TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#İzmir Körfezi

İzmir Körfezi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İzmir Körfezi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İzmir Körfezi’nde müsilaj şiddeti artıyor Video Galeri

İzmir Körfezi’nde müsilaj şiddeti artıyor

Süleyman Demirel Üniversitesi Eğirdir Su Ürünleri Fakültesinden emekli öğretim üyesi Erol Kesici, İzmir Körfezi'nde yıllardır inceleme yaptıklarını, önceki yıllarda da rastladıkları müsilajın bu yıl bazı kısımlarda yerel olarak şiddetini artırdığını söyledi. Körfezde kirlilik nedeniyle artan azot ve fosfatın, normalde oksijen ürettiği için faydalı deniz marulunun aşırı artmasına sebebiyet verdiğine işaret eden Kesici, aynı kirliliğin yine faydalı kırmızı su yosunlarının yeterince büyüyemeyip kopmasına ve deniz üzerini kaplamasına neden olduğunu, son günlerde İzmir Körfezi'nde kırmızı su yosunlarının geniş alanları kapladığını dile getirdi. "OKSİJEN SEVİYESİ 2 DÜZEYİNDE" Bu tür organizmaların sudaki oksijeni azaltarak canlılığı olumsuz etkilediğini, suyun üzerini kaplayarak ışığın su altına ulaşmasını engellediğini kaydeden Kesici, "Kırmızı su yosunlarının tamamen her tarafı kapladığını, bununla birlikte diğer su yosunlarıyla ve diğer kirlilikle birlikte pelteleşme olayı veyahut da salyalaşma olayı oluşturduğunu sahil boyunca belirledik. Yapmış olduğumuz araştırmalarda salyalaşmanın başladığını ve denizin dip çamuru dediğimiz kısımlarında peltemsi yapıların giderek arttığını ki bu çok büyük tehlike, orada bir ölü toprağı gibi yayıldığını görmekteyiz. Körfezin başlangıç kısmının olduğu yerde oksijen seviyelerinin 2 düzeyinde olduğunu, belirli noktalarda 1'e düştüğünü, çözünürlük olayının yani yukarıdan baktığımız zaman görünürlük oranının neredeyse sıfır olduğunu gördük. Oksijen miktarının en az beş olması gerekir ki o zaman yaşam olabilecektir" diye konuştu. Kesici, deniz marulu, kırmızı su yosunu ve sudaki diğer organizmaların salyalaşmasının, kentte özellikle temmuz ağustos aylarında yine şiddetli bir koku oluşturacağını belirtti. Önlem alınması için, İzmir Körfezi'nde daha çok su altında olan müsilajın su üzerine daha çok çıkmasının beklenmemesi gerektiğini dile getiren Kesici, şöyle devam etti: "Denizin kirliliği artık tamamen içini bırakın, yüzüne vurmuş bir durumda. Azot ve fosfat miktarı çok üst seviyelerde, denizlerde bulunmaması gereken seviyelerde. Arıtılmış, arıtılmamış evsel atıklar, tarımsal atıklar, sanayi atıkları, deniz trafiği gibi etkenler azot, fosfat miktarını giderek yükseltiyor. Bunun da göstergesi ilk çıkış kaynaklarında, denizin dip çamurunun olduğu yerlerde, su seviyesinin az olduğu yerlerde çok aşırı derecede çünkü oralarda hem deniz marullarının hem de kırmızı su yosunlarını giderek arttığını görüyoruz. Halbuki gerek deniz marulları gerek kırmızı su yosunları çok faydalı organizmalar ama bunların miktarı artınca artık çürümelere, kokuşmalara ve oksijen üretir değil oksijen tüketir bir hale gelmiş oluyorlar." ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Kesici, çözüm önerilerine ilişkin "Körfezi sürekli temizlemek durumundayız. Körfeze ulaşan suların mutlak suretle arıtılmış su olması gerekir. Belirli bir dönem mümkünse buraya atık su verilmemesi gerekiyor. Yüzeysel sular derelerle, çaylarla, kanallarla gelecektir ama oralarda bir arıtma sistemlerini kurmamız gerekiyor. Derelerin kanalının kesinlikle beton olmaması gerekiyor. Dip çamurunun mutlak sürede temizlenmesi gerekiyor. Süzgeç görevi gören kıyıları doğal akışında bırakacağız, kıyıların işgal edilmemesi gerekiyor" ifadelerini kullandı. "İSTANBUL'DAKİYLE AYNI DEĞİL" İzmir Körfezi'nin hem Karşıyaka hem de Narlıdere, Sasalı gibi farklı noktalarını incelediklerini kaydeden Kesici, "Körfezde müsilaj oluşumunu biz geçen yıllarda da gördük, bu yıl giderek arttığını gördük. Mesela on beş gün önce yine bir müsilaj oluşumunu belirledik. Eğer gerekli önlemler alınmazsa yaza doğru bu müsilaj olayı şiddetle artacaktır, yüzeye vuracaktır" dedi. İstanbul'daki müsilaj görüntüsü ile İzmir'dekinin farklı olduğunu belirten Kesici, Marmara Denizi ile körfezdeki alg türünün farklı olduğunu söyledi. İzmir Körfezi'nde aşırı artan alg türünün turuncu renkli "noctiluca" olduğunu dile getiren Kesici, "İstanbul'dakiyle buradaki müsilaj aynı değil. Oranın çeşitliliği farklı, buranınki de farklı olduğu için farklı şekillerde yansımaktadır" dedi. Kesici, yüzeydeki müsilajın özellikle denizin sakin olduğu saatlerde ve yerlerde görülebildiğini sözlerine ekledi. AA

Balıklar oksijensiz kaldı denizde boğuldu! Haber

Balıklar oksijensiz kaldı denizde boğuldu!

İzmir Körfezi’nin bazı bölgelerinde görülen kırmızı renk ile kıyıya vuran ve açığa çıkan planktonlar sebebiyle lokal bölgelerde balık-yosun kokusu meydana geldi. Artan koku nedeni ile şikayetler gelince açıklamada bulunan İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) Genel Müdürlüğü, “Kırmızı rengin hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde gitmesi nedeniyle oluştuğu teşhis edilen bu tür, insan/denizel canlı sağlığını etkileyecek toksinler üreten bir tür değildir. Doğal ömürlerini tamamlayıp yok olacaklar” dedi. Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Danışmanı Erol Kesici ise İZSU’nun açıklamasına karşılık olarak Karşıyaka Sahili’nde geçtiğimiz günlerde ölü balıkların deniz yüzeyine çıktığı görüntüleri gazetemiz ile paylaştı. Kesici bu durumu şu sözlerle işaret etti: “İzmir Körfezi’nin kirli olduğunu, çok hasta olduğunu kabullenmemiz gerekiyor. Hastalığı kabul edip tedaviye karar vermemiz lazım. Aşırı kirlilik nedeniyle balıklar oksijensiz kalarak denizde boğuldu.” SOLUNGAÇLARI KİRLİLİKTEN TIKANMIŞ Erol Kesici, balıkların denizde oksijensiz kalmasını sanayileşmeden dolayı karbondioksit gazının artığı için insanların da temiz havadan yoksun kalmasına benzetti. Kesici, “Balıklar nefes alamadığı için ve denizdeki aşırı kirlilik nedeniyle ölüyor. Denizler balıkların yaşama ortamı. Suların aşırı kirliliği de balıkları etkiler. Karadaki oksijen oranı bizi nasıl etkiliyor ise balıklar için de denizdeki oksijen çok önemli. Balıklar dışında diğer su canlıları olarak kalamarlar, midyeler, mikroskopi organizmalar gibi canlıların mutlak suretle sağlıklı bir şekilde deniz içerisindeki aktivitelerini yerine getirebilmeleri için çözülmüş oksijene ihtiyaç var. Yaptığımız analizlerle gördük ki, balıklar solungaçları vasıtası ile soluk alıp verirler. Solungaçlarda kirlilikten dolayı tıkanmalar meydana gelmiş. Yani nefes alamaz hale geldiler. Biz insanların ağızlarının burunlarının tıkanması gibi balıkların solungaçları tıkanmış durumda. Aşırı kirlilik nedeniyle balıklar oksijensiz kalarak denizde boğuldu” dedi. KÖRFEZDE BALIK YÜZEMİYOR… Martıların bile ölü balıkları yiyemediğini söyleyen Kesici, “Her canlının bir hassasiyeti var. Bu ölü balıkları bırakın insanların yemesini can dostlarımıza bile yedirmemek gerekir. Doğanın şakası yok. Kovid-19 hastalığını hatırlayalım. Başımıza neler gelmişti. Körfezde de durum aynı. Orası da bir yaşam alanı. Bu döngü orada da var” diye konuştu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in, ‘Yüzülebilir Körfez’ projesine ilişkin konuşan Kesici, “Körfezde balık yüzemiyor ki insan yüzsün. Yüzebildi mi balıklar? Yüzemedi, kitleler halinde balık ölümlerini gördük. Tek bir tür ölmüş olsa hadi diyeceğiz ki, biyokimyasal reaksiyon o balık da alerjen yaptı ama çok sayıda tür var. Örnek veriyorum bir kalamarın ölmesi… Kalamar çok çok dayanıklı bir dip canlılarından bir tanesi. Karşıyaka Sahili’nde ölen canlıları gördüğüm esnada 7-8 tane ölmüş kalamar da vardı” dedi. KÖRFEZ ÇOK HASTA İzmir Körfezi için neler yapmamız gerektiğine ilişkin konuşan Kesici, “Bir suya bakıldığı zaman dip kısmı gözükmüyorsa sorun fazladır. Bulanıklık olan yerde analize dahi gerek yok, oksijen seviyesi mutlak suretle düşmüştür. Çünkü güneş ışığanında dip kısma gitmesini ve orada zararlı organizmaların parçalanmasını engelliyor. Bu işle uğraşan kişilerin buradaki türler hastalık yapmaz, insana zararı yoktur demesi çok önyargılı bir durum. Bu cümlelere bizler tepki göstermeden Karşıyaka Sahili’nde ölü balıklar karaya vurdu. Balıklar, kalamarlar, diğer su canlıları, midyeler öldü. Bu saydıklarım yüzeye çıkanlar, bir de çıkmayanlar var. İlk önce İzmir Körfezi’nin kirli olduğunu çok hasta olduğunu kabullenmemiz gerekiyor. Hastalığı kabul edip tedaviye karar vermemiz lazım. Bizler uygulamacı değiliz sadece sorunu tespit ediyoruz. Uygulama kısmı bakanlığa kaldı. Bilim yol gösterici. Bizlerin sesine kulak versinler. Biz yaşanacakları öncesinden söylemiştik söylediğimiz gibi de balıklar öldü. Mutlak suretle Körfezin kirletilmemesi gerek. Teknoloji çağında uydudan her şey kontrol edilebilen bir çağda, suyun kimin kirlettiğini bulmak çok kolay. Körfeze deşarj edilen sular, kıyılarda uygunsuz yapılaşmalar var. Kirlilik zaten tüm körfezde var. Körfezi kirleten birçok etken var. Çözümler demek ki yetmiyor, yetmediği için de bir an önce kesin çözümler bulalım. Alt yapı kesinlikle düzenlenmeli ve dip çamurunu çıkarmamız gerek. Esas ‘ur’ dip çamurunda. Dip çamurunun olduğu yerleri tespit edip bilimsel yöntemlerle çıkartmalıyız. Biyoçeşitliliği artırmalıyız. Körfeze mümkün oldukça bir damla atık su bırakmamamız gerekiyor” ifadelerini kullandı. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR-İzmir Körfezi’nde nefes kesen arama kurtarma tatbikatı

Soyer’in yüzdüğü gün ölü balıklar kıyıya vurdu! Haber

Soyer’in yüzdüğü gün ölü balıklar kıyıya vurdu!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 2019 yerel seçimlerinde koku ve kirlilik sorunuyla sürekli gündeme gelen İzmir Körfezi’ne dair vaatlerde bulunmuştu. ‘Yüzülebilir Körfez’ için söz veren Soyer, ‘Körfez’de yüzeceğim’ demişti. Soyer, 4 sene sonra 6. İzmir Körfez Festivali kapsamında yapılan 100. Yıl Açık Su Yüzme Cumhuriyet Kupası’na katıldı; Güzelbahçe sahil yolundaki Maltepe otobüs durağı arkasından denize girdi. Başkan Soyer’in yüzdüğü o anlar sosyal medyada da çok konuşuldu. Kimi vatandaş, ‘Başkan sözünü tuttu’ derken, kimileri ise Soyer’in halkla dalga geçtiğini öne sürdü. Çünkü aynı gün Karşıyaka ve Bayraklı’ya kötü bir koku hakimdi. Kıyıya vuran ölü balıklar ve denizdeki kirlilik dolayısıyla kokunun oluştuğunu kaydeden Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Danışmanı Erol Kesici, o görüntüleri bizlerle de paylaştı. YARIN BİRİNCİ SAYFA’DA İzmir Körfezi’ne yayılan müsilaj, deniz marulu ve alg patlamasına ilişkin de daha önceki günlerde görüş bildiren Kesici, kıyıya vuran ölü balıklara bu kez dikkat çekti. Balıkların neden öldüğünü tespit etmek amacıyla denizden aldıkları örnekleri araştırma yaptıkları üniversiteye ileten Keskin, o araştırma sonuçlarını yarın İLKSES TV ekranlarında yayınlanan Birinci Sayfa programında kamuoyuna aktaracak. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- İzmir Körfezi’nde müsilaj şiddeti artıyor

İzmir Körfezi’nin suyu iyileşiyor Haber

İzmir Körfezi’nin suyu iyileşiyor

İZSU Genel Müdürlüğü, Yaşayan Körfez seferberliği kapsamında izlediği yol haritasını geçtiğimiz Nisan ayında duyurmuştu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer tarafından kamuoyuna ilan edilen yatırımlar için 11 milyar liralık dev bir bütçe ayrıldı. Kentin birçok noktasında devam eden yatırımların getirdiği iyileşme, Körfez’in su kalitesi raporlarına da olumlu yansıyor. Yüzme suyu kalitesinin izlenmesine yönelik yapılan ölçümlerde Körfez’in su kalitesinin iyi ve orta kalite sınıfında olduğu belirtildi. 260 km yağmursuyu hattı yapıldı Rapora göre; özellikle Mavişehir, Karşıyaka Yelken Kulübü, Konak Alsancak, Göztepe, Poligon, Üçkuyular İskelesi, İnciraltı Kent Ormanı Engelliler Parkı ve Sahilevleri bölgelerindeki ölçüm sonuçlarının genel olarak iyi ve orta kalite sınıfında olduğu gözlendi.  Yağışlı havalarda taşkınlardan kaynaklı olarak körfezin su kalitesi dönemsel olarak değişkenlik göstermekle birlikte yoğun yağışların yaşanmadığı yaz aylarında su kalitesi daha iyi kalite sınıfında izlendiği görüldü. İZSU Genel Müdürlüğü Körfez’in su kalitesinin yılın her döneminde orta ve iyi kalitede tutulmasına yönelik yatırımlarını sürdürüyor. Bu amaçla yağmursuyu ayrıştırma yatırımlarına ağırlık verildi, kent genelinde 260 kilometre yağmur suyu ayrıştırma hattı imal edildi. 2023 yılı için projelendirilen 230 kilometre hattın imalatı da tamamlandığında, hem kentin altyapısı taşkın ve sel olaylarına dirençli hale gelecek hem de Körfez üzerindeki yük nihai olarak ortadan kalkmış olacak. Nasıl ölçülüyor? Yüzme Suyu Kalitesinin Yönetimine Dair Yönetmelik kapsamında İzmir Körfezi’nin iç ve orta kesimlerinde düzenli olarak izleme çalışmaları yapılıyor.  2020 yılından bu yana sürdürülen çalışmalar için Körfez’in farklı noktalarından aylık numuneler alınarak analiz ediliyor. Analizlerde İntestinal enterokok ve Escherichia coli parametreleri esas alınıyor. Sağlık Bakanlığı’nın Su Takip Sisteminde izlediği, yüzme.sağlık.gov.tr sitesinde de yayınladığı ve yüzülebilir nitelikte olan noktalarının İntestinal enterokok ve Escherichia coli parametreleri açısından verilen orta ve iyi kalite sınıfı değerleri sınırları içinde olduğu görülüyor. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - İzmir’de Lucien Arkas Parkı açıldı

CHP’li Nalbantoğlu: AK Parti bile bu kadarını yapmadı Haber

CHP’li Nalbantoğlu: AK Parti bile bu kadarını yapmadı

Katıldığı bir televizyon programında İzmir Körfezi’nde kokuyu gidermek için kimyasal madde kullanıldığı iddiasını ortaya atan İYİ Parti İzmir Adayı Ümit Özlale’ye CHP cephesinden yanıt gecikmedi. İzmir Milletvekili Rıfat Nalbantoğlu; yaptığı açıklamada; “ Sayın Özlale, ilk günlerinde karavanalarına asparagas da ekledi. Bir akademisyen, bir bilim insanı olarak kimyasal önlemle, biyolojik önlemi ayırmasını beklerdik. Siyasi rant uğruna toplumda infial yaratacak yalan yanlış bilgiler paylaşıyor. Bu kendi açısından komik,  kamuoyu açısından tehlikeli bir durum. Boş yapmanın ötesine iki günde geçti; AK Parti iktidarının İzmir temsilcilerini solladı. AK Parti bile bu kadarını yapmadı. Dün sormuştum denize olta atan insanların fotoğraflarını paylaşarak. Yanıt vermedi. Öyleyse buyursun, birlikte balık tutalım.” diye konuştu. 3’te sıfır yaptı… “Otur sıfır!” Özlale’nin körfez kokusunu kimyasal malzemeyle giderildiği; her gün bin 100 top çamurun körfeze döküldüğü ve denizde canlı kalmadığı yönündeki açıklamalarını; hayretle izlediklerini belirten CHP’li Nalbantoğlu şunları söyledi; “ Önceki gaflarını saymıyorum bile. Sadece bu konudaki iddialarında üçte sıfır yaptı. ‘Otur sıfır!’ demek lazım. Ne kimyasal malzeme ne çamur ne de canlı kalmadı iddiası doğru. Bir siyasetçi, üstelik bilim adamıysa, hatırı sayılır bir akademisyense dayanakla, veriyle konuşur. Körfez temizliği için yapılan arıtma çalışmalarını, devreye sokulan fazları, çamur ikmal uygulamalarını görmezden gelip, ‘kimyasal çözüm’ gibi tehlikeli bir iddia ya cehaletin eseridir ya da gözünü karartanlar tarafından ortaya atılır. Olmayanın üstünden ‘varmış’ gibi siyaset yapmak böyle bir algı yaratır. Sayın Özlale; bir yola çıkmıştır ve İzmir’i yönetmeye adaydır. O halde önce İzmir’i bilmesi, yerel idarenin, rakibin ne yaptığını yapmadığını doğru öğrenmesi gerekir ki her söylediği kurusıkı olmasın!” Felaket tellallığı oy getirmez İyi Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ümit Özlale’nin, belediye çalışanlarına yönelik işten çıkarma çıkışını hatırlatan Nalbantoğlu; kendisinin kifayetsiz bir başlangıç yaptığını söyleyerek; karavanalarına asparagas eklemeye başladıklarını belirtti.  CHP İzmir Milletvekili Rıfat Nalbantoğlu; “ Evet… Özellikle yaz aylarında ve eğimin düşük olduğu kanalizasyon şebekelerinde pH seviyesini yükseltmek ve bakterilerin ürettiği çürük yumurta kokusunun önüne geçmek için biyolojik solüsyonlar kullanılıyor.Ama kimyasal değil! TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi ile birlikte toplamda 54 istasyondan örnekler alınıyor ve fiziksel, kimyasal, biyolojik parametrelere göre inceleniyor.  Döküyorlar dediği çamur, her gün Manisa’ya götürülüyor. Körfez’de canlı kalmadı, diyor kendileri. Keşke; Yaşayan Körfez Su altı Fotoğraf Sergisi’ne katılsaydı. Keşke, Güzelbahçe’de mavi bayrağımız olduğunu bilseydi. Sayın Özlale’nin yaptığı felaket tellallığıdır, popülist siyasettir, ayakları yere basmayan bir stratejidir. Ve bu oy getirmez. Hele bunu kaba saba açıklamalarla, dedikodu gibi, dayanaksız ve asılsız bilgilerle yapıyorsanız; hele insanları galeyana getirmeyi göze alıp, bunu mubah görüyorsanız;  kısa zamanda kendiniz enkaza dönüşürsünüz. ” dedi. Ya birlikte gidelim ya da tebdili kıyafetle tur atsın Özlale’ye hem bir bilim insanı hem de yıllardır aynı masada siyaset yaptıkları bir isim olarak brifinge ve balık tutmaya davet eden Nalbantoğlu; sosyal medya hesabından paylaştığı fotoğrafları ve ‘Bunlar burada ne yapıyor olabilir?’ diye sorduğunu hatırlattı. Rıfat Nalbantoğlu; konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı; “ Hangi sıfatıyla olursa olsun ki yakışan buydu; bilgi almak isteseydi verirdik. Ayrıca dün sahil boyunca balık tutan insanların fotoğraflarını paylaşıp ne yapıyor olabileceklerini sorduk. Ancak, yanıt alamadık. Madem öyle; buyursunlar, Üçkuyular’dan limana kadar sabahın erken saatlerinden gece yarılarına kadar balık tutan İzmirlilere katılalım, birlikte olta sallayalım. Yok eğer, birlikte yapmak istemezse; tek başına sessiz sedasız, tebdili kıyafetle bir tur atsın körfeze olta atan hemşerilerimizin yanına. Birkaç alanında uzman akademisyeni arasın çaktırmadan ve körfez kokusunun hikâyesini, denizde hayat belirtisi olup olmadığını sorsun.” “ Önce arıtma tesislerimizi, istasyonlarımızı birlikte gezelim” diyen Nalbantoğlu açıklamasını, “ Bürokrat ve uzman arkadaşlar önce kendisine brifing versin. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yılların sorunu olan koku sorununu çözmek için hayata geçirdiği projeleri görsün, nasıl canhıraş çalıştığını ve kökünü kazımaya yaklaştığını görsün. Yani, doğru bilgiye ulaşmasını sağlayalım. Bunu ivedilikle yapalım, yapalım ki; bu dayanaksız çıkışlarını frenlesin. Toplum açısından tehdit içeren tehlikeli söylemlerini önceden tartsın, ölçsün, biçsin.” ifadeleriyle sonlandırdı. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - İzmirli uzman açıkladı: Türkiye’de Eris varyantı vakaları ne durumda?

İzmir Körfezi'nde görsel şölen Haber

İzmir Körfezi'nde görsel şölen

Narlıdere’nin ev sahipliği yaptığı ‘İzmir’in Kurtuluş Kupası Yelken Yarışları’ ile 4. Narlıdere Belediyesi Deniz Festivali başladı. Gençlik Spor İl Müdürlüğü ve Türkiye Yelken Federasyonu’nun İzmir Türk Koleji (İTK) Yelken Kulübü’nün katkılarıyla düzenlediği İzmir’in Kurtuluş Kupası Yelken Yarışları ile yelkenler kurtuluşun kahramanlarına saygı için açıldı. Cumhuriyetimizin 100.yılı ve İzmir’imizin kurtuluşunun 101.yılında gerçekleştirilen yarışların ilk gününde sporcular, İzmir Körfezi’nde adeta görsel şölen yaşattı. Optimist, ILCA 4 ve ILCA 6 sınıflarında düzenlenen yarışlar büyük heyecana sahne olurken, yelken sporcularının rekabeti nefes kesti. 16-17 Eylül tarihlerinde de devam edecek yarışların ödül töreni 17 Eylül Pazar günü saat 17:30’da yapılacak. NARLIDERE, DENİZ KENTİ Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, Narlıdere’nin bir ‘deniz kenti’ olduğunu ifade ederek, “Cumhuriyetimizin 100.yılı ve İzmir’imizin kurtuluşunun 101.yılında böyle bir organizasyona ev sahipliği yapmasından büyük bir gurur duyuyoruz. Narlıdere Belediyesi Deniz Festivali ile bir arada gerçekleştirdiğimiz yarışların yelken sporunun yaygınlaşmasına ve İzmir Körfezi’nin daha çok sporla buluşmasına vesile olacağına inanıyoruz. Özellikle yarışlara katılan çocuklarımıza bir parantez açmak istiyorum. Sorumluluk almayı, yardımlaşmayı, kendi başına karar vermeyi gerektiren yelken sporuna gönül veren çocuklarımızı yürekten kutluyorum. Çünkü onlar bu sporu yaparak hayatta kendi rotalarını da belirlemek için çok önemli bir adım daha attılar. Centilmence mücadele edecek 200’den fazla sporcumuza başarılar diliyorum. Bu organizasyonun hayata geçirilmesinde emek veren tüm paydaşlara teşekkürlerimi iletiyorum” diye konuştu. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: 11. kez merhaba: Engelsiz Filmler Festivali

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.