TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#İLİŞKİ

İLİŞKİ haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İLİŞKİ haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Son dönemlerde ilişkiler konusunda sıklıkla kullanılan gosting nedir? Haber

Son dönemlerde ilişkiler konusunda sıklıkla kullanılan gosting nedir?

Pek çok kişi, yaşadığı ilişkide bazı temel beklentilere sahip olur. Her ne kadar beklentiler ve ilişki yaşama şekli kişiden kişiye farklılık gösterse de belirli davranışlar, çoğunluk tarafından ortak yargılarla değerlendirilir. Örneğin çoğu insan bir ilişkideki olmazsa olmaz üç ana unsurun; sevgi, saygı ve sadakat olduğunu savunur. Bu üç unsurun olmadığı ilişkilerin, sağlam bir temelde inşa edilemediği iddia eder. Dünya geneline bakıldığında birbirinden çok ayrı şart ve standartlarda yetişen kadın ve erkeklerin, söz konusu unsurlar etrafında birleştiği gözlemlenir. Farklı görüş ve düşüncelere sahip insanlar da bulunmaktadır. Ancak genel kanı bu şekilde kendini gösterir. İlişkiler söz konusu olduğunda, geçilmesi gereken bazı evreler bulunur. Her insanın ilişkiye başlama şekli ve hızı bir olmamakla birlikte, en genel şekli bir ilişki; tanışma, görüşme, flört aşaması ve ardından gelen sevgililik süreci ile ilerler. Kimi durumlarda bu evreler çok hızlı bir şekilde tamamlanırken, kimi durumlarda da tam tersi şekilde yavaş olur. Bulunulan çevre ve yaşam tarzına bağlı olarak şekillenen istek ve beklentiler ile duyguların yoğunluğu, bu aşamaların nasıl şekilleneceğine yönelik önemli ipuçları verir. İlişkinin yaşandığı dönemin dinamiklerine bağlı olarak, her dönem kendine özgü kavramlar ortaya koyar. Son dönemlerde yaşanan ilişkiler içerisinde göe çarpan kavramlardan biri ghosting’dir. Ghosting nedir, nasıl anlaşılır? Birlikte inceleyelim. Ghosting nedir? Bir arkadaş, sevgili ya da buna benzer her türlü ilişki içerisinde olması gereken en temel unsur, öncelikle iletişimdir. İletişimin olmadığı yerde, bir ilişkiden de söz etmek mümkün olmaz. 2000’li yılların başında ortaya çıkan bir kavram olan ghosting; herhangi bir sebep olmaksızın ilişkide olunan partner ya da arkadaşın, bir gerekçe göstermeye gerek görmeden kurulan iletişimin bir anda kesilmesi olarak tanımlanır. İngilizce bir kelime olan ghost’tan (hayalet) türeyen bu kelime, görmezden gelme olarak da açıklanabilir. Ghosting olduğu nasıl anlaşılır? Bir kişinin ghosting uygulayıp uygulamadığını anlamak son derece kolaydır. Karşınızdaki kişi hiçbir sebep göstermeden, ani bir şekilde sizinle olan iletişimini kestiğinde ve o kişiye ulaşma çabanızı aleni bir şekilde görmezden geldiğinde ghosting uyguluyor demektir.   Ghosting ne hissettirir? Ghosting uygulanan bir kişi, çoğunlukla olumsuz duygular hissetmeye başlar. Karşısındaki kişi tarafından yok sayılan bu kişiler, yoğun bir mutsuzluk duygusu ile baş başa kalır.

İlişkilerinizde bunları yaşıyorsanız dikkat! Haber

İlişkilerinizde bunları yaşıyorsanız dikkat!

Henüz tam olarak Türkçe karşılığı bulunmayan, başka bir kişinin düşünce ve davranışlarını kontrol etmeye çalışan kelime ve eylemler bütünü anlamına gelen 'gaslighting'e maruz kalan kişinin sebepsiz yere kendini suçlu veya anlamsız hissettiğini belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Müge Yaşar, aslında amaçlananın kişi üzerinde güç sağlamak ve onu kendine bağımlı hale getirerek kontrol etmek olduğunu söyledi. Dr. Yaşar, bu noktada durumu fark etmenin çok önemli olduğuna değinerek, “Gaslightine uzun süre maruz kaldıysanız sürekli kendinizden şüphe edersiniz. Olayların gerçekliğini sorgular, tam ne şekilde olduğundan emin olamazsınız. Kişi sizi üzecek davranışlar sergileyip, bunlara aslında sizin neden olduğunuzu söyler. Kendinizi aslında sizin suçunuz olmayan konular için özür dilerken bulursunuz. Onun hataları için bahaneler bulup, kendinizi savunmaya başlamışsınızdır. Çok hassas, duygusal ve alıngan olduğunuz, kafanızda senaryolar kurduğunuzla ilgili eleştirildiğinizi fark edersiniz. Dahası bunun aşağılanan bir üslupla yapıldığını görürsünüz” dedi. “Psikiyatrik rahatsızlıklara sebep olabiliyor” Yaşar, bu durumun gaslightinge maruz bırakılan kişinin kendisine, olaylara ve insanlara bakış açısını oldukça olumsuz etkilediğini, maruziyetin devamı halinde kişide özsaygının ve özgüvenin bitiminden depresyona, anksiyeteye, panik ataklara kadar giden durumlara sebep olduğuna dikkati çekti. Yaşar, “Manipülasyon tekniklerinin en bilinenlerden biri olan gaslighting, kişinin gerçeklik algısına yapılan bir saldırıdır. Gaslighterlar en sık şu cümleleri kullanır; ‘Bunları sen kafanda kurmuşsun’, ‘Olan biteni doğru şekilde hatırlamıyorsun’, ‘Hasta olan sensin, bir psikiyatriste görünmelisin’, ‘Bunu bana sen yaptırdın, çünkü senin yüzünden öfkelendim’, ‘Sadece şaka yapıyordum, fazla tepki gösteriyorsun’, ‘Bu konuda herkes seni haksız ve hatalı bulur’, ‘Hiçbir sebep yokken sen bana bağırdın, ben ne yaptım ki’, ‘Sana asla kasten zarar vermem, seni sevdiğimi biliyorsun’” ifadelerini kullandı. “En sık romantik ilişkilerde görülüyor” Müge Yaşar, gaslightingin en çok romantik ilişkilerde görüldüğüne değinerek, partnerini arkadaş çevresinden, ailesinden, hatta işinden uzaklaştırmak için onu ve çevresindekilerin eleştirilip küçümsenerek, onlara sıfatlar bularak aşağılandığını ifade etti. Yaşar, “Bir diğer gaslighting türü de ebeveynin çocuğuna onun iyiliği ve gelişmesi çerçevesinde yaptığını söylediği davranışlardır. Ebeveyn çocuğunun bir birey olarak kendi kararlarını almasına izin vermez, ona destek olmak yerine kontrolü ele almak için duygusal yönlendirme yapar. Kendini zor durumdaymış gibi göstererek veya çocuğuna duygusal mesafe koymakla tehdit ederek isteğini yaptırabilir. Bu şekilde büyüyen çocuklar yetişkin olduğunda aynı savunma düzeneklerini çevresine karşı kullanırlar. Gaslighting yapan kişiler sıklıkla narsistik kişilik veya antisosyal kişilik örüntüsüne sahiptir, empati ve duygusal zeka açısından eksiktir. Sıklıkla yaptıkları hareketleri hatırlamazlar ve bilinçli olarak yapmazlar. Bunları söylediğinizde hepsini inkar ederler” dedi. Gaslightinge maruz kaldığımızda ne yapmalıyız? Müge Yaşar, gashlightinge maruz kalındığında yapılması gerekenleri ise şöyle aktardı: “Kendinizden şüphe ettiğiniz ve suçluluk hissettiğiniz anda duygularınızı tartın. Diyalog sırasında suçlandığınızda hararetli bir konuşmayı kısa tutun, tartışmadan kaçının. Çünkü bu kişiler hatalarını kabul etmezler, suçlayıcıdırlar ve geri adım atmazlar. Konuyu değiştirmeye çalışmalarına izin vermeyin. Hataları veya kalbinizi kırdığı için özür dilemez, çünkü kendisini haklı görüyordur. Dilese bile samimi olmadığını unutmayın. Duygularınızı yakınlarınızla paylaşın. Kendinize olan inanç ve güveni yeniden yapılandırıp, iyileşmek için bir terapistten destek alın. En önemlisi o kişi ile aranıza sınır ve mesafe duvarları örerek uzaklaştırın.” BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Siyasette kadın kolları: Kaldırılmalı mı güçlendirilmeli mi?

Sağlıklı ilişkiler, yalnızlık duygusuyla baş edebilmek için önemli Haber

Sağlıklı ilişkiler, yalnızlık duygusuyla baş edebilmek için önemli

Dostu olanlar daha mutlu olurken, olumlu ilişkiler psikolojik iyi oluşa katkı sağlıyor. İnsanın sosyal bir varlık olarak iletişim kurmak istediğini aktaran Dr. Öğr. Üyesi Fatma Turan, doğduğu andan itibaren çevresiyle bir iletişim içinde olan bireylerin varlığını devam ettirebilmesi için ilişkilere ihtiyacı olduğunu belirtiyor. “Kendi duygularımızın ve değer yargılarımızın farkında olarak çevremizdeki kişilerle sağlıklı ilişkiler kurmak, yalnızlık duygusuyla baş edebilmemiz için bize önemli katkılar sunuyor” diyen Turan, sağlıklı bir dostluk için ise kişisel sınırların muhafazasına dikkat çekiyor.  Turan, sanal arkadaşlıklar yerine gerçek dostluklar kurulması gerekliliğinin de altını çiziyor… OLUMLU İLİŞKİLER PSİKOLOJİK İYİ OLUŞUMUZA KATKI SAĞLIYOR Yapılan bir araştırmaya göre, dostu olanlar çok daha mutlu. Bu da iyi ilişkileri olanların daha mutlu olduğunu ortaya koyuyor. Kişinin yaşamında diğer insanlarla kurmuş olduğu ilişkilerin önemli bir yere sahip olduğunu belirten Pozitif Psikoloji Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Fatma Turan, “Günlük yaşamımızda çevremizdeki kişilerle kurduğumuz olumlu ilişkiler kendimizi mutlu hissetmemizi sağlar ve psikolojik iyi oluşumuza önemli katkıda bulunur. Pozitif psikolojinin kurucusu Martin Seligman psikolojik iyi oluşu yeterli düzeyde olan kişilerin; yaşamlarında olumlu duyguları daha sıklıkla yaşayan, çevresindeki kişilerle derin ve doyurucu ilişkiler kurabilen, hayatının bir amacı ve anlamı olduğuna inanan, kendisini başarılı hisseden, tutkuyla bağlanabildiği, onunla meşgulken zamanı unutabildiği ve keyif alabildiği meşguliyetleri olan özelliklere sahip olduğunu ifade eder. Bu noktadan hareketle çevresindeki kişilerle karşılıklı güvene, saygı ve sevgiye dayalı ilişkiler kurabilen kişilerin kendilerini daha iyi hissettiklerini ve psikolojik iyi oluşlarına önemli katkılarda bulunduklarını ifade edebiliriz. Çevremizde değerlerimizin, duygularımızın ve hassasiyetlerimizin farkında olan kişilerin olması ve onlarla karşılıklı güven, saygı, sevgi çerçevesinde ilişkilerde bulunmak mutluluğumuza önemli katkıda bulunmaktadır.” dedi. “VARLIĞIMIZI DEVAM ETTİREBİLMEK İÇİN İLİŞKİLERE İHTİYACIMIZ VAR” İnsanın sosyal bir varlık olarak iletişim kurmak istediğini ve bu yüzden yalnızlığın insana mahsus olmadığını hatırlatan Turan, “Doğduğumuz andan itibaren varlığımızı ortaya koymak ve varlığımızın diğerleri tarafından fark edilmesi, önemsenmesi için birçok davranış sergiliyoruz. Bir bebek ağlama davranışı ile var olduğunu, ihtiyaçları olduğunu ve yaşamının devamı için bu ihtiyaçların karşılanması gerektiğini bize söylüyor. Hem biyolojik hem duygusal ihtiyaçlarımızın karşılanması sonucu bu yaşamda bir anlam bulmaya ve amaç oluşturmaya çalışıyoruz. Yani doğduğumuz andan itibaren çevremizdeki kişilerle bir etkileşim ve iletişim içindeyiz ve yaşamda varlığımızı devam ettirebilmek için ilişkilere ihtiyacımız var. Zaman içerisinde çevremizdeki kişilerle kurduğumuz ilişkiler ve model alma yoluyla, öğrenmeyle biz de ilişki kurmayı öğreniyor, sosyal bir varlık olarak yaşantımıza devam ediyoruz. Bu noktada kendi duygularımızın ve değer yargılarımızın farkında olarak çevremizdeki kişilerle sağlıklı ilişkiler kurmak, yalnızlık duygusuyla baş edebilmemiz için bize önemli katkılar sunuyor.” şeklinde konuştu. GERÇEK DOSTLUK İLİŞKİSİNDE MESAFELERİN BİR ÖNEMİ YOK Karşılıklı güven duymanın, değer yargıları ve kişisel hassasiyetlere önem vermenin, kişisel sınırlara saygı duyma ve sevgi dostluk bağının temelini oluşturduğunu ifade eden Turan, “İyi bir dostluk ilişkisinde; kişinin kendisi için istediği güzel şeyleri karşısındaki kişi için de istiyor olması ve kendi yaşamında olmasını istemediği olumsuz yaşantıları karşısındaki kişinin de yaşamasını istemiyor olması oldukça önemli bir yere sahiptir. Gerçek bir dostluk ilişkisinde mesafelerin bir önemi yoktur ve bizim toplumumuzda konuyla ilgili ‘iki elim kanda olsa gelirim’ sözü vardır. Burada dostluğa verilen önem ve değer vurgulanmakta, kişinin kendi gücü ve yetenekleri doğrultusunda dostunun bir ihtiyacı olduğunda ona destek olabilmek için pek çok zorluğun üstesinden gelebileceği ifade edilmektedir.” açıklamasını yaptı. KARŞILIKLI SINIRLI İYİLİK VE SINIRLI FEDAKÂRLIK KAVRAMLARI ÖNEMLİ Dostluk ilişkisinin korunması ve sağlıklı bir şekilde devam edebilmesinde; karşılıklı güven, sevgi, saygı, hassasiyetlere önem ve değer vermenin, kişisel sınırları muhafaza etmenin önemli mihenk taşlarını oluşturduğuna dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Fatma Turan, “Bu noktadan hareketle dostluk ilişkisinde karşılıklı sınırlı iyilik ve sınırlı fedakârlık kavramları da oldukça önemlidir. Sınırlı derken dostluk adına karşımızda kişinin özel hayatına girmeden, onun ihtiyaçları noktasında kendi yapabileceklerimizi maddi manevi olarak açık ve net bir şekilde ifade ederek davranışlarımızı ortaya koymak önemlidir. ‘Senin için yapabileceğim bir şey var mı? Bu konuda sana nasıl yardımcı olabilirim?’ soruları çok değerlidir. Biz genelde dostluk kavramını yanlış anlayabiliyoruz. ‘Senin için her şeyi yaparım, senin her ihtiyacını karşılarım.’ Hiçbirimiz tüm güce sahip değiliz, elimizde sihirli değnekler de yok. Her birimizin kendine ait gerçekleri var, bu gerçeklerin farkında olarak ilişkilerimizi düzenlemek ve davranışlarımızı ortaya koymak durumundayız.” diye konuştu.  DOSTLUK VE ARKADAŞLIK İLİŞKİSİ FARKLI “Kişiler, farklı bakış açıları, değer yargıları, hassasiyetleri olan kişilerle arkadaşlık kurabilirler.” diyen Turan, “Bununla birlikte dostluk ilişkilerinde benzer duygulara, düşünce yapılarına, yaşam amacına ve anlamına sahip olmak, değer yargıları ve hassasiyetlerinin benzer olması oldukça önemli bir yere sahiptir. Dostluk ilişkisinde kişi, kendiyle ilgili özel paylaşımlarda bulunabilmekte ve sorunlarının çözümü adına yardım talebinde bulunabilmekte iken, arkadaşlık ilişkisinde sınırlar daha belirgindir.” dedi.  KİŞİ, KENDİSİYLE İLGİLİ FARKINDALIKLARINI ARTIRDIKÇA DAHA SAĞLIKLI İLİŞKİLER KURABİLİR ‘Dostunu düşmanını bileceksin’ atasözünün gerçek hayatta uygulanabilir olup olmadığını da değerlendiren Turan, “Dost ya da düşman kavramlarından ziyade bu sözü günlük yaşamda şu şekilde davranışlarımıza yansıtabiliriz. Kişi yaşam olayları içerisinde kendisiyle ilgili farkındalıklarını artırdıkça ilişki içindeki sınırlarını da belirlemekte ve daha sağlıklı ilişkiler kurabilmektedir. Bu noktadan hareketle kişi kendisine saygı duyulduğunu, kendisinin duygu, düşünce, değer ve hassasiyetlerine önem verildiğini hissettiği, motivasyonunu yükselten ilişkilere ve kişilere daha fazla emek verirken, ifade ettiğimiz özelliklere sahip olmayan ilişkiler ve kişilerden uzak durabilir.” açıklamasını yaptı. SANAL ARKADAŞLIKLAR YERİNE GERÇEK DOSTLUKLAR KURULMALI Artan dijitalleşmenin dostluğun ve mutluluğun seyrine etkileri konusunda, günlük yaşamımızda dijital ortamdan uzak kalmamızın mümkün görülmediğini aktaran Dr. Öğr. Üyesi Fatma Turan, “Bu ortamda kişiler kendilerini olduklarından farklı ve kendi gerçeklerinden uzak bir şekilde gösterebilmektedirler. Karşımızdaki kişiyi doğru tanıyabilmek ve kendimizi koruyabilmek adına dijital ortamda oldukça dikkatli ve özenli hareket etmek durumundayız. Özellikle sanal ortamda yeni tanıştığımız kişilere karşı daha sınırlı hareket etmemiz, kendimizle ilgili özel bilgileri ve görselleri paylaşmamamız oldukça önem arz etmektedir.” dedi.  Dijitalleşen dünyada dostluk ilişkisinin daha da önem kazandığını vurgulayan Turan sözlerini şöyle tamamladı: “Mış gibi yaşamlardan ziyade gerçekten duygularımızı hissedebilecek, ihtiyacımız olduğunda yanımızda olacağını bildiğimiz kişilerle ilişki kurmaya özen göstermeli ve emeğimizi bu yönde ortaya koymalıyız. Genel olarak ilişkilerimizde hatalarımız olabilir ve bu çok olağan bir durumdur. Bununla birlikte ilişkilerdeki hatalarımızı fark edip, karşımızdaki kişiyle bunları açık ve net bir şekilde konuşabilmek ve uzlaşmacı bir şekilde ortak nokta da buluşabilmek hem arkadaşlık hem de dostluk ilişkilerimizin daha sağlıklı bir şekilde devam edebilmesine önemli katkılarda bulunacaktır”. BU İÇERİK DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Stres, tükenmişlik sendromunu tetikliyor

İlişkilerde sevgi bombardımanı kontrol yaratıyor Haber

İlişkilerde sevgi bombardımanı kontrol yaratıyor

HÜSEYİN DEMİR / RÖPORTAJ Sosyal medyada ve gazetelerde psikoloji alanında yazılarıyla ilgi çeken, disiplinlerarası akademik çalışmalarının yanında psikolojinin klinik uygulamalarında yetkinliği olan Psikolog Melda Yakupoğlu, ilişkilerde yaşanan sorunlara ve iletişimsizliğe dair gazetemize önemli açıklamalarda bulundu.   Psikolog olmaya nasıl karar verdin? Bu mesleğe tutkuyla nasıl bağlandığını bize anlatır mısın? İnsanları dinlemeyi seven, yardımcı olmaya çalışan, sabırlı biriyim. Aslında bölüm tercihimi yaparken bunu göz önünde bulundurdum. 2009 yılında Haliç Üniversitesi Psikoloji Bölümünü üstün başarı bursu ve ödülü ile bitirerek başladım. Ardından aynı üniversitede uzmanlık eğitimime devam ettim. Okullar, dershaneler, iş yerleri, rehabilitasyon merkezleri, hastanelerde görev aldım. 2013 yılından beri de özel bir hastanede çalışıyorum. Mesleki yazılar üreterek insanları psikoloji ile ilgili içerik üretip yazılı ve görsel medyada olabildiğince bilgilendirmeye çalışıyorum. HER ŞEYİN BAŞI “İLETİŞİM” İş yerlerinde motivasyon ve iletişim becerileri ile ilgili çalışmaların var. Çalışmalarından biraz bahseder misin? Her şeyin başı iletişim... İyi bir iletişim, çalışma ortamlarında insanları motive eder, ait hissettirir. Günümüzün en büyük problemlerinden biri insanların birbirine tam olarak istediklerini ifade edememeleri ve sınır koyamamaları, işte bende kurumlara bu eğitimleri vererek işyerlerinin maksimum verim sağlamasına yardımcı oluyorum. Psikolojik olarak ne kadar donanımlı bir kadro olursa o kadar kurumsal verimlilik artar. İLİŞKİLER HIZLI TÜKETİLİYOR Evli Bireylerde Kontrol Odağı ile İlişkili Değişkenlerin İncelenmesi” adlı yüksek lisans tezini yazdın. Evli çiftler psikolojik destek için size başvuruyor mu? Evli çiftler de başvuruyor, evlenme aşamasına gelmiş olanlar da, hiç evlilik düşünmeyen ama ilişkilerini toparlamak isteyenler de olabiliyor. Genç, yaşlı herkes başvuruyor. Her şeyin hızlı tüketildiği bir dönemde ilişkiler de hızlı tüketilmeye başlandı. Evlilikte problem çözme becerilerini ele almıştım o dönem ki projemde, şu anda çiftler birçok konudan ayrılma noktasına gelebiliyorlar. En sık rastladığım problemler, aldatma, kıskançlık, sosyal medya, maddi konular, kötü ve zararlı alışkanlıklar, ailelerin evliliklere karışması, kişilerin psikolojik olgunluğa erişememiş olmaları gibi çoğaltılarak sayılabilir. Bu problemlerde nasıl bir iletişim kurulmalı, denge nasıl sağlanmalı terapilerde çalışılıyor. LOVE BOMBİNG: İLGİ BOMBIRDAMANI İlişkilerde yaşanan flört şiddeti ve iletişimsizliğe dair çiftlere önerileriniz neler? Love Bombing kavramını kısaca açıklar mısın? Yolunda giden bir ilişkide değerli hissedersiniz. Eğer bir ilişkide kendinizi değersiz hissediyorsanız, kafanızda şüpheleriniz oluyorsa o zaman ilişkinizde yolunda gitmeyen birşeyler var demektir. İyi bir ilişki içinde sevildiğinizi hissedersiniz, şüpheye düşmezsiniz size “acaba mı” dedirtmez… Size vakit ayırmaması, ilgilenmemesi, saygı duymaması gibi konular aslında tartışmaya da çok açık değildir. Bazen insanlar gerçeklerle yüzleşmek yerine karşı tarafın haklı olabileceği verileri buluyor ve onlara tutunuyor, karşı tarafın yaptığı olumsuz davranışları tolere ediyor. Bir ilişkide tabiki anlayış, denge ve istikrar önemlidir ancak bazen duygusal manipülasyonlara uğramamak için duygulardan arınıp nötr bakmak gerekir. Şu an ilişkilerin birçoğu taktik üzerine gidiyor, kimse kendini olduğu haliyle göstermiyor. Hep en iyi hallerini gösteriyorlar. Özellikle love bombing gibi sevgi, ilgi bombardımanı karşı tarafın sizin üstünüzde bir kontrol yaratmasına neden oluyor. Sevgi ihtiyacı olan kişiler ise bu tarz manipülasyonlara uğrarken kendilerini buluyorlar. SPOR PSİKOLOJİSİNİN DEĞERİ ANLAŞILIYOR Spor psikolojisi alanında eğitimler verdiniz.Neler söylemek istersin? Spor psikolojisinin değeri son zamanlarda daha çok anlaşıldı. Spor kuluplerinde veya bireysel olarak sporcuları eğitiyorum aynı zamanda mesleğin bu alanına öğrenci hazırlayıp, kazandırıyorum. Veliler artık daha bilinçli, çocuklarını küçük yaştan spor alana yönlendiriyorlar ve bir spor psikologu ile çocuklarının bu alandaki gidişatlarını takip ediyorlar. Eskisi gibi sadece çocuğun sınava hazırlanması ve akademik başarısı dönemi bitmek üzere, yeni nesil çocukların birçoğu her anlamda kendini yetiştirerek donanım kazanarak devam ediyor. KİŞİSEL GELİŞİMİME ÖNEM VERİYORUM Disiplinlerarası çalışmalardan besleniyorsunuz,üretkinliğinde neye borçlusun? Yaratıcı olmayı seviyorum. Sanatın, çizimlerin ve resimlerin de insanların psikolojisini anlatabilmeye çok güzel bir araç olduğunu düşünüyorum. Kağıdı ve boyaları elime aldığımda tamamen doğaçlama şekilde içimden gelenleri çiziyorum. Ne kadar mizah yanınız, yaratıcılığınız olursa o kadar problemlerin üstesinden gelme gücünüz artıyor.Ben çocukluktan beri resim yapmaya, desen çizmeye merakla büyüdüm. Yapmayı çok sevdiğim şeyler ile psikolojiyi bir araya getirdiğimde de başarılı sonuçlar oldu. Değişik ülkeler, kültürler görmeyi, keşfetmeyi, gezmeyi seviyorum. Yemek yapmayı terapi gibi görüyorum. Resim yapmayı, modayı takip edip desenlerle çizim yapmayı seviyorum. Kalan boş zamanlarımda da kişisel gelişimime önem veriyorum, mesleğimle ilgili gelişmeleri takip ediyorum.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.