TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#KAMU

KAMU haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, KAMU haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

SES İzmir’den ‘yemek’ boykotu: Şirket değil kamu eliyle verilsin! Haber

SES İzmir’den ‘yemek’ boykotu: Şirket değil kamu eliyle verilsin!

Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şubesi, hastanelerde yaşanan kalitesiz ve sağlıksız yemek mağduriyeti nedeniyle boykot kararı aldı. “Sağlıklı ve doyurucu beslenme haktır” çağrısıyla Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Alsancak Nevvar Salih İşgören Devlet Hastanesi önünde toplanan sağlık çalışanları, yemekhaneye gitmeyerek simit ve ayranla karınlarını doyurdu. Hasta ve hastane çalışanlarının sağlıklı beslenme hakkı için yemek hizmetlerinin kamu tarafından verilmesi talep edilen eylemlerin önemli adreslerinden biri de Alsancak Nevvar Salih İşgören Devlet Hastanesi oldu. Hastane bahçesinde bir araya gelen sağlık çalışanları ellerinde, “Yemekte taşeron şirkete hayır”, “Sağlıklı yemek hastanın da çalışanın da hakkıdır, ve “Yemekhanelerde özelleştirmelere son verilsin” yazılı dövizler taşıdı. Eylemde basın açıklamasını SES İzmir 2 Nolu Şube Yönetici Fatih Özbilgi okudu. YOK SAYMA EĞİLİMİNİ ORTAYA KOYUYOR Eksiklikler ve taleplere duyarsız kalındığını belirten Özbilgi, “Sağlık emekçilerinin mali ve özlük hakları ihlal edilip emekleri sömürülürken bir taraftan hastane yönetimi/idarecilerinin hastanelerin ekonomik darlıktan çıkış yolu olarak yemeklerden tasarruf etme eğiliminde olmaları ya da eksiklikler ve taleplere karşı duyarsız kalmaları sağlık emekçilerini değersizleştirme ve yok sayma eğilimini ortaya koymaktadır. Bu eğilim gıda fiyatlarındaki artışla birlikte sağlık emekçilerine çalışırken protein değeri, içindeki kurtlardan ibaret olan âdete ortaçağ koşullarında emekçilere reva görülen beslenme koşulları dayatmasına dönüşmüştür. SES olarak bu sorunu görünür kılmak için daha öncede eylemler, anketler, imza kampanyaları örgütledik. Konuyla ilgili olarak Diyarbakır şubemiz boykot düzenlemiş ve mafyalaşan yemek şirketleri işyeri temsilcimizi yemekhanede silahla yaralanmıştı. Yine çeşitli illerde bu soruna dikkat çekmek isteyen temsilcilerimiz, yemek firmaları tarafından tehdit edilmişlerdi. Bu gelişmeler olurken Sağlık Bakanlığı gözünü kulağını kapatmış şu an olduğu gibi izlemekle yetinmişti. Bu sessizliği, vurdumduymazlığı yemekhaneleri boykot ederek bozuyor ve tüm halkımızın sorunun giderilmesi için bizi desteklemesini bekliyoruz” dedi. YEMEK HİZMETİ KAMU SUNMALI Sorunun asıl nedeninin yemekhane hizmetlerinin kamusal olmaktan çıkarılması olduğunu kaydeden Özbilgi, “Sektörde adeta tekelleşen belirli yemek firmaları tarafından yetersiz ve nitelikten çok uzak bir biçimde sunulan yemek ve beslenme hizmetleri sağlık emekçilerinin ağır çalışma koşullarının ihtiyacını karşılamamaktadır. Çeteleşen, tekelleşen bu firmaların ihale yolsuzlukları iki hafta önce yayınlanan Sayıştay raporunda 15 sayfalık bir bölümde yer almıştı. Bu nedenle bizlerden alınan vergilerle karlarına kar katarken bizi aç bırakan özel sektörce sunulan yemek ve beslenme hizmetleri eskiden olduğu gibi kamu tarafından sunulmalı ve taleplerimiz karşılanmalıdır” ifadelerini kullandı. ÇOK ŞEY İSTEMİYORUZ! Konuşmasının sonunda sağlık emekçilerinin taleplerini sıralayan Özbilgi, şunları söyledi: “Toplu iş sözleşmeleri çerçevesinde ‘işyerinde verilen yemekler çalışanların çalıştıkları işe göre gereksinim duydukları enerjinin yarısını karşılayacak yeterlilikte olmalıdır’ kuralına uygun düzenlenmelidir. Hastanelerde yemek hizmetleri, kar amacı güden özel şirketlerin elinden alınarak devlet eliyle verilmelidir. Yemekhanede özel şirkette çalışan tüm taşeron işçilerin, kadrolu güvenceli istihdamları sağlanmalıdır. Hijyen kurallarına uygun, yeterli miktarda, kaliteli sağlıklı öğünler çıkarılmalıdır. Hastalara, hastalıklarına uygun çeşitlilik ve doyurucu miktarda öğünler olmalıdır. Hastaların kullandığı çatal kaşık ve tabaklar; sağlıksız yemekte kırılan plastikler değil sağlık koşullarına uygun olanlardan olmalıdır. Radyasyonlu alanlar gibi ağır ve tehlikeli yerde çalışan sağlık emekçileri için diyetisyen ve çalışan temsilcileri ile ortak ara öğün de içeren diyet listeleri düzenlenmelidir. Hastanelerde çalışanların ve hastaların içme suyu sorunu çözülmeli ve kliniklere su arıtma cihazları konulmalıdır. Kişiye özel vegan ve vejetaryen diyetler yapılmalıdır. Çok şey istemiyoruz aslında, çalışırken hak ettiğimizi değeri, kaliteli yeterli ve dengeli beslenmeyi istiyoruz. Yani en temel biyolojik ihtiyacımızın karşılanmasını istiyor ve bu konudaki ısrarımızdan ve mücadelemizden vazgeçmiyoruz.” BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - TEKNOFEST İzmir'de, üçüncü gün etkinliklerle devam ediyor

Kamuda istihdam edilen şehit yakını, gazi ve gazi yakını sayısı 48 bin 819'a ulaştı Haber

Kamuda istihdam edilen şehit yakını, gazi ve gazi yakını sayısı 48 bin 819'a ulaştı

Hükümet tarafından şehit ve gazi yakınları ile gazilere sahip çıkmak, onların daha iyi şartlarda ve güven içerisinde yaşamlarını sürdürmelerini sağlamak amacıyla birçok destek veriliyor. Çalışmaların en önemlilerinden birini, kamuda istihdam hakkı oluşturuyor. Şehitlerin eş veya çocuklarından birisi ile anne, baba veya kardeşlerinden birisi olmak üzere 2 kişiye, gazilerin de kendileri veya lehine feragat verdiği bir yakınına kamuda istihdam hakkı sağlanıyor. Şehit yakını, gazi, gazi yakını, sivil terör mağdurları ve yakınları, harp ve vazife malulleri ile yakınlarının istihdamıyla ilgili iş ve işlemler, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı Şehit Yakınları ve Gaziler Genel Müdürlüğünce yürütülüyor. Bu yıl 780 kişi atandı AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Türkiye'de şehit yakını, gazi ve gazi yakınlarının kamuda istihdam edilmesine yönelik ilk atama 1996'da yapıldı. Bu tarihten 2002'ye kadar 6 bin 315 şehit yakını, gazi ve gazi yakını, kamu kurum ve kuruluşlarına yerleştirildi. Bu yıl içerisinde yapılan 780 atama ile kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen şehit yakını, gazi ve gazi yakını sayısı 48 bin 819'a yükseldi. Atanma talepleri öncelikli olarak yerine getiriliyor Öte yandan, şehit yakınları ile gazilerin devlet memuru yakınlarının atanma taleplerinde kısıtlayıcı hükümlere bakılmıyor. Terör eylemlerinde şehit olan, çalışamayacak derecede malul olan ya da malul olup da çalışabilir durumda bulunan kamu görevlileri ile er ve erbaşların devlet memuru olarak görev yapan eş ve çocukları ile anne, baba ve kardeşlerinin, aynı kurum içinde atanma taleplerine öncelik veriliyor. Şehit ve Gaziler gününde idari izin hakkı Kamu kurum ve kuruluşlarında görevli malul gaziler ve eşleri, 19 Eylül Gaziler Günü'nde, şehit eş ve çocukları ile anne, baba ve kardeşleri ise 18 Mart Şehitler Günü'nde idari izinli sayılıyor. Uygulama, kişilerin çalıştıkları kurumlar tarafından yerine getiriliyor.

Kamu Başdenetçisi Malkoç Gaziosmanpaşalılarla bir araya geldi Haber

Kamu Başdenetçisi Malkoç Gaziosmanpaşalılarla bir araya geldi

Gaziosmanpaşa Belediyesi tarafında “Vatandaş İle İdare Arasında Meydana Gelen İhtilafların Çözümünde Kamu Denetçiliğinin Rolü” programı kapsamında düzenlenen “Ombudsman Gaziosmanpaşalılarla Buluşuyor” toplantısı yapıldı. Gaziosmanpaşa Kültür ve Sanat Merkezi düzenlenen toplantıya Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta ve çok sayıda vatandaş katıldı. Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç ve ekibi vatandaşların talep ve sorunlarını dinledi. “Arabulucuya intikal eden 4 milyon 600 bin müracaattan 3 milyonu arabulucu ile çözülmüş” Toplantıda konuşan Türkiye Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, “Türkiye’de arabuluculuk, uzlaşma, hoşgörülü davranma zaten bizim örf, adetlerimizde, geleneğimizde ve dinimizde olan güzel bir gelenektir. Türkiye'de yargı dışı çözüm yolları çoğaldı. 15 gün önce Adalet Bakanımız açıkladı. Arabulucuya intikal eden 4 milyon 600 bin müracaattan 3 milyonu arabulucu ile çözülmüş. Bir an çabuk öfkelensek de sonradan uyumlu bir toplum ve insanlar olduğumuz ortaya çıkıyor. 3 milyon dosyada bir kişi şikayetçi bir de karşı taraf olursa 6 milyon insan adliyeye taşınacak. Bunlar güzel şeyler. Kamu denetçiliği kurumu da devletle insanlar arasında olan ihtilaflarda mahkemesiz bir çözüm yoludur” şeklinde konuştu. “Kamu ile arasındaki sorunları çözmeyi şiyar edilen bir kurum” Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta, “Baktığımızda şeffaflık, iyi yönetim, adaletin merkezi sorumlulukların yumağı gibi gözüküyor. Aynı zamanda vatandaşa ücretsiz hakimlik, avukatlık ücreti veren toplumu her türlü sorunun kamu ile barıştıran. Kamu ile arasındaki sorunları çözmeyi şiar edilen bir kurum. Türk demokrasi adına çok önemli noktada hizmet ettiğini görmek Türk vatandaşı olarak bizi gururlandırıyor. Elbette sadece vatandaşların kamu olan ilişkilerini normalleştirirken Türkiye'nin de demokratikleşmenin açısından baktığımız zaman her alanda olduğu gibi bu alanda da uzlaşma eksenli çalışmaları görmemiz mümkün” dedi. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Green Card başvuruları ne zaman 2023? Nasıl başvuru yapılır?

Kamuya taşıt alımında yerli üretim ile çevreci araçlar öncelikli Haber

Kamuya taşıt alımında yerli üretim ile çevreci araçlar öncelikli

2024-2026 yıllarına ilişkin OVP'den yapılan derlemeye göre, program döneminde, kamu harcamalarında tasarrufu sağlayacak yapısal değişiklikler hayata geçirilecek. Deprem ve afet riski harcamaları hariç kamu açığı düşürülecek ve bütçe disiplini çerçevesinde maliye politikasının sürdürülebilirliği güçlendirilecek. Harcama gözden geçirmeleri sistematik hale getirilecek, verimsiz harcama alanları tasfiye edilecek, yeni harcama alanları sınırlandırılacak. Kamu yatırım programında rasyonelleştirme çalışmaları yapılarak, bu çalışma kısa sürede tamamlanacak. Ekonomik ve sosyal fayda üretecek yatırımlar önceliklendirilecek. Hazine nakit rezervinin güçlendirilmesi ve daha etkin kullanımı için "Tek Hazine Kurumlar Hesabı'nın" kapsamı daha da genişletilecek. Sektörel kamu alımları düzenlemesi hayata geçirilecek. Kamu alımlarına yönelik harcamaların rasyonelleştirilmesi anlayışıyla tasarruf odaklı merkezi kamu alım politikalarının kapsamı genişletilecek. Taşıt kullanımı gözden geçirilecek Kamu taşıtlarının kullanımı ihtiyaç analizleri çerçevesinde sistematik olarak gözden geçirilecek. Taşıt ihtiyaçları öncelikle geçici tahsisle ya da ihtiyaç fazlası taşıtların devriyle karşılanacak. Yeni taşıt edinimlerinde ekonomiklik gözetilerek yerli üretim ile çevreci araçlara öncelik verilecek. Kamu mali yönetiminde sürdürülebilir ve sağlıklı gelir kaynaklarının artırılması için vergi tabanı genişletilecek. Vergi harcamaları gözden geçirilecek, etkin olmayan istisna, muafiyet ve indirimler kaldırılacak. Gelir, kurumlar, katma değer vergileri kanunları ile vergi usul kanununun güncellenmesi için düzenlemeler hayata geçirilecek. Orta vadede doğrudan vergilerin payı artırılacak. Karbon vergisi niteliği taşıyan vergiler gözden geçirilecek. Tamamlayıcı karbon vergisi dahil karbon fiyatlandırma araçlarının kalkınma ve yatırım ortamı üzerinde yol açacağı ekonomik ve sosyal etkiler analiz edilecek. Kayıt dışılıkla mücadelede, teknolojik imkanlardan daha çok faydalanılacak. Dijital faaliyetlerde kayıt dışılığı kavrayacak ve yatırım ortamının cazibesini artıracak vergi uygulamaları geliştirilecek. Dijital olarak alınıp satılabilen ve transfer edilebilen, dijital bir değeri temsil eden sanal varlıklar kullanılarak yapılan işlemlere yönelik mevzuat çalışmaları sürdürülecek. Sosyal güvenlik sisteminde kişilerin daha çok istihdamda kalmasını teşvik eden, hakkaniyeti ve aktüeryal dengeyi önceleyen düzenlemeler hayata geçirilecek, sistemin mali sürdürülebilirliği güçlendirilecek. Sosyal güvenlik mevzuatı ve uygulamaları değişen işgücü piyasası koşullarına ve yeni nesil esnek çalışma şekillerine daha uyumlu hale getirilecek. Prim borçlarının takip ve tahsilat süreçleri etkinleştirilecek. Kayıt dışı istihdam ve kayıt dışı ücretle mücadelede veri analizine dayalı risk odaklı denetim faaliyetleri artırılarak prim tabanı genişletilecek. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu daha etkin kullanılacak Sağlık hizmetlerinin geri ödemesinde risk analizini ve hizmet sunucularının davranışlarını dikkate alan denetim modelleri etkinleştirilecek. Sosyal Güvenlik Kurumunun bilişim sistemleri güçlendirilecek, kurumlar arası veri paylaşımı artırılacak. Sağlık hizmetlerinin finansmanında değer bazlı geri ödeme yöntemleri kullanılacak. İstihdam teşviklerinden etkin olmayanlar sonlandırılacak. Kadın, genç ve engellilere yönelik teşviklerin ağırlığı artırılarak, teşvik sistemi sade ve etkin bir yapıya kavuşturulacak. Sosyal yardım sistemi gözden geçirilecek. İşgücüne katılıma mani olmayacak şekilde bütünleşik bir yapıda, aile odaklı ve fert başına asgari bir geliri garanti edecek şekilde yeniden kurgulanacak. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu kaynakları daha etkin kullanılacak.

Kamu emekçileri İzmir’den seslendi: “Yoksulluğa sefalete mahkum edildik” Haber

Kamu emekçileri İzmir’den seslendi: “Yoksulluğa sefalete mahkum edildik”

SULTAN GÜMÜŞ KAYA Ekonomik krizin etkileri günden güne daha da derinleşirken, kamu emekçileri ve emeklileri, gözlerini 2024-2025 toplu iş sözleşmesine çevirmiş durumda. Gidişata dair tepkiler sürerken, İzmir’de bir eylem gerçekleştiren Büro Emekçileri Sendikası (BES) İzmir Şubesi, Tüm Bel-Sen İzmir 2 No'lu Şubesi ve Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şubesi de ses yükselten sivil toplum kuruluşları arasında yer aldı.  SENDİKA YASASI İSTİYORUZ Eylemde ilk olarak konuşan Büro Emekçileri Sendikası (BES) İzmir Şube Başkanı Mustafa Güven, şunları kaydetti: “Altı TİS sürecidir kamu emekçileri ve emeklileri bu sözleşmelerden kayıplarla yoksullaşarak çıkıyor. Artık gerçekten emekçilerin taleplerinin masada görüşülebileceği bir sendika yasası istiyoruz. En düşük memur maaşı 22 bin lira deniliyor ancak mayıs ayında 22 bin lira bin 200 dolardı. Temmuz ayında 22 bin lira 800 dolara düştü. Yani talep edildiğinden itibaren 400 dolar düştü. Zam gelmeden elimizden alındı zaten. Dolayısıyla 22 bin lira daha gelmeden anlamsızlığa düştük. Bugünkü rakamlara baktığımızda yoksulluk sınırı 40 bin lirayı aşmış durumda. Bizim talebimiz 45 bin liradır. 45 bin lira altında bir rakamla kamu emekçisi yoksulluğa sefalete mahkûm edilmiş olur.” BU SİSTEMİN DEĞİŞMESİNİ İSTİYORUZ Tüm Bel-Sen İzmir 2 No'lu Şube Başkanı Fatma Kılınç da “Öncelikle iki yılda bir toplu pazarlık olarak adlandırılan bu sistemin değişmesini istiyoruz. Gerçek anlamda Uluslar arası normlara ILO sözleşmesine uygun olarak grevli toplu sözleşme hakkının gerçekleşmesini istiyoruz. Hem ekonomik hem sosyal haklarımız çok eksik. İnsanca yaşanacak bir ücret olmazsa olmazımızdır” ifadelerini kullandı. ÜLKE GERÇEKLERİ ORTADA, GEÇİNEMİYORUZ Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi ve Mali Sekreteri Hüseyin Çoban ise “Ülke gerçekleri ortada, geçinemiyoruz. 2000 yılından beri ücretlerimizde erime söz konusu. Zam yaptıklarını söylüyorlar ancak ben zam istemiyorum. 2000 yılında kaç kilo bulgur, ekmek, pirinç, yağ alabiliyorsam onları alabilmek istiyorum. Bu ülkede hiç kimsenin ayçiçek yağı kadar değeri yok. Pazara girmeye dahi korkar olduk. Sezonunda dahi gidemiyoruz. Bizim asıl istediğimiz şey emeğimizin karşılığını alabilmek ve değer görebilmek. Geçinebilmek istiyoruz” isyanında bulundu. NORMAL STANDARTLARIN ÇOK ALTINDA SES İzmir Şube Eşbaşkanı Nursel Yücesoy da kamu emekçileri ve sağlık emekçilerinin taleplerini sıralayarak, “Bir an önce koşullarımızın düzeltilmesi, sağlık emekçilerinin daha güvenli ortamlarda güvenceli istihdamla çalıştırılmasını istiyoruz. Normal standartların çok altında sayılarda sağlık emekçisi hizmet üretiyor. Sağlık emekçisi sayısı hastaların sayısının çok çok altında. Bunların bir an önce düzeltilmesi gerekiyor” çağrısını dile getirdi.

Bakan Göktaş: Kamuda şehit ve gazi yakını istihdamı artacak Haber

Bakan Göktaş: Kamuda şehit ve gazi yakını istihdamı artacak

Bakan Göktaş, Bakanlık binasında düzenlenen, Şehit Yakını, Gazi ve Gazi Yakınlarının Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Yerleştirilmesi Töreni'nde yaptığı konuşmada, aziz şehitler ve kahraman gazilerin, cesaretleriyle vatan borçlarını ödediklerini belirtti. Kendilerine düşen görevin de şehitlerin emanetlerine ve gazilere sahip çıkmak olduğunu söyleyen Göktaş, şehit yakınlarına, gazilere ve ailelerine daha iyi imkanlar sunmak için çalıştıklarını, sorunlarının ivedilikle çözülmesi için hassasiyet gösterdiklerini anlattı. Bakan Göktaş, Şehit Yakınları ve Gaziler Genel Müdürlüğü bünyesinde birçok hizmeti devam ettirdiklerini, yeni hizmet modelleriyle mevcut çalışmaları desteklediklerini kaydetti. PEK ÇOK ALANDA ÇALIŞMA YÜRÜTÜLÜYOR AK Parti iktidarlarında şehit yakını, gazi ve gazi yakınları için önemli düzenlemeler gerçekleştirdiklerini vurgulayan Göktaş, gelir desteğinden istihdam hakkına, sağlık hizmetlerinden eğitime varana kadar pek çok alanda çalışmalar yürüttüklerini aktardı. Göktaş, hak sahibi şehit yakını, gazi ve gazi yakınları ile vazife malullerinin çeşitli toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz yararlandığını, Türk Hava Yolları ile imzalanan protokolle şehit yakını, gazi ve gazi yakınlarına uçak biletlerinde 1 Aralık 2022'den itibaren yüzde 50 indirim uygulanmasını hayata geçirdiklerini anımsattı. Mahinur Özdemir Göktaş, eğitim destekleriyle de şehit ve gazi çocuklarının hayata hazırlanırken yanlarında olduklarını söyledi. ''EN ÖNEMLİ BAŞLIKLARIMIZDAN BİRİ İSTİHDAM'' Bu çalışmaları daha verimli hale getirebilmek için ellerinden gelen gayreti göstereceklerini dile getiren Göktaş, şöyle devam etti: "Şehit yakını, gazi ve gazi yakınlarımıza yönelik en önemli başlıklarımızdan birisi de istihdam. İstihdam hakkının verildiği 1995 yılından 2002 yılına kadar 6 bin 315, bu yıl nisan ayında yaptığımız atamayla birlikte 48 bin 556 şehit yakını, gazi ve gazi yakınımızın kamuda istihdamını sağladık. Bugün yapacağımız 263 atama ile kamuda şehit yakını, gazi ve gazi yakınlarının istihdamı toplam 48 bin 819'a ulaşmış olacak." Bakan Göktaş, gazi İbrahim İpek Erayhan'ın 11 aylık kızı Setenay Gökçe Erayhan ile butona basarak, 263 kişinin kamu kurum ve kuruluşlarına atanması işlemini başlattı. 'SETENAY MORAL KAYNAĞIMIZ OLDU'' Suriye'de 2021'de Fırat Kalkanı Harekatı sırasında bacağından yaralanması sonucu gazi olan İbrahim İpek Erayhan da yapılan atama sonucu ODTÜ'ye teknisyen olarak yerleşti. Törenin ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Erayhan, mesleğinin elektrik elektronik üzerine olduğunu, önceden asker olarak hizmet ettiği ülkesine artık teknisyen olarak hizmet vereceğini dile getirdi. Yaralandıktan sonra zor bir iyileşme sürecinden geçtiğini anlatan Erayhan, "Gazi olduktan sonra ikinci kızım Setenay dünyaya geldi. Setenay ailecek moral kaynağımız oldu." diye konuştu. AA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.