyor. Elimizi kaldırıyoruz indiriyoruz pat diye planlar askıya çıkıyor. Sonuç ne oldu? Bir yargı süreci başladı ve mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi. Peki ya daha geç olsaydı ne olurdu? Biz diyoruz ki böyle bir iş yapıyorsanız alternatifleriniz, B-C planlarınız olsun diyoruz. Bu doğru bir yöntem değil” ifadelerini kullandı” diye konuştu. ÖNAL: KENDİLERİ ENGELLEMEZSE… Konuya ilişkin söz alan İmar ve Bayındırlık Komisyonu Başkanı CHP’li meclis üyesi İran Önal, ‘engellenme’ iddialarını dile getirerek “Bazı noktaları düzeltmek gerek. Bu, bu ili ne kadar ciddiye aldığımızı gösteriyor. Bizim bir vizyon farkımız var. Biz, EXPO’nun kente azami fayda sağlayabilmesi için kente bir katkı saplaması gerektiğini düşünüyoruz. Siz iyi bir iş gördüğünüzde engellemek için elinizden geleni yapıyorsunuz. Yeşildere dönüşüme muhtaç bir yer. Biz, dönüşümün gerekli olduğu mezbelelik bir alanın kamulaştırılması için yaklaşık 1 milyarlık bir meblağı gözden çıkarıyoruz. Bu takdir edilmesi gereken bir durum. Biz plan ve vizyon fakrımızla oradaki dönüşümü önceleyecek bir şey yaptık. Biz İnciraltı gibi boş alanda şov yapacağımız kente faydası olsun diye Yeşildere’yi seçtik. Mahkeme yürütmeyi durdurma kararı almış. Biz, zaman kaybetmemek için işi ne kadar ciddiye aldığımızı gösteriyoruz ve hemen bir plan değişikliği önerisi getirdik. Ama üst mahkeme bugün kararı bozdu ve biz de önergeyi çektik. Bunun nesi kötü? Orada muhtarları kendi etrafına çekmeye çalışanlar kendisi. Eğer kendileri bunları engellemezlerse çok güzel bir EXPO’yu hayata geçireceğiz” ifadelerini kullandı.

Murat Aydın'dan vekil adaylığı açıklaması Haber

Murat Aydın'dan vekil adaylığı açıklaması

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimler için 14 Mayıs'ı işaret etmesi ve seçim kararının Resmi Gazetede yayınlanmasıyla birlikte gözler yine milletvekili listelerine çevrildi.   CHP İzmir'de depremle birlikte durulan kulisler, seçim sürecine girilmesiyle yeniden hareketlendi. Milletvekili aday adaylığı için istifa eden başkan ve yöneticilerin ardından gözler yeni adaylık ataklarına çevrilmiş ve bir dönem il başkanlığı için kulislerde adı geçen İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın'ın milletvekilliğine aday olup olmayacağı merak konusu olmuştu.  Öte yandan Aydın, adaylığa ilişkin yaptığı açıklamada soru işaretlerini giderdi.  CHP Genel Merkezi'nin kararını işaret eden Aydın, yaptığı açıklada şu ifadelere yer verdi: "Siyasette üstlendiğim görevleri yerine getirirken birçok defa “peki bundan sonra ne yapacaksanız, örneğin milletvekilliğine aday olacak mısınız?” diye soruldu. Bu sorulara cevabımı pek çok kez ve samimiyetle verdim. Verdiğim cevaplarda; örgütlü mücadeleye inandığımı, parti örgütünün değerlendirmelerinin benim için esas olduğunu, bulunduğum pozisyonu değil o pozisyonda yapabileceğim işleri önemsediğimi, süreç içinde bunlara bakıp karar vereceğimi söyledim. Cumhuriyetin kurucu değerlerine olan bağlılığımla, yaşadığım şehre ve ülkeme hizmet etmek, saray iktidarına karşı; hukuk ve adaleti, özgürlük ve demokrasiyi, eşit bir yaşamı savunmak için siyasete girdim ve bu yolda çaba sarf etmeye devam ediyorum. Çabamı bir adım daha ileriye taşımak için yaklaşan genel seçimlerde milletvekili aday adayı olmanın doğru bir karar olup olmayacağını düşündüm. Çünkü Cumhuriyet’in İkinci Yüzyılında yapılacak çok iş var ve bu işlerin en önemlilerinden birisi de hukuk ve adalet sistemine dair yapılması gerekenler. Otuz yılı aşkın süredir hukukun içindeyim. Cumhuriyet savcılığı, yargıçlık ve avukatlık yaptım. Yargıçlık yaptığım dönemde, üyesi ve yöneticisi olduğum YARSAV ve Yargıçlar Sendikası’nda yargıda örgütlenme hakkını, ifade özgürlüğüne ve yargı bağımsızlığını savundum, bu yolda mücadele ettim. Doktora eğitimimi tamamladım. TBMM’de, bakanlıklarda yasa ve mevzuat hazırlıkları ile eğitim çalışmalarının içinde bulundum. Dört yıldır yerel yönetimlerde ve CHP’de çeşitli görevler üstlendim. Tüm bu birikimimin önümüzdeki dönemde hukuk ve yargı alanında yapılacak işlere katkı sağlayacağını düşündüm. Bu katkıyı arttırmak için milletvekili aday adayı olmamın doğru olup olmayacağını; parti yöneticilerimizle, belediye başkanlarımızla, partililerle, siyasetin içinden ve dışından dostlarımla konuşmaya, onların fikirlerini almaya başladım. Benim için karar alma süreci devam ederken, 11 Mart 2023’te, CHP Genel Merkezi, parti örgütlerine MYK tarafından alınan kararı duyurdu. Bu duyuruda; belediye meclisi üyelerinin milletvekili adaylığı için görevlerinden istifa etmemeleri yönünde tavsiye kararı alındığı belirtiliyordu. Örgütlü mücadelede, karar alma süreçlerinin demokratik, kararları uygulama süreçlerinin itaatkâr olması gerektiğini savundum. Siyasetin insan kaynağının azlığından yakındığımız, daha çok kişinin siyasete girmesini arzuladığımız bir ortamda, keşke belediye başkanlarını ve belediye meclis üyelerini adaylık süreci dışında bırakan bu karar alınmasaydı. Ama mademki karar alınmış, söz konusu karar tavsiye kararı niteliğinde de olsa benim için partimin aldığı karardır ve bu karara uymak benim partili olma sorumluluğumun gereğidir. Bu nedenle; Önümüzdeki genel seçimlerde milletvekili aday adayı olmayacağım ve halen üstlenmiş olduğum Karşıyaka ve İzmir Büyükşehir Belediye Meclis üyeliği görevlerini yerine getirmeye devam edeceğim. Hangi görev ve sorumluluk verilirse, o görev ve sorumluluğu en iyi şekilde yapmak için bütün gücümle çalışmaya, doğru bildiğim yolda yürümeye devam edeceğim."

Aydın’dan Başkan Ceritoğlu Sengel’e destek ziyareti Haber

Aydın’dan Başkan Ceritoğlu Sengel’e destek ziyareti

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkan Vekili Murat Aydın ile İzmir’in farklı ilçelerinin  CHP’li grup başkan vekilleri ve meclis üyelerinden oluşan bir heyet, Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel’e destek ziyaretinde bulundu. İzinsiz “Love Erdoğan” reklam afişlerini kaldırdığı için hakkında 6 aydan 2 yıla kadar hapis istemiyle soruşturma izni verilen Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel’e destek vermek amacıyla gerçekleştirilen ziyaretin ardından konuşan İBB CHP Grup Başkan Vekili Murat Aydın, “Sayın Başkanımızın yanında olduğumuzu, Cumhuriyet Halk Partisi’nin her ferdinin yanında olduğumuzu bir kere daha dile getirmek istiyoruz. Ellerinden geleni ardlarına koymasınlar. Geldikleri gibi gidecekler.” İfadelerini kullandı. İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkan Vekili Murat Aydın’ın şunları kaydetti: “İzmir’de bulunan belediye meclislerinin CHP’li meclis üyeleri olarak Sayın Başkanımızı ziyarete geldik. Bu ziyaretin temel amacı, Sayın Başkanımıza yönelik olarak yapılan haksız, hukuksuz soruşturmalara karşı tepkimizi ve sayın başkanımıza olan desteğimizi dile getirmekti. Maalesef siyasi iktidar hukuku bir araç olarak kullanarak devlet mekanizmasındaki gücünü, yetkilerini de kötüye kullanarak Cumhuriyet Halk Partili belediyelere karşı açık bir saldırı içerisinde. Bu saldırıdan İzmir’deki belediye başkanları da nasibini alıyor. Sayın Başkan da o şekilde bir saldırı altında. Bütün bu saldırılar söz konusu olduğunda her zaman söylediğimiz şey şudur; “Cumhuriyet Halk Partisi Valiliğe verilmiş bir dilekçe ile kurulmuş bir siyasi parti değildir. 100 yaşına gelmiş, bu ülkeyi kurmuş ve Kuvay-i Milliye’nin içinden çıkmış bir siyasi partidir. Bizi yedi düvel korkutamamıştır. Bu soruşturmaların bizim için zerre değeri yoktur. Cumhuriyet Halk Partililer her koşulda sözlerinin, Cumhuriyetin değerlerinin, özgürlük ve demokrasinin arkasındadır. Kimse yılgınlığa kapılmasın, kimse umutsuzluğa kapılmasın. Biz buradayız. Ne yaparlarsa yapsınlar. Söyleyeceğimiz sözü bir kelime eksik söylemeyeceğiz, bir adım geri atmayacağız. Halkımızla birlikte özgürlüğe, demokrasiye, hukukun üstünlüğüne sahip çıkmaya devam edeceğiz. Sayın Başkanımızın yanında olduğumuzu, Cumhuriyet Halk Partisi’nin her ferdinin yanında olduğumuzu bir kere daha dile getirmek istiyoruz. Ellerinden geleni ardlarına koymasınlar. Geldikleri gibi gidecekler.” Destek ziyareti için İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkan Vekili Murat Aydın ve  CHP’li meclis üyelerinden oluşan bir heyete teşekkür eden Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, “Gündemimizde önümüze çıkarılmış olan bu engeller değil bizim gündemimizde var olan ekonomik kriz var. Bizim gündemimizde yoksulluğa ve yoksunluğa çözüm üretebilmek var. Bizim gündemimizde her şeye rağmen hizmete devam etmek var.” değerlendirmesinde bulundu. Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, şunları kaydetti: “Her şeyden önce şunu söylemek lazım. Gerçekten de hukuksuzluklar içinde mücadele etmeye ve aynı zamanda iş üretmeye, insanlara ve vatandaşlara dokunmaya devam ediyoruz. Hep söylüyorum bizim gündemimizde önümüze çıkarılmış olan bu engeller değil bizim gündemimizde var olan ekonomik kriz var. Bizim gündemimizde yoksulluğa ve yoksunluğa çözüm üretebilmek var. Bizim gündemimizde her şeye rağmen hizmete devam etmek var. O anlamda şu noktada çok şanslıyız; Cumhuriyet Halk Partili olmak gerçekten büyük bir ayrıcalık. Bu da şunu gösteriyor ki, eğer bir Cumhuriyet Halk Partili olarak ve belediye başkanı olarak çıkartılmış olan ne olursa olsun karşımıza engel olarak karıncanın eğer kardeşi varsa o kardeş Cumhuriyet Halk Partisi’dir. O anlamda İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Grup Başkan Vekilimiz hem de çevre ilçelerin grup başkan vekilleri ve desteklemeye gelen bütün büyüklerime, bütün partililerime sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Biz birlikte var olmaya devam edeceğiz. Dayanışmamızı çoğaltacağız ve hiçbir zaman hiçbir şey de bizi yıldıramayacak. Çok teşekkür ederim.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.