TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kıbrıs

Kıbrıs haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kıbrıs haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman kimdir? Haber

Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman kimdir?

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin önde gelen isimlerinden biri olan Tufan Erhürman, siyasi yaşamı boyunca birçok önemli pozisyonda sorumluluk üstlendi. Milletvekili olarak görev aldığı dönemde çok sayıda faaliyette bulunan Erhürman, başbakan olarak da ülkesine hizmet etti. Günümüzde Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı sıfatıyla çalışmalarını sürdüren Tufan Erhürman kimdir? Birlikte inceleyelim. Tufan Erhürman kimdir? Tufan Erhürman, 1970 yılında dünyaya geldi. Orta ve lise eğitimini Türk Maarif Koleji'nde tamamlayan Erhürman, 1988 yılında Ankara Üniversitesi'nde Hukuk alanında eğitimi aldı. Lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimini de Ankara Üniversitesi'nde tamamladı. Doktora tezini "İdarenin Yargı Dışı Denetimi ve Ombudsman" başlığıyla sundu. Kariyeri boyunca çeşitli üniversitelerde kamu hukuku dersleri veren Tufan Erhürman, 2008-2010 yılları arasında Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın müzakere heyetinde görev yaptı. Tufan Erhürman siyasi kariyerine ne zaman başladı? 2008-2010 yılları arasında Kıbrıs Sorunu müzakerelerinde aktif rol alan Tufan Erhürman, Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı'nda görev alarak Türkiye'de ombudsman makamının kurulmasına katkıda bulundu. 2013 genel seçimlerinde Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP)-Birleşik Güçler Lefkoşa milletvekili seçildi. Parlamentoda dört partinin anayasa değişiklikleri üzerinde uzlaşması sürecine liderlik etti. Ancak öneri, 2014'teki referandumda yüzde 62,3'lük bir oyla reddedildi. Bu olaydan bir yıl sonra Erhürman, 2015 yılında partisinin genel sekreterliğine getirildi. 2018 genel seçimlerinde CTP Lefkoşa Milletvekili olarak yeniden seçildi. Halkın Partisi, Toplumcu Demokrasi Partisi ve Demokrat Parti ile dörtlü bir koalisyon kurma amaçlı görüşmelere başladı. Koalisyon görüşmelerinin başarılı olmasının ardından 30 Ocak 2018'de Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı tarafından hükümeti kurma görevi verilen Tufan Erhürman, 2 Şubat'ta hükümetin kurulmasıyla birlikte başbakanlık görevine başladı. Erhürman Hükümeti, 8 Mayıs 2019'da Demokrat Parti'den Maliye Bakanı Serdar Denktaş'ın istifası ve Halkın Partisi'nin hükümetten çekilmesi sonucunda düştü. Tufan Erhürman, bu gelişmenin ardından 9 Mayıs'ta Cumhurbaşkanı'na istifasını sundu. Tufan Erhürman kaç yaşında? 1970 yılında dünyaya gelen Tufan Erhürman, 54 yaşındadır. Tufan Erhürman Twitter (X) hesabının adı nedir? Tufan Erhürman, “tufanerhurman” kullanıcı adı ile Twitter (X) hesabını kullanıyor. Tufan Erhürman Instagram hesabının adı nedir? Tufan Erhürman, “erhurman” kullanıcı adı ile Instagram hesabını kullanıyor.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar kimdir? Haber

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar kimdir?

Yavru Vatan olarak tanınan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı olan Ersin Tatar kimdir? Ersin Tatar’ın hayatına ve siyasi geçmişine ilişkin bilgileri, haberimizin devamında sizin için derledik. Ersin Tatar kimdir? Ersin Tatar, 1960 yılında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin başkenti Lefkoşa'da dünyaya geldi. Dedesi Cemal Müftüzade, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kuruluşundan itibaren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Doktor Fazıl Küçük'ün müsteşarlığını yaptı. Genç yaşta annesini kaybeden Ersin Tatar’ın babası Rüstem Tatar ise Kıbrıs Türk siyasetinin önde gelen isimlerindendi. Babası, Türk ve Rumların ortaklaşa kurduğu Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Sayıştay Başkanlığı'nı yaptı ve Kıbrıs Barış Harekatı'ndan sonraki dönemde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Maliye Bakanlığı görevini üstlendi. Rüstem Tatar, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kurulduğu 1960 Londra ve Zürih anlaşmalarında Türk heyetinin ekonomi danışmanıydı. Dolayısıyla, Ersin Tatar siyasi bir ailenin içinde büyüdü. Ersin Tatar çalışma hayatına nasıl başladı? İlk ve orta eğitimini Kıbrıs'ta tamamladıktan sonra lise ve üniversite eğitimini İngiltere'de alan Ersin Tatar, Cambridge Üniversitesi'nden mezun oldu. Daha sonra, Price Waterhouse'un İngiltere merkez ofisinde önemli bir pozisyonda çalıştı. Polly Peck gibi sektörünün önde gelen şirketlerde ve ünlü Kıbrıslı Türk iş insanı Asil Nadir ile birlikte çalışma fırsatı buldu. Ankara'da FMC-Nurol Savunma Sanayi Anonim Şirketi'nde Finansman Müdürü olarak görev alan Tatar, ardından İstanbul'da Show TV'de Mali İşler Koordinatörlüğü görevini üstlendi. Medya alanına olan ilgisiyle 1996 yılında Kıbrıs'ın ilk özel televizyon kanalı olan Kanal T’yi kurdu. Ersin Tatar siyasete hangi parti ile başladı? Ersin Tatar memleketine döndükten sonra aktif siyasete atılmaya karar verdi ve Ulusal Birlik Partisi'ne (UBP) katıldı. Parti Meclisi'ne girdi ve Genel Sekreter Yardımcılığı görevini üstlendi. 2009 erken genel seçimlerinde UBP'den milletvekili seçilerek parlamentoya girdi. Daha sonra Maliye Bakanı olarak görev aldı. Bir sonraki seçimde tekrar milletvekili seçildi ve Cumhuriyet Meclisi'nde Maliye, Ekonomi, Bütçe ve Plan Komitesi'nde aktif görev aldı, bir süre de başkanlık yaptı. 2018'de üçüncü kez milletvekili seçildi ve aynı yıl UBP'nin genel başkanı oldu. 2019'da koalisyon hükümetinin istifası üzerine yeni hükümeti kurmakla görevlendirildi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı oldu. Siyasetin yanı sıra çeşitli sivil toplum kuruluşlarında ve derneklerde de görev aldı. Ersin Tatar, 2020'de Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin 5. Cumhurbaşkanı oldu ve görevine başladı. Ersin Tatar evli mi? Ersin Tatar, Sibel Tatar ile evlidir ve iki çocuk babasıdır. Cansu Ayten ve Canev isimli iki kız çocuğuna sahiptir.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu kimdir? Haber

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu kimdir?

Yavru Vatan Kıbrıs’ın önemli siyasi isimlerinden biri olan ve uzun yıllardır aktif bir şekilde siyasi kariyerini sürdüren Tahsin Ertuğruloğlu kimdir? Tahsin Ertuğruloğlu hakkında merak edilenleri, haberimizin devamında sizin için derledik. Tahsin Ertuğruloğlu kimdir? Tahsin Ertuğruloğlu, 1953 yılında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin başkenti Lefkoşa'da dünyaya geldi. Eğitimine ABD'nin (Amerika Birleşik Devletleri) Arizona Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde başladı ve buradan mezun oldu. Tahsin Ertuğruloğlu siyasi hayatına nerede başladı? 1983-1991 yılları arasında Dışişleri ve Savunma Bakanlığı'nda çeşitli görevlerde bulunan Tahsin Ertuğruloğlu, KKTC Londra Temsilciliği'nde Siyasi İşler Sorumlusu olarak çalıştı ve 1991'de Başbakanlık Müsteşarı olarak atandı. Daha sonra ABD'nin Minnesota Üniversitesi'nde bir yıllık Humphrey Fellowship eğitim programına katıldı. 1996'da tekrar Başbakanlık Müsteşarı olarak göreve başladı. Aynı dönemde BRTK (Bayrak Radyo Televizyon Kurumu) yönetim kurulu üyeliği ve başkanlığı görevlerinde bulundu. 1998 genel seçimlerinde UBP (Ulusal Birlik Partisi) Lefkoşa Milletvekili seçildi ve 1999-2003 yıllarında UBP-TKP ile UBP-DP Hükümetlerinde Dışişleri ve Savunma Bakanı olarak görev aldı. 2003 ve 2005 genel seçimlerinde tekrar UBP'den Lefkoşa Milletvekili seçildi ve 2006'da UBP Genel Başkanı seçildi. Bu görevi 2008'e kadar sürdürdü. 2009 genel seçimlerinde tekrar UBP'den Lefkoşa Milletvekili seçildi. 2010 Cumhurbaşkanlığı seçiminde bağımsız aday olması parti tüzüğüne aykırı bulunarak bağımsız milletvekili konumuna düştü. 2011'de Demokrasi ve Güven Partisi'ni kurdu ve başkanlığını üstlenen Tahsin Ertuğruloğlu, 2012 sonunda eski partisi UBP'ye geri döndü. Tahsin Ertuğruloğlu, 2012'den itibaren Ulusal Birlik Partisi Milletvekili olarak parlamentoda görev aldı. 2015-2016 yılları arasında Ulaştırma Bakanlığı görevini üstlendi ve ardından UBP-DP hükümetinde Dışişleri Bakanı olarak atandı. Tahsin Ertuğruloğlu evli mi? Tahsin Ertuğruloğlu, evli ve iki çocuk babasıdır. Tahsin Ertuğruloğlu kaç dil biliyor? Tahsin Ertuğruloğlu, İngilizce bilmektedir. Tahsin Ertuğruloğlu Twitter (X) hesabının adı nedir? Tahsin Ertuğruloğlu, “ertugruloglut” kullanıcı adı ile Twitter (X) hesabını kullanıyor.

Pile-Yiğitler Yolu projesi, Kıbrıs'ta insani bir adım Haber

Pile-Yiğitler Yolu projesi, Kıbrıs'ta insani bir adım

TRT Haber'in haberine göre; Kıbrıs'ta son günlerde yaşanan önemli gelişmelerden biri, Pile-Yiğitler Yolu yapımı konusunda KKTC ile Birleşmiş Milletler Barış Gücü (BMBG) arasında sağlanan mutabakat. Bu mutabakat, Kıbrıs'ta yaşayan insanların yaşamını derinden etkileyen bir projenin önünü açıyor. Uzun süredir sürüncemede kalan bu insani soruna çözüm olan anlaşma bölgeye sevinç getirdi. Bunun yanı sıra mutabakatın Kıbrıs’ta bundan sonra barış getiren çözümlerin sağlanmasında bir öncü olması da muhtemel görünüyor. Kıbrıs'taki Birleşmiş Milletler Barış Gücü (BMBG) Misyon Şefi Colin Stewart tarafından yapılan yazılı açıklamada, Pile-Yiğitler yolunun yapımı konusunda taraflar arasında bir mutabakata varıldığı ifade edildi. Ancak, açıklamada mutabakatın detaylarına ilişkin herhangi bir bilgi verilmedi. Konuyla ilgili Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Şahin açıklamalarda bulundu. “Büyük bir avantaj” Prof. Dr. İsmail Şahin  KKTC Dışişleri Bakanlığı ile Türkiye Dışişleri Bakanlığı'nın mutabakata ilişkin yaptıkları resmi açıklamalara göre, bazı sonuçlara ulaşmanın mümkün olduğunu belirterek, ''Bu mutabakatın ana amacı, Pile-Yiğitler yolunun yapımını tamamlamak ve bu yolun düzensiz göç ve kaçakçılığın önlenmesi amacıyla gerekli tedbirleri almak. Aynı zamanda Pile halkının kalkınmasına katkı sağlayacak projelere onay vermek de mutabakatın önemli hedefleri arasında yer alıyor. Bu, Kıbrıs Türk toplumu açısından büyük bir avantaj sağlayacak ve ayrıca Pile'nin statüsüne zarar vermeden gelişmeyi teşvik edecektir. Pile, Kıbrıs'ta özel statüye sahip olan bir köy olup, Türkler ve Rumlar tarafından birlikte kullanılan bir bölgedir. Bu bölge, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) arasındaki Yeşil Hat ile ayrılmıştır. Pile'de yaşayan Türklerin en büyük sorunlarından biri, KKTC'ye ulaşımın kısıtlamalar nedeniyle oldukça zorlu olmasıdır. Bu nedenle Pile-Yiğitler yolu, Türklerin kimliklerini korumalarına ve yaşamlarını kolaylaştırmalarına yardımcı olacaktır'' ifadelerini kullandı. “Pile krizi, bağımsız iki devlet fikrine katkı sunacak” İsmail Şahin’in dikkat çektiği başka bir nokta da Pile krizinin Kıbrıs sorununun genel seyrine de etki edebileceği yönündedir. Şahin, Kıbrıs sorunun yıllardır çözümsüz kaldığını ve birleşik bir Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kurulması için birçok görüşme ve planın başarısız olduğunu hatırlattı. KKTC'nin egemenlik haklarını koruma konusundaki kararlı tutumunun, Kıbrıs sorununa farklı bir bakış açısı getirebileceğini söyleyen Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Şahin; “Pile krizi, bağımsız iki devlet fikrini destekleyebilir ve iki toplum arasında karşılıklı saygıya dayalı ikili ilişkileri teşvik edebilir. Kıbrıs sorunu oldukça karmaşık bir konu. Bölgesel ve küresel gelişmelerden etkilenme kapasitesi oldukça yüksek. Pile konusu, adanın statüsü, toprak paylaşımı ve egemenlik gibi hassas konularda KKTC’nin taviz verip vermeyeceğini gösteren ciddi bir sınama oldu. KKTC’nin egemenliğinin korunması ve egemen eşitlik tezinin kuvveden fiile geçirilmesi bakımından bu krizde sergilenen tutum fazlaca kıymetliydi. Sonuçta başarıldı ve bu krizde kazanan taraf, devlet otoritesini ve kimliğini öne çıkaran KKTC oldu. Şurası bir gerçek ki, Kıbrıs sorunu yıllardır çözümsüz kalmıştır. Birleşik bir Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulması için 1968 yılından beri devam eden birçok görüşme ve plan başarısız olmuştur. Bağımsız iki devlet fikri, bu zorluğu aşmak için daha gerçekçi bir yaklaşım olarak görülmelidir. Öyle ki bağımsız iki devlet önerisi, iki tarafın yararınadır. Bir defa Kıbrıs Rumları ile Kıbrıs Türkleri arasında karşılıklı saygıya dayalı ikili ilişki kurma potansiyeli sunar. Her iki toplumun kendi devletlerini yönetme yetkisine sahip olması, adada karşılıklı anlayışı ve iş birliğini teşvik edebilir. Bu bağlamda Pile krizi, bağımsız iki devlet fikrine katkı sunacak gelişmelere kapı aralamıştır denebilir'' dedi Bölgedeki diğer güçler için de olumlu bir adım Bu mutabakata uluslararası destek de söz konusu. İngiliz Yüksek Komiserliği, Fransa ve ABD'nin de destek verdiği görülüyor. Bu mutabakatın İngiliz üs bölgelerinin güvenliği için önemli olduğunu ve bu krizin çözüme kavuşturulmasının İngiltere için olumlu bir gelişme olduğunu söyleyen Prof. Dr. Şahin sözlerine şunları ekledi: “ABD ve Fransa'nın da bu krizin büyümeden çözüme kavuşturulmasından memnuniyet duymaları, Kıbrıs'taki uluslararası toplumun bu konuya olan ilgisini yansıtmaktadır. Türkiye son yıllarda Kıbrıs Türk toplumunu ve onların haklarını savunma konusundaki duyarlılığını ziyadesiyle artırmıştır.'' “Türkiye mutabakatın takipçisi olacak” Türkiye, halihazırda Kıbrıs sorununun çözümüne odaklanıyor. Kıbrıs Türk toplumuna siyasi, ekonomik ve diplomatik destek her alanda sağlanıyor. Türkiye’nin Kıbrıs'ta iki bağımsız devlet arasında diyalog ve işbirliği kurulmasını da teşvik ettiğine dikkat çeken Şahin, “Türkiye'nin takip edeceği hususlardan biri, Birleşmiş Milletler Barış Gücü'nün bu mutabakata uyması ve KKTC'nin egemenlik haklarını savunma konusundaki duyarlılığıdır. Türkiye, Kıbrıs'taki iki toplum arasındaki adil bir çözüme katkı sağlamak ve Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik çabaları desteklemektedir. Pile-Yiğitler Yolu mutabakatı, Kıbrıs'taki önemli bir gelişmeyi temsil etmektedir ve Kıbrıs sorununun geleceği üzerinde etkisi olabilir. Bu mutabakat, Kıbrıs'ta iki bağımsız devlet arasında işbirliği temelinde gerçekçi bir çözüm modeline katkı sağlamış olabilir. Türkiye'nin de bu süreci yakından takip edeceği ve Kıbrıs Türk toplumunun haklarını savunmaya devam edeceği göz önünde bulundurulmalıdır. Bunun yanı sıra uluslararası toplumun Kıbrıs sorununa eşit mesafede durmasını, KKTC’nin egemenlik haklarına saygı duyulmasını talep etmektedir. Özellikle Pile krizi esnasında Türkiye bu talebini krizin müsebbibi Birleşmiş Milletler Barış Gücü’ne iletmiştir. Bu nedenle Türkiye’nin takip edeceği husus, Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün varılan mutabakata sadık kalıp kalmayacağı konusudur. Şurası çok açık ki, Türkiye son yıllarda Kıbrıs Türk toplumunu ve onların haklarını savunma konusundaki duyarlılığını ziyadesiyle artırmıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’nda KKTC’nin tanınması yönünde yaptığı çağrı, bu duyarlılığın en somut göstergesidir'' ifadelerini kullandı. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR -Tatar: Pile-Yiğitler Yolu Projesi, insancıl bir proje ve ihtiyaçtan doğdu

Kurtulmuş: Kıbrıs'taki işgalci Türkiye değil Rum tarafıdır Haber

Kurtulmuş: Kıbrıs'taki işgalci Türkiye değil Rum tarafıdır

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Avrupa Parlamento Başkanları Konferansı'nda, "Türkiye'nin Kıbrıs'ta, Azerbaycan'ın ise Karabağ'da işgalci olduğunu" iddia eden Rum temsilciye tepki göstererek, "Kıbrıs'taki işgalci Türkiye değil 1960'ta kurulmuş yasal Kıbrıs Cumhuriyeti'ni ortadan kaldıran, Cumhuriyet'i işgal eden Rum tarafıdır." dedi. Kurtulmuş, İrlanda'nın başkenti Dublin'de düzenlenen Avrupa Parlamento Başkanları Konferansı'na katıldı. TBMM Başkanı Kurtulmuş, Dublin Kongre Merkezi'ndeki konferansın "Ukrayna'ya Karşı Rusya'nın Saldırganlık Savaşının Sonuçları ve Ukrayna'nın Yeniden İnşasında Ulusal Parlamentoların Rolü" konulu oturumda yaptığı konuşmada, Ukrayna-Rusya arasındaki savaşın dünyanın en önemli gündem maddelerinden olduğunu belirtti. Rusya-Ukrayna savaşında bir an evvel barışın ortaya konulabilmesi için herkesin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerektiğini söyleyen Kurtulmuş, Türkiye olarak barış ve istikrarın güçlendirilmesine yönelik her türlü inisiyatifte rol almaya devam edeceklerini vurguladı. Mevcut dünya sisteminin, uluslararası kuruluşların tamamına yakınının barışı sağlamaktan uzak bir noktada olduğunu dile getiren Kurtulmuş, "Dünyada barışı sağlayacak, hakkaniyeti temin edecek, ülkeler arasında egemen, eşitlik prensibi üzerinde tesis edilecek yeni ve adil bir dünya sisteminin kurulmasına ihtiyaç vardır. Her platformda dile getirdiğimiz gibi, dünya beş ülkenin insafına ve inisiyatifine terk edilemez. Yeni bir adil dünya sistemine ve gerçekten hakkaniyetli bir uluslararası yapılanmaya ihtiyaç vardır." değerlendirmesini yaptı. Rum temsilciye tepki Kurtulmuş, konuşması sırasında, kendinden önce kürsüye gelen Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Temsilciler Meclisi Başkanı Annita Demetriou'nun, Türkleri "işgalci" olarak gösteren sözler sarf ettiğini anımsatarak, tepki gösterdi. Kurtulmuş, "Türkiye'nin Kıbrıs'ta, Azerbaycan'ın ise Karabağ'da işgalci olduğunu" iddia eden Rum temsilcinin sözlerine ilişkin, "Kıbrıs'ta bir işgal vardır, doğru. Kıbrıs'taki işgalci Türkiye değil 1960'ta kurulmuş yasal Kıbrıs Cumhuriyeti'ni ortadan kaldıran, Cumhuriyet'i işgal eden Rum tarafıdır. Enosis yanlısı olan grupların Kıbrıs Cumhuriyeti'ni ortadan kaldırmasına tabii ki Türkiye garantör ülke olarak seyirci kalamazdı ve seyirci kalmadı." ifadelerini kullandı. Azerbaycan'ın Karabağ Zaferi Azerbaycan'ın Karabağ zaferine ilişkin, "Ermenistan'ın Karabağ'ı 33 yıl süren işgalinin karşısında Azerbaycan'ın kendi topraklarını kurtarma konusunda gösterdiği hassasiyeti anlıyor, takdir ediyor ve sonuna kadar destekliyoruz." değerlendirmesini yapan Kurtulmuş, 33 yıllık işgale karşı uluslararası bütün girişimlerin çaresiz kalması sonucunda Azerbaycan'a başka yol bırakılmadığını ve 44 gün süren bir savaşla Karabağ'ın kurtarıldığını aktardı. "Karabağ, kıyamete kadar Azerbaycan toprağı olarak, Azerbaycan halkının elinde olacaktır." ifadesini kullanan Kurtulmuş, bunun bir "işgal" değil "bir halkın kendi toprağını kurtarması" olduğunun altını çizdi. Azerbaycan, Türkiye, Rusya, İran, Ermenistan ve Gürcistan'ın yer aldığı altılı ittifakın Kafkaslar'da kurmaya çalıştığı barışın, bazıları tarafından zedelenmeye, ortadan kaldırılmaya çalışıldığına dikkati çeken Kurtulmuş, "Karabağ'da Azerbaycan ve Ermenistan arasında sağlanacak barış, en başta bu iki ülke olmak üzere bütün bölge halklarının lehinedir. Zengezur Koridoru'nun açılması asla bir ülkenin inisiyatifine değil bölge halklarının tamamının yararınadır ve öyle olmasını temenni ediyoruz." dedi. Kurtulmuş, konferans kapsamında, katılımcı ülkelerin meclis başkanlarıyla çekilen aile fotoğrafında yer aldı. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Belgeyi paylaştı: CHP’li Çelik’ten ‘seçmen listesi’ iddialarına yanıt

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.