TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#iş birliği

iş birliği haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, iş birliği haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Türkiye ve Çin iş birliği ile sürdürülebilir enerji geleceğe taşınıyor Haber

Türkiye ve Çin iş birliği ile sürdürülebilir enerji geleceğe taşınıyor

İzmir'de bir şirketin öncülüğünde; Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği, Türkiye Cumhuriyeti Pekin Büyükelçiliği ve Türkiye-Çin Dostluk Vakfının destekleriyle düzenlenen Türkiye-Çin Enerji Diyaloğu Forumu, Çin ve Türkiye arasındaki enerji iş birliğine ve yeşil kalkınmaya katkıda bulunmayı amaçlıyor. Foruma; Türkiye Cumhuriyeti Pekin Büyükelçisi İsmail Hakkı Musa, Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Ambassador Liu Shaobin ve bir şirketin Genel Müdürü Baoçing Li video konferans ile katılırken, alanda şirket temsilcileri, sektörden temsilciler ve akademisyenler yer aldı. Türkiye için yenilenebilir enerjiye geçişte önemli politikaların hayata geçirildiğini söyleyen Türkiye Cumhuriyeti Pekin Büyükelçisi İsmail Hakkı Musa, “ Çin, 2060 yılına kadar karbon nötr hedefine ulaşmayı amaçlıyor. Ülkemiz, Paris Anlaşması uyarınca 2053 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmayı hedeflemektedir. Dünyanın en büyük enerji tüketicisi olan Çin'in temiz enerji alanındaki çalışmalarını ve karbon salınımının azaltılmasına yönelik aktif çabalarını takdirle izliyoruz. Çin; rüzgar, güneş ve hidroelektrik alanlarında yenilenebilir enerjideki payını kararlı bir şekilde arttırmaktadır. OECD içinde en hızlı büyüyen 2’nci, G-20 ülkeleri arasında ise 3’üncü ülke olan Türkiye'de yenilenebilir enerjide Avrupa'nın 5’inci, dünyanın ise 12’nci büyük kurulu gücüne sahiptir” ifadelerine yer verdi. “Türkiye, enerji projeleriyle enerji güvenliğine kayda değer katkılar sunuyor” Enerji kaynaklarının çeşitli hale gelmesinin sürdürülebilir ekonomik büyüme adına vazgeçilmez nitelikte olduğunu belirten Musa, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünya genelinde artan nüfus ve hızlı sanayileşme, enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesini ve sürdürülebilir enerji arzını stratejik bir zorunluluk haline getirmiştir. Enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi, sürdürülebilir ekonomik büyüme için vazgeçilmez niteliktedir. Bu husus hızla gelişmekte olan ülkelerimiz için daha da büyük önem taşımaktadır. Son 20 yılda elektrik ve doğal gaz talep artışında Çin ve Türkiye, dünyada ilk iki sırada gelmektedir. Türkiye rol aldığı enerji projeliyle bölgesinde ve dünyada enerji güvenliğine kayda değer katkılar sunuyor. Ülkemiz uluslararası doğal gaz ve petrol boru projelerini hayata geçirmiş ya da bu süreçlere öncülük etmiştir. Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı, Güney Kafkasya Doğal gaz Boru Hattı, Bakü-Tiflis-Erzurum Doğal gaz Boru Hattı, Trans Anadolu Doğal gaz Boru Hattı enerji alanındaki önemli adımlardandır. 27 Nisan 2023’te Mersin Akkuyu Santralinde ilk nükleer yakıt teslimatını gerçekleştirdik. Toplam dört reaktörden oluşan Akkuyu Santralinin ilk reaktörünün önümüzdeki süreçte faaliyete geçmesini bekliyoruz. Mersin Akkuyunun yanı sıra anlaşma müzakereleri devam eden Sinop Nükleer Güç Santrali tamamlandığında Türkiye'nin enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde onunu nükleer enerjiyle karşılamış olacağız." "Çin, ‘bir kuşak bir yol’ iş birliği ortaklık ilişkilerinde derinleştirmek istiyor" Arzularının, gelişmekte olan ülkelerle modernleşmeyi ortaklaşa gerçekleştirmek olduğuna değinen Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Ambassador Liu Shaobin ise “Çin'in ‘bir kuşak bir yol’ kapsamındaki ülkelerle gerçekleştirdiği 10 yıllık mal ticareti 2.7 trilyon dolara çıkmış, çift yönlü yatırımlar 270 milyar doları aşmış ve 400 binden fazla iş imkanı oluşturmuştur. Bu dünya ekonomisinin büyümesine yeni bir dinamizm katmış, küresel gelişme için yeni fırsatlar oluşturmuştur. Geçen 10 yılda elde edilen başarılar daha paha biçilmezdir ve deneyimlerin özetlenmesi gerekmektedir. Devlet Başkanımız Şi Cinping üçüncü bir kuşak bir yol uluslararası iş birliği zirvesinde şunu belirtti; Sadece iş birliği ve ortak kazançla işler yapabilir, işleri iyi yapabilir ve büyük işler başarabiliriz. 10 yıllık deneyim bir kuşak bir yol inisiyatifinin tarihin doğru tarafında olduğunu, doğru yolda olduğunu göstermiştir. Şu anda dünyadaki çağdaki ve tarihteki değişiklikler daha önce hiç olmadığı bir şekilde gerçekleşmektedir. Arzumuz, sadece Çin'in kendi modernleşmesi değil, aynı zamanda gelişmekte olan ülkelerle birlikte modernleşmeyi ortaklaşa gerçekleştirmektir. Çin, ‘bir kuşak bir yol’ iş birliği ortaklık ilişkilerinde derinleştirmek istiyor. Tüm dünya ülkelerinin modernleşmesini gerçekleştirmek için yorulmadan çaba sarf etmek istiyor” dedi. Çin ile Türkiye arasındaki ilişkilerin eski İpek Yolu'na kadar uzandığını dile getiren bir şirketin Genel Müdürü Baoçing Li, “Çin ve Türkiye'nin; siyasi, ekonomik, kültürel ve diğer alanlarda iş birliği ve etkileşimi sadece iki ülkenin halkına somut faydalar sağlanmasıyla kalmamış aynı zamanda dünya barışının gelişmesinde de önemli katkılarda bulunmuştur. Bu dostluğu değerli buluyor, iş birliğini daha da güçlendirmeyi ve Çin Türkiye ilişkilerini yeni bir seviye taşımayı umuyoruz. Bu yıl ‘bir kuşak bir yol inisiyatifinin’ ilan edinişinin 10. yılıdır. 10 yıl boyunca bir kuşak bir yol inisiyatifi; temel atma, kolon inşa etme, kök salma ve sürekli gelişme aşamalarından geçmiştir. 10 yılda farklı ülkelerin; coğrafi sınırları aşma, kültürel farklılıkları aşma, kalkınma ihtiyaçlarını bütünleştirme ve insanlığın paylaşma anlayışını uygulama konusunda önemli bir bağlantı olmuştur. Bu, Çin'in diğer ülkelerle birlikte daha iyi bir dünya inşaatı görevini ve sorumluluğunu göstermektedir. Dünya ekonomisinin toparlanmasına güven ve enerji sağlamış, tüm ulusların halklarına refah getirmiştir” şeklinde konuştu. “Çin-Türkiye iş birliğinin geleceğine umutlu bir şekilde bakıyoruz” Tekrar bir arada olmaktan mutluluk duyduğunu ifade eden Li, “Geçen yıl dünya genelinde düşük karbon ekonomisi ve yeşil kalkınmayı teşvik eden bir ortamda, Çin'in Türkiye Büyükelçiliği, Yunus Emre Kültür Merkezi ve Türkiye'nin genç arkadaşları ile birlikte ‘Gelecek İçin Doğayı Seç’ adlı bir etkinlik başlattık. Bu yıl sizlerle tekrar bir araya gelmekten onur duyuyoruz. Gençlik kültürel değişim ve yeşil enerji alanında Çin ve Türkiye'nin uygulama ve gelişim deneyimini tartışmayı ve paylaşmayı umuyoruz. Çin-Türkiye iş birliğinin geleceğine umutlu bir şekilde bakıyoruz” açıklamalarında bulundu. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Turizm cennetinin çevreci enerjisi artıyor

Dijital tarım için iş birliği Haber

Dijital tarım için iş birliği

Yaşar Üniversitesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi (İBB) Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı arasında yapılan protokol ile tarımın bilim ve teknolojiyle buluşturulması hedefleniyor. Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Levent Kandiller, “Sürdürülebilir tarım inisiyatifiyle yerel kalkınma modelinin ilk adımlarını atıyoruz. Bu yöntem İzmir’den Türkiye’ye yayılacaktır.” dedi. Selçuk Yaşar Kampüsü’nde düzenlenen iş birliği protokolü imza törenine Rektör Prof. Dr. Levent Kandiller, İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Şevket Meriç, Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokul Müdürü ve Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel, Araştırma Görevlisi Pelin Atakan Ambarcı ile İBB Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı’na bağlı ziraat mühendisleri Dr. Berk Ünal ve Ali Selim Alpaslan katıldı. Tarımsal girişimciliğe destek Yaşar Üniversitesi, İBB’nin ‘Başka Bir Tarım Mümkün’ vizyonuyla gerçekleştirdiği ‘Sağlıklı ve Sürdürülebilir Gıda Üretimini Doğa Temelli Çözümlerle Gerçekleştirerek Tarımsal Faaliyetlerin Desteklenmesi’, ‘Tarımda Sürdürülebilirliği ve Rekabet Edilebilirliği Arttırmak’, ‘İzmir İlinin Ekonomik ve Sosyal Kalkınmasına Destek Sağlamak’, ‘Sağlıklı Çevre, Sağlıklı Gıda, Sağlıklı İnsan’ başlıklı projelerinin geliştirilmesine katkı sağlayacak, ayrıca İBB’nin üreticilere ve tüketicilere verdiği desteklerin yanı sıra tarım ve çevre konularında AR-GE çalışmaları, etkinlikler, eğitimler, projeler vb. faaliyetlerin düzenlenmesi için uzman kadrolara çeşitli eğitimler verecek. İş birliği ile tarımda girişimcilik ekosisteminin canlandırılması hedeflenirken, sürdürülebilirlik anlayışı ile dijital tarım teknolojileri yaygınlaştırılacak. “İzmir'den yayılacak” Rektör Prof. Dr. Levent Kandiller, “Yaşar Üniversitesi, dünya çapında tasarım düşüncesinin yaygınlaştırılması üzerine kurulmuş bir birlik olan Global Design Thinking Alliance’nin (GDTA) Türkiye’deki tek üyesi. Bu kapsamda İBB Tarımsal Hizmetler Daire Başkanlığı’nın tasarım düşüncesi teknikleriyle yeniden yapılandırılmasına katkı sağlayacağız. Tarım sektöründeki kooperatif ve yöneticilerin bilgilerini güçlendirerek, özellikle genç çiftçilerin eğitimlerinin tamamlanması sağlanacak. Üniversite, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve devlet organlarından oluşan dörtlü sarmal yapı var. Burada paydaşlar olarak yerel kalkınma modelini uygulamaya çalışıyoruz. Sürdürülebilir tarım inisiyatifiyle yerel kalkınma modelinin ilk adımlarını atıyoruz. Bu yöntem İzmir’den Türkiye’ye yayılacaktır.” dedi. “Daha iyi yol alacağız” İBB Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Şevket Meriç, “Dairemizde, ziraat mühendislerini yanı sıra mühendisliklerin neredeyse tüm dallarından arkadaşlarımız da var. Arkadaşlarımızın hem kendisini geliştirmesi hem de yurttaşa daha iyi ve zamanında hizmet etmeleri için bilgilerini güncellemesi gerekiyor. Bu sebeple her zaman birlikte çalıştığımız Yaşar üniversitesi ile tarımın geliştirilmesine yönelik yaptığımız protokol ile çok daha iyi yol alacağımızdan eminim. Hem bizim için hem de üreticiler için çok önemli bir protokol.” dedi. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: EÜ'den '100. Yıl Kan Bağışı Can Bağışı Kampanyası'

Ege Üniversitesi’nden özel gereksinimli çocuklar için iş birliği Haber

Ege Üniversitesi’nden özel gereksinimli çocuklar için iş birliği

Ege Üniversitesi Engelli Çocuklar Rehabilitasyon ve Eğitim Parkı Araştırma ve Uygulama Merkezi ile Ege Engelsiz Yaşam Derneği arasında iş birliği protokolü imzalandı. Protokol imza törenine EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Banu Yücel, Prof. Dr. İlkin Şengün, Merkez Müdürü Prof. Dr. Kazım Çapacı, Ege Engelsiz Yasam Derneği Başkanı İnci Sancak ile yönetim kurulu katıldı. Protokolün içeriği ile ilgili bilgi veren Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “İmzaladığımız iş birliği protokolü kapsamında özel çocuklar ve ailelerine yönelik eğitim ve etkinlikler, topluma yönelik farkındalık çalışmaları gibi faaliyetleri Ege Engelsiz Yaşam Derneği ile birlikte yürüteceğiz. Özel gereksinimli çocukların eğitim ve tedavi süreçlerine destek olmayı ve bu  alanda ortak çalışmalar sürdürmeyi hedefliyoruz. İş birliği protokolümüzün hem üniversitemiz hem de Ege Engelsiz Yaşam Derneği adına hayırlı olmasını temenni ediyorum” diye konuştu. Ege Üniversitesi Engelli Çocuklar Rehabilitasyon ve Eğitim Parkı Araştırma ve Uygulama Merkezinde gerçekleştirilen çalışmalara değinen Prof. Dr. Budak, “Merkezimiz, engelli çocukların rehabilitasyonu, eğitimi ve sosyal yaşama adaptasyonu ile ailelerinin bilinçlendirilmesi noktasında önemli rol üstleniyor. Sadece engelli çocuklara değil, ailelerine yönelik bilim temelli çalışmalar da yürüten merkezimiz, çocuklar ve ailelerinin keyifli zaman geçirebilecekleri bir konseptle hizmetlerini sunuyor. Tüm engelli bireylerin engelsiz bir yaşam sürmesi önceliğimiz ve bunun için çalışıyoruz. Bu çalışmalarımız neticesinde de üniversite olarak YÖK tarafından düzenlenen ‘Engelsiz Üniversite’ ödüllerinde son yıllarda önemli başarılara imza atıyoruz” dedi. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - İzmir Gültepe’de Cumhuriyet coşkusu

SUBÜ’den Özbekistan’da üniversiteler arası işbirliği Haber

SUBÜ’den Özbekistan’da üniversiteler arası işbirliği

Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ), Özbekistan’ın iki üniversitesi ile iş birliği protokolü imzaladı. SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık ile Ali Şir Nevai Taşkent Devlet Özbek Dili ve Edebiyatı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Shuhrat Sirojiddinov ve Alfraganus Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammadismoil Mahmudov tarafından imza atılan protokollerle bilimsel etkileşim, kültürel değişim, ortak Ar-Ge ve akademik çalışmalar yapılabilecek. “Protokoller oldukça hızlı biçimde fayda üretimine dönüşebiliyor” Uluslararası iş birliklerini artırmanın önemli hedefleri arasında yer aldığını kaydeden SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, “Özellikle gönül coğrafyamızda yer alan üniversitelerle imzaladığımız protokoller oldukça hızlı biçimde fayda üretimine dönüşebiliyor. Bu protokollerle öğrenci, akademik ve idari personel değişimi, akademik yayın materyallerinin ve diğer bilgilerin değişimi, belirli gelişim alanlarına yönelik akademik projelerde iş birliği yapılabiliyor. Ayrıca diğer iş birlikleri için de fırsatlar doğuyor. Bunlar arasında çift ana dal programlarının geliştirilmesi, ortak akademik konferansların, sempozyumların, seminerlerin ve kongrelerin organizasyonu ve kültürel faaliyetlerde iş birliği geliyor. Özbekistan ziyaretimizde de oldukça verimli görüşmeler gerçekleştirerek başkent Taşkent’te bulunan iki üniversite ile iş birliği protokolleri imzaladık. Üniversitelerimiz için hayırlı olsun. İnşallah ortak sorunlara çözüm üreten ve bağlarımızı daha da kuvvetlendiren birçok çalışma gerçekleştirebiliriz” dedi. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Gluten nedir? Hangi besinlerde bulunur?

İzmirli bilirkişiler eğitimlere devam ediyor Haber

İzmirli bilirkişiler eğitimlere devam ediyor

Tüm Bilirkişiler Mesleki Dayanışma Derneği ve aynı zamanda, İzmir Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Bilirkişilik ve Uzlaştırmacılık Komitesi Başkanı olan Dilek Köktaş Gündoğdu yaptığı açıklamada; Bilirkişilik çok önemli bir görev içeriyor, bizler Adaletin gerçekleşmesinde adaletin mihenk taşları olan Hakim ve Savcılarımıza kendi alanlalarımızda bilgi ve belgeler ışığında yol gösteriyoruz. Yaptıgımız işin ne kadar değerli ve önemli olduğunun farkındayız, 2018 yılında kurulan derneğimizin bir amacı da Bilirkişilik yapan arkadaşlarımıza ve yeni başlayanlara deneyimlerimizi aktarmak, rapor yazma tekniklerini anlatmaktır. Yaptığımız her dosya yeni deneyimler kazandırdığı için hep beraber örnek olayları irdeleyip bir arada beyin fırtınası yaparak daha farkındalıkla daha anlaşılabilir ve amacına uygun dosyalar hazırlayıp bilirkişilerimizin daha yetkin olması, hakim ve savcıların daha kolay anlayıp karar vereceği raporların oluşmasında katkı sağlamak olduğunu söyledi. Dilek Köktaş Gündoğdu, Tüm Bilirkişiler Mesleki ve Dayanışma Derneği olarak bu tür eğitimlere devam edeceklerini açıkladı ve kendileri ile iş birliği içinde olan Serbest  Muhasebeci  Mali  Müşavir Odası'na ayrıca verdikleri destekler için teşekkür etti. Bilirkişi Çalışma gruplarına bu ay eğitim veren emekli banka müdürü Ferruh Çınar, bankacılık mevzuatı üzerinden örnek rapor ile rapor yazarken dikkat edilecek hususları, dosya yazarken kullanılacak banka dokümanlarındaki incelikleri ve sonuç kısmında özellikle belirtilmesi gereken hususları anlattı. Dilek  Köktaş  Gündoğdu, bundan sonra derneklerinin,  workshoplar yaparak, mesleğinde duayen olmuş kişiler ile çeşitli eğitimlere devam edeceklerini söyledi. HABER MERKEZİ

EGİAD, Macaristan ile iş yapmak konulu toplantı düzenledi Haber

EGİAD, Macaristan ile iş yapmak konulu toplantı düzenledi

Kökleri yüzyıllar öncesine dayanan Türkiye Macaristan iş birliğini daha da güçlendirmek için iş dünyasıyla biraraya gelen EGİAD Ege Genç İş İnsanları Derneği, Macaristan ile İş Yapmak konulu toplantı ile HEPA Macaristan İhracatı Teşvik Ajansı yetkililerini ağırladı. HEPA Türkiye Genel Müdürü Yalçın Orhon ve HEPA Türkiye İş Geliştirme Uzmanı Oğuzhan Acar’ın konuşmacı olarak katıldığı etkinlikte, karşılıklı ticari ilişkilerin gelişmesi için ülkeler arası köprü görevi görüleceği ve karşılıklı ticaretin gelişmesine katkı sağlayarak ülke ekonomilerinin büyümesinde önemli rol oynayan HEPA Türkiye’nin sunduğu hizmetler ifade edildi. Macaristan ile Türkiye arasındaki dostane ilişkilerin, tarihten gelen bağlar ve kültürel yakınlık ile gelişen ekonomik ve ticari ilişkiler kapsamında olumlu olarak ilerlediğinin ifade edildiği etkinlikte, açılış konuşmasını gerçekleştiren EGİAD Başkan Vekili Başak Çayır Canatan, “Stratejik iş birliği içinde hareket eden iki ülke çok sayıda ekonomik ve siyasi ortaklığa imza atmıştır. Karşılıklı ticaretimiz her yıl artmaya devam etmektedir. İş dünyası olarak öncelikli arzumuz ticaret hacmini kısa zamanda daha da arttırmaktır. Bunun için çalışmaya devam ederken, ikili ilişkilerin sadece ticari alanda değil, sosyal ve kültürel girişimlerle diğer alanlarda da gelişmesi için elimizden geleni yapıyoruz" diye konuştu. Türkiye’den Macaristan’a 2002-2022 Eylül döneminde yapılan doğrudan yatırımların 104 milyon dolar; Macaristan’dan Türkiye’ye aynı dönemde yapılan doğrudan yatırımların ise 29 milyon Dolar olduğunu kaydeden EGİAD Başkan Vekili Başak Çayır Canatan, “Üçüncü ülkeler üzerinden yapılan yatırımlar ile Macaristan’da yerleşik Türk vatandaşlarının yatırımları da göz önünde bulundurulduğunda, bu ülkedeki toplam yatırımlarımızın 700 milyon Dolar’a ulaştığı tahmin edilmektedir. Türk müteahhitlik firmaları Macaristan’da bugüne kadar 778,5 milyon dolar değerinde 35 proje üstlenmiştir. Teknik müşavirlik hizmetlerinde ise 1,75 milyar dolar değerinde 5 proje üstlenilmiştir. Halihazırda Macaristan’da 500 civarında Türk firması faaliyette bulunmaktadır. Türkiye-Macaristan Ekonomik ve Ticaret Ortak Komitesi (ETOK), 19 Nisan 2022 tarihinde imzalanan ortak deklarasyon ile tesis edilmiştir. Macaristan vatandaşlarına ülkemize kimlikle seyahat imkânı sağlayan düzenleme, 10 Kasım 2022 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Son bir yılda 155 binden fazla Macar turist ülkemizi ziyaret etmiştir. İkili ilişkilerin güçlendirilmesi için çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi. Macaristan İhracatı Teşvik Ajansı HEPA’nın Türkiye ve Yunanistan’dan sorumlu resmi temsilcisi olarak 2015 yılında kurulan “HEPA Türkiye” kapsamında faaliyetlerin yoğun olarak sürdürüldüğünün belirtildiği toplantıda, HEPA Türkiye’nin karşılıklı ticari ilişkilerin geliştirilmesi için ülkeler arası köprü görevi gördüğü vurgulandı. HEPA Türkiye’nin, hizmet verdiği Macar şirketlerinin ürün ve hizmetlerini Türkiye ve Yunanistan pazarlarında tanıtarak, karşılıklı ticaretin gelişmesine katkı sağlayarak ülke ekonomilerinin büyümesinde önemli rol oynadığı ifade edilerek, “Şirketlerin ve yatırımcıların doğru ve güvenilir yerel ortaklar bulmalarına yardımcı olmak, Macaristan’dan ürün tedarik etmek isteyen Türk firmalarına tedarikçi sağlamak gibi hizmetler veren HEPA Türkiye, ayrıca, tanıtım faaliyetleri kapsamında, ülke ve endüstri günleri düzenlemekte, katıldığı uluslararası ve yerel fuarlarda Macaristan firmalarını temsil etmektedir.” denildi. Toplantıda faaliyetleri hakkında bilgilendirmede bulunan HEPA Türkiye Genel Müdürü Yalçın Orhon, Türkiye’de İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa’da, ayrıca Atina ve Budapeşte’de yer alan toplam 6 ofisi ile faaliyet gösterdiklerini belirterek, “Macaristan Ulusal İhracat Stratejisi doğrultusunda hareket eden HEPA Türkiye, hizmet verdiği Macar şirketlerinin ürün ve hizmetlerini Türkiye ve Yunanistan pazarlarında tanıtarak, karşılıklı ticaretin gelişmesine katkı sağlayarak ülke ekonomilerinin büyümesinde önemli rol oynamaktadır. HEPA Türkiye’nin sunduğu hizmetler arasında pazar araştırma raporları hazırlamak, şirketlerin doğru ve güvenilir yerel partnerler bulmalarına yardımcı olmak, Macaristan’dan ürün tedarik etmek isteyen Türk firmalarına tedarikçi sağlamak gibi hizmetler yer almaktadır. HEPA Türkiye, ayrıca, tanıtım faaliyetleri kapsamında, ülke ve endüstri günleri düzenlemekte, katıldığı uluslararası ve yerel fuarlarda Macaristan firmalarını temsil etmektedir” dedi. HEPA Türkiye İş Geliştirme Uzmanı Oğuzhan Acar ise, Macaristan’ın Türkiye’den ithal ettiği başlıca 10 ürün olduğuna dikkat çekerek, “Makine ve Mekanik ekipman, Demiryolu harici taşıtlar ve parçaları, Alüminyum ürünleri, Kauçuk ürünleri, Bakır ürünleri, giyim, mobilya, plastik, Demir ve Çelik ürünleri, Elektrikli makineler başta olmak üzere birçok ürün Türkiye’den ithal edilmektedir. Macaristan’ın Türkiye’ye ihracatı ise değerli taşlar, mineral yakıtlar, Demir Çelik ürünler, optik ve cerrahi malzemeler, tıbbi malzemeler gibi ürünler. GSYİH yüzde 7.1, enflasyonu yüzde 7.4 olan Macaristan’da ticaret hacmi 236.7 milyar Euro’yu bulmakta. Macaristan’ın cazip yatırım teşvik sistemi ve bölgesel teşviklerinden yararlanabilirsiniz” dedi. HABER MERKEZİ

EÜ’den uluslararasılaşmada önemli adım Haber

EÜ’den uluslararasılaşmada önemli adım

Uluslararasılaşma çalışmalarına her gün yenisini ekleyen Ege Üniversitesi, iş birliği ağını genişletmeyi sürdürüyor.   Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Parazitoloji Anabilim Dalı öğretim üyeleri Prof. Dr. Yusuf Özbel ve Prof. Dr. Seray Töz’ün sorumluluğunda, gerçekleştirilen “Kum Sineği ve Sivrisinek ile Bulaşan Enfeksiyonlar Başta Olmak Üzere İhmal Edilen Tropikal Hastalıkların Kontrolünde Tek Sağlık Yaklaşımı” Japonya SATREPS Hibe Projesi, Türkiye ve Japonya ortaklığında yürütülecek. Türkiye’den Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü ile Ege Üniversitesi; Japonya’dan ise JICA (Japan International Cooperation Agency), AMED (Japan Agency for Medical Research and Development) ve Tokyo Üniversitesi ortaklığında yürütülecek proje ile eklembacaklılardan kaynaklı hastalıklarla mücadelede önemli adımlar atılacak. Proje ekibini tebrik eden Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Ege Üniversitesi olarak benimsediğimiz değerler, ürettiğimiz bilim ve yetiştirdiğimiz nitelikli insan gücüyle, tüm insanlığı etkisi altına alan çevresel sorunların çözümünde aktif rol almayı kendimize her zaman amaç edindik. Bu anlamda uluslararası nitelikte bu projenin bir parçası olmak bizler için büyük bir gurur ve mutluluk kaynağı. Bölgenin ve ülkenin en önemli sağlık üslerinden biri olan Ege Üniversitesi Hastanesi çatısı altında topluma, uluslararası standartlarda kaliteli sağlık hizmeti sunulmasının yanı sıra yine Üniversitemizin farklı akademik birimlerinde yürütülen multidisipliner çalışmalarla da literatüre ciddi katkılar sağlanıyor. Prof. Dr. Yusuf Özbel ve Prof. Dr. Seray Töz hocalarımızın sorumluluğunda yürütülecek olan bu proje ile eklembacaklılardan insanlara bulaşan hastalıkların önlenmesi ve tedavisi için katkı sağlanacak. Tüm proje ekibini kutluyorum” diye konuştu. İklim değişikliği ile eklembacaklı sayısı da artıyor Proje hakkında bilgi veren Prof. Dr. Yusuf Özbel, “Günümüzde bilimsel başarıların interdisipliner çalışma metodolojisine bağlı olduğu gerçeğiyle toplum sağlığını korumak için üniversitemizde pek çok özgün proje hayata geçiriliyor.  Japonya’nın Uluslararası İş birliği Ajansı ile Japonya Tıbbi Araştırma ve Geliştirme Ajansı tarafından desteklenen, Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü, Tokyo Üniversitesi ve Ege Üniversitesinin bilimsel desteği ile yürütülecek projemiz de bu kapsamda yapılan projelerden birisi. Her yıl dünyanın birçok ülkesinden verilen çok sayıda teklifler içinden seçilerek desteklenmeye hak kazanan ve paydaşı olduğumuz bu projeyle iklim değişikliği nedeniyle ülkemizde ve birçok ülkede artacağı düşünülen çeşitli eklembacaklılar (sivrisinek, yakarca, kene) ile bulaşan Şark Çıbanı ve Batı Nil Ateşi gibi hastalıklarla mücadelede önemli bir adım atılacak. Bunun yanı sıra bu hastalıkların daha yaygın olarak görüldüğü 5 ilimizde bulunan İl Halk Sağlığı Laboratuvarlarına ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Parazitoloji Anabilim Dalı’mızdaki laboratuvara yeni donanımların sağlanması da söz konusu olacak” diye konuştu.  Her iki ülkedeki bilim insanlarına teşekkür ediyoruz Prof. Dr. Töz, “Bu projede hem hastalar hem hastalık yapıcı etkenler (parazit, virüs gibi) hem de hastalığı bulaştıran eklembacaklılar üzerinde yapılacak bilimsel araştırmalar ile halen var olan hastalıkla mücadele rehberleri geliştirilecek. Aynı zamanda üniversitemizdeki ve S.B. Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’müzdeki araştırıcı ve öğrenciler ile Japonya’daki araştırıcı ve öğrencilerin karşılıklı olarak her iki ülkedeki eğitimlerinin sağlanması ve deneyimlerinin paylaşılması mümkün olacak. Bu hastalıklarla ilgili tüm parametrelerin ele alınacağı bilimsel araştırmaların düzeyine bakacak olursak; hasta başında hızlı bir şekilde yapılabilecek yeni tanı testlerinin oluşturulması, hastalık taşıyan eklembacaklılardaki hastalık etkenlerinin saptanacağı yöntemlerin geliştirilmesi ve insektisitlere karşı direnç durumunun belirlenmesi, bu hastalıkların yayılımlarını gösteren haritalar hazırlanarak coğrafi bilgi sistemlerine dayalı riskli alanların ortaya konulması ve böylece erken uyarı sistemlerinin oluşturulması planlanıyor. Türkiye ile Japonya’daki ilgili kurumları, üniversiteleri ve araştırıcıları bir araya getirerek söz konusu hastalıkların görüldüğü diğer ülkelere de örnek olabilecek çalışmaların yapılmasına olanak sağlayan Japonya Hükümetine, Japon Uluslararası İşbirliği Ajansına, Japon Tıbbi Araştırma ve Geliştirme Ajansı’na, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı’na, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’ne ve çalışmaya katkı sağlayan her iki ülkedeki bilim insanlarına teşekkür ediyoruz” dedi. EGE AJANS

DEÜ ve Narlıdere Belediyesinden örnek iş birliği Haber

DEÜ ve Narlıdere Belediyesinden örnek iş birliği

Akademik ve bilimsel faaliyetlerinin yanı sıra ülke genelinde ses getiren sosyal sorumluluk projeleri ile dikkat çeken Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), bu kapsamda önemli çalışmalarını sürdürüyor. Girişimlerini yoğunlaştıran DEÜ, son olarak Narlıdere Belediyesi ile anlamlı bir protokole imza attı. Protokol kapsamında, alanında bir marka olan Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarının başarılı öğrencileri, Narlıdere Belediyesinin hayata geçirdiği Çocuk Senfoni Orkestrası’nda akranlarına öncülük edecek. DEÜ Rektörlük Binası’nda gerçekleşen imza törenine; Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, Narbel A.Ş. Genel Müdürü Cem Yüceışık, Narlıdere Belediyesi Kültür ve Sosyal Hizmetler Müdürü Ebru Tuba İnci, DEÜ Devlet Konservatuvarı Müdürü Prof. Ebru Güner Canbey, Müdür Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Girgin ve DEÜ Üst Yönetimi katıldılar. İZMİR’E ÖRNEK OLACAK İmza töreninde açıklamalarda bulunan Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, İzmir’de örnek olacak bir projeyi daha hayata geçirmenin gururunu yaşadıklarını belirtti. DEÜ olarak, toplumun sosyal ve kültürel gelişimine katkı sağlayacak nitelikli bireyler yetiştirme misyonunu sürdürdüklerini ifade eden Rektör Hotar, “Sanat kurumlarımıza yorumcu, uygulayıcı, yaratıcı ve araştırıcı sanatçılar yetiştirenDevlet Konservatuvarımızın öğrencileri, yetenekleri ile fark edilmeye devam ediyor. Öğrencilerimiz, Narlıdere Belediyesi'nin çocuklara sanatı sevdirmek amacıyla hayata geçirdiği Çocuk Senfoni Orkestrası’ndaki akranlarına, projelerinde katkı sunacaklar” dedi. “SANATA DOKUNMAYI SÜRDÜRÜYORUZ” Yetiştirdiği öğrencileri ile ulusal ve uluslararası alanda ismini çokça duyuran Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarının, İzmir’in sanat yaşamına dokunmayı sürdürmekten mutluluk duyduğunu kaydeden Rektör Hotar, “Ülkemizdeki Konservatuvarlar arasında en iyilerden biri olan Devlet Konservatuarımızile Narlıdere Belediyesi bünyesinde İzmirli çocuklarımızdan oluşan amatör orkestraya destek sağlayacak, gelişimine katkı sunacağız. Bu kapsamda, kalkınma yolunun ölçülerinden olan sanatsal/kültürel faaliyet ve müzik dinletisi gibi alanlarda Narlıdere Belediyesi ile karşılıklı iş birliğine ilişkin esasları içeren protokolümüzü imzaladık. Hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu. ENGİN’DEN REKTÖR HOTAR’A TEŞEKKÜR Dokuz Eylül Üniversitesi ile iş birliği içinde olmaktan memnuniyetduyduğunu aktaran Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin ise, destekleri için DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotarile DEÜ Devlet Konservatuvarı hocaları ve öğrencilerine teşekkür etti. İmzalanan protokolle DEÜ ile ilişkilerin daha etkili ve verimli bir hale geleceğini söyleyen Engin, “Şehrimizin kültür ve sanat yaşamına önemli bir ivme kazandıracak protokolün hayırlı olmasını diliyorum. Emeği geçenlere bir kez daha teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. HABER MERKEZİ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.