TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kılıçdaroğlu, Yavaş ve İmamoğlu’nu yanına aldı, ‘Yiğitlerim’ dedi, görevlerini açıkladı Haber

Kılıçdaroğlu, Yavaş ve İmamoğlu’nu yanına aldı, ‘Yiğitlerim’ dedi, görevlerini açıkladı

KEMAL ÖZKURT Kılıçdaroğlu, paylaştığı son videosu, soluna İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu sağına da Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı alarak çekti. Kılıçdaroğlu, ’Yiğitlerim’ notuyla sosyal medyadan paylaştığı videoda yanında yer alan iki ismi “Cumhurbaşkanı Yardımcılarım” diye tanıttı ve İmamoğlu’nu Türkiye’yi afetlere hazırlamak alanında, Yavaş’ı ise sosyal politikalar alanında görevlendireceğini duyurdu. İMAMOĞLU, TÜRKİYE’Yİ AFETLERE HAZIRLAYACAK Bu ülkenin gündeminin provakasyonlar olmadığını ve buna aldırış etmediklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, “Halkımızın gündeminde ne var biliyor musunuz? Ekonomik sıkıntılar var. Mutfaklarda yangın var. Kira derdi var. Dahası depremler var, seller var. Ülkemizde olan, olması muhtemel afetler var. Bu yüzden doğru şehirleşmeye, doğru konut politikalarla kemerlerimizi güçlendirmeye güçlü yapılara ihtiyacımız var. Türkiye’yi afetlere hazırlamak ve kentlerimizin dirençliliğini arttırmak istiyorum. Bu görevi en iyi kim yapar? Tabi Ekrem Başkan yapar. İstanbul’da ve dünya tarihinde 10 metroyu aynı anda yapan bir kişi var. Bu görevi ona vereceğiz. Bu berbat şehirleşmeyi bitirecek yiğit Ekrem Başkan'dır’ diye konuştu. SOSYAL POLİTİKALARDAN ‘YAVAŞ’ SORUMLU Gündemdeki bir diğer konunun sosyal politikalar olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Hane ekonomisini hızla güçlendirmemiz gerekiyor. Aile destekleri sigortasından kadın istihdamına kadar yoksullukla mücadelede yapacak çok işimiz var. Bunun yanında Türkiye’yi geliştirecek, güçlendirecek teknolojik atılımları tarımsal kalkınmayı hayata geçirmemiz lazım. Bu görevi hangi yiğit yapar? Doğal olarak Mansur Başkan yapar. Bu konuda, Ankara’da devraladığı kötü yönetimi halkçı politikalarıyla hızla bambaşka bir yere taşıyan peşi sıra etkili projelere imza atan Mansur Başkan'ıma güvenirim. Ülkenin teknolojileri konusunda da ona güveneceğim.” TÜRKİYE, DÜNYANIN LOJİSTİK MERKEZİ OLACAK Kılıçdaroğlu’na teşekkür ederek sözü alan Ekrem İmamoğlu, bu ülkede son 20 yıldaki en büyük yıkımları kenterin yaşadığını ifade etti. Çoklu kanun kurum ve yönetmeliklerle, partizanlık ve ayrımcılıklarla kentlerin, çağdaş dünyanın çok gerisinde kaldığını belirten İmamoğlu, “Belediyecilik ve dünyanın en büyük kenti İstanbul'da elde ettiğim deneyimle ikinci yüzyılda kentleri en çağdaş seviyeye taşıma ve özellikle plansız otobanlarla değil birbirine bağlı raylı sistemlerden hava yolu kara yolu entegre bir ağ olarak Türkiye'yi dünyanın en önemli lojistik merkezlerinden birine dönüştürmeyi bütün kentlerimizi ve bütün yerleşim yerlerimizi depreme dayanıklı ve uygar bir sürece kavuşturmayı ülkenin mutluluğu için hazırız”dedi. “LİYAKATLİ KADROLARLA BAŞARILARA İMZA ATACAĞIZ” Sosyal devlet anlayışını yeniden yapılandırarak hiç kimsenin yatağa aç girmediği, açıkta kalmadığı, eğitiminden ve protein hakkından mahrum kalmadığı bir yapıyı yeniden inşa etmek istediklerini söyleyen Mansur Yavaş, “Çiftçinin sırtından döviz yükünü kaldırmak suretiyle, kırsal kalkınma desteklerimize, çalışan, üreten ve kendi ülkesine yeten bir modeli mutlaka oluşturacağız. Karada, havada, mavi vatanda ve siber uzayda, 7 bölgede 81 ilde önemli stratejik ve milli teknoloji çalışmalarıma liyakatli kadrolar ve ülkemizin pırıl pırıl gençleriyle mutlaka başarılara imza atacağız” ifadelerini kullandı. Videonun sonunda sözü tekrar alan Kılıçdaroğlu, "Sevgili milletim çok çalışacağız. Başka çaremiz yok. Dünya gündeminden çok geride kaldık. Mesafeyi kapatmak için çok çalışacağız. Haydi başkanlarım Bismillah diyoruz” diyerek bitirdi.

Bay Kemal'in tahtasının yeni konusu: Tarım ve Hayvancılık Haber

Bay Kemal'in tahtasının yeni konusu: Tarım ve Hayvancılık

KEMAL ÖZKURT Seçilmesi halinde yapacakları faaliyetleri sosyal medya hesabından paylaştığı videolarla anlatan Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, "Milletimiz olanlara asla üzülmesin, kızmasın, ben işimin başındayım. Sükûnetimizi koruyup, bu ülkeyi kalkındırmaya odaklanalım lütfen. Bugün Tarım ve Hayvancılık devrimimizi anlatıyorum. Gıdada çok çok büyük devrim geliyor!” dedi.  "TARIMDA PLANLI ÜRETİME GEÇECEĞİZ" CHP lideri Kıçdaroğlu paylaştığı videoda öncelikle ihtiyaç listesinden bahsetti. Türkye'nin en büyük zenginliğinin bereketli toprakları olduğunu fakat kötü yönetimin milleti buğday ve nohutta dışa bağımlı hale getirdiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Egemenliğimizi kısıtlayan bu düzen artık değişiyor. Türkiye, tarım ve hayvancılıkta kendi kendine yetecek, çok kısa bir süre içinde ihracat devi olacak. Gıda bağımsızlığını sağlamadan büyümek ve gelişmek mümkün değil. Bakın burada açıkça söylüyorum: Türkiye tarım ve hayvancılıkta dünyanın en hızlı yükselen ülkesi olacak. Tarımda planlı üretime geçeceğiz. Tarım arazilerimizi koruyarak tümünün ekilmesini sağlayacağız. Kamuya ait tarım işletmelerine yani Atatürk’ün mirası olan TİGEM varlıklarına sahip çıkacağız. Bu alanları tohum ve hayvancılık üretiminde ve ıslahında kullanıp üretilen tohumları ve damızlık hayvanları çiftçilere ücretsiz vereceğiz. Her bir köyümüzde bir veteriner, bir ziraat mühendisi ve bir ziraat teknisyeninden oluşan ekipler kuracağız. Çiftçilere hastalık tedavisi, aşı ve toprak analizi, bitki sağlığı gibi her konuda ücretsiz destek sağlanacak" dedi.  "ÇİFTÇİYLE BİRLİKTE ÇALIŞACAĞIZ" Kuracakları sisteme katılmak isteyen ailelere 10 büyükbaş, 10 küçükbaş gebe hayvan hibe edileceğini açıklayan Kılıçdaroğlu, "5 yılda 3 milyon 750 bin büyükbaş, 7.5 milyon da küçükbaş üreterek çiftçiye ücretsiz dağıtacağız. Hayvan varlığımızı her yıl yüzde 20 artırarak hayvancılıkta büyük bir atılım gerçekleştireceğiz. Afyon, Konya, Erzurum’da tarım ve hayvancılık özel ekonomi bölgeleri kuracağız. Ayrıca, Ordu ve Hatay’da hayvancılık ve tarım ürünleri ihtisas limanı kuracağız. Türkiye, bölgesinin gıda ve hayvancılıkta en büyük ihracatçısı olacak ve biz çiftçiyle birlikte çalışacağız”  diye konuştu.  "ÇİFTÇİ MAHSÜLÜNÜ VERDİĞi AN PARASINI ALACAK" Gübeyi ve enerjiyi yerinde üretecek ekosistemler kurarak gıdanın ucuzlamasını sağlayacaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:  "Gerektiğinde tarımsal maliyeti sübvanse edip süt ve et üreticisini zarar ettirmeyeceğiz. Çiftçileri zarar ettirmeden hem gıda fiyatlarını düşüreceğiz hem de gıda güvenliğini hızla sağlayacğız. Göreceksiniz, gübre ve yem konusunda hızla ithal bağımlılığın önüne geçip, üreticinin girdilerini azaltacağız. Bizim sistemimizde çiftçi mahsülünü verdiği an parasını alacak. Üretirken devleti yanında görecek ve bu da hemen vatandaşın mutfağına yansıyacak. Gıda konusu neden bu kadar önemli biliyor musunuz? Hatırlarsanız çocuklarımızın beslenme hakkını savunmak için Hacer Foggo ile et ve süt kurumuna gitmiştik. Çünkü aç çocuklarla endüstri devrimini gerçekleştiremezsiniz. Çocuklar et yiyecek sağlıkla büyüyecek. Etimiz, sütümüz ucuz ve bol olacak merak etmeyin." 

Kılıçdaroğlu’ndan ‘iktisat’ mesajı Haber

Kılıçdaroğlu’ndan ‘iktisat’ mesajı

TENZİLE AŞÇI Millet İttifakı paydaşları, İzmir Büyükşehir Belediyesi organizasyonuyla düzenlenen İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi Millet İttifakı Genel Başkanları Toplantısı'nda bir araya geldi. Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde düzenlenen toplantıya CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu katılırken İYİ Parti'yi temsilen ise Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özlale katıldı.   “Türkiye’nin yeni yüzyılında ekonomi politikalarında yol haritası olacak” ifadeleriyle tanıtılan kongrede konuşan Kılıçdaroğlu, yeni bir Türkiye için gerekli dört ayağı açıkladı ve "değişim şart" göndermesi yaptı. SOYER’DEN DEĞİŞİM MESAJI Programın açılış konuşmasını yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, değişim mesajı verdi ve “100 yıl ülkelerin tarihinde çok önemi bir kilometre taşıdır. 100 yıl önce yine İzmir’de bütün ülke yanmış yıkılmış durumdayken 100 yıl sonra yine ekonomik bir enkazıyla baş başa, gençliğin umutsuzluğu, üretimin sona ermesi… Kadınların unutulmuşluğu, bu da yetmezmiş gibi 11 ilde büyük bir yıkım. 100 yıl önce neden İzmir seçildi? İzmir tarih boyunca farklı uygarlıklar doğurmuş, İzmir birlikte yaşamın şifrelerini keşfetmiş çok sesli bir yaşam biçimi refaha dönüştürmüş O nedenle Mustafa Kemal İzmir’i seçmiş. Biz de buradan yola çıkarak toplumun kılcallarından beslenerek bir yaşam inşa etmek istedik. 100 yıl öncesinden farklı olarak doğa da bir paydaş olarak ekonominin önemli dinamiklerinden biri olarak değerlendirildi ve masaya davet edildi. Tüm bunlar Mustafa Kemal’in yolu bize yol oldu. Yola çıkarken ortak akılla ilgili bir bilgimiz vardı ancak çıkacak sonuçla ilgili bir bilgimiz yoktu. Gördük ki ortak akılla ortaya çıkan sonuç çok güçlü bir sonuca dönüştü. Hiçbir sorunun tek başına düzelemeyeceğini ancak topyekun bir çalışmayla çözülebileceğini gösterdi. 2 gün sonra kapanış oturumunda açıklanacak kural ve ilkeler yeni Türkiye’nin inşasında önemli rol oynayacak. Biz bugünün siyasal sorunlarına çözüm aramak için değil, 'Geleceğini Türkiye'sini tasarlamak için yola çıktık. Bugün Millet İttifakı’nın değerli genel başkanları olarka sizlerin izlediğiniz yol da farklı değil aslında. Toplumun kılcallarından beslenen, toplumsal mutabakat ile 'Gelecek Türkiye'sini inşa ediyorsunuz. İzmir’den yaptığımız gönülden bir katkıdır. Artık çok iyi biliyoruz bir şey değişecek her şey değişecek” dedi. KILIÇDAROĞLU: ÖLE BİR SİSTEM KURALIM Kİ… Siyasi bağımsızlık ve Millet İttifakı iktidarına bağımsız ve yeni Türkiye mesajı veren CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu ise ‘demokrasi’ odaklı konuşmasında şunları söyledi; “İkinci yüzyılı birlikte inşa edeceğiz. İşimizin çok kolay olduğunu kimse düşünmesin. Ama birinci yüzyılın kongresinde de o dönemin liderlerinin de işi kolay değildi. Güzel, yaşanabilir, barış içinde, kalkınan ve büyüyen, bölgesinde ve dünyada saygını olan bir Türkiye. Zor zamanlardan geçtiğimizin farkındayım. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü hep iyi temelde anarım. Bir, siyasi bağımsızlığı. İkincisi ise; ekonomik bağımsızlık. İzmir’de 100 yıl önce yapılan kongrede ‘Siyasi ve askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun iktisadi zaferlerle taçlandırılmazlarsa kalıcı olamazlar’ der. Bugüne kadar büyük sıkıntılar çektik. Zaman zaman büyük sıkıntıların 100 yıl içinde çıktığını biliyoruz. Ama öyle bir sistem kuralım ki bir daha bu tür izlerle karşı karşıya kalmasın bu ülkenin insanları. 4 ayaklı bir strateji. Birinci; Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem. 6 partinin bir araya gelmesinin temelinde demokrasi yatıyor. Demokrasinin olmadığı hiçbir ülke gelişemez. Biz de demokrasimizi geliştirmek, kuvvetler ayrılığını getirmek zorundayız. Sağlıklı işleyen hiçbir demokraside denetimsiz alan yoktur. Her alan mutlaka denetlenir. TBMM'de denetlenir, Anayasa Mahkemesi tarafından. Özür medya… Özgürlüğün olmadığı bir yerde zaten demokrasi olmaz. Medyanın özgür olması lazım. Demokrasi dediğimiz işin özünde her gücün denetlenmesi vardır. Bunu hayata geçirmek gerekiyor. Ayrıca siyaset kurumunun halkına hesap vermesi gerekiyor. Eğer ki iktidar sahipleri halka hesap veremiyorsa orada demokrasi yoktur. Halktan toplanan vergilerin hesabının verilmesi ve şeffaflık şarttır. Biz, "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de Ulusal Vergi Konseyi kuracağız" dedik. 85 milyonun vergilerinin nereye toplandığı Resmi Gazete’de yayımlanacak. Herkes ödediği vergilerin nereye harcandığını bilecek. Başka bir şey daha... Sağlıklı işleyen demokrasilerde siyaset kurumunun lekelenmemesi lazım. Siyasi Ahlak Kanunu çıkaracağız. Eğer siyaset ahlak zemininde yürürse pek çok sorun kendiliğinden çözülmüş olur. Siyasetçiyle halkın arasındaki güvenin sarsılmasının nedeni Siyasi Etik Yasasının olmamasıdır. Harcanan paranın hesabının da verilmesi lazım ayrıca. Bunun için de ayrı bir karar aldık. TBMM’de Kesin Hesap Komisyonu kuracağız. Bir önceki yılın kaynaklarının nereye harcandığının hesabını verecek. Komisyonun başkanı da ana muhalefet partisinden olacak. Ayakları yere basan, ahlaklı bir siyasetin olduğu, harcanan kuruşların hesabının verdiği ve medyanın özgür olduğu bir Türkiye. Bizim iktidarımızda Sayıştay raporları da asla makaslanmayacak. ÜRETEN ÜLKE GÜÇLÜ ÜLKEDİR İkinci ayak; üreten Türkiye. Sanayiden tarıma, kültür hayatın her alanında üreten Türkiye. Üreten Türkiye, güçlü Türkiye’dir. Herkes üretecek ve üretim zincirinin güçlü bir halkası olacak. Herkesin ürettiği Türkiye, güçlü bir Türkiye’dir. 21. yüzyıldayız. Neyi, neden üreteceğimizi bilmeliyiz. 21. yüzyılın ekonomisi tarım, sanayi ekonomisi değil, bilgi ekonomisidir. Hangi ülke bilgi üretirse hızla kalkınır. Bilgiyi de üniversitelerde üreteceğiz. O nedenle Millet İttifakı iktidarında üniversitelerde her düşünce özgürce tartışılacak, hiç kimse farklı düşündü diye üniversiteden atılmayacak. Üniversiteler bilgi üretecek, o bilgiler sanayici tarafından elle tutulan metalar olacak. Hedefimiz gayet güzel ve bunu gerçekleştirileceğiz. Biz katma değeri yüksek ürün üretmek zorundayız. Yapamazsak büyütüp gelişemez, söz sahibi olamaz. Biz Millet İttifakı iktidarında başkalarının pazarı değil, üreten bir ülke olacağız. 21. yüzyılda temel hedef her alanda çip üreten bir ülke olmaktır. HERKES DEVLET GÖLGESİ ALTINDA GÜVENDE HİSSEDECEK Üçüncü ayağımız, güçlü bir sosyal devlet. Eğer ki hakça bölüşmezseniz, toplumun bir kesimi yoksul, bir kesimi varlıklı olursa, orada huzur olmaz. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği güzel bir Türkiye’yi demokrasiyle yeniden inşa edeceğiz, Herkesin kendini devletin gölgesi altında güvende hissettiği bir ülkeyi inşa etmek zorundayız. Özellikle son 5-6 yılda Türkiye’de alt gelir gruplarından bir avuç üst gelir gruplarına milyarlarca dolarlık kaynak aktarıldı. Bunu düzeltmek Millet İttifakı'na nasip olacak. Aile destekleri sigortasını yapacağız. Her bir ailenin güvencesi olacak. Yardım yapılırken kişinin yoksulluğuna değil insan onuruna yakışır bir yaşamı baz alınacak. AYAK UYDURAN DEĞİL ÖNCÜLÜK YAPAN OLACAĞIZ Dördüncü ayağımız; sürdürülebilirlik. Türkiye’de demokrasiyi getirdiniz, ürettiğiniz, sosyal devlet inşa ettiniz. Ama durduğunuz anda geri gidersiniz. Sizin dünyanın gelişimine ayak uydurmanız gerekiyor. Bunun için de liyakat önemli. Devlet kurumlarında liyakat olmalıdır. Biz değişime ayak mı uyduracağız yoksa öncülük mü yapacağız? Biz değişime ayak uydurmak istemiyoruz. Biz yapalım onlar bizi izlesinler. Değişime dönüşüme ve atılıma öncülük yapan bir Türkiye’yi inşa etmek istiyoruz. Önemli bir şey daha. Sürdürülebilirliğin temel bileşenlerinden biri de eğitimdir. Bunun için de merak duygusu önemlidir. Eğer ki biz küçük yaştan itibaren çocuklarımıza merak duygusu aşılayabiliyorsak ve bu çocuk o duygunun peşinden gidiyorlarsa sürdürülebilirlik ve gelişim olur. Biz eğitim sisteminde de köklü değişiklikler yapacağız. Neden soru soruyorsun demeden nitelikli soru sorduracağız. 

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.