TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#kurbanlık

kurbanlık haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, kurbanlık haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kurban pazarlarının meleği bu yıl 110 cana hayat verdi Haber

Kurban pazarlarının meleği bu yıl 110 cana hayat verdi

ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER Ankara’da 32 yıl önce Angel’s Farm Sanctuary adıyla kurulan, 8 yıl önce ise İzmir’in Kemalpaşa ilçesine taşınan ülkenin ilk ve en büyük hayvan çiftliğinin kurucusu Sibel Çakır, 11 yıldır kurban pazarlarını gezerek anlamlı bir mesaiye imza atıyor. Yasak olmasına rağmen kesim için pazarlarda bekletilen gebe, engelli, yavru ve hasta hayvanları gelen bağışlarla satın alan Çakır, 4 günde 104 küçükbaş ile 6 büyükbaş hayvanı kesimden kurtardı. Çakır bu yıl kurtarılan hayvanları da kurbanlık olarak satıldıktan sonra Rize’den Trabzon’a kadar yüzerek kaçan Ferdinand adlı boğanın da yuvası olarak bilinen çiftliğe götürerek yuva verdi. 11 YILDIR PAZARLARI GEZİYOR Çiftliğin kurucusu Sibel Çakır, kurban pazarlarında 11 yıldır sürdürdüğü gönüllü mesaiye nasıl başladığını anlatarak “10 yıl evvel komşularımız bayramda kesmek için iki hayvan satın almıştı. O zamanlar kurban pazarları yoktu, sokak ortasında hayvanlar kesiliyordu ve biz de her şeyi görüyorduk. Komşularımızın kestiği iki hayvan da gebeydi. Gözümüzün önünde o yavrular da kesildi. Bu işte dehşet verici bir yanlışlık vardı. İnsanlığa, dine... Hiçbir şeye sığmayan bir durum... Bireysel olarak hiçbir şey yapamıyorum. Devlet değilim, bu yanlışı engelleyemiyorum. O günden sonra her sene kurban pazarlarını gezerek gebe, yavru ve engelli hayvanları kurtarmaya başladım. O zamanlar sosyal medya çok yaygın değildi. Destekçilerimiz de yoktu. Paramın yettiği kadarıyla bir gebe bir de kuzusu olan koyunu alarak çıktım pazardan. Sonrasında desteklerle birlikte bu sayı artmaya başladı” dedi. GEBE, ENGELLİ, YAVRU VE HASTA... Çiftliğe gelen bağışlarla bayram boyunca kurban pazarlarını gezdiğini belirten Çakır, şunları söyledi: “104 tane küçükbaş hayvan kurtardık. Bunların içlerinde gebeler var, hepsi de ikiz hamile. Hatta bir tanesi pazardan aldıktan 2 saat sonra üçüz doğurdu. Küçükbaş hayvanların yanı sıra 4 tane inek, 2 tane de boğa kurtardık. Bir tane daha kurtarmak için çalışmaya devam ediyoruz. ‘Bunlar zaten kesilmiyor ki’ gibi tepkiler geliyor bazen bizlere. Hiç ilgisi yok. Pazarda anlaştığımız ayağı sakat bir koç vardı. Son saniyede pazarlığı bozdular, daha çok para istediler. Biz de alamadık. Ayağı sakat hasta bir koçtu. Sabah tekrar o koçu almak için pazara gittik ama ne yazık ki kesildiğini gördük.” HİÇBİR DENETİM YOK Her sene kurban pazarlarında karşılaştığı manzaralara da dikkat çeken Çakır, “Ne yazık ki pazarlarda hiçbir denetim yok. Ne bir zabıta, ne bir veteriner… Hiçbir görevli yok. Çadırların içine kesime gitmeden önce bu hayvanların kontrol edilmesi gerekiyor. Zaten dişi hayvan satışının komple yasaklanması lazım. Belli yaşa gelmeden kesimin de yasaklanması gerekiyor. Madem milli servet tükeniyor diyorlar. Bunların hepsini yasak koyup, sıkı denetim yapacaklar. Küpesiz, hasta, sakat, gebe… Böyle birçok hayvan dolu pazarlar. İnsanların da parası yok. Ama kurban keselim diye o hayvanları alıyor. Hem bu tür satıcılara fırsat vermiş oluyorlar hem kendilerini hasta ediyorlar. Hem de o etleri yedirdikleri insanları hasta ediyorlar. Daha evvel başka illerden de kurtardıklarımız oldu ama İzmir’deki kurban pazarlarının tamamında denetimsizlik var. Çoğunda tuvalet bile yok. Satıcılar arabaların arkasına geçip tuvaletlerini yapıyor. Su bile yok. Kesim yerleri hiç yok. Bir tek Torbalı’daki pazarda kesim yeri gördük. Satıcıların o hayvanların tepesine gölgelik bile yapmadan İzmir sıcağının altında beklettiğini gördük. Kaç tanesini uyardım! Bir de çok üstlerine gidemiyorsunuz, hemen saldırıya geçiyorlar. Yanımda 8 yaşında çocuğumla gidiyorum pazarlara, kendimi savunabilecek bir durumum yok. Her yıl o pazarlarda saldırılar, tacizler, hakaretler, aşağılanmalarla uğraşıyorum bir de. Hayvanlar zaten pislik, açlık, sefalet içerisinde. Nasıl olsa kesilecekler diye kuru saman koyuyorlar önlerine en fazla. Koskocaman fersahlar içerisinde biz bir damlayı kurtarıyoruz. Yapabildiğimiz, gücümüz, imkanımız bu” ifadelerini kullandı.  

Kurbanlık seçerken dikkat edilmesi gerekenler Haber

Kurbanlık seçerken dikkat edilmesi gerekenler

Kurban Bayramı'na sayılı günler kala vatandaşlar hayvan pazarlarına gelerek kurbanlık büyükbaş veya küçükbaş hayvanlarını seçip satın almaya devam ediyor. Kurban pazarlarındaki yoğunluk sürerken vatandaşlar özellikle hisseli olarak büyükbaş hayvanlara daha çok ilgi gösterdi. Buca Kaynaklar'da bulunan hayvan pazarında büyükbaş hayvanların fiyatı 30-150 bin lira arasında değişirken, şehir dışından İzmir'e hayvanlarını satmak için gelen üreticiler de satışların iyi olduğunu söyledi. ''HAYVAN SAKATSA KURBAN KABUL OLMAZ'' Kurbanlık hayvan satın almak isteyen vatandaşlar, hisseli olarak kurbana dahil olabildikleri için daha çok büyükbaş hayvana ilgi gösteriyor. Üreticiler ise büyükbaş hayvanları seçerken nelere dikkat edilmesi konusunda vatandaşlara tavsiyelerde bulundu. Sivas'ın Yıldızeli ilçesinden gelen Engin Erdoğan, "Hayvanı dikkatlice incelediğimizde gözünün, kulağının sağlam olmasına dikkat etmemiz gerekir. Vücudunda herhangi bir kırık, çatlak, yürümesine engel olan bir şey var mı diye bakmalıyız. Hayvan sakatsa zaten kurban kabul olmaz. Et olarak, tosun eti daha güzeldir daha sıkıdır. Kurbanlık seçerken de hayvanın yürüyen hayvan olmasına dikkat edilmelidir. Yürüyen hayvanın eti besi hayvanına göre daha lezzetli olur. Hayvanın tırnaklarına kadar bakmamız gereklidir, tırnakları eğer düzse o yürüyen hayvandır; uzamışsa besi hayvanıdır. Kurbanlık hayvanın sakat olmaması lazım; gözü, kulağı, boynuzu, her şeyi sağlam olmalı. Bunların bir tanesi yerinde olmadı mı zaten o kurban sayılmaz" dedi. Batman'dan İzmir'e kurbanlık hayvanlarını satmaya gelen üretici Osman Koç ise, "Hayvanın iri olması değil, yaşının dolması lazım. Bunu da dişlerinden anlayabiliriz; alttaki iki dişinin açmasından da hayvanın kurbanlık yaşına geldiğini anlayabiliriz. İnsanları hayvanın boyuna bakıyorlar ama dişlerine bakmıyorlar. Sonuçta kurban ibadetimizi yerine getiriyorsak bu hususa dikkat etmemiz gerekir" diye konuştu. HAYVANCILAR ÜMİTLİ Kurbanlık hayvan bakmaya gelenin olduğunu ama bütün hayvanlarını henüz satamadıklarını söyleyen hayvancılar, son günlerden ümitli. Üreticilerden Mehmet Günay, "Batman'dan geldik. Pazara ilk geldiğimizde umduğumuzu bulamamıştık ancak şu anda satışlar çok iyi. Bayram akşamına kadar hayvanın kalmayacağını ümit ediyoruz. 56 hayvanla İzmir'e geldim, 13 tane kaldı. İlk gün pazarlıkta çok fazla fiyat kırmadık ama şimdi mecbur kırıyoruz fiyatları çünkü hayvanların elimizde kalmaması gerekiyor. En ucuz kurbanlık 30 bin, en pahalısı da 140 bin lira" dedi. İzmir'e kurbanlık hayvanlarını satmak için gelen Muş'un Malazgirt ilçesi Saltukgazi Mahallesi Muhtarı İhsan Eren ise, "28 tane hayvanla geldik, 16 hayvan sattık ve 12 tane kaldı. Taban fiyatları pahalı olduğu için açıkçası bu sene umduğumuzu bulamadık. Vatandaş da oldukça haklı. 2005'ten bu yana her bayram öncesi İzmir'e geliyorum. Bayramdan 3 4 gün önce benim hayvanlarım bitiyordu ancak bu sene o kadar olmadı" ifadelerini kullandı. İHA

Hatay'da kurbanlıklar ırmakta serinliyor Haber

Hatay'da kurbanlıklar ırmakta serinliyor

Kahramanmaraş merkezli depremlerde en çok etkilenen il Hatay’da sıcak hava etkisini hissettirmeye başladı. Hasarlı binaların yıkımının devam ettiği Antakya’da hava sıcaklığının 40 dereceyi bulmasıyla Kurban Bayramını bekleyen küçükbaş hayvanlar da zor günler yaşamaya başladı. Defne ilçesi Çekmece Mahallesi'nde hayvancılık yapan Miraç Hattapoğlu, Kurban Bayramı öncesinde küçükbaş hayvanlarını serinletmek amacıyla Çekmece ırmağını kullanıyor. Hattapoğlu, hayvanlarını serinlettikten sonra kendisi de buz gibi suyun keyfini çıkarıyor. ''SU HAYVANLARIN GELİŞMESİNE KATKI SAĞLIYOR'' Sıcak havanın etkisini hissettirmesiyle hayvanların zor günler geçirdiğini dile getiren Miraç Hattapoğlu, “Antakya’dayız Çekmece Nehri’ndeyiz. Yani hava ortalama 40 derece. Hayvanların biraz rahatlamaya ihtiyacı var. Çünkü; çok sıcak, nemli bir hava. O yüzden hayvanları böyle nehre atıyoruz. Beraber geçiyoruz, gönderiyoruz. Hayvanlar suya girince rahatlıyor, gelişmesi hızlanıyor. Yani daha iyi oluyor. Bizim için de eğlence. Hem hayvanlar için daha sağlıklı. Şu an 500 tane kadar hayvanımız var. Hepsini aynı anda yıkayamıyoruz. 100 tane, 100 tane bölüyoruz. 100 tane yıkamak bir günümüzü alıyor. 2 haftada bir bunu yapıyoruz. Çünkü hayvanlar için daha iyi. 40 derece kapalı ortamda. Yani dışarı da çıkaramıyoruz, her yer cam kırıkları. Hayvanlarımızın ayakları ağrıyor, ayakları kesiliyor” dedi. Uzun yıllardır çobanlık yapan Fecir Çıplak, havaların ısınmasıyla birlikte hayvanların zor günler geçirdiğine dikkat çekerek “Ben doğduğumdan beri bu mesleği yapıyorum. Havalar sıcak. Hayvanlar zor günler geçiriyor. Biz de hayvanları ayda bir yıkıyoruz” şeklinde konuştu. İHA

İzmir Kasaplar Odası, 'Acemi kasaplar' konusunda uyardı! Haber

İzmir Kasaplar Odası, 'Acemi kasaplar' konusunda uyardı!

KEMAL ÖZKURT - ÖZEL HABER Kurban Bayramı öncesi her yıl alışık olduğumuz manzaralardan biri de hastaneleri dolduran 'Acemi kasaplar' oluyor. Kendi imkanlarıyla kurbanlarını kesmek isteyen vatandaşların dışında, bayram zamanı ortaya çıkan acemi kasaplar hem kendilerine hem de kurbanlıklara zarar veriyor. Acemi kasaplarla ilgili uyarılarda bulunan İzmir Kasaplar Odası Başkanı Melih Şenkara, " Vatandaşlarımızı, kendi imkanlarıyla veya acemi kasaplara kurbanlıklarını kesmek yerine, bizim yönlendirdiğimiz, çoğunluğu belgeli, işin profesyoneli arkadaşlarımıza başvurmalıdırlar" dedi. "VATANDAŞ KURBANLIKLARINI KESİM YERLERİNE GÖTÜRMELİ" Kurban Bayramı'nda kurban kesmek isteyen vatandaşların öncelikle İzmir'in çeşitli yerlerinde kurulan kesim yerlerine başvurmaları gerektiğini ifade eden Şenkara, "Sonuç olarak bıçak tehlikeli bir alet. Para kazanma amaçlı eline her bıçak alan kasaplık yaptığında sonuçlarını hep birlikte, her bayram görüyoruz. Bu işi bilmeyenler de kendisine ve kurbanlıklara zarar veriyor. Biz yapmasınalar diye özellikle uyarılarda bulunuyoruz ama kendi imkanıyla kesmek isteyen de çıkacak, para kazanmak için kasabım diyen de... Vatandaşlarımızı, kendi imkanlarıyla veya acemi kasaplara kurbanlıklarını kestirmek yerine, bizim yönlendirdiğimiz, çoğunluğu belgeli, işin profesyoneli arkadaşlarımıza başvurmalıdırlar" diye konuştu. KURBANLIK ETLERİ KESİNLİKLE PLASTİK POŞETLERE KOYMAYIN Kurbanlık almak istyen vatandaşları dikkat etmesi gerektiği husular konusunda uyaran ve kurban etlerinin nasıl saklanması gerektiği hakkında bilgiler veren Şenkara, "Kurbanlık almak isteyen vatandaşlar kurbanlıkara,  Tarım İlçe Müdürlükleri tarafından takılan küpelerden seri numarasına bakarak inceleyebilirler. Zaten kurban pazarlarında küpesiz hayvan girişi yasaktır.  Bunun yanı sıra kurbanlığın gözünde, burnunda akıntı olmamalı. Ağzında köpüklenme olmamalı. Kurbanlık ayakta durabilmelidir. Kesilen kurbanların etleri sıcak haliyle torbada kesinlikle tutulmamalıdır. Özellikle yolculuk yapılacaksa çantaların içine etler sıkıştırılıp yolculık yapılmamalıdır. Çünkü her yıl binlerce hayvan eti bu şekilde telef oluyor. Vatandaşlar bir gün boyunca etlerini müsaitlik durumuna göre asacak yerleri varsa eğer asarak, yoksa da dolaplarında veya dışarda üstüne bir bez örterek içindeki kanı salana kadar bekletmelerini tavsiye ediyoruz" ifadelerini kullandı. 

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.