TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Lozan Barış Antlaşması

Lozan Barış Antlaşması haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Lozan Barış Antlaşması haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Foça'da gençlik kampında Lozan konuşuldu Haber

Foça'da gençlik kampında Lozan konuşuldu

İzmir’de Türk tarihinin dönüm noktası Lozan Barış Antlaşması’nın 100. yılı kutlamaları başladı. Bir asırlık zaferin şerefine Saat Kulesi ay yıldızlı bayrağın rengine bürünürken Foça’da düzenlenen gençlik kampında Lozan konuşuldu. Gençlerle beraber söyleşiyi dinleyen Başkan Tunç Soyer, Lozan üzerinden İzmir Limanı’nın satışına ilişkin bir açıklama yaparak, “Lozan’a koydurduğumuz hakkı, para karşılığında satmak istiyorlar. 100 yıllık mücadele öyle gözüküyor ki bitmemiştir” dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Türkiye’nin tapu senedi olarak adlandırılan 24 Temmuz Lozan Antlaşması’nın 100. Yıldönümü nedeniyle kutlama programı düzenledi. Kutlamaların ilki Foça Kumburun Sahili’nde düzenlenen gençlik kampıyla başladı. İki günlük kampın son gününde Milli Bayramlar Komitesi Başkanı Ulvi Puğ’un moderatörlüğünde Tarih Vakfı Başkan Yardımcısı Nurşen Gürboğa’nın katılımıyla “Gençlerle Lozan’ı konuşuyoruz” başlıklı söyleşi düzenlendi. Söyleşiyi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz ile birlikte dinledi. "ASKERİ, SİYASİ VE DİPLOMATİK BİR ZAFER" Söyleşinin ardından gençlere seslenen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Lozan’ın bu ülkenin varlık sebebi olduğunu belirterek, “Bu bir askeri zafer, siyasi zafer,  diplomatik zafer. Bu zaferin kazananı Ankara Hükümeti ise kaybedenleri de İngilizler, Fransızlar, İtalyanlar ve niceleri. Lozan için ‘tapu senedi’ derler. Buna da bütün kalbimle inanıyorum. Bizim en güçlü dayanağımız, varlık sebebimiz Lozan’dır. Yüzyıl öncesinde yanmış, yıkılmış coğrafyada, büyük bir yoksulluğun hakim olduğu coğrafyada yeni bir devlet kurmak ve oradan muasır medeniyetler seviyesine yol almaya başlamak büyük bir mucize. Mustafa Kemal Atatürk gerçekten olağanüstü bir deha, bir lider ve büyük bir kumandan. Lozan’da azınlıklar meselesi, kabotaj meselesi hala aslında tartışması bitmemiş meseleler. Lozan’ın yüzyıl önce elde ettiği kazanımlar, hala acaba bir yerden geri ittirilebilir mi, hala bir yerlerden geri götürülebilir mi beklentisi var bazılarında” diye konuştu. İzmir Limanı’nın satışı üzerinden Lozan’ın önemini bir kere daha anlatan Başkan Soyer, “Yüzyıl önce limanlarımızda, kendi özgür irademizle ticaret yapabilmek için Lozan’a koydurduğumuz hakkı ciddi paralar karşılığında Arap sermayesine satmak istiyorlar. 100 yıllık mücadele öyle gözüküyor ki bitmemiştir. Bu millete, bu güzelim coğrafyaya, Anadolu’ya sahip çıkmaya devam edeceğiz. Atalarımıza olan borcumuz, gelecek nesillere olan borcumuz için sahip çıkacağız. Eğer bu topraklarda bugün barış içinde yaşayabiliyorsak, emin olun ki Mustafa Kemal Atatürk’e ve kahraman atalarımıza borçluyuz. O nedenle bu borç son nefese kadar unutmamamız gereken bir borçtur” dedi. "LOZAN, BİR TAPU SENEDİDİR" Söyleşinin açılışında konuşan Milli Bayramlar Komitesi Başkanı Ulvi Puğ, diplomasi zaferiyle taçlandırılmamış hiç bir askeri zaferin tam anlamıyla zafer olmadığını söyledi. Puğ, “Çünkü, cephede kazandıklarınızı masada kaybedebilirsiniz.  O yüzden cephede size zafer kazandıran komutan kadar, masada sizi temsil edecek isim de önemlidir. Ne mutlu ki Türk Milleti; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde dünyanın en büyük, en anlamlı, en onurlu Kurtuluş Savaşı Zaferini kazanmıştır. Ve ne mutlu ki; onun görevlendirdiği İsmet İnönü yönetimindeki Türk heyeti de Lozan’da çok büyük bir diplomasi zaferi kazanmıştır. Lozan Barış Antlaşması; Türk Milletinin kanıyla sulayıp, canıyla bedelini ödediği toprakların vatan olarak tescilini sağlayan bir tapu senedidir” diye konuştu. "LOZAN'IN GİZLİ MADDESİ YOKTUR" Söyleşide Tarih Vakfı Başkan Yardımcısı Nurşen Gürboğa, Mustafa Kemal Atatürk’ün başlattığı Kurtuluş Savaşı’ndan Lozan Barış Antlaşması’na giden süreci, Lozan’ın kazanımlarını, kazanımların Türkiye ve dünya açısından önemi gibi birçok konuyu gençlere anlattı. Doç. Dr. Nurşen Gürboğa, “Lozan Barış Antlaşması'nın gizli maddesi yoktur. ‘Yarın Lozan’ın 100. Yılı;  yarından sonra madenlerimizi kullanmamız serbesttir’ diye bir şey yok. Lozan, başka ülkelerin sınırlarına ve egemenlik haklarına saygı göstermeyi ve kendi ülkemizin egemenlik haklarına saygı gösterilmesini isteyen bir anlaşmadır. Bu nedenle Lozan Antlaşması yayılmacı bir dış politikayı desteklemez” diye konuştu. SOYER GENÇLERLE OYUN OYNADI Konuşmaların ardından Başkan Soyer, gençlerle birlikte “Bil Bakalım” adlı bilgi yarışması oyununu oynadı. İzmir’e ve Lozan Barış Antlaşması’na dair soruların sorulduğu oyunda keyifli anlar yaşandı. Başkan Soyer, oyunun ardından gençlerle sohbet ederek hatıra fotoğrafı çekildi. SAAT KULESİ RENKLENDİ Gençler Foça’da Lozan’ı masaya yatırırken İzmir’in simgesi Saat Kulesi ise Türk Bayrağı’nın renklerine büründü. Lozan Barış Antlaşması’nın 100. yılı şerefine kırmızı beyaz ışıklarla aydınlatılan Saat Kulesi’nde İzmirliler hatıra fotoğrafları çektirdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Lozan’ın 100. Yılı kutlamaları kapsamında tiyatrodan sergiye, konserden söyleşiye kadar çok sayıda etkinlik düzenleyecek. HABER MERKEZİ

Türkiye'ye egemenliği kazandıran antlaşma: Lozan Haber

Türkiye'ye egemenliği kazandıran antlaşma: Lozan

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) temsilcileriyle Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika ve Yugoslavya temsilcilerince ağırlıklı olarak Leman Gölü kıyısındaki Beau-Rivage Palace'ta yapılan Lozan Barış Konferansı'nın ardından İsviçre'nin Lozan kentinde Rumine Sarayı'nda 24 Temmuz 1923'te antlaşma imzalandı. Barışın kazanılması için diplomasi masasına oturan İsmet İnönü başkanlığındaki Türk heyeti, kesintilerle birlikte 8 ay süren görüşmelerin her safhasında, Türk halkının kayıtsız şartsız bağımsızlık hakkından vazgeçmedi. Lozan Barış Antlaşması, 23 Ağustos 1923'te TBMM tarafından onaylanarak yürürlüğe girdi. Sevr Antlaşması'nı geçersiz kılan Lozan Barış Antlaşması'yla Türkiye'nin kayıtsız şartsız bağımsızlığı, taraf devletlerce kabul edildi. Mustafa Kemal Atatürk'ün Nutuk'ta "Bu antlaşma, Türk milletine karşı, yıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması ile tamamlandığı sanılmış büyük bir suikastın sonuçsuz kaldığını bildirir bir belgedir." ifadesiyle tanımladığı Lozan Barış Antlaşması, devletlerin istiklal ve hakimiyetine saygı gösterilmesinin vurgulandığı özsöz ve 143 maddeyi içeren 4 bölümden oluşuyor. Cumhuriyet, Türkiye'nin en önemli kurucu anlaşmalarından biri olan Lozan Barış Antlaşması'na imza atıldıktan kısa süre sonra 29 Ekim 1923'te ilan edildi. Antlaşmanın İsviçre'deki izleri Lozan Barış Antlaşması, İsviçre'nin Lozan kentinde bulunan Rumine Sarayı'nda 24 Temmuz 1923'te imzalandı. Yapımına 1892'de başlanan bina 1902'de açıldı. Rumine Sarayı, jeoloji, zooloji, arkeoloji, tarih ve para müzelerinin yanı sıra Lozan Üniversitesi Kütüphanesi'ne ev sahipliği yapıyor. Saray, her yıl binlerce turist tarafından da ziyaret ediliyor. Tarihi Lozan Barış Konferansı ile ilgili görüşmelerin büyük bir bölümü, Lozan'daki Leman Gölü kıyısında yer alan Beau-Rivage Palace Oteli'nde gerçekleşti. Ouchy bölgesinde yer alan ve 1861'de açılan otel, 1908'de yeniden art deco ve neobarok tarzında mimarisiyle yeniden inşa edildi. Lozan Barış Konferansı'nın büyük bir bölümü, oteldeki tarihi Sandoz Salonu'nda yapıldı. Türkiye’nin en önemli kurucu antlaşmalarından birine, Lozan Barış Antlaşması'na ev sahipliği yaparak tarihi kimlik kazanan Beau-Rivage Palace Oteli, kritik görüşmeler için birçok uluslararası heyeti ağırlamaya da devam ediyor. Tarihin izlerini görmek için gelen ziyaretçilere de kapılarını açık tutan otelin bahçesinde, iki kolunda birer çocuk taşıyan beyaz bir kadın heykelinin yer aldığı barışı simgeleyen köşe bulunuyor. Lozan Barış Konferansı görüşmelerinin burada yürütüldüğünü anlatan ve antlaşmaya imza atan ülkelerin isimlerinin yer aldığı bir levha da gelenleri bilgilendiriyor. Barış Konferansı görüşmelerinin yapıldığı Sandoz Salonu, bu tarihi mekanı görmek isteyenleri iki kanatlı kapısıyla karşılıyor. Salonun duvarlarında freskler, tavanında cam vitraylar, orta bölümünde ise büyük bir avize yer alıyor. Baş köşedeki bölümde devasa ayna ile orta bölümünde büyük pencereler bulunuyor. Tarihi yapısı muhafaza edilen salonda, zaman zaman bazı toplantı ve etkinlikler gerçekleştiriliyor. Beau Rivage Palace Otel'inin arşivindeki Lozan Barış Konferansı'na ait anılar, otelin koridorlarında sergileniyor. Antlaşmaya ilişkin İngilizce ve Fransızca gazete kupürlerinin yanı sıra o dönem Lozan'da bulunan ülkelerin temsilcilerinin fotoğrafları da duvarlarda yer alıyor. Bunlar arasında TBMM hükümetini temsilen İsmet İnönü, İtalya'yı temsilen Benito Mussolini, İsviçre Federasyonu adına Carl Scheurer ile Lozan'da bulunan diğer ülkelerin temsilcileri ve delegasyonların fotoğrafları bulunuyor. İsmet İnönü'nün kayıkta kürek çektiği anların yer aldığı fotoğraf da sergileniyor. Lozan Barış Konferansı ve Antlaşma Lozan Barış Konferansı, 20 Kasım 1922'de başladı ve zaman zaman yapılan kesintilerle Lozan Barış Antlaşması'nın imzalandığı güne kadar devam etti. Konferansta, TBMM hükümetini İsmet İnönü başkanlığında Dr. Rıza Nur Bey ve Hasan Saka'dan oluşan heyet temsil etti. 20 Kasım 1922'de başlayan görüşmeler, boğazlar sorunu, kapitülasyonlar, Musul-Kerkük ve Osmanlı Devleti'nin borçları gibi nedenlerden ötürü kesilmesinin ardından 23 Nisan 1923'te yeniden başladı. Görüşmeler sonunda varılan anlaşmaya göre, Suriye sınırı 20 Ekim 1921'de imzalanan Ankara Antlaşması ile belirlendiği şekilde kabul edildi. Irak sınırının gelecekte İngiltere ve TBMM arasında yapılacak bir görüşme ile belirlenmesine karar verildi. Yunanistan sınırı, Mudanya Antlaşması'nda olduğu şekliyle kabul edilirken, Yunanistan, savaş tazminatı olarak Karaağaç'ı Türkiye'ye bıraktı. Antlaşmayla Sovyet sınırı, Gümrü, Moskova ve Kars Antlaşması ile belirlendiği gibi kaldı, Doğu Anadolu'da bir Ermeni devleti kurulmasından vazgeçildi. Kapitülasyonlar, Lozan Antlaşması ile kesin olarak kaldırılırken, Bozcaada ve Gökçeada Türkiye'ye bırakıldı. İtalyanlarda kalan On İki Ada, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra İtalya'nın çekilmesiyle Yunanistan'a bırakıldı. Antlaşma uyarınca; Türk devletinin sınırları içindeki yabancı okulların Türk kanunlarına uyması, okulların öğreniminin Türk devletince düzenlenmesi kayıt altına alındı. Fener Rum Patrikhanesi'nin yabancı kiliselerle ilişki kurmaması şartıyla Türkiye'de kalması kabul edilirken, azınlıklara verilen ayrıcalıklar kaldırıldı, tüm azınlıklar Türk vatandaşı kabul edildi. Anlaşmayla İstanbul'daki Rumlar hariç diğer yerlerdeki Rumların Yunanistan'a, Batı Trakya hariç diğer illerdeki Türklerin Türkiye'ye gönderilmesi suretiyle iki ülke arasında nüfus mübadelesine karar verildi. 20 Temmuz 1936'da imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile de Lozan'da üzerinde en çok durulan başlıklardan "Boğazlar" konusu çözüme kavuşturuldu. Taraflarca tek nüsha olarak imzalanan Lozan Antlaşması'nın ıslak imzalı nüshası "depozitör ülke" sıfatıyla Fransa tarafından muhafaza ediliyor. Diğer imzacı ülkelerdeki nüshalar ise antlaşmanın onaylı suretlerinden oluşuyor. Onaylı suretlerden biri de Dışişleri Bakanlığı Arşivi'nde bulunuyor. Dışişleri Bakanlığı Arşiv Binası'nda aslı muhafaza edilen Antlaşma, Bakanlığın internet sitesinde vatandaşların ve araştırmacıların erişimine açık tutuluyor. AA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.