TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#mektup

mektup haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, mektup haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İzmir’i cezalandırmayın demişti: Soyer’in Erdoğan mektubu karşılık buldu Haber

İzmir’i cezalandırmayın demişti: Soyer’in Erdoğan mektubu karşılık buldu

İzmir’de kent gündeminde yerel yönetim ve kent siyasetinin muhalefeti AK Parti arasında en çok tartışma konusu olan ve dönem dönem büyük gerginliklere neden olan ‘İzmir yatırımları’ ve ‘engellenme’ konusunda kritik bir gelişme yaşandı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, geçtiğimiz ay gerçekleştirilen meclis toplantısında flaş bir açıklama yapmış ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a İzmir’in bekleyen yatırımlarına ilişkin mektup yazdığını duyurmuştu. İZMİRLİ HAKSIZLIĞA GELMEZ Kentin gelişmesi için birçok yatırımın tek bir imzayla onay beklediğini belirten Soyer, “Unutmayın size oy vermeyenler en az size oy verenler kadar milliyetçi, en az sizin kadar milletine, memleketine aşık. O nedenle ne korkarlar ne sinerler. Ya benim gibi sev ya da terk et demeyin bize. İzmir’in hakkını verin. CHP’li belediye başkanı var diye İzmir’i cezalandırmayın. Örneğin 4 yıldır ihalesine çıkılmayan Elektrik Fabrikası satışı. Örneğin yaklaşık 1 yıldır yurtdışı borçlanma izni verilmeyen Çiğli Tramvayı. Örneğin yine yaklaşık 1 yıldır Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda sadece onay bekleyen 30 milyon Euroluk Narlıdere Metrosu kredisi gibi. Hak ettiğini kısmayın. Zira İzmirli haksızlığa gelmez. Ekte listelenenler uzun yıllardır cevap bile verilmemiş taleplerin bazı örnekleridir. İzmirli 45 verip 1 almayı istemiyor. İzmirli vakit kaybetmek istemiyor. İzmirli hakkını istiyor” ifadelerini kullanarak “Onay verin” çağrısı yapmıştı. MÜJDEYİ PAYLAŞTI Öte yandan; Soyer’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenmesinden yaklaşık bir ay sonra önemli bir gelişme yaşandı. Başkan Soyer, talep ettikleri ve onay bekledikleri 4 projenin ilgili bakanlıklar tarafından onaylandığını duyurdu. Dört önemli projenin ilerlemesinin önünde engel kalmadığını belirleten Soyer, “Mart ayından beri beklediğimiz 4 talep dün itibariyle sayın bakanımızın imzasıyla tamamlandı. Bunlardan bir tanesi Narlıdere Metrosu’nun son etabı için IBRD Bankası’ndan yapılacak ödemeydi. Mart ayından beri bunu bekliyorduk. Aynı zamanda tramvay araç alımıyla ilgili bir onay talebimiz vardı. Ve yine Çiğli Tramvayı ve Buca Metrosu’nun yurtdışı finansman sağlama imkanlarına kavuşturulmasıyla ilgili taleplerimiz vardı. Bu 4 talep de Hazine ve Maliye Bakanımızın imzasıyla onaylandı ve başkanlığımıza ulaştı. Her biri için teşekkür ediyorum” dedi. MENDERES İÇİN BİR ÇAĞRI DAHA Menderes’te kurulmak istenen ve Harmandalı Katı Atık Bertaraf Tesisi’nin alternatiflerinden biri olması planlanan tesisin onayı için de bir kez daha yetkililere çağrı yapan Soyer, “Bir de ricam var. İzmir’in en büyük problemlerinden biri. Çözülmezse çok büyük sıkıntı yaratacak problemlerinden biri, çöp dökme alanlarıyla ilgili yaşadığımız sıkıntı. Harmandalı bildiğiniz gibi hem heyelan bölgesi hem de oradaki çöp depolama alanından vazgeçiyoruz. Orada da uzun süredir yaptığımız çalışmaların, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın iş birliğiyle, sayın valimizin iş birliğiyle çözüme kavuşturulması gerekiyor. Buradan bu meselenin hassasiyetini hatırlatmak ve bu ricamı iletmek isterim” diye konuştu. TENZİLE AŞÇI  

İzmir Barosu’ndan hukukçu vekillere mektup Haber

İzmir Barosu’ndan hukukçu vekillere mektup

GURBET TAVUKLU İzmir Barosu TBMM’nin 28. döneminde seçilen hukukçu milletvekillerine gönderdiği mektupla artık kangren haline gelmiş sorunların çözümü için destek istedi. “Yargının kurucu unsuru olan savunma mesleğini sürdüren biz avukatlara yönelik ekonomik ve fiziki şiddetin son bulması, mesleğimizi, hak ettiğimiz ve emeğimizin karşılığını alacağımız bir zeminde, avukatlık mesleğinin saygınlığına ve onuruna uygun şekilde sürdürebilmemiz için gerekli düzenlemelerin yasalaşması sürecinde desteğinizi bekliyoruz” ifadelerinin kullanıldığı mektupta çözümü yasal düzenleme gerektiren 14 başlık sayıldı. MESLEKTAŞLARIMIZ YAŞAMLARINA SON VERİYOR Son 20 yıl içinde çoğunluğu genç olmak üzere 100’den fazla avukatın yaşamına son verdiği ve bu intiharların en büyük sebeplerinden birinin ekonomik olduğu vurgulanan mektupta düzenlenmesi talep edilen ekonomik taleplere yer verildi.  Mektupta ayrıca son 20 yılda 500’den fazla avukatın mesleğini yaptığı sırada fiziksel saldırıya uğradığı ifade edilerek, “Duruşma salonlarından yaka paça dışarıya çıkarılıyoruz ya da duruşma salonlarına sokulmuyoruz, biber gazı müdahalesine maruz kalıyoruz, tehdit ediliyoruz, adliyelerde, haciz mahallerinde saldırıya uğruyoruz, öldürülüyoruz, sakat kalıyoruz. Her nedense saldırıların failleri ise bir ‘kamu’ görevlisine saldırdıkları halde ödül gibi ceza aldıklarından olsa gerek yeni saldırıların da hedefi haline getiriliyoruz” denildi. GÖREVİMİZİ YAPMAMIZA ENGEL Avukatların 1136 sayılı Avukatlık Kanunu 1. maddesinde tanımlandığı üzere yargının kurucu unsuru, olmazsa olmazı olduğu dile getirilen mektupta, “Avukatlık mesleğinin getirildiği nokta ve içinde bulunduğu koşullar, yargıdaki asli görevlerimizi gereği gibi yapmamızı engellemektedir. Hukuk kuralları içinde var olan bir hakkın tespiti, teslimi için çalışıyoruz.  Anayasa’nın 2. maddesinde tanımı yapılan “laik, demokratik ve sosyal hukuk devletinin” tüm kurum ve kurallarının yerle bir edildiği, hukuki güvenlik ve belirlilik ilkelerinin yok sayıldığı bir düzende görev yapıyoruz. Avukatın gereksiz görülmediği, savunmanın yok sayılmadığı bir yargı düzeni istiyoruz. Sahip olduğumuz donanımın, en önemlisi emeğimizin karşılığı olan, hak ettiğimiz koşullarda yaşamak istiyoruz” ifadelerine yer verildi.

Başkan Bilal Saygılı ‘‘O mektubu” değerlendirdi! Haber

Başkan Bilal Saygılı ‘‘O mektubu” değerlendirdi!

AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, kısa süre önce İzmir Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği Başkanı seçilen Yalçın Ata ve İzmir Esnaf Sanatkârlar Kredi Kefalet Kooperatifleri Birliği Başkanı Erdem Hünü’yü ziyaret etti. Saygılı; İmalat ve hizmet sektöründe faaliyet gösteren küçük işletmelerin güçlenerek yoluna devam etmesi için önemli adımlar atmaya devam edeceklerini söyledi. Başkan Saygılı; İzmir’in tüm kesimlerini, STK’ları, İzmir’in her bir ferdini ayırt etmeksizin kucakladıklarını belirtirken, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yazdığı mektubu da değerlendirdi. Mektubun uzlaşı ve yardım istemek için uzanan bir elden çok, siyaseten aba altından sopa gösteren bir içerikte olduğunu belirten Başkan Saygılı; “Sayın Başkanın mektubu, daha çok yaşanan kritik iki seçiminin ardından kendi siyasi iç dökülüşünü içeriyor. Cumhurbaşkanımızdan, uzlaşı ve yardım talebinden çok, örtülü eleştiriler sıralamışlar. Cumhurbaşkanımız da bizler de İzmir’in çıkarları söz konusu olduğunda, ellerini hiç havada bırakmadık; hangi konuda hangi desteği istiyorlarsa altyapısıyla ayrıntılarıyla gelsinler, konuşalım, gereğini yapalım... Bilimsel ve yasal olarak mümkün olan, İzmir'in, İzmirli hemşerilerimizin yararına olacak her isteklerinde buradayız, bekliyoruz.” diye konuştu. İtham etmek yerine; içtenlik… İzmir’in neredeyse çeyrek asırdır CHP Belediyeciliği ile yönetildiğini hatırlatan Başkan Bilal Saygılı; “CHP’nin yerel iktidarda, AK Parti’nin genelde iktidar olduğu uzun yıllar boyunca, şehrimize yapılan yatırımlar ortada, çözüm ortağı olduğumuz, destek verdiğimiz belediye proje ve krizleri ortada.” diyerek şunları söyledi; “AK Parti, tek efendisi ‘millet’, tek gayesi ‘hizmet’ olan bir parti olduğu için her şartta güven duyulan bir parti olmayı sürdürmektedir. Ayrımsız, öteki görmeden üreten bir zihniyetle çalıştığı için yeniden iktidarız. Bu yaklaşımımız, İzmir için de daima böyleydi. İzmir’i ya da CHP’li başkanların olduğu illeri cezalandırıyoruz gibi bir algıyı körüklemenin kimseye faydası yok. Faydası olmadığı gibi, inandırıcılığını giderek yitiren bir taktik haline geldi. Sürekli itham etmek yerine içten paylaşım ve dayanışma her zaman doğru olandır. 21 yıldır İzmir’e yatırımlarımız aralıksız sürüyor. Ulaşımdan, kültür sanata; sağlıktan eğitime pek çok alanda sayısız dev proje hayata geçirdik. Büyükşehir Belediyesi ya da ilçe belediyelerine de partilerine bakmaksızın her zaman destek verdik.’’ İzmir, bizim için de özel bir şehir… AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü; “’İzmir’i cezalandırıyorlar!’, ‘İzmir’i öteki görüyorlar!’ gibi savunmalar ya da stratejik çıkışları kabul etmiyoruz. Bu şehrin yaşayanlarını tercihleri ne olursa olsun ‘millet’ gördük, taleplerini her zaman önemsedik. İzmir, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından her zaman desteklenen, önemsenen ve her zaman özel bir şehir olmuştur. Tersi gibi gösterme çabası yersiz. Ayrıştırarak, ortak akıl yaratamazsınız. Olumsuz yargılar, tespit ve eleştirilerle; hele ki siyasi farklılıkları kullanarak varılacak tek yer, daha çok kutuplaştırmak olur. İzmir’in vatanseverliğini, devletine bayrağına bağlılığını da tartıştırmayız, tartışmayız. Büyükşehir Belediyesi’nin ya da diğer yerel yönetimlerin bu şehir için yapacağı, İzmirlilerin sorunlarını çözmek için atacağı her işte, her adımda sonuna kadar olduk, oluruz.”  HABER MERKEZİ

Pehlivan'dan YKS’ye girecek öğrenci velilerine mektup var Haber

Pehlivan'dan YKS’ye girecek öğrenci velilerine mektup var

Göreve geldikleri ilk günden itibaren yapılan yatırımlar ve öğrenci dostu uygulamaları ile Menemen’deki öğrencilerin her zaman yanında olduklarını belirten Menemen Belediye Başkan Vekili Aydın Pehlivan, hafta sonu 2023 Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) girecek öğrencilerin velilerine mektup gönderdi. “Hiçbir sınav çocuğunuzdan önemli değil” Veliler için kaleme aldığı mektubunda öğrencilere başarılar dileyen Pehlivan, YKS sınavının, öğrencinin hayallerini gerçekleştirmesinde önünü açacak, işini kolaylaştıracak önemli bir adım olduğuna vurgu yaptı. Ancak YKS’nin asla bir son olmadığını da dile getiren Pehlivan, “Şu ana kadar veli görüşmelerinde de belirtmeye çalıştığımız gibi dünyadaki hiçbir sınav sizin çocuğunuzla olan bağınızdan, iletişiminizden, onunla birlikte geçirdiğiniz zamandan önemli değildir” ifadelerini kullandı.  “Mümkünse heyecanlandırmayalım” Sınav öncesi ebeveynlerin de en az öğrenciler kadar heyecanlı olduğunun herkes tarafından bilindiğini de dile getiren Pehlivan, “Değerli velimiz, unutmayın ki heyecan gibi duygular bulaşıcıdır. Sizin doğal ve rahat tavrınız çocuğunuza yansıyacaktır. “Heyecanlanma!”, “Heyecanlanacak bir şey yok!” gibi cümleler çocuğunuzu rahatlatmak yerine tam tersine onun heyecanlanmasına neden olabilir. Bu nedenle sınavdan bir gün önceki akşamı ve sınav sabahını günlük yaşam koşullarınızı değiştirmeden, olabildiğince doğal ve “her zamanki” gibi geçirmeniz daha yararlı olacaktır. Çocuğunuzun sizin desteğinize ihtiyaç duyduğunu hissettiğinizde “Emeklerinin karşılığını alacağına inanıyorum” gibi sınava yönelik olumlu cümleler kullanabilirsiniz. Tanıdıklarınızın ve dostlarınızın iyi niyetlerle başarılar dilemek için yaptığı telefon görüşmeleri çocuğunuzun heyecanını artırabilir; bu konuda dikkatli olun” uyarılarında bulundu. “Uyku ve beslenme alışkanlıklarını değiştirmeyelim” Sınav öncesi öğrencilerin normaldeki uyku düzeninin devam etmesinin çok önemli olduğunu da belirten Pehlivan, “Sınavdan önceki gece normalde uyuduğu saatten daha erken yatmasına gerek yoktur. Çocuğunuzun uyuyamaması durumu da sizi endişelendirmesin. Çocuğunuza ılık bir duş alması, bitki çayı ya da süt gibi sakinleştirecek bir içecek tüketmesi gibi önerilerde bulunabilirsiniz. 17-18 Haziran 2023 sabahı çok geç saatte kalkmaması da gece uykuya geçişini kolaylaştırabilir. Sınav günlerinde beslenmeye yönelik yapılacak değişiklikler öğrencinin metabolizmasını olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle sınav öncesi çocuğunuzu dışarıya yemeğe götürmekten veya eve sipariş vermekten kaçının. Sınavdan önceki gün ya da sınav sabahında normalde tüketmediği gıdaları tüketmesi konusunda ısrarcı olmayın. Dengeli bir kahvaltı hazırlayın. Sınavdan önceki gün çocuğunuzu fiziksel ve zihinsel olarak aşırı yoracak faaliyetlerden uzak tutun” mesajlarına yer verdi. “Gece her şeyi hazırlayalım” Öğrencinin sınav sabahı herhangi bir strese yaşamadan sınava merkezine vaktinde gidebilmesinin çok iyi olacağını da belirten Pehlivan mektubuna şu ifadelerle devam etti: “Çocuğunuzun nüfus cüzdanı ve sınava giriş belgesini bir gün önceden hazırlamasını hatırlatın. Sınav sabahı en geç saat 09.00’da okulda bulunacak şekilde zaman planlamanızı yapın. Geç kalma telaşı yaşamamak adına her türlü ihtimali göz önünde bulundurarak evden erken çıkın. Öğrencinin sınav günü giyeceği metal aksesuar içermeyen kıyafetini bir gün önceden hazırlaması sınav sabahı yaşanacak zaman kaybı ve karmaşayı önler. Ortamın ısısına göre giyip çıkarabileceği şekilde tişört ve yelek gibi katlı şekilde giyinmesi, sınav sırasında ortamın ısısından etkilenmemesini sağlar. Unutmayın çocuk yetiştirmek belki de dünyanın en zor işi, ancak çocuğunuzun yanında olmak çok kolay. Biz bu süreçte ve sınav sonrasında çocuğunuz için en güzeli ne ise onun olmasını diliyoruz.” HABER MERKEZİ

Tanju Özcan'dan Kılıçdaroğlu'na mektup: Değişim şart Haber

Tanju Özcan'dan Kılıçdaroğlu'na mektup: Değişim şart

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na mektup yazdı. Açıklamalarda bulunan Özcan, mektubunda yer verdiği satırları basın mensuplarına da okudu. Özcan mektubunda, "Göreve geldiğiniz 13 yıldan bu yana toplam 11 genel seçim, yerel seçim ve referandumlarda başarılı olamadık. (2019’da göreceli olarak kısmi bir başarı söz konusudur.) Partiyi birinci parti yapma söyleminiz hiçbir zaman gerçekleşmemiş 7 Haziran 2015 ve 18 Mayıs 2023 seçimleri haricinde partimiz, rakip yapıdan 2 kat fark yemiştir. Bu süreçte aynı şeyleri yaparak, toplumdan kopuk benzer insanlarla çalışarak, aynı cümleleri kurarak oyumuzu artırmayı umduk ama olmadı. Demokrasiyi hiç ağzınızdan düşürmediğiniz halde, hiçbir kayıp seçimden sonra koltuğunuzu yeni, daha genç birine bırakmayı düşünmediniz veya kendi koltuklarını korumak için tabanın genel kanaatini yansıtmayan sizi seçecek kurultay delegelerinin seçimine bile isteye destek verdiniz. Sizi kandıranların dolduruşuna gelip, başta Sayın Meral Akşener olmak üzere gerçek vatanseverlerin uyarılarını dinlemeden kendinizi aday ilan ettirdiniz. İyi Parti dışında, toplamı yüzde 1 bile etmeyen, Demokrat Parti hariç AK Parti'den dışlanmışlarla yola çıktınız. 5 parti başkanına cumhurbaşkanı yardımcılığı ve birer bakanlık garanti edince kendinizi onlara Cumhurbaşkanı adayı ilan ettirdiniz. 'Ben ne yapabilirim liderler karar verdi’ demek suretiyle aklımızla alay ettiniz" ifadelerine yer verdi. "Parti emekçilerini fazlasıyla üzmüş ve küstürmüştür" Mektubunu okumaya devam eden Özcan, Kılıçdaroğlu'nun CHP'ye yıllardır emek veren kişileri üzdüğünü belirterek, "Bu da yetmezmiş gibi, adaylığınızın garantisi karşılığında AK Parti'den koltuk kaybı yüzünden ayrılmış, dışlanmış insanların kurduğu bu partilere 40’a yakın milletvekili kontenjanı vermeniz, partimize yıllardır maddi manevi emek veren parti emekçilerini fazlasıyla üzmüş ve küstürmüştür" dedi. "Değişim şart" "Ben başımı kuma gömmüyorum" diye Özcan, "Eski ve yeni milletvekilleri, eski ve yeni belediye başkanları, söylediklerimin tamamının doğru olduğunu biliyor. Arkadaşlar biz devrimci bir partiyiz. Direnmemiz gerektiğinde direniriz. Değişim zamanı gelince de 'Değişim şart' diyebilmeliyiz. Şimdi herkes başını kuma gömmüş bekliyor. Ben başımı kuma gömmüyorum. Başarısız olduk. Değişim şart ve kral çıplak" dedi. İHA

Konaklı çocuklardan depremzedelere duygulandıran mektup Haber

Konaklı çocuklardan depremzedelere duygulandıran mektup

Konak Belediyesi İzmir Milli Kütüphane Konak Şubesi, Kütüphane Haftası’nda örnek bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Kemal Reis İlkokulu 3. sınıf öğrencilerinin konuk olduğu kütüphaneden seçilen kitaplar, öğrencilerin kendi getirdikleri kitaplar ve sevgi dolu mektupları eşliğinde deprem bölgesindeki çocuklara gönderildi. Çocukların, depremden etkilenen yaşıtlarına olan desteklerini ve sevgilerini mektuplar ve kitaplar aracılığıyla anlatma fırsatı bulduğu etkinlikte çocukları İzmir Milli Kütüphane Vakfı Başkanı ve Konak Belediyesi Meclis Üyesi Ulvi Puğ, CHP Konak İlçe Başkanı Akın Küçükoğullarından ve Konak Belediyesi Meclis Üyesi Şamil Sinan An da yalnız bırakmadı. ''SİZLERİ SEVİYORUZ ÜZÜLMEYİN, YANINIZDAYIZ''  Karataş semtindeki Konak Belediyesi İzmir Milli Kütüphane Konak Şubesi’nde oyun, müzik ve kitap okuma etkinlikleriyle Kütüphane Haftası’nı kutlayan Kemal Reisli çocuklar, etkinliklerin ardından, depremzede arkadaşlarına yazdıkları mektupları okudu. Mektuplarda yer alan “Sizleri seviyoruz, üzülmeyin, yanınızdayız, sevdiğim kitapları size gönderiyorum, kötü günler geçecek” ifadeleri çocukların nasıl duyarlı olduğunu gösterdi, saf ve içten sevgilerini gözler önüne serdi. Etkinliğin ardından çocukların mektupları ve kitaplar, Konak Belediyesi’nin Kahramanmaraş’taki çadır kentine doğru yola çıktı. HABER MERKEZİ

Deprem bölgesine duygulandıran mektup Haber

Deprem bölgesine duygulandıran mektup

Kahramanmaraş merkezli depremlerde ağır hasar alan Malatya’da enkaz kaldırmaları sürerken, bir yandan da depremzedelerin barınması için çadır kent ve konteyner kentlerin kurulumu sürüyor. Malatya'nın Yeşilyurt ilçesine bağlı Dilek Mahallesi'nde bulunan Şehit Zekeriya Bitmez Anadolu Lisesi okul bahçesinde kurulan çadır kentte depremzedeler yaşamlarını sürdürüyor. ÇOK DÜŞÜNCELİ Çadır kentte barınan depremzede Ferhat Özdemir, kendilerine gelen battaniye içerisinde çıkan mektup ve 100 TL’yi görünce duygulandı. Çadırda battaniye ihtiyaçları olduğu için yönetimden aldıkları çadırı getirdiklerinde içerisinde 11 yaşındaki Gökçe Sevgiuslu’nun yazdığı mektubu gördüğünü belirten Özdemir, “Kardeşimiz bize 100 TL para göndermiş kendisine teşekkür ediyorum. Hemen aradık teşekkür ettik. Yine eski günlere göndereceğiz diye kendisine teşekkür ediyorum, çok düşünceli birisi” dedi. MİSAFİRLİĞE BEKLERİZ Mektubunda İstanbul Sancaktepe’teki adresini de açıkça yazan küçük kızın, “Bir gün misafirliğe bekleriz. Size harçlığımdan 100 TL gönderiyorum” cümleleri okuyanları duygulandırdı. Çadırda kalan diğer depremzedeler de evlerinin yıkılması ile devletin yanlarında olduğunu ve her ihtiyaçlarının karşılandığını belirterek teşekkür etti. Şehit Zekeriya Bitmez Anadolu Lisesi Okul Müdürü Recep Altıntop da Malatya ve 10 ilde yaşanan deprem sonrası depremzedelerin ihtiyaçlarını karşılamak için devletin tam kadro sahada olduğunu ifade ederek, “Okul bahçemizde çadır kent kuruldu. Çadırda vatandaşlarımız rahat olsunlar ve mağdur olmasınlar diye çalışmalar yapıldı. Malatya’mızda yoğun bir şekilde yağmur yağıyor şu sıra. Olumsuzluk olmaması adına tüm önlemler alındı” diye konuştu. İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.