TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Mehmet Öztürk

Mehmet Öztürk haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mehmet Öztürk haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Şehit kardeşinden Kılıçdaroğlu’na tepki Haber

Şehit kardeşinden Kılıçdaroğlu’na tepki

Bingöl-Elâzığ karayolunda 24 Mayıs 1993 tarihinde usta birliklerinden kadro birliklerine giderken PKK’lı teröristlerin saldırısında şehit olan sivil kıyafetli ve silahsız 33 asker için duyulan yüreklerdeki acı, 30 yıl geçmesine rağmen dinmedi. Katliamda hayatını kaybeden Denizlili şehit Mehmet Öztürk, Denizli’nin Serinhisar ilçesine bağlı Yatağan Mahallesi'nde bulunan mezarı başında yapılan törenle anıldı. Törene şehidin ailesi, jandarma personelleri ile çok sayıda vatandaş katıldı. Törende ülkenin birlik ve beraberliği, terör ile diğer yıkıcı faaliyetlerin son bulması için dualar edildi. “BU ÜLKEDE YAŞAYAN HERKES TERÖRLE MÜCADELE ETMELİ” Yıllar geçse de şehit ailelerinin acısının hiçbir zaman bitmeyeceğini belirten şehidin kardeşi Feridun Öztürk, “Tabi ay yıldızlı bayrağımız dalgalandığı sürece gurur duymaya devam edeceğiz. Maalesef Türkiye 100 yıldır nerdeyse Dünyanın desteklediği ayrılıkçı terör projesi ile karşı karşıyadır. Bu nedenle bu ülkede yaşayan herkes terörle mücadele etmeli. Terörle mücadele etmek, teröre karşı çıkmak siyaset yapmak değildir. Ülke savunmasının siyaseti olmaz. Her zaman şehitler ölmez vatan bölünmez dedik. Biz bu şehitlerin yürüdüğü yoldan yürümez isek, onların uğruna şehit oldukları inançlara ve değerlere sahip çıkmaz isek işte o zaman bu şehitlerimiz ölür” dedi. “ELİNİ KOLUNU SALLAYA SALLAYA, SAZ ÇALA ÇALA GİDİYORLARDI” Terörle mücadele yolunda ülke olarak büyük bedel ödendiğine dikkat çeken Öztürk “Nereden nereye; taş atılsa çatısı çökecek karakollarda baskın yedik ve şehitler verdik. 400-500 kişilik gruplar sınırımızı geçip bu karakolları basıyordu. Sonrada elini kolunu sallaya sallaya, saz çala çala gidiyorlardı. İki şehri birbirine bağlayan Elâzığ-Bingöl Karayolunda 300 ile 500 kişi arasında değişen terörist grup yol kesip, silahsız askerlerimizi alıp 33’ünü burada şehit ettiler. Biz bunları unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız” diye konuştu. “TERÖR ÖRGÜTÜ SEMPATİZANLARI, BUGÜNKÜ CHP GENEL BAŞKANI’NA ALENEN OY İSTİYORLAR” CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçilirsem terör örgütü yöneticiliği dahil 4 suçtan ceza alan ayrıca 6-8 Ekim olaylarından müebbet hapis cezası ile yargılanan HDP eş başkanı Selahattin Demirtaş’ı serbest bırakacağım şeklindeki açıklamasına ve Van’da CHP’de tarafından düzenlenen mitingde atılan sloganlara tepki gösteren Öztürk, “Terör örgütü sempatizanları kana kan, dişe diş intikam intikam naraları attılar. Bu teröristler kimden intikam alacaklar. Bu naraları atarken kimden güç aldılar. Türkiye Cumhuriyeti topraklarında bu cesareti nereden aldılar. Genel başkanın bunlara ne sözü verdi. Kandildeki terörist başları, çığlık çığlığa devletimizin teröre karşı yürüttüğü operasyonların durdurulmasını isteyen bu genel başkanı, destekleyen görüntüler yayınlamaya başladılar. Hatta hem Türkiye’de hem de Avrupa’da terör örgütü ve terör örgütü sempatizanları, bugünkü CHP Genel Başkanı’na alenen oy istiyorlar. Hatta CHP’lilerden daha çok fazla çalışıyorlar. Neden acaba?” ifadelerine yer verdi. İHA

Okulda olumlu öğretmen-öğrenci ilişkileri oluşturmak gerekir Haber

Okulda olumlu öğretmen-öğrenci ilişkileri oluşturmak gerekir

Özel Buca Radikal Anadolu Lisesi okul müdürü Mehmet Öztürk, 2022-2023 Eğitim Öğretim Yılının ikinci dönemine başlarken öğrenme, öğretmenlik, olumlu iletişim gibi konularda önemli açıklamalarda bulundu. Öztürk, Okulda olumlu öğretmen-öğrenci ilişkileri oluşturmak gerekir diyerek öğretmen ile öğrenci arasındaki iletişimin nasıl sağlanması gerektiğini açıkladı. Yapabileceğimiz ilk şey, öğrenme hedeflerini açıklamaktır Mehmet Öztürk, öğretmek ana başlığında yaptığı açıklamada, "Öğrenme, daha önce hiç yapmadığınız bir şeyi yapabilmek ve onu tekrar yapabilecek kadar hatırlamaktır. Öğrenme, öğrenenin davranışında değişme olması anlamına gelir. Her zaman öğretmenin işi öğretmek, öğrencilerin işi ise öğrenmektir. Öğretmek öğrenme sürecini yönlendirmek demektir. Biz öğretmenler öğrencilerin öğrenmesine rehberlik ederiz. Öğrencilere dersimizde yapabileceğimiz ilk şey, öğrenme hedeflerini açıklamaktır. Bu, öğrenciye gerçekçi öğrenme gayelerini oluşturmada yardımcı olacaktır. Dersimiz öğrencilerin öğrenme ihtiyacı hissetmelerine yardımcı olmalı bunun için öncelikle dersimizi öğrenciyi merkeze alarak işlemeliyiz. Dersini sıradan anlatan bir öğretmen dinlenmez. Derste öğrencinin ilgisini çekmeli ve bunu 40 dakika boyunca korumalıyız. Öğrencilerin dersle ilgili olan önceki deneyim ve bilgilerini yeni bilgilerle ilişkilendirmelerine yardımcı olacaksak bilinenden bilinmeyene doğru gidilmeli. Öğretmen öncelikle zamanı iyi kullanmalı. Dersine hemen başlamalı gecikmelerden ve ilgisiz konulardan kaçınmalıdır. Dersi tek dizelikten çıkarmak için öğrencilerin dersin belirli dönemlerinde aktif katılımda bulunma fırsatı olmalıdır. Katılan öğrencilere yanlış söyleme fırsatı verilmeli onlara olumlu davranmalı onları cesaretlendirmeliyiz" dedi. Geribildirim önemli bir faktördür Öğrencilerin öğrenme ilkelerine değinen Öztürk, geribildirimin önemli bir faktör olduğuna işaret etti. Öztürk, "Öncelikle öğrenme, geçmiş ve güncel tecrübelere, isteklendirmeye, öğrenme kapasitesine dayanır. Öğrenme, problem çözme ile zenginleştirilir. Burada geribildirim önemli bir faktördür. Tabi ki, bir konu alanıyla ilgili bilgilerin artması o konu alanına ilgiyi artırır, ilgiyle birlikte konular daha iyi anlaşılır. Yenilikler ve beklenmeyenler ilginçtir, derste düşündürücü sorular sorulması ezberlemekten daha fazla ilgiyi artırır. İlgi bir kişinin diğer kişiden alması anlamında bulaşıcıdır. Derslerde öğretmenin mizah kullanması ilgi çeker. Ekseriyetle deneyimsiz öğretmenler, öğrencileri derse katacak ve davranışlarını ölçecek sorular sormak yerine sadece konuları anlatırlar. Oysa öğrenciyi araştırmaya yönelten sorular kullanılırsa ve bu sorular, öğrencilerin ilk anda cevaplayacağı türden sorular olmaması gerekir. Sınıfa soru sorduğumuzda ilk öğrencinin verdiği cevap konusunda düşünmelerini isteyerek diğer öğrencileri de tartışmalara katmak gerekir" sözlerine yer verdi. Sınıfta disiplinsizlik neden olur? Sınıftaki disiplinsizliğin nedenlerine de değinen Öztürk, "Okul çevresi, ev ortamı ve öğrenci kişiliği, istenmeyen öğrenci davranışlarının oluşması veya engellenmesine neden olur. Öğrencilerin kurallara uymaması ve derslerinde başarısızlıkları istenmeyen ilişkilerin gelişmesine yol açar. Öğrencilerin kendilerinden kaynaklanan nedenlerin başında ise kendilerini sevgisiz ve yetersiz hissetmeleri, okulu sıkıcı bulmaları, karşı gelme ve bir grubun üyesi olma ihtiyacı gibi nedenler sayılabilir. Anne - Baba - Çocuk arasındaki zayıf ilişkiler veya ayrılık, ebeveynlerden birisinin evi terk etmesi, boşanma, kardeşler arası rekabet ve düşmanlık, evde duygusal destek olmaması. İstenmeyen davranış, derse ilginin azaldığını ve dersten kopulduğunu gösterir. Ders öğrenci için ilginç olmaktan çıkmıştır. Böyle durumlarda yöntem ve öğretmen davranışlarının bir kaçında değişiklik yapmak gerekir. Örneğin zil çalıp derse girildiğinde sınıfta bazı öğrenciler ders hazırlıklarını yapıp olumlu davranırken bazı öğrenciler sınıfta gezinip gevezelik yapıyor, olumsuz davranışlar sergiliyor. Burada öğretmenin yapması gereken sırasında oturup ders hazırlığı yapan öğrencileri görmesi, onların davranışlarını betimleyip ödüllendirmesi, o davranışı destekleyip, diğerlerini yok saymasıdır. Ya da istenmeyen davranışla karşılaşıldığında öğrenciye bağırıp çağırmak yerine yapacak her zaman daha iyi bir yol bulunabilir. Örneğin öğrenciye sorumluluk vermek gibi. İstenmeyen davranışı yapan öğrenciye bir iş vermek yararlı olacaktır. Özet çıkarma, rapor yazma, bir sonraki ders için yapılması gerekenleri duyurma, araç getirip götürme gibi. Kısacası öğrenciler onlardan ne beklediğimizi bilmeli ve anlamalıdır. Yanlış davranışlarla uğraşırken kişisel davranmamalıyız Öğrencilerle kendi duygu ve düşüncelerimizi paylaşmalıyız. Öğrenci ile istenmeyen davranışa ilişkin sınıfın ortasında konuşmak yerine uygun ortamda konuşma bazen sorunun çözülmesinde daha etkili olabilir. Bu konuşmada olayı kişiselleştirmeden yalnızca istenmeyen davranışın ele alınması sonuç verici olacaktır. Bazı durumlarda öğretmen ailenin yerini alır. Öğrencilere gülümseyelim, onlarla birlikte gülelim. Öğrenciler öğretmenin konuştuğu kendilerinin ise pasif dinlemelerinin ancak 10 saniyesinin 3 saniyesinde bizimle beraber olabiliyor. O halde en fazla 2 dakika konuşup, daha çok onları konuşturmalıyız. Ben öğrencinin kendini kontrol edebileceğine ve uygun fırsatlar verildiğinde kendinden isteneni yapabileceğine inanıyorum" açıklamasında bulundu. Öğretmenlerin disiplini sağlaması için ne yapmaları gerekir? "Sınıfta disiplinsizlik olması nedenlerini sayarken öğretmen davranışlarına değinmeden olmaz" diyen Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Öğretmenden kaynaklanan sebepler de var tabii ki, uzun süreli film izletme, sürekli nasihat verme, dersi planlamada yetersizlik, derse zamanında başlamama veya dersi erken bitirme gibi. Cinsiyetçi yaklaşımlar, yani kız ya da erkek öğrencilere farklı davranma. Bunları çoğaltabiliriz. Ben asıl olumlu öğretmen davranışlarına örnek vermek istiyorum. Biz eğitimciler şunu biliyoruz, disiplin olumlu ilişkilere bağlıdır. Öğrencilere şartsız saygı duyulmalıdır. Çocuk veya genç saygı gördüğü yetişkinleri dinler. Okulda olumlu öğretmen-öğrenci ilişkileri oluşturmak gerekir. Yani öğretmenin hem kişiliği hem de davranışı öğrencilerin davranışını etkiler. Bu yüzden öğretmenler, davranışlarıyla sınıfta öğrenmeye elverişli bir hava oluşturmaya çalışmalıdır. Öğrenci davranışları üzerinde olumlu etkisi olan bazı net öğretmen davranışları nedir diye sorarsanız, öğrencilere saygı duymak, onlara değer vermek derim. Kimi öğrenciler kendilerine olan güvensizliklerinden uygun olmayan davranışlarda bulunurlar veya başarısız olurlar. Hiçbir zaman onlara yaralayıcı kelimeler kullanmamalıyız. Öğrenciye aptal, geri zekâlı, kafasız, beceriksiz, pis, tembel, uyumsuz, pasaklı gibi kelimeler söylemek çok yanlıştır. Siz bu kelimeleri size söyleyene saygı duyar mısınız? Ya da o öğrenci kendisine değer verir mi? Oysa öğrencinin öğretmeninden kendisine değer verdiğini görmesi, olumlu davranışlar göstermesine neden olur. Saygıyı destekleyen konuşma biçimleri kullanmaya özellikle dikkat edilmesini gerekli buluyorum. Eminim başarırsın, Bu konuda sen ne düşünüyorsun?, Benim için önemlisin, Sizinle ders yapmaya bayılıyorum gibi Öğrencilerin bunun gibi kelimeleri duymaya ihtiyacı var. Sınıfta işler her zaman bizim yönetebileceğimiz şekilde gitmeyebilir, o zaman da okul yönetimi veya okul rehberlik servisinden destek almak gerekir. Velilerle etkili iletişim kurmak gerekir. İstediğimiz doğru öğrenci davranışları için ailelerin desteğini almak gerekir. Ben hep söylerim velilere öğrencilerle selam göndermek için sermayeye gerek yoktur. Özetle öğretmenler, davranışlarıyla sınıfta öğrenmeye elverişli bir hava oluşturmaya çalışmalıdır. Öğrenmeye elverişli bir sınıf ortamı birçok öğrenci davranış sorunlarını ortadan kaldıracaktır." İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.