TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#İyilik

İyilik haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İyilik haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İyilik peşinde güzel yarınlara koşuyoruz Haber

İyilik peşinde güzel yarınlara koşuyoruz

HÜSEYİN DEMİR-RÖPORTAJ “Adım Adım” Derneğinin İzmir Antrenörü ve Şehir Temsilcisi Pelin Oğur, her hafta düzenli olarak İzmir Fuar’da koşu etkinliklerini düzenliyor. İyilik peşinde koşan “Adım Adım” platformu spor yaparken aynı zamanda toplumsal farkındalık yaratıyor. Adım Adım’ın kurucu üyesi Pelin Oğur, İzmir Maratonu’ndan önce merakla beklenen bağış kampanyası ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. “İyilik peşinde koş” mottosuyla Adım Adım platformu nasıl ortaya çıktı?  Adım Adım 2008 yılında İstanbul’da, yurtdışında ‘charity run’ olarak bilinen kolektif yardımseverlik koşusunu Türkiye’de tanıtmak ve yaygınlaştırmak için “iyilik peşinde koş “mottosuyla kurulan ilk sivil toplum oluşumudur. Bu oluşumu kurmak biraz zor ve zahmetli oldu çünkü sivil toplum faaliyetleri bu kadar çok gelişmemişti. İzmir Fuar’da 26 Ağustos kapısında ilk çalışmalarımıza başladık ve yıllar içerisinde en kalabalık oluşumlardan biri olduk. “İyilik peşinde koşmak” dayanaklık gerektiren sporlarla beraber koşu, bisiklet, dağcılık, yüzme gibi branşları bir arada yapan, spor yaparken de aynı zamanda belirli yarışlara dahil olan, bağış toplama yetkisine sahip dernek ve vakıflara kaynak yaratma amacıyla kurulmuş bir platform olmuştur. Geçtiğimiz sene organizasyonumuz dernek haline geldi. Kendi adımıza bağış toplamak yerine yaklaşık 100 tane sivil toplum kuruluşuna kaynak yaratmaya devam ediyoruz. ŞEFFAFLIK ÖNEMLİ  Sivil toplum kuruluşları ile çalışarak şeffaflığa çok önem veriyorsunuz, neler söylemek istersin?  Adım adım adı altında yer alan dernekler mali tablolarını halka arz etmiş, finansal tablolarını yayınlamış, şeffaf yönetim anlayışıyla olan dernek ve vakıflar ile çalışıyoruz. Öncelikle açikaçik.org’a giderek tüm mali verilerini verdikten sonra bir denetimden geçer ve bizim onayımızdan sonra ekibimizle koşmaya başlar. Bugün 600’a yakın dernek ve sivil toplum kuruluşu olmasına rağmen bunlardan 100 tanesi şeffaf yönetimi benimsiyor. Şeffaflık, iyilik peşinde koşmanın güvenilir olduğunu gösteriyor.  Geçen yıl Maraton İzmir’de “Adım Adım” büyük bağış topladı. Bu pazar Maraton İzmir’de bağış hedefinizde neler var?  Bu sene adım adım ile yine aynı performansı sergilemek istiyoruz. Bağış kampanyaları koşudan iki hafta önce açılır ve iki hafta sonra kapatılır. Vakıfların belirli zamanlarda kampanya performansını sağlamaları için bu sistem ile kampanya bağış sürecini yönetiyoruz. Bu sene İzmir Maraton’da henüz tutarı belirlemedik, büyük bir bağış hedefimiz var. Hem yerel hem de uluslararası derneklerle beraber maratonda koşacağız. Adım Adım kuruluşundan bu yana toplam 123 bin 553 gönüllü koşucu, 1 milyon 17 bin 997 bağışçı, 153 milyon 155 bin 600 TL toplanan bağış, 320 bin 884 canlıya, İzmir Maratonu 05.05.2023 tarihi itibari ile; bin 386 gönüllü koşucu, 7 bin 276 bağışçı, 2 milyon 286 bin 301 toplanan bağış, bin 302 canlıya etki etmiştir. “Adım Adım” oluşumu Türkiye’nin farklı bölgelerinde aynı gün ve saatlerde koşuyor. İletişim ve organizasyonunuz nasıl oluyor? Adım adım tamamen gönüllü bir oluşum... Organizasyon ve etkinlik gönüllüler tarafından yapılıyor. Bende bu gönüllülerden biriyim ayrıca Derneğin de kurucu üyelerindenim, şu an yaklaşık 125 bin koşucumuz var. Oldukça kalabalık bir ekibiz… İstanbul, Ankara, Antalya, Bursa ve İzmir’de varız. Toplam beş şehirde senkronize olarak aynı gün ve aynı saatte antrenmanlar yapıyoruz. İstanbul’da kurulan organizasyonu diğer şehirlerle uyumlu hale getirdik. Farklı dinamiklere sahip olan Adım Adım’ın üyeleri kendi aralarında sürekli iletişim halinde kalarak koşu ve antrenman günlerini takip edebiliyor. Sosyal medya hesaplamaları bunun en kolayı oluyor. Ayda bir kez de Adım Adım koşusu yapıyor ve 7’den 70’e herkesi buna dahil ediyoruz. SPOR YAPARAK EĞLENİYORUZ  İyilik peşinde koşarak hem spor yapıyorsunuz hem de topluma fayda sağlıyorsunuz. Organizasyonun felsefesini ne oluşturuyor?  İzmir’de İlk kurulduğumuz zaman yeterli ilgi ve talep yoktu, İzmir’de koşu sonradan sevilen bir spor oldu. Ekibimizde eğitimini alan antrenörler gönüllü olarak spor etkinliklerimizde bizlere yardımcı oluyor. Pandemi ve sonrasında bizim organizasyonumuza acayip bir şekilde talep oldu. Ben yapamam dediğiniz her şeyi aslında burada yapıyorsunuz. Adım Adım İzmir antrenman günlerinde beş tane koşu grubu aralığımız var. Her seviyeye uygun koşu gruplarını oluşturduğumuz için spor yapan gönüllülerimiz zorlanmıyor. Koşu etkinliğimize çocuk, yaşlı, genç herkes keyifle katılıyor. Hem spor yapıyoruz hem eğleniyoruz. Adım adım bir koşu kulübü değildir, toplumdaki ihtiyaçlara kayıtsız kalamayıp, yardım edebilmeyi hedefleyen insanların bir araya geldiği oluşumdur. İyilik peşinde koşan gönüllülerimiz bu oluşumdan sosyal olarak da besleniyor. Birine iyilik yapabilmeniz için öncelikle kendinize iyilik yapmanız gerekiyor. İnsanları harekete geçirebilmek, spor yaptırmaya teşvik etmek bizim organizasyonumuzun felsefesini oluşturuyor. Kişi önce spor yaparak sağlıklı kalarak kendine yardım ediyor sonra da diğer insanlara yardım edebilmenin başka yollarının da olduğunu keşfedebiliyor. Koşu etkinliklerimize gelenler hep çoşkuyla ve tutkuyla katılıyor.  Sosyal sorumluluk projelerinizle toplumsal farkındalık adına önemli çalışmalarınız var. Spor ile hayatımızda neler değişebilir?  Çok büyük emek verdiğimiz bir oluşum... Yaklaşık 100 sivil toplum kuruluşu bizimle koşuyor. Koşarak ne değişebilir ki diyorsunuz ama koşarak çok şey değişebilir. Birçok canlının hayatına etki edebiliyorsunuz. Adım adım ile ilgili savunduğumuz şey sadece bireylere değil aslında tüm dünyaya yardım edebildiğini söylüyoruz. Tüm canlıların yaşam hakkı var, bu yaşam hakkını savunan tüm dernek ve vakıflarla birlikte hareket ediyoruz. İzmir’de ekip olarak tüm koşulara kalabalık bir şekilde gittiğimiz etkinlikler var. Ultra maratonlara da katılıyoruz, hafta sonları da her hafta sonu farklı lokasyonlarda örnek Balçova terapi, Narlıdere, Tantalos ormanları gibi parkurlarda trail antrenmanları düzenliyoruz. Her çarşamba İzmir Fuar’da saat 20:00’da 26 Ağustos Kapısı’nda buluşup koşuyoruz. Hem bireyleri hem de Kurumları hep birlikte iyilik peşinde koşmaya davet ediyorum. Hep birlikte hareket ederek değiştirebileceğimiz ve dönüştürebileceğimiz koca bir yaşam var, destekleriniz kıymetli. Birlikte iyilik peşinde güzel yarınlara koşmak dileğiyle. Sevgiyle.  

Ugandalı kadın iyilik gördü, Müslüman oldu Haber

Ugandalı kadın iyilik gördü, Müslüman oldu

Uganda'dan Sivas'a çocuk bakıcılığı yapmaya gelen 31 yaşındaki Yvonne Namubıru, Müslüman olarak Zeynep ismini aldı. Namubıru, Müslüman olmasında en büyük etkenin kendisine iyi davranan işverenleri olduğunu söyledi. Sivas'ta yaşayan Başçıl ailesi yoğun iş tempoları nedeniyle çocuklarına bakıcı aramaya başladı. Aile anlaştıkları bir şirket üzerinden Uganda'da yaşayan Yvonne Namubıru adlı genç kadın ile irtibata geçti. Namubıru ile yapılan anlaşma sonrası çıkarılan izinle genç kadın Sivas'a geldi. Başçıl ailesinin evinde yatılı bakıcı olarak işe başlayan genç kadın, gördüğü aile ortamı sonrası büyük bir memnuniyet yaşadı. Daha sonra işvereni olan Burcu Başçıl'ın tavsiyesi üzerine Müslüman olmaya karar veren genç kadın, işverenine bir gece attığı mesaj sonrası Sivas İl Müftülüğünün yolunu tuttu. Burada düzenlenen ihtida merasimi sonrası genç kadın kelime-i şehadet getirerek Müslüman oldu. Zeynep ismini alan genç kadın, Müslüman olmasındaki en büyük etkenin kendisine iyi davranan Başçıl ailesi olduğunu söyledi. "İlk sorduğumda çok şaşırdı" Burcu Başçıl, bakıcılarının 'Müslüman olmak ister misin' sorusunu ilk duyunca çok şaşırdığını ifade ederek, “Biz şirket aracılığıyla bir başvuruda bulunduk. Sonraki süreçte Çalışma Bakanlığından izin alarak ülkemize geldi. Ben ve eşim yoğun çalıştığı için yatılı bir yardımcıya ihtiyacımız vardı. Bu süreç içerisinde Zeynep bize destek oldu. 6 aydır bizimle beraber çalışıyor. Zeynep geldikten sonra ben Zeynep'e dönem dönem 'Müslüman olmak ister misin' tarzı sorular sordum. İlk sorumda çok şaşırdı Zeynep. Onu sıkmamak adına aralıklarla tekrar sordum. Müslüman olmayı kabul ettiğini söyledi. Sonrası gece odasına geçtiğinde bana mesaj yollamış. Mesajda 'benim Müslüman olmama vesile sizler oldunuz. Bu süreçte bana çok iyi davrandınız. Çünkü benim bu ülkede çalışan arkadaşlarımın korkunç patronları var.' Bizim ona çok değer verdiğimizi, ondan dolayı da Müslümanlığın onun için kurtuluş olacağını söyledi. Müftülüğe başvurduk. Aslında müftülüğe başvurmamızın sebebi Zeynep İngilizce konuşuyor. Dinimizi de ona anlatırken orada bir eksiklik yaşamamak adına kaynak kitaplar almak adına müftülüğe başvurduk. Sağ olsunlar bize destek oldular” dedi. "Bana çok iyi davrandılar" Müslüman olduktan sonra Zeynep ismini alan Yvonne Namubıru, Müslüman olmasındaki en büyük sebebin işverenleri olduğunu ifade ederek, “Müslüman olmamdaki en büyük sebep patronlarımdı. Bana çok iyi davrandılar. Bana yiyecek, içecek ve iş verdiler ve onları ibadet ederken gördüm. Bu beni çok etkiledi. Daha öncesinde de çalıştığım yerde patronlarım beni Müslüman olmaya zorladı. Fakat orada beni ikna eden bir şeyler yoktu. Fakat buradaki insanların sevgisini görünce ve bana değer verdiklerini görünce o yüzden en büyük etken patronlarım oldu” diye konuştu. "Müslüman olduktan sonra çok güzel duygular hissettim" Namubıru, Müslüman olduktan sonra çok güzel duygular hissettiğine değinerek, “Müslüman olduktan sonra çok güzel duygular hissettim. Patronlarım da bana bu konuda çok yardımcı oldu. Çalışmam için bana kitaplar temin etti. Ardından bana Kur'an-ı Kerim ayarladılar. Ramazan'dan önce biraz daha kendimi geliştirmeyi ümit ediyorum. Bu konuda çok istekliyim” şeklinde konuştu. İHA

"İyilik" için dükkana kilit vurdu Haber

"İyilik" için dükkana kilit vurdu

İzmir Kemalpaşa’daki bir giyim mağazası sahibi tüm kışlık ürünlerini deprem bölgesine yolladı, elinde sadece yazlık ürünler kaldığı için dükkana bir süreliğine kilit vurdu. Genç esnaf, ardından deprem bölgesine giderek enkaz alanına koştu. İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde bir giyim mağazasını ağabeyi Onur Orhan ile birlikte işleten 21 yaşındaki Nezircan Orhan, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgede ihtiyaç duyulan kışlık kıyafetleri temin etmek için adeta vitrini boşalttı. Dükkandaki kışlık giysileri toplayarak deprem bölgesine yollayan Orhan kardeşler, mağazada sadece yazlık kıyafetler kalınca yaz ayına kadar kepenk kapattı. Aynı zamanda inşaat ustalığı yapan Nezircan Orhan, depremin ikinci günü Hatay’a giderek enkazdan 9 kişinin canlı kurtarılmasını sağladı. Nezircan Orhan, "Depremden sonra elimizden ne geliyorsa yapmaya çalıştık. Ağabeyimle işlettiğimiz mağazada bulunan kışlık ürünleri deprem bölgesine yolladık. Mağazada bulunan ceket, atkı, mont gibi kışlık giyecekleri yardım toplama merkezine ulaştırdık. Şu anda mağazada kışlık ürün kalmadı. Yazlık giysileri askılara asıp dükkanı kapattık. Mağazayı yazın yeniden açacağız. Diğer esnaf kardeşlerimize de örnek olduk. Birçoğu bizden sonra deprem bölgesine destekte bulundu. Herkes elinden geleni yapmaya çalıştı. İnşaat ustası olduğum için depremin ikinci günü Hatay’a giderek enkaz alanında da destek olmaya çalıştım. 3 gün orada kaldım. Ekip olarak enkazdan 9 kişiyi sağ çıkardık. O insanları canlı gördüğümüzde hep beraber ağlamaya başladık. Orada gördüklerimi unutmayacağım" dedi. İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.