TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#imza kampanyası

imza kampanyası haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, imza kampanyası haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Akbelen için imza kampanyası: Sen de destek ol! Haber

Akbelen için imza kampanyası: Sen de destek ol!

SULTAN GÜMÜŞ KAYA Muğla'nın Milas ilçesine bağlı İkizköy'deki Akbelen Ormanı'nda, Limak Holding ve İÇTAŞ ortaklığındaki Yeniköy-Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. tarafından yapılan maden sahasının faaliyetlerine direnen İkizköylülerin ve yaşam savunucularının mücadelesi devam ediyor. Başka bir direniş ise sosyal platformlarda gerçekleşiyor. İkizköy Çevre Komitesi tarafından Change.org sitesinde “İkizköy Akbelen Ormanı'nın Kömür Madeni için Kesilmesini Durdurun” başlıklı bir imza kampanyası düzenlendi. Kampanya şimdiden 126 bin 620 destekçiye ulaştı.  KESİMLER DEVAM EDİYOR, DİRENİŞİMİZ DE… “Akbelen Ormanı'nda Kesim Başladı! Herkesi acil desteğe bekliyoruz!” ifadelerinin kullanıldığı kampanya metninde, şu sözler yer alıyor: “24 Temmuz 2023 sabah saatlerinde jandarma ve orman kesim ekipleri ile uyandık. Jandarma ekipleri bizleri ablukaya aldı. Kesim ekipleri ormana girerek kesime başladı. ‘Akbelen ormanı kesilmesin’ dediğimiz için, yaşam hakkımızı savunduğumuz için yine gözaltına alındık. Hala kesimler devam ediyor, direnişimiz de! İkizköy Akbelen Ormanı nöbetimiz 2 yılı geçti; haklı mücadelemiz de, nöbetimiz de devam ediyor. Son açıklanan bilirkişi raporu, ‘Akbelen Ormanı kömür için feda edilebilir’ diyor! Bilimsel yaklaşımdan uzak, gerçeği yansıtmayan bilgilerle hazırlanan bu raporu kabul etmiyoruz!” ZEYTİNLİKLERİMİZİ VERMEYECEĞİZ Kampanya metninde yer alan sözlerin devamında, “Akbelen Ormanını ve zeytinliklerimizi vermeyeceğiz! Bizler, 40 yıldır Muğla’daki Yeniköy, Kemerköy ve Yatağan termik santrallerinin ve kömür madenlerinin yıkıcı etkileri altında yaşıyoruz. 15 kilometre boyunca kesintisiz uzanan kömür madeni en son İkizköy’e dayandı. Linyit Sahasının hemen dibinde; Yeniköy Termik Santrali’ne 7 km mesafede yıllardır hayatta kalma mücadelesi veriyoruz.  Şimdi de elimizde kalan son doğal alanı, Akbelen Ormanımızı; içinde ve çevresinde bulunan binlerce zeytin ağacına rağmen yok etmeye çalışıyorlar. Akbelen Ormanı’nın kömür madeni için elimizden alınmasına izin vermeyelim! Çoktan emekliye ayrılması gerekirken 2014 yılında özelleştirilen termik santrallerin ve kömür madenlerinin ömrü, şimdi Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) bile yapılmadan, 25 yıl daha uzatılmak isteniyor. ” bilgisi paylaşıldı. İKİZKÖY’Ü DE, TÜRKİYE’Yİ DE YAKMAYIN Acilen ve geç olmadan yapılması gerekenleri sıralayan İkizköy Çevre Komitesi, “Son 3 yıldır, kömür madenini genişletmek üzere elimizden alınmak istenen Akbelen Ormanımız ile son kalan zeytinliklerimiz, tarım alanlarımız, köyümüz için mücadele ediyoruz. Buralar da kömüre kurban edilirse evsiz, topraksız, işsiz kalan bizler de binlerce Muğla köylüsü gibi köyümüzü bırakıp kente göçmek zorunda kalacağız. Artık doğamızı, yaşam alanlarımızı kömüre feda etmek ve ömrümüzden bir 25 yıl daha vermek istemiyoruz. Geleceğimizle ilgili söz hakkımızı talep ediyoruz. Geleceğimize, bilimin ışığında, hep birlikte karar verelim! Biliyoruz ki, eğer gerçekten bilimsel yöntemlerle çevresel etki değerlendirilmesi yapılırsa, kömür santrallerinin ve madenlerin 25 yıl daha çalıştırılmasına izin verilmesi mümkün değildir. Artık tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de kömüre dayalı; doğaya, insana, topluma ve ekonomiye zararlı bu elektrik üretim biçimine mahkum değiliz. Kömür için İkizköy’ü de, Türkiye’yi de yakmayın” çağrısında bulundu. Kampanyayı imzalamak isteyenler için: https://www.change.org/p/akbelen-orman%C4%B1-n%C4%B1-ve-zeytinlikleri-vermeyece%C4%9Fiz-akbelenedokunma-tctarim-ibrahimyumakli-csbgovtr-mehmetozhaseki-tcenerji-abayraktar1-limakenerji?utm_source=grow&utm_medium=tr_instagram&utm_campaign=com

"Hangi yumurta kanserojen bilmek istiyoruz" Haber

"Hangi yumurta kanserojen bilmek istiyoruz"

SULTAN GÜMÜŞ KAYA  Türkiye’den Tayvan’a ihraç edilen yumurtalarda kanserojen nitrofuranslar isimli antibiyotiğe rastlanması iddiası gündemde… Sosyal mecralarda da çok fazla tartışılan konu üzerine Serhat Okur isimli bir vatandaş change.org sitesinde, “Hangi yumurta kanserojen bilmek istiyoruz. Bakanlık denetim sonuçlarını açıklasın!” başlıklı bir imza kampanyası başlattı.  Hazırlanan kampanya metninde şu ifadelere yer verildi: “Türkiye'den Tayvan’a ihraç edilen toplam 127 ton yumurtada kanserojen madde tespit edildi. Dışarıya giden yumurtada varsa, bizim yediğimiz yumurtada olma ihtimali çok yüksek. Yumurtalarda tespit edilen kanserojen maddenin adı nitrofurans. Kümes hayvancılığında kullanılan antibiyotiklerden biri. Tavuklar çabuk büyüsün diye ve salgın hastalıklara karşı kullanılıyor. Kullanıldığında ise tüm tavuk ürünlerinde kalıntı bırakıyor.”  BİLMEK İSTİYORUZ  Açıklamanın devamında ise şunlara yer verildi: “Nitrofurans Türkiye'de yasak. Ama hem uzmanlar, hem de sektörden insanlar, Türkiye'de tavuk sektöründe çılgınca antibiyotik kullanıldığını söylüyor.  Yasak, ama denetim yok. Onları denetlemekten sorumlu Tarım ve Orman Bakanlığı yıllardır hiçbir denetim sonucunu vatandaşa şeffaf şekilde açıklamıyor.  Tayvan olayı ortaya çıktığında Bakanlık açıklama yaptı ve inceleme başlattığını açıkladı. Zaten incelemiyor muydunuz? Hangi sıklıkla yumurtalarda kalıntı analizi yapıyorsunuz? En son hangi tarihte denetim yaptınız? Denetimin sonuçları nedir? Tayvan'a gönderilen yumurtaları kimin ürettiği aslında ortaya çıktı. Gıda Dedektifi'nin paylaşımına göre yumurtaları üreten İzmir Kemalpaşa'dan Işık Yumurta adlı firma. Peki, başka hangi yumurtalarda nitrofurans var? Tarım ve Orman Bakanlığı görevini yapsın ve Türkiye'deki yumurtalarla ilgili denetim sonuçlarını açıklasın! Hangi yumurta kanserojen bilmek istiyoruz.”  Kampanya şimdiden 622 imzacıya ulaştı. Destek olmak isteyenler buradan ulaşabilir.  

Lösemi hastası annesi için bakanlığa seslendi Haber

Lösemi hastası annesi için bakanlığa seslendi

SULTAN GÜMÜŞ KAYA  Neriman Akdemir Birer isimli bir sosyal medya kullanıcısı Change.org sitesi üzerinden ‘4 yıldır lösemi olan annemin kullandığı 40 bin lira değerindeki ilaç karşılansın’ başlıklı imza kampanyası oluşturdu. Sağlık Bakanlığına seslenen Birer, “En büyük tedavinin moral olduğu kanser hastalarına ekstra stres etkeni olmasın. 4 yıldan fazla süredir lösemiyle büyük mücadele eden ve yeni yeni kendini toparlayan annem ve binlerce hasta mağdur olmasın” dedi. Kampanya şimdiden 13 bin 419 destekçiye ulaştı.  “ANNEM GİBİ BİNLERCE HASTA…” Kampanya metninde yer alan açıklama ise şu şekilde: “Herkese merhaba, annem 4 yıldan uzun süredir akut lenfoblastik lösemi hastalığıyla mücadele ediyor. İlik naklinden sonra yan etkiye bağlı cildinde yanık tarzı yaralar oluştu. Tedavi edilemezse hayati riskler taşıyan bir hastalık. Ne yazık ki bu hastalık için kullandığımız ilaç SGK kapsamından çıkarıldı. Fiyatı 40 bin TL. Uzun süreli ve gerekirse ömür boyu kullanılacak bu ilacı, bizim durumumuzda olan hiçbir ailenin karşılaması mümkün değil. Annem için bize destek olur musunuz? Lütfen, Sağlık Bakanlığı ve SGK'ya sesimizi duyurmak için kampanyayı imzalayın ve paylaşın. İlaç ücretsiz olsun, annem gibi binlerce hasta kurtulsun.”  HAYATİ RİSKLERİ OLAN BİR HASTALIK!  Daha önce karşılanan bir ilacın bir anda neden karşılanmamaya başladığını soran Neriman Akdemir Birer, “Annem lösemi nedeniyle iki kez kök hücre nakli oldu. İlk nakil başarısız oldu. İkinci nakilden sonra nakile bağlı yan etkilerle savaşıyor. Lösemi tedavisi uzun süren bir hastalık, nakil süreci ekstra yıpratıcı ve yan etkileri çok çok fazla. Bunlardan birisi ‘GvHD’ olarak bilinen, kısaca vericiden alınan kemik iliklerinin alıcının kemik iliklerine açtığı bir savaş. En sık karaciğer bağırsak ve ciltte görülüyor. Annemin cildinde GvHD bağlı yanık tarzı yaralar oluşuyor. Kontrol altına alınmazsa, cildindeki bu yaralar onu enfeksiyona açık hale geliyor. Hayat kalitesinin düşmesi bir yana hayati riskleri de olan bir hastalık bu” ifadelerini kullandı.   AİLELERE UMUT OLUN Açıklama şu sözlerle sonlandırıldı: “Ancak Jakavi denilen ‘ruksolitinib’ etken maddeli ilaçla kontrol altına alınıyor. Normalde devletin karşıladığı Sağlık Bakanlığı onaylı bu ilaç artık ücretli. Fiyatı 40 bin TL. İlacın yeniden ücretsiz olması için siz de destek verin. Buraya kadar büyük emekler veren aileler var. Psikolojik ve maddi olarak zor yollardan geçerek sağlıklarına yeniden kavuşan insanlar ve bizim gibi ailelere umut olun. En büyük tedavinin moral olduğu kanser hastalarına ekstra stres etkeni olmasın. 4 yıldan fazla süredir lösemiyle büyük mücadele eden ve yeni yeni kendini toparlayan annem ve binlerce hasta mağdur olmasın. Teşekkürler.”     

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.