TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#izmir

izmir haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, izmir haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İzmir haber: Oğulları kazada ölen aile aldığı tazminatı hasta çocuklara harcadı Haber

İzmir haber: Oğulları kazada ölen aile aldığı tazminatı hasta çocuklara harcadı

Bora Aşçılar, 24 Mart 2017'de solfej dersinden çıktıktan sonra Mustafa Kemal Sahil Bulvarı'nda yolun karşısına geçmeye çalışırken Mehmet Emrah Kurtoğlu'nun kullandığı otomobilin çarpması sonucu hayatını kaybetti. 1,03 promil alkollü olduğu belirlenen sürücü, hakkında açılan davada 2 yıl 9 ay 10 gün hapis cezasına çarptırıldı. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesi de bu kararı onadı. İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi, Aşçılar ailesinin açtığı manevi tazminat davasında anne Hayal Aşçılar'a 100 bin lira, baba Osman Aşçılar'a da 100 bin lira ödenmesine karar verdi. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi ise tarafların itirazı üzerine, yerel mahkeme kararını kaldırarak, anneye 150 bin lira, babaya 150 bin lira ödenmesini kararlaştırdı. Kurtoğlu, ayrıca mahkemenin hükmettiği 200 bin liralık tazminatı ödemesini isteyen Aşçılar ailesini tehdit ettiği iddiasıyla açılan davada da 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Aşçılar çifti, aldıkları tazminatı oğullarının yaşamını yitirdiği hastanedeki çocuklar için bağışlamaya karar verdi. Yaptıkları bağışla hastaneye "Kan alma ve Enjeksiyon Odası" açılmasına aracılık eden aile, aynı zamanda çocuk acil bölümünde bulunan gözlem odalarının refakatçi koltukları ve televizyon gereksinimlerini karşıladı. Aile, bölümdeki tüm koridorları da çizgi film karakterleriyle süsledi. Ünitenin açılışı Dokuz Eylül Üniversitesi Başhekimi Doç. Dr. Sefa Kurt tarafından yapıldı, açılışa da çok sayıda doktor katıldı. Baba Osman Aşçılar, oğlunun ölümüne sebep olan kişinin bir gün bile cezaevinde yatmadığını, cezasını en azından manevi tazminat ödeyerek çekmesini istediklerini söyledi. Bora'nın vefatının 7. yılında evlatlarının hayatını kaybettiği hastanedeki çocuklarla birlikte vakit geçirdiklerini dile getiren Aşçılar, şunları kaydetti: "Bora'yı kaybettikten sonra yaşamımızdaki tek amaç, çocukları mutlu etmek oldu. Bu etkinlikten önce hasta çocuklarımıza '3 dilek tut, 1'i senin olsun' anketi yaptırdık. 60 çocuğumuzun tutmuş oldukları bütün dilekleri yerine getirmeye çalıştık. Anma etkinliğimizin diğer tarafında ise animatör ve sihirbazlık gösterileri de yer aldı. Tedavi gören çocuklarımızla kahkaha içinde çok mutlu ve neşe dolu zaman geçirmek bizi çok mutlu etti."

Siyasiler seçim halk ulaşım derdinde! Haber

Siyasiler seçim halk ulaşım derdinde!

Yerel seçim arifesinde siyasi parti temsilcileri ve belediye başkan adayları saha çalışmalarında vites artırırken vaat ve projelerini de sıralıyorlar. İzmir’de öncelikli projeler genellikle ulaşım ve trafik konusunda olurken seçim arifesinde ulaşım çilesi vatandaşın gündeminden düşmedi. İzmir’de uzun süredir devam eden ESHOT mağduriyeti son dönemde ESHOT’un sefer saatlerine riayet etmemesi nedeniyle pik yaparken duraklarda oluşan uzun yolcu kuyrukları ve art arda yapılan şikayetlerde artış meydana geldi. ESHOT hatlarında en çok sorunun yaşandığı hatlar özellikle kentin çeperleri olarak tarif edilen bölgelere giden hatlarda yoğunlaşırken sikayetvar.com sitesinde ESHOT gecikmelerine ilişkin 168, 249 ve 114 gibi otobüsler oldu. Vatandaşlar, 168 ve 249 numaralı otobüslerin saatlerinde kalkmaması nedeniyle işlerine geç kaldıklarını aktarırken çözü taleplerinin yanıtsız kaldığını ifade ettiler. Bir vatandaşın ise yaşanan mağduriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi(CİMER)’ne taşıması dikkat çekti. Şikayet eden vatandaşlara verilen yanıtlarda sürekli olarak “trafik yoğunluğu, arızalar ve kazalar” gösterilirken bahsi geçen güzergahlarda trafik ya da kazanın olmaması da vatandaşların tepkisine neden olan konuların başında yer aldı. VATANDAŞIN ÇİLESİ SOSYAL MEDYADA Bugün, sosyal medyada yayılan, Halkapınar Aktarma Merkezi’nde 168 numaralı hattın durağında oluşan mağduriyet ise yaşanan mağduriyeti bir kez daha gözler önüne serdi.

'Damsız almıyoruz’ cinsiyet eşitsizliği sayıldı: İşletmeye 80 bin TL ceza verildi Haber

'Damsız almıyoruz’ cinsiyet eşitsizliği sayıldı: İşletmeye 80 bin TL ceza verildi

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK), kalabalık erkek grubu oldukları gerekçesiyle rezervasyon talebini reddeden eğlence mekanına, cinsiyet temelinde ayrımcılık yasağını ihlal ettiği gerekçesiyle idari para cezası verdi.  TİHEK'in kararına göre, evlilik öncesi arkadaşlarıyla kutlama yapmak isteyen A.Ö., İzmir'deki bir eğlence mekânında rezervasyon yaptırmak istedi.  Eğlence mekanına 8 erkek gelecekleri bilgisini veren A.Ö, "Sadece erkek müşterilerden oluşan grupların rezervasyon taleplerinin kabul edilmediği" yanıtını aldı. Bu gerekçeyle rezervasyon talebi reddedilen kişi, cinsiyet temelinde ayrımcılık yapıldığı iddiasıyla TİHEK'e başvurdu.  Ekran görüntüleri delil sayıldı Şikayetçi, işletmeyle yaptığı telefon yazışmalarının ekran görüntüsünü de delil olarak sundu. Görüntüdeki yazışmalarda işletmenin, rezervasyon talebi sonrası "Sadece erkek alamıyorum maalesef efendim" ifadesini kullandığı görüldü.  A.Ö'nün, "Kadınlar da aynı şekilde rezervasyon yaptığında bunu mu söylüyorsunuz?" diye sorması üzerine ise "Hayır, konseptimiz kadın müşterilerimize yönelik olduğu için sadece erkek veya erkek çoğunluğu olan kalabalık grupları da alamıyorum" karşılığı verildi.  İşletme: İddia gerçek değil İnceleme kapsamında yazılı görüşü talep edilen eğlence mekanı, işletmelerinde etnik köken, ırk ve cinsiyet ayrımı gözetmeden her müşterilerine en iyi hizmeti vermeyi amaçladıklarını belirterek, başvuranın iddialarının gerçeği yansıtmadığını öne sürdü.  Görüşte, mekanın ailelerin ve kadınların daha çok rağbet gösterdiği bir yer olması, sadece erkeklerden oluşan kalabalık grupların içkinin de tesiriyle kadın misafirlere karşı olumsuz tutum ve davranışlarda bulunduğunun tecrübe edilmesi ve bu konuya ilişkin şikayetlerin olması üzerine rezervasyonlarda titiz davranıldığı anlatıldı.  80 bin TL ceza Kadın ağırlıklı gruplara ve ailelere öncelik verildiği belirtilen görüşte, çok kalabalık olmayan erkek gruplarına da rezervasyon yapıldığı öne sürüldü.  Başvuruyu karara bağlayan TİHEK, işletmeye, cinsiyet temelinde ayrımcılık yasağını ihlal ettiği gerekçesiyle 80 bin lira idari para cezası verdi.  Ayrımcılık TİHEK'in kararında, eşitlik ilkesi ve ayrımcılık yasağının, insan haklarına ilişkin uluslararası sözleşmelerin ayrılmaz bir parçası olduğu gibi uluslararası hukukun en üstünde yer alan temel hukuk normu olarak da kabul edildiğine vurgu yapıldı.  6701 sayılı Kanun'un 3. maddesinde sayılan ayrımcılık temellerinden birini de cinsiyetin oluşturduğu anlatılan kararda, bir kişinin hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden karşılaştırılabilir durumdakilere kıyasla eşit şekilde yararlanmasını cinsiyeti nedeniyle engelleyen veya zorlaştıran her türlü farklı muamelenin cinsiyet temelinde ayrımcılık oluşturduğu bildirildi. 

Soyer ‘Doğru bilinen yanlışlar’ dedi: Madde madde açıkladı Haber

Soyer ‘Doğru bilinen yanlışlar’ dedi: Madde madde açıkladı

31 Mart yerel seçimleri için son düzlüğe girilirken seçimlerde aday gösterilmeyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 2019-2024 dönemindeki 5 yıllık icraatlarını ve bu döneme ilişkin değerlendirmelerde bulunduğu bir basın toplantısı düzenledi. Şato Kütüphane Bahçesi’nde düzenlenen toplantıda konuşan Başkan Soyer’in konuşmasında görev süresi boyunca operasyonlara maruz kaldığının altını çizerken “doğru bilinen yanlışlara” açıklık getirdi. Soyer, son dönemde gündemde olan belediye çalışanları ve borçlar konusunda rakamlarla açıklık getirirken Büyükşehir adaylarının ‘su indirimi’ vaatleri için de dikkat çeken açıklamalar yaptı. BÜYÜK BİR OPERASYON YÜRÜTÜLDÜ Görev süresi boyunca iftiralara maruz kaldığını ve üzerine operasyon yürütüldüğünü belirterek konuşmasına başlayan Soyer, “10 yıl Seferihisar’da 5 yıl İzBB’de çok büyük bir aşka çalıştım. Bu süre içerisinde çok güzel işler yaptık ama akıl almaz saldırılarla karşılaştık. ‘Kaçakçı Soyer durdurulamıyor’ gibi bir haber vardı mesela. Kaçakçı dediği Seferihisar Ulamış’ta yaptığımız bir köy fırını. Ruhsata uymayan iddiası sadece o fırınla ilgili. ‘Tunç Şato’da Ekrem Köşkte’ gibi bir haber vardı. ‘LGBTİ aşkı…’ gün aşırı bu manşetlerle İzmirli buluşturuldu ve büyük bir operasyon yürütüldü. Ama biz yılmadık. Ne yapmak istiyorsak canla başla yapmaya çalıştık ben 5 yıl boyunca kendi biyolojik sınırlarımı zorladım. Toplamda 20 gün izin kullanışım ve bu süre boyunca günde 6 saatten fazla uyumadım. Belediyeye mutlaka en önce ben geldim. Bu süre içerisinde olabilecek maksimum çalışma potansiyelim neyse onu yaptım” dedi. DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLARI ANLATMAK İSTİYORUM Görev yaptığı süre içerisinde hakkında gündeme gelen iddiaları teker teker açıklayan Soyer, “Doğru bilinen yanlışları ve yanlış bilinen doğruları anlatmak istiyorum. Şato, 1954’te şark kahvesi olarak yapılmış, 1969’da Büyükşehir’e geçmiş. Daha sonra Tansaş’a kiraya verilmiş restoran olarak. O dönemde restoranın adı Şato olduğu için öyle deniyor. Aziz Bey döneminde restore edilerek misafirhane olarak kullanılmaya başlanmış. Burayı biz ilk kez konut olarak kullanıyor değiliz. Aziz Bey döneminde de kullanılmış. Bizim evimiz Seferihisar’da idi. İzmir’de göreve başlayınca da merkezi bir yerde ev aradık. Burayı bulunca da bir kısmının bize yeteceğini düşündük. Biz burayı 3 oda 1 salon olarak kullandık. Kalanının dijital kütüphane yaptık. Başka bir iddia... Kooperatiflere üzerinden eşi Neptün Soyer’e büyük kaynak aktardı diye 12 yılda büyükşehir Belediyesi 501 milyon liralık tarım ve hayvancılık alımı yapmış. Bizim dönemimizde bu 1,1 milyar liraya çıktı. Kendi dönemimizde de bizden önce sadece Tire Süt’ten alım yapılıyormuş biz bunu Köy-Koop üzerinden 42 kooperatife yaydık. Tabi çokça yapılan saldırılar neticesinde artık belediyelerin doğrudan doğruya kooperatiflerden ürün alması engellendi. Bu süreç nedeniyle küçük üreticinin ne adar büyük sorunlar yaşayacağını göreceğiz” diye konuştu. FİYATLARDA KEYFİ İNDİRİM YAPMASI DA SÖZ KONUSU DEĞİLDİR ‘Türkiye’nin en pahalı suyu’ iddialarına da rakamlarla yanıt veren Soyer, “Su meselesi… Türkiye’nin en pahalı suyunu İzmirliye layık gördünüz iddiası. İzmir, su fakiri bir kent ve su kaynaklarını yüzde 60’ı yeraltından çıkıyor. Yeraltından su çekmenin çok ağır bir maliyeti var. Bizde bu ağır maliyetler nedeniyle suyun maliyeti de çok yükseliyor. İZSU’nun şöyle bir özelliği var. İZSU istediği bir fiyatı ortaya koyamayan, kar amacı gütmeyen bir kurumdur. Yasal olarak kar etmesi yasak olan bir kurum. Ayrıca fiyatlarda keyfi indirim yapması da söz konusu değildir. Bunların hepsi yaslara dayanıyor. Maliyetleri yükselten durumlardan biri de Gördes Barajı Her sene 59 milyon küp su vermesi öngörülerek yapılmış. Bugüne kadar 760 milyon metreküp su almamız gerekirken sadece yüzde 292unu almışız. Ama yüzde 100’ünü almışız gibi ödeme yaptık. Hani ‘İzmir’e su getirdik’ diyorlar ya. Getiremediniz. Getiremediğiniz gibi yüzde 70’e yakın fazla almışsınız. Gördes barajından vermedikleri suyun parasını bizden tahsil ediyorlar. Birinci kademe su ücretlendirmelerinde Manisa ve Muğla’dan sonra İzmir 3. Sırada. İkinci kademede de 6. Sırada. Tablo böyle olmasına rağmen İzmir, Türkiye’nin en pahalı su kullana şehri değildir” ifadelerini kullandı. YENİ DÖNEME 50 MİLYONLUK KREDİ BULDUK Körfez konusuna da değinen Soyer, “Körfez ve koku meselesi… biz Körfez ile ilgili 3 büyük adım attık. Bunlardan biri yağmur suyu ve atık suyu hattı ayrıştırması. Biz 5 yılda cumhuriyet tarihinde yapılanın yarısını yaptık. Birleşik sistemin tamamı ayrıştırıldığında sorunun büyük ölçüde giderildiğini göreceğiz. İkinci önemli işimiz 23 yıl önce yapılmış olan 1. Ve 2. Faz… Nerede3eyse hiç revizyon vermemişti. Biz bu süreçleri tamamladık. Ayrıca 13 senedir yapılıp bir türkü hayta geçirilemeyen 4. Fazın ihalesi de gerçekleştirildi. 600 milyon kaynakla buranın yapımı bitecek 2024 yılı içinde. Biz bu şekilde artırma kapasitesini 850 bin metreküpe çıkaracağız. Toplamda İzmir’in 600 bin metreküp arıtma kapasitesini 1 milyona çıkardık kent genelinde. IFC ile geçen hafta 50 milyon dolarlık bir anlaşma imzaladık bu da şu demek gelecek dönemde gelecek arkadaşlarımız TL üzerinden ödenecek ciddi bir kaynağı temin ettik bu da ömrünü tamamlamış çamur tesisleri için kullanılacak. Benim çocukluğumdan beri bir koku sorunu vardı İzmir’de. Bu çalışmaların devamı getirildiği takdirde İzmir’de koku problemi ilelebet ortadan kalkacak. Ayrıca deşarj yatağını değiştirmek gibi bir proje var. Deşarjı iç değil dış Körfez’e yapacağız” dedi. RASYONEL DEĞİL SİYASİ GÖRÜŞMELERE DÖNDÜ Kentin kangren sorunu Basmane Çukuru’nda da ‘siyaset’ mesajı veren Soyer, “Basmane Çukuru… Biz bunu dirilttik ve çok uzun bir yol aldık. Birçok görülme yaptık ama artık rasyonel olarak görüşülen bir meseleden çıktı. Siyasi bir olaya dönüştü. Dilerim ki bizden sonra çözülür. Ayrıca Basmane Çukuru için icra mektubu verecek sıkıştırdık da. Hukuken sonuç alınabilecek bir noktaya doğru gidiyoruz” ifadelerini kullandı. KAYMAKAMLIK ÜZERİNDEN TALEP ETTİK Soyer’in sıkça eleştirildiği konulardan biri olan İzmir Otogarı’nda da hukuki süreçlere takıldıklarını hatırlatan Soyer, “İzmir Otogarı… Bizim yapmadığımızı söylüyorlar. Biz 25 yıllık kira süresi bitince tahliye istedik. İşletmeci şirket pandemi nedeniyle kira süresini 7 yıl uzatılması için dava açtı ve kazmadı. Biz de Kaymakamlık üzerinden tahliyesini talep ettik ama bir dönüş olmadı. Yani otogarla ilgili hazırladığımız güzel bir proje var. Tahliyesiyle ilgili hukuki süreçleri takip ediyoruz. 2 senedir uğraşıyoruz ama sonuçlandırmak mümkün olmadı” ifadelerini kullandı. Sıklıkla gündeme gelen “Mart 2014’te 20 bin 142 çalışanı varmış İzmir Büyükşehir Belediyesinin. Mart 2019’da 27 bin 271... Şu an itibariyle 34 bin 229... Yani 7 bin 129  kişi artmış. Burada da belediye çalışanlarının doğum yerleri itibariyle bir tartışma var…  2019’da yüzde 54,67  İzmirliymiş. 2024’te 53,72’si İzmirli... Bunun dışındakiler Manisa, Erzurum, Ankara, Kars, Mardin, Tunceli, Tokat, İstanbul, Konya… Bunların tamamı yüzde 2-3 arasında değişiyor.  Bu nedenle uluslararası derecelendirme kuruluşları bazında puanımız çok yüksek Yatırım harcamalarına 2023 yılı sonuyla ayırdığımız pay yüzde 35. Bu da Türkiye'deki tüm Büyükşehir belediyesinden yüksek. DÖVİZ OLARAK BORÇ AZALDI Sıklıkla gündeme gelen ‘belediye borç batağında’ iddialarına da yatırımlarla yanıt veren Soyer, şunları söyledi; “Yatırım harcamaları 2023 sonu itibariyle yüzde 35 pay ayırdık. Bu da Türkiye’deki bütün büyükşehir belediyelerinden yüksek. Yaklaşık 2,1 milyar Euro yatırı yaptık. Borç ne oldu? Borç batağına mı batırdık? Belediyenin finansman borcu Şubat 2021 sonu itibariyle 25, 2 milyar lira. Yüzde 8’si dış borç. Geri kalanı iç borç. Dolayısıyla bu borcun 2019 Mart’ta değeri 790 milyon Euro, Şubat 2024 sonunda 760 milyon Euro. Yani düşüş var. İzBB, borçlanma kapasitesi 92,3 milyar lirayken biz bunun sadece yüzde 27’sini kullanıyoruz. ‘Her yeri sattı’ iddiası. 1,2 milyar lira kamu satışı yapmışız. 2,6 milyar lira gayrimenkul kamulaştırması yapmışız. 5 yılda 922 milyon Euroluk yatırım yaptık raylı sistemlere. Büyükşehirler arasında en yüksek payı ayıran şehiriz. Bu 5 yılda hükümetin reva gördüğü rakam da 3 bin lira.” TÜPE İHTİYAÇ KALMAYACAK Deniz ulaşımı konusunda isim vermeden Cumhur İttifakı Adayı Hamza Dağ’ın ‘tüp geçit’ projesini hedef alan Soyer, “Deniz ulaşımı konusunda… Göreve gelir gelmez 2 ardından 2 tane daha feribot ilave ettik. Biz göreve geldikten sonra Körfez’in trafiğini 2 katına çıkardık. Bizden sonra geleceklere çözüm… Tüp falan diyorlar ya… Feribot sayısını artırsınlar zaten tüpe ihtiyaç kalmayacak. Biz yeni gemileri bulduk. Körfez’de 6 tane feribot çalıştıracak durumdayız. Yeter ki cumhurbaşkanlığı yatırım programına alınsın” ifadelerini kullandı. BU TESPİT İZMİR’E YAPILAN HAKSIZLIK OLUR ‘İzmir köy ve beton oldu’ iddialarını da yalanlayan Soyer, “İzmir beton oldu iddiası. Bu da yanlış bilinen doğrulardan bir. 5 yılda 7 tane yaşayan park açtık. Bunun dışında acil çözüm ekiplerimizle yaptığımız müdahalelerle kişi başına düşen yeşil alanı yüzde 60 artırdık. ‘İzmir köy oldu’ meselesi. İzmir köy falan olmadı. Eğer öyle olsaydı Ankara ve İstanbul’un buraya gelmek için can atmazdı. Bu tespit İzmir’e yapılan haksızlık olur” dedi. BU DA BİZİM EKSİĞİMİZ OLSUN ‘Soyer yaptıklarını anlatamadı’ eleştirilerine de yanıt veren Soyer, “Yaptıklarını anlatamadı diyorlar. Bir taraf da çok reklam yaptı hiç iş yapmadı diyor. İki tarafa da katılmıyorum. Biz hem çok iş yaptık hem de bunları görünür yaptık arkadaşlarımız ayda 130 paylaşım yapmış. Bir taraf da sadece reklam yaptı diyor. Ben anlatamadı diyen kısımdan razıyım. Bu daha mantıklı. Anlatamamış olabiliriz bu da bizim eksiğimiz olsun” diye konuştu.

İduğ’dan Eşki’ye zehir zemberek cevap: Ben bunun bedelini ödetirim Haber

İduğ’dan Eşki’ye zehir zemberek cevap: Ben bunun bedelini ödetirim

KEMAL ÖZKURT - Bornova’da mevcut Belediye Başkanı Mustafa İduğ ile CHP’nin Bornova Belediye Başkan Adayı Ömer Eşki arasındaki sular durulmuyor. Belediye Başkan Adayı Eşki, geçtiğimiz günlerde katıldığı bir etkinlikte Başkan İduğ’u usulsüzlükle suçlamıştı. Aynı programda seçildikten sonra kendisini zor durumda bırakmak için Bornova Belediyesi’nin kasasındaki paranın Başkan İduğ tarafından bilinçli olarak bitirildiğini belirten Eşki, “Bornova Belediyesi'ne yağmur gibi adam alınıyor. 70 milyona fidan alınıyor kasadaki parayı bitirmek için. Bize önümüzdeki 5 yılı rahat yürütmek için lütfen böyle teslim edin diye kendisinden rica ettik” ifadelerini kullandı.  Ömer Eşki tarafından yapılan açıklamaları iftira olarak değerlendiren ve bunun hesabını soracağını söyleyen Başkan İduğ, “Bu işler çoluk çocuklar yönetecek bir yer değil burası Cumhuriyet Halk Partisi. Herkes sorumluluğunu bilecek konuşurken ağzından çıkanı düşünecek ondan sonra konuşacak. Cumhuriyet Halk Partili bir belediye başkanı adayı yine Cumhuriyet Halk partili bir belediye başkanına konuşuyorsa bu büyük bir yanlıştır. Bunun bedeli var arkadaşlar ben o bedeli ödetirim. Ya gelir özür diler herkesin önünde ikna edici bir özür diler affederim onun dışında yargıda gereken her şey yapılacak” diyerek sert sözlerle eleştridi. BEN BEDELİNİ ÖDETİRİM Ömer Eşki tarafından yapılan açıklamaları iftira olarak değerlendiren ve hesabını soracağını söyleyen Başkan İduğ, “Bornova’daki arkadaşlarımızın çocuklarına iş imkanı sağladım. Çevremizdeki bu işi yapabilecek insanların hepsini burada istihdam etmeye çalıştık. Dengeyi bozmadık o dengeyi bozarsanız çalışan insanların parasını veremezsiniz. Bugün belediyelerin en büyük sorunu zaten maaşları ödeyememe değil mi? Biz bugüne kadar ayın üçünde herkesin parasını ödedik kimseye de borcumuz yok ve Türkiye’nin en yüksek maaşını ödeyen belediye Bornova Belediyesidir. Dolayısıyla dışarıdan gazel okumakla olmuyor. Bu işler çoluk çocukla yönetecek bir yer değil burası Cumhuriyet Halk Partisi. Herkes sorumluluğunu bilecek konuşurken ağzından çıkanı düşünecek ondan sonra konuşacak. Cumhuriyet Halk partili bir belediye başkanı adayı yine Cumhuriyet Halk partili bir belediye başkanına konuşuyorsa bu büyük bir yanlıştır. Bunun bedeli var arkadaşlar ben o bedeli ödetirim. Kasadaki parayı merak ediyor herkesin kasadaki parada gözü var. Buyurun 8 mart tarihli kasadaki para 198.000.000. Dışarıdan iftira ederek bizi çökertemezsiniz. Ben çökmeyeceğim.  Bu iftiralar yargıya taşıyacağız. Ya gelir özür diler herkesin önünde ikna edici bir özür diler affederim onun dışında yargıda gelen gereken her şeyi yapacak” diye konuştu.  5 YILDA 38 PERSONEL ALDIM Bornova Belediyesi'nde personel artışının 5 yılda sadece yüzde 2 olduğunu söyleyen Başkan İduğ, “Değerli Bornovalılar Perşembe günü şahsıma Bornova Belediyesi’ne karşı bir iftira, bir itibar suikastı gerçekleşmiştir. Sebebini anlayamadım ama tek tek hepsine cevap vereceğim. 4 net cevabım var. Bu basın açıklamasını yapmadan önce seçim Koordinasyon Merkezi görevlisi Alaattin Yüksel’i aradım sonra parti sözcüsü sayın Deniz Yücel'i aradım il başkanımız başkan yardımcımız ve genel başkanımıza kadar ulaştım. Özür dilenmesini bekledim. Biz parti geleneğinde böyle bir şey olduğunu hiç görmedik. Bornova Belediye Başkanı adayı rakibi ben değilim rakibi diğer partiler enerjisini seçim kazanmaya vermesi gerekirken burada daha seçim kazanmadan iftira atmaya itibar suikastı ve tehditler savurmaya başladı. Öncelikle bu açıklamayı yapmak üzere karşınızda olduğum için çok üzgün olduğumu belirtmek istiyorum. Ancak aileme dostlarıma ve bize güvenen değerli vatandaşlarımıza sorumluluğum gereği burada olmak zorundayım. Benim büyük onurla çalıştığım bu yüce makama aday olan bir partimizin kin ve nefret sebebiyle mezhepsiz ithamları beni derinden yaralamıştır. Bornova Belediyesi'nde kaç kişi çalışıyor. Değerli arkadaşlar ben evraksız konuşmam benim parti disiplininde partide öğrendiğim konu şudur bir şey söylenirse evrağı da göstereceksiniz. Ben 2019 yılının 5 Nisan’da mazbatayı aldığında 2 bin 36 kişiyle devraldım burayı 2 bin 36 kişide devraldım. Şu anda insan kaynakları müdürümüzün bana verdiği resmi evraktır. 2 bin 74 kişi yüzde 2’lik bir büyüme olmuş 5 yılda 38 kişi. Giren çıkanların yerine bir denge vardır burada emekli olanların yerine genç arkadaşlar alınır, onun dışında 38 kişi artmış 5 yılda. 38 kişi değerli arkadaşlar burada asfalt üretim tesisi kurduk. 22 kişi sadece oraya işe aldık. Yüzme havuzları açtık, 14 tane kreş açtık pazar yerleri açtık burada yapılan bütün yatırımları siz izlediniz buna rağmen Bornova Belediyesi’nden istihdam artışı olmamıştır. 2 tane belediye örneği vereceğim isimlerini söylemeyeceğim. 260 kişiyle başlayıp 780 kişiyle devam ediyor bin 950 ile başlayan 3 bin kişiyle devam ediyor. 2 bin 50 ile başlayan 3 bin küsur ile devam ediyor hepsinde yüzde 50 yüzde 300 artış var. Bornova Belediyesi’ndeki istihdam artışı sadece yüzde 2 – 3 tür” dedi. RAKİBİ BEN DEĞİLİM Belediyenin rutin harcamaları olduğunu hatırlatarak Eşki, tarafından 70 milyon TL’ye fidan alındı sözlerine de cevap veren Başkan İduğ, “5 yıllık dönem içerisinde bizdeki envanteri çıkardığımızda 656 civarında bir parkımız var. Bu parkların yıllık rutin olarak her yılbaşında Mart ayında Nisan ayında oranın ihtiyacı olan fidan, bitki ne gerekiyorsa harcama kalemi olan park bahçeler Başkan Yardımcısı, müdürler bu talebini yapar ve alırlar. Bu sene alınan fidanların maliyeti 9 milyon TL tuttu. Eşki, 70 milyon TL olduğunu söyledi. 70 milyon acaba nereden çıktı merak ediyorum. Seçim için harcadıkları para olabilir mi? Eğer çevrenizdeki insanlar sizi yanlış yönlendiriyorsa doğrusunu benden dinleyebilirsiniz. Ben belediye başkanıyım aynı partideniz.  Bize gelirsin buraya abi dersin ya böyle bir 70 milyon konuşuluyor ben çıkartırım sana derim ki al aslanım 9 milyon TL para ödenmiştir alınan yerde kooperatiftir, yasaldır. Bitti böyle saçma sapan sağda solda hele yanında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Cemil Tugay, çok kıymetli Aziz Kocaoğlu’nun olduğu bir masada böyle bir konuşmayı ayıplıyorum. Ulaştığım zaman Cemil Tugay’ın söylediği şey şu ‘engel olamadık hakikaten kötü bir ortamda engel olamadık’ dediler. Bu kadar deneyimsizlik olmaz. Bornova küçük bir yer değil Bornova bir milyon insanın yaşadığı bir yer.  Dolayısıyla ağzından çıkan şeye dikkat edeceksin. Tekrar ediyorum ben rakibi değilim eğer ben rakibi olsaydım Cumhuriyet Halk Partisi’ne seçim kaybettirdim. Ama asla bunu yapmadım yapmamda. Çünkü ben Cumhuriyet Halk Partisi ihanet etmem edenler de bedelini ödeyecekler” ifadelerini kullandı. İTİRAZ EDEN PERSONEL DIŞARIYA ATILDI Toplantı devam ederken Başkan İduğu’un konuşmalarının ardından belediye çalışanı Adem Yıldız, Eşki’nin İduğ’u belediyeye personel alınmasın diye aradığını iddia etti. Pandemi döneminde dönüşümlü çalışmayı istedikleri ve iş durdukları için kendilerine Başkan İduğ tarafından “vatan haini” denildiğini ileri süren Yıldız, “4 yıl boyunca personel almadınız son 1 yılda belediyeye personel doldurdunuz. Eşki sizi aradı personel almayın diye ricada bulundu ama siz 100’e yakın personel aldınız. Siz beni vatan haini ilan etmenize rağmen ben size saygı duyuyorum” dedi. Tansiyonun yükseldiği toplantıda belediye çalışanı Yıldız, belediye personeli olmayan kişiler tarafından yaka paça salondan dışarıya atıldı.

Gürcü hasta İzmir'de robotik cerrahi ile iyileşti Haber

Gürcü hasta İzmir'de robotik cerrahi ile iyileşti

2 çocuk babası ve aynı zamanda diş hekimi olan Davit Georiga, mide yanması şikayetiyle ülkesinde birçok farklı sağlık kuruluşuna başvurdu ancak sonuç alamadı. Bunun üzerine araştırmalar yaparak İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Medical Point Hastanesi'ne yönlendirildi. Yapılan tetkikler sonucunda mide fıtığı ve reflüsü teşhisi konulan Georiga, genel cerrahi bölümünden Prof. Dr. Özgür Fırat ve Doç. Dr. Tayfun Yoldaş liderliğindeki cerrahi ekibin Da Vinci Robotik Cerrahi teknolojisiyle ameliyat edildi. "İki gün içinde eski sağlığıma kavuştum" Başarılı bir ameliyat geçiren Davit Georiga, ülkesine dönmeden önce son kez İEÜ Medical Point Hastanesi'ne kontrol için geldi. Ameliyatının başarılı geçtiğini dile getiren Georiga, "Midemde sürekli bir yanma hissi vardı ve bu durum ses tellerimi de etkiliyordu. Bunun üzerine İEÜ Medical Point Hastanesi'ne gidip Özgür hocamdan tedavi aldım. Ameliyatım başarılı geçti ve şu anda çok iyiyim. Hiçbir şikayetim kalmadı" dedi. Georiga, ameliyatının Da Vinci robotik cerrahi teknolojisiyle gerçekleştirilmiş olmasının kendisi için büyük bir şans olduğunu ve hayatının sadece 2 gün içinde normale döndüğünü belirtti. "Hastanın Durumu Çok İyi" Gürcü hastanın iki hastalığını tek bir ameliyatla tedavi ettiklerini belirten Prof. Dr. Özgür Fırat, “Hastamız uzun yıllardır reflüden muzdarip olmuş ve hastalığı ses kısıklığına kadar ilerlemiş. Bu, reflünün ileri dönem etkilerinden biri. Yani mide asidinin boğaza kadar tahribat oluşturduğunu gösteriyor. Reflü kaynağının mide zeminindeki fıtık olduğunu tespit ettik. İki sorunu aynı ameliyatta çözmek teknik olarak mümkündü. Robotik cerrahiyle ilgili uzun yıllardır deneyimim var, bu ameliyatı da robotik cerrahi teknolojisiyle gerçekleştirdik. Hastamızı bir gece misafir ettikten sonra ertesi gün taburcu ettik. Kendisi ülkesine dönmeden önce son bir kontrol daha yaptık. Durumu çok iyi” dedi. İEÜ Medical Point Hastanesi olarak teknolojiyi yakından takip ettiklerini vurgulayan Fırat, “Geleneksel ameliyatları kapalı ameliyatlar izledi. Şimdi de yapay zekanın desteklediği robotik cerrahi sistemi hastanemizde kuruldu. Bu ameliyatta da robotik cerrahi teknolojisinden faydalandık. Ben cerrah konsolunda ameliyat yaparken, cerrahi ekibimiz de her ihtimale karşı hastanın yanında hazır bulundu” şeklinde konuştu.

Acar’ın ‘darp’ olayını hatırlattı ve ‘Aliağa’yı kurtarın’ dedi!  Özel: Biraz sinirlenince… Haber

Acar’ın ‘darp’ olayını hatırlattı ve ‘Aliağa’yı kurtarın’ dedi!  Özel: Biraz sinirlenince…

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir mesaisi kapsamında Aliağa’da halk buluşmasına katıldı. Özel’e programda; CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, CHP İzmir milletvekilleri Sevda Erdan Kılıç ile Ednan Arslan, Mahir Polat, Rahmi Aşkın Türeli, Rıfat Nalbantoğlu, Aliağa Belediye Başkan Adayı Çağatay Güç, Aliağa İlçe Başkanı Ali Serçe, il ve ilçe yöneticileri katıldı. Özel konuşmasında, geçtiğimiz yıllarda ‘darp’ iddialarıyla gündeme gelen Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar’ı eleştiri oklarının hedefine koyarak, 'korku ittifakı' göndermesi yaptı. ÖZGÜR ÖZEL: BİZE YAKIŞMAYAN HİKAYEYİ SONLANDIRMAK İÇİN… Aliağa adayı Güç’ü överek konuşmasına başlayan Özel, “Aliağa’da 10 yıl önce başlayan ve bize yakışmayan bir hikâyeyi sonlandırmak, bize ve Aliağa’ya yakışır bir iş yapmak için aday arıyoruz. İyi olsun, genç olsun, CV’si güçlü, enerjisi yüksek ve örgütü bilen biri diyoruz. Karşımıza Çağatay Güç çıkıyor. 38 yaşında, örgütte emeği ve izi olan, enerjisi olan Çağatay Güç’ü sizlere emanet etmeye geldim. 100 yıl önce CHP’yi kuranlar genç kadrolardı. Cumhuriyet, Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulunca ne genel başkanlara ne askerlere ne vekillere ne genel kurmaylara emanet edildi. Cumhuriyet, gençlere emanet edildi. İkinci yüzyılın ilk seçimi olacak. Biz ilk 100 yılın son seçiminde Atatürk’ün partisini iktidar yapamadık. Üzüldük, evet. Ama uzaklaşmak, umudu kaybetmek asla. Bizimle aynı düşünceleri paylaşmayanları, Cumhuriyet'e husumet duyanları memnun eder bu düşünce. O yüzden ayağa kalkmak, umudu yükseltmek lazım, bunu da gençlerle ve kadınlarla yapmak lazım dedik. Bunun için bir gençlik devrimine ihtiyaç var dedik.  Hep beraber güç vereceğiz ve Çağatay’ı Aliağa Belediye Başkanı yapacağız” dedi. ALİAĞA’DA KORKU İTTİFAKINA KARŞI OLACAĞIZ Aliağa’da CHP’nin oy oranının Cumhur İttifakı’nı açık ara geçtiğini hatırlatan Özel, “CHP’nin 14 Mayıs’ta Aliağa’daki oyu MHP ve AK Parti’nin oyundan fazla. Yani genel seçimde CHP’ye oy atanlar yine attığında zaten Çağatay Güç başkan olacak. Hele hele 28 Mayıs seçimine bakarsanız bizim buradaki gücümüz yüzde 63. Buradaki başkan Cumhur İttifakı’nın, korku ve tehdit ittifakının adayıdır. İki kişinin kararıdır adaylığı. Biri Devlet Bahçeli biri Tayyip Erdoğan. 28 Mayıs günü Kemal Kılıçdaorğlu’na oy atanlar… O günkü yoksullukları, çaresizlikleri değişmediğine göre, koşullar değişmediğine göre… Bizim yapmamız gereken Aliağa’da korku ittifakına karşı olmak. Biraz sinirlendiğinde bambaşka işler yapan birinden Aliağa’yı kurtarmak lazım. Hem de Aliağa’da Cumhuriyeti'n değerlerine sonuna kadar sahip çıkacak ama sadece sosyal demokratların değil, muhafazakar ve milliyetçi demokratların, bütün demokratların, yoksulların, işsizlerin, güvencesizlerin başkanı olacak birini göreve getirmek gerekiyor” ifadelerini kullandı. KAYNAKLARININ İNANILMAZ BİR İSRAFI SÖZ KONUSU Aliağa’nın ‘rant merkezi’ haline geldiği mesajını veren Özel, “Aliağa’nın kaynaklarının inanılmaz bir israfı söz konusu. Aliağa’nın gelirini Aliağa’ya harcamak, yüksek potansiyelini artırmak gerek. Çağatay Başkan tüm geliri kamuoyuyla adil bir şekilde paylaşmak istiyor” ifadelerini kullandı. İSTİYORLAR Kİ BARINMA SORUNU YAŞASINLAR CEMAATLERE EL AÇSINLAR Genç göçün riskine değinen Özel, yurt sorunu üzerinden ‘cemaat ve tarikat’ uyarısı yaparak, “Sakın umutsuzluğa kapılmayın. 31 Mart’ta sandığa koşalım ve oylarımıza sahip çıkalım. Yerel yönetimler genel iktidarı dengelesin. Biz gençlere inanıyoruz ve güveniyoruz. Gençlerin önünü açıyoruz. Onlarla beraber, onlar için bu ülkeyi güzel, yaşanabilir bir ülke haline getirmek için mücadele ediyoruz. Başka ülkelere gidilir ama okunup geri gelinir. Bu ülkeden ümidinizi kestirtenlere karşı sesleniyorum size. CHP değişimin, güzel günlerin, umudun ve gençlerin partisidir. CHP’li belediyeler daha önce yapılmayan 64 yurt yaptılar. Kreş yaptılar. Birileri cami yaptırıyor, okul yaptırıyor. Ama aklına bir tek yurt yaptırmak gelmiyor. İstiyor ki gençler barınma sorunu yaşasın. Onları da cemaat ve tarikat yurtlarında devşirerek istediği gibi yetiştirsin. Bizler çocuklarımız cemaat ve tarikatların elinde kalmasın diye yurt yapıp gençlere sahip çıkmaya devam edeceğiz” dedi. KİRA VURGUNCULARINA DA SON VERECEĞİZ Barınma sorununa da dikkat çeken Özel, sosyal konutla neşter mesajı vererek, “İzmir’in en önemli sorunlarından biri kira sorunu. İzmir’de 15 bin lira ortalama kira. Aliağa’da 20-25 bin lira. Emekliler ve emekçiler ya eve girecek aç kalacak ya da karnı doyacak sokakta kalacak. Burada Cemil Başkanıma ve Çağatay Başkanıma da önemli görev düşüyor. Sosyal konutlarla barınma sorununu ortadan kaldıracağız. Kira vurguncularına da son vereceğiz. Değil batıdan, doğudan dış güçler bile Aliağa’nın peşinde. Aliağa’da çevreye duyarlı işler yapmak boynumuzun borcudur. Biz Çağatay Başkan ile beraber büyük bir devrimi, değişimi ve Aliağa’lıların kendini değerli hissedeceği bir dönemi başlatacağız. Bu alandan çıkınca son 7 günde kararsızları ikna etmek sizin elinizde. Ben sizden Çağatay Başkan ve Cemil Başkan’dan daha çok çalışmanızı istiyorum” ifadelerini kullandı. GÜNÜ GELDİĞİNDE BELGELERLE KONUŞACAĞIZ Aliağa için ‘belgeli konuşacağız’ diyen Özel, “Her şey her yerde aynen konuşulmaz. Ama günü geldiğinde ortaya koyacağımız delilleriyle bu Aliağa’da neler neler dönmüş, buradan nerelere neler gitmiş o paralar buralarda kalsaymış sizin için neler neler olurmuş anlatacağız. Günü geldiğinde gelip de dünya kadar işçiyi işten çıkaranlara, toprakları satanlara benzemeyeceğiz. Kimsenin ekmeğiyle oynamayacağız. Aliağa’ya bir bütün olarak sahip çıkacağız. Biz ilerleyen dönemlerde ortaya koyacağız delillerle, hangi para nereye harcanmış, nerelere gidilmiş, kimlere peşkeş çekilmiş hepsini anlatacağız. Biz gün gelip işçi çıkaranlardan olmayacağız. Biz Aliağa’yı bir bütün olarak kucaklayacağız TUGAY: 7 LİRADAN 7 GÜN SATILACAK SONRA İNDİRİM OLACAK Büyükşehir adayı Tugay ise konuşmasında Halk Ekmek için indirim sözü vererek, şunları söyledi; “Çağatay Başkanım emanete ihanet etmeyecek. Çağatay Başkan partimizin genç adaylarından biri. Onu hayranlıkla izliyoruz ve destekliyoruz. İnşallah 31 Mart’ta buradan bir zafer haberi yayılır. Şakran’da bir kanalizasyon problemi var. Arkadaşlarımla konuştum o çalışma başladı. Bu emsal olsun. En kısa zamanda burada tüm sorunlarla başa çıkacağız. Sorunların hepsi son bulacak. Biz mitinglerimizde şunu anlıyoruz. Bu ülkenin umuda, içinde bulunduğu sıkıntılardan çıkmaya ihtiyacı var. Biz tam olarak buna adayız. Biz önümüzdeki 5 yıl üzerimize düşeni yapacağız ve sizlere hizmet etmekten onur duyacağız. Halk Ekmek fiyatı 5 liradan 7 liraya çıkmış. Çağatay Başkanım ‘Halk Ekmek’in kapasitesini artıracağız’ dedi. Size söz veriyorum. O ekmeği 7 liradan 7 gün sattıracağım. Sonra 5 liraya düşüreceğim. Biz kimseyi yoksulluğa ezdirmeyeceğiz sandıkta bu yoksulluğa, yolsuzluğa, haksızlığa karşı insan hakkı için sandıkta ittifak istiyoruz. Şunu benden duyun. Aliağa’yı bu seçimde kazanmak istiyoruz. Bize inanın. 31 Mart’ta o sandıklardan öyle bir ses çıkarın ki birilerine ders olsun.” GÜÇ: KİMSEYİ DÖVMEYECEĞİM; ÇALMAYACAĞIM Aliağa Belediye Başkan Adayı Güç, ‘rant’ üzerinden Aliağa’daki mevcut Cumhur İttifakı yönetimini eleştirerek, “Göreve geldiğimizde herkesle birlikte herkese dokunacak yapısal projelerimizi hayata geçireceğiz bizler ahlaklı belediyecilik yapacağız. Biz, aş, iş ve barınma diyerek yola çıktık. Bu yolda ihtiyaç ve sorunlarınızın sizlere sorduk. Siz anlattınız biz dinledik. Birbirimize sarıldıkça güçlendik. Hizmet anlayışımızı ona göre şekillendirdik. Benim sizlerle kader birliğim var. Aylardır girmediğimiz ev, dokumadığımız hemşerimiz kalmadı. Aliağa’nın sorunları büyük ve derin. Sizlerden tek bir şey rica ediyorum. Yapmak istediklerine bakın. Rant belediyeciliği göreceksiniz. Onlar halkın ihtiyaçlarını bilmeyen pahada ağır ama gönülde boş işler sunuyorlar. Bizler barınma sorununu çözeceğiz, halk lokantalarıyla ucuz yemek vereceğiz.  Düğün salonlarını ücretsiz yapacağız, belediye kreşlerinde çocuklarımızı okutacağız. Bu seçim kentin zenginliğini kenttekilerle paylaşacağım diyenlerle, hemşerilerine yabancılaşmışların seçimidir. Bu seçim çalmadan da çalışılabileceğin gösterenlerle memleketimizi parsel parsel yandaşlarına satıp halkın parasını şımarık çocuk gibi harcayanların seçimidir. Bu seçim, temel gıda ürünleri için saatlerce sıra bekleyenler varken aklı fikri rantta, yatta uçakta olanların seçimidir. Bizler azı çoğaltmaya, zenginliğimizi hakça paylaşmaya geliyoruz. Ben size söz veriyorum. Pahalıya geliyor diye kimseyi işinden etmeyeceğim, kimseye şiddet uygulamayacağım, çalmayacağım. Bu kentin emanetçisi olacağım. Asla emanete ihanet etmeyeceğim" dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.