TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#mezar

mezar haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, mezar haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Trabzon’da mezar manzarası tartışması Haber

Trabzon’da mezar manzarası tartışması

Yapımına başlanan yeni mezar yeri için ise Trabzonlular hem Ahi Evren'e komşu olmak hem de deniz manzaralı mezarlık sahibi olmak için sıraya girerken ön talep yaparak başvuranlar mezar yerlerinin tespiti sırasında hem kendi aralarında hem de görevliler arasında gerginlik yaşandı. Yeni mezar yerinden satın almak için dilekçeyle ön talepte bulunanlar vatandaşlar Trabzon Büyükşehir Mezarlıklar Daire Başkanlığınca yeni mezar yerine çağrılırken, mezar yerlerinin belirlenmesi sırasında hem vatandaşlar kendi aralarında hem de görevlilerle kısa süreli gerginlik yaşandı. Yaşanan gerginliğin ardından yer belirleme çalışmaları devam ederken, vatandaşlar yaşanan karışıklığa sitem etti. Mezar yeri için başvuruda bulunanlardan Ahmet Terzi, karışıklıktan yakınarak “Mezarlık yeri için geldim daha önce yazılmıştım. Çağrıldık geldik yerimizi bakıp nasipse alacağız. Sabahtan beri buradayım bir karmaşa bir karışıklık var. Çok talep var. Burayı tercin sebebim diğer mezarlıklarda yer yoktu boş yer Uğurlu’da vardı orayı da tercih etmedik biraz uzak” dedi. Sabah saatlerinden beri beklediğini yaşanan gerginlikte bir kişinin fenalık geçirdiğini kaydeden Namık Kemal Önder ise, “Mezar yeri için buradayım. Buranın bir krokisini çıkartıp kendileri belediyede çok rahatlıkla dağıtabilirdiler. İnsanlar krokiye bakar krokiden istediği yeri alabilirdi. Sabah saatlerinde insanları buraya döküp de perişan etmenin bir anlamı yoktu. İnsanlar burada birbirlerine girdiler. Bağırdılar, çağırdılar bir kişi fenalık geçirdi. Bunun böyle olmaması gerekirdi. Burada bir karışıklık var görevlileri kimse dinlemiyor. Çok talep var iki liste var bin kişiden fazla herhalde öyle zannediyorum. Gelmeyenlerde var bu dağınıklığı aşabilirlerdi. Listede ismimiz olduğuna göre bize bir yer düşer herhalde” diye konuştu. Seçtiği yerlerin dolu olduğunu belirten Bülent Sefa Usta ise “Sabah saat 07.00’den beri buradayım. Bulunmamın sebebi mezar yeri almak. Görevlinin yanında yerini görüp alma imkânın var ancak bir karışıklık var. Listede ismimiz var, umudumuz var seçme imkânı olduğu için seçmeye çalıştık ancak seçtiğimiz yerler dolu. Artık karşımıza listede ne çıkarsa nasipse onu alacağız” dedi. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Trabzon semt pazarları

Bir asırdır yolun ortasında duran mezarın kime ait olduğu merak ediliyor Haber

Bir asırdır yolun ortasında duran mezarın kime ait olduğu merak ediliyor

Tokat merkez Erenler Mahallesi Sofular Sokak’ta yol ortasında kalan mezar görenlerin dikkatini çekiyor. Bölgede yapılan binalar ve yol çalışmaları sırasında yol ortasında kaldığı değerlendirilen mezarın yaklaşık 100 yıldır aynı yerde olduğu iddia ediliyor. Yol ortasında bulunan mezar geçmişte Belediye tarafından yolun kenarına alınarak sokakta trafik akışı sağlandı. Mahalle sakinleri, bazı şoförlerin mezarı fark etmeyerek mezara çarptığı söyledi. "Ben 63 yaşındayım bu mezar benden öncede burada vardı" Mezarın yaklaşık olarak 100 yıldır aynı yerinde olduğunu belirten Namık Polat, "Ben bu mahallede doğum büyüdüm 63 yaşındayım. Bu mezar kime ait bilinmiyor, Müslüman mı yoksa ecnebi mi kimse bilmiyor. Burada eskiden taş yığını vardı ve bu mezar şu ankinden daha geniş bir alandaydı. Daha sonrasında belediye yolun genişlemesi için bu mezarı yan tarafa aldı. Mezarda baş kısımda bulunan taştan iki tarafında da var. Biraz yukarıda erenler mezarlığı var, Tokat'ın en büyük mezarlığıdır. Benim çocukluğum bu mezarla yan yana geçti, bu mezarı yolun kenarına aldılar. Eskiden mezarın baş kısmında mum yakmak için alan vardı. Bu da Müslüman birisi olmadığını gösterebilir. Kızım yeni şoför arabasıyla geri geri gelirken çarpmış, böyle ufak tefek olaylar olabiliyor. Yolun ortasında olsaydı arabalar geçemeyecekti. Belediye güzel bir iş yaparak kenara almış. Ben 63 yaşındayım bu mezar benden öncede burada vardı, belki benden 40 50 yıl öncesinde de bu mezar buradaydı" şeklinde konuştu. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Tokat'ta o alanlar imara açıldı

Söke Heyeti Milliye kurucusu Mehmet Ağa mezarında anıldı Haber

Söke Heyeti Milliye kurucusu Mehmet Ağa mezarında anıldı

Söke’nin Düşman İşgalinden kurtuluşunun 101'nci yılı nedeniyle Söke Tarih Araştırmaları ve Kültür Değerlerini Koruma Derneği tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen etkinliğe, Mehmet Ağa'nın hayatta olan aile üyeleri de katıldı. Etkinlikte açılış konuşmasını Dernek Başkanı İsmail Caner Genç yaptı. Genç konuşmasında; Kurtuluş Savaşında Söke’deki Kadın örgütlenmesi, bu örgütlenmenin parolasının Çalıkuşu Feride olduğu, Reşat Nuri’nin kitabındaki Çalıkuşu Feride karakterinin Söke’de görev yapmış bir öğretmen olduğu, Kurtuluş Savaşı’nın önemli uçaklarından İsmet Uçağı’nda Sökelilerin payından ve Söke’nin ilk Belediye başkanı Ömer Ağa’nın ve Mehmet Ağanın mezarlarının halkın Granta dedesi dediği mezarın ayak ucunda olmasının dikkat çekici olduğunu belirtti.   Dernek Yönetiminden Sami Kocakaya, Söke’de Kurtuluş Savaşı öncesi, İtalyan işgalindeki Söke’nin durumu, Söke Heyet-i Milliyesinin kurulması, üyeleri, ve Caferaki hakkında bilgiler aktardı. Dernek Yönetiminden Hüsnü Adalı, Mehmet Ağa, Mehmet Ağa’nın Yunanlar tarafından kaçırılışı, oğlu Ahmet Ağa’nın kurtuluş mücadelesinde nasıl şehit edildiği ve Söke Heyet’i Milliyesi hakkında bilgi verdi. Konuşmalardan sonra etkinlik din görevlisi Hüsnü Şahan tarafından okunan dualarla etkinlik son buldu. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: 101 yıl önce Aydın'ı böyle yakıp yıkıp gittiler

Çayönü Höyüğünde 5 sandık mezar daha bulundu Haber

Çayönü Höyüğünde 5 sandık mezar daha bulundu

Göçebelikten yerleşik yaşama, avcılık ve toplayıcılıktan üreticiliğe geçilip tarıma ilk başlanılan yerler arasında bulunan höyük, yaklaşık 10 bin yıl önceye tarihlenmesiyle sadece bölge değil, dünya uygarlık tarihi için de büyük önem taşıyor. 1964 yılında başlatılan, 1991'de güvenlik nedeniyle ara verilen ve 8 yıl önce yeniden başlatılan arkeolojik kazılar, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aslı Erim Özdoğan'ın başkanlığında bu yıl 19 kişilik ekiple yürütülüyor. Prof. Dr. Özdoğan, yaptığı açıklamada, höyüğün tarımın ilk başladığı yerlerden biri olduğunu belirterek, hayvancılığın gelişmesinde de önemli rol oynadığını söyledi. Daha önce höyüğün doğu kesiminde kazı çalışmalarına başladıklarını anlatan Özdoğan, doğu kesiminde çanak, çömlek ve neolitik yerleşmenin farklı evrelerini saptadıklarını, buradaki kazıların halen sürdüğünü belirtti. İki farklı zaman dilimine yönelik çalışma yürüttüklerini, bunların çanak çömlekli neolitik ve İlk Tunç Çağı olduğunu anlatan Özdoğan, höyükte mezarlık alanının tahminlerinden daha fazla bir alana yayıldığını kaydetti. Küçük çocuklar ve bebekler çömlekte gömülmüş Bu yılki kazılarda 5 sandık tipi mezarlığın daha gün yüzüne çıkarıldığını ifade eden Özdoğan, şöyle konuştu: "2021 yılından bu yana toplam 10 sandık mezar açığa çıkartıldı. Bu mezarlar o dönemin geleneğini yansıtıyor. Mezarlıkta dikkatimizi çeken, hepsinde kap kaçağın hediye olarak bırakılmış olmasıdır. Basit toprak mezar dediğimiz hediye yok. Daha çukur, daha çevresi çevrili olan sandık mezar tipinde olan var. Çanak, çömleksiz neolitiğin bir özel yapısı ve çevresindeki daha eski bir yerleşmesi var. Şimdi onun ilişkisini ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Çanak, çömlek mezarlarımız var. Ondan sonra ya taş çevrili ya da yanına taş bloklarla yapılmış mezarlarımız var." Genellikle 6 yaşında küçük çocuklar ve bebeklerin küçük değişik boyuttaki çömleklerin içine gömüldüğünü belirten Özdoğan, çömleklerin tabut olarak kullanıldığını aktardı. Özdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: "Topluluktaki daha üst statüye sahip bireyler daha özel yapılmış sandık mezarlara, 6 yaşındaki küçük çocuklar, bebekler ve yeni doğmuşlar da değişik boylarda günlük herhangi bir kullanımda olan çömleğin içine yan yatırılarak gömülmüş. Yanlarında da genellikle 3 kap hediye ediliyor. Yetişkinler sandık mezar şeklinde kazılmış mezarlara yarı katlanmış olarak bırakılıyor ve yanlarına çoğu zaman 2 ya da 3 tane kap yerleştiriliyor. Kapların içinde büyük olasılıkla yiyecek bırakıldığını düşünüyoruz." "Burası 12 bin yıllık bir tarihe sahip" Ergani Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Ahmet Karaaslan da Çayönü Höyüğünün dünya kültür tarihine çok büyük katkısının olduğunu söyledi. "Burası 12 bin yıllık bir tarihe sahip. Özellikle kazılarda değişik mezarlar, ev şekilleri, tapınaklar bulunan ilk yerleşim yeri, ilk ata tohumunun bulunduğu, ilk tarımın başladığı yer. İnşallah gelen turistlerimizle birlikte burası daha bir önem kazanır." ifadelerini kullanan Karaaslan, bölgeyi güzel bir şekilde tanıtmaya devam edeceklerini aktardı.  BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Hitit Kenti Şapinuva'da keşfedilen toprak içine oyulmuş antik silo

Rüyada mezar görmek ne demek? Rüyada mezar kazmak ne anlama gelir? Haber

Rüyada mezar görmek ne demek? Rüyada mezar kazmak ne anlama gelir?

Rüyada mezar görmek çok sık görülmese de çok derin anlamlar taşıyan bir rüyadır. Peki rüyada mezar görmek ve mezar kazmak ne anlama gelir? RÜYADA MEZAR GÖRMEK Rüyada mezar görmek; istenmeyen uzun bir yolculuğa ve üzüntüye işarettir. Aynı zamanda mezar, hapishane ve suç işlemeye delalet eder. Rüyasında mezar gören kişi istemeye istemeye suç işleyebilir. Bu suçun bedelini ağır ödeyebilir. Çevresi ile arası açılabilir. Ailesinden uzaklaşabilir. Aynı zamanda bu rüya fakirliğe yorumlanır. RÜYADA MEZAR KAZMAK Rüyada mezar kazmak; rüyayı gören kişi için kötü tercihler yapacağına işarettir. Rüya sahibinin yaptığı yanlışlar karşısında bir sorun olarak çıkabilir ve bu sorunun çözüme kavuşması çok zor olabilir. Rüya sahibi mezarı evde kazıyorsa bu rüya keder üzüntü ve gözyaşına işarettir. RÜYADA MEZAR TAŞI GÖRMEK Rüyada mezar taşı görmek; rüyayı gören kişinin ömrünün çok uzun olacağına ama bu uzun ömrün onun için bir şey ifade etmeyecek olmasına işarettir.  Rüyayı gören kişi hayatını çok tekdüze ve amaçsız yaşayacaktır. RÜYADA KENDİNİ MEZARLIKTA GÖRMEK Rüyada kendimizi mezarda görmek; ön yargılı ve yeniliğe kapalı olduğumuz anlamına gelir. Rüya sahibi ön yargısı sebebi ile eline geçecek olan birçok fırsatı ve şansı kaçırabilir bu dönemde buna dikkat etmelidir. Rüya sahibi ön yargısı sebebi ile girdiği ortamlarda pek sevilmeyebilir. Rüya sahibi kendisini mezarlıkta görüyorsa yavaş yavaş yalnızlaşarak kendi kabuğuna çekilebilir. RÜYADA MEZARLIKTA DOLAŞMAK Rüya sahibi kendisini mezarlıkta dolaşırken görüyor ise bu boş işler anlamına gelir. Rüya sahibi uzun zaman boş hayaller peşinde koşacaktır ve bu işten hiçbir karı olmayacaktır. RÜYADA CANLI CANLI MEZARA GÖMÜLMEK Rüyada diri diri mezara gömülmek; tabirciler tarafından hayırlı yorumlanmıştır. Kişi kendisinin diri diri mezara gömüldüğünü görüyor ise karşısına çıkacak olan tüm rakiplere karşı çıkacaktır ve asla pes etmeyecektir. Aynı zamanda bu rüya, helal ve bol kazanca işarettir. HABER MERKEZİ

134 kişiye mezar olan binada büyük ihmal Haber

134 kişiye mezar olan binada büyük ihmal

Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığınca, Atatürk Mahallesi Naci Topçuoğlu Bulvarı'nda 6 Şubat'taki 7,7 büyüklüğündeki ilk depremde 6 blokundan 4'ü yıkılan Ayşe Mehmet Polat Sitesi'nde yürütülen soruşturma tamamlandı. Projenin fenni mesulü, müteahhidi ve statik proje müellifi olan tutuklu sanık Mehmet Ertan A. ile tutuksuz sanık Altan B. hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıl 8'er aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, 7. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. İnşaatına 1990'lı yılların sonlarında başlanan sitenin A2, A3, B1 ve B3 bloklarının ilk depremde, ağır hasar gören A1 ve B2 blokların da depremler sonrası kontrollü yıkıldığı hatırlatılan iddianamede, enkaz kaldırma çalışmaları devam ederken keşif yapılarak enkazdan örnekler alındığı aktarıldı. Detaylı bir zemin etüdü yapılmamış Jeolojik ve geoteknik raporları ile harita ve inşaat mühendislerince hazırlanan bilirkişi raporlarının da yer aldığı iddianamede, "Tüm bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, yıkılan Ayşe Mehmet Polat Sitesi blokları ile ilgili olarak düzenlenen statik proje ve mimari projeler arasında uyumsuzluklar bulunduğu anlaşılmıştır. Blokların eğimli zemin üzerine inşa edildiği, eğimden kaynaklı olarak yapı temellerinin farklı zeminler üzerine oturduğu belirlenmiştir. Bazı temellerin ana kaya bazılarının ise dolgu ve alüvyon zemin üzerine oturduğu, bunun da yer değiştirmelere neden olduğu anlaşılmıştır. Bunun da üst yapıdaki elemanlara tasarlananlardan daha fazla yük aktarılmasına, özellikle kiriş̧-kolon birleşimlerinde çatlama ve kırılmalara neden olduğu görülmüştür. Projede detaylı bir zemin etüdü yapılmamış, sitenin blokları altındaki zeminde homojenlik gösteren bir bütünlük bulunmadığı, kolonlar arası açıklığın ve kolon ölçülerinin tutarsız olduğu anlaşılmıştır." Dönemin yönetmeliğine aykırı davranılmış Yapının proje ve ruhsat kaydında tutarsızlık olduğu ve dönemin yönetmeliğine aykırı davranıldığı vurgulanan iddianamede, "Yıkılan tüm bloklarda betonun kalitesiz olduğu, betonda kullanılan agregaların (beton içerisindeki kum ve çakıl karışımı) çok büyük olduğu ve kalıp içerisine homojen olarak dağıtılmadığı, kolon ve kirişlerde hem statik projeye hem de dönemin yönetmeliğine aykırı olarak gerekli sarılma bölgelerinin oluşturulmadığı, pas paylarının yetersiz olduğu, donatıların korozyona uğradığı, karot örnekleri alınırken dahi parçalandığı, projede temel derinlikleri 80 cm olarak belirlenmesine rağmen yapılan ölçümlerde temel derinliklerinin 50-100 cm arasında değişiklik gösterdiğinin tespit edildiği anlaşılmıştır." ifadeleri yer aldı. B1, B3 ve A3 bloklarında bodrum katta bölme duvar kullanılmaması nedeniyle bu bloklarda zayıf kat düzensizliği oluştuğuna işaret edilen iddianamede, şu bilgilere yer verildi: "Mimari projenin, tasarım aşamasında yönetmelik çerçevesinde imar durum raporunda belirtilen ölçülere uygun hazırlanmadığı anlaşıldığından, Ayşe Mehmet Polat Sitesi'nin teknik uygulama sorumlusu, müteahhidi ve statik proje müellifi olan şüpheli Mehmet Ertan A. ile mimari proje müellifi Altan B'nin, meslekleri gereği tüm riskleri bilmelerine, ülkemizin deprem kuşağı içerisinde olması ve daha önce ülkemizde meydana gelen depremler nedeniyle çok sayıda vatandaşımızın hayatını kaybetmesine rağmen, meydana gelebilecek bir deprem neticesinde sitenin dönemin mevzuatına uygun olarak inşa edilmemesi durumunda yıkılabileceğini öngörecek durumda oldukları halde söz konusu siteyi yasal mevzuata uygun olarak inşa etmemeleri ve buna uygun projeler çizmemeleri sebebiyle bilinçli taksirle hareket ettiklerinin kabulü gerekmektedir. Şüpheliler, siteyi, bilirkişi raporlarında belirtilen eksik ve kusurlarla inşa ederek suç̧ tarihinde meydana gelen deprem neticesinde yıkılan binalarda 134 vatandaşımızın hayatını kaybetmesi ve 10 vatandaşımızın yaralanmasına neden olmaları sebebiyle bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma suçunu işledikleri ve haklarında kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edildiği anlaşılmıştır." AA

15 yıllık çalışmanın gizemi ölünce ortaya çıktı Haber

15 yıllık çalışmanın gizemi ölünce ortaya çıktı

Aydın'da milli bayramların renkli siması Şen Efe lakabıyla tanınan ve önceki gün 69 yaşında hayatını kaybeden Mustafa Şen'in mezarlıkta sürdürdüğü 15 yıllık çalışmanın gizemi ölünce ortaya çıktı. Yaklaşık 15 yıl önce amansız hastalığa yakalanan Mustafa Şen'in kendi mezarı ile birlikte ailesinin mezarlarını ilginç bir yöntem ile yıllarca çalışıp milyonlarca lira masraf ederek kendisinin hazırladığı ortaya çıktı. Aydın'da Yörük Kültürü'nün tanıtılması amacıyla giydiği yöresel kıyafetler ve tüm törenlerde bindiği kıratıyla tanınan Mustafa Şen, önceki gün 69 yaşında kalp krizi nedeniyle hayatını kaybetti. Tüm Türkiye'nin Aydın'ın düşman işgalinden kurtuluşunun 84. yıldönümünde 7 Eylül 2006 günü kıratını şaha kaldırarak protokolü selamlarken düşmesi ile tanıdığı Mustafa Şen'in o günlerde amasız hastalığa yakalandığı için takatsizlikten dolayı düştüğü ortaya çıktı. Aydın'ın Kuvay-i Milliye Efelerinden olan ve Milli Mücadele döneminde Yörük Ali Efe ile omuz omuza savaşan Kasapoğlu Molla Mustafa Şen Efe'nin torunu “Şen Efe” lakaplı Mustafa Şen, önceki gün hayatını kaybetti. Sıradışı yaşamı ile ömrü boyunca herkesi gülümseten Şen Efe, ölünce ise herkesi şaşırttı. Aydın'ın Köşk ilçesine bağlı Beyköy'de yaşayan Mustafa Şen, 2005 yıllarında rahatsızlanınca akciğer kanserine yakalandığını öğrendi. Aydın İl Sağlık Müdürlüğü'nde o dönem ambulans şoförü olarak çalışan Mustafa Şen, emekliye ayrılarak zamanının büyük kısmını köyün mezarlığında geçirmeye başladı. Hastalıktan sonra hayata küsmeyen ancak mezarlıkta hummalı bir çalışmaya giren Mustafa Şen, mezarlıktan bir parsel satın alarak burada çalışmaya başladı. Önce proje çizip mezarlığın kendisine ait bölümünü kazdıran Mustafa Şen'in bu durumuna ne kimse mana verebildi ne de kimse anlayabildi. MEZARINA RAY SİSTEMİ DÖŞETTİ Aldığı hatırı sayılır miktardaki emekli ikramiyesi, birikimi ve emekli maaşını mezarlıkta harcamaya başlayan Şen Efe lakaplı Mustafa Şen, işçiler tutup önce köyün mezarlığını baştan aşağıya yeniletti. Ardından kendisine ait parselde kazdırdığı bölüme demircilere ray sistemi döşetti. Ölmeden kendisini mezara hazırlayan Şen Efe, zaman zaman eşi, çocukları ve yakın arkadaş ve akrabaları ile henüz boş olan mezarına ziyaret etmeyi ihmal etmedi. Eşi ve çocuklarını da zaman zaman henüz boş olan mezarına ziyaret etmesini isteyen Şen Efe'nin yer altındaki ilginç çalışması ölünce ortaya çıktı. Bir süredir rahatsız olan Şen Efe önceki gün İzmir'de tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Vasiyeti üzerine yaklaşık 15 yıl boyunca hummalı bir çalışma ile hazırladığı mezara getirilen Şen Efe'nin cenazesi tarif ettiği gibi raylara konularak kendiliğinden mezara girecek şekilde gömülmek istendi. Ancak hırsızlar tarafından özel mezarlığın tüm metal aksamları ve ray sistemi çalındığı için cenaze raylı sistemle değil sevenlerin yardımı ile mezara konabildi. Abisi Mustafa Şen'in 2005 yılında rahatsızlandıktan sonra böyle bir çalışmaya girdiğini belirten Mehmet Şen, “Abim, mezarını hazırlarken de hiç hayattan kopmadı. Bu çalışmasının detayını çalışmayı bitirdikten sonra bana anlattı. Ve öleceğini hissettikten sonra bana birkaç vasiyeti oldu. Biz bunları yerine getiriyoruz. Aslında biz Ovaköylü'yüz. Bu çalışmayı yaparken abime ‘Anamız babamız Ovaköy Mezarlığı'nda yatıyor. Burada ne yapacaksın' diye sordum. ‘Ben Beyköylü'yüm burada yatacağım' dedi. Bunun yanı sıra zaman zaman ısrar eder birlikte o zaman boş olan mezarına ziyarete geliyorduk. Allah rahmet eylesin" dedi. "ÖLÜNCE HERKESİ DÜŞÜNDÜRDÜ" Mustafa Şen'in kızı Gülnur ve eşi Mukadder Şen de ‘Şen Efe'nin o zaman anlam veremedikleri bu davranışına bugün ‘iyi ki yaptırmış' dediklerini ifade ederek hayatta iken herkesi mutlu edip gülümseten babalarının ölünce de herkesi düşündürdüğünü belirttiler. Emekli olduktan sonra başta ikramiyesi olmak üzere tüm parasını mezarlığa harcayan eşinin bu çalışmalarına o zaman yadırgadığını ancak bugün ‘İyi ki yapmış' dediğini kaydeden Mukadder Şen, şu anda kendisinin ve çocuklarının mezarlarının hazır olduğunu, ancak raylı sistem olarak hazırlanan mezarlarının metal aksamları çalındığı için ray sisteminin kullanılamadığını söyledi. Babasının ricası üzerine yoldan geçerken ve zaman zaman mezarlığa gelip boş mezarlarına okuyup dualar ettiklerini belirten Mustafa Şen'in hekim olan kızı Gülnur Şen, “Babam kanser olduğu zaman atlatamayacağım diye düşündü. Oysa biz evre birde iken yakalamıştık. Tedavi olduğu için atlattı diye ve morali bozulmasın diye bunu söylemedik. Doktoru ile böyle karar vermiştik. Ancak babam ‘Durumum kötü bana söylemiyorlar' düşüncesine kapılmış. O dönem biraz morali bozulup bu çalışmaya başladı. Sonra açıkladık. Evre dört değilsin iyisin diye. Ancak yaptırmış bulundu. O zaman gelir boş mezara dua eder ‘Babamızın duaları biriksin' diye kendi aramızda espri yapardık. Bugün gerçekten dua ediyoruz” diye konuştu. İHA

Özel arazide kalan o mezarlar taşınacak Haber

Özel arazide kalan o mezarlar taşınacak

TENZİLE AŞÇI İzmir’de bir süredir artarak devam eden mezarlık sorununda ilişkin geçtiğimiz aylarda dikkat çeken bir husus gündeme gelmişti. Özellikle meclis muhalefet grubu olan Cumhur İttifakı grubunun sıklıkla gündeme getirdiği ve AK Parti ve CHP’li meclis üyelerini merkezi idarenin de içine çekildiği tartışmalarda karşı karşıya getiren mezarlık sorunun çözümü için İzmir Büyükşehir Belediyesi alternatif çözümler üretirken mezarlık vasfı taşımayan bazı taşınmazları da mezarlık olarak belirlemişti. YARGIYA TAŞINMIŞTI Öte yandan; geçtiğimiz ay meclis gündemine dikkat geçen bir önerge gelmişti. Urla ilçesi Barbaros Köyü’nde mezarlık vasfı taşımadığı halde geçmişte mezarlık olarak kullanılan bir taşınmaz üzerinde mülk sahibi Asiya Kafadar, mezarlıkların taşınması için yargıya başvurmuş ve İzmir 4. idare mahkemesi tarafından görülen ilgili dava sonrası yürütmeyi durdurma kararı alınmıştı. İzmir Büyükşehir Belediyesi karar sonrası kararın iptali için İstinaf Mahkemesi’ne başvurma kararı alırken. İstinaf mahkemesinden de olumsuz görüş alınması sonrası ise Büyükşehir Belediyesi, mezarların taşınması için düğmeye basma kararı almıştı. Geçtiğimiz ay meclis gündemine gelerek Sosyal Hizmetler ve Hukuk Komisyonlarına gönderilen önerge hakkında komisyonlardan karar çıktı. Oybirliğiyle alınan karar kapsamında mezarların taşınması gerektiği belirtildi. İlgili önergede şu ifadelere yer verildi; ''Umumi mezarlıkların dışında kalan özel arazilerde (mezarlık vasfı taşımayan) geçmiş yıllarda Mezarlıklar Dairesi Başkanlığının bilgisi dışında defin işlemleri yapılmış olup, bu arazilerden umumi mezarlıklarımıza taşınabilmesi için arazi sahipleri tarafından Kurumumuza başvurular yapılmakta, bu başvurulardan bir tanesi de İzmir ili, Urla ilçesi, Barbaros Köyü İsmailcik Mevkii 136 ada 11 parselde kayıtlı taşınmaza ilişkin mülk sahibi Asiye KAFADAR tarafından yargıya taşınmış olup, İzmir 4. İdare Mahkemesinin 2020/1518 Esasına kayden açılan davada verilen 13/01/2022 tarih, 2022/42 sayılı Karara karşı Belediyemiz tarafından İzmir Bölge İdare Mahkemesi Altıncı İdare Dava Dairesi nezdinde yürütmenin durdurulması istemli istinaf yoluna başvurulmuş olup, 16/03/2022 tarih, 2022/546 Esas sayılı Kararla yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verildiği bildirilmiş olduğundan; konu ile ilgili yasa ve yönetmelikler ile İzmir Bölge İdare Mahkemesi Altıncı İdare Dava Dairesi tarafından alınan karar ve Belediyemiz 1. Hukuk Müşavirliğinin görüşüne istinaden, ''umumi mezarlıkların dışında kalan özel mülkiyete tabi taşınmazlarda defin işlemi yapılan ve Mezarlıklar Dairesi Başkanlığının kayıtlarında mevcut olmayan mezar yerlerinin umumi mezarlıklara taşınabilmesinin emsal oluşturabilecek benzer konularda mahkeme kararı beklemeksizin cenaze yakınlarına yazılı bilgi verilerek, cenaze yakınlarına ulaşılamaması durumunda ise ilgili muhtarlıklara yazılı tebligat yapılarak cenaze nakil işlemlerinin yapılması''nın oybirliği ile uygun bulunduğuna ilişkin Sosyal Hizmetler – Hukuk Komisyonları Raporu''  

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.