TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#İzmir Büyükşehir

İzmir Büyükşehir haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İzmir Büyükşehir haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İzmir'in Cesur Yürekleri, Kanarya avına çıktı Haber

İzmir'in Cesur Yürekleri, Kanarya avına çıktı

HÜSEYİN DEMİR   Yalova 90. Yıl Spor Salonu'nda oynanan final mücadelesinde İzmir'in Cesur Yürekleri maça hızlı ve tempolu başlarken Fenerbahçe savunmada dirençli oynadı. Yamaç Yüksel ve Hassan Sayari’nin skorer oyunuyla sarı lacivertliler seri yakaladı. Mahmut Açıkgöz ve Ahmet Efetürk ikilisinin skorer oyunuyla İzmir temsilcisi ilk çeyreği 16-14 önde kapattı. İZMİR BÜYÜKŞEHİR MAÇA İYİ BAŞLADI İkinci çeyrekte dirençli savunmasıyla rakibine kolay sayı attırmayan İzmir Büyükşehir, çember savunmasında etkili oynadı. Fenerbahçe'de Ferit Gümüş takımına katkı vermeye başladı. İzmir'in Cesur Yürekleri, skor üstünlüğünü elinde tutarak soyunma odasına 30-28 önde gitti. İKİNCİ YARIDA FENER GERİ DÖNDÜ Üçüncü çeyrekte Ferit Gümüş ve Hassan Sayari’nin peş peşe sayılarıyla sarı lacivertliler skor üstünlüğünü ele geçirdi (38-36). Sarı kanaryalar üstün oyunuyla final periyoduna 49-48'lik skorla önde girdi. Karşılıklı basketlerle başlayan final periyodunda oyunun temposu artarken maçın son anları nefesleri kesti. MAHSUM İPEKİŞEN ALEV ALDI İzmir'in Cesur Yürekleri final periyodunda muhteşem oyunuyla rakibini 68-61'lik skorla yenerek seriyi son maça taşıdı. Kıyasıya geçen mücadelede Mahmut Açıkgöz 26 sayıyla maça damga vurdu. Ahmet Efetürk 16 sayıyla galibiyette önemli rol oynadı. Arda Albayrak 12, Mahsum İpekişen 10, Hakan Kıroğlan 2 ve Ramazan Kahrıman 2 sayı ile takımına katkı verdi. Şampiyonun belli olacağı serinin üçüncü maçı 18 Mayıs Perşembe günü saat 12.30’da oynanacak. Bu müsabaka TRT Spor Yıldız’dan ekranlara gelecek.

İZENERJİ'deki TİS krizinde mutlu son! Haber

İZENERJİ'deki TİS krizinde mutlu son!

HALİSA TOPRAK İLKSES-İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZENERJİ A.Ş.’de örgütlü Genel-İş İzmir 2 ve 9 No’lu Şubeler ile belediye bürokratları ve Sosyal Demokrat Kamu İşverenleri Sendikası (SODEMSEN) arasında günlerdir süren toplu iş sözleşme süreci mutlu sonla noktalandı. Sendikanın süreçte iş bırakma eylemleri yaptığı, grev resti çektiği ve 10 binin üzerinde işçiyi kapsayan sözleşme masasında kriz Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in de katıldığı toplantı sonunda aşıldı. Başkan Soyer, Büyükşehir bürokratları SODEMSEN ve sendika temsilcilerinin katıldığı zirvede taraflar yüzde 65 ile 71'lik zam oranında anlaştı. Anlaşmaya taban ücret 17 bin 500 lira net, giydirilmiş taban ücret 22 bin 300 lira oldu ve İZELMAN ve İZENERJİ’de taban ücretler eşitlendi. Büyükşehir Belediyesi Egemenlik Evi'nde gerçekleşen toplantı sonunda sendika temsilcileri işçilere uzlaşmayı ve sözleşmenin detaylarını maddeler halinde anlatırken, Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer'den de önemli mesajlar geldi. EŞİT İŞE, EŞİT ÜCRET VURGUSU Başkan Soyer, “Ben bir tane rakam söyleyeceğim. Birincisi tabanda 17 bin 500 lira net, giydirilmişi yani ikramiyeleriyle 22 bin 300 küsur... Taban bu! Başka bir şey daha söyleyeyim sizlere... İZELMAN ve İZENERJİ'yi tabanda eşitledik ve bir sonraki oturuşumuzda tamamen eşitleyeceğiz. Eşit işe, eşit ücret bu kurumun sağlığı, İzmir'in sağlığı açısından çok önemli. Eşit işe eşit ücretin olmadığı yerde haktan adaletten bahsedemezsiniz. Birinci önceliğimiz bu. Şundan emin olun ki bu varacağımız en ileri nokta değil. Daha göreceğimiz çok daha güzel günler var. Her şey çok güzel olacak. Yalancı bahar nedir bilir misiniz? Birdenbire güneş doğar, bahar geldi dersiniz ama gök gürler, yağmur yağar, şimşekler çakar ne olduğunuzu şaşırırsınız. Eğer 14 Mayıs'ta haktan, hukuktan, emekten, ezilenden yana bir iktidar kuramazsak bu bir yalancı bahardır. Bunu asla aklınızdan çıkartmayın. Bu hikaye herkesi çok iyi anlaması gereken bir hikaye. Çünkü işçi sınıfı tarih boyunca toplumun dönüşümün öncüsü olmuştur. Bugün de aranızda bulunan genç işçiler, kadının işçiler bu değişimin öncüsü olacak. Bunun için çok çalışmamız lazım. 1 Mayıs'ta meydanları doldurmaya var mısınız? 14 Mayıs'ta halktan yana bir iktidar kurmaya var mısınız? Ben de size söz veriyorum asla başınızı öne eğdirtmeyeceğim” diye konuştu.

Büyükşehir emekçileri iş bıraktı Haber

Büyükşehir emekçileri iş bıraktı

TENZİLE AŞÇI İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (TÜM BEL-SEN) İzmir 1 Nolu Şubesi arasında yürütülen toplu İş Sözleşmesi(TİS) süreci tıkandı. Otobüs, itfaiye, mezarlıklar ve İZSU'da görev alan yaklaşık olarak 7 bin personeli ilgilendiren TİS sürecinde görüşmeler bugün yapılan 5. görüşmede de masa uzlaşma sağlanamadı. Geçtiğimiz günlerde üst üste gerçekleştirilen TİS görüşmelerinde sonuç alamayan sendika ve Büyükşehir yetkilileri süreçte çıkmaza girerken, sendika ise geçtiğimiz günlerden itibaren süreli iş bırakma eylemlerini başlatacağını duyurmuştu. Öte yandan; bugün gerçekleştirilen görüşmede de talepleri karşılanmayan belediye emekçileri 1 saatlik iş bırakma eylemi yaptı. Çalışanlar, 17.30’da bitmesi gereken mesailerini 16.30’da bitirerek Kültürpark 1 Nolu Hol önünde eylem yaptılar. Eylemde açıklamayı işçiler adına Tüm Bel-Sen İzmir 1 Nolu Şube TİS Sekteri Turgut Angün yaparken, talepleri karşılanana kadar eylemlerini sürdüreceklerini söyledi. 6 BİN 500 LİRAYI REDDEDİYORUZ İşçilerin sefalete mahkum edildiğini belirten Angün, “Büyükşehir ile TÜM BEL-SEN arasında devam eden TİS görüşmelerin 5.’sini gerçekleştirdik. Daha önce yaptığımız görüşmelerde uzlaşmadığımız koku primi, tahsildar ve veznedarlar için kasa tazminatı, şoför kadrosunda çalışanları için risk primi ve itfaiye, zabıta ile sağlık hizmetleri gören birimlerde çalışan emeklilere tecrit primi gibi taleplerimiz, reddedilmiştir. Sosyal denge tazminatı için 8 bin 500 lira olan talebimize karşı 6 bin 500 lira, her biri 3 bin lira olan6 ikramiye talebimize 2 bin 200 lira ve yılda 2 kereye mahsus 2 kilo kıyma önerilmiştir. Çarşıda pazarda 1 kilo soğanın 30 lirayı aştığı 1 kilo etin 300 liraları bulduğu, doğalgaz, ulaşımın ve kira artışlarının bulunduğu ortamda, yoksulluk sınırının 30 bin lirayı bulduğu ortamda bize dayatılan 6 bin 500 lirayı reddediyoruz. Belediye yönetiminin sadaka maiyetindeki bu önerilerini reddettiğimizi, taleplerimiz kabul edilene kadar direneceğimizi belirtmek isteriz” dedi. İNANDIRICILIĞINIZ KALMAZ CHP’li başka belediyelerden örnek veren Angün, ‘inandırıcılık’ vurgusu yaparak, “Bizlere ‘Büyükşehir belediyeleri içinde en yüksek sosyal denge tazminatını biz ödüyoruz’ diten belediye yönetimine uzaklarda aramayın diyoruz.  Size aynı şehirde aynı partinin yönettiği 16 bin 500 lira alan Buca Belediyesi’nden, 9 bin 500 lira alan Konak Belediyesi’nden, 12 bin lira alan Bayraklı Belediyesi’nden örnekler veriyoruz. Uzaklara değil, yakınlara bakmayı öneriyoruz. Başınızı sokacağınız bir evin kirasının 8-10 bin lira arasında olduğu, 1 simitin 6 lira olduğu ve fiyatların her gün zamlandığı bu ortamda, 4 kişilik bir ailenin hanesine girmesi gereken gelir, yoksulluk sınırı ücreti olan 30 bini, açlık sınırı 9 bin 991 lirayı aşmıştır. Belediye emekçileri, yoksulluk sınırının altında, açlık sınırın bir tık üstünde maaş almaktadır. İktidara aday olan partiye mensup olan belediyelerin değerli yöneticilerine sesleniyoruz. İktidarda olduğunuz belediyelerde emekçileri açlık ve yoksulluk sınırının altında bırakırsanız inandırıcılığınızın kalmayacağını da hatırlatmak isteriz” diye konuştu. SEFALETİ KABUL ETMİYORUZ Talepleri karşılanan kadar eylemlere devam edeceklerinin altını çizen Angün, “Sabırla ve sükûnetle yürüttüğümüz bu süreç, belediye yönetimi tarafından görmezden gelinerek emekçilere açlık ve yoksulluk dayatılmaktadır. Açlığı da yoksulluğu da sefaleti de kabul etmiyoruz. Belediye emekçileri olarak üretimden gelen gücümüz de dahil olmak üzere her türlü demokratik hakkımızı kullanacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın. İkinci uyarımızı da bugün 1 saat iş bırakarak yaptık. 17.30’da paydos etmemiz gerekirken 16.30’da kartlarımızı basıp hep birlikte iş yerlerimizi terk ediyoruz. Toplu Sözleşme taslağımızda belirttiğimiz taleplerimizin arkasındayız. Bu taleplerimizin bizi zengin etmeyeceğini ancak yoksulluğa karşı verdiğimiz mücadeleye ufak bir katkı sunacağının altını çizerek önümüzdeki hafta her gün açlığa ve yoksulluğa karşı direnme hakkımızı kullanacağız. Sadaka değil Toplu Sözleşme istiyoruz. Mücadelemiz devam edecek. Taleplerimiz karşılanıncaya, kulakları duyuncaya kadar taleplerimizi dile getireceğiz. Sadaka değil, insanca yaşama ücreti istiyoruz” ifadelerini kullandı.

İzmir Büyükşehir'in Hatay’daki sahra hastanesinde günde 350 hasta tedavi ediliyor Haber

İzmir Büyükşehir'in Hatay’daki sahra hastanesinde günde 350 hasta tedavi ediliyor

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Hatay’da kurduğu sahra hastanesinde ameliyathane de faaliyete geçti. Başkan Soyer, sahra hastanesinin tüm donanımıyla depremzedelere kucak açtığını belirterek “Sağlık hizmetimizi de kalıcı olarak sürdürmeye kararlıyız” dedi. Eşrefpaşa Hastanesi Başhekim Yardımcısı Gaffar Karadoğan ise günde en az 350 hastanın tedavi edildiğini söyledi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Hatay’da kurduğu sahra hastanesi depremzedelere sağlık hizmeti sunmaya devam ediyor. Türkiye’deki tek belediye hastanesi olan Eşrefpaşa Hastanesi’nin personeli hem çadır kentte hem de köylerde halkın ilk başvurduğu adreslerden oldu. Hekim, eczacı, yardımcı sağlık personeli, ameliyathane personeli, temizlik personeli, röntgen ve laboratuvar teknisyeninden oluşan kadrosuyla hizmet veren Eşrefpaşa Hastanesi, hem ameliyathane kurdu hem de ağız ve diş sağlığında ilk gezici aracı bölgeye getirdi. Soyer: “Sağlık hizmetini de kalıcı olarak sürdüreceğiz” İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Hatay’daki sahra hastanesinin tüm donanımıyla depremzedelere kucak açtığını belirterek “Afet bölgesinde tüm hizmetlerimiz gibi sağlık hizmetimizi de kalıcı olarak sürdürmeye kararlıyız. Sahra hastanemizde nöbetleşe uzman hekim ve sağlık personeli görev yapıyor. Böylelikle depremzedeler bir hastaneden alabileceği sağlık hizmetini en iyi şekilde burada alabiliyor. 6 Şubat’tan bugüne kadar 4 ambulans ekibi ve 4 dönüşümlü ekip olmak üzere 100 kişi bölgede görev yaptı. Bu hafta 22 kişi daha bölgeye gitti. Kısaca Eşrefpaşa Hastanesi’nin sağlık emekçileri, depremin ilk gününden beri Hatay sahra hastanemizde büyük özveriyle ve büyük gayretle çalışmalarını sürdürüyor. Her birini şükran ve minnetle selamlıyorum. Bu enkazın altından yepyeni pırıl pırıl bir Türkiye yaratacağız. Bu zor günleri el ele, birbirimize destek çıkarak aşacağız” dedi. “Canla başla çalışıyoruz” İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi Başhekim Yardımcısı Gaffar Karadoğan, İzmir Büyükşehir’in afetin olduğu 6 Şubat günü bölgeye profesyonel ve organize bir şekilde müdahale ettiğini belirterek “Depremin akut safhasında enkaz altındakileri kurtarmaya çalışırken İzmir’den gelen sağlık ekiplerimiz 14 ambulansla yaralılarımızı bir an önce çevre illere nakil etmek için canla başla çalıştılar. Aynı dönemde hastanemizin travma cerrahisiyle ilgilenen kalp damar cerrahisi, ortopedi, genel cerrahi, dahiliye gibi ekipleri de bölgeye intikal ederek ilk hafta AFAD’ın kurduğu şehir hastanesinin bahçesinde canla başla çalıştı. 7 Şubat’ta hekimlerimizin gelmesinden yaklaşık 5 gün sonra hizmet alanı EXPO alanına taşındı. Ve burada bir sahra hastanesi inşa etmeye başladık. Her gün üzerine bir şeyler koyarak insanlara yardım etmeye çalışıyoruz” dedi. “Köylerde ve ilçelerde de çalışıyoruz” İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Hatay bölgesinde ağız diş sağlığı konusunda ilk gezici aracı gönderen kurum olduğunu söyleyen Gaffar Karadoğan, “Sosyal belediyeciliği hakkıyla yapan birkaç belediyeden olan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bir ayrıcalığı da bir hastane ekibinin olmasıdır. Sadece burada sabit bir hizmetle kalmayıp, mavi kuşak ambulansımızla köylerde, ilçelerde hastalara dokunmaya çalışarak, gezici diş aracımızı bazen burada bazen köylere göndererek hizmet vermeye devam ediyoruz. Bu hizmet insani duygularla, koşulsuz ve süresi ne olursa olsun devam edecek. Bu başkanımızın oluru, hizmet aşkı ve personelin dayanışma duygusuyla asla sona ermeyecek” diye konuştu. “Günde yaklaşık 350 hasta tedavi ediliyor” Hastaların takip ve tedavilerinin yapılabileceği körüklü otobüslerin yataklı birimlere çevrilip gemiyle İskenderun üzerinden buraya getirildiğini de vurgulayan Karadoğan, “Günlük yaklaşık 250 vatandaşımıza dokunuyoruz, köylere çıktığımızda bu sayı 350’ye çıkıyor. Hatay’da yoğun bakım ünitesinde uzun süreli takip yapılabilecek bir birim yok. Yoğun bakım ihtiyacı olacak derece kötü olanlar burada stabil hale getirildikten sonra çevre illere naklediliyor. Biz afetin artık koruyucu sağlık hizmetlerinin ön plana çıktığı bir safhadayız. Yani artık travma ve yeni vakalar çıkmıyor. Şu an yapmamız gereken şey, insanların hasta olmaması için uğraşmak. Halk sağlığı hizmetleri ön planda. Ancak öncelikle kendimiz ayakta sağlam durmalıyız ki halka yardımcı olabilelim. Bunun için de moral, motivasyon, direncimiz çok yüksek. Neden? Çünkü ihtiyacımız olan her şeyi İzmir’den buraya getirebiliyoruz. Ama tüm yurttaşlar bilmelidir ki bu 3-5 günlük bir süreç değil. İlk günkü heyecanınızı ve dayanışmanızı devam ettirirseniz biz burada ayakta kalabiliriz” dedi. “Ameliyathanemiz faaliyete geçti” Ameliyathanenin de faaliyete geçtiğini belirten Karadoğan,  “Kafa travması, bacakta delici, kesici yaralanma nedeniyle gelen vakalara burada rahatlıkla müdahale edebiliyoruz. Uyuz vakalarında büyük artış var. Uyuz vakalarına müdahale edecek ilaçta ciddi sıkıntı var. Yok diyebiliriz. Uyuz tedavisinde şampuan türü ilaç var. Hastaya şampuan verdiğiniz zaman hastanın banyo yapacak yeri yoksa tedavi olamıyor. Ve bir başka şey, bu bölgede hizmet veren sağlık birimlerinin yöneticilerin bir araya gelerek, güçlerini birleştirmeleri, birbirlerinden haberdar olmaları, neyi ne kadar yapabildiklerini bilmesi lazım. Birlik olmamız lazım” ifadelerini kullandı. HABER MERKEZİ

İzmir Büyükşehir'in konteyner kent mesaisi devam ediyor Haber

İzmir Büyükşehir'in konteyner kent mesaisi devam ediyor

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Kahramanmaraş Narlı’da kuracağı konteyner kent için çalışmalar aralıksız sürüyor. Alanda sosyal alanlarla birlikte 255 konteynerin olacağını söyleyen ESHOT Genel Müdürlüğü Yapı Tesisleri Dairesi Başkanı Semih Kök, “En hızlı şekilde konteyner kenti tamamlayıp bir an önce depremden zarar gören vatandaşlarımızı yerleştirme hedefindeyiz” dedi. YOĞUN MESAİ İzmir Büyükşehir Belediyesi, afet bölgesindeki depremzedelerin barınma ihtiyacının giderilmesi için aralıksız çalışıyor. Depremden en çok etkilenen yerleşim bölgelerinden Kahramanmaraş Narlı’da çöp toplama ve ilaçlama faaliyetleri devam ederken, Afet Koordinasyon Merkezi’ndeki 50 personel konteyner kentin hazırlanması için yoğun mesai harcıyor. "İKİ AYDA TESLİM EDECEĞİZ" ESHOT Genel Müdürlüğü Yapı Tesisleri Dairesi Başkanı Semih Kök, kurum atölyelerinde kuruluma hazır halde üretilen ve parça parça bölgeye taşınan 60 konteynerin 12’sinin yerleştirildiğini belirterek “Şu an birleştirme çalışmaları devam ediyor. Bu alanda 232 yaşam alanı olan konteyner yapılacak. Bunun dışında ibadethane, çamaşırhane, masal evi, rehabilitasyon merkezi, revir gibi alanlarımızla beraber 255 konteyner yapmış olacağız. Bunu da iki ay içinde tamamlayıp teslim etmeyi planlıyoruz. Altyapı çalışmalarımız hızla devam ediyor. 172 konteyner için altyapı çalışmasını tamamladık” diye konuştu. Personelin belirli aralıklarla değiştirildiğini aktaran Semih Kök, şu an 50 kişilik bir çalışma grubunun hizmet verdiğini belirterek, “Bütün arkadaşlarımızla beraber en hızlı şekilde konteyner kenti tamamlayıp bir an önce depremden zarar gören vatandaşlarımızın yerleşmesi, sıcak yuvaya kavuşması hedefindeyiz” dedi. HABER MERKEZİ

Soyer: “Yeni Türkiye'yi şekillendirirken köy enstitülerine çok ihtiyaç var” Haber

Soyer: “Yeni Türkiye'yi şekillendirirken köy enstitülerine çok ihtiyaç var”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği İzmir Şubesi'nin 9. Olağan Genel Kurulu'na katıldı. Deprem sonrasında yeni Türkiye'nin kurulmasında köy enstitülerinin önemine vurgu yapan Başkan Soyer, “Yeni Türkiye'nin nasıl şekilleneceğine dair akıl ve fikir üretmemiz gerekiyor. Tam da bu noktada köy enstitülerine çok ihtiyaç var” dedi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği İzmir Şubesi'nin 9. Olağan Genel Kurulu'na katıldı. Toplantının açılışından konuşan Başkan Soyer, “Çok büyük bir acı, felaket. Hiçbirimiz enkaz altından çıkamıyoruz. Başka bir Türkiye kurulacak. Hiroşima 200 bin insanın canına mal olmuştu yeni bir dünya kuruldu, Birleşmiş Milletler ortaya çıktı. Türkiye'de de muhtemelen 100 binin üzerinde canımızın kaybına sebep olan felaket yeni bir Türkiye'nin kurulmasına da öncülük edecek gibi gözüküyor. Yeni Türkiye'nin nasıl şekilleneceğine dair akıl ve fikir üretmemiz gerekiyor. Tam da bu noktada köy enstitülerine çok ihtiyaç var” dedi. “Düşman aramaya gerek yok” Osmaniye'de Düziçi Köy Enstitüsü'nü ziyaret ettiğini hatırlatan Başkan Soyer, “Binalar duruyor. 75 senedir yağmur, çamur, kar, kış, deprem demeden duruyor. 3 bin dönüm arazisi varmış ve gerçekten oradaki öğrenciler öğretmenler ekip biçerlermiş. İçeride bir müze yapmışlar sadece Düziçi Köy Enstitüsü'nden kalan malzemelerle. İnsan çok etkileniyor, 75 yıl önce kapatılan bu okullarda ne kadar yüksek kaliteli eğitim verilmiş olduğunu görüyorsunuz. Temelleri 1923 İktisat Kongresi'nde atılmış. Nasıl olmuş da kıymışız, kapatmışız, yok etmişiz anlaşılır gibi değil. Aynı akıl tutulması Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü için de geçerli. Türkiye Cumhuriyeti'nin dördüncü başbakanı Refik Saydam, tifüs aşısını buluyor. Eğer o enstitüyü kapatmamış olsalardı belki de pandemi döneminde biz dışarıya muhtaç olmadan kendi aşımızı bulmuş olacaktık. Bizim kendimize verdiğimiz zarar için düşman aramaya gerek yok. Kendi kendimize nasıl bu güzelim kurumları yok etmişiz, kıymışız, kapatmışız büyük akıl tutulması. Yeni Türkiye kurulacak, yine hafızamızı tazelemek zorundayız. Geçmişin görkemli kurumunu hayatla bilimi buluşturan, eğitimle hayatı buluşturan o büyük kurumu tekrar hayata geçirmek zorundayız” dedi.   Bayır: “İzmirli olarak gurur duydum” CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, “Depremde ilk 48 saat devlet baba yoktu. Bu bizi çok hırpaladı. Bizi şoka soktu. Biz ne Gölcük ne Bayraklı depreminden devlet olarak ders almamışız. İzmirli olarak gurur duydum. Antakya'da Arsuz'da kafamı çeviriyorum İzmir Büyükşehir Belediyesi çalışanları konteyner imalatı yapıyorlar. Büyükşehir'in bunu düşünüyor olması beni çok mutlu etti” dedi. Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği İzmir Şubesi Başkanı Özgün Utku, “Hepimiz oradayız, enkazın altındayız, çıkamadık. Çıkabilir miyiz bilmiyorum. Bu deprem 'Hayatta en hakiki mürşit ilimdir' diyen başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk'ü yine haklı çıkardı” dedi. HABER MERKEZİ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.