TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#kız kulesi

kız kulesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, kız kulesi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kız Kulesi'nin medeniyetlerle dolu tarihi... Haber

Kız Kulesi'nin medeniyetlerle dolu tarihi...

İstanbul’un simgelerinden biri olan ve dillerden dillere dolanan efsanelere sahip olan Kız Kulesi tarih boyunca birçok amaca hizmet etmiştir. Kız Kulesi, ilk olarak MÖ 410’da Atinalı general Alkibiadis tarafından inşa edilmiştir. Kule, Karadeniz’den gelen gemileri denetlemek ve vergi almak amacıyla oluşturulan bir gümrük noktasıdır. İstanbul’un Roma yönetimine geçmesiyle 12. yüzyılda Bizans İmparatoru Manuel Komnensos tarafından taşlarla güçlendirilen yapı, şehri korumak için bir savunma kulesi haline getirilmiştir. Daha sonradan Sarayburnu’ndaki Mangana Manastırı’nın yanında bulunan bir kule ile arasına zincir gerilmiştir. Gemilerin Boğaz’a girip çıkışı denetlenirken gümrük vergilerinde alındığı bir nokta haline gelmiştir. GÖSTERİ AMAÇLI KULLANILIYORDU 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet’in padişahı olduğu Osmanlı İmparatorluğu’ndaysa Kız Kulesi yeniden restore edilerek limanın korunması için etrafına küçük kaleler yapılmıştır ve bu kalelere toplar konulmuştur ancak bu dönemde Kız Kulesi savunmadan çok gösteri platformu amacıyla kullanılmıştır. Kule’de mehterler top atışlarıyla birlikte nevbet okumuşlardır. Gösteri amacıyla kullanılan Kız Kulesi’nde bayramlarda ve tahta yeni bir padişahın çıktığını bildirmek için kuleden top atışı yapılması gelenek haline gelmiştir.  1660-1730 Yıllarında Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından restore edilerek Karadeniz ve Marmara’dan gelen gemilerin gece yollarını görebilmeleri için kuleye fener eklenmiştir ve kule artık savuma kulesi olarak değil deniz feneri olarak hizmet vermeye başlamıştır ancak Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküş devrine girmesiyle kule tekrardan savunma kulesi olarak kullanılmaya başlamıştır. SALGINLARIN ÖNLENMESİ İÇİN HASTANE Kız Kulesi’nin hizmetlerinden birisi de karantina hastanesidir. 1830-1837 yılları arasında Kolera salgını, veba salgını gibi hastalıkların yayılmasını önlemek için kullanılmıştır. 1857 yılında ise Fenerler İdaresi’ne devredilen Kız Kulesi’ne Fransız bir şirket tarafından tekrardan fener ilave edilmiştir. Kız Kulesi’nin işletmeciliği 1983 yılından itibaren Türkiye Deniz ve Liman İşletmeciliği’ne, 1994 yılında ise Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na devredilmiştir. 11 MAYIS 2023’TE YENİDEN KAPILARINI AÇTI  Günümüze kadar birçok amaca hizmet eden Kız Kulesi, 2000 yılından sonra kapılarını ziyaretçilere açmıştır ve 2021 yılına kadar kafe ve restoran olarak kullanılmıştır. 2021 yılında restorasyon için kapılarını kapatan Kız Kulesi restorasyonu 2 yıl sonunda bitmiştir ve 11 Mayıs 2023’te lazer ve ışık gösterisiyle kapılarını ziyaretçilere yeniden açmıştır.

Kız Kulesi bu akşam şovlarla açılıyor Haber

Kız Kulesi bu akşam şovlarla açılıyor

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy İstanbul'un simge yapılarından Kız Kulesi'nin açılışında yaptığı konuşmada, kulenin tarihinin milattan önce 410 yılına kadar uzandığını belirterek, "Yaklaşık 2 bin 400 yıllık tarihi yapıdan bahsediyoruz. Çok eski bir yapı. Bu süreçte birçok kez yıkılıp tekrar yapıldı. Cumhuriyet tarihindeki restorasyonları 1944 ve 1960'lı yıllarda yapılmıştı. Son olarak 1999-2000 döneminde gerçekleştirilmiş. Bugün de en son restorasyonu tamamlanmış oldu." diye konuştu. Kulenin geçmiş fotoğraflarına bakınca farklı Kız Kulesi formlarının görüldüğüne dikkati çeken Ersoy, şu bilgileri verdi: "1944'teki restorasyonu inceledik önce. Aslında yapının özgün kısmı kule ve kale kısmı. Haricinde gördüğünüz bütün her şey sonradan yapılmış eklentiler. Birçok eklenti aslına uygun olmayacak şekilde yapılmış. 1940'lı yılların gözde malzemesi olan ama günümüz restorasyon çalışmalarının yasaklı malzemesi olarak kabul edilen beton kullanılmış. Çünkü betonun içinde bulunan kimyasal malzeme ve tuzlar özgün malzemenin zaman içinde yıpranmasına sebebiyet veriyor. Yine aynı şekilde statik hesapları da altüst edilmiş oluyor. Beton ağırlık bindirildiği için statik yapısı bozuluyor. Bu tadilat çalışmaları sırasında yaptığımız en önemli konulardan bir tanesi sonradan yapılmış gereksiz eklentilerin kaldırılması bir diğeri de binanın özgün malzemesiyle tekrar restore edilmesidir. Hem restorasyon hem de rekonstrüksüyon çalışmaları sırasında binanın yıllar öncesindeki özgün malzemeleri kullanıldı. Ersoy, restorasyonun Prof. Dr. Feridun Çılı, Prof. Dr. Zeynep Ahunbay ve Ağa Han Mimarlık Ödülü sahibi mimar Han Tümertekin'den oluşan bilim kurulunun rehberliğinde gerçekleştirildiğini, yapının sağlam şekilde gelecek kuşaklara aktarılması için depreme karşı güçlendirildiğini ve çevresindeki platformun da tamamen yenilendiğini söyledi. Kulenin 2. Mahmud dönemindeki orijinal haline sadık kalınarak restore edildiğinin altını çizen Ersoy, "Kız Kulesi, bu akşam 21.00'den itibaren ışık ve lazer şovuyla açılıyor. Galata Kulesi ile Kız Kulesi'nin bir aşk hikayesi var. Bu aşk hikayesinin senaryolandığı bir ışık ve lazer gösterisi yapılacak. Gösteri her akşam tekrarlanacak. İkonik yapıları restore ederken özellikle turizm bölgelerindeki ikonik yapıların işlevselliklerini değiştiriyoruz. Vatandaşın kullanımına açık hale getiriyoruz. Turizmden pay almasını istiyoruz. Anadolu yakasının turizmden hak ettiği payı alması bakımından bu ışık gösterilerini her akşam düzenli bir şekilde yapacağız." şeklinde konuştu. Mehmet Nuri Ersoy, restorasyonun ardından İstanbulluların Kız Kulesi'nden İstanbul'u seyredebileceğine dikkati çekerek, sözlerini şöyle tamamladı: "Bir anıt müze şeklinde olacak. Vatandaşlarımızın rahat seyredebilmesi için mayıs ayı sonuna kadar ücretsiz yaptık. Buraya ulaşım da ücretsiz olacak. 1 Haziran'dan itibaren de müzekart geçerli olacak. Şimdiden hepimize hayırlı olmasını diliyorum." Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, restorasyon sürecinde yapıyı daha iyi tanıma fırsatı bulduklarını belirterek, "Üstü kapalı olan avlu açıldı. Seğirdimlerde dolaşma, tarihi yarımadayı izleme imkanı doğdu. Katlara daha iyi bir şekilde çıkılabiliyor. Üst seviyeden şehre rahatlıkla bakılabilecek. Restorasyonun amacı, var olan tarihi bilgileri pekiştirmek ve bilinmeyenleri açığa çıkarmaktı. Bu süreçte de böyle bir tarihi deneyim kazandık. Özellikle doğu tarafında kapalı olan Fatih dönemi kapısı ortaya çıkarıldı. Bu da bizim için bir kazanç oldu." değerlendirmesinde bulundu. Prof. Dr. Feridun Çılı da restorasyon çalışmalarıyla yapıya sonradan eklenmiş unsurların kaldırıldığına dikkati çekerek, "Kale kısmındaki çelik yapı, seyir kotu üzerindeki ağır betonarme yapı tamamen kaldırıldı. Yerine betonarmeye göre çok daha hafif bir yapı oluşturuldu. Yapı hafifletildi. Yapılan hiçbir şey saklı gizli değil. Her şey açıkta. Her şeyi göreceksiniz." ifadelerini kullandı. Mimar Han Han Tümertekin ise yapının içinde bir yaya dolaşım alanı kurguladıklarına işaret ederek, yapının her kullanımında cephesinde farklı pencereler açıldığını ve merdivenleri de bu pencerelerin kullanımını engellemeden tasarladıklarını sözlerine ekledi. ORİJİNAL HALİNE KAVUŞTU Çalışmalar sırasında, zaman içerisinde kulenin geçirdiği onarımlarda kullanılan beton ve çimento içeriğindeki tuzlar ve diğer kimyasallar nedeniyle zarar gördüğü, taşıyıcı kolon ve kirişlerin birbirine bağlı olmadığı anlaşılmıştı. Yapının tarihi beden duvarları, paslanmaz çelikten görünmez gergilerle güçlendirildi ve kale bölümünün özgün duvarları ortaya çıkarıldı. Balkon döşeme karkası üzerinde ahşap taşıyıcılarla duvar ve kubbe aslına uygun olarak oluşturuldu. Duvarların ahşap kaplamaları tamamlandı ve dekoratif ögelerin imalatı yapıldı. Kubbe özgün malzemesi olan kurşun ile kaplanırken bakır alem ise konservasyon çalışmaları yapılarak altın varak ile kaplandı. Özgün aleme zarar vermeden, yanına yıldırımdan korunma amaçlı paratoner yapıldı. Yapılan çalışmalar sonucu ziyaretçilerin avluda bulunan ahşap seğirdim terasında da dolaşarak merdivenlerden kuleye çıkabileceği ve İstanbul'u diledikleri gibi izleyebilecekleri alanlar oluşturuldu. Tüm bu çalışmalar sonucunda bugüne kadar İstanbulluların İstanbul'dan izlediği Kız Kulesi, artık kuleden İstanbul'un izlendiği bir anıt müze olarak yoluna devam edecek. DEPREM ÖNLEMLERİ ALINDI Aynı zamanda restorasyon çalışmaları sonucu, olası bir deprem veya zemin hareketinde yapının zarar görmemesi için ada etrafına çelik-beton bütünleşik kazıklar da yapıldı. Yapı çevresi betonarme destek kirişleri ve donatılı saha betonarme döşemesiyle ada etrafındaki ana kayaca ankre kazıklardan destek alarak güçlendirildi. Ayrıca kuleye giden temiz su hattı elden geçirildi, enerji hatlarının yenilenmesi yapıldı. Eski durumda pis su arıtma ünitesi ya da kanalizasyona erişim bulunmadığı için bununla ilgili yer altı biyolojik arıtma sistemi de yapıldı. Çevre düzenlemesi kapsamında ziyaretçilerin oturup dinlenebileceği, aynı zamanda dalgalara karşı set oluşturan ve aydınlatma cihazlarına sahip deniz ortamına dayanıklı prekast üniteler yerleştirildi. Kız Kulesi hakkında detaylı bilgiye, restorasyon çalışmalarında gerçekleştirilen imalatlar ve elde edilen verilerle ilgili tüm raporlara "www.kizkulesi.gov.tr" internet sitesi üzerinden ulaşılabilir. AA

Kız Kulesi 11 Mayıs'ta kapılarını açacak Haber

Kız Kulesi 11 Mayıs'ta kapılarını açacak

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, 2. Mahmud dönemindeki orijinal haline sadık kalınarak restore edilen ve yapıya sonradan eklenen ve karakterine uygun olmayan eklentilerden arındırılan kule, 2 yıl aradan sonra ziyarete açılacak. Tarihi milattan önce 410 yılına kadar uzanan kulenin yenileme çalışmaları, uluslararası restorasyon ilkeleri ışığında ve Prof. Dr. Feridun Çılı, Prof. Dr. Zeynep Ahunbay ve Ağa Han Mimarlık Ödülü sahibi mimar Han Tümertekin'den oluşan bilim kurulunun rehberliğinde gerçekleştirildi. ORİJİNAL HALİNE KAVUŞTU Çalışmalar sırasında, zaman içerisinde kulenin geçirdiği onarımlarda kullanılan beton ve çimento içeriğindeki tuzlar ve diğer kimyasallar nedeniyle zarar gördüğü, taşıyıcı kolon ve kirişlerin birbirine bağlı olmadığı anlaşılmıştı. 2. Mahmud dönemindeki orijinal haline kavuşan kulenin restorasyon çalışmalarında, bugüne ulaşmış kaynaklardaki en çok bilgi ve belgenin olduğu 18. yüzyıl sonu verileri kullanıldı. Bu bilgiler ışığında kule ve kale bölümündeki özgün olmayan çatı ilaveleri kaldırılarak, özgün durumuna getirildi. Süreç boyunca kimyasal analizler, georadar görüntüleme sistemleri, lazer tarayıcılar gibi teknolojilerle yapının statik sorunları tespit edildi ve güçlendirme yöntemleri belirlendi. Georadar çalışmaları sırasında içinde boşluk gözlemlenen özgün duvarların enjeksiyon yöntemiyle güçlendirilmesi yapıldı. Yapının tarihi beden duvarları, paslanmaz çelikten görünmez gergilerle güçlendirildi ve kale bölümünün özgün duvarları ortaya çıkarıldı. Balkon döşeme karkası üzerinde ahşap taşıyıcılarla duvar ve kubbe aslına uygun olarak oluşturuldu. Duvarların ahşap kaplamaları tamamlandı ve dekoratif ögelerin imalatı yapıldı. Kubbe özgün malzemesi olan kurşun ile kaplanırken bakır alem ise konservasyon çalışmaları yapılarak altın varak ile kaplandı. Özgün aleme zarar vermeden yanına yıldırımdan korunma amaçlı paratoner yapıldı. Yapılan çalışmalar sonucu ziyaretçilerin avluda bulunan ahşap seğirdim terasında da dolaşarak merdivenlerden kuleye çıkabileceği ve İstanbul'u diledikleri gibi izleyebilecekleri alanlar oluşturuldu. Tüm bu çalışmalar sonucunda bugüne kadar İstanbulluların İstanbul'dan izlediği Kız Kulesi, artık kuleden İstanbul'un izlendiği bir anıt müze olarak yoluna devam edecek. DEPREM ÖNLEMLERİ ALINDI Aynı zamanda restorasyon çalışmaları sonucu, olası bir deprem veya zemin hareketinde yapının zarar görmemesi için ada etrafına çelik-beton bütünleşik kazıklar da yapıldı. Yapı çevresi betonarme destek kirişleri ve donatılı saha betonarme döşemesiyle ada etrafındaki ana kayaca ankre kazıklardan destek alarak güçlendirildi. Kız Kulesi'nin sağlam bir şekilde gelecek kuşaklara aktarılması için ada, ortalama 25 metre derinlikte 201 kazık ile çepeçevre tahkim edildi, özellikle hakim dalganın yüksek olduğu kuzey, batı ve güney-batı yönünde palyeli tahkimat ile dalga etkilerine karşı korunaklı hale getirildi. Kule çevresindeki platform da tamamen yenilendi. Tüm bu çalışmalara ilave olarak, kuleye giden temiz su hattı elden geçirildi, enerji hatlarının yenilenmesi yapıldı. Eski durumda pis su arıtma ünitesi ya da kanalizasyona erişim bulunmadığı için bununla ilgili yer altı biyolojik arıtma sistemi de yapıldı. Çevre düzenlemesi kapsamında ziyaretçilerin oturup dinlenebileceği, aynı zamanda dalgalara karşı set oluşturan ve aydınlatma cihazlarına sahip deniz ortamına dayanıklı prekast üniteler yerleştirildi. IŞIK VE SES GÖSTERİSİ TASARLANDI Kulenin İstanbul'da yeniden bir cazibe merkezi haline gelmesi de planlanıyor. Bu nedenle Kız Kulesi ve Galata Kulesi arasında şiirlere ve hikayelere konu olan aşkı anlatan eşsiz bir ışık ve ses gösterisi de tasarlandı. İlk gösteri kulenin ziyarete açılacağı 11 Mayıs'ta 21.00'de yapılacak ve her akşam aynı saatte tekrar edilecek. AA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.