TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#kira zammı

kira zammı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, kira zammı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Emlak piyasasındaki sorun ‘baskılanarak’ çözülemez Haber

Emlak piyasasındaki sorun ‘baskılanarak’ çözülemez

KEMAL ÖZKURT – ÖZEL HABER Türkiye’de hem ev sahiplerini hem de kiracıları ilgilendiren iki yeni karar alındı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada kira artışlarına ilişkin uygulanan yüzde 25’lik artışın devam edeceğini açıkladı. Bununla birlikte Adalet Bakanlığı ile Türkiye Noterler Birliği, arsa, tarla, konut, iş yeri gibi tüm taşınmaz satışlarının noterliklerde yapılmasına karar verdi. Alınan bu kararların emlakçılar ve vatandaşlar açısından nasıl karşılandığı konusundan gazetemize açıklamalarda bulunan İzmir Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Mesut Güleroğlu, “Enflasyon daha fazla artarken kira bedellerindeki yüzde 25’lik artış ev sahiplerini zor duruma sokuyor. Bu sorun çözebilmek için kiraları baskılayıcı bir tavır yerine, konut artırımı yönünde adımlar atılmalıdır” dedi.  BASKILANARAK ÇÖZÜLEMEZ Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan yüzde 25’lik kira artışlarının devam etmesi durumunun, ev sahipleri adına kötü olduğunu çünkü artan enflasyon rakamlarının, kira artışlarının altında kaldığını belirten Güleroğlu, “Bir şeyi baskılayarak bunun önüne geçmemiz çok mümkün değil. Zaten ev sahibi ile kiracı arasında ciddi anlamda kavgalar var. Bu durumun doğal olduğunu düşünüyorum çünkü enflasyon oranıyla kira artışları birbirini tutmuyor. Enflasyon rakamları sürekli olarak artarken kira bedelleri için belirlenen yüzde 25’lik artış, ev sahiplerini zor duruma sokuyor. Bu sorunu çözebilmek için kiraları baskılayıcı bir tavır yerine, konut artırımı yönünde adımlar atılmalıdır. Konut artırımının önünü açabilmek için de kredi faiz oranlarının aşağıya çekilmesi ve kredi limitlerinin de yukarıya çekilmesi lazım. Kredi limitlerine getirilen sınırlama 350 iş kolunu barındıran gayrimenkul piyasalarda ciddi sıkıntılar yaratıyor. Hükümet tarafından alınan bu kara arar uygulanabilir mi sorusunun cevabını ilerleyen zamanlarda göreceğiz” şeklinde konuştu.  ARADA KALAN EMLAKÇI OLUYOR Alınan kararın emlakçıları zora soktuğunu ve sürekli olarak kiracı ve ev sahiplerinin arasında kaldıklarını dile getiren Güleroğlu, “Evi biz kiraya verdiğimiz için kiracılar bizimle muhatap oluyor. Ev sahipleri kendilerini değil emlakçıları arada bırakıyor. Özellikle son dönemde kiracı ve ev sahipleri arasında kalarak ciddi sorunlar yaşıyoruz. Vatandaş bize gelip artan kira fiyatlarından dert yanıyor. Sanki kiraları biz arttırıyormuşuz havası yaratılıyor. Bu da hem şahsımı hem de meslektaşlarımı çok üzüyor” ifadelerini kullandı.  Öte yandan, bazı ev sahiplerinin yüzde 25’lik artışa takılmamak için kısa süreli sözleşmeler yaparak yeni kiracıya istediği fiyatı belirleyebilmesi hakkında da konuşan Güleroğlu, “Bu duruma fırsatçılık diyemeyiz. Ev sahipleri de artan yüksek enflasyonun altında ezilmemek için kendilerince bir çözüm arıyorlar” dedi.  TAPUDAKİ YÜKÜ AZALTMAK İÇİN Taşınmazların artık sadece Tapu Müdürlükleri haricinde, noterlerde de yapılacağı kararını, olumlu bir karar olarak değerlendiren Güleroğlu, “Hükümetin tapudaki satış yükünü azaltmak adına aldığı bir kara bu. Bu işlemlerin noterde yapılması emlakçılar için avantajlı, çünkü noterler Cumartesi günüde açık olduğu için bu günlerde de satış yapılacak. Dezavantajları neler diye bakarsak eğer; hafta içi veya hafta sonu da olsa peşin paralı mülkleri satabileceğiz. Yani vatandaş bir ev almak için kredi kullanmak istiyorsa muhakkak tapu müdürlüklerine gitmesi gerekir. Çünkü mülkün üzerinde herhangi bir alacak, icra veya ipotek varsa bu işlemlerin hepsi tapu dairelerinden yapılması gerekmekte” diye belirtti. 

Temmuz ayı kira artış oranı ne kadar? Haber

Temmuz ayı kira artış oranı ne kadar?

TÜİK'in 5 Temmuz Çarşamba tarihinde enflasyon verilerini açıklamasıyla birlikte, gözler temmuz ayı kira artış oranlarına çevrildi. TÜİK'in açıkladığı haziran ayı enflasyon verileri, kira artışlarında etki gösteren TÜFE rakamlarının da netleşmesine sebep oldu. Temmuz ayı kira artış oranının, TÜFE'nin 12 aylık ortalaması baz alınarak belirlenmesi bekleniyordu ancak hükümetin getirmiş olduğu kira zammı sınırlandırması temmuz ayının artış oranının belirlenmesine neden oldu. Peki açıklanan enflasyon verilerine göre 2023 temmuz ayı kira zammı ne kadar oldu? KİRA ARTIŞ SINIRI UZATILDI Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kabine Toplantısı sonrası yaptığı açıklamaya göre, kirada yüzde 25 zam sınırlaması 1 Temmuz 2024 tarihine kadar devam edecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan kira artışlarıyla ilgili olarak, "Fahiş kira artışlarına karşı geçen sene devreye aldığımız üst sınır uygulaması bu tedbirlerden biriydi. Konut kira sözleşmelerinde artırım oranı yüzde 25 ile sınırlandırılmıştır. Temmuz ayında yenilenecek konut kira sözleşmeleri için de aynı sınır uygulanmaya devam edecektir." şeklinde açıklamalarda bulundu. TEMMUZ AYI KİRA ARTIŞ ORANI NE KADAR? Temmuz ayı kira artış oranının, TÜFE'nin 12 aylık ortalaması baz alınarak belirlenmesi beklenirken kira zammı sınırlamasının uzatıldığı açıklandı. Buna göre, 11 Haziran 2022 ile 1 Temmuz 2024 tarihleri arasında yenilenen sözleşmelerde, kiracıya yüzde 25’in üzerinde zam yapılamayacak. Yapılacak olan yüzde 25'lik zam sınırı yalnızca konut için geçerli olacak olup, işyeri kiralarını kapsamayacak. TEMMUZ AYI KİRA ARTIŞ ORANI HESAPLAMA Mevcut Kira Bedeli: 10 bin TL Kira Artışı Yapılacak Ay: Temmuz 2023 Girdiğiniz Artış Oranı: %25 Kira Artış Tutarı: 2500 TL Aylık Yeni Kira Tutarı: 12 bin 500 TL   HABER MERKEZİ

Kirada yüzde 25 kaosu: Uyan yok, isyan çok Haber

Kirada yüzde 25 kaosu: Uyan yok, isyan çok

ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER Kira krizi nedeniyle geçen yıl yasal düzenlemeye gidilmiş ve kira artışına bir yıl süreyle yüzde 25 zam sınırı getirilmişti. Uygulamanın sona ermesine sayılı günler kala Adalet Bakanı Yılmaz Tunç sürecinin uzatılacağını açıkladı. Peki ev sahipleri ve kiracıları karşı karşıya getiren hatta kira uyuşmazlığı davalarında ciddi artış yaşanmasına sebep olan bu sınıra uyan var mı? İzmir Emlak Kulübü Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Akgün yanıtladı.  TARAFLAR YİNE KARŞI KARŞIYA Hükümet tarafından getirilen yüzde 25 sınırının ev sahipleri ile kiracılar arasında ciddi sorunlara neden olduğunu belirten Akgün, “Yüzde 25 sınırı önümüzdeki 1 yılı daha kapsama alanına alacak bir karar. Zaten geriye dönük 1 yıl içerisinde ev sahipleri ile kiracılar ciddi sorunlar yaşadılar. Mahkemelik oldular, kavga ettiler. Çeşitli katakulliler ve yeni icatlar çıkardılar. Evlerini satan insanlar bile oldu kiracıyla yaşadığı sorunlarından dolayı. Yüzde 25 sınırı bu enflasyon tablosu içerisinde gerçekçi değil. Bunu adaletli bulmuyorum. Kesinlikle insanlar çok fazla para kazanmıyorlar ama düşünün aynı apartmanda 2500 liraya oturan da var 15 bine oturan da. Biri eski kiracı, 2500 üzerinden yüzde 25 artış yapacak. Diğerine de 15 bin üzerinden yüzde 25 zam uygulanacak. Burada bir adaletsizlik var. En azından asgari ücret zammı kadar olması gerekir ki adalet olsun. Önümüzdeki süreçte mülk sahiplerinin hükümete karşı öfkesi oldukça fazla olacak” dedi. HÜLLE SATIŞ YİNE GÜNDEMDE Birçok ev sahibinin sınıra uymak istemediğinden dolayı mevcut kiracılarını evden çıkarmak için çeşitli yollara başvurduğunu ifade eden Akgün, “Hiçbir ev sahibi bu 25 sınırına uymak istemiyor. Bir tane mülk sahibi bunu kabul etmiyor. Mülk sahipleri yüzde 25 sınırı kabul etmediklerinden dolayı kanun dışı formülleri devreye sokuyorlar. Gerçek olmayan hülle satışlar yine gündemde. Çünkü satış yapıldığı zaman 6 ay içerisinde kiracı tahliye edilebiliyor ya da kira kontratı bitiminde tahliye edilebiliyor. Çocukları farklı bir yerde otursa bile ikamet adreslerini değiştirip o dairede oturacakmış gibi dava açıyorlar, baskı kurabiliyorlar, şiddet uyguluyorlar ya da taciz ediyorlar. Mutlaka kira uyuşmazlıkları davalarında da yine patlama olacak. Elbette ücretli çalışan insanlar bu yüksek kira bedellerini nasıl ödesin? O da ayrı bir muamma. 5 yılda bir emsal değerleriyle kira artışı tespiti yapılabiliyor. Ama enflasyon yokken olur bu! Enflasyonun şu an bu düzeyde olduğu bir yerde 5 yılda bir kira tespiti yapılamaz. Bu sürenin 2 yıla düşmesi lazım” ifadelerini kullandı. KİRACILARI ÇIKARMAMIZI İSTİYORLAR Mevcut tablonun emlakçıları da zor duruma soktuğuna dikkat çeken Akgün, ev sahiplerinin mevcut kiracılarını evden çıkarmaları için kendilerine baskı yaptığını söyleyerek “Vatandaş konut almak, barınma ihtiyacını çözmek istiyor. Vatandaşın kredibilitesi ve aylık geliri var. Ama vatandaş bankaya gittiği zaman dağ gibi yüzde 3 konut kredi faizleri ile karşılaşıyor ve kredi alamıyor. Devlet bankaları 250 bin liradan fazla kredi vermiyor. Onu da vermek istemiyorlar, devamlı reddediyorlar. Vatandaş konut alamıyorsa o zaman kiraya hücum ediyor. Arz olmadan talebi yaratan hükümet. Milyonlarca insan konut almak istiyor, imkanları var ama kredi olmadığı için alamıyor. Yaklaşık 1 yıldır 1 milyon konut satılmış olsaydı bugün 1 milyon konut boş olacaktı ve kira fiyatları da bu kadar uçmayacaktı. Birbirine şiddet uygulayanlar var, hakikaten kiracı-ev sahibi sorunları çok büyük bir soruna dönüştü. Emlakçıları da zor duruma sokan bir durum var burada. Kapımızı çalan onlarca insan var. 10 kişiden 5’i kiramızı nasıl arttırırız, kiracıyı nasıl evden çıkarabiliriz gibi sorular soruyor. Evini kiraya verdiğim ev sahibi beni arayıp, kiracıyı çıkartmamı istiyor. Ben nasıl çıkarayım, biz mafya değiliz. Kiracıyı siz buldunuz, siz çıkarın diye bir şey yok” şeklinde konuştu.  

Fahiş kiraya hapis cezası geliyor Haber

Fahiş kiraya hapis cezası geliyor

Hürriyet gazetesinden Oya Armutçu ve Ebru Karatosun’un haberine göre; hükümet alternatifli olarak yeni kira düzenlemesi üzerinde çalışıyor. Buna göre; Türk Ceza Kanunu’ndaki (TCK) değişiklikle piyasa ortalamasının üzerinde fahiş kira artışıyla haksız kazanç sağlayanlara bir ila üç yıl arasında hapis cezası verilmesi planlanıyor. Çalışmaya göre ayrıca alım, satım, tüketim mallarının fiyatlarında fahiş artış yapanlar da aynı şekilde ceza alacak. Söz konusu kararla iki yılın üzerinde hapis cezası getirilmesi planlandığı için fahiş kira artışı zanlıları da tutuklu yargılanabilecek. Hükümet, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’na eklenen geçici 1. madde ile “11 Haziran 2022 ile 1 Temmuz 2023 tarihleri arasında bir yıldan uzun süreli tüm konut kirası sözleşmelerinde kira bedeline ilişkin anlaşmalar, bir önceki kira yılına ait kira bedelinin yüzde 25’ini aşamaz” şeklinde düzenleme yapmıştı. Buna göre kira artışını TÜFE yerine yüzde 25 ile sınırlayan yasanın süresi 1 Temmuz’da sona erecekti. Hükümet kiralardaki fahiş artış nedeniyle yüzde 25 sınırını bir yıl daha uzatmayı içeren alternatif üzerinde çalışıyor. Bunun yanında daha önceki düzenleme beş yılın üzerindeki kira sözleşmelerini kapsamıyordu. Alternatifli çalışmada beş yılı geçen kira sözleşmeleri için de yüzde 25’lik artış sınır düşünülüyor. DEPREM BÖLGESİ FORMÜLÜ AK Parti kurmayları üzerinde çalışılan yeni düzenlemeyi şöyle anlattılar: “Kanunla yüzde 25 kira artış sınırını bir yıl süreli yapmıştık. O süre bitiyor. Deprem bölgesinde sadece kararname çıkartılabilir ama diğer bölgelerde olmaz. Bu düzenlemeye en çok esnaflar itiraz etmişti. Şimdi onlar da eklenebilir. Yüzde 25’le artış yeniden çıkacak kanunla düzenlenir bunun için de bir tarih belirlenir. Bir de yaptığımız düzenleme beş yılı geçmiş sözleşmelerde uygulanmıyordu, o da tartışmalara neden olmuştu. O da eklenebilir.” TUTUKLU YARGILAMA Hükümetin üzerinde çalıştığı düzenlemeye göre, “Fahiş kira artışına sebebiyet verenler veya kiraları piyasa ortalaması ve koşullarının üzerinde kasten fahiş şekilde artıranlara” yönelik TCK’da düzenleme yapılacak. Bu kapsamda, fahiş kira artışı zanlılarına bir yıldan üç yıla kadar hapisle soruşturma ve dava açılabilecek. İki yıla kadar olan suçlarda tutuklu yargılama yapılamazken, üç yılla haklarında soruşturma açılan fahiş kira artışına sebebiyet verenler mahkemenin takdiri ile tutuklu da yargılanabilecekler. ARTIŞA TAVAN FORMÜLÜ Meclis seçimler nedeniyle ara vermeden önce, Adalet Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı önemli bir araştırma üzerinde çalışıyordu. Edinilen bilgilere göre, bakanlık yetkililer, Türkiye geneli bölgesel manada geçmiş yıllardan bugüne kadar ortalama ne kadar kira artışı yaşandığıyla ilgili bölgesel bir araştırma yapıyordu. Bu kapsamda, AK Parti’nin üzerinde çalıştığı bir formül de bu yapılan araştırma sonucunda bölgesel zam oranları dikkate alınarak, ortalama bir zam oranının belirlenmesi planlanıyor. Yani, Ege Bölgesi’ndeki zam oranı yüzde 30 ise o bölgede kira artışı yüzde 30’u geçemeyecek. Haberin orjinalini okumak için tıklayınız:  https://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/fahis-kiraya-hapis-cezasi-plani-42257046

Bakan Bozdağ: Kirada yüzde 25 artış sınırının süresi uzatılacak Haber

Bakan Bozdağ: Kirada yüzde 25 artış sınırının süresi uzatılacak

Şanlıurfa'dan AK Parti milletvekili adayı olan Bozdağ, Göbeklitepe'den yapılan NTV canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı. Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerde seçimlerin nasıl yapılacağının ve "kaydını aldırmayan seçmenlerin yerine mükerrer oy kullandırılacağı" iddiasının sorulması üzerine Bozdağ, bazı vatandaşların kaydını başka illere aldırdığını hatırlattı. Deprem bölgesindeki vatandaşların seçime katılımlarının ve oy kullanmalarıyla ilgili Seçim Kanunu'nun gerekli düzenlemeyi taşıdığını aktaran Bozdağ, herkesin oy kullanmasına imkan veren yasal altyapının var olduğuna işaret etti. "Katılımda bir problem olmayacaktır, isteyen gidip oyunu gönül rahatlığıyla kullanabilecektir." diyen Bozdağ, Yüksek Seçim Kurulunca (YSK) oy kullanmayı kolaylaştırıcı her tedbirin alındığını ve her adımın atıldığını söyledi. Bakan Bozdağ, "Türkiye'de kimse kimsenin yerine oy kullanamaz. Bir kişi, oyunu kullanmışsa şimdi sisteme otomatik girdiği için o kapanıyor oyunu kullandıktan sonra. O kişinin gidip başka yerde veya onun yerine başka birinin gelip oy kullanması mümkün değil. Çünkü sistem diyor ki 'Oyunu kullandı bu.'" diye konuştu. Türkiye'de seçimlerin en güvenli şekilde yapıldığını kaydeden Bozdağ, şöyle devam etti: "Türkiye'nin seçimleri dünyanın en güvenilir seçimleridir, 'number one'dır. Sebebi şu; YSK seçimin sadece organizasyonunu yapıyor. Yani nerede sandık kurulacak, kim aday olacak, onlara bakıyor. Herhangi bir usulsüzlük, şikayet, itiraz olduğu zaman bunlara ilişkin şikayetleri kesin olarak karara bağlıyor ki sistem işlesin. Esasında bizim sistemde seçimi partiler yapıyor, YSK de o partilerin seçim yapacağı organizasyonu hazırlıyor, fiilen partiler yapıyor." Sandık kurullarında siyasi partilerin temsilcisinin bulunduğunu aktaran Bozdağ, her işlemin bu temsilcilerin gözü önünde yapıldığını belirtti. Bekir Bozdağ, Türkiye'de kimsenin seçime gölge düşüremeyeceğini ifade etti. "YANLIŞ YAPMIŞTIR SAYIN KILIÇDAROĞLU" Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun paylaştığı Alevi videosuna ilişkin soruya yönelik Bozdağ, insanların kimliklerini söylemesinin şeref ve onur olduğunu dile getirdi. "AK Parti'den önce insanlar göğsünü gere gere 'Ben Aleviyim' diyebiliyor muydu?" sorusunu yönelten Bozdağ, "Alevi çalıştaylarını biz yaptık. Dersim'e ilişkin devlet olarak özrü biz diledik. Sayın Kılıçdaroğlu'nun daha bir açıklaması yoktur." dedi. Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığını kurduklarını hatırlatan Bozdağ, Alevi klasiklerini tercüme ettiklerini, çok sayıda üniversitede araştırma merkezleri kurduklarını anlattı. Bozdağ, Alevilerin Türkiye'nin saygın insanları olduğuna dair en somut adımları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğindeki AK Parti'nin attığını belirterek, şunları söyledi: "Seçime giderken herhangi bir tartışma yok, herhangi bir şey yok. Kimse kimsenin etnik kökenine, nasıl inandığına, nasıl yaşadığına bakmıyor. 'Düğün değil, bayram değil' hesabı birden kalkıp böyle değerlendirme yapılınca herkes soruyor, ne yapıyor? Siyaseten de olsa burada ülkenin içerisinde seçime giderken bu tür değerlendirmeler doğru değerlendirme değil. Milletin etnik kökeni, inançları üzerinden değerlendirme yapmayı biz doğru görmedik, doğru da görmeyiz. Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu yaklaşımını da işin doğrusu ben tasvip etmedim. Kim Kılıçdaroğlu'na bu yönde bir şey dedi? Sayın Cumhurbaşkanımız seçim takvimi ilan edildiği günden beri böyle bir şey mi dedi? İYİ Partiden diyenler oldu, kendi CHP içinden diyenler oldu. Onlara dönük demesi lazım. 'Böyle bir şey yok Türkiye'nin gündeminde, siz niye taşıyorsunuz?' Sayın Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin gündeminde olmayan, kimsenin de aklında olmayan bir şeyi aldı gündeme taşıdı, koydu. Bu doğru bir şey değil. Ben bu tür siyasetin toplumda inançlar arası, renkler, diller arası ayrımcılığa, ayrıştırmaya yol verecek bir dil kullanmasını fevkalade sakıncalı buluyorum. Gerekçesi ne olursa olsun doğru bir değerlendirme olmamıştır. Yanlış yapmıştır Sayın Kılıçdaroğlu, umarım tekrar etmez." "BUNLARIN HUKUK DEVLETİ ANLAYIŞLARI LAFTAN ÖTE GİTMEYEN BİR ANLAYIŞTIR" Kemal Kılıçdaroğlu'nun, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın ve Osman Kavala'nın serbest bırakılacağını söylediğinin belirtilmesi üzerine Bozdağ, yargının tarafsız ve bağımsız olduğunu vurguladı. CHP'nin ve diğer muhalefet partilerin TBMM'deki grup toplantılarının mahkeme salonlarına döndüğünü ifade eden Bozdağ, şöyle konuştu: "Sayın Kılıçdaroğlu, hatta diğer liderler de aynısını yapıyor. 'Biz gelince adil davranacağız, savcılar harekete geçecek, şunları, bunları serbest bırakacağız.' Hani Türkiye hukuk devletiydi? Hukuk devletinde siyasetçi kimi serbest bırakabilir? Böyle bir yetkisi var mı? Yok. Hani yargı bağımsızdı? Şimdiden müdahale ediyor. Sayın Kılıçdaroğlu'na soruyorum, siz hakim misiniz? Siz Yargıtay mısınız? Danıştay mısınız? Anayasa Mahkemesi misiniz? Yoksa yargı gereği yapan biri misiniz? Siz nasıl, kimi serbest bırakacaksınız? 'Geldiğimiz günün ertesi günü şu çıkacak, bu çıkacak.' Bunların açıklamasını yapıyor. O zaman de ki 'Başka bir şey yapacağız biz.' Onu söyleyemiyor yüreklice, oradan başka şey söylüyor. Bu hukuk devletine inanmadıklarını, iktidar imkanları olursa hukuku nasıl ayaklar altında alıp çiğneyeceklerini, yargıya nasıl müdahale edeceklerini şimdiden ilan etmelerinden başka hiçbir anlam taşımıyor. Onun için bunların hukuk devleti anlayışları da laftan öte gitmeyen bir anlayıştır." KİRA ARTIŞLARI Kira artışlarına yüzde 25 sınırı getiren düzenlemenin uzatılıp uzatılmayacağı ve fahiş kira artışları konusunda çalışma yapılıp yapılmadığının sorulması üzerine Bakan Bozdağ, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un bu konuda açıklama yaptığını hatırlattı. Adalet Bakanlığı olarak bu konuda hazırlık yaptıklarını bildiren Bozdağ, şunları kaydetti: "Bu süre bir defa uzatılacak. Bir yaptırım getirme durumu söz konusu. Şimdi burada bir yandan sürenin uzatılması, bir yandan da fahiş kira artışlarına yani haklı bir neden olmadan, piyasa koşullarına aykırı bir biçimde sırf haksız kazanç elde etmek maksadıyla buna girişiyorsa bunu kanun bir yaptırıma bağlayabilir. Bu yasal düzenleme. Fiyatları etkileme maddesi var, Türk Ceza Kanunu'nun 237'nci maddesi. Biz orada 237/A diye bir yeni madde ihdas ederek, burada bu gibi konular, sadece kirada değil bunun içinde başka özellikle tüketim maddeleriyle ilgili de bazı değerlendirmelerimiz var. Dünya örneklerini de biz inceleyerek, Türkiye'ye de bakarak, piyasada, girdilerde hiçbir artış olmadığı halde, maliyette hiçbir artış olmadığı halde yani makul olanın, piyasanın o günkü cereyan eden cari şartlarının dışında ve üstünde fahiş bir artış yaptığı takdirde sadece yasak değil, aynı zamanda bunun bir yaptırıma bağlanması son derece önemli. Biz üç alternatif hazırladık. Hapis cezası olabilir, adli para cezası olabilir, idari para cezası öngörülebilir. İdari para cezası olursa kabahat olur, o ayrı bir kanunda düzenlenmesi gerekir ama diğerleri Türk Ceza Kanunu'nda. Şimdi bizim öngörümüz Türk Ceza Kanunu'nda bu alanda bir değişikliğin yapılması yönündedir." AK Parti'nin Seçim Beyannamesi'nde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili maddeler hatırlatılarak, "Sistem nasıl restore edilecek?" sorusu üzerine Bozdağ, yeni dönemde bazı değişiklikler yapılabileceğini dile getirdi. Bekir Bozdağ, "Sistemin topyekun değişmesi değil. Bu sistem, Türkiye'nin hayrına, yararına bir sistem. Biz bu sistemin milletin faydasına daha iyi işlemesi için gördüğümüz tecrübeden sonra bazı ilaveler ve bazı değişiklikler yapmak istiyoruz. Sistemin özünde değil. Uygulamaya dair bazı şeylerin değişmesidir bu." dedi. AA

SGK’dan esnafına 2023 sürprizi: Kiraları yüzde 122,93 zamlandı Haber

SGK’dan esnafına 2023 sürprizi: Kiraları yüzde 122,93 zamlandı

NURETTİN BAKİ - ÖZEL HABER İzmir’in Konak ilçesinde bulunan Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) ait dükkanları farklı sektörlerde işleten esnaf, yeni yıla kurumun; kiralara yüzde 122,93 şok zammıyla girdi. SGK’nın burada yaklaşık 80 tane dükkânı esnaf tarafından kiralanmış durumda. Pandemi döneminde kalan kira borçlarını dahi daha bitirmediklerini belirten SGK pasajı esnafı, yetkililerden çözüm bekliyor. BU ZAM, BELİMİZİ BİR KEZ DAHA BÜKECEK Gazetemize konuşan SGK pasajı esnafı, yaşadıkları ve yeni zamla birlikte yaşayacakları mağduriyeti şu şekilde anlattı: “Buradaki dükkanlarımızın mülk sahibi SGK. SGK’nın kira artışlarının yüzde 122,93 olarak bize tebliğ etmesi hepimizi şaşkına çevirdi. Bu çok yüksek bir zam. Kiraya yapılan bu zam oranı, zaten darboğazda olan biz esnaflar için oldukça yüksek. İzmir depreminde belki Bayraklı yıkıldı ama esnaf tamamen yıkıldı. Özellikle bizim bulunduğumuz alan depremden sonra yaşanan pandemiyle birlikte tamamen kapatılmıştı. Pandemiden sonra bir şekilde dükkanımızı döndürmeye çalıştık. Ama kiraya yapılan bu zam belimizi bir kez daha bükecek. Mesela benim günlük cirom 300-400 TL. Bu kazancımın içinden elektrik faturası, işçilik maliyeti gibi maliyetleri çıkardığımızda elimde zaten bir şey kalmıyor. Pandemiyle kiralarımızı kredilerle, yapılan taksitlendirmelerle ödeyebildik. Bize yapılan en büyük iyilik bu olmuştu. Ama bu iyiliği hala daha geri ödüyoruz, çünkü bu bir şekilde borçtu ve borcumuz daha bitmedi. Yani bizim zaten taksitlendirilmiş geçmiş kira borcumuz var. Biz daha onu ödüyoruz. Her ay iki aylık kira ödüyoruz. Bu ödemelerimizi de aldığımız kredi, eşten dosttan aldığımız borçlar ve birikimlerimizle yapıyoruz. Daha önceki birikimlerimiz de bitti, kalmadı. Bu saatten sonra ne ödeyeceğiz bilmiyorum. Elde avuçta bir şeyimiz kalmadı.” İŞVERENİZ AMA İŞÇİ KADAR RAHAT DEĞİLİZ! Yaşadıkları mağduriyeti anlatmakta güçlük çektiklerini belirten esnaf, SGK’nın zamla birlikte kendilerine ‘dükkanınızı kapatın, gidin’ anlamı çıkardıklarını söyledi. SGK’nın yapılan zamdan geri adım atmasını istediklerini belirten esnaf, “Biz şu anda birer işvereniz ama bir işçi kadar rahat değiliz. Akşam evimize gidip uyuyamıyoruz. Çalışanlarımız var. Herkes buradan evine ekmek götürüyor. Ama bu zamla bırakın çalışanı, kendimizi geçindirecek kazancımız olmayacak. Böyle bir kira artışı olamaz. SGK’dan isteğimiz; SGK’nın bize kira artışı yapmaması. Zaten pandemiden çıkmışız, bu süreçte dükkanlarımız kapalı kalmış, para kazanmamışız, önümüzü görmeye çalışıyoruz. Fakat maalesef yapılan bu zamla önümüz daha çok kapanıyor, tıkanıyor. Bu zamla birlikte bizim anladığımız ‘dükkanlarınızı kapatın gidin’ demek oluyor. Dükkanları kapatıp gitmek de çare değil” ifadelerine yer verdi. YÜZDE 25’LİK ARTIŞ SINIRI GETİRİLSİN Geçen sene çıkarılan ve konut kira artışını yüzde 25 ile sınırlayan düzenlemeye dikkat çeken esnaf, aynı tarifeden kiralık esnaf dükkanlarının da yararlanmasını istedi. Esnaf, “Zam yapılacaksa da geçene sene konutta kira artışını sınırlayan karar gibi bir karar bizim içinde çıkarılsın. Devlet bir yandan vatandaşların oturduğu kiralık evlerdeki ev sahiplerine kira artış oranına yüzde 25’lik bir sınırlama getiriyor ancak devletin kendi kurumu olan SGK, esnafa yüzde 122 gibi fahiş bir zam artışına imza atıyor. Burada ciddi bir tezatlık söz konusu. Eğer kira artışları bu kadar yüksek olursa kimse buradan evine ekmek götüremeyecek. Çünkü bu kira artışıyla esnaf da sattığı ürünlere yansıtmak zorunda kalacak. Bu durumda alım gücü zaten düşük olan vatandaş, bunun üzerine hiçbir şekilde alışveriş yapamaz” açıklamasında bulundu. İCRALIK OLACAĞIZ! Kiraları ödemekte ciddi sıkıntılar yaşayacaklarını ifade eden esnaf, “Burada yaklaşık 80 tane esnaf var. Hepsi de aynı dertten muzdarip. Zamlı kiraları şubat ayından itibaren ödemeye başlayacağız. Bu kiraları ödemediğimiz takdirde de icralık olacağız. Pandemiden sonra bu sıkıntıları yaşamıştık. O dönem esnafa icra takibi ve tahliye kararı yazılar gönderildi. Esnaf da bu durumda ister istemez kredi çekti, borçlarını ödedi. Ondan sonra işine devam etti. Ancak esnafın arada nefes alacak bir zaman dilimi olmadı. Pandemiden çıktık ama bu yeni zam oranıyla esnaf tekrardan bir bunalıma girdi.  Böyle bir zammın olacağına hiç ihtimal vermemiştik. Şu anda herkes bir bunalım ve sıkıntı içerisinde. Bu zam herkese yansıyacak. Bu zammı kesinlikle kabul etmiyoruz. Buradaki esnafın zaten mülk sahibi olan SGK’ya yüklü oranda birikmiş bir borcu var. Bu borçları ödeyemezken, kalkıp bu kadar bir artış yapmak akla ve mantığa sığmaz. Esnaf bu yükün altında eriyip gider. Burada sadece esnaf değil, esnafın yanında çalışan insanlar da işsiz kalacak ve mağdur olacaklar. Her birimizin yanında ekmek yiyen insanlar var. Bu insanları da düşünmemiz lazım. Devletimizin bütün bunları göz önünde bulundurup ona göre bize yardım etmesi, yaralara bir nebze de olsa merhem olunması lazım” şeklinde konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.