TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#KESK İzmir

KESK İzmir haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, KESK İzmir haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

KESK İzmir bir kez daha alana indi: Grev sandıkları kuruldu! Haber

KESK İzmir bir kez daha alana indi: Grev sandıkları kuruldu!

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), İzmir Şubeler Platformu, milyonlarca memur ve memur emeklisini ilgilendiren son zam teklifi öncesinde bir kez daha alana indi. Alsancak Gar önünde toplanan sendika üyeleri, “Emekçiyi yoksulluğa mahkum eden düzeni de birlikte değiştireceğiz” yazılı pankart açtı. Katılımın yoğun olduğu basın açıklamasında sendika üyeleri sık sık “Genel grev genel direniş” ve “AKP zammını al başına çal” sloganları attı. Memurların taleplerine dikkat çekilen basın açıklaması metnini KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Nursel Yücesoy okudu. Emekçilerin taleplerinin dikkat alınması çağrısında bulunan Yücesoy, sürecin son aşamasına gelinirken işyerlerinde grev oylamalarına başladıklarını duyurdu. Açıklamanın ardından sendika üyeleri alana getirilen grev sandığında ‘evet’ oyu kullandı. BİRİNCİ TEKLİFİN NEREDEYSE AYNISI Kamu emekçileri ve emeklilerinin 2024-2025 dönemini kapsayacak toplu sözleşme görüşmelerinin 3. oturumunun 17 Ağustos 2023 tarihinde gerçekleştirildiğini hatırlatan Yücesoy, “Oturuma KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablanyeşil katılmıştır. Buna göre; 2024 yılının ilk altı ayı için yüzde 15, ikinci altı ayı için yüzde 10, 2025 yılının ilk altı ayı için yüzde 6 ve ikinci altı için yüzde 5 teklif edilmiştir. Birinci dereceye ulaşan kamu emekçilerine 3600 ek gösterge verilmesi, disiplin suçlarının affı, görevde yükselme sınavlarının belli periyodlarla yapılması, hacca gidecek memurlara destek sunulması, kamuda engelli istihdamının artırılması gibi konularda bir çalışma yürütüleceği belirtilmişse de bağlayıcı bir TİS hükmü haline getirilmeyeceği, zamana yayılacağı anlaşılmıştır. Genel taleplere ilişkin başka herhangi bir başlıkta teklif sunulmamıştır. Sadece 2024 yılı için ilk teklifteki oranlara birer puan artırılmak suretiyle getirilen bu teklifle adeta TİS masasıyla alay edilmiştir. Eş Genel Başkanımız; öncelikle Marmara Depremi’nin yıldönümü vesilesiyle 6 Şubat depreminin yaşandığı yerlerdeki kamu emekçilerinin yaşadığı sıkıntılara dikkat çekerek depremden kaynaklı yaşanan mağduriyetlerin giderilmesinin de bu masasının konusu olması gerektiğini ifade etmiştir. Eş Genel Başkanımız getirilen teklifin özü itibariyle birinci teklifin neredeyse aynısı olduğunu, sayılan bazı diğer hususların daha sonra değil TİS masasında karara bağlanması gerektiğini belirterek bu masanın bir temenni ve öteleme masası olmadığını ifade etmiştir” dedi. EMEKÇİDEN YANA KARAR ÇIKMAYACAK Yarın açıklanacak rakamların kendilerine yoksulluktan başka bir şey getirmeyeceğini söyleyen Yücesoy, “KESK olarak baştan itibaren seyyanen, ek ödeme, ilave ödeme gibi adlar altında getirilen ve taban aylığımıza yansıtılmayan kalemlerin önce taban aylığımıza yansıtılmasını, yüzdelik artışın daha sonra eklenmesini talep ettiğimizi ve talep etmekteyiz. Son yıllarda öngörülen enflasyon oranları ile birkaç katı gerçekleşen enflasyon oranları günlük hayatımıza yansıyan gerçek enflasyonun çok altındadır. Yoksulluk sınırının şimdiden 38 binleri geçtiğini, 2024 yılı başında bu rakamın katlanacağını, dolayısıyla gerçekçi bir teklif ile gelinecekse yoksulluk sınırının baz alınmasını ve üç ayda bir artışların güncellenmesi gerekmektedir. Genel seçimlerde iktidarın söz verdiği mülakatın kaldırılması hususunun bu masada karar altına alınması gerekmektedir. Ayrıca vergi adaletsizliğini giderecek bir düzenlemenin yapılmaması halinde nasıl bir artış yapılırsa yapılsın cebimize girmeden eriyeceğini aşikardır. Çalışma Bakanı haftalardır ‘müzakerelerimizin tüm tarafları memnun edecek şekilde hayırla sonuçlanacağını ümit ediyorum’ demesine rağmen 17 Ağustos teklifi 1 yıl için sadece yüzde 2 olmuştur. Yarın açıklanacak rakamların da bizlere yoksulluktan başka bir şey getirmeyeceğini, emekçiden yana bir karar çıkmayacağını biliyoruz” ifadelerini kullandı. GREV SANDIKLARI KURULDU İşyerlerinde grev oylamalarına başladıklarını duyuran Yücesoy, “Mevcut sendika yasası artık geçersizdir. 5,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisinin taleplerini karşılamamaktadır. Tüm konfederasyonları gerçekten grevli TİS’li bir sendika hakkı ve emekçinin toplu sözleşmesi için birlikte mücadeleye çağırıyoruz. Bu anlamda artık hükümetin masası haline gelen, emekçileri aşağılayan bu masadan kalkın, emekçinin TİS masasında buluşalım. Eylül-ekim bütçe döneminde grevli TİS’li bir yasa ile toplu sözleşme imzalayalım. Bunun dışında emekçinin onaylamadığı hiçbir imza meşru olmayacaktır. Bizler KESK olarak tüm işyerlerimizde ve online olarak grev oylaması için sandıklar kuruyoruz. Oylama değerlendirmesi sonucunda önümüzdeki süreci tüm emekçileri kapsayacak şekilde gerçek bir sendika yasası ve hakkımız olanı almak için genel greve evirip birlikte mücadele ederek kazanacağız” açıklamasını yaptı. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Veteriner hekimler şiddete karşı alana indi

KESK İzmir’de TİS’in ilk teklifi öncesi alanlara çıktı, taleplerini açıkladı Haber

KESK İzmir’de TİS’in ilk teklifi öncesi alanlara çıktı, taleplerini açıkladı

KEMAL ÖZKURT Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) 2024-2025 yıllarını kapsayacak olan 7. dönem Toplu İş Sözleşmeleri (TİS) görüşmeleri devam ederken 14 Ağustos’ta yapılacak ilk teklif öncesi kitlesel olarak alana çıktı. İzmir’de düzenlenen eyleme Tüm Bel-Sen ve Tüm Emekliler Sen destek verdi. Eylemde basın metnini okuyan KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Mustafa Güven, KESK tarafından sunulan taleplerini açıklarken, masadan kamu emekçisini mağdur eden bir karar çıkması dahilinde kitlesel olarak 16 Ağustos’ta tüm emekçileri iş bırakmaya davet etti. HER SEFERİNDE DAHA FAZLA YOKSULLAŞTIRILDIK Geride kalan 12 yıllık süreçte yapılan görüşmelerde kamu ve kamu emeklilerinin her zaman ezilen ve kaybeden taraf olduğunu ifade eden Güven, “Her seferinde daha fazla yoksullaştırıldık ve daha güvencesiz hale getirildik. Haklarımız tek tek elimizden alındı. Çünkü o masanın biçimini ve özünü tarif eden yasa daha baştan tüm kuralları işverenin lehine koymuş. Yetmemiş masada oturan yandaş konfederasyona her türlü avantajı vererek işini yüzde birlik bir riske dahi bırakmamış. O da yetmemiş masaya oturmadan TÜİK eliyle rakamlara takla attırılmış ve masaya götürülecek teklifin en asgari düzeyde olmasının önü açılmış. Buradan bir kez daha mücadelemizin öncelikli hedefinin grevli toplu sözleşmeli gerçek bir TİS masanın kurulması olduğunun altını çizmek istiyoruz. Bunu başaramadığımız sürece yandaş konfederasyonlarla iktidarın danışıklı dövüşü devam edecektir. Bir konfederasyon düşünün ki, seyyanen, ek ödeme, ilave ödeme adı altında emekliliğimize yansımayan artışların emekliliğimize yansıtılmasını bir talep olarak dahi dile getirmesin! Konfederasyonlardan biri hiç dile getirmez iken diğer konfederasyon ise sözlü olarak söyleyip resmi teklif metninde ise hesaplamaya dâhil etmiyor. İçerideki tutum ve duruşları budur” diye belirtti. KAYNAK YOK DEMELERİNİ KABUL ETMİYORUZ Kira fiyatları başta olmak üzere ülkede yaşanan ekonomik krizle birlikte kamu emekçisinin zor bir dönemden geçtiğini söyleyen Güven, “Özellikle büyükşehirlerde asgari ücrete kiralık ev bulanlar adeta bayram eder hale geldi. Ortalama maaş alan bir kamu emekçisi maaşının yüzde 70’ini kiraya ayırmak zorunda kalıyor. Gıda fiyatları aldı başını gidiyor. Sadece son bir ayda temel gıda maddelerine yüzde 30’un üzerinde zam yapıldı. İğneden ipliğe her şeye yansıyan akaryakıta yapılan zamları takip edemez hale geldik. Akaryakıta sadece son bir ayda yüzde 60’ın üzerinde zam yapıldı, bu akşam yeni bir zammın olup olmayacağını yaşayarak göreceğiz. Göz göre göre ekonomik krize yol açanların, bu krizden nemalananların, krizde daha yüksek kar elde edenlerin sıra emekçilere gelince “kaynak yok” demelerini kabul etmiyoruz. Hem maaşımızdan-ücretimizden kaynakta kesilen vergilerle, hem tükettiğimiz her üründe ödediğimiz KDV, ÖTV gibi dolaylı vergilerin gittikçe artırılması ile tüm yük bize yıkılıyor. Satın alma gücümüz her geçen gün eriyor. Maaşlarımız, ücretlerimiz buharlaşıyor. Bankaya, çevresine, akrabalarına borcu olmayan kamu emekçisi yok” ifadelerini kullandı. TALEPLER KARŞILANAMAZ DEĞİL KESK olarak TİS masasına götürdükleri maaş ve diğer talepleri açıklayan Güven, şu ifadeleri kullandı;  “Öncelikle tüm kamu emekçilerine brüt 8 bin 138,89 TL olarak verilen ilave seyyanen ödenek mevcut taban aylık katsayısına dâhil edilmelidir. Söz konusu artışta tüm toplumun sahte olduğunu yaşayarak öğrendiği TÜİK rakamları değil, yoksulluk sınırı temel alınmalıdır. Artan hayat pahalılığı karşısında bugün hiçbir karşılığı kalmayan eş yardımının 3 bin 310 TL’ye çıkarılmalıdır. Konutu olmayan kamu emekçilerine büyükşehirlerde 7 bin 500 TL, diğer şehirlerde 5 bin TL Kira Yardımı verilmesini istiyoruz. Sağlıkta şiddetin önlenmesi için, emek meslek örgütleri ile tartışarak çözümler üretilmesini ve  şiddeti önleyecek etkin bir yasa getirilmelidir. Gelir Vergisi matrahına esas tutarın yıllık yüzde 15’i geçmeyecek şekilde düzenlenmesini, Gelir Vergisi diliminin yüzde 15’te sabitlenmesini, Vergide adaletin sağlanmasını, dolaylı vergilerin düşürülmesini, Servet Vergisi getirilmesini istiyoruz. Aylık 3 bin 325 TL yemek yardımı ve Tüm kamu emekçilerine yılda iki kez brüt asgari ücret tutarında ikramiye verilmelidir. Mevcut emekli maaşlarının yoksulluk sınırı temel alınarak artırılmalıdır. Tüm kamu emekçilerine aylık 50 metre küp doğalgaz karşılığı üzerinden yakacak desteği verilmelidir. Tüm kamu emekçilerinin güvenceli-kadrolu istihdam edilmesini, görevde alım ve yükselmede mülakatın kaldırılmasını, liyakatin esas alınmasını, özelleştirmelere son verilmesini ve kamu kaynaklarının sermayeye aktarılmasına son verilmesini istiyoruz. Son olarak ise kadın kamu emekçilerine; çalışma yaşamında uygulanan, cinsiyetçiliğin, ayrımcılığın, mobbingin son bulmasını, İstanbul Sözleşmesi’nin hukuksuzca fesh edilmesinin iptal edilmesini, ve doğum öncesi 8, doğum sonrası 24 haftalık analık izni ve sonrasında 6’şar ay devredilemez ebeveyn izninin olmasını istiyoruz.” Konuşmasının sonunda sundukları taleplerin karşılanamaz olmadığını ve kaynak fazlasının olduğunu dile getiren Güven, 14 Ağustos’ta çıkacak ilk teklifte kamu yararına bir karar çıkmadığı taktirde 16 Ağustos’ta kitlesel olarak iş bırakma eylemine çıkacaklarını söyledi. 

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.