TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#ithal et

ithal et haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, ithal et haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İthal sığır ters tepti! Et fiyatları artacak Haber

İthal sığır ters tepti! Et fiyatları artacak

KEMAL ÖZKURT – ÖZEL HABER- Tarım ve Orman Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdürlüğü, 2024 yılı besilik sığır ithalatı 1’inci dönem izin listesini yayınladı. 2024 yılı besilik sığır ithalatı 1’inci dönem için 4 bin 312 işletme müracaat ederken, yapılan başvuru ise 500 bin başı geçti. Buna karşılık bakanlıktan 251 bin 364 besilik hayvan ithalatına izin verildi. İzmir genelindeki ahırlarda ise besi hayvanı kapasitesi yaklaşık 100 bin oranındayken izin verilen ithal sığır miktarı ise sadece 7 bin 295 oldu. İşletme bazında ithalatına izin verilecek hayvan sayıları açıklandıktan sonra birçok işletme sahibini hayal kırıklığına uğrattı. Birçok işletmeye 20-30 hayvan verileceğini ve bu kadar sınırlı sayıda hayvanla besicilik yapılamayacağını söylüyor. İthalatı ve dağıtımı sadece Et ve Süt Kurumu (ESK) tarafından yapılacak besilik sığırların ithalatı için başvuruların yoğun olması açılanan 600 bin baş besilik sığır ithalatının planlandığından daha fazla ithalat yapılacağı öngörülüyor. İzmir Ticaret Borsası (İTB) Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer, besilik hayvan ithalatının ithalatın özel sektöre bırakılması gerektiğini dile getirdi. KOTANIN TİCARETİ OLUR Türkiye’de besilik hayvan sayısının az olmasından ve her geçen gün daha da azalmasından dolayı besilik hayvan ve kırmızı et fiyatlarının çok yüksek olduğunu belirten Tuncer, “Devlet besilik hayvan kapasitesini düşürerek kapasitenin yüzde 20 ile yüzde 5’i arasında besilik hayvana izin vereceğim demesine rağmen bu kadar talep geldi. Son yayımlanan listede de bin baş sığır kapasitesinin üstündeki ahırlardan yüzde 50 kesti. Talebin bu kadar fazla olması içerideki besilik hayvan sayısının çok az olduğunu gösteriyor. Ayrıca Et ve Süt Kurumu ithal edilecek besilik sığır ithalatının satış fiyatını açıklamamış olmasına rağmen gelen talepler bu kadar yüksek. ESK’da besilik hayvan satış fiyatını yüksek açıklarsa eğer iç piyasada olan malın fiyatı daha da yükselecek. O yüzden ithalat kararının başında devlet besilik sığır ithalatını özel sektöre bırakıp isteyen istediği kadar alsın demesi gerekiyordu. Bunu söylediği zaman zaten bu kadar talep de gelmeyecekti. Çünkü bir şeye kota koyulursa bu kotanın ticareti olur. Bunu geçtiğimiz yıllarda gördük. Geçen dönem hayvan başı 10 bin TL’ye birbirlerine kota sattılar. Çiftliklerin tam kapasiteyle çalışamaması ve besilik hayvan ithalatına getirilen kota sonucunda et fiyatları daha da artacak. 2022 senesinin sonunda dünyanın en ucuz eti Türkiye’deyken, 2022’nin Aralık ayından 2023’ün Şubat ayına olan süreçte dünyanın en pahalı eti Türkiye’de satılmaya başladı” diye konuştu. İTHALATTA GECİKME YAŞANACAK Tarım ve Orman Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada; besilik sığır ithalatı 3 dönemde yapılacağı ve 2024 yılı içerisinde toplamda 600 bin besilik hayvan ithalatının mart, nisan, mayıs aylarında 3 dönem halinde yapılacağı belirtilmişti. Belirlenen bu ithalat rakamlarının çok fazla olduğunu ve ilk dönem için izin verilen 251 bin 364 baş besilik sığırın gelmesinin zor oluğunu ifade eden Başkan Tuncer, “Dünyada bu şekilde bir hayvan bolluğu şu anda yok. Kimsede Türkler bizden hayvan alsın, biz onlara tedarik edelim diye beklemiyor. Çünkü bütün dünyada hayvan üretiminde bir sıkıntı var ve azalıyor. O yüzden bu rakamlar karşılanabilir ama gecikme yaşanacaktır” dedi. ESK’NIN KARARI ÇOK ÖNEMLİ Alınan ithalat kararının sonunda belirlenen hedefe ulaşılamadığı için yasak olan karkas et ithalatının özel sektöre tarafından yapılmasına izin verildiği takdirde Türkiye’de hayvancılığın biteceğine dikkat çeken Tuncer, “ESK tarafından yapılan karkas et ithalatı belirlenen hedeflere ulaşılamadığı veya et fiyatlarındaki artışı engellemek adına özel sektöre açılırsa Türkiye’de hayvancılık diye bir şey kalmaz. Hiçbir üretici içeride sığır yetiştirmez. İçerideki üreticiyi korumak istiyorsak eğer karkas et ithalatının özel sektöre açılmaması gerekiyor. Öte yandan, Yurt dışından gelen kesimlik dananın canlı ağırlık fiyatı da 3 -4 dolar düzeyinde. Aynı malın karşılığı listeler açıklanmadan önce 220 lirayken şu anda 280 liraya çıktı. Yükselmesinin sebebi devletin koyduğu kotadan kaynaklanıyor. Burada ESK, 110- 120 lira civarında aldığı fiyatı 160 lira gibi bir fiyat açıklarsa iç piyasayı daha da yükseltir. Et fiyatlarının çok hızlı artmamasının sebebi alım gücünün düşük olmasından kaynaklanıyor. Alım gücü yüksek olsa et fiyatları daha da artar. Her fiyat artışı alım gücünün düşük olmasından dolayı tüketimi kısıtlıyor. Şu anda et pahalı ama bizim alım gücümüz düşük olduğu için farkı daha çok hissediyoruz” ifadelerini kullandı.

Üretimde zincirleme pahalılık... ‘Ucuz et’ için destek şart! Haber

Üretimde zincirleme pahalılık... ‘Ucuz et’ için destek şart!

TENZİLE AŞÇI/ÖZEL HABER Türkiye’de milyonlarca vatandaşın hem cebini hem de mutfağını yakan ekonomik krizin etkileri artarak devam ediyor. Son dönemde temel gıda ürünlerine ulaşmak dahi asgari ücretli için oldukça zor hale gelirken et tüketmek ise sadece belirli bir kesimin yapabildiği lüks haline geldi. Hayat pahalılığı karşısında en temel yaşamsal haklardan olan beslenme konusunda dahi zorlanan vatandaşlar için gerek yerel yönetimler gerekse merkezi iktidar harekete geçmişti. Dar gelirliler için alınan ‘et kararları’ kasap esnafının zor durumda bırakması noktasında eleştirilirken, Et-Süt Kurumu konuya ilişkin karar almış ve kurum tarafından yapılan açıklamayla, kasap esnafına et tedarik edileceği duyurulmuştu.  Kasap esnafı ise, alınan kararda ‘ithal et’ konusunda dikkat çekerken uzun vadede ülkedeki hayvancılık faaliyetlerine olumsuz etkisi olacağı konusunda uyarıda bulunmuşlardı. Öte yandan; İzmir Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği eski Başkanı Ali Rıza Acar, besicilerin yaşadıkları sorunlara ilişkin İLKSES’e konuştu.  Acar, mera olmayan ve sadece yemle hayvancılık yapan besicilerin aylık ortalama masrafları 190 bin liraları bulurken  besiciliğin temeli olan yem fiyatlarının yükselmesiyle besicilerin masraflarının da arttığına ve bu durumun, zincirleme bir reaksiyonla et fiyatlarında da fiyat artışına neden olduğuna dikkat çekti. Acar ayrıca ‘mülteci çoban’ ayrıntısını da dile getirdi. MASRAFIMIZ BÜYÜK ESK’nın kararının hayvancılık faaliyetlerine olumsuz etkisi olacağın altını çizen Acar, artan maliyetlere dikkat çekerek, “Bu durumun ülkemizdeki hayvancılık faaliyetlerini olumsuz etkileyeceğini düşünüyorum. Devletin bize destek vermesi lazım. Bize destek verip bizim etlerimizden yararlanması lazım. Bir çuval yem 400 lira. Bize destek verilip ona göre hareket etmemiz lazım. Mesela şu an yem 200 lira olsa, et ve süt fiyatları da ona göre farklı olur. Üretici için de tüketici için de farklı olur. Ama şu an bir çuval yem 400 lira. Ben şu an peyniri 200 liraya satıyorum ama kurtarmıyor yani. Kaldı ki bunu sürüyü salarak yapıyorum. Yani tamamen yemle beslesem bu fiyat dahi kurtarmaz bizi. Bu yem fiyatlarıyla kurtarmıyor. Masrafımız büyük” dedi. GİDERLERİMİZ GELİRLERİMİZLE KAFA KAFAYA GİDİYOR Gelir gider dengesini yakalamalarının ‘kar’ anlamına gelmediğini belirten Acar, “Aylık ortalama masrafımı hiç hesaplamadım ama masraf büyük. Şu an net olarak bir rakam veremiyorum ama ortalama 100 bin lira gideri var. Giderimiz gelirimizle kafaya kafaya gidiyor. Çobanlar benden daha çok para kazanıyor. Şimdi ‘neden?’ diyeceksin. 10 bin lira alıyor benden, ailesine yolluyor. Ama benim 10 bin değil bin lira param yok” diye konuştu. EN SONUNDA BU İŞİ BIRAKTIRACAKLAR İthal et konusunda ısrarcı olunması durumunda mevcutta besicilikle uğraşan birçok emekçiyi işe bırakmaya zorlayacağı konusunda uyarıda bulunan Acar, “Uzun vadede etkisi şöyle olacak; bize bu işi bıraktıracaklar en sonunda. Biz bu işi bırakacağız yani. Benim iki tane oğlum var ikisi de bu işi istemiyorlar. Çünkü para kazancı yok. Görüyorlar babalarından. Tamam iyi bir gelirimiz var ama giderimiz de var. Yetişemiyoruz. Bir çoban yılda 150 bin lira koyabilir kenara ama ben koyamıyorum” ifadelerini kullandı. ÇOBANLARDA ‘MÜLTECİ’ AYRINTISI Çobanlar konusunda ‘mülteci’ ayrıntısını ifade eden Acar, yerli üretimin devamlılığı için hem çobanlar hem de yem konusunda destek çağrısında bulunarak şunları söyledi; “Desteklerimizi yükseltsinler, hayvancılığı bitirmesinler. Bizim ülkemizde her şey var. Böyle şeyleri yurt dışından ithal etmeye gerek yok. Üreticinin desteğini yükseltsinler. Bulgarlara verilen destekler göz önüne alınsın. bizim çoluğumuz çocuğumuz da yapsın bu işi. Bizim çoluğumuz çocuğumuz istemiyor, devamlılığı olsun. Hiç kimse de yapmak istemiyor. Mesela sadece çoban olarak Afganları çalıştırabiliyoruz, dışarıdan insan çalıştırıyoruz. 10 bin liraya Türkiye’de çalışacak insan bulabilir misiniz siz? Türk bulamıyoruz çalışmak istemiyor. Sıkıntı büyük, Karaburun’da şu an 50 tane yetiştirici var. Sıkıntı herkeste, diyoruz ki Şu Afganlıların yolunu uzatsalar da şunlardan çoban alabilsek. Kurbandan sonra benim çobanım yok, hayvanımı mı satsam diye düşünüyorum. Sıkıntılar büyüyor. Çoban ve yem konusunda devletimizden yardım istiyoruz. Dışardan et almamıza gerek yok bizim Türkiye’de her şeyimiz var, bizim üreticimiz kazansın.”

ESK kararına kasaplardan uyarı: Taşıma suyla değirmen dönmez Haber

ESK kararına kasaplardan uyarı: Taşıma suyla değirmen dönmez

TENZİLE AŞÇI/ÖZEL HABER Uzun süredir devam eden ekonomik buhran asgari ücretli başta olmak üzere milyonlarca vatandaşın cebini yakarken krizin en büyük etkisi de mutfaklarda görüldü. Artan hayat pahalılığının altında ezilen dar gelirli vatandaşlar, temel gıda ürünlerine dahi erişmekte sorun yaşarken et ise lüks haline geldi. Son dönemde et fiyatları ülke gündeminden düşmezken gerek merkezi iktidar gerekse yerel yönetimlerin ‘uygun fiyatlı et’ için attıkları adımlar olmuştu. Dar gelirliler için alınan ‘et kararları’ kasap esnafının zor durumda bırakması noktasında eleştirilirken, Et-Süt Kurumu konuya ilişkin harekete geçti. Kurum tarafından yapılan açıklamayla, kasap esnafına et tedarik edileceği duyuruldu. Açıklamada kırmızı et fiyatlarındaki yükselişi durdurmak ve arz açığından kaynaklı spekülatif hareketleri önlemek amacıyla kararın verildiği ifade edilirken İzmir Kasaplar Odası Başkanı Melih Şenkara, alınan kararda ‘ithal et’ uyarısı ve beraberinde ‘yerli üretim’ vurgusu yaptı. KISA VADEDE FAYDA, UZUN VADEDE ÇÖKÜNTÜ Alınan kararın kısa vadede faydalı olacağını ancak uzun vadede fayda için üretimin şart olduğunu belirten Şenkara, “Son dönemde et fiyatları çok gündemde. Et Süt Kurumu da gerek sübvanse gerekse ithal et yöntemiyle düşük fiyattan dar gelirli vatandaşlarımıza daha uygun fiyattan et sunmaya çalışıyordu. Bunu son olarak birkaç marketle anlaşarak genişlettiği için biz de Türkiye Kasaplar Federasyonu olarak isteyen üyelerimizin alıp kontrollü satış yapması amacıyla böyle bir protokol imzaladık. Ama protokolde dikkat çeken bir husus var. O da yeterli ürün olduğunda bu satışların yapılabileceği. Şöyle bir durum var. Bizim halkımız ithal et yanlısı değil. Biz de kasap esnafı olarak ithal ettense yerli etin ve yerli üreticinin çoğaltılması taraftarıyız. Çünkü alınan her karar vatandaş için kısa vadeli fayda sağlayacak olsa da besici için çöküntüye sebeptir. Buradaki amaç, fiyat dengesini kurabilmek. Devletimiz fiyat dengesini kurabilme ve alınabilirliği yükseltmek için elinden geleni yapıyor. Ama bizim ekonomimizde tek mevzumuz et değil. Alınabilecek tüm ürünlerde sıkıntı mevcut. Bunun hepsini ithalatla yapmamız mümkün değil. Yapsak bile, biz yerli üreticiyi baskılayarak, bu işi devam ettirmesini sonlandırarak nereye varabiliriz? Sürdürülebilir bir durum değil. Sonuç olarak biz ithalata bağımlı olursak ve yerli üreticiyi de bitirtirsek yurt dışından gelen bu etler de daha sonra onların istedikleri fiyatlardan bizlere satılacak. Üretim de azaldığı için… Şu anda 400 lira bandına dayanmış olan kıymayı 200 liraya indirmek, besicinin elindeki ürünü yarı yarıya kesmeye çalışmaya eşdeğerdir. Durum böyle olunca anlık baskılamalarla bugün 400 liraya alamadığımız kıymayı yarın bin liraya mı alacağız sorusu aklıma geliyor. Fiyatlamayı uzun süre için konsolide etmek gerekiyor” dedi. İTHAL ETLE SATIŞIN ARTACAĞI KANAATİNDE DEĞİLİM İthal etlerin yerli üretimi bitirme riskine dikkat çeken Şenkara, alınan kararın hali hazırda satışları düşen kasap esnafının satışlarına efektif yansımasının olmayacağının altını çizerek, “Ben ithal et ile satışın artacağı kanaatinde değilim. Çünkü halkımız ithal et istemiyor. Zaten 81 ilde satış noktalarında bu halkın ihtiyacını karşılamak mümkün değil. 85 milyonluk ülkede sadece ithalatla ya da kesilecek hayvanla bunu karşılamak çok zor. Zaten bizim yakındığımız durum hayvan yetersizliği, üretecinin azalması. Eğer bir üretici hayvan yetiştiriyorsa bunun yanında tarım da yapıyor demektir. Hayvancılığı durdurduğumuz zaman, tarımı da durdurmuş oluyoruz. Ama durum böyle olunca bu inanlar, ‘yeter ben bu işten para kazanıyorum, zararına satış yapıp da iflas edeceğime hiç yapmam’ diye düşünecek. Taşıma suyla değirmen dönmez. Bu bir gerçektir. Bunlar, fiyatın yükselmesini durdurma amaçlı şimdilik alınacak önlemlerdir. Yanlış bulmuyorum ama bir günde yükselmek de mümkün değil. Satışlar…Bizim satışlarımız neredeyse yarı yarıya düştü. Bunun bir sebebi fiyatların yükselmesiyse bir sebebi de alım gücünün düşmesi. Mesela 8 bin 500 lira maaşlı bir çalışan. Maaşı 3 ay önce de 8 bin 500 liraydı. 3 ay önce kıyma 300 lirayken şimdi 400 lira bandına geldi. Siz alışveriş yaptığınız yeri değiştirmeseniz bile ayırdığınız bütçeyle alınabilen et yarı yarıya düşüyor. Aynı şekilde kasap esnafının da satışları yarı yarıya düşüyor. Bu durum manav için de marketler için de konfeksiyonlar için de söz konusu. Üretim ve süreklilik olmalı. Ekonomi düzlüğe çıktığında her şey düzlüğe çıkmış olacak” diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.