TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#market

market haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, market haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Bakan Bolat’tan indirim yapmayan marketlere uyarı Haber

Bakan Bolat’tan indirim yapmayan marketlere uyarı

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Cumhuriyet'in 100. yılında enflasyon ile mücadeleye ve halkın alım gücünün yükseltilerek rahatlatılması çalışmaları kapsamında gıda marketlerine çağrı yaptıklarını hatırlatarak, “Bu fiyat indirme kampanyalarına katılmayan kuruluşlarımız ve firmalarımız varsa onlara bir kez daha çağrıda bulunuyorum: Geç kalmasınlar, çünkü tüketicilerimiz kim yapıcı ve olumlu davranıyorsa onu tercih edecektir. Bu indirim kampanyalarına katılmayanlar maalesef pazar kaybedeceklerdir” dedi. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ankara Sanayi Odası (ASO) Ekim Ayı Meclis Toplantısı’na katıldı. ASO Başkanı Seyit Ardıç’ın da yer aldığı toplantıda, sanayicilerin güncel sorunları, sanayicilerin daha iyi üretim ve dış ticaret yapabilmesi için atılması gereken adımlar ve aylık ekonomik gelişmeler gibi konular ele alındı. ASO Başkanı Ardıç burada yaptığı konuşmada, üretime ve ihracata ilişkin güncel verilere bakıldığında sanayi üretiminde durgunluk gözlemlendiğini belirterek, “Sanayi üretim endeksi Ağustos’ta bir önceki aya göre yüzde 0,8 gerilerken imalat sanayisi yüzde 1,3 geriledi. İmalat PMI endeksi üç aydır, durgunluk anlamına gelen 50 eşik değerinin altında gerçekleşti. Yılın ikinci çeyrek büyüme verileri, sanayinin bir önceki yıla göre yüzde 2,6 küçüldüğünü göstermişti. Üçüncü çeyrekte de benzer bir gidişat var” dedi. “Belirsizlik, maliyet artışları ve fiyat oluşturmadaki zorluk üretimi olumsuz etkiliyor” Ardıç, ekonomide zorlu faaliyet koşullarının devam ettiğini savunarak, “Eylül ayı verileriyle tüketici fiyatlarında yaklaşık yüzde 61,5, hizmet üreticilerinde yüzde 80, yurtiçi üretici fiyatlarında yüzde 47,4, yurt dışı üretici fiyatları bazında yüzde 57,25 yıllık enflasyon yaşıyoruz. Oluşan bu belirsizlik, maliyet artışları ve fiyat oluşturmadaki zorluk üretimi olumsuz etkiliyor” diye konuştu. “İki aydır cari açık ve dış ticaret açığımız geriliyor” Ardıç, eylül ayında dış ticaret açığının 5 milyar dolar civarında gerçekleştiğine vurgu yaparak, “Temmuz’da kaydedilen açık bunun yaklaşık iki katıydı. İki aydır cari açık ve dış ticaret açığımız geriliyor. Dış açıkların gerilemesi olumlu bir gelişmedir elbette. Fakat bu gerilemede sanayi üretimindeki cansızlığın, enerji talebini azaltmış olmasının payı büyük. Üretim arttığında dış açıklarımız da artıyor, üretim zayıfladığında dış açıklarımız azalıyor. Aslında bu olgu, ülkemizin üretiminin ve ihracatının temel sorunudur. Bizim bu döngüden kurtulmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı. “Yüksek teknolojili ve düşük emisyonlu üretimin arttırılması ise güçlü destekler gerektirmektedir” Geçtiğimiz haftalarda ekonominin gündeminde büyüyerek enflasyonu düşürmenin mümkün olup olmadığının çokça tartışıldığını hatırlatan Ardıç, “Bizler sanayiciler olarak, bunun mümkün olabileceğini biliyoruz. Fakat bazı koşulların oluşması lazım. Enflasyonla mücadele edilirken, verimsiz kamu harcamalarından tasarruf edilip, verimlilik odaklı bir kaynak tahsisiyle üretim artışı desteklenmelidir. Eğer üretimde ve ihracatta nitelik ve nicelik artışı birlikte sağlanır ise büyüme ve dezenflasyon hedeflerine eşzamanlı olarak ulaşabiliriz. Kredi maliyetlerinin yüksek olduğu bu dönemde katma değerli, yüksek teknolojili ve düşük emisyonlu üretimin arttırılması ise güçlü destekler gerektirmektedir” değerlendirmesini yaptı. “Teşvik, vergi, istihdam, gümrük düzenlemelerinin sadeleştirilmesi iş yapma kabiliyetimizi artıracaktır” ASO Başkanı Ardıç, firmaların yıllardır “devir KDV sorunu” yaşadığını kaydederek, “KDV kanununda bir düzenleme yaparak firmaların devreden KDV alacaklarının iade edilmesi ya da mahsup yönüyle değerlendirilmesi gerekirken, bu konu bir türlü çözülemiyor. OECD ülkelerinde devir KDV alacaklarının iade edilmediği ülke yok. Toplam tutarı yaklaşık 200 miyar lirayı bulan bu kalemin bir an önce kullanılabilir bir likit varlığa dönüştürülmesi, finansman sorunu yaşayan reel sektöre can suyu olacaktır. Yani bakanım bizler krediye ulaşamazken, kamuyu faizsiz yaklaşık 200 milyar lira fonluyoruz. Sanayiciyi boşuna yoran bunun gibi onlarca konu var. Teşvik, vergi, istihdam, gümrük düzenlemelerinin sadeleştirilmesi iş yapma kabiliyetimizi artıracaktır” dedi. Ardıç, karbon fiyatlandırmasından zarar gören değil, fayda sağlayan ülkeler tarafında Türkiye’nin olmasının önemli olduğuna dikkati çekerek, Türkiye’nin olduğunu söylediği en büyük ticaret pazarı Avrupa Birliği’nin emisyon ticaret sistemiyle uyumlu bir sistemin hemen hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. ASO Başkanı Seyit Ardıç, konuşmasına şöyle devam etti: “Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına güçlü bir başlangıç yapma hedefiyle, perakende sektöründe indirim kampanyaları düzenlenmesi çağrınıza Ankara Sanayi Odası olarak destek verdiğimizi belirtmek istiyorum. Üyelerimiz bu konuda çok hassas ve özverili bir yaklaşım içerisindeler. Ülkemizin, milletimizin üstün faydasına gördüğümüz her konuda elimizi taşın altına koyuyoruz.” "Üretimde büyümeyi ne kadar artırabilirsek refah düzeyi ve satın alma gücünü de o kadar artırabileceğiz” Ticaret Bakanı Ömer Bolat ise yaptığı konuşmada, Türkiye’nin milli gelirinin üçte birini sanayiden elde ettiğini belirterek, "Bu aşamaya gelmek kolay olmadı. Siz sanayicilerimizin, müteşebbislik gücünüzle çabanızla devletimizin de sanayide kalkınmayı önceleyen politikaları ile bu başarılı olumlu sonuç birlikte meydana getirilmiştir. Bu kapsamda 60 yıl önce kurulan Ankara Sanayi Odası, ülke sanayisinin gelişmesinde ciddi katkılar yapmaktadır. Şurası bir gerçek: Yatırım, üretim, ticaret ve refah bu kavramlar birbirini tetikleyen çok önemli unsurlar. Yatırımla beraber üretim, üretimle beraber ticaret artmaktadır. Ticaret arttığında büyüme ve istihdam artmaktadır. Dolayısıyla ihracat artmaktadır. Üretimde büyümeyi ne kadar artırabilirsek refah düzeyi ve satın alma gücünü de o kadar artırabileceğiz” diye konuştu. Son dört yılda dünyanın ve Türkiye’nin başına gelenleri, “pişmiş tavuğun başına gelmeyen kalmadı” ifadesi ile niteleyen Bakan Bolat, “Bu gibi çok olumsuz gelişmeleri de maalesef hep birlikte yaşadık. İki yıl süren Covid-19 salgını, yanı başımızdaki Rusya-Ukrayna savaşı ki mini bir dünya savaşı olarak batı ile doğu arasında devam eden kanlı bir savaş. Bunun gıda ve enerji piyasalarında hem arz tedariki hem de fiyat konusunda yaşattığı çok olumsuz gelişmeler var. İklim değişikliği ve kuraklığın kuzey yarım kürede son yıllarda çok olumsuz etkiler yapması ve bundan 9 ay önce yaşadığımız büyük deprem felaketi var. Bu olumsuz tabloları maalesef daha da katmerleştirdi. Ancak bu tüm can sıkıcı gelişmelere rağmen Türkiye ekonomisi olarak üretimin büyümesi ve ihracatta yakaladığımız güçlü seyir, ekonomimizin krizlere ve zorluklara son derece dayanıklı olduğunu göstermektedir” dedi. “2028’de mal ihracatını 375 milyar dolara çıkarmak azmindeyiz” Bakan Bolat, Ticaret Bakanlığının ihracatta, “tek yol ve tam yol ihracat” sloganı olduğunu hatırlatarak, “Bu nedenle sevinçle ifade etmek istiyorum ki bu ay inşallah ekim ayında da ihracatımız yine tarihin en yüksek ihracatı olacak. Temmuzda öyleydi, ağustosta öyleydi. Yukarı doğru bir ivmemiz var. İnşallah 2028’de mal ihracatını 375 milyar dolara çıkarmak azmindeyiz. 5 yıl sonra yaklaşık 120 milyar dolarlık bir artışı hedefliyoruz. Yıllık ortalama büyüme oranı yüzde 5 olarak planlandı. 2028’de kişi başına milli gelirimizin de 17 bin 550 dolara ulaşmasını bekliyoruz. Bu sene sonu için şu ümit verici rakamları söyleyebiliriz: İnşallah milli gelirimiz 1 trilyon doları aşmış olacak. Geçen yıl 906 milyar doların üzerinde. Kişi başına milli gelirimiz de 11 bin 654 doları aşarak 11 bin 500 ila 12 bin dolar arasında gerçekleşmesini hedefliyoruz” ifadelerini kullandı. “Denetimlerimizi yapıyoruz, yanlış görürsek de kanun ne diyorsa onu uygulamaktan asla çekinmiyoruz” Amaçlarının, Türkiye’nin ekonomisi ve halkın menfaati için doğru olan kararları almak ve uygulamak olduğuna dikkati çeken Bakan Bolat, “Maalesef Covid-19 ile beraber başlayan bir piyasa bozucu, yanlış fiyatlama davranışları şeklinde uygulamalar, stokçuluk, fırsatçılık, vurgunculuk eğilimleri yaygın bir şekilde ortaya çıktı. Bunu görmekten üzüntü duyuyoruz. Biz hükumet olarak bu noktada piyasa denetimleri konusunda gerekli bütün hukuki değişiklikleri hızlıca yapıyoruz. Denetimlerimizi de yapıyoruz. Maalesef yanlış görürsek de kanun ne diyorsa onu uygulamaktan asla çekinmiyoruz” dedi. Pazarlama, satış ve ilan kısıtlamalarına yönelik düzenlemelerin, alınan tedbirlerin, yapılan denetimlerin, piyasanın işleyici noktasında olumlu etki getirdiğini savunan Bolat, “Otomotiv sektörü ile bu piyasa düzenleme ve denetim faaliyetlerimizi hızlandırdık. Gayrimenkule uzandık. Her ikisinde de ciddi anlamda köpüklerin azaldığını ve piyasa değeri ile gerçek fiyat arasındaki makasın, fiyat seviyesinin düşmesi şeklinde gerçekleştiğini memnuniyetle gözlemliyoruz” değerlendirmesini yaptı. “Fiyat indirme kampanyalarına katılmayan kuruluşlarımız ve firmalarımız varsa onlara bir kez daha çağrıda bulunuyorum” Perakende ticaret sektöründe de gıda marketleri, konfeksiyon kuruluşları, oteller, mağazalar, mobilyacılar ve lokantacılarla çalışmalar yürüttüklerini kaydeden Bolat, şu ifadelere yer verdi: “Allah’a şükür kuruluşlarımız ve onların üyelerinden ciddi bir teveccüh var. Cumhuriyetimizin 100. yılında enflasyon ile mücadeleye ve halkımızın alım gücünün yükseltilerek rahatlatılması çalışmalarına ‘siz de katkıda bulunun’ diye bir çağrı yaptı Cumhurbaşkanımız. Biz de Ticaret Bakanlığı olarak takip ediyoruz. Sonuçtan oldukça memnunuz. Ticaret Bakanlığımızın internet sitesinde bu indirimleri yapan kuruluşları, verileri kontrol etmek şartıyla, tek tek ilan ediyoruz. Onları akredite ediyoruz. Tüketicilerimiz, vatandaşlarımız bu gelişmeleri takip ediyorlar. Büyük oranda memnuniyet duyduklarını bizlere yazılı, sözlü şekilde iletiyorlar. İnternet sitemizdeki kuruluşlara biz de vatandaşlarımız da teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bütün odalarımıza, sivil toplum kuruluşlarına teşekkür ediyoruz. Canı gönülden katıldıklarını açıkladılar. Birlikte başaracağız bunu. Piyasaları toparladıktan, istikrara kavuşturduktan sonra zaten ticaretin nasıl canlandığını hep birlikte göreceğiz. Bu indirim kampanyalarından sonra ticaret daha oturdu. İnsanlar önünü görebilmeye başladı. Bazen aylık ya da mevsimlik konjonktürel daralmalar olabilir. Her sektörde böyle şeyler oluyor ama sürümden kazanma dediğimiz olgu da gerçekleşiyor. Bu anlamda ben bu fiyat indirme kampanyalarına katılmayan kuruluşlarımız ve firmalarımız varsa onlara bir kez daha çağrıda bulunuyorum: Geç kalmasınlar, çünkü tüketicilerimiz kim yapıcı ve olumlu davranıyorsa onu tercih edecektir. Bu indirim kampanyalarına katılmayanlar maalesef pazar kaybedeceklerdir.” Toplantı, Bakan Bolat’ın konuşmasının ardından basına kapalı şekilde devam etti. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Yeni Gümrük ve Ticaret Bakanı Ömer Bolat kimdir?

Bakan Bolat'ın çağrısına yerel zincir marketlerden destek Haber

Bakan Bolat'ın çağrısına yerel zincir marketlerden destek

Düzgün, Ticaret Bakanı Ömer Bolat'ın "100. yılda büyük bir indirim kampanyasını bütün marketlerden bekliyoruz" şeklindeki sözüne ve bu yöndeki çağrısına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, yerel zincirlerin, içinde bulunulan ekonomik koşullarda, vatandaşların bütçesini destekleyecek çalışmalara devam edeceklerini bildirdi. Ticaret Bakanı Ömer Bolat'tan marketlere indirim çağrısı Türkiye genelindeki 14 perakende derneği, 5 bin 500 şube ve 100 bini aşkın çalışanıyla faaliyetlerini sürdüren yerel zincirlerin çatı örgütü Türkiye Perakendeciler Federasyonunun devletin ve vatandaşın her zaman yanında olduğunu belirten Düzgün, her gün yüzlerce farklı ürün grubunda yaptıkları indirim kampanyalarına devam edeceklerini vurguladı. Düzgün, "Ayrıca, mevcutta yaptığımız indirimlerin haricinde, dayanıklı tüketim ürünleri, temizlik ürünleri ve mutfak araç gereçleri gibi ürünlerde aralık ayı sonuna kadar zam yapmama kararı aldık." ifadelerini kullandı. "Zincirin tüm halkaları elini taşın altına koymalı" Ömer Düzgün, TPF çatısı altında bir araya gelen yerel işletmecilerin büyük bir rekabet ortamında faaliyet gösterdiklerini ve her yıl istihdam ile diğer alanlarda katma değer sağladıklarını belirterek, şu ifadeleri kullandı: "En küçük mağazamızda bile minimum 5 binden fazla ürünü vatandaşlarımıza sunuyoruz. Her üründen bir değil, birçok markanın üretimini mağazalarımızda bulabilmek mümkün. Sebze-meyvenin birkaç çeşidi, süt ve süt ürünlerinin, bakliyatın ve diğer 5 binin üzerinde ürünün vatandaşlarımız tarafından fiyat ve marka karşılaştırmalı bir şekilde alınabilmesine olanak sağlıyoruz. Yerel zincirlerde fiyata paralel kalite uygulaması ve gramaja göre fiyat uygulaması yapılmıyor. Üründe kalite erozyonu yok." TPF Başkanı Düzgün, marketlerin zincirin son halkası olduğuna işaret ederek, vatandaşların fiyatları market raflarında gördüğünü ancak kendilerinin zincirin son halkası olduğunu vurguladı. Düzgün, "Tüketici fiyatını bizde görüp, bizim zamlı sattığımızı sanıyor. Bu yanlış algı, işlerimizi olumsuz etkiliyor. Ürünlerin fiyatları sadece raf fiyatıyla değil, üretici, tedarikçi, lojistik, genel giderler gibi birçok faktörü içeren bir şekilde değerlendirilmelidir. Enflasyonun düşüşüne katkı sağlamak için bu zincirin her halkasının elini taşın altına koyması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu. Üreticilere "zamlı ürün göndermeyin" çağrısı Ömer Düzgün, Türkiye'nin 81 ilindeki yerel zincirlerin üreticilerden yıl başına kadar tek ricası olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı: "Bizlere zamlı ürün ve liste göndermeyin. Zor bir ekonomik süreçten geçiyoruz. Ancak tek yürek hareket edersek bu sürecin üstesinden gelebilir, enflasyonun düşüşüne katkı sunabiliriz. Tabii ki enflasyonun düşüşü sadece market raflarındaki fiyatlara bağlı değil. Gıda dışı tüm perakende sektörlerinin de buna katkı sunması gerekiyor. Yerel zincirler olarak biz üzerimize düşeni yapmaya, vatandaşlarımızın bütçesini destekleyecek çalışmalarımıza devam edeceğiz." BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Ticaret Bakanlığı’ndan marketlere sıkı denetim

Bu markette çocuklar için satılan ürünlerden kar alınmayacak Haber

Bu markette çocuklar için satılan ürünlerden kar alınmayacak

Kentte faaliyet gösteren ‘Ogün Abi Derneği’ merkez Yüreğir ilçesine bağlı Pekmezli Mahallesi’nde ihtiyaç sahiplerinin yararlanması için market kurma kararı aldı. Bir iş yerini kiralayan dernek, tadilata başladı ve market kısa bir süre içerisinde faaliyete girecek. Çocuklar için satılan ürünlerden kar alınmayacak Öte yandan, dernek bünyesinde kurulan markette çocuklar için satılan çikolata, bebek bezi, mama, dondurma ve diğer ürünlerden kar alınmayacağı açıklandı. Ayrıca dernek bünyesinde yardım yapılan aileler de bu marketten ihtiyaçlarını ücretsiz karşılayacak. “Birçok ürünü geliş fiyatına satacağız” İhlas Haber Ajansı’na konuşan derneğin kurucusu Ogün Sever Okur, 2 hafta içerisinde marketin açılacağını söyledi. Okur, “Bu marketin çocuklar için çok büyük avantajı var. Çünkü biliyorsunuz benim için çocukların değeri ve yeri çok ayrı. Onlar için derneğim var. Bu marketi de o nedenle açtım. Çocuklar için çikolatasından gofretini, dondurmasından bebek bezine kadar mama ve birçok ürünü geliş fiyatına satacağız” dedi. “İnşallah bu market bir başlangıç olur” ‘Askıda erzak’ kampanyası da başlatacağını anlatan Okur, “Burada askıda erzak kampanyası düzenleyeceğim. Burası çadırlar bölgesine yakın olduğu için ihtiyaç sahiplerine kolayca erzaklar ulaşabilir. İnşallah bu market bir başlangıç olur” ifadelerini kullandı. “Köye canlılık gelecek” Pekmezli Mahalle Muhtarı Celal Güngördü ise marketin köye canlılık getireceğini ve katkı sunacağını söyledi. Güngördü, “Pekmezli halkı için, çocuklar için bir market, alışveriş yapılabilecek bir yer açıyoruz kısmet olursa. Şimdi burada en yakın alışveriş yeri üç kilometre uzakta. Yani en basit bir şeye ihtiyaç bile olunduğunda üç kilometre yürünmesi gerekiyor. Bu market sayesinde ise herkes istediği ürüne ulaşabilecek. Çocuklara hitap edilen ürünlerden hiçbir kar amacı güdülmeyecek” şeklinde konuştu. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Kaçan sultan papağanını bulmak için bir il seferber oldu

Marketteki dans şovuyla Türkiye'nin kalbine girmişti: Nimet hoca bulundu Haber

Marketteki dans şovuyla Türkiye'nin kalbine girmişti: Nimet hoca bulundu

Denizli’nin Merkezefendi ilçesi Akkonak Mahallesi'nde bulunan bir markete alışveriş için giren emekli öğretmen Nimet İyice, sevdiği müziği duyunca elindeki çantayı bırakıp, ceketini çıkardıktan sonra yaptığı dans ile tanındı. Marketin içerisini dans pistine çeviren İyice'nin market çalışanları ve müşterilerin gözü önünde yaptığı bale gösterisi milyonlarca kişi tarafından izlendi. Nimet Hocaya yardımcı olan taksici onu haberlerden tanıdı Samimiyeti ve doğallığıyla kısa sürede Türkiye’nin sevgisini kazanan Nimet İyice’den yakınları ve komşuları 15 gündür haber alamadı. İhbar üzerine polis, sağlık ve itfaiye ekibi tarafından Akkonak Mahallesi’ndeki evine girilen İyice’nin evde olmadığı tespit edildi. Herhangi bir iletişim kurulamayan İyice’nin nerede olduğu bilinememesi üzerine komşuları tarafından sosyal medyadan paylaşımlar yapıldı. Kayıp olduğu sanılan İyice ile ilgili ulusal medyanın gündemine düşen haberleri okuyan bir taksici, yolda kendisini durdurup yardım isteyen kişinin Nimet Hoca olduğunu anlayarak, komşuları ve yakınlarına sevindiren haber verdi. Nimet İyice’nin 15 gün önce akşam evinde otururken rahatsızlık yaşaması üzerine caddeye indiği, yoldan geçen taksiyi çevirerek yardım istediği ortaya çıktı. Taksicinin yardımıyla Pamukkale Üniversitesi Hastanesi’ne başvuran İyice'nin psikiyatri bölümünde tedavi altına alındığı ve bu yüzden aramalara cevap veremediği belirlendi. "Başına bir şey gelmesinden korktuk" Nimet İyice’den haber alamadığı için durumu ekiplere bildirdiğini belirten komşusu Recep Yılancı, “Nimet Hanım, bizim yıllardır komşumuz oluyor. Belli hastalıkları olduğu için biz merak ettik. 15 gündür kendisinden haber alamadık. Hatta kapısındaki terlikler bile kıpırdamadan duruyordu. Biz yönetici ile birlikte adli makamlara başvurduk. İtfaiye, sağlık ve polis ekiplerini aradık. Savcılık izni ile kapıyı açtırdık ve içeri girdiler. Şükür olsun içeride korkulacak bir durumla karşılaşmadık. Sabah öğrendik ki hastalığından dolayı PAÜ Üniversitesi Hastanesi psikiyatri bölümünde tedavi altına alınmış. Aklıma kötü olaylar geldi. Kendisi medyatik olduğu ve çok bilindiği için başına bir şey gelmesinden korktuk” dedi. “Ekipler geldi evine baktı ama bulamadı” Tekrardan komşusunun evine dönme temennisinde bulunan Hatice Yılancı ise “Nimet komşumuz iyi bir insandır. Kendisinden 15 gündür haber alamadık. Ekipler geldi, evine baktı ama bulamadı. PAÜ Hastanesi'nde tedavi altına alınmış. İnşallah iyileşir ve tekrardan evine gelir” diye konuştu. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Denizli'de işe giderken öldürülmüştü! Cinayetin sebebi ortaya çıktı

Marketlerde fahiş fiyat ve etiket denetimi Haber

Marketlerde fahiş fiyat ve etiket denetimi

Ticaret Bakanlığı'na bağlı ekipler, marketlerde, sebze ve meyve, makarna, sıvı yağ, pirinç ve temizlik malzemesi gibi temel gıda ve ihtiyaç maddelerine yönelik fiyatları inceledi. Denetimlerde, ürünlerde fahiş fiyat olup olmadığına, ürünün etiket fiyatı ile kasa fiyatı arasında fark bulunup bulunmadığına, etiketlerdeki ürün fiyatının son değişim tarihi ve önceki fiyatı gibi bilgilere bakıldı. Meyve ve sebze reyonunda da ürünlerin menşei ve geliş fiyat bilgisi Hal Kayıt Sistemi (HKS) üzerinden kontrol edildi. HER ETİKET İÇİN 1371 LİRA CEZA Uygunsuzluğa rastlanılması halinde her bir fiyat etiketi için 1371 lira idari para cezası uygulandığını aktaran Karaer, Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu'nun da fahiş fiyatla ilgili her bir uyuşmazlık için maksimum 331 bin liraya kadar idari yaptırım uygulayabildiğine işaret etti. Karaer, Bakanlık olarak hem tüketici şikayetleri üzerine hem de resen denetimleri sürekli yaptıklarına dikkati çekerek, "Sebze ve meyvede HKS mobil uygulamamız var. Vatandaşlar uygulamayı indirip oradan da kontrol edebilirler. Gördükleri uyumsuzlukları ya da şikayetlerini ticaret il müdürlüğümüze veya Alo 175 Tüketici Danışma Hattı aracılığıyla bize bildirebilirler. Biz sürekli denetimlerimize devam etmekteyiz." dedi. İstanbul Ticaret İl Müdürü İsmail Menteşe de Kağıthane'de gerçekleştirdikleri denetimin ardından yaptığı açıklamada, fiyat etiketlerinin usule uygun olup olmadığını ve indirimli ürünleri kontrol ettiklerini anlattı. 2022'DE 20 BİN AYKIRILIK TESPİT EDİLDİ Menteşe, 2022'den bugüne 20 bin civarında aykırılık tespit edildiğini ve ceza uygulandığını aktararak, "Hem biz hem de zabıtalarımız bu denetimlere çıkıyor. Diğer alanlarda da denetimlerimiz var. Zaman zaman bu denetimlerimizin yoğunluğu değişebiliyor. Bugün 2 markete uğradık ve bir markette bazı aykırı uygulamalar tespit ettik. Arkadaşlarımız onları tutanağa bağladırlar, usule uygun cezai müeyyidesini uygulayacağız. Çalışmalarımız devam ediyor ve edecek." ifadesini kullandı. NTV

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.