TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#İnşaat sektörü

İnşaat sektörü haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İnşaat sektörü haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İnşaat sektörü sürdürülebilirlik için buluştu Haber

İnşaat sektörü sürdürülebilirlik için buluştu

DYO, Pimapen ve Emre Demir İnşaat sponsorluğunda, Bayraklı Bella Vista Event'te gerçekleştirilen kokteylle başlayan etkinlikte İzmir’in önde gelen müteahhitleri, mimarları, yapı malzemeleri sektörü temsilcileri, sivil toplum kuruluşu yöneticileri ve çok sayıda seçkin davetli bir araya geldi. Onag Yapı Yönetim Kurulu Başkanı ve İnşaat Deryası İmtiyaz Sahibi Niyazi Gültekin, yaptığı açılış konuşmasında 7 yıldır sektörün sorunlarının çözümü ve sektördeki gelişmelerin duyurulması için ekip olarak çalıştıklarını söyledi. Etkinlikte emeği geçen herkese teşekkür eden Gültekin, “'Sorumluluğumuz, yeşil bir gelecek’ sloganıyla gerçekleşen organizasyon kapsamında Soma Işıklar’da 5 bin ağaç toprakla buluşturacağız. Meslektaşlarımızın kendini ifade edebileceği, projelerini anlatabileceği bir mecra olmak için bu yapıyı kurduk. 2,5 yıl önce de dergimizin ilk sayısını bastık. Bundan sonrada da hem yazılı basın, hem de dijital medya da yer almaya devam edeceğiz. Bu yılki etkinliğimizin adı ‘İnşa Edenler’. Amacımız sektör bileşenleri ve meslektaşlarımızı bir araya getirmek kaynaştırmak ve 'Kentimize nasıl daha faydalı olabiliriz' diye çaba harcamak. İnşa Edenler'e bundan sonra da her yıl devam edeceğiz” diye konuştu. PANELDE DÖNÜŞÜM VE SÜRDÜRÜLEBİLİR GELECEK KONUŞULDU İnşa Edenler etkinliğinin ikinci bölümünde ise 'Sorumluluğumuz Yeşil Bir Gelecek' başlıklı bir panel gerçekleştirildi. Coordinat Yapı Kurucu Ortağı Caner Tan'ın moderatörlüğünü yaptığı panelde İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Suphi Şahin, Neva Prestij Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Öztürk ve İzka İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Azat Yeşil, sürdürülebilir bir kent için yapılması gerekenleri masaya yatırdı. İzmir için herkese sorumluluk düştüğünü belirten panel moderatörü Caner Tan, düzenlenen bu toplantının sektörde yeni işbirlikleri ve sinerji yaratması için faydalı olduğunu söyledi. Tan, “İzmir ülkemizin gözbebeği konumunda. Kentin hak ettiği değeri görmesi için herkese sorumluluklar düşüyor. Sektöre katkı sağlamak için özellikle kentsel dönüşüm projelerinde yerel yönetimler ve özel sektörün güçbirliği içinde kentin geleceği için adımlar atması önemli.  Bu nedenle hızlı çözüm alabilmek için özel sektör temsilcilerinin de sürecin içine girmesi gerekiyor. İzmir'in doğru şekilde yeniden imar edilmesi hepimizin sorumluluğunda. İnşaat, ekonominin itici gücü. Hem barınma ihtiyacını gideriyor, hem de istihdam sağlıyor ve katma değer yaratıyor” diye konuştu. İZMİR 4 AKSTA BÜYÜYECEK İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Suphi Şahin de, “Sektörle iletişim halindeyiz, mümkün olduğunca sizlerin sesine kulak veriyoruz. Sektörü ilgilendiren önemli konulardan bir tanesi ruhsatla ilgili. Bunun için İZTO, EBSO ve STK temsilcileriyle son 3 yılda önemli toplantılar yaptık. Ruhsat aşamasında yaşanan her belediyede ayrı belgenin istenmesi sorununu masaya yatırdık. Evrakların tekleştirilmesi konusunu gündeme aldık.  2010 - 2020 yılları arasındaki büyüme hızımız yüzde 10 - 11 seviyesindeydi. 4 milyonluk kent olarak 2020'ye geldiğimizde 4.4 milyonluk bir kent olmuşuz. Aslında bu kentin üst ölçekli 5 binlik planlarında imara açılan yerleri topladığımızda 6.6 milyon nüfusu barındıracak planları var. İmar yapılması için 5 binlik ve binlik planlarla birlikte parselasyon planlarının da yapılması lazım. Biz son 5 yıldır bunun üstünde çalışıyoruz.  Kent merkezinin yoğunluğunu azaltmak için sadeleştirilme yapılmalı. Kent için 4 aks belirlenmiş. Menemen, Kemalpaşa, Seferihisar ve Bornova aksı var. Biz nüfus hesaplarına göre ilçe belediyeleriyle planladığımızda bu arsa arzı problemi de çözülür diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı. YAPI SEKTÖRÜNDE PROSEDÜRLER VE VERGİ YÜKÜ AZALTILMALI Neva Prestij Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Öztürk de şunları söyledi: “Ankara ve İstanbul'da daha önce ciddi kentsel dönüşüm işlerine imza attık. Ankara, bir deprem bölgesi olmamasına rağmen bu konuda İzmir'in önünde. İstanbul'da büyük bir kentsel dönüşüm projesine giriştik. Fakat hem belediyelerde hem de bürokrasiyle yürüttüğümüz süreçler ve işlemler iki yılı buldu. Bu uzun bekleme süreci ise bizleri kentsel dönüşüm yerine boş arsa bulmaya itiyor. Enflasyonist ortamda kamunun ve belediyelerin tek başına bu yükün altından kalkması çok zor. Burada özel sektörün de desteğiyle taşımalı sistemle vatandaşların güvenli rezerv alanlarına yerleştirilmesi ve önümüzün açılmasını bekliyoruz.  İzmir’de arsa sıkıntımız var. İnsanlar evleniyor çoğalıyor dolayısıyla yeni konut üretimi her zaman gerekiyor. Kentsel dönüşümde özel sektörün canlandırılması, prosedür ve vergi yükünün de azaltılması konusunda beklentilerimiz sürüyor” DOĞAYA NE KADAR SAYGILI OLURSAK, GELECEĞE O KADAR DEĞER KATARIZ Panelde söz alan İzka İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Azat Yeşil ise kentsel dönüşümün farklı bir politikayla ele alınması gerektiğine inandığını dile getirdi. Yeşil şunları söyledi: “Burada kentin çok ciddi bir yapısal yorgunluğu var, çarpık bir yapılaşma var. Bildiğiniz gibi hiç beklemediğimiz bir depreme yakaladık. Burada hala yaralar sarılmaya çalışılıyor. Depremden olduğu kadar bu süreçlerin uzamasından dolayı da hak sahipleri mağdur oldu. Sözleşme ve kontrat yaptıkları firmalar işini yapamaz hale geldi. Bu dönüşümün yapılması ve gelecekte sürdürülebilir olması çok önemli. Kentsel dönüşümdeki bina yenilemeler özellikle merkezlerde trafik sorunu altyapı sorunlarına yani imar karmaşasına yol açıyor. Bu durum kentsel dönüşüm adı altında sürdürülebilir değil. Hak sahiplerinin de yeni evlerinde metrekare anlamında feragat etmeleri gerekiyor. Konut yapılan alanların sürdürülebilir olması ve enerji konusunda da tasarruflu binaların yapılması lazım. Doğaya ne kadar saygılı olursak, geleceğe o kadar değer katarız” BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: İnşaat sektörü istihdamda fark attı

Denetimler yetersiz her şey kâğıt üstünde Haber

Denetimler yetersiz her şey kâğıt üstünde

AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER İSİG Meclisi verilerine göre 2020 yılında 2 bin 427 işçi hayatını kaybetti. İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Burcu Türker, inşaat sektöründe yaşanan ölümlü iş kazalarının birden fazla sebebi olduğunu ancak bunlardan en önemlisinin, maliyetten kaçan işverenler olduğunu söyledi. Türker, bu sebeple öncelikle sistemsel sıkıntıların giderilmesi gerektiğine vurgu yaparak “Bu konudaki sistemsel sıkıntıların giderilmesi gerekiyor, 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunun ciddi bir şekilde masaya yatırılıp, gerekli düzenlemelerin acilen yapılması gerekiyor. Yoksa hiçbir şekilde iş kazalarının önüne geçilemeyecek” dedi. SİSTEMDE AKSAKLIKLAR VAR Burcu Türker, İnşaat sektöründe iş sağlığı ve güvenliği konusunda, denetimlerin yetersiz olduğundan yakınarak şu açıklamalarda bulundu: “Bir kök neden analizi yaptığımızda şu anki iş sağlığı güvenliği konusunda bakanlığın kurmuş olduğu sistem de dâhil olmak üzere birçok aksaklık karşımıza çıkıyor. Bizlerin İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanları olarak, bir yaptırım gücümüzün olması gerekiyor. Çünkü sadece bakanlık denetimleriyle, daha yüzeysel yapılan denetimlerle çözülecek bir konu değil bu maalesef. Bizim toplumumuzda sıkı takip ve denetim olmadan hiçbir şey yapılamıyor. Her şey kâğıt üstünde kalıyor. Bizler devlet işveren ve işçiler üçlüsünün ortasındayız aslında yani devletin koymuş olduğu kanun ve yönetmelikler çerçevesinde işçi ve işvereni bilgilendiriyoruz. Ancak bizim gerekirse işi durdurmamız gerekli. Çünkü sakıncalı gördüğümüz bir durumda işi durdurmazsak genel olarak o kazayı önlemek mümkün olmuyor.  HİÇBİR ŞEY İNSAN CANINDA ÖNEMLİ DEĞİL Ekonomik sıkıntılar ve maliyetten kaçma durumunun can kayıplarına yol açtığına değinen Türker,  Hiçbir şeyin insan canından önemli olmadığını vurguladı. Türker, “Ülkedeki ekonomik sıkıntılar sebebiyle de inşaat firmaları tarafından iş sağlığı ve güvenliğine gerekli bütçe sağlanamıyor. Bir projeye başlamadan önce öncelikli düşünülmesi gereken kalemlerden birinin bu olması gerekiyor. Nasıl bir işe başlamadan ne kadar çimento alınacağı ne kadar demir kullanacağı hesaplanıyorsa aynı zamanda kendine bir de iş güvenliği kalemi oluşturması gerekiyor. Çünkü bu rakamlar firmanın karşısına sonradan çıktığında, külfet gibi görülüyor. Ancak ne kadar maliyetli olursa olsun bir işçinin hayatını kaybetmesinden daha maliyetli olamaz. Hiçbir şey insan canından daha önemli değil” şeklinde konuştu. EĞİTİM SIKINTISI VAR İnşaat sektöründe yaşanılan sorunlardan birinin de eğitim eksikliği olduğunu belirten Türker, “İnşaat sektöründe en çok yaşanan sıkıntılardan birisi çalışanlara verilen eğitim. Çok fazla işe giriş çıkış oluyor. Dolayısıyla da süre kısıtlamaları sebebiyle hakkıyla bir eğitim verilemiyor. Bu konudaki sistemsel sıkıntıların giderilmesi gerekiyor, 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunun ciddi bir şekilde masaya yatırılıp, gerekli düzenlemelerin acilen yapılması gerekiyor. Yoksa hiçbir şekilde iş kazalarının önüne geçilemeyecek. Bir de eğitim ve farkındalık kısmı var. Hep eğitim çalışan yönünden düşünülüyor. Aslında eğitim işverene, ara yöneticiye de verilmeli çünkü bu bir ekip işi. Bizim ülkemizde eğitim hep olay yaşandıktan sonra önemseniyor. Ancak önemli olan kazayı önlemektir” dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.