TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Meme kanseri

Meme kanseri haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Meme kanseri haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Artık erken yaşlarda da meme kanseri görülüyor Haber

Artık erken yaşlarda da meme kanseri görülüyor

JAMA Network Open içerisinde geçen aylarda gerçekleştirilen araştırmaya göre ABD içerisinde meme kanseri görülme sıklık oranları 2000 yılından 2019 yılına kadar yılda yüzde 0,79 oranında yükseldi. Meme kanserinin görülme sıkları 2000- 2016 yılları arasında kademeli bir şekilde yüzde 0,24 oranında artış gösterirken artarken, 2016 yılı sonrasında yüzde 3,76 oranına kadar yükseldi. Meme kanseri hem dünya içerisinde hem de Türkiye içerisinde kadınlarda en sık görülen kanser tipleri arasında ilk sırada yer alıyor. Dünyada yıl içerisinde 2,3 milyon kadın, Türkiye içinde ise 24 bin kişinin üzerinde kadın meme kanseri olduğu ortaya çıkıyor. Yine Türkiye içerisinde kanser tanısını alan her dört kadından sadece biri meme kanseri tanısını alıyor. Bu kanser türü aynı zamanda kadınları en sık ölümle karşı karşıya getiren kanser türüdür. Meme kanseri ile ilgili bulunan veriler Batılı toplumlar içerisinde de aşağı yukarı benzer durumdadır. Türkiye içinde gerçekleşen benzer bir araştırma bulunmasa da bu durum ile ilgili olarak uzmanlar giderek daha genç yaşlarda meme kanseri tanısı alan hastalar kliniklerde görülüyor. Prof. Dr. Özlem Er açıklama yaptı Diken’in sorularını yanıtlamakta olan Acıbadem Maslak Hastanesi’nde çalışan medikal onkoloji uzmanı olan Prof. Dr. Özlem Er,  “Türkiye içerisinde uzun yıllar gençler tarafında meme kanseri görülmektedir. Sağlık Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen tarama programlarını 40 yaşına kadar çekmesinin temel nedeni de bu durumdur. Ben de uyarmak isterim ki meme kanseri 40 yaşına gelmeden de ortaya çıkabiliyor.’’ Gençlerde görülen meme kanseri daha saldırgan durumdadır Genç kadınlar da meme kanseri, daha ileri yaştaki meme kanseri olan kadınlara göre genelde farklı şekillerde seyrediyor. Kanserlerin görülme tipi ve kanser seyri daha ‘saldırgan’ oluyor böyle bir durumda da, hayatta kalmalara daha düşük oranlarda bulunuyor. Kadınlar bazen görülen kitlelerin hamilelik ya da emzirme durumlarından kaynaklandığını düşünüyor. Ancak meme de görülen her kitlerinin temel nedeni araştırılması gereklidir.

Batman’da meme kanseri farkındalık ayı paneli Haber

Batman’da meme kanseri farkındalık ayı paneli

Batman’da ekim ayının "Meme Kanseri Farkındalık Ayı" olarak ilan edilmesi dolayasıyla İl Sağlık Müdürlüğü tarafından kadınlar için panel düzenlendi. Batman Kültür Merkezi'nde düzenlenen panele 500’e yakın kadın katıldı. Panelde konuşan İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Semih Canpolat, “Meme kanseri etkinlikleri 1-31 Ekim tarihleri arasında hem ilimizde hem de ülkemizde çeşitli etkinliklerle yapılmaktadır. Biz de bu etkinliğin bir parçası olarak Batman’da Kültür ve Turizm İl Müdürlüğünün konferans salonunda yaklaşık 500 katılımcıyla panelimizi gerçekleştirmiş bulunmaktayız. Bizim özellikle bahsetmek istediğimiz bir konu farkındalık oluşturmak, halkımızı daha da duyarlı hale getirmektir” dedi. “Vatandaşlarımız bize gelmediği zaman biz vatandaşlarımızın ayağına gidiyoruz” Mobil tarama araçları ile vatandaşlara ücretsiz tarama yapıldığını söyleyen Canpolat, “Öncelikle Toplum Sağlığı Merkezine bağlı kuruluşlarda, devlet hastanelerimizde ve Sağlıklı Hayat Merkezlerimizde taramalarımız yapılabiliyor. Ayrıca vatandaşlarımız bize gelmediği zaman biz vatandaşlarımızın ayağına gidiyoruz. Bakanlığımızın gönderdiği mobil otobüsler olsun, yine bizim envanterimizde bulunan mobil tarama cihazlarımızla bunu gerçekleştirmiş oluyoruz. Şu anda mobil tarama aracımız Kültür ve Turizm İl Müdürlüğünün bahçesinde. Vatandaşlarımızı çıkışta ücretsiz tarama için bekliyoruz” diye konuştu. “Dünyada yaklaşık 400 bin ölüm verilere yansımaktadır” Dünyada meme kanserinden yaşanan ölüm oranının yaklaşık 400 bin olduğunu dile getiren Canpolat, şunları söyledi: “Meme kanseri bayanlarda en sıklıkla görülen kanser türüdür. Fakat 100 binde 45 ölüm oranı vardır. Bu ölüm oranı düşük görünse de dünyada en sık görülen kanser türü olduğundan dünyada yaklaşık 400 bin ölüm verilere yansımaktadır. Bu da bu işin ne kadar ciddi ne kadar önemsenmesi gerektiğini göstermektedir.” BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Batman’da kaç hastane var? Batman’daki hastanelerin tam listesi

Meme kanserine karşı bu önerilere dikkat! Haber

Meme kanserine karşı bu önerilere dikkat!

Meme kanserinde genetik ve çevresel faktörler kadar yaşam tarzının da önemli bir role sahip olduğunu belirten Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Fulya Ağaoğlu, “Yapılan bilimsel çalışmalara göre; değiştirilmesi elimizde olan yaşam alışkanlıklarımızı sağlıklı kılmak meme kanserinden korunmada son derece önem taşıyor. Beslenmeden egzersize dek bazı kurallara dikkat ederek meme kanserinden korunmak ve elimizde olmayan faktörlerden kaynaklandığında da meme kanserinin tekrarlama riskini azaltmak mümkün” diyor. Prof. Dr. Fulya Ağaoğlu Ekim Ayı- Meme Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında yaptığı açıklamada meme kanserine karşı önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. Kadınlardaki süt kanallarını içeren meme dokusu, ergenlikten itibaren genişleyip hayat boyu adet döngüsü ile birlikte değişken bir yapıya sahip oluyor. İşte, bu dokudan gelişen kansere ‘meme kanseri’ deniliyor. Erkeklerde de meme dokusu olmasına rağmen gelişmeden kaldığından risk kadınlara göre 100 kat az olsa da kapıyı çalabiliyor. Meme kanserinin son yıllarda genç yaşlarda da görülmeye başladığını, bu nedenle her kadının kendi meme dokusunu tanıması için, ayda bir kez ideal olarak adet başladıktan sonraki 7 ila 10. gün arasında, ayna karşısında her iki memesini kontrol etmesinin büyük önem taşıdığını belirten Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Fulya Ağaoğlu şöyle konuşuyor: “İnsanın kendi vücudundaki değişiklikleri farketmesi daha kolaydır. Bunun için de meme dokumuzun farkında olmalıyız. Erken tanı için 40 yaşından itibaren tarama amaçlı mamografi ve ultrasonografilerin çekilmesi genel önerimizdir. Ama ailesinde meme kanseri tanısı almış bireyler varsa veya çocukken göğüs bölgesine radyoterapi almış ise daha erken yaşlarda da görüntüleme testleri ve doktor muayenesi öneriyoruz. Bize miras kalan genleri değiştirmek elimizde değil ama yaşam tarzımızı değiştirebiliriz.” Fazla kilolardan sağlıklı diyetle kurtulun! Yapılan bilimsel çalışmalarda fazla kilolu olmak ile özellikle menopoz öncesi çağdaki kadınlarda artan meme kanseri riski arasındaki ilişkinin ispatlandığını belirten Prof. Dr. Ağaoğlu “Hareketsiz yaşam ne yazık ki hastalıktan korunmada elimizi önemli ölçüde zayıflatmakta aynı zamanda tedavisi sonrası meme kanserinin tekrarlama ihtimalini artırmaktadır. Egzersiz, bize hem kilo kontrolü hem de toksinleri atmak yolunda katkı sağladığı için kanser başlatıcı etkileri en aza indirgemiş oluruz. Özellikle menopoz sonrası yüksek kiloya sahip olanların, zayıf hemcinslerine kıyasla daha erken yaşta meme kanserine yakalandığı bilinmektedir” diyor. Bu nedenle fazla kilolardan sağlıklı ve sürdürülebilir bir diyetle kurtulmak ve ideal kiloya inmek gerekiyor. Mutlaka egzersiz yapın! Vücudumuzdaki yağ dokusunun fazla olmasının, sürekli bir inflamasyonu uyardığını ve karsinojen maddelerin birikimi için uygun bir zemin hazırladığını vurgulayan Prof. Dr. Ağaoğlu düzenli yapılan egzersizin hem kilo kontrolü hem de toksinleri atmak yolunda kritik öneme sahip olduğunu belirterek şöyle konuşuyor: “Sağlıklı ve dinç bir hayatın kapısını açan anahtarlardan biri egzersizdir. Egzersizle kanser başlatıcı etkileri en aza indirgemiş oluyoruz. Yaşla birlikte, menopozun da etkisiyle metabolizmanın yavaşlaması bizi kilo almaya eğilimli hale getiriyor. Bu dönemde yapılan yüzme, yürüyüş, pilates vb gibi aktif egzersizler hem kilo kontrolünde yardımcı hem de menopozun getirdiği sıcak basması gibi bazı olumsuz etkileri azaltmada yardımcı olur. Spor yaparken salgılanan mutluluk hormonu, stresimizi azaltarak bizi daha sağlıklı hale getirir. Mümkünse açık havada yapılan oksijenli egzersizler bize daha çok faydalı olmaktadır.” “İlaç gibi reçete ediyoruz” Meme kanseri tedavisi için yapılan cerrahi ve radyoterapi sonrası görülen lenfatik dolaşım bozukluğunun da (lenfödem) önemli bir sağlık sorunu olabildiğinin altını çizen Prof. Dr. Fulya Ağaoğlu “Lenfödemi önlemek ve gelişimini yavaşlatmak için de hastalarımıza mutlaka egzersiz yapmaları gerektiğini anlatıyoruz. Özellikle pilates ve yüzme gibi dolaşım sistemi üzerine olumlu etkilerini bildiğimiz sporları hastalarımıza ilaç gibi reçete ediyoruz. Yaptığımız çalışmada, pilates yapan hastalarımızın lenfödem açısından avantajlı duruma geçtiklerini gördük” diyor. Zarar gören genleri tamir ediyor! Sağlıklı yaşam tarzının, kişinin zarar görmüş genlerinin tamirinde kilit öneme sahip olduğunu söyleyen Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Fulya Ağaoğlu sözlerine şöyle devam ediyor: “Hayatımızın sağlıklı bir şekilde akıp gitmesi için çoklu etkenin rol oynadığını bilmeliyiz. Kanseri tetikleyen etkenlerden uzak durmak ve yılda bir kez düzenli doktor kontrollerimizi ihmal etmemek bizi bu yolda güçlü kılar. Sağlıklı ve dengeli beslenmek, sigara ve alkolden mutlaka uzak durmak gerekir. Yapılan bilimsel çalışmalar; sigara ve alkolün meme kanserine zemin hazırladığını açıkça ortaya koymaktadır. Yüksek miktarda alkol tüketimi östrojenik aktiviteyi artırarak meme dokusunun yoğunluğunun artmasına neden olurken, sigara içilmesi de östrojen pozitif meme kanseri riskini artırmada başlıca etkenlerdendir.” BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Meme kanserinin erken teşhisi için 20 dakika yeterli

Meme kanserinden sonra sık görülen bu hastalığa dikkat Haber

Meme kanserinden sonra sık görülen bu hastalığa dikkat

Prof. Dr. Öken, hastalığın ilerlemesi durumunda ikincil kanserlerin ortaya çıkabileceğine dair uyarıda bulundu. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Öznur Öken, ekim ayı meme kanseri farkındalık ayı vesilesiyle meme kanserinden kurtulan kadınların cerrahi tedavi veya radyoterapi (ışın tedavisi) etkilerinden biri olarak lenfödem ile karşılaşabildiğini söyledi. Prof. Dr. Öken, meme kanseri olan her 4 kadından birinde rastlanan 'lenfödem'in proteinden zengin sıvının dokular arasında birikmesi sonucunda genellikle kol ve bacaklarda olmakla birlikte tüm vücutta şişlikle ortaya çıkan, ilerleyen dönemlerde ciltte kalınlaşma, sertleşme gibi değişiklikler ile yaralara yol açabilen bir hastalık olduğunu dile getirdi. Meme cerrahisi sonrası radyoterapi, koltuk altı cerrahinin yoğunluğu, obezite, meme kanserinin tekrarlaması gibi faktörlere bağlı olarak lenfödem görülme oranının değiştiğini belirten Prof. Dr. Öken, “Lenf düğümleri alınan ve radyoterapi uygulanan hastalarda lenfödem görülme oranı yüzde 38’i bulabilir. 55 yaş üstü hastalarda ise görülme oranı yüzde 50’yi geçebilir. Hastalık, tedaviden hemen sonra radyoterapi uygulanan dönemde veya tedavi sonraki aylar ve yıllar içinde ortaya çıkabilir” dedi. “Hastalığı kontrol altına almak mümkün” Prof. Dr. Öken, sıklıkla kollar ve bacaklarda şişlik, ağırlık ve dolgunluk hissi, ağrı ve bunların yol açtığı hareket ve yürüme bozuklukları gibi belirtileri olan lenfödemin hastanın fiziksel, psikolojik ve duygusal iyilik halini olumsuz etkilediğini anlattı. Hastaların vücut imajının değişmesi, eklem hareketlerinde kısıtlanma, yorgunluk ve ağırlık gibi nedenlerle yaşam kalitesinin etkilendiğine değinen Prof. Dr. Öken, ilerlemiş lenfödemli hastaların günlük yaşam aktivitelerinde başkalarına bağımlı hale gelebileceğine dikkat çekti. Lenfödemin yaşam boyu süren kronik bir hastalık olduğunu, dolayısıyla ömür boyu tedavi gerektirdiğini vurgulayan Prof. Dr. Öken, hastalığı geriletmek ve kontrol altına almaya dair, “Öncelikle bu hastalıkla ilgili farkındalık, erken tanı ve tedavinin ilk basamağıdır. Obezite ve yanlış beslenme hastalığı ağırlaştırdığı ve ilerlemeyi hızlandırdığı için kilo kontrolü önemlidir. Risk altındaki uzuvlarını korumalı, kan alımı, tansiyon ölçümü, manikür, pedikür ve benzeri işlemlerde dikkatli olunmalı, sinek ve böcek sokmalarından kaçınmalıdırlar. Uçak yolculukları gibi basınç değişikliklerinde özel giysiler kullanmalıdırlar” diye konuştu. “Tedavide altın standart: KDT” Prof. Dr. Öken, tedavide 'altın standart' kabul edilen Kompleks Dekonjestif Terapi (KDT) yönteminin biriken sıvıyı, şişliği, sertliği azaltmak, eklem hareket açıklığını korumak ve artırmak, enfeksiyonları önlemek, kozmetik görünümü iyileştirmekle erek yaşam kalitesini arttırdığını ifade etti. Tedavi edilmeyen hastaların günlük yaşamındaki hareketlerinin zorlaştığının altını çizen Prof. Dr. Öken, “Şişlik artar, ev işlerinde, yürümesinde, ayakkabı, pantolon veya kollu giysileri giymesinde, takıları takmasında zorluklar oluşturur. İş gücü kaybı oluşturur. Hareket kısıtlılığı ilerlerse özellikle bacakta lenfödemi olanlar tekerlekli sandalyeye mahkum olabilir. Ciltte kalınlaşma, sertleşmeler, siğilimsi oluşumlar, deride çatlamalar, su akması gibi lenf akışı, yaralar ve enfeksiyonlar gelişebilir. Bazı hastalarda ise ileri lenfödeme bağlı ikincil kanserler oluşabilir ve genellikle ölümcüldür” diye konuştu. “Tedaviden sonra tekrarlayabilir” Tedavinin iki fazda gerçekleştiğine işaret eden Prof. Dr. Öken, “İki fazlı lenfödem tedavisinde yoğun tedavi fazından sonra hastanın tüm yaşamı boyunca devam edecek olan ikinci fazda bası giysileri önemlidir. İlk fazda elde edilen başarının ve küçülen hacmin korunması için bası giysilerinin gündüz giyilip akşam çıkarılması gerekir. Cilt bakımı, riskli uzuvların nemlendirilmesi, alkali sabun ve kremler kullanılmalıdır. Egzersiz, tedavinin önemli bir basamağıdır. Sürekli hareket halinde olunmalı, diyete dikkat edilmeli, kilo alımı ve hareketsizlikten kaçınılmalıdır” dedi. Prof. Dr. Öken, meme kanseri iyileşmiş olsa dahi lenfödemin yıllar sonra bile tekrar edebilen bir hastalık olduğuna dikkat çekerek, yeniden semptomlar baş gösterdiğinde konunun uzmanı hekime başvurmak gerektiğini söyledi. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Her 8 kadından 1’i meme kanseri adayı

AK Partili Dilek Yıldız Büyükdağ meme kanserine dikkat çekti Haber

AK Partili Dilek Yıldız Büyükdağ meme kanserine dikkat çekti

AK Parti Çiğli İlçe Başkanlığı tarafından 1-31 Ekim Meme Kanseri İle Mücadele kapsamında Meme Kanserinde erken teşhise dikkat çekmek amacıyla düzenlenen program AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu Üyesi Dilek Yıldız Büyükdağ’ın ve çok sayıda kadının katılımıyla gerçekleşti. Program Bakırçay Üniversitesi Çiğli Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç Dr İlker Kızıloğu’nun bilgilendirme sunumu ve Meme Kanserini yenen Psikolojik Danışman Servet Kankaya’nın tecrübe paylaşımları ile devam etti.  Kanser vakalarının yüzde 30’u meme kanseri Erken teşhisle bir kadının ve dolayısıyla bir ailenin kurtarılabileceğini ifade eden Dilek Yıldız Büyükdağ yaptığı konuşmada şunlara değindi; ‘’Erken teşhisle bir kadını ve dolayısıyla bir aileyi kurtarabiliriz.  Kanser; bireyleri psikolojik, sosyal ve ekonomik olarak en fazla etkileyen hastalık. Meme kanseri ise ne yazık ki kadınlarda en fazla görülen kanser türü olmasıyla, kadın sağlığını en çok tehidit eden bir hastalık. Kadınlarda görülen kanser vakalarının yüzde 30’u meme kanseri, kanserden dolayı yaşanan ölümlerin yüzde 15’i ise yine meme kanseri. Ve her 8 kadından birinin yakalanma oranı çok yüksek olan bir kanser türü. Bu nedenle kanserle mücadelede en kıymetli strateji erken tanı. Ve meme kanserinde erken teşhisle yüzde 96 oranlarında yaşam şansı elde etmemiz erken tanının önemini bir kere daha ortaya koyuyor.  İşte bugün bunun için buradayız. Erken teşhisle bir kadını ve dolayısıyla bir aileyi kurtarabiliriz.’’ Bayraklı Şehir Hastanemiz hayırlı olsun… İl Kadın Kolları Başkanlığım döneminde Meme kanseri konusunda pek çok farkındalık çalışmaları gerçekleştirdiklerini ifade eden ‘’Çeşitli bilgilendirme toplantılarıyla, seminerlerle kadınlara ulaşmaya ve bilinçlendirmeye gayret ettik. Özellikle 2018 yılında en kapsamlısını gerçekleştirdiğimiz programda İl Sağlık müdürümüzün de katılımıyla Doç. Dr. Ercüment Tercan Hocamızın kıymetli sunumlarıyla gerçekleştirmiştik.  Kıymetli Hocamızı rahmetle, saygıyla anıyorum. Sağlıkta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde devrim niteliğinde adımlar attık. Özellikle pandemi dönemi sağlık açısından ne kadar güçlü bir ülke olduğumuzu net bir şekilde ortaya koydu. Son olarak geçtiğimiz günlerde hizmete açılan Bayraklı Şehir Hastanemizin tüm İzmirimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. 2060 yatak kapasitesiyle Ege Bölgesinin en büyüğü ve ülkemizde en büyük dördüncü hastane olan hastanemizin kazandırılmasında büyük emekleri olan başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ve Sağlık Bakanımıza çok teşekkür ediyoruz.’’ dedi. Üretimden istihdama, sağlıktan eğitime her alanda kadınlarımızın yanındayız ‘’AK Parti olarak kadına yönelik politikalarımızda kadınlar için hep pozitif gündem oluşturmaya, kadınları üretimle, istihdamla, eğitimle konuşmaya ve bu alanda çalışma yapmaya gayret ettik.’’ diye sözlerine devam eden MKYK Üyesi Dilek Yıldız Büyükdağ, ‘’Ancak kanserle mücadele ve özellikle meme kanseriyle mücadele ve erken teşhis süreci de bizim için üzerinde çokça durmamız gereken bir alan. Çünkü bir kadının kanserle tanışması demek bir çocuğun, bir eşin ve bir ailenin tanışması ve dolayısıyla toplumun tanışması demek. Bu kapsamda bir kadın olarak, bir anne olarak ve bir siyasetçi olarak üzerimize düşen sorumluluğun farkındayız. Kadınların her alanda yanlarında olduğumuzu bir kere daha ifade etmek istiyorum.” BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Meme sağlığını korumanın yolları neler? Uzmanından önemli açıklamalar...

Meme kanserinin erken teşhisi için 20 dakika yeterli Haber

Meme kanserinin erken teşhisi için 20 dakika yeterli

Sağlık Bakanlığı bünyesindeki Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezlerinde (KETEM), sadece 20 dakika ayrılarak yaptırılan ücretsiz taramalar, her 4 kadından 1'inde görülen meme kanserinin çok erken dönemde yakalanıp tedavi edilmesine imkan sağlıyor. Çayyolu'ndaki KETEM sorumlusu Dr. Serpil Özbek, yaptığı açıklamada, kanserin, hücrelerin anormal çoğalmasıyla seyreden, dünyada ölüm nedenleri arasında 2. sırada yer alan bir hastalık olduğuna dikkati çekti. Kanserin hastalarla birlikte hasta yakınlarını da derinden etkilediğine işaret eden Özbek, KETEM'de yürütülen taramalarla kanseri en erken dönemde yakalayıp kişileri bir üst sağlık kuruluşuna yönlendirmeyi amaçladıklarını vurguladı. Meme kanserinin de meme dokusundaki hücrelerin anormal çoğalmasıyla seyrettiğini belirten Özbek, "Meme kanseri, son yıllarda maalesef tüm dünyada kanserden ölüm nedenleri arasında üst sıralarda yer alıyor. Hastalar her zaman göğsünde kitleyle başvurmuyor. Bazen herhangi bir kitle olmadan da hastalık çok sinsi ilerleyebiliyor. Günümüzde her 4 kadından 1'i meme kanseriyle savaşmak zorunda kalıyor." dedi. "40-69 yaş aralığındaki her kadının 2 yılda bir mamografi çekimleri yapılıyor" Dr. Serpil Özbek, meme kanserinin güncel tanı imkanları sayesinde çok erken evrede teşhis ve tedavi edilebildiğini kaydetti. Mamografi ve diğer tetkiklerle daha hiçbir bulgu olmadan hastaların tarandığını ve bu sayede çok erken aşamada hastalığın teşhis edilebildiğini anlatan Özbek, şöyle devam etti: "Bunun için KETEM'lerde 40-69 yaş aralığında, herhangi bir bulgusu olan veya olmayan her kadının 2 yılda bir mamografi çekimleri yapılıyor. 2 yılda bir yapılan taramalar, kişinin eline bir kitle gelmeden, kanser hücreleri daha çok küçükken tanı almasına, kanser ilerlemeden tedavilerinin başlamasına olanak sağlıyor. " KETEM'lerde yapılan taramalar ücretsiz Aile öyküsü olan kişilerin ise risk artışı nedeniyle bir buçuk yılda bir tarandığını aktaran Özbek, "KETEM'ler Türkiye genelinde çok yaygın ve bu merkezlerde yapılan tüm taramalar ücretsiz. Kişilerin taramalar için ikamet ettiği yerdeki merkeze gitmesi gibi bir zorunluluk yok. Tüm KETEM'ler, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasına sahip her hasta için açık." ifadesini kullandı. Özbek, tarama için gelen hastaların önce fiziki muayeneye, ardından mamografi çekimine alındığını ifade ederek, "Bu tetkiklerde istenmeyen patolojik bir sonuç çıkması durumunda hastalarımız uzmanlarımızca aranıp kuruma davet ediliyor. Burada gereken bilgilendirmeler yapılıp, ikinci veya üçüncü basamak sağlık kuruluşuna sevkleri sağlanıyor." diye konuştu. Dr. Serpil Özbek, tüm kadınlara tarama yaptırmaları çağrısında bulunarak şunları kaydetti: "Kanser gerçekten çok ciddi bir hastalık, maalesef maddi ve manevi yükü de çok fazla. Ancak kanser kaderimiz değil, bu hastalıktan erken teşhisle korunmamız, çok erken aşamalarda tanı ve tedavi olmamız mümkün. Taramalar için sadece 20 dakika ayırmak yeterli. Tüm vatandaşlarımızı KETEM'lere bekliyoruz. Merkezlerimizde 40-69 yaş aralığındaki kişilere meme kanseri taramalarının yanında 30-65 yaş aralığındaki kadınlarımızda HPV dediğimiz rahim ağzı kanseri taraması, 50 yaşın üzerindeki kadın ve erkeklerde de kolon kanseri için gaitada gizli kan testleri yapılıyor. Kişiler hem kendileri hem de sevdikleri için KETEM'lere gelerek bu taramaları yaptırmalı. Bizler tüm güler yüzümüzle onları bekliyor olacağız." BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: 40 yaşından itibaren her yıl meme muayenesi uyarısı

Karşıyaka'da meme kanseri farkındalığı Haber

Karşıyaka'da meme kanseri farkındalığı

Uzmanların katıldığı iki söyleşide de meme kanserinin her kadın için risk oluşturduğu belirtilirken erken teşhisin önemi vurgulandı. Karşıyaka Belediyesi ve Metropol Hastanesi iş birliği ile Çarşı Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘Meme Kanseri’ başlıklı söyleşiye Op. Dr. Batuhan Hazer konuşmacı olarak katıldı. Doğru tedavinin hayati bir önem taşıdığını vurgulayan Op. Dr. Hazer, “Meme kanseri toplumda çok sık rastlanan bir kanser türü.  Yıllık kontrollerin muhakkak yapılması gerekiyor. Elle muayene bu hastalığın ilk kuralı. 40 yaş ve üzeri kadınların düzenli kontrollerini yaptırması gerekiyor. Eğer ailede de kanser riski var ise 25-30 yaşlarında kontroller yapılmalı. Meme kanseri ülkemizde her yıl yüzde 1 oranında artış gösteriyor fakat bu hastalık diğer kanser türleri gibi olumsuz sonuçlanan bir tür değil. Tedavi sonucu hastanın yaşam süresi, yaşam kalitesi olumlu anlamda etkileniyor. Yeter ki erken tanı konulsun” dedi. Söyleşi sonunda çekiliş ile üç katılımcıya meme kanseri test kiti hediye edildi. RADYOLOJİ UZMANI YÖNTEMLERİ ANLATTI Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü tarafından düzenlenen ‘Kadın Sağlığı Söyleşileri’ kapsamında da meme kanseri ele alındı. Zübeyde Hanım Nikah Sarayı’nda gerçekleştirilen söyleşide Radyoloji Uzmanı Dr. Feray Saraçoğlu meme kanseri ve erken tanı hakkında konuşurken, hastalığın tanı ve tedavisinde kullanılan radyolojik görüntüleme yöntemlerini anlattı. Dr. Saraçoğlu, “Her kadının riski vardır, kadınsanız her an meme kanseri teşhisi alabilirsiniz. Moralinizi yüksek tutun, stresten ve sigaradan uzak durun, egzersiz yapın” diye konuştu. “BEDENİNİZİ TANIYIN” Genel Cerrah Op. Dr. Gülden Ballı ise meme kanserinde cerrahi tedavi yöntemlerini anlattı. ‘Meme kanserinin farkındayım, fark yaratmakta kararlıyım’ başlıklı bir sunum yapan Op. Dr. Ballı, kadınların kişisel muayenelerinin çok önemli olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti: “Bedensel algınızı memelerinize yönlendirin, memelerinizi tanıyın çünkü eğer tanırsanız bir değişiklik olduğunda fark etmeniz daha kolay olacaktır.” Ballı, elle muayenenin nasıl yapılacağını da katılımcılara anlattı. Sunum ve konuşmaların ardından katılımcıların soruları cevaplandı. Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın eşi Öznur Tugay da günün anısına konuşmacılara çiçek ve hediye takdim etti. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Meme sağlığını korumanın yolları neler? Uzmanından önemli açıklamalar...

Bornova'da pembe ışıklı farkındalık Haber

Bornova'da pembe ışıklı farkındalık

Bornova Belelediyesi, meme kanserine dikkat çekmek için Atatatürk Kitaplığı’nı ışıklandırırken, Ekim ayı boyunca farklı etkinliklerle farkındalık oluşturmaya yönelik çalışmalarını sürdürecek. Düzenlenen etkinliklerle hastalıkla mücadelede erken teşhisin önemine vurgu yapılacak. 19 Ekim Perşembe günü düzenlenmesi planlanan ancak Filistin’de El Ehli Hastanesi’ne yapılan saldırının ardından ilan edilen milli yas nedeniyle iptal edilen “Farkındalık Yürüyüşü” ve “Meme Kanserinde Doğru Bilinen Yanlışlar” konulu Op. Dr. Cüneyt Tuğrul'un katılımıyla yapılak söyleşi 31 Ekim Salı günü düzenlenecek. Yürüyüş 14.30’da Bornova Belediyesi önünden başlayacak söyleşi ise yürüyüşün hemen ardından saat 15.00’te Uğur Mumcu Kültür ve Sanat Merkezi’nde yapılacak. Hem Dünya’da hem de Türkiye’de kadınların mücadele ettiği kanser türleri arasında ilk sıralarda yer alan meme kanserinin geriletilmesi için yapılan çalışmalara yerel yönetim olarak ellerinden gelen katkıyı koyacaklarını söyleyen Bornova Belediye Başkanı Dr. Mustafa İduğ, “Dünya Sağlık Örgütü’nün 2004 yılındaki önerisiyle meme kanseri farkındalık ve bilinçlendirme ayı olarak belirlenen Ekim ayında biz de farklı etkinliklerle bu konunun önemini ortaya koyuyoruz. Büyük risk oluşturmasına rağmen erken teşhisle önlenebilen bir hastalığın kadınlarımızın yaşamına malolmaması hep birlikte çalışmalayız” dedi. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Meme sağlığını korumanın yolları neler? Uzmanından önemli açıklamalar...

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.