TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#kadınlar

kadınlar haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, kadınlar haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Fırıncılık sektörüne kadın eli değecek Video Galeri

Fırıncılık sektörüne kadın eli değecek

İzmir Fırıncılar Odası ve Bornova İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü arasında imzalanan protokolle, Türkiye’de ilk kez kadın ağırlıklı ekmek üretimi kursu açıldı. Kursiyerlerin yarısından fazlasını kadınların oluşturduğu kursta, hamurkârlık ve kürekçilik eğitimleri ile hijyen eğitimleri veriliyor. Her ders için 100 TL cep harçlığı da alan kursiyerler, bir fırında üretilen tüm ekmek çeşitlerini öğreniyor. İstihdam garantili kurs sayesinde fırıncılık sektörüne kadın eli değmesi hedefleniyor. Fırıncılık sektöründe eleman yetersizliği sık sık gündeme getirilirken, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İESOB) önderliğinde İzmir Fırıncılar Odası ve Bornova İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü arasında önemli bir protokole imza atıldı. Sektöre hem işinin ehli eleman yetiştirmek hem de kadınların da sektörde yer almasını sağlamak amacıyla İstihdam için Mesleki Eğitim Projesi (İMEP) hayata geçirildi. İlkokulu bitirmiş özellikle kadın kursiyerler, Ege Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümünde hamurkârlık ve kürekçiliğin yanı sıra hijyen sanitasyon ile teknik eğitimler almaya başladı. Kursiyerlere ders başı 100 TL cep harçlığının da verildiği kursa, kadın kursiyerler yoğunlukta. İstihdam garantili ekmek üretimi kursu ile fırıncılık sektörüne kadın eli değmesi hedefleniyor. “Türkiye’de ilk” İzmir Fırıncılar Odası Başkanı Kemal Sırtı, “Türkiye genelinde en büyük sıkıntımız, eleman yetişmemesi. Eskiden insanlar çocuğunu yaz tatillerinde iş öğrensin diye fırınlara getirirdi. Ancak şu an böyle bir durum yok. Herkes çocuğunun doktor, mühendis, avukat olmasını istiyor ancak bu ülkenin fırıncıya da ihtiyacı var. Gidişat böyle giderse, eleman yetiştirmezsek ekmek üretememeye başlayacağız. Bu sebeple birliğimizin önderliğine İzmir Fırıncılar Odası olarak böyle bir projeye adım attık. Bu kursumuz iş garantili. Kurstan mezun olan her bir kursiyerimizi işe yerleştireceğiz. Projeyle kadınları da inşallah fırınlarda daha çok göreceğiz. Kadın eli değen her şey güzel olur. Kadın ağırlıklı kursumuz sonrası onları hamurkâr ve kürekçi olarak istihdam edeceğiz. Kadın ağırlıklı bu kursumuz, aynı zamanda Türkiye’de ilk olacak. Kurslarımız 30 kişilik gruplarla devam edecek. Kadınlar bu kursumuza çok rağbet gösteriyor ve inşallah başarılı olacağız” dedi. 440 saatlik eğitim Bornova Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Ceren Ertopçu, “Bornova Halk Eğitimi Merkezi bünyesinde açılan ekmek üretimi kursumuz, Bornova İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile İzmir Fırıncılar Odası arasında imzalanan protokolle açıldı. Kursumuz toplam 440 saatten oluşuyor. Kursa katılmak için ilkokul mezunu olmak yeterli. Kursumuz her ne kadar kadın ve erkeklere açık olsa da yola çıkarken asıl amacımız, sektördeki kadın istihdamını artırmaktı. Bu nedenle kursa devam eden 30 kursiyerimizin yarısından fazlası kadınlardan oluşuyor. Sektöre bilgili ve işinin ehli personel yetiştirme noktasında bu eğitimler çok önemli. Biz bütün mesleki kurslarımızda, kursları başarıyla bitirenlere sertifika veriyoruz. Bu sertifikalarla kursiyerler, sektörde çok rahat iş bulabiliyor” diye konuştu. “Fırıncılık sektörüne kadın elinin değmesini istiyoruz” Kursta teorik ve uygulamalı eğitim veren Bornova İlçe Eğitim Müdürlüğü Yiyecek-İçecek Hizmetleri Meslek Edindirme Öğretmeni Rüya Cavlı, “Kursiyerlerimize bir fırında görülen tüm ekmek çeşitlerini öğretiyoruz. Ancak ekmek uygulamasından önce hijyen sanitasyon ile teknik eğitimler veriyoruz. Amacımız, fırıncılık sektörüne ve fırınlara kaliteli ve yetişmiş usta elemanlar hazırlamak. Teorik eğitimin ardından kursiyerlerimiz, hamur eğitimlerini almaya başladı. Bu işin bir de pişirme kısmı var ve en önemli kısımlardan biri de budur. Kürekçilik zordur, zanaatkarlık gerektirir. Hamuru öğrendikten sonra jilet atma ve kürek eğitimleri başlayacak. Kursiyerlerimiz mezun olduktan sonra usta adayı olacak. Onlar da ilk günden beri heyecanla derslere katılıyor. Bir an önce mezun olup fırınlarda çalışmak istiyorlar. Fırın açmak isteyen kursiyerlerimiz de yoğunlukta. Kursumuzda erkek kursiyerler de var ama önceliğimiz kadınlar. Fırıncılık sektörüne kadın elinin değmesini istiyoruz. Kadınların yeteneklerini göstermek istiyoruz” ifadelerini kullandı. Kursiyerlere cep harçlığı da veriliyor İMEP Projesi İzmir İl Koordinatörü Yasin Demirlenk, “İstihdam için Mesleki Eğitim Projesi olarak hedefimiz, gençleri yetiştirip mesleki eğitim yoluyla istihdam hayatına kazandırmak. Odalarımızla birlikte çeşitli kurslar düzenliyoruz. Kemal Sırtı, fırıncılık sektöründeki istihdam açığından ve alarm zillerinin çalmasından bahsedince hızlı bir şekilde üniversitemiz ve halk eğitimi merkezimizle işbirliği yaptık. Türk ve Suriyeli vatandaşlarımızın sosyal uyumla yetişmesini sağlıyoruz. Ayrıca kursiyerlerimize günlük 100 TL cep harçlığı da veriyoruz. Kurs bitiminde de istihdam edilmelerine imkan sağlıyoruz” diye belirtti. Günde 9 bin ekmek üretiliyor Ege Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şebnem Tavman “Bu eğitim işbirliği çerçevesinde kursumuzu gerçekleştiriyoruz. Bizim sınıf altyapımız teorik ve uygulamalı dersler için yeterli düzeyde. Bu işbirliğinde yer aldığımız için çok mutluyuz” derken, Ege Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Seda Ersus ise “Yaklaşık 12 senedir Ege Üniversitesi Hastanesinin ekmeğini üretiyoruz. Günde 9 bin adet ekmek üretiyoruz. Bunun yanı sıra tam buğday, çavdar ekmeği çeşitlerinde de ekmek üretiyoruz ve üç satış yerimizde hem personelimize hem de halka ekmek ulaştırıyoruz. Ekmeklerimizi ürettiğimiz mekanda şimdi de bu kursa ev sahipliği yapıyoruz” sözlerine yer verdi. Bankacılıktan fırıncılığa Kursiyerlerden Sezen Diler, şöyle konuştu: “Ben eski beyaz yakalıyım. Uzun süre bankacılık yaptım. Mesleği bıraktıktan sonra meslek edinmem gerektiği için araştırma yaptım. Evde çocukluğumdan beri yaptığım, büyüklerimden gördüğüm mutfak işini meslek haline getirebileceğimi düşündüm ve kursa kayıt oldum. Hem teorik hem pratik bilgilerin verilmesi hem de iş garantisinin olması beni cezbetti. İlk etapta çalışıp deneyim kazanmak, sonra da kendi yerimi açıp kadınlarla birlikte çalışmak istiyorum. Fırıncı kadınlar maalesef yok. Kadınlar bizi gördükçe bu mesleğe yönelecektir diye düşünüyorum.” “Fırınlarda hep erkekler var” Özgür Parlar isimli kursiyer “Ben 20 yaşındayım ve 5 aydır çalışmıyorum. Türkiye’de fırıncı ustası eksiği var. Henüz genç olduğum için bu mesleği öğrenmek istedim. Kurs çok güzel gidiyor. Öğretmenlerimizden çok değerli bilgiler öğreniyoruz. İleride kendi yerimi açmayı hedefliyorum” dedi. Kursiyer Fatma Melek Türel de “Aşçılık okuduğum için ekmek yapımını da öğrenmek istedim. Derslerimiz çok güzel geçiyor. Önce bir yerde çalışıp sonra kendi yerimi açmak istiyorum. Fırınlarda hep erkekler var. Kadınların da bu sektörde olması çok güzel olur” diye konuştu. “Kadınlar girdiği her yeri güzelleştiriyor” Müge Yasin Ceryan isimli kursiyer, şunları söyledi: “Ben aslında mobilya tasarımcısıyım. Bu kursu internet üzerinden gördüm. Zaten her zaman mutfakla ilgiliydim. Bu yüzden kursa katılmak istedim. Çok kaliteli bir eğitim alıyoruz. Fırıncı olarak hayatıma devam etmek istiyorum, kendi yerimi açmak istiyorum. Kadınlar girdiği her yeri güzelleştiriyor. Mutfakta genelde kadınlar yer alıyor. Bunu iş hayatına da taşımak gerek. Türkiye buna çoktan hazırdı ama şimdi eğitimlerle birlikte daha başarılı olacağız.” İHA

42 kadın öldürüldü, yarısı şüpheli olarak yansıdı Haber

42 kadın öldürüldü, yarısı şüpheli olarak yansıdı

Yerel ve ulusal gazetelerden, haber sitelerinden ve ajanslardan derlenen haberlere göre; erkekler Eylül ayında en az 42 kadını öldürdü. Bu ay içerisinde 20 kadının ölümü basına ‘şüpheli’ olarak yansıdı. Erkekler, Eylül’de en az 42 kadını öldürdü; geçen yıl aynı ay bu sayı 26 idi. Öldürülen kadınlardan biri Özbekistanlı, biri Rusya, biri de Azerbaycanlıydı. Öte yandan en az sekiz kadın koruma kararına rağmen öldürüldü. Bazı failler ise hapishaneden çıkarak kadınları öldürdü. Kadınları öldüren erkeklerden biri ‘korucu’, ikisi de ‘polisti’. EN YAKINLARI TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜLER 13 kadın ‘ayrılmak istediği, barışmak istemediği’ için, üç kadın ‘kıskanıldığı’ için, dört kadın ‘ekonomik taleplerini karşılamadığı’ için öldürüldü. Erkeklerin 22 kadını öldürme ‘bahanesi’ ise basına yansımadı. 29 kadın kocası, eski kocası, sevgilisi tarafından öldürülürken, bir kadını arkadaşı, bir kadını korucu, dokuz kadını oğlu, damadı, kardeşi öldürdü. İki kadını öldüren erkeğin yakınlık derecesi basına yansımadı. Erkekler, 30 kadını ev içinde, dokuz kadını sokakta, bir kadını bahçede, bir kadını parkta, bir kadını da otomobilde öldürürken, 28 kadını ateşli silahla, iki kadını balkondan atarak, 12 kadını da kesici aletle öldürdü. Bu haber de ilginizi çekebilir: Kadınlar Mecliste

Milletvekilleri “kadınlar” için bir araya geldi Haber

Milletvekilleri “kadınlar” için bir araya geldi

Kadınların bir arada olduğunda her şeyin üstesinden geleceğini vurgulayan Adalet ve Kalkınma Partisi İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı ve Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, İzmir Ticaret Odası’ndan tüm kadınlara “birlik” mesajı verdi. “TBMM’de ve Diğer Kurumlarda Kadın Temsiliyeti ve İzmir Ticaret Odası Kadın Meslek Komite Üyeleri ile Sohbet Toplantısı”, Adalet ve Kalkınma Partisi İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç ile İzmir Ticaret Odası’nın (İZTO) kadın yönetim kurulu, meclis ve komite üyelerinin katılımıyla İzmir Ticaret Odası’nda gerçekleşti. ÇANKIRI: SAYIMIZIN ARTMASINI İSTİYORUZ İzmir’in bir “kadın” şehri olduğunu vurgulayan Adalet ve Kalkınma Partisi İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, “İzmir’de kadınların her alanda ne kadar aktif olduğunu net bir şekilde görüyoruz. Bugün burada milletvekili kimliğimizin dışında, kadın olduğumuz, İzmirli iş insanı olduğumuz için varız. İzmir öyle bir yer ki nereden gelirseniz gelin bir yıl sonra İzmirli oluyorsunuz. Sizi kendisine aşık ediyor. Burada daha fazla kalmak istiyorsunuz. İzmirimizi ticaretiyle, sanayisiyle en iyi konuma getirmek hedefimiz. Bu şehrin en dinamik yöneticileri kadınlar. Sizler bizim gibi seçilmiş 30 kadınsınız. Sayımızın daha da artmasını canı gönülden istiyoruz. Bunun için birbirimizi çok daha fazla korumalıyız. Bir milletvekili, bir kadın olarak her zaman yanınızda olduğumu bilmenizi isterim” dedi. KILIÇ: DAYANIŞMA SADECE FELAKETLERDE OLMAMALI Kadınların bulunduğu her yere nezaket getirdiğine dikkat çeken Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, “Keşke sayımız daha çok olsa. Vekillerin, belediye başkanlarının, odalardaki kadınların sayısı daha fazla olmalı. Umarım bunu hep birlikte çoğaltırız. Konu İzmir ise herkesle aynı masaya oturabiliriz. İzmir depreminde de Maraş depreminde de hep birlikte çalıştık. Bu dayanışma sadece felaketlerde kalmamalı. Birlikte olursak yapamayacağımız iş yok” diye konuştu. İZTO KADINLARA YÖNELİK BİRÇOK PROJE ÜRETİYOR Kadın iş insanları ile milletvekillerinin bir araya gelmesinden büyük memnuniyet duyduğunu ifade eden İZTO Yönetim Kurulu Üyesi Nuray Eyigele İşleyen, “Hepimiz önce kadın sonra iş insanlarıyız. İş hayatında yaşadığımız pek çok zorluk var. Burada birbirimize destek olmak için buluştuk, hep birlikte çok güzel işler yapacağımıza inanıyorum” dedi. İzmir Ticaret Odası olarak kadınlara yönelik pek çok proje gerçekleştirdiklerini ifade eden İZTO Yönetim Kurulu Üyesi Jülide Tutan ise, “Birçoğunuzla farklı projelerde birlikte oluyoruz. Bazen birbirimizin çalışmalarından haberdar olamayabiliyoruz. Bu nedenle iletişim çok önemli. Bundan sonra çok daha güzel işlere imza atacağımıza inanıyorum” diye konuştu. Konuşmaların ardından kadın iş insanları milletvekillerine talep ve önerilerini aktardı. Bu haber de ilginizi çekebilir: İZTO’daki büyük buluşmada protokol krizi

“Keşke tüm anıları sadece kadınlar yazsaydı” Haber

“Keşke tüm anıları sadece kadınlar yazsaydı”

RABİA AYKUT Yazar Kumru Toktamış ve Sedat Ulugana’nın kaleme aldığı ‘Ağrı İsyanı'nda İstanbullu Bir Kadın - Yaşar Hanım'ın Anıları’ kitabı, raflarda yerini aldı.  Türk Tarihçi ve Sosyolog Prof. Dr. Taner Akçam, Dipnot etiketiyle yayınlanan kitaba dair şu ifadeleri kullandı: “Elinizdeki kitap, Cumhuriyet dönemi Kürt tarihinin çok önemli bir kesitine doğrudan tanıklık etmiş olan Yaşar Hanım'ın anılarını ilk kez gün ışığına çıkarıyor. Ağrı İsyanı'nda Kürt direnişçilerin komutanı olan Hoybun Cemiyetinin liderlerinden İhsan Nuri Paşa ile evliliğinden sonra, Kürtlerin modern Türkiye'nin kuruluş sürecindeki serencamına şahit olan Yaşar Hanım, anlattıklarıyla Cumhuriyet'in yeni Türkiye'sinin ve Türkiye Kürtlerinin ayrıntılı bir resmini çiziyor.” BİR SOLUKTA OKUDUM “Yaşar Hanım'ın anılarını bir solukta okudum” diyen Akçam, şu sözlere de yer verdi: “Erkek milletinin, 'erkeklik saplantıları', 'ideolojik körlükleri' ve 'endişe kabızlıkları' nedeniyle kıvranıp yazamadıklarına inat, Yaşar Hanım'ın anılarının her satırından 'hakikat' ve 'insan' fışkırır. Yaşar Hanım Hatıratında, sıradan, duru ve tertemiz bir anlatımla bize dönemin olaylarını ve insanlarını tanıtır. Ve belki de en önemlisi, tüm olaylar girdabı içinde, onun İhsan Nuri'ye olan aşkının derinliğini öğrenir, hayran kalırız. Elinizdeki kitap bir 'aşk hikayesi' değil; ama siyaset dahil hiçbir şeyin 'aşksız' olamayacağının en önemli göstergesi... Siyasi boyutuyla da Ağrı İsyanı'nı anlamak istiyorsanız, Yaşar Hanım'ı okuyun derim. Çünkü orada tüm çıplaklıkları ile insanlar var. Keşke tüm anıları sadece kadınlar yazsaydı...” 

Hacı adaylarının yüzde 54'ünü kadınlar oluşturuyor Haber

Hacı adaylarının yüzde 54'ünü kadınlar oluşturuyor

AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, bu yıl 47 bin 752 Türk kadın hacı adayı kutsal topraklara ulaştı. Geçen yıl kısıtlı kontenjanla hacca giden 33 bin 770 kişinin yüzde 52'sini kadın hacılar oluştururken, bu yıl kadın hacıların oranı yüzde 54'e çıktı. Hacı adayı Ayşe Mermer, hacca eşiyle birlikte yazıldığını, eşinin hastalığı nedeniyle gelemediğini bildirdi. Ablası ve kardeşleriyle geldiğini söyleyen Mermer, "Beş sene önce de umre için gelmiştim. Ondan dolayı biraz tecrübem var. Hiçbir sıkıntı yaşamadım. Zaten kadınlar her şekilde birbiriyle yardımlaşıp dayanışıyor. Birbirimize yol gösteriyoruz, rehberlik yapıyoruz, fikir veriyoruz. Bir kadın tek başına da olsa burada bir sıkıntı yaşayacağını düşünmüyorum. Çünkü herkes birbirine yardım ediyor burada." dedi. Şeyma Yüce de kadınların ibadet noktasında daha özverili ve fedakâr olduklarını dile getirerek, "Türkiye'ye döndüğümde kızıma 'hemen hacca yazıl' diyeceğim. Daha 18-19 yaşlarında. Çünkü hac artık hemen çıkmıyor, nasip kısmet işi. Böyle olunca bilhassa hanımlara hemen yazılmalarını tavsiye ediyorum. Kadınların buraları görüp ders çıkaracakları çok şey var." diye konuştu. "BU MEKANA GELENLER GÜVEN VE HUZUR İÇİNDE" Rümeysa Kılıç ise dönüşte kızlarının hacca yazılmaları noktasında tavsiyelerde bulunacağını belirterek, "Erkeklerin ihram giyme sürecinde yaşadıkları zorluk hissediliyor. Ancak kadınlarda bu anlamda herhangi bir zorluk yok. Kadınlarımızın da sayısı bundan dolayı çok fazla. Bu mekâna gelenler güven ve huzur içinde olduğundan korku ve keder yok. Rabbim gelmek isteyen her bir kardeşime tez zamanda haccı nasip etsin." ifadelerini kullandı. Selma Baydan, kadınların daha duygusal ve heyecanlı oldukları için her şeyi coşkuyla yaptıklarını söyledi. 13 yıldır haccı beklediğini belirten Baydan, kadınların ihram giyme zorunlulukları olmadıkları için haccın onlar için kolay geçtiğini ifade etti. Şehit eşi Nezahat Üstündağ ise hacca gelmenin zorlukları olduğunu ancak Allah'ın yardım ettiğini kaydetti. AA

Kadınların siyasetteki temsil oranı en üst seviyede Haber

Kadınların siyasetteki temsil oranı en üst seviyede

Bu dönemde kadın milletvekillerinin siyasetteki temsil oranı yükseldi. 28'inci Dönem Milletvekili Genel Seçimi'nin kesin olmayan sonuçlarına göre, Meclis'e giren 600 milletvekilinin 121'ini kadınlar, 479'unu erkekler oluşturdu. 27'nci Dönem parlamentosunda yüzde 17,1 olan kadın temsil oranı, 28'inci Dönem'de yüzde 20,1'e yükseldi. Meclis'e oran olarak en fazla kadın milletvekili Yeşil Sol Parti'den girdi. Yeşil Sol Parti'den sonra en çok kadın milletvekili olan partiler sırasıyla AK Parti, CHP, İYİ Parti ve MHP oldu. AK Parti'den 50, CHP ve Yeşil Sol Parti'den 30'ar, İYİ Partiden 6, MHP'den 4, Türkiye İşçi Partisinden ise 1 kadın milletvekili TBMM'de yer aldı. EN FAZLA KADIN MİLLETVEKİLİ HANGİ PARTİDE? AK Parti'nin 267 milletvekilinin 50'si kadınlardan oluştu. Buna göre, 27'nci Dönem'de AK Parti'nin yüzde 17,9 olan kadın milletvekili oranı yüzde 18,7'ye çıktı. Yeşil Sol Parti'nin 61 milletvekilinden 30'unu kadınlar oluşturdu. Yeşil Sol Parti'de kadın temsil oranı yüzde 49 ile diğer partilere göre en yüksek düzeyde. 169 milletvekilinin 30'u kadın milletvekili olan CHP'nin, 27'nci Dönem'de yüzde 12,2 olan kadın milletvekili oranı yüzde 17'ye ulaştı. 50 milletvekilinden yalnızca 4'ü kadın olan MHP'nin geride kalan yasama döneminde yüzde 10 olan kadın milletvekili oranı ise yüzde 8'e düştü. Genel başkanlığını Meral Akşener'in yaptığı 44 milletvekili bulunan İYİ Partide 6 kadın milletvekili seçildi. İYİ Partinin, 27'nci Dönem'de yüzde 6,9 olan kadın milletvekili oranı yüzde 13,7'ye yükseldi. 28'inci Dönem parlamentosunda 31 ilden kadın milletvekili yer almayacak. Adıyaman, Aksaray, Amasya, Ardahan, Artvin, Bayburt, Bilecik, Bingöl, Bolu, Burdur, Çanakkale, Çorum, Elazığ, Erzincan, Gümüşhane, Iğdır, Karabük, Karaman, Kırıkkale, Kırklareli, Kırşehir, Kilis, Kütahya, Niğde, Ordu, Rize, Sinop, Tokat, Uşak, Yozgat ve Zonguldak kadın milletvekilleri tarafından Meclis'te temsil edilmeyecek. 28'inci Dönem parlamentosunun en gençleri de kadınlardan oluştu. AK Parti Ankara Milletvekili Zehranur Aydemir 25, AK Parti İstanbul Milletvekili Rümeysa Kadak ise 27 yaşında. Meclis'te kadın milletvekili oranı 2007'den itibaren artışa geçti. 550 milletvekilinin görev yaptığı Meclis'te kadın temsil oranı 2007'de yüzde 9,1; 2011'de yüzde 14,3; 2015'te (7 Haziran) yüzde 17,6; 2015'te (1 Kasım) ise yüzde 14,7; 600 milletvekilinin yer aldığı 27'nci Dönem parlamentosunda da kadın temsili yüzde 17,1 oranında gerçekleşti. Kadın temsil oranı 28'inci Dönem parlamentosunda ise yüzde 20,1'e ulaştı. AA

Ceyda Bölünmez Çankırı kadınlardan ilham aldı Haber

Ceyda Bölünmez Çankırı kadınlardan ilham aldı

AK Parti İzmir Milletvekili ve adayı Ceyda Bölünmez Çankırı, seçim kampanyasında kadınların üretici kimliklerinden ilham aldı. 200 kişilik Menemen Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'nde, kadın üreticiler ile bir araya gelen Çankırı, kampanya süresince ürün tercihini kadın istihdamını destekleyen adreslerden yana kullandıklarını açıkladı. Çankırı, bin bir emekle hazırlanan yelpazeyi vatandaşlarla buluşturmanın gururunu yaşadıklarını söyleyerek, "Dünyada bal üreten tüm arılar dişidir. Kadını ikinci sınıf görme tezi de arı gibi çalışkan kadınlarımız sayesinde gölgede kalmıştır. Dün bize 'elinin hamuruyla siyaset yapamazlar' diyen zihniyetler bugün dünyanın birçok yerinde kadınlarla yönetiliyor. Çünkü kadın güç demektir. Kadın anne demektir. Bugün kadınlara statü kazandıran güç, 'vazgeçmemenin' mücadelesidir’’ dedi. "TÜM KADINLARIN ARKASINDAYIZ" Gıda, dekoratif aksesuar ile çok amaçlı kullanılabilecek tekstil ürünlerine varana kadar birçok alanda kooperatif üreticileri ve halk eğitim merkezi kursiyerlerinin alın teriyle seçim kampanyalarını yürüttüklerini açıklayan Çankırı şöyle konuştu: "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, kadına verdiği değer sayesinde 21 yıldır çok güzel işler yaptık. Kadınlarımıza vermiş olduğumuz desteği katma değerli olarak geri aldık. Hem İzmir'de hem de Mardin'de kurmuş olduğum kooperatiflerin meyvelerini hep yedik. Ürünlerin hepsini dışarıda, farklı ortamlarda milletvekillerimizle ve vatandaşımızla gittiğimiz her yerde o lezzetleri tatmalarını sağladık. İzmir nezdinde faaliyet gösteren tüm kadın kooperatiflerimize, kadın girişimcilerimize ve rol model olduğumuz tüm kadınların arkasında olduğumuzu bilmelerini isterim. Biz bu kampanya döneminde yani 1 aylık süreçte hediyeliklerimizin hepsini 'kazan kazan' anlayışı ile buralardan hazırlattık. Evlere götürdüğümüz reçellerden, mutfak önlüklerinden ve çantalardan, seramik tabaklardan tutunda birçok üründe kadının eli ve emeği var." AK Partili Çankırı, bugüne kadar Ödemiş'te bulunan Dolunay Reçelleri İşletmesi'nden reçel, Bornova Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi'nden mutfak önlüğü, Kınık Halk Eğitim Merkezi kursiyerlerinin hazırlamış olduğu çini tabak ile Karabağlar Aile Danışma Merkezi (ADEM) çalışanları ile çok amaçlı bez çanta alışverişini gerçekleştirdiklerini dile getirdi. İHA

Fırıncılık sektörüne kadın eli değecek Haber

Fırıncılık sektörüne kadın eli değecek

Kursiyerlerin yarısından fazlasını kadınların oluşturduğu kursta, hamurkârlık ve kürekçilik eğitimleri ile hijyen eğitimleri veriliyor. Her ders için 100 TL cep harçlığı da alan kursiyerler, bir fırında üretilen tüm ekmek çeşitlerini öğreniyor. İstihdam garantili kurs sayesinde fırıncılık sektörüne kadın eli değmesi hedefleniyor. Fırıncılık sektöründe eleman yetersizliği sık sık gündeme getirilirken, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İESOB) önderliğinde İzmir Fırıncılar Odası ve Bornova İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü arasında önemli bir protokole imza atıldı. Sektöre hem işinin ehli eleman yetiştirmek hem de kadınların da sektörde yer almasını sağlamak amacıyla İstihdam için Mesleki Eğitim Projesi (İMEP) hayata geçirildi. İlkokulu bitirmiş özellikle kadın kursiyerler, Ege Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümünde hamurkârlık ve kürekçiliğin yanı sıra hijyen sanitasyon ile teknik eğitimler almaya başladı. Kursiyerlere ders başı 100 TL cep harçlığının da verildiği kursa, kadın kursiyerler yoğunlukta. İstihdam garantili ekmek üretimi kursu ile fırıncılık sektörüne kadın eli değmesi hedefleniyor. TÜRKİYE'DE BİR İLK İzmir Fırıncılar Odası Başkanı Kemal Sırtı, “Türkiye genelinde en büyük sıkıntımız, eleman yetişmemesi. Eskiden insanlar çocuğunu yaz tatillerinde iş öğrensin diye fırınlara getirirdi. Ancak şu an böyle bir durum yok. Herkes çocuğunun doktor, mühendis, avukat olmasını istiyor ancak bu ülkenin fırıncıya da ihtiyacı var. Gidişat böyle giderse, eleman yetiştirmezsek ekmek üretememeye başlayacağız. Bu sebeple birliğimizin önderliğine İzmir Fırıncılar Odası olarak böyle bir projeye adım attık. Bu kursumuz iş garantili. Kurstan mezun olan her bir kursiyerimizi işe yerleştireceğiz. Projeyle kadınları da inşallah fırınlarda daha çok göreceğiz. Kadın eli değen her şey güzel olur. Kadın ağırlıklı kursumuz sonrası onları hamurkâr ve kürekçi olarak istihdam edeceğiz. Kadın ağırlıklı bu kursumuz, aynı zamanda Türkiye’de ilk olacak. Kurslarımız 30 kişilik gruplarla devam edecek. Kadınlar bu kursumuza çok rağbet gösteriyor ve inşallah başarılı olacağız” dedi. KAÇ SAAT EĞİTİM VERİLİYOR? Bornova Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Ceren Ertopçu, “Bornova Halk Eğitimi Merkezi bünyesinde açılan ekmek üretimi kursumuz, Bornova İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile İzmir Fırıncılar Odası arasında imzalanan protokolle açıldı. Kursumuz toplam 440 saatten oluşuyor. Kursa katılmak için ilkokul mezunu olmak yeterli. Kursumuz her ne kadar kadın ve erkeklere açık olsa da yola çıkarken asıl amacımız, sektördeki kadın istihdamını artırmaktı. Bu nedenle kursa devam eden 30 kursiyerimizin yarısından fazlası kadınlardan oluşuyor. Sektöre bilgili ve işinin ehli personel yetiştirme noktasında bu eğitimler çok önemli. Biz bütün mesleki kurslarımızda, kursları başarıyla bitirenlere sertifika veriyoruz. Bu sertifikalarla kursiyerler, sektörde çok rahat iş bulabiliyor” diye konuştu. "KADIN ELİNİN DEĞMESİNİ İSTİYORUZ" Kursta teorik ve uygulamalı eğitim veren Bornova İlçe Eğitim Müdürlüğü Yiyecek-İçecek Hizmetleri Meslek Edindirme Öğretmeni Rüya Cavlı, “Kursiyerlerimize bir fırında görülen tüm ekmek çeşitlerini öğretiyoruz. Ancak ekmek uygulamasından önce hijyen sanitasyon ile teknik eğitimler veriyoruz. Amacımız, fırıncılık sektörüne ve fırınlara kaliteli ve yetişmiş usta elemanlar hazırlamak. Teorik eğitimin ardından kursiyerlerimiz, hamur eğitimlerini almaya başladı. Bu işin bir de pişirme kısmı var ve en önemli kısımlardan biri de budur. Kürekçilik zordur, zanaatkarlık gerektirir. Hamuru öğrendikten sonra jilet atma ve kürek eğitimleri başlayacak. Kursiyerlerimiz mezun olduktan sonra usta adayı olacak. Onlar da ilk günden beri heyecanla derslere katılıyor. Bir an önce mezun olup fırınlarda çalışmak istiyorlar. Fırın açmak isteyen kursiyerlerimiz de yoğunlukta. Kursumuzda erkek kursiyerler de var ama önceliğimiz kadınlar. Fırıncılık sektörüne kadın elinin değmesini istiyoruz. Kadınların yeteneklerini göstermek istiyoruz” ifadelerini kullandı. CEP HARÇLIĞI DA VERİLİYOR İMEP Projesi İzmir İl Koordinatörü Yasin Demirlenk, “İstihdam için Mesleki Eğitim Projesi olarak hedefimiz, gençleri yetiştirip mesleki eğitim yoluyla istihdam hayatına kazandırmak. Odalarımızla birlikte çeşitli kurslar düzenliyoruz. Kemal Sırtı, fırıncılık sektöründeki istihdam açığından ve alarm zillerinin çalmasından bahsedince hızlı bir şekilde üniversitemiz ve halk eğitimi merkezimizle işbirliği yaptık. Türk ve Suriyeli vatandaşlarımızın sosyal uyumla yetişmesini sağlıyoruz. Ayrıca kursiyerlerimize günlük 100 TL cep harçlığı da veriyoruz. Kurs bitiminde de istihdam edilmelerine imkan sağlıyoruz” diye belirtti. GÜNDE 9 BİN EKMEK ÜRETİLİYOR Ege Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şebnem Tavman “Bu eğitim işbirliği çerçevesinde kursumuzu gerçekleştiriyoruz. Bizim sınıf altyapımız teorik ve uygulamalı dersler için yeterli düzeyde. Bu işbirliğinde yer aldığımız için çok mutluyuz” derken, Ege Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Seda Ersus ise “Yaklaşık 12 senedir Ege Üniversitesi Hastanesinin ekmeğini üretiyoruz. Günde 9 bin adet ekmek üretiyoruz. Bunun yanı sıra tam buğday, çavdar ekmeği çeşitlerinde de ekmek üretiyoruz ve üç satış yerimizde hem personelimize hem de halka ekmek ulaştırıyoruz. Ekmeklerimizi ürettiğimiz mekanda şimdi de bu kursa ev sahipliği yapıyoruz” sözlerine yer verdi. BANKACILIKTAN FIRINCILIĞA Kursiyerlerden Sezen Diler, şöyle konuştu: “Ben eski beyaz yakalıyım. Uzun süre bankacılık yaptım. Mesleği bıraktıktan sonra meslek edinmem gerektiği için araştırma yaptım. Evde çocukluğumdan beri yaptığım, büyüklerimden gördüğüm mutfak işini meslek haline getirebileceğimi düşündüm ve kursa kayıt oldum. Hem teorik hem pratik bilgilerin verilmesi hem de iş garantisinin olması beni cezbetti. İlk etapta çalışıp deneyim kazanmak, sonra da kendi yerimi açıp kadınlarla birlikte çalışmak istiyorum. Fırıncı kadınlar maalesef yok. Kadınlar bizi gördükçe bu mesleğe yönelecektir diye düşünüyorum.” "FIRINLARDA HEP ERKEKLER VAR" Özgür Parlar isimli kursiyer “Ben 20 yaşındayım ve 5 aydır çalışmıyorum. Türkiye’de fırıncı ustası eksiği var. Henüz genç olduğum için bu mesleği öğrenmek istedim. Kurs çok güzel gidiyor. Öğretmenlerimizden çok değerli bilgiler öğreniyoruz. İleride kendi yerimi açmayı hedefliyorum” dedi. Kursiyer Fatma Melek Türel de “Aşçılık okuduğum için ekmek yapımını da öğrenmek istedim. Derslerimiz çok güzel geçiyor. Önce bir yerde çalışıp sonra kendi yerimi açmak istiyorum. Fırınlarda hep erkekler var. Kadınların da bu sektörde olması çok güzel olur” diye konuştu. "KADINLAR GİRDİĞİ YERİ GÜZELLEŞTİRİYOR" Müge Yasin Ceryan isimli kursiyer, şunları söyledi: “Ben aslında mobilya tasarımcısıyım. Bu kursu internet üzerinden gördüm. Zaten her zaman mutfakla ilgiliydim. Bu yüzden kursa katılmak istedim. Çok kaliteli bir eğitim alıyoruz. Fırıncı olarak hayatıma devam etmek istiyorum, kendi yerimi açmak istiyorum. Kadınlar girdiği her yeri güzelleştiriyor. Mutfakta genelde kadınlar yer alıyor. Bunu iş hayatına da taşımak gerek. Türkiye buna çoktan hazırdı ama şimdi eğitimlerle birlikte daha başarılı olacağız.” İHA

Kim demiş kadınlar yapamaz diye? Haber

Kim demiş kadınlar yapamaz diye?

Afyonkarahisar’da yaşayan 45 yaşındaki 1 çocuk annesi makine mühendisi Emine Çetin, devlet desteğiyle açtığı oto yıkama işletmesinde kendi gelirini sağlamanın yanı sıra gençlere de istihdam sağlıyor. Afyonkarahisar’da yıllarca sanayi sektöründe makine mühendisi olarak çalıştıktan sonra kendi iş yerini açmak isteyen Çetin, İŞKUR’un girişimcilik kurslarının desteğiyle açtığı işletmede araçların iç dış bakımlarını yapıyor. Yıllarca sanayi sektöründe edindiği bilgi ve tecrübeyi oto yıkama işletmesinde harmanlayan Çetin, ‘kadınların yapamayacağı iş yok’ diyor. 1 çocuk annesi Çetin, kendine çizdiği yolda en büyük destekçisinin eşi olduğunu söylüyor. Sanayide bir kadın olmak çok zordu diyen Çetin, 2016 yılında katıldığı İŞKUR Girişimcilik kursuyla hayatının yönünün değiştiğini söylüyor. "Bir iş yeri açıp kendimi erkeklerin içinde kabullendirmem de çok zor oldu" Emine Çetin, uzun yıllar sanayide çalıştıktan sonra kendi iş yerini açma fikrinin nasıl oluştuğunu şöyle anlattı: “1 çocuk annesiyim. Makine mühendisiyim aslında. Uzun yıllar sanayi tecrübem var. Hep başkalarıyla beraber çalıştım yıllarca. Bunun tabi özel sektörde başkalarıyla birlikte çalışmanın rahatsızlığını bir bayan olarak çok yaşadım. Özellikle sanayide bir bayan olmak çok zordu. Daha sonra 2016 yılında İŞKUR’un Girişimcilik Kursları’nı duydum. Bunun üzerine kurslara katıldım. Daha sonra 2017 yılında da kendi iş yerimi oto yıkama detay merkezi üzerine kendime dair böyle bir yapılanmaya gittim. 2017 yılından beridir de bu sektörde faaliyet göstermekteyim. Kadın olarak zaten sanayi sektöründe çalışmak Türkiye şartlarında zaten çok zor. Yani böyle kendime dair bir iş yeri açıp kendimi erkeklerin içinde kabullendirmem de çok zor oldu. Ama biraz da sektöre ve sanayiye yatkın olduğum için eşim de sağ olsun beni çok destekledi bu konuda. O yüzden çok fazla zorluk yaşamadım. Yanımda hep profesyonel insanlar vardı. Bu işte bir düzen sağlayana kadar.” "Kadınlar her işi yapabilecek güçteler" Hem kendi geçimini sağlayıp hem de gençlere istihdam sağlayan Çetin, bunu gurur verici bir şey olduğunu söyleyerek şöyle devam etti: “Kendimi bir bayan olarak kabullendirmek gerçekten zordu. Gençlerle çalışmayı tercih ettim. Yıl içinde 2 3 tane elemanım oluyor. Yazın bazen 5 6 elemanımız oluyor. Yani insanlara ekmek parası kazandırmak hem kendi ihtiyaçlarımızı karşılayacak para kazanmak gerçekten bir bayan olarak çok güzel. Yani bütün bayanlara bunu tavsiye ediyorum. Her bayanın yapabileceği bir iş mutlaka vardır. Herkes kendi ihtiyacı istikametinde çalışmasını gerçekten çok istiyorum. Kadınlar her işi yapabilecek güçteler. Yani bunu öğrenmek zor olmadı. Ben zaten saç demir üzerine çok uzun yıllar sanayide eğitim aldığım için yani bu sektörde de çalıştığım için yani çok fazla zorlanmadım açıkçası. Zaten temizlik bayanların vazgeçilmezi. Pasta cilada ben saca üzerindeki astara, verniğe, boyaya kaç mikron olduğuna kadar hakimimdir. Sektörden de biliyorum daha doğrusu. O yüzden bir bakınca bile üzerinde kaç mikron boya olduğunu az çok anlayabilirim. Mesleğimden kaynaklı birazcık yatkınlığım vardı. Sanayiyi buraya birleştirmiş olduk. Hep imalat üzerine çalışmıştım. Bu da hizmet sektörü. Bütün birikimimi 45. Yılımda harmanlayıp bu şekilde bir oluşuma gittik.” İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.