TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#MEYVE

MEYVE haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, MEYVE haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Şifa kaynağı çarkıfelek meyvesi faydaları nelerdir? Çarkıfelek meyvesi Türkiye'de var mı? Haber

Şifa kaynağı çarkıfelek meyvesi faydaları nelerdir? Çarkıfelek meyvesi Türkiye'de var mı?

Aşk meyvesi veya tutku meyvesi olarak da bilinen çarkıfelek meyvesi faydaları nelerdir? Dünya genelinde 500'den fazla türü bulunan çarkıfelek meyvesi, besin değeri açısından son derece zengindir. Tropikal bir besin türü olan çarkıfelek meyvesinin tatlı, mor ve sarı türleri en yaygın olanlarıdır. Çarkıfelek meyvesi hakkındaki diğer bilgilere, haberimizin devamından ulaşabilirsiniz. Çarkıfelek meyvesi faydaları nelerdir? Çarkıfelek meyvesi, birçok önemli içeriğiyle insan vücuduna çok sayıda fayda sağlar. Çarkıfelek meyvesinin sağladığı başlıca faydalar şu şekildedir: C vitamini, B kompleks vitaminleri, kalsiyum, fosfor ve protein bakımından zengindir. Pasiflorin içermesi nedeniyle doğal bir sakinleştirici olarak işlev görür ve stres, anksiyete, uykusuzluk ve depresyon gibi durumları hafifletmeye yardımcı olur. Serotonin (mutluluk hormonu) seviyelerini artırarak duygusal iyilik haline katkıda bulunur. Antioksidan özellikleri sayesinde C vitamini, beta-karoten ve polifenol kaynağı oluşturur, bu da bağışıklık sistemini güçlendirir. Yüksek lif içeriği nedeniyle bağırsak sağlığını korur ve kabızlığı önler. Kolesterol ve trigliserit seviyelerini düşürmeye yardımcı olur. İdrar yolları hastalıklarına karşı olumlu etkiler gösterir. Ağrı kesici özelliğe sahiptir. Menopoz döneminde yaşanan sıkıntılara karşı rahatlama sağlar. Cinsel gücü artırıcı özellikleri vardır. Kan dolaşımını destekler. Göz sağlığını korur. Çarkıfelek meyvesi nasıl yenir? Çarkıfelek meyvesini tüketmek için öncelikle meyveyi ortadan ikiye kesin. İkiye ayırdığınızda her iki tarafta da çekirdekli bir kısım dikkatinizi çekecektir. Tatlı kaşığı kullanarak bu çekirdekli bölümü yiyebilirsiniz.  Çarkıfelek meyvesini direkt olarak tüketebileceğiniz gibi isterseniz meyve suyu da yapabilirsiniz. Aynı zamanda dondurma aroması olarak da kullanılabilen bu meyve ile ferah bir tat elde edebilirsiniz. Yoğurtla karıştırarak doyurucu ve besleyici bir öğün geçirebilirsiniz. Çarkıfelek meyvesi ile ferah bir smoothie de hazırlayabilirsiniz; smoothie karışımına bir kaşık eklediğinizde meyvenin aromasını alacaksınız. Çarkıfelek meyvesinin çekirdekleri, bitkisel bir yağ elde etmek için kullanılabilir ve bu yağ kozmetik alanında sıkça tercih edilir. Yaklaşık 100 gram çarkıfelek meyvesi, 60 kalori içermektedir ve bu oran günlük meyve ihtiyacını karşılamak için idealdir. Ancak çarkıfelek meyvesinin dışında bulunan mor kabuk tüketilmeye uygun değildir, bu nedenle yenmesi önerilmez. Çekirdeklerin iyice çiğnenmesi de tavsiye edilir. Çarkıfelek meyvesi uyutur mu? Vücudun rahatlamasına yardımcı olan çarkıfelek meyvesi, uykusuzluk şikayetlerinin girilmesi için pek çok kişi tarafından tüketiliyor. Kasılma ve kramplara da iyi gelen çarkıfelek çiçeği, uykuya dalmaya ve uykuyu düzene sokmaya yardımcı oluyor. Çarkıfelek meyvesi nerede yetişir? Egzotik bir meyve çeşidi olan çarkıfelek meyvesinin anayurdu Amerika kıtasıdır. Çoğunlukla Kolombiya, Arjantin ve Brezilya’da yetişir. Çarkıfelek meyvesi Türkiye'de var mı? Çarkıfelek meyvesi, Türkiye’de yetiştirilmemektedir. Ancak süs bitkisi olarak çarkıfelek yetiştiriciliği yapılmaktadır.

Hem sağlıklı hem de son derece lezzetli olan ananas günde ne kadar tüketilmeli? Haber

Hem sağlıklı hem de son derece lezzetli olan ananas günde ne kadar tüketilmeli?

Ananas tropikal iklimlere özgü, şekerli ve ferahlatıcı bir meyve olarak tanınan, lezzetiyle sofralarda özel bir yere sahip olan bir tropikal meyvedir. Genellikle tüylü dış kabuğu ve tadını belirleyen sulu iç kısmıyla bilinir. Bu meyve hem taze tüketilerek hem de meyve suları, salatalar, tatlılar ve çeşitli yemeklerde kullanılarak geniş bir yelpazede lezzetli seçenekler sunar. Ananas hem sağlığa olan katkıları hem de benzersiz tadıyla dünya mutfaklarında sevilerek tüketilir. Ananas vücutta ne işe yarar? Ananas hakkında merak edilen temel soruları, haberimizin devamında sizin için yanıtladık. Ananas nasıl soyulur? Ananas soyulması biraz pratik gerektiren bir işlemdir, ancak doğru teknikleri kullanarak bu işlemi kolayca gerçekleştirebilirsiniz. İşte adım adım ananas soymanın birkaç farklı yöntemi: Yöntem 1: Klasik Yöntem İlk olarak, ananasın üst ve alt kısımlarını kesin. Böylece ananas dik durabilir. Daha sonra, ananası düz bir yüzeye oturtun ve yavaşça, dairesel bir hareketle üst kabuğunu keskin bir bıçak veya ananas soyucu ile kesin. Kabuğu tamamen çıkardıktan sonra, ananası istediğiniz kalınlıkta dilimlere veya parçalara doğrayabilirsiniz. Eğer ananasın içindeki "göz" adı verilen sert kısımları çıkarmak istiyorsanız, dilimleri biraz daha ince keserek veya bir kurutucu yardımıyla bu kısımları çıkarabilirsiniz. Yöntem 2: Dikey Dilimleme Ananası dik olarak yerleştirin ve üst kısmını kesin. Ananası aşağıdan yukarıya doğru dilimlere ayırmak için bıçağı içeriden dışarıya doğru kaydırın. Her dilimi birkaç santimetre genişliğinde yapabilirsiniz. Dilimlediğiniz parçaları daha sonra soyabilir veya dilediğiniz şekilde kullanabilirsiniz. Yöntem 3: Halka Şeklinde Dilimleme Ananası düz bir zemine yerleştirin ve üst kısmını kesin. Ananası halka şeklinde dilimlere ayırmak için bıçağı içeriden dışarıya doğru geçirin. Her dilimi istediğiniz kalınlıkta yapabilirsiniz. Dilimlediğiniz halkaları daha sonra istediğiniz şekilde kullanabilirsiniz. Her iki yöntem de işe yarayacaktır, ancak hangi yöntemin sizin için daha uygun olduğunu deneyerek bulabilirsiniz. Bıçağınızın keskin olması, işlemi daha kolay hale getirecektir. Ananas suyu ne işe yarar? Ananas suyu birçok faydalı özelliğe sahip olan sağlıklı bir içecektir. İşte ananas suyunun bazı faydaları: Yüksek C vitamini içeriği: Ananas suyu, vücudu C vitamini ile zenginleştirir. C vitamini, bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olur ve antioksidan özellikleri ile hücreleri serbest radikallere karşı korur. Antiinflamatuar etkiler: Ananas, bromelain adı verilen bir enzim içerir. Bromelain, anti-inflamatuar (iltihap önleyici) özelliklere sahiptir ve vücuttaki iltihaplanmayı azaltabilir. Sindirim sistemini destekler: Bromelain, sindirim sürecini destekleyerek proteinlerin sindirimini kolaylaştırabilir. Aynı zamanda şişkinlik ve sindirim problemleriyle mücadelede yardımcı olabilir. Bağışıklık sistemini güçlendirir: Ananas suyu, içerdiği vitaminler ve minerallerle bağışıklık sistemini güçlendirir, hastalıklara karşı direnci artırır. Cilt sağlığını destekler: C vitamini içeriği, ananas suyunun cilt sağlığını desteklemesine yardımcı olur. Antioksidanlar cildi serbest radikallerin zararlı etkilerine karşı korur ve gençleşmeye katkıda bulunabilir. Anti-Kanser potansiyeli: Bromelain ve diğer antioksidanlar, ananas suyuna anti-kanser potansiyeli kazandırabilir. Ancak, bu konuda daha fazla araştırma gerekmektedir. Su dengelemesine yardımcı olabilir: Ananas suyu, potasyum içeriği sayesinde vücuttaki sıvı dengesini sağlamaya yardımcı olabilir. Ancak, herkesin sağlık durumu farklı olduğu için, ananas suyunu düzenli olarak tüketmeden önce doktorunuza veya beslenme uzmanınıza danışmanız önemlidir. Ayrıca, ticari olarak satın alınan ananas sularının içerdikleri eklenmiş şeker miktarına dikkat edilmesi önerilir. Ananas günde ne kadar tüketilmeli? Ananasın günde 2 dilim tüketilmesi yeterlidir. Ananas nerede yetişir? Ananas; Hawai Adaları, Filipinler, Malezya, Tayland, Brezilya ve Hindistan’da yetişmektedir.

Mevsim normallerinin üstündeki sıcaklıklar kış meyvelerini vurdu Haber

Mevsim normallerinin üstündeki sıcaklıklar kış meyvelerini vurdu

Havaların mevsim normallerinin dışında gitmesi kışlık meyve ve sebzeye olumsuz yansıdı. Kış mevsiminde bulunan bazı meyvelerin olgunlaşması yavaşlarken hasadı da ertelendi. Hasadı tamamlanan patates ve soğan sıcaklıklardan etkilenmeyen ürünler oldu. Mevsim sıcaklıklarının normalin dışında seyretmesi bazı meyve ve sebzelere zarar verirken bazı ürünlerin ise hasadını geciktirdi. Kış mevsiminde tüketilen ayva mandalina ve portakalın geç oluşması hasadını da erteledi. Sıcaklıklara rağmen hasadı tamamlanan patates ve soğan mevsim sıcaklıklarından etkilenmeyen ürünler oldu. Patlıcan ve sivri biber 30-35 lira arasında değişkenlik gösteriyor. Patates ve soğanın hasadının verimli geçmesi fiyatları uygun hale getirdi. Patates türüne göre 10 ile 18 lira arasında satılırken soğan türüne göre 6 ile 12 lira arasında değişti. BU DURUM FİYATLARA DA YANSIYOR Havaların mevsim normalleri dışında seyretmesinin yeni meyvelerin hasadını geciktirdiğini belirten pazar esnafı Abdullah Talcı, "Yağmurların yağmaması sebze meyveyi biraz olumsuz etkiledi. Sıcakların fazla olması bazı meyve sebzeleri yaktı. Bu da hasatlarını önledi. Etkilenenler arasında domates, biber ve patlıcan oldu. Bu durum fiyatlara da yansıyor. Domates şu anda 25-30 lira arasında değişiyor. Sivri biber ve Patlıcan ise 20-30 lira arasında değişiyor. Meyvelerde de çilek şu anda 50 lira, elma 30-35 lira, mandalina 20-35 lira arasında değişiyor. Yağmur yağsaydı mahsuller yanmazdı ve bol olurdu. Fiyatlar biraz daha geriye çekilirdi. Yağmurun biraz kendini göstermesiyle fiyatların hafif de olsa geri geleceğini düşünüyorum. Kış bir türlü gelmediğinden ayva ve mandalina bu sene geç olacak gibi görünüyor. Mevsim sıcaklıklarına rağmen elma şu an bolca bulunuyor” dedi. "PATATES VE SOĞANDA BOLLUK VAR" Patates ve soğanın sıcaklıklardan etkilenmediğini belirten esnaf Hüseyin Özcan, "Yağmurun patates ve soğanı etkileyen bir durumu söz konusu değil. Zaten şu anda hasatlar tamamlanmış durumda. Bu sene patates ve soğanda bolluk var. Şu anda bu ürünler depolara toplandı. Patatesin kilosu şu an 10 ile 18 lira arasında değişiyor. Soğanın kilosu ise 6 ile 12 lira arasında değişiyor. Yağmurun yağmaması bu ürünleri fazla etkilemedi. Bundan sonra yağsa da yağmasa da hasadı yapıldı ve depolar dolduruldu. Bu sene vatandaşlar bolca soğan ve patates bulabilecek” şeklinde konuştu. Bu haber de ilginizi çekebilir: Mevsimler değişti armut ağacı ikinci kez meyve verdi

Kuru meyve sektöründen Brüksel’de üst düzey temas Haber

Kuru meyve sektöründen Brüksel’de üst düzey temas

Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Işık, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Şemsettin Bayram Özgür, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Nejat Almış, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Şube Müdürü Ece Tırkaz'dan oluşan heyet Avrupa Birliği Nezdinde Türkiye Daimî Temsilciliği görevli Ticaret Müşaviri Talip Engin Kaya, Tarım Müşaviri Şahika Gülizar Atılgan ve Tarım ve Orman Bakanlığı temsilcisi Betül Vazgeçer ile Brüksel’de bir dizi ziyaret ve toplantılar gerçekleştirdi. Avrupa Komisyonu Sağlık ve Gıda Güvenliği Genel Müdürlüğü (DG-SANTE) ile Türkiye kuru incir ve kuru kayısı ihracatı değerlendirildi. Kuru üzüm, kuru kayısı ve kuru incirin Türkiye’nin prestij ürünleri olduğuna değinen EİB Organik Ürünler ve Sürdürülebilirlik Koordinatörü Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, “Bu ürünlerin her yıl yaklaşık yüzde 60'ı Avrupa Birliği üye ülkelerine ihraç ediliyor. Üretim ve ihracatında dünya lideri olduğumuz kuru incir, ülkemize yıllık 250 milyon doları aşan net döviz girdisi sağlamaktadır. Avrupa Birliği’nin kuru incir ihracatımızdaki payı yüzde 52. Fransa ve Almanya öne çıkıyor. Türkiye’nin yaklaşık 35 yıllık organik sektöründe bir deneyimi var.” dedi. Başkan Işık, “Gözlemci üyesi olduğumuz FRUCOM ile yakın iş birliği içinde çalışıyor ve sektörümüz adına AB nezdinde lobi faaliyetleri yürütüyoruz.   Kuru incir ve kuru kayısıda en büyük ihraç pazarlarımız Avrupa Birliği’ne ihracatımızda kükürt ve kontroller gibi konularda karşılaştığımız riskleri yönetmek için yoğun bir mesai harcıyoruz. Bu çalışmalarımız sonucunda 5 Ekim 2023 tarihinde FRUCOM vasıtasıyla AB Komisyonu’ndan bir randevu aldık ve AB Komisyonu yetkilileri ile kuru incir konusunda bir toplantı gerçekleştirdik. 6 Kasım’da ise FRUCOM’un düzenlediği toplantılarda yine kuru incir ve kuru kayısı konusunda AB Komisyonu yetkilileri görüşmeler gerçekleştirdik. Gıda güvenliği konusunda AB’nin endişelerini paylaşmakla ve bu alanda pek çok çalışma yürütmekle birlikte tarım ürünlerinin sanayi ürünü olmadığını, iklim değişikliği gibi küresel bir sorunla mücadele edildiğini ve hava koşullarına bağlı olarak yıldan yıla farklılıklar olabildiğini, bu alanda tüm paydaşlarla yürüttüğümüz çalışmaları ve sorunların aşılması için çözüm önerilerimizi ilettiğimiz Brüksel’deki görüşmelerimiz oldukça verimli geçti. Bu bizim gibi bir meslek örgütünün hem sivil toplumu hem de Bakanlıklarımız ve AB Komisyonu’nda görevli resmi yetkilileri bir araya getirdiği çok önemli bir başarıdır. Hem ürünlerimizin hem de çalışmalarımızın anlatılması ve ticaretimizin devamlılığının sağlanması açısından ulusal ve uluslararası paydaşlarımızla oluşturduğumuz bu işbirliğinin devamı çok önemli.” diye konuştu.  Mehmet Ali Işık, “Tarım ve Orman Bakanlığımız tüm paydaşların katkısı ile tüketici sağlığının en üst düzeyde korunması da göz önünde bulundurularak, üreticinin emeğini korumaya ve tüm dünyada katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesi için çaba sarf eden ülkemiz gıda sanayicileri ve ihracatçısının yanında olmaya devam ediyor. Biz de Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği olarak hem Ticaret hem de Tarım ve Ormana Bakanlığımızın merkez ve yurtdışı teşkilatları ile yakın temas ve işbirliği halinde yurt içi ve uluslararası kuruluşlarla, üniversitelerle, araştırma enstitüleriyle, Tarım İl ve İlçe teşkilatları, borsalar, ziraat odaları, ticaret odaları gibi kurumlarla yaptığımız ortak çalışmalarla çiftçiden başlayıp rafa kadar uzanan tedarik zincirinde sürdürülebilirlik için çalışmalarımıza devam etmekteyiz.” dedi. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Zeytinyağı stoklar sayesinde güvende

Sonbaharda vitamin depolamanızı sağlayacak 5 meyve Haber

Sonbaharda vitamin depolamanızı sağlayacak 5 meyve

Havaların sıcaktan soğuğa doğru geçiş yaptığı sonbahar mevsimi, gribal hastalıkların da başlangıcı oluyor. Vücudun yeni hava koşullarına adapte olmaya çalıştığı bu dönemde, tüketilen besinler vücut direncini doğrudan etkiliyor. Doğanın bir armağanı olarak, her mevsim belirli meyveler kendiliğinden yetişmeye başlıyor. Sonbahar aylarında da vücuda ihtiyacı olan vitamin desteğini sağlamak için meyve tüketimine özen göstermek gerekiyor. Sonbaharda sağlıklı bir yaşam için tüketebileceğiniz 5 meyveyi, haberimizin devamında sizin için listeledik. Sonbaharda yenilebilecek meyveler Sağlıklı bir vücudun olmazsa olmazlarından biri doğru beslenme olarak kendini gösteriyor. Günlük öğünlerin yanı sıra yeterli miktarda meyve yemek, kişilerin bedenini olumlu yönde besliyor. Sonbahar aylarında yenilebilecek meyveler hangileri, birlikte inceleyelim.   Ayva Bağışıklık sistemine ve vücudun diğer pek çok noktasına doğrudan fayda sağlayan meyvelerden biri olan ayva, sonbahar aylarında sıklıkla tüketiliyor. Ayvanın insan vücuduna olan faydalarından bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz: Cildin gençleştirir. Saçların sağlıklı uzamasına yardımcı olur. Sindirimi kolaylaştırır. Kansızlık sorunu yaşayan kişilere iyi gelir. Vücudu pek çok virüsten korur. İçerdiği antioksidanlar sayesinde kanser hastalığında karşı korur. Bağırsakta meydana gelebilecek hastalıkları önler. Greyfurt Besin değeri açısından oldukça yüksek değerlere sahip olan greyfurt, başta C vitamini olmak üzere içerisinde birçok vitamin barındırır. İsteğe göre meyve suyu olarak da tüketilebilen greyfurt, meyve halinde de direkt olarak tüketilebilir. Özellikle vücudun hastalıklara karşı olan direncini önemli ölçüde artıran greyfurtun başlıca faydaları şu şekildedir: Lif açısından zengin bir meyve olması dolayısıyla kilo kontrolüne yardımcı olur. Güçlü bir antioksidan kaynağıdır. Bu sayede bağışıklık sistemini güçlendirir. Kabızlık sorunu olan kişiler için faydalıdır. Kolesterolün dengelenmesini sağlar. Kanda bulunan insülin seviyesini dengeler. Cilt sağlığını korur. Nar                    Vücuda önemli miktarda kalsiyum, potasyum ve demir minerali katkısı sağlayan nar, içerisinde yer alan vitamin ve folik asit sayesinde çok yönlü bir koruma sağlar. Hem görüntüsü hem de lezzeti ile çok sevilen bir meyve olan nara, pek çok tatlıda da yer verilir. Narın başlıca faydaları şu şekilde karşımıza çıkar: Gribal enfeksiyonları önlemeyi sağlar. Kanser türlerine karşı korur. Sindirim sisteminde meydana gelebilecek sorunları gidermeye yardımcı olur. Hafızayı güçlendirir. Kalp ve damar hastalıklarına karşı koruyucudur. Hormon dengeler. Cildin daha canlı ve güzel görünmesini sağlar. Mandalina Yemesi kolay, tadı güzel ve son derece sağlıklı bir meyve çeşidi olan mandalina, sonbahar aylarının favori lezzetlerinden biridir. İçerdiği yüksek lif ve vitamin oranları ile vücuda birçok faydası bulunur. Mandalinanın sağladığı faydalardan başlıcaları şu şekilde kendini gösterir: Kemik gelişimine katkı sağlar. Bol miktarda antioksidan ve C vitamini içerir. İçerisinde yer alan A vitamini sayesinde göz sağlığının korunmasına yardımcı olur. Tansiyonu dengeler. Yaşlanmayı geciktirir ve cildi güzelleştirir. Kanser ve tümör gibi zor hastalıkların gelişimini engeller. Ameliyat olan kişilerin yaralarının iyileşme sürecini hızlandırır. Kalp sağlığını korur. Armut İçerdiği yüksek lif oranı, vitamin ve mineraller ile tam bir sağlık deposu olan armut, insan vücudu için çok sayıda faydası bulunan meyvelerden biridir. Bağışıklık sisteminin en büyük destekçilerinden biri olan armut, sonbaharda mutlaka tüketilmelidir. Armut yiyen kişilerin vücutlarına sağladıkları katkılar şu şekildedir: Bağırsak sağlığına katkı sağlar. Yiyeceklerin hazmedilmesini kolaylaştırır. Kemik dokusunu güçlendirir. Tok tutma özelliği sayesinde diyet yapan kişilere yardımcı olur. Kalp sağlığını destekler. Yüze uygulanması durumunda maske etkisi görür ve leke gidermeye yardımcı olur. Kan basıncını düzenler. Akciğer kanserine karşı korur. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: D vitamini nedir, ne işe yarar, eksikliği nelere yol açar? İşte D vitamini açısından zengin besinler!

Eskişehirliler bu kış vitaminsiz kalmayacak Haber

Eskişehirliler bu kış vitaminsiz kalmayacak

Kış aylarına girilmesiyle soğuk algınlığı, grip ve nezle gibi hastalıklar görülmeye başlanırken, vatandaşların birçoğu çareyi doğal yollarda bulmaya çalışıyor. Pazar tezgâhlarında mandalina, limon, elma gibi meyveler yerlerini alırken, pazarcı esnafı vitamin yönünden zengin olan mandalinaya ilginin arttığını söyledi. Odunpazarı ilçesine bağlı Kurtuluş Mahallesinde kurulan pazarda ise mandalinanın kilosunun bazı tezgahta 20 lira, bazıların da ise 40 liradan satıldığı görüldü. “Bu sene mandalina bol olacak gibi görünüyor” Mandalina satıcısı Fahrettin Basargeçer, bu yıl mandalina yönünde pazar tezgâhlarının zengin olduğunu belirtti. Pazarcı Basargeçer, doktorların grip, nezle gibi hastalıklara karşı vatandaşlara C vitamini kullanma tavsiyesinde bulunmalarının ardından pazarda mandalina satışlarının artmasını beklediklerini dile getirerek, “Bu aylarda insanlar çok hasta oluyor. Mandalina şu an rağbet gören meyvelerden. Doktorlar c vitamini yönünden mandalinanın zengin olduğunu söylüyorlar. Vücut direncinin yüksek olması için Özellikle grip, nezle gibi hastalıklara iyi geliyor. Bu sene mandalina bol olacak gibi görünüyor. Satışlarımızın artmasını umuyoruz. Vatandaşlar kış mevsiminde pazarlarda mandalina sıkıntısı çekmeyecek inşallah” diye konuştu. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Eskişehir’de madeni para kuyruğu

Yozgat'ta meyve bahçesi ile işsizlik sorunu çözüldü Haber

Yozgat'ta meyve bahçesi ile işsizlik sorunu çözüldü

Yozgat’ın Kadışehri ilçesine bağlı Kabalı köyünde 2009 yılında köylülerin sınırları kaldırıp tarlalarını birleştirmesi ile oluşturulan ve Türkiye’nin en büyük meyve bahçelerinden birisi olan Kabalı Meyve Bahçesi köyde işsizliği bitirerek, kentten köye geri göçü başlattı. Kabalı köyünde 14 yıl önce kamu, özel sektör ve köylülerin işbirliği ile 850 parselin birleştirilmesi sonucu 5 bin 600 dönüm alanda elma, şeftali ve kiraz fidanları dikilerek meyve bahçesi oluşturuldu. Meyve bahçesi 25 yıllığına bir şirkete kiralanırken, köylüler hem arazilerinin kullanılmasıyla kira bedeli aldı hem de meyve bahçesinde çalışmaya başladı. İşsizlik sorununu kendi köylerinde çözen Kabalı halkının ekonomik ve sosyal yaşantılarında da gözle görülür değişiklikler oldu ve vatandaşların refah seviyeleri arttı. Eş ve çocuklarıyla meyve bahçesinde çalışan kadınlar evlerini ve eşyalarını yenilerken, üniversite öğrencileri de harçlıklarını biriktirdi. İşsizlik sorununu çözdüğü gibi köyün çevreden göç almasını da sağlayan proje ile hasat zamanı çalışan işçi sayısı 900’e kadar çıktı. Meyve bahçesi sayesinde Kabalı köyüne 15 hane halkı da tekrardan dönüş sağladı. Kiraz ve şeftali hasatlarının ardından köy halkı şimdi de elma hasadı yaparak, ev ekonomilerine katkı sağlamaya devam ediyor. "Aile ekonomimize katkıda bulunuyoruz" Kabalı köyü sakinlerinden Gülhan Salgın, “Meyve bahçesi kurulduğundan beri köyümüzde işsizlik sorunu yok. Buralar önce arpa, buğday tarlasıydı, insanlar çok fazla gelir elde edemiyorlardı ama meyveliğimiz kurulduğundan beri 7'den 70'e hiç kimse işsiz kalmadı. Herkes çok güzel bir şekilde harçlığını kazanıyor. Başka yerlere buradan göç artık olmuyor, hatta bu taraflara göç eden çok fazla insan oldu. Böyle iş alanlarının çoğalmasını diliyoruz. Bir kadın olarak kendi harçlığımı kazanıyor olabilmek, ekonomik olarak ayaklarımın üzerinde duruyor olabilmek çok güzel, çok mutluluk verici bir duygu. Çok teşekkür ediyoruz. Böyle şeylerin çoğalmasını diliyorum. Burada öğrencilerimiz yazın gelip harçlarını kazanıyorlar, ev hanımlarımız bütün hayallerini gerçekleştiriyorlar. Hiç kimseye muhtaç olmadan yaşayabiliyorlar. Aile ekonomisine çok güzel katkılarda bulunuyorlar” dedi. "Köyüme ev yaptırdım" Meyve bahçesinde 12 yıldır çalıştığını söyleyen Şeyma Arslan ise, “Çocuklarımı sabah okula gönderiyorum, akşam evime geliyorum, çocuklarımla beraber giriyorum. Eşimle beraber çalışıyoruz burada. Bütün eksiklerimi ben buradan giderdim. Evimdir, arabamdır, tekrardan köye ev yaptırdım. Yani buranın sayesinde çok güzel bir şekilde ilerledik. Bütün çevre köylerden işçimiz geliyor, 800-900 kişiye kadar işçimiz çalışıyor. Çok güzel bir iş kaynağı. Yaz kış devamlı burada çalışıyoruz. Burada işsizlik diye bir şey yok. Baharın budamamızı yapıyoruz, seyretmemizi, ilaçlamalarımızı yapıyoruz. Bu köyde işsizlik diye bir şey yok, çok mutluyuz. Her yerde de böyle bir iş imkanı olmasını isteriz, özellikle kadınlar için çok güzel bir şey” şeklinde konuştu. "Köyümüzün refah seviyesi arttı" Kabalı köyünde 15 yıldır muhtarlık yapan ve projenin kurucularından olan Hüseyin Ünal, daha önce hububat ile uğraştıklarını belirterek, “Köyümüzde meyve bahçesi kurmaya karar verdik. Toplulaştırma yapalım dedik. Köylümü topladım bir kısmı ikna oldu, bir kısmı olmadı ama şükürler olsun sonunda bahçeyi kurmayı başardık. Şimdi köylümün tamamı bu bahçede çalışıyor. Köyümüzde işsizlik sorununu çözdük. Bahçenin tamamı 5 bin 640 dönüm. Arazileri toplulaştırdım, 850 parsel ve 630 kişi. Tarlamızı da bir şirkete ihale yaptık, o şirket bizim tarlalarımızı kiralıyor, kendi tarlamızda sigortalı olarak köylümüz çalışıyor. Kendi köyümüzde çözdüğümüz gibi civar kentler ve ilçelerde taşımalı olarak insanları getirip burada çalıştırıyoruz. Köyümüzün nüfusu bin idi, 700’lere kadar düşmüştü, tekrardan 12 hanemiz köyümüze geri geldi. Burada villa tipi evler yapılmaya başlandı, köyümüzün refah seviyesi arttı. Köyümüzde işsizlik sona erdi” ifadelerine yer verdi. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Yozgat'ta 4 firari hükümlü enselendi

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.