TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#kıyafet

kıyafet haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, kıyafet haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Kriz hatıraya saygıyı bitirdi:Eskileri alıyor ölümü yaşatıyor Haber

Kriz hatıraya saygıyı bitirdi:Eskileri alıyor ölümü yaşatıyor

NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER Ülkede yaşanan hayat pahalılığı ve ekonomik zorluklar, vatandaşları kara kara düşündürürken; Fatma Sandık, Karşıyaka’da açtığı eskici dükkanıyla insanların ekonomisine bir nebze de olsa katkı sağlamayı başarıyor. Zira eskiden Kızılay’ın elbise depolarına ya da ihtiyaç sahibi eş dosta giden eski kıyafetler, çantalar, ayakkabı ve takıların artık pazarlığı yapılmaya başlandı. Uzun yıllar İstanbul’da çalıştıktan sonra pandemi döneminde İzmir’e taşınmak zorunda kalan Fatma Sandık da Karşıyaka’da antikacı arkadaşının tavsiyesiyle Sandık Lekesi adıyla bir eskici dükkânı açarak, bu ticarete atılanlardan… Dükkanında eski ve çoğunlukla vefat eden insanlardan geriye kalan kıyafetleri alıp satan Fatma Sandık, bu süreçte yaşadıklarını bizimle paylaştı. ÖLEN İNSANLARDAN GERİYE KALANLAR Aldığı eskilerin çoğunlukla hayatını kaybeden insanlardan geldiğini belirten Sandık, “İstanbul’da uzun yıllar ticaretle uğraştım. Sadece bir kez özel sektörde, bir muhasebe şirketinde çalıştım. O da pandemi döneminde kapanınca İzmir’e geldim. Buraya geldikten sonra nerede, nasıl çalışacağım diye düşünürken, antikacı bir arkadaşımın tavsiyesiyle Sandık Lekesi adıyla bir eskici dükkânı açtım. Böyle bir işi yapmak aklımın ucundan bile geçmemişti. Dediğim gibi tavsiyeyle bu işe giriştim. Bu dükkânda eski kıyafetleri, çantaları ve takıları alıp satmaya başladım. Aldığım eskiler, çoğunlukla hayatını kaybeden insanlardan geriye kalan kıyafetler olurken, aynı zamanda yaşayan ama bir daha giymediği, dolabından çıkarmadığı kıyafetlerini getirenler de var. Kıyafetlerle beraber bu insanların kullandıkları aksesuarları da alıyorum. Gelen eskiler öyle sıradan eskiler değil, döneminde son derece şık ve pahalı olan kıyafetler” ifadelerine yer verdi. ÖLENLERİN HATIRASINA SAYGI AZALDI İnsanların alım gücüne de dikkat çeken Fatma Sandık, “Karşıyaka’da bu işi yapan toplam 5 dükkân var. İnsanlar eskiden çöpe attığı, giymediği en kötü Kızılay gibi yardım kuruluşlarına bağışladıkları ya da en son bize ücretsiz verdikleri kıyafetlerini satmaya başladı. Hatta artık ciddi şekilde pazarlığını da yapıyorlar. Daha düne kadar ‘Yeter ki evden alın da para istemiyoruz’ diyen insanlarımız maalesef yaşadıkları ekonomik çaresizlikler karşısında satıyorlar. Onlara da bir şey diyemiyorsunuz. Bu dönemde eski kıyafetlerini satmalarını normal karşılıyorum. Çünkü dediğim gibi ekonomik sıkıntıları var. İnsanların alım gücü düştü. Bu durum maalesef ölen insanların hatıralarına olan saygıyı azalttı. Bu şekilde geçimimi sağlıyorum belki ama eskiden Kızılay’a ücretsiz bırakılan kıyafetlerin pazarlığı yapılmaya başlandı. Bu da bir yerde insana acı veriyor” şeklinde konuştu. ÇOK BURUK HİKAYELER VAR Dükkanına getirilen kıyafetlerle birlikte hikayelerine de kulak veren Sandık, “Buraya getirilen ve hayatını kaybeden kıyafet sahiplerinin çok acıklı hikayelerine de şahit oluyorum. Yani çok buruk hikayeler. Mesela burada gördüğün bütün kıyafetler şu an 96 yaşındaki teyzeye ait. Ona yer açılsın diye diğer kıyafetleri kaldırdım. Kadın bu kıyafet ve ayakkabılarla kim bilir neler yaşamış, ilk aldığında nasıl heyecanlanmış… Yine aynı şekilde İzmir’de bir iş insanı 7 yıl önce hayatını kaybediyor, Amerika’da yaşayan oğulları gelip evi satınca bütün kıyafetlerini buraya getirdi. Onun eşyaları Gucci, Armani gibi markalı ürünlerdi. İlk bu adamın kıyafetleriyle başladım bu işe. O zaman şöyle demiştim: ‘Adam mezardan kalksa ‘Kıyafetlerim ikinci ele mi düştü?’ diye tekrar ölürdü.’ Öyle tanınmış bir adamdı. Dükkanıma Tom Ford gözlükler, orijinal çantalar geliyor. Güzel bir teyze vardı. O da 95 yaşındaydı. Huzur evine yerleşecekmiş. Komşuları getirdi kıyafetlerini. Hani demiş götürün ona satın. Huzur evinde harcaması için. Ona da çok üzülmüştüm mesela” diye konuştu. 70 YIL ÖNCEKİ KIYAFETLER VAR Dükkânda sattığı en pahalı ürünün 300 TL olduğunu ifade eden Fatma Sandık, son bir-iki ayda satışların arttığına da dikkat çekerek “El işlemesi, el dikişi nişanlıklar, gelinlikler var. Mesela 70 yıllık kabanlar, montlar. 60-70 yıl önceki kıyafetler bir daha üretilmeyecek. Kumaşın kalitesi çok iyi. Dükkanım 60-70-80’leri aynı anda bulunduruyor. Müzeye koysanız yıllarca gezilir. Sattığım ürünlerin fiyatları değişiyor. Gündelik olursa 30-50 lira. En pahalı ürünüm 300 lira. Bu yüzden insanlar çok alıyor. Çünkü insanların alım gücü yok ki. Ne yapsın? İnsanların ekonomik sıkıntıları var. Mağazalarda kıyafet fiyatları da arttı. Bir elbise 900 yüz lira. Bu durum özellikle son bir-iki aydır işimizi olumlu yönde etkiledi. Ama bundan önceki iki aylık bir dönemde işlerimiz baya kötüydü” dedi.

Kıyafette ‘bakteriyel’ moda Haber

Kıyafette ‘bakteriyel’ moda

İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi’nden Filiz Özbengi Uslu, Gözde Damla Turhan ve Selen Çiçek, ‘bakteriyel selüloz’ kullanarak giysi ve aksesuarlardan oluşan özel bir koleksiyon hazırladı. Tasarımlar, İzmir Kültürpark’ta bu sene 7’ncisi düzenlenen ‘İyi Tasarım İzmir/Good Design İzmir’ etkinliğinde ‘davetli projeler’ kategorisinde ziyaretçilerle buluşmasının ardından İEÜ kampüsünde de sergilenmeye başlandı. Uzak Doğu’da ‘sağlık iksiri’ olarak adlandırılan 2 bin 500 yıllık Kombucha içeceğinin üretilmesinde de kullanılan bakteriyel selülozu tasarımlarına uyarlayan İEÜ’lü ekip, sıra dışı çalışmasıyla büyük ilgi ve beğeni topladı. İEÜ Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü Araştırma Görevlisi Filiz Özbengi Uslu ile Mimarlık Bölümü Araştırma Görevlisi Gözde Damla Turhan ve Selen Çiçek, tasarım çalışmalarını yaklaşık 2 ayda tamamladı. Giysi ve aksesuarlardan oluşan 5 parçalık koleksiyon; çevre dostu özelliği, kolayca üretilebilir olması ve dayanıklılığı ile ön plana çıktı. Selülozdan yeni ürünler tasarlamak için çalışmalara başladıklarını ifade eden Turhan, “Bitkilerin hücre yapısında bulunan bir tür organik bileşen olarak bilinen selülozun en saf hali, aslında bakterilerden elde ediliyor. Bizim üzerinde çalıştığımız selüloz da bakteriden elde edildi. İnsan sağlığına hiçbir zararı yok, içeceği üretilebilen ve kurutulup tüketilebilen bir madde. Şimdiye dek bu selülozdan kalem kutusu, çanta veya cüzdan gibi küçük ölçekte tasarımlar yapıldığını gördük. Biz ise selülozdan giysi ve aksesuar ürünleri yapabileceğimiz fikrine yoğunlaştık ve çalışmalara başladık. Bizim kullandığımız malzeme formülünün, üretim ve dikiş tekniklerinin dünyada bir ilk olması bizleri oldukça heyecanlandırdı. Sonuç olarak da başarılı bir koleksiyona imza attığımızı söyleyebiliriz. Selüloz; yüzde yüz doğal ve toprağa hızlıca karışabilen bir madde. Moda ve ürün tasarımı gibi diğer alanlarda, çevreci bir adım olması açısından da farkındalık verici bir koleksiyona imza attığımızı düşünüyoruz” dedi. Turhan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tasarladığımız giysilerin en önemli teknik özelliği, selülozun yüksek oranda sıvı tutma kapasitesinden dolayı, su geçirmeme özelliğine sahip olması. Selüloz kullanarak özellikle yağmurluk gibi sonbahar ve kışa uygun koleksiyonlar üretmek, aynı zamanda olumsuz hava şartlarına yönelik su geçirmeyen ürün tasarımları yapmak oldukça mümkün. Önümüzdeki dönemde bu gibi projelere yoğunlaşacağız. Bu fikri geliştirip çalışmalarımızı ticarileştirme gibi bir fikrimiz de var. Bunu hayata geçirmek istiyoruz. Aldığımız olumlu tepkiler bizi oldukça mutlu etti ve motivasyonumuzu artırdı. Bizlere destek olan herkese çok teşekkür ediyoruz.” İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.