TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#maaş

maaş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, maaş haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Günlük limit, maaşları parça parça ediyor Haber

Günlük limit, maaşları parça parça ediyor

TUNAY AFYON/ÖZEL HABER Milyonlarca banka kullanıcısı son dönemlerde ATM’lerden yaptıkları para çekimlerinde aynı sorunla karşılaşıyor. Bankamatiklerden yapılacak işlemlerde günlük para çekme üst limitini 5 bin TL olarak belirleyen bankalar, kullanıcıların bakiyelerinde para bulunmasına rağmen limit üstü çekimlerde de belli oranda para kesintisi uyguluyor. Türkiye’de milyonlarca kişinin banka kullanıcısı olduğunu belirten Tüketiciyi Koruma Derneği (TükoDer) İzmir Şube Başkan Yardımcısı Avukat Fatih Kurdoğlu’na göre bankaların yaptığı kesinti yasal değil. SINIRLAMA TÜKETİCİLERİN ALEYHİNE TükoDer olarak, bankaların belirlemiş olduğu günlük çekim limitleriyle ilgili vatandaşlardan çok sayıda şikayet ve başvuru aldıklarını kaydeden Avukat Kurdoğlu, “Üyesi olduğum İzmir İl Tüketici Hakem Heyeti’ne fazla kesinti olduğu ve limit aşımı durumlarında kesinti kaynaklı bedelin iadesi talebi ile şikayetler geliyor. Özellikle bazı bankalar, hukuken almaları gereken limitin üzerinde para kesimi yapıyor. Banka yönetmelikte alması gerekenin üzerinde kesinti yaparsa tespit ettiğimiz durumlarda bu kesintilerin hukuka aykırı olduğunu ve alınan bedelin tüketiciye iadesi yönünde kararlar veriyoruz” dedi. Şu an bankaların belirlemiş olduğu 5 bin TL’lik günlük para çekme limitinin enflasyonist ortamdan dolayı çok düşük bir meblağ olduğunu ifade eden Kurdoğlu, “Bu sınırlamanın yapılması tüketicilerin aleyhinde bir durum, tüketicilerin acil ihtiyaçlarını giderme noktasında ciddi probleme sebep oluyor, aynı zamanda da bankaların haksız kazanç elde etmesi anlamına geliyor. Bu yönde de binlerce şikayet mevcut ama bu buzdağının görünen kısmı. Bu konuda uğraşmak istemeyen, uğraşmayan milyonlarca kişi var” diye konuştu. BANKACILIK ŞİKAYETLERİ İLK 3’TE Günlük çekim limiti sorununun çözümü için vatandaşların özellikle Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) üzerinden şikayet yollarını kullanmaları gerektiğini söyleyen Kurdoğlu, “Eğer kesilen rakamın yüksek olduğunu düşünüyorlarsa, kesilen rakamın yüksek ve haksız olduğu ile ilgili, iadesi yönünde il ve ilçe hakem heyetlerine başvuru yapabilirler. Özellikle bu yıl, İzmir Hakem Heyeti’ne bankacılık hizmet sözleşmelerinden kaynaklanan şikayetler ilk 3’te diyebilirim. Bankacılık işlemlerinden çok ciddi şikâyet var, bankalar şu sıralar hukuk dışı çalışıyor diyebiliriz” açıklamasında bulundu. Bankacılık üst limit çekiminde de bir yönetmelik nedeniyle belli miktarda kesinti yapılabileceğini aktaran Kurdoğlu, “Bankalar genellikle bu yönetmeliğin üzerinde kesintiler yapıyor. Bundan kaynaklı olarak tüketici, hakem heyeti başvurusunda bulunursa lehine karar tesis olunacaktır” dedi. HAKSIZ KAZANÇ EKONOMİSİ Son zamanlarda gündeme gelen bu sorunun 2 yıldan beri devam ettiğini söyleyen Kurdoğlu, “Belki birim miktarı olarak kesilen 10-15 TL gibi ücretler küçük gelebilir ama Türkiye’de milyonlarca insan banka kullanıcısı, kartları ile avans çekiyor ve milyonlarca kişiden alınan bu rakamlar toplama vurduğunuz zaman aylık belki yüz milyonlarca TL’ye karşılık geliyor. Bunlar bizim için, bankaların ciddi haksız kazancı ve tüketicinin sırtına bindirilmiş ekstra bir yük. Bu durumda da bize göre bir ayda milyar TL’lik haksız kazanç ekonomisi oluşuyor” diye konuştu. Bankaların, günlük çekim limitini arttırabilme inisiyatifine sahip olduğunu ancak gelir elde ettikleri için buna yanaşmadığını dile getiren Kurdoğlu, mağduriyet yaşayan vatandaşların Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu başta olmak üzere Hazine ve Maliye Bakanlığı, Türkiye Bankalar Birliği’ne şikayet yoluyla farkındalık oluşturmak için başvuruda bulunmaları tavsiyesinde bulundu. Yakın geçmişte bu kadar enflasyonist bir ortam olmadığı için para çekme limitinin maaşlardan yüksek olduğunu hatırlatan Kurdoğlu, “Örneğin, asgari ücret 2 bin TL iken çekim limiti 3-4 bin TL’ydi ve bu durum kişinin gözüne batmıyordu. Ama şu an maaşın çok altında kaldığı için böyle bir durum söz konusu. Tahminimiz de işlemlerin havale üzerinden yapılması için bu duruma göz yumulduğu yönünde ve bankalar bundan çok ciddi gelir elde ediyor. Limitle ilgili şikayetler arttıkça, günlük çekim limitleri de yükselecektir” ifadelerini kullandı.

İzmir’deki grevde 2. gün: Trafik durma noktasına geldi Video Galeri

İzmir’deki grevde 2. gün: Trafik durma noktasına geldi

NE OLMUŞTU? İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketlerinden İzmir Metro A.Ş ve İzBB’nin işveren sendikası Sosyal Demokrat Kamu İşverenleri Sendikası (SODEM-SEN) ile metro ve tramvayda örgütlü olan Demiryol-İş Sendikası arasında gerçekleşen, 625 çalışanı ilgilendiren, TİS görüşmelerinde 11 madde üzerinde uzlaşı sağlanamamış ve dün itibariye işçiler greve gitmişti.Bunun üzerine İzmir Büyükşehir Belediyesi, ESHOT ve İZULAŞ otobüsleri ile İZDENİZ gemilerinin mevcut sefer sayı ve sıklıklarını artırmıştı. DURAKLARDA İNSAN KALABALIĞI  Grevin ikinci gününde işe gitmek için sabah saatlerinde yollara düşen İzmirliler, otobüs duraklarında uzun sıra kuyrukları oluşturdu. Özellikle kentin en önemli otobüs duraklarından birisi olan Konak’taki Bahri Baba Otobüs Durakları’nda adeta insan seli yaşandı. Dakikalarca bineceği otobüs için sırada beklediğini belirten ve grev hakkında düşüncelerini dile getiren Bayram Ali Develi, “Verdikleri para yeterli. Ne iş yapıyorlar ki 40 bin lira para istiyorlar. Tramvayla gelip tramvayla gidiyorlar” dedi. Grev hakkını sonuna kadar desteklediğini belirten ve duraklarda oluşan insan yoğunluğu ile ilgili de konuşan Musa Özbey, “Hoş bir görüntü değil tabii, insanlar mağdur oluyor ama bu tür şeylerde gerekiyor. Keşke bizde grev yapsak da haklarımızı alabilsek” diye konuştu. VATANDAŞ MAĞDUR Grev nedeniyle vatandaşlar olarak zor duruma düştüklerini kaydeden Türkan Urtekin de, “Vatandaşlar burada duraklarda saatlerce işe gitmek için bekliyor. Zor durumda kaldık, otobüs bizi almadan gitti. Şu anda mağduruz” ifadelerini kullandı. TRAFİK DURMA NOKTASINA GELDİ Toplu taşıma araçlarını kullanmak isteyen vatandaşların yanı sıra metro ve tramvayın çalışmaması nedeniyle bazı vatandaşlarda özel araçlarıyla trafiğe çıktı. Hem İzmir Büyükşehir Belediyesinin grev nedeniyle ek otobüs seferleri oluşturması hem de bazı vatandaşların özel araçlarıyla yollara çıkması trafiği adeta durma noktasına getirdi. Kentin en işlek caddelerinden birisi olan Mustafa Kemal Sahil Bulvarı’nda yaşanan trafik yoğunluğu nedeniyle sürücüler ve yolcu konumunda bulunan vatandaşlar zor anlar yaşadı. TEKLİFİN ÜSTÜNDE BİR RAKAM Yaşanan grevle ilgili dün yazılı bir açıklama yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Teklifimiz, en yüksek giydirilmiş net ücret 25 bin 9 TL, en düşük giydirilmiş net ücret 22 bin 105 TL. En yüksek net ücrette 12 bin 157’den 25 bin 9’a çıkan teklifimizle önerdiğimiz artış oranı yüzde 105’dir. İstenilen en yüksek giydirilmiş net ücret 39 bin 685 TL, en düşük giydirilmiş net ücret 33 bin 813 TL. Bu rakamların içine yol, yemek ve izin ücretleri dahil değildir” ifadelerini kullanmıştı. İHA

Asgari ücret ne kadar olacak? Haber

Asgari ücret ne kadar olacak?

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başuzmanı İsa Karakaş, yaklaşık 7 milyondan fazla çalışanı ilgilendiren asgari ücrette muhtemel zam oranları hakkında değerlendirmelerde bulundu. Karakaş, “6 aylık enflasyon oranına ek yüzde 10’luk bir refah payı ile asgari ücret 17 bin lira olabilir” dedi. 2024 yılına sayılı günler kalırken, milyonların gözü belirlenecek olan asgari ücret rakamına çevrildi. Yaklaşık 7 milyondan fazla insanı ve dolaylı olarak da ülkedeki hemen hemen her vatandaşı ilgilendiren yeni asgari ücret rakamıyla ilgili süreç aralık ayında Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun toplanmasıyla başlayacak. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 2023 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 58’den yüzde 65’e, 2024 yıl sonu için yüzde 33’ten yüzde 36’ya yükseltmesinin ardından yeni asgari ücret için de beklenti arttı. Öte yandan temmuz, ağustos ve eylül aylarını kapsayan 3 aylık dönemdeki enflasyon yüzde 29,41 olarak gerçekleşirken, 6 aylık enflasyon beklentisi ise yüzde 37 olarak açıklandı. Açıklanan enflasyon oranları doğrultusunda SGK Başuzmanı İsa Karakaş, asgari ücret tutarını işçi ve işveren boyutunda değerlendirdi. Ekim ayı enflasyon oranlarını ele alan Karakaş, enflasyonun yüzde 29,40 olarak açıklandığını hatırlatarak, asgari ücrette kesin olarak yüzde 29,40’tan daha fazla bir artış olacağını belirtti. Orta Vadeli Program’da yıl sonu enflasyon oranının yüzde 65 olduğunu, Merkez Bankası’nın da beklentisini yüzde 58’den yüzde 65’e çıkardığını belirten Karakaş, anket sonuçlarında da en yüksek beklentinin yüzde 68’e kadar çıktığını belirtti. “6 aylık enflasyon oranına ek yüzde 10’luk bir refah payı ile asgari ücret 17 bin lira olabilir” Geçen sene aynı dönemde enflasyon oranının yüzde 15,4 olarak açıklandığını fakat ücret zammının yüzde 54,66 oranında yapıldığını, bu doğrultuda yüzde 39,26 oranında bir refah payının eklendiğini vurgulayan Karakaş, “6 aylık enflasyon beklentisinin yüzde 37,75 ile yüzde 40 arasında değişeceğini söyleyebiliriz. Buradan hareketle hükümetin en azından yüzde 10’luk bir refah payı ile geçinme endekslerini, çalışanların durumlarını göze alacağını hesap edersek, geçen yıla göre sadece 10 puan bile arttırırsa asgari ücret 17 bin lira civarlarına çıkabilir” diye konuştu. “Yıl sonu itibarıyla asgari ücretin brüt 20 bin lira olabileceğini söyleyebiliriz” Karakaş, “Yıl sonu itibarıyla asgari ücretin brüt 20 bin lira olabileceğini söyleyebiliriz. Bu 20 bin liradan işçi hissesi olarak yüzde 14 SGK payı, yüzde 1 işsizlik sigortası payını düştüğümüz zaman bunun 17 bin liraya tekabül edeceğini söyleyebiliriz. İşverenler tarafından baktığımızda da 20’den fazla teşvik olduğunu görüyoruz. Yükümlülüğünü yerine getiren bütün işverenlerin SGK işveren hissesinden yüzde 5 oranında indirim yapıldığını da göz önüne aldığımız zaman işveren maliyeti 23 bin 500 lira olarak öngörülebilir” diye konuştu. “Asgari ücretin işveren maliyeti 22 bin 500 lira olacak” Ancak bu 23 bin 500 liranın tamamının işverenin cebinden çıkmayacağını söyleyen Karakaş, “2016 yılından itibaren hükümet işverenlere ayrıca asgari ücret desteği vermektedir. Asgari ücret desteğinin de Ocak 2024’ten itibaren en az bin lira olacağını da varsayarsak, asgari ücretin işveren maliyeti 22 bin 500 lira, brüt asgari ücret 20 bin lira, çalışanın cebine girecek net asgari ücretin ise en az 17 bin lira olacağını söyleyebiliriz” ifadelerine yer verdi. Vatandaşların beklentisi 15 bin liranın üzerinde Vatandaşların asgari ücret beklentisi ise 15 bin liranın üzerinde oldu. Konu hakkında konuşan Can Öner adlı vatandaş, “Benim 2024 yılı için asgari ücret beklentim 15 bin ile 17 bin lira arasında. Artan fiyatlarla beraber bu rakamların çalışanlar için iyi olacağına inanıyorum” dedi. Bir başka vatandaş Bahattin Kalay ise, “Hem ev kiraları olsun hem de hayat pahalılığı olsun zor günler yaşıyoruz. İşverenlerimizden ve bu konuyla ilgilenen tüm kurum ve kuruluşlarımızdan anlayış bekliyoruz. Gönlümüzdeki rakam 18 bin lira ve üzerinde” ifadelerine yer verdi. Asgari ücret, yüzde 30 oranında zam yapılması durumunda 3 bin 420 lira artış gösterecek ve 14 bin 822 lira olacak. Asgari ücret, yüzde 35 oranında zam yapılması durumunda 3 bin 990 lira artarak 15 bin 392 lira olacak. Asgari ücrete gelen zam oranı yüzde 40 olursa maaş 4 bin 560 lira artarak 15 bin 962 lira olacak. Asgari ücrete gelen zam oranı yüzde 45 olursa maaş 5 bin 130 lira artarak 16 bin 534 lira olacak. Asgari ücrete gelen zam oranı yüzde 50 olduğu takdirde ise maaş 5 bin 701 lira artarak 17 bin 103 lira olacak. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun toplantı tarihleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından açıklanacak. Asgari Ücret Tespit Komisyonu, hükümetten 5 temsilci, işveren sendikasından 5 temsilci ve işçi sendikasından 5 temsilci olmak üzere toplam 15 kişi ile bir araya geliyor. Öte yandan toplantıların aralık ayında başlaması bekleniyor. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Yerli kart TROY'a talep son dönemde hız kazandı

24 Kasım’da bir maaş ikramiye verilecek mi? Haber

24 Kasım’da bir maaş ikramiye verilecek mi?

Türk Eğitim-Sen Genel Merkezi, öğretmenlerin ekonomik durumlarının iyileştirilmesine yönelik düzenlemelere gidilmesinin ilk adımı olarak her 24 Kasım tarihinde meslektaşlarımızı onurlandırılmak adına bir maaş ikramiye verilmesini içeren Kanun Teklifi hazırladı. Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Genel Başkan Yardımcısı Orhan Kütük ile birlikte 06 Kasım’da tarihinde ziyaret ettiği MHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Erkan Akçay’a hem 24 Kasım’da bir maaş ikramiye verilmesi hem de eğitim çalışanlarına şiddeti önlemeye yönelik Türk Eğitim-Sen’inin hazırladığı kanun tekliflerini sundu. Konu hakkında bir basın açıklaması da yayımlayan Geylan, “Öğretmene ve genelde kamu görevini yürüten çalışanlara yönelik saldırılar bu toplumun ayıbıdır. Özellikle son zamanlarda artış gösteren şiddet hadiselerinin önüne geçebilmek için, önleyici tedbirleri ve caydırıcı müeyyideleri getiren yasal bir düzenleme kaçınılmazdır. Öte yandan, meslektaşlarımızın yaşadığı ekonomik sorunlara bir nebze olsun çözüm bulmak ve takdir etmek anlamında da 24 Kasım ikramiyesi verilmesi çok anlamlı olacaktır. TBMM’deki tüm milletvekillerimizin, bu son derece makul olan her iki beklentimize de kayıtsız kalmayacağına inanıyoruz” dedi. "24 Kasım’da önlük değil, ikramiye istiyoruz" Milletvekillerine gönderdikleri mektupta, öğretmenlerin ekonomik sorunlarına sembolik katkı sağlayacak olan bu kanun teklifine sahip çıkmalarını ve destek vermelerini istediklerini ifade eden Geylan, “Bilindiği gibi Milli Eğitim Bakanlığı, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla öğretmenlerimize 'beyaz önlük' dağıtılacağını kamuoyuna açıkladı. Eğitim çalışanlarının öğrenci-veli şiddetine maruz kalma, liyakatsizlik, tayin ve nakil başta olmak üzere özlük hakları, ekonomik çaresizlik, adaletsiz uygulamalar, mesleki imajlarında zedelenme, kariyer sınavı gibi devasa sorunları varken, kamuoyunun önlük gibi suni bir tartışma ile meşgul edilmesini doğru bulmadığımızı söylemiş ve bir önerimizi dile getirmiştik; “24 Kasım’da önlük değil, ikramiye istiyoruz” açıklamasında bulundu. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Sigaraya bir zam daha geldi!

Almanya’da 85 tır şoförü açlık grevinde   Haber

Almanya’da 85 tır şoförü açlık grevinde  

Almanya’da Polonya İmperia Logistyka şirketine ait 85 tır şoförünün Frankfurt ve Darmstadt kentleri arasındaki A5 otoyolu üzerinde bulunan Grfenhausen park yerindeki açlık grevi ülkede büyük yankı uyandırdı. Türk, Özbek, Gürcü, Kazak, Ukraynalı ve Azeri şoförlerden oluşan grev ekibi haklarını alıncaya kadar greve devam edeceklerini belirtirken, Türk şoför Fatih Yıldırım, “Bize ödenmeyen paralarımızı alıncaya kadar burada mücadelemize devam edeceğiz. Bütün arkadaşlarımız bu konuda hemfikir. Hiçbir arkadaşımız bir yere gitmeyecek. 80 şoförüz ve yaklaşık 500 bin euro alacağımız var. Maaşlarımızı eksik ve zamanında ödemediklerinden dolayı problem yaşadık. 2 aydır burada grevdeyiz. Herhangi bir kazada olsun, sıkıntıda olsun, hem bizim maaşımızdan kesiyorlar hem de sigortadan para alıyorlar” dedi. Bazı evraklarının eksik olduğunu ve firma tarafından gönderileceğinin bildirildiğini ifade eden Yıldırım, “Almanya'da gümrükçüler durdurup, zorla otoparka çekti ve bana 5 bin euro ceza kestiler. Firmaya ‘Bu sizin suçunuz, sizin sorumluluğunuz’ dedim. ‘Niye benim maaşımdan kesiyorsunuz’ dedim herhangi bir açıklama yapmadılar. Şu anda 85'e yakın araç burada. Türk, Gürcistan, Azerbaycan, Özbekistan, Ukrayna'dan çalışanlarımız var. 4 gündür açlık grevindeyiz. Firmadan herhangi bir bilgi verilmiyor. Üstelik bu yetmezmiş gibi arabalarına el koyduk diye Alman makamlarına bildiriyorlar” şeklinde konuştu. Zor surumda olduklarını vurgulayan Yıldırım, “Günlük ihtiyaçlarımızı sendikamız aracılığıyla karşılıyoruz. Diğer ülkelerdeki şoförlerin ailelerine para gönderilmediği için zor günler yaşıyorlar” ifadelerini kullandı. Greve katılan şoförler Polonya İmperia Logistyka şirketiyle sık sık sorun yaşadıklarını belirterek durumun yetkililer tarafından ele alınmasını istedi. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Almanya İzmir Başkonsolosu Schröer Tunç Soyer’i ziyaret etti

En düşük maaş 22 bin lira oldu: Törende Başkan Sandal’dan iktidara rest Haber

En düşük maaş 22 bin lira oldu: Törende Başkan Sandal’dan iktidara rest

Temmuz ayında yapılan Toplu İşçi Sözleşmesi(TİS) ile işçi maaşlarında yüzde 20 oranında bir artış sağlayan Bayraklı Belediyesi’nde artan enflasyon ve ekonomik kriz nedeniyle azalan alım gücü dolayısıyla yeniden TİS süreci başlamıştı. Belediye ile DİSK 6 No’lu şube ile sürdürdüğü ek protokol görüşmeleri geçtiğimiz haftalarda tamamlanırken bugün anlaşmanın taraflarıyla protokol imza töreni düzenlendi. Bayraklı Belediyesi’nde düzenlenen törene, Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, DİSK 6 Nolu Şube Başkanı Değer Yıldız ve CHP Bayraklı İlçe Başkanı Didem Gültekin ile sendikada örgütlü işçiler katıldı. Bin 214 çalışanı ilgilendiren ek protokol ile işçi maaşlarında yapılan zam oranı toplamda yüzde 42,5’a yükseltildi. Yapılan zamla birlikte Bayraklı Belediyesi’nde en düşük maaş 18 bin liradan 22.466 liraya yükseltildi. Yapılan anlaşmayla birlikte çalışanların erzak yardımlarına da iyileştirme yapıldı. Törende yapılan konuşmalarda eleştiri okları ekonomi üzerinden iktidara yöneldi. SANDAL: GERİ ADIM ATMAYACAĞIMIZI BİLİYORLAR Törende konuşan Başkan Sandal, iktidara seslenerek “Bu sisteme karşı hep birlikte hareket edeceğiz. Çünkü biz faşizmin olmadığı bir dünya istiyoruz. O yüzden her alanda faşizme karşı mücadele ediyoruz bunun altında emek değerlerimiz var. İşçimize ve emekçimize duyduğumuz sevdamız var. Bu sevdadan bir adım olsun geri atmayacağız. Hangi tehditle gelirlerse gelsinler ne kadar zorlarlarsa zorlasınlar ne kadar müfettiş gönderirlerse göndersinler kendi davasından ödün veren namerttir. Ülkemizin bölünmez bütünlüğü, Mustafa Kemal Atatürk söz konusu olduğunda geri adım atmayacağımızı onlar da biliyor. Biz onlar gibi değiliz biz, statlar yapıp Mustafa Kemal’in adını kaldırmıyoruz. Mutafa Kemal Atatürk’ün yolundan ayrılmayacağımız siyasal iktidara bir kez daha duyuruyoruz” dedi. “BELEDİYE BAŞKANI OLARAK BOYNUMUN BORCUDUR” Görev süreci boyunca vatandaşların ve emekçilerin hakkını savunmak için mücadele ettiğini belirten Sandal, “Belediyenin varlık nedeni kamuya hizmettir. Birinci işimiz bu. Bu belediyenin asli işi Bayraklılı yurttaşlara hizmet etmektir. Hani benim yakamda 6 ok var ya… O rozetin bize verdiği yetkiyle kimseyi kimseden ayırmadan, vatandaşlar arasında herhangi bir ayrıma girmeden vatandaşa hizmet etmek bizim boynumuzun borcu. Biz okullarda öğlen yemek dağıtacağız. Öğrencimizin babasının hangi partiden olduğu bizim umurumuzda değil. Bizim için önemli olan o çocuğun ihtiyacı. Biz ihtiyacı kime değil ihtiyacı olana götürüp götürmediğimizin derdindeyiz. İşimizi adaletle yapma derdindeyiz. Bunu yaparken de kamunun kaynağını doğru kullanmak lazım. Geldiğimizden bu güne… 4. Yılın sonundayız. Geldiğimiz günden bugüne diğer belediyelerle kıyaslandığında temel haklar noktasında, eşit işe eşit ücret konusunda Bayraklı Belediyesi bütün İzmir’e örnek bir belediyedir. Bunu da yakamızdaki 6 ok gerekçesiyle yaptık. Bundan sonra da yaşamın her alanında sizin dertlerinizi çözmek belediye başkanı olarak benim boynumun borcudur. İçinin hakkı ödenmeden bu belediyeden kimseye tek kuruş ödenmez” diye konuştu. “BAYRAKLI’YI ANCAK VE ANCAK RÜYANIZDA GÖRÜRSÜNÜZ” İktidarın, CHP’li belediyeler üzerindeki maddi baskılarının belediyeyi almaya yetmeyeceği restini de çeken Sandal, şunları söyledi; “Ben Bayraklı Belediyesi’nin İzmir’de çok istisnai olduğunu düşünüyorum. Bastırılan bir potansiyel. Şimdi atıp tutuyorlar ‘Ne yapıyorsunuz’ diye. Önümüzdeki ay ne yaptığımızı söyleyeceğiz. Bize ‘yatırım yapmayın’ diye belge geldi. Ona rağmen işlerimize devam ediyoruz. Halkın bankasından kredi alamıyoruz. Halkın bankası halkın belediyesine kredi vermiyor, tüpçüye veriyor. Kamu bankaları kamu kurumlarına kredi vermiyor. Şimdi de yeni yol bulmuşlar. Vergi dairesine taşınmazlara haciz koyup taşınmazların satılmasını engelliyorlar. Yani diyorlar ki ‘Biz enflasyonist bir ortam yarattık.’ Bu siyasal iktidar orta sınıf ve düşük gelirli vatandaşlarımızın cebinde ne var ne yoksa alıp bir grup tefecinin cebine koydu. Bizim mücadelemiz buna. ‘Bu enflasyonist ortamda mal sattırmam, kredi vermem. Sen de işçinin maaşlarını ödeyemezsin ben de belediyeni alırım’ diye düşünüyor. Kafa bu kadar. Ama biz ne olursa olsun ne vatandaşımızı ne de çalışanlarımızı mağdur edeceğiz siz de Bayraklı’yı ancak ve ancak rüyanızda görürsünüz. Ek protokol döneminde çok direndik. Ananızın ak sütü gibi helal olsun. Ama ben direnirken babamın parasını değil Bayraklı’nın parası için direndim. Çok güzel bir sözleşme süreci yürüttük. Mutluyuz. İmkânlarımızı zorlayıp sofranıza bir damla suyu fazla getirdiysek bu da bizim mutluluğumuz.” SARI: BİZ O ELİ KIRARIZ, SOKAKLARI YAKARIZ Önemli olanın bugünün değil yarının kazanımları olduğunu belirten DİSK Ege Bölge Temsilcisi Sarı, kıdem tazminatına ilişkin iddialara sert çıkışarak “Pandemiden bu yana işçilerin ve emekçilerin geçinemediği bir süreçten geçerken örgütlü olduğumuz tüm belediyelerde ek protokollerle arkadaşlarımızın yaşam koşullarının iyileştirmeye çalıştık. Bu süreçte belediye başkanımız ve şubemize çok teşekkür ediyorum. 12 Eylül’de 12 Eylül cuntası bu ülkenin emekçilerinin üstünden tanklarla geçti. Cumhuriyetin en önemli iki değeri olan CHP ve Devrimci İşçi Sendikalarının kapısına kilit vurdu. Ama ikisi de yılmadı ve ayağa kalktı. Özgürlükleri, kadın haklarını savunmak için. Şeriatçılara, din üzerinden siyaset yapanlara karşı DİSK sokaklarda CHP Mecliste mücadele ediyor. Biz bedel ödedik. Biz, idamla yargılanırken ‘Siz assanız assanız ancak benim ceketimi asarsınız’ diyen bir gelenekten geliyoruz. Bugün yaptığımız yarın yok olacak. Bizim asıl buna karşı mücadele etmemiz gerekiyor. Özellikle İller Bankası’ndan İzmir’in payının gönderilmemesi, yerel seçimlerde elini kolunu bağlamak için ellerinden geleni yapmaktır. Ekonomi Bakanı ‘Reel politikalara dönüyoruz' dedi. Kapitalist sistemlerde akılcı politikalar işçinin ve emekçinin hakkına göz diker. Kıdem tazminatımıza göz diktiler. Ama DİSK sokakta. Kıdem tazminatımıza hangi hırsız elini uzatırsa biz o elini kırarız, sokakları yakarız” ifadelerini kullandı. YILMAZ: BAYRAKLI’YI GERİCİ YOBAZLARA KAPTIRMAYACAĞIZ Törende konuşan DİSK 6 Nolu Şube Başkanı Yılmaz ise “Ülkemizdeki ekonomik koşullara baktığımızda bu ülkede 30-40 bin lira maaş alsanız bile insanca yaşama hakkına sahip değilsiniz. Çünkü mevcut iktidar yandaşlarının çıkarlarını korumaktan, 5’li çete ve tarikat şeyhlerinin borçlarını silmekten bu ülkenin emekçilerinin sorunlarını görmezden geliyor. Ülkede her yer yangın yeriyken bu süreçte belediye başkanımızla yaptığımız görüşmeler sonucunda kendisinin de katkısıyla hep birlikte Bayraklı Belediyesi işçilerinin maaşlarını iyi bir noktaya getirip Ocak ayına kadar nefes almalarını sağlayacak bir protokole imza attık yetiyor mu? Yetmiyor. Ama günün koşulların göre en iyisini elde ettik. Bu sendika bizim için bir sendika değil, kendi evimiz. Biz bu sendikaya, belediyemize ve belediye başkanımıza sahip çıkacağız. Herkes bilsin ki elimizde olanları yobaz iktidara teslim etmeyeceğiz. İşçiler olarak örgütleneceğiz ve Bayraklı’yı kimseye kaptırmayacağız” diye konuştu. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Bayraklı’da ‘komisyon’ gerilimi: CHP’de çatlak!

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.