TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kültürel miras

Kültürel miras haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kültürel miras haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

UNESCO adayı köyde ‘Kanalizasyon’ krizi Haber

UNESCO adayı köyde ‘Kanalizasyon’ krizi

İzmir’in çatısı olarak bilinen Ödemiş Bozdağ’ın eteklerinde bulunan ve Türkiye’nin en iyi 32 köyü arasında bulunan Birgi Köyü’ne ilişkin ‘kanalizasyon krizi’ iddiaları gündeme geldi. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde olan ve MÖ. 2000 öncesine uzanan kültürel mirası ile muhafaza edilmiş geleneksel yapılarıyla İzmir’in en gözde tarihi turizm merkezlerinden olan Birgi’nin merkezine kanalizasyon sularının akıtıldığı iddia edildi.   Konuyu İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde gündeme getiren AK Partili Meclis üyesi Murat Öndel, soruna acil çözüm bulunması gerektiğini söyledi. Köyün yollarının da kötü durumda olduğunu ifade eden Önce, UNESCO Dünya Listesi’ne aday bir kente yakışmayan görüntülerin yaşandığının altını çizerek “40 hanenin oturduğu Ödemiş’in Çobanlar Köyünden yol genişletme çalışmaları Büyükşehir tarafından yapılmış, 9-10 yıldır asfaltlama çalışması olmadığında çamur içinde. Köyümüzde kaliteli sebzeler üretilmekte. Kestane üretimi yapan köyümüzün yolu da berbat durumdadır. Köylüler üretim dışında yollarla da mücadele etmektedir. UNESCO Dünya listesine girmek isteyen Birgi’de İzmir Büyükşehir Belediyesi ayıbı yaşanıyor. Kanalizasyon Birgi’nin göbeğine akmaktadır. Bu İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ayıbıdır. Bunların Büyükşehir Belediyesi tarafında halledilmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.   BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: İzmir’de 10 Ekim yası: Er ya da geç sorumlular cezalandırılacak!

Denizli'nin zengin tarihi ve kültürel mirası korunuyor Haber

Denizli'nin zengin tarihi ve kültürel mirası korunuyor

İlçe genelindeki faaliyetlerine tüm hızıyla devam eden Merkezefendi Belediyesi, tarihi yapıları gelecek nesillere miras bırakmak adına yeni bir çalışma gerçekleştiriyor. Değirmenönü Mahallesi’nde bulunan, 2007 yılında Aydın Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından tescillenen 158 yıllık tarihi Hacı Hızır Salih Efendi Evi, Merkezefendi Belediyesi’nin bünyesine alındı.  Osmanlı döneminden kalan konak, yenileme ve güçlendirme çalışmalarının ardından hem çok işlevsel hale gelecek hem de içerisinde bulunan motifler ile tarihi yolculuğunu sürdürecek. Aslına uygun olarak restore edilip tekrar hayata kazandırılacak konaktaki çalışmaların kısa sürede tamamlanması hedefleniyor. “Büyük bir hizmete daha imza atıyoruz” Projeyi yakından takip eden ve konakta incelemelerde bulunan Başkan Doğan, “Geçmişten gelen tüm tarihi emanetlere sahip çıkmak adına özverili bir şekilde çalışıyoruz. Tarihi yapılarımızın korunması ve bu yerleri gelecek nesillere de taşımak için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz.  Merkezefendimizin zengin tarihini ve kültürel mirasını koruma misyonuyla bugün büyük bir hizmete daha imza atıyoruz. 19. yüzyılda inşa edilen tarihi Hacı Hızır Salih Efendi Evi’ni bünyemize kattık. Bu tarihi mirası, dokusuna ve kimliğine zarar vermeden titizlikle restore etmeye başlıyoruz. Şehrimizin geçmiş değerlerini gelecek kuşaklara taşıyacağımız bu önemli çalışmayla, tarihi bir mirası daha ilçemizin ve vatandaşlarımızın hizmetine açacağız. Tarihimize ışık tutan bu yapılara sahip çıkmak belediye olarak bizim görevimizdir. Projemizin şimdiden ilçemize ve mahallemize hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Denizli'nin tescilli ürünleri Ankara'da görücüye çıktı

Kültürel miras için önemli çağrı Haber

Kültürel miras için önemli çağrı

Deprem sonrası Hatay’ın Kırıkhan ilçesindeki Darb-ı Sak Kalesi ve 16. yüzyılda Sokullu Mehmet Paşa tarafından Mimar Sinan’a yaptırılan Sarı Selim Camii’nin minaresinin bir kısmı ve Hatay’ın tarihi Uzun Çarşısı, 152 yıllık İskenderun İtalyan Latin Katolik Kilisesi büyük oranda yıkıldı. Gaziantep’te ise Gaziantep Kalesi’ne ait bazı burçlar, tarihi Antep evleri, Şirvani Cami’nin doğu duvarıyla kubbesi, Karagöz Camii ve Karatarla Camii yıkıldı. Adıyaman’da, ilin en eski camisi olma özelliğine sahip olan Adıyaman Ulu Camii ve Karakuş Tümülüsü’nde yer alan 2 bin yıllık tokalaşma sütunu depremde yıkılan yapılar arasında. Diyarbakır’da ise UNESCO tarafından dünya mirası olarak belirlenen Diyarbakır Kalesi’nin bazı bölümleri hasar gördü. Malatya’da 13’üncü yüzyılda Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat tarafından inşa edilen Ulu Camii ve Hacı Yusuf Taş Camiileri ile Osmaniye’de bulunan Enverü'l-Hamid Camii yıkıldı. Depremin merkezi olan Kahramanmaraş’ta ise müzeler yerle bir oldu. Yaşar Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Turizm Bölümü Başkanı Prof. Dr. Orhan İçöz, hasar alan ve yıkılan tarihi ve kültürel varlıklarla ilgili bilgi verdi. Prof. Dr. İçöz, deprem bölgesindeki yaraların sarılmasından sonra bölgenin yeniden turizme kazandırılması için önerilerde bulundu. TARİHİ DEĞERLER Depremden en fazla etkilenen illerden biri olan Hatay’ın Antakya ilçesinde turizm değeri yüksek olan çok sayıda tarihi eserin hasar gördüğünü ve bir kısmının yıkıldığını söyleyen İçöz, “Bunlar arasında Roma döneminde ışıklandırılan ilk cadde olan Kurtuluş Caddesi, sinema salonu olarak tasarlanan ve Hatay Devleti’nin kurulmasından sonra meclis binasına dönüştürülerek Hatay’ın Türkiye Cumhuriyeti’ne katılmasına kadar meclis binası olarak kullanılan Hatay Meclis Binası, Sarımiye Camii ve Hatay’daki en büyük ve en eski cami olarak kabul edilen Antakya Ulu Camii, Antakya’da yer alan Hristiyanlığı yaymak amacıyla Antakya’ya gelen havariler Yahya ve Yunus’a ve onlara inanan ilk kişi olan Habib-i Neccar’a ait olduğu düşünülen mezarlara ev sahipliği yapan Habib-i Neccar Camii en fazla göze çarpanlardır” dedi. TİTUS TÜNELİ SAĞLAM KALDI İçöz, milattan önce 300’de Büyük İskender’in generallerinden Seleukos I. Nikator tarafından yaptırılan ve İstanbul’daki surlardan sonra Türkiye’deki en uzun surlara sahip olan Hatay Kalesi’nin kalıntılarının ve Titus Flavius Vespasianus tarafından yaptırılan iki bin yıllık Titus Tüneli’nin sağlam durumda olduğu bilgisini verdi. Adıyaman’da ise dünyanın halen kullanılmakta olan en eski köprüsü olan Cendere Köprüsü’nde ise herhangi bir hasar oluşmadığını söyledi. Adıyaman’da yer alan Kommagene kralı Antiochos Theos tarafından Nemrut Dağı’nın tepesine yaptırılan dev heykeller, Şanlıurfa’da dünya tarihine ışık tutan birçok tarih öncesi yapının gün yüzüne çıkarıldığı Göbeklitepe, Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi, dünyanın en büyük mozaik müzesi olan Zeugma Müzesi ve Hristiyanlığın en eski kiliselerinden biri olarak kabul edilen Antakya’daki Aziz Pierre Kilisesi de depremden zarar görmeden kurtulan tarihi değerlerden oldu. ÖNEMLİ GÖREVLER DÜŞÜYOR Depremin verdiği hasar sonrası turizm adına yapılması gerekenlerden bahseden Yaşar Üniversitesi Turizm Bölümü Başkan Prof. Dr. Orhan İçöz, “Hasarın ekonomik hacminin 100 milyar dolar civarında olacağı, hatta bu rakamı bile aşacağı tahmin ediliyor. Dolayısıyla depremin sebep olduğu olumsuzlukların tamiri uzun bir süre ülke gündeminde kaçınılmaz olarak yer alacak. Bu ekonomik zararların telafisi açısından turizme de önemli görevler düşüyor. Bu konuda atılması gereken ilk adım olarak turizm varlığı niteliğindeki hasar gören tüm tarihsel yapıların hızlı bir şekilde eski durumuna getirilmesi, bölgedeki genel alt yapı ile birlikte turizm alt yapısının ve elbette konaklama tesislerinden oluşan üst yapıların da dikkatli bir şekilde gözden geçirilerek hizmete sunulması gerekir. Özellikle bölgedeki otellerin sağlamlık tespiti yapılarak sağlam olanların bu konuda kendilerine verilecek resmi bir belge ile hizmete açılması bölge turizminin yeniden canlanması için önemli. Bölgedeki havaalanları ile diğer ulaşım sistemlerinin de etkin bir şekilde devreye girmesi ile bölge turizminin birkaç yıl içinde canlanması sonucu bölge ekonomisinin yeniden üretkenliği artacak ve depremden etkilenen bölge insanları için önemli bir gelir kapısı olması sağlanabilecektir” diye konuştu. İHA

Üniversite öğrencileri Tire’ye ilham oldu Haber

Üniversite öğrencileri Tire’ye ilham oldu

Tire Belediye Başkanı Salih Atakan Duran ve beraberindeki heyet, Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri ile bir araya geldi. Başkan Duran, öğrencilerin Tire’nin tanıtımı için hazırladığı projeleri ilgiyle dinledi. Tire Belediyesi, ilçenin kültürel mirası ve doğal güzelliklerinin daha geniş kitlelere tanıtılması amacıyla ile Yaşar Üniversitesi ile iş birliği yaptı. Tire Belediye Başkanı Salih Atakan Duran ve beraberindeki heyet, Yaşar Üniversitesi Selçuk Yaşar Kampüsünü ziyaret etti. Başkan Duran, ilk olarak gastronomi ve mutfak sanatları bölümünün uygulama mutfağını gezdi. Bölüm başkanı Doç. Dr. Seda Genç, Tire’nin gastro turizmden hakkettiği payı alabilmesi için neler yapılabileceğini Başkan Duran ve beraberindeki heyete hazırlanan sunumla anlattı. Doç. Dr. Genç’in sunumunu dinleyen Tire Belediye Başkanı Salih Atakan Duran iletişim fakültesi halkla ilişkiler ve reklamcılık bölümü 4. sınıf öğrencileriyle de bir araya geldi. Öğrenciler, ‘halkla ilişkiler kampanyası dersi’ çerçevesinde Tire’nin daha geniş kitlelere ulaşabilmesi için detaylı analiz, kampanya ve tanıtım programları hazırladı. Öğrenciler, ‘Tire Beşi Bir Yerde’ ile ‘Kültüre Açılan Kapı: Tire’ başlıklı iki ayrı projeyi ayrıntılarıyla Tire Belediye Başkanı Salih Atakan Duran’a anlattı. Tire Beşi Bir Yerde Halkla ilişkiler ve reklamcılık bölümü öğrencileri, hazırladıkları ‘Tire Beşi Bir Yerde’ isimli ilk projede ilçenin bilinirliğinin sadece yerel lezzetler ve ‘Salı Pazarı’ düzeyinde olduğuna vurgu yaptı. Öğrenciler, analizlerin ardından ilçenin beş ayrı değeri olan tarih, kültür, gastronomi, doğal güzellikleri ve imza değerlerini Birleşmiş Milletler Kalkınma Hedefi, ‘Hedef 11.4’ çerçevesinde kamuoyuna tanıtmak için yol haritasını anlattı. ‘Kültüre açılan kapı: Tire’ Pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Tire’nin tarihi, doğal varlıkları ve kültürel zenginliklerinin ön plana çıkarıldığı ‘Kültüre Açılan Kapı: Tire’ başlıklı ikinci proje için öğrenciler, İzmir’de yaşayan 215 kişiye ilçe hakkında ne kadar bilgi sahibi olduklarını sordu. Araştırmanın sonucunda Tire’nin geleneksel ve dijital medyadaki görünürlüğünün düşük olduğunu tespit eden öğrenciler, ilçenin markalaşması için çalışmalar yaptı. Tire’nin bilinirliğini artırmayı hedefleyen öğrenciler, ilçenin kültürel miraslarından Tire kapılarının markalaşması için proje geliştirdi ve bir kapı üreticisi firma ile anlaşılarak ‘Tire Kapıları’ serisinin üretime geçmesi için öneride bulundu. “Projelerden etkilendim” Proje sunumlarını çok beğendiğini belirten Başkan Duran, “Yaşar Üniversitesinin değerli öğrencileri, ilçemize gelerek detaylı incelemelerde bulunmuş. Kendilerine hazırladıkları projeler için çok teşekkür ediyorum. Projelerde, Tire’nin ne kadar kadim bir kent olduğunu bir kez daha gördük. Tireli bir vatandaş olarak hazırlanan projelerden çok etkilendim. İlçemizin tanıtımı için hazırlayacağımız projelerde, öğrenci kardeşlerimizin çalışmalarından feyz alacağız. Yaşar Üniversitesi ile iş birliği yapmaktan çok mutluyuz” diye konuştu. İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.