TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#ilaç

ilaç haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, ilaç haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Doktor kontrolünde kullanılması gereken antibiyotik nedir, ne işe yarar? Haber

Doktor kontrolünde kullanılması gereken antibiyotik nedir, ne işe yarar?

Pek çok insanın yakalandığı çeşitli hastalıklar neticesinde kullandığı ilaçlar arasında yer alan antibiyotikler, diğer birçok ilacın aksine reçete edilmeden kullanılamaz. Mutlaka alanında uzman bir hekimin kontrolünde alınması gereken antibiyotik nedir? Antibiyotiğin ne işe yaradığı, neden kullandığı ve etki süresi hakkındaki bilgileri, haberimizin devamında sizin için derledik. Antibiyotik nedir? Antibiyotikler, bakterilere karşı etkili olan ilaçlar olarak bilinir ve bu organizmaların neden olduğu enfeksiyonları tedavi etmek için kullanılır. Bakteriler vücuda girdiklerinde çoğalabilir ve hastalıklara neden olabilir. "Antibiyotik nedir?" sorusu için verilebilecek yanıt, bakterilerin neden olduğu enfeksiyonlara karşı etkili ilaçlar olduğudur. Antibiyotikler, bu bakterilerin büyümesini durdurarak veya onları öldürerek enfeksiyonu kontrol altına almaya yardımcı olur. Bu sayede vücudun bağışıklık sistemi, enfeksiyonla daha etkili bir şekilde başa çıkabilir. Antibiyotik hangi belirtilerde kullanılır? Antibiyotik seçimi genellikle bireyin maruz kaldığı enfeksiyon türüne ve enfeksiyonu tetikleyen mikroorganizmaya bağlıdır. Her antibiyotik, belirli bakteri ve parazit türlerine karşı etkili olabilir. Bu nedenle, doktorlar bireyin karşılaştığı bakterilere en etkili şekilde mücadele eden antibiyotiği seçerler. Antibiyotik seçiminde dikkate alınması gereken faktörler arasında hastanın yaşı, enfeksiyonun konumu, şiddeti, bireyin böbrek ve karaciğer fonksiyonları, dozaj gereksinimleri, kullanılan diğer ilaçlar veya kullanılması gereken diğer ilaçlar, antibiyotiğin olası yan etkileri, bireyin antibiyotiklere olan alerjisi, hamilelik, emzirme gibi durumlar, toplumda yaygın olan enfeksiyonların yayılma durumu ve bölgedeki mikropların hangi antibiyotiklere karşı direnç geliştirdiği gibi etmenler yer almaktadır. Ayrıca, hamile ve emziren kadınlar için uygun olan bazı antibiyotik türleri bulunmaktadır. Antibiyotik ne zaman etki eder? Antibiyotiklerin etki göstermesi için gereken en erken süre 72 saattir. Bununla birlikte kemik enfeksiyonları gibi uzun süre antibiyotik tedavisi gerektiren hastalıklarda, antibiyotiğin etki süresi aylar olarak da ifade edilebilir. Antibiyotik ishal yapar mı? Antibiyotik kullanan kişiler sıklıkla ishal olduklarını dile getirirler. Bu durumun nedeni ishalin, antibiyotiklerin en yaygın görülen yaz etkisi olmasıdır.

Geriatrik sendromlu hastaların sayısı her geçen yıl artıyor Haber

Geriatrik sendromlu hastaların sayısı her geçen yıl artıyor

Geriatride geliştirilen yeni tedaviler, İzmir'deki etkinlikte ele alındı Geriatrik Bilimler Derneği tarafından Narlıdere Huzurevi Toplantı Salonu'nda 10. Geriatri Günleri düzenlendi. Bu yıl ilk kez uluslararası nitelikte organize edilen etkinlikte konuşan dernek başkanı ve Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Geriatri Bilim Dalı Başkanı Işık, başta alzaymır olmak üzere geriatrik sendromlu hastaların sayısının her geçen yıl arttığını söyledi. Alzaymır ve demans gibi hastalıklara dikkat çekebilmek için 10 yıldır Dünya Alzaymır Farkındalık Günü olan 21 Eylül'de Geriatri Günleri düzenlediklerini anlatan Işık, bu yıl düzenledikleri toplantıda da dünyanın birçok ülkesinde demans hastalığı konusunda bilimsel çalışmalar yapan bilim insanlarının İzmir'de buluştuğunu söyledi. Alzaymır ve demans tedavisi konusunda olumlu gelişmeler olduğunu anlatan Işık, şunları kaydetti: "Son dönemde yeni tedavilerin gelişmesinin insanlarda bu konuyla ilgili umutsuzluk düşüncesini azalttığını düşünüyorum. Yeni çıkacak tedavilerle alzaymır başta olmak üzere diğer demans tiplerinde olumlu sonuçlar alacağımızı düşünüyorum. Özellikle alzaymır hastalarında beyindeki birikintileri toplayan antikorları üretmek üzere dizayn edilmiş bazı ilaçlar geliştirmekte. Bunlardan ikisi FDA onayı aldı, iki yeni ilaç da onay için başvurdu." BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Alzaymır’da erken tanı önemli

Eczanelerde ‘yok’ nöbeti… Aradığınız ilaca ulaşılamıyor! Haber

Eczanelerde ‘yok’ nöbeti… Aradığınız ilaca ulaşılamıyor!

Enflasyonun yüksek seyrettiği son yıllarda ilaç-eczacılık hizmetlerinde ve özellikle de ilaç temininde oldukça ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Özellikle yürürlükte olan İlaç Fiyat Kararnamesi (İFK)’nin uygulamaya konulduğu 2004 yılından bugüne ilaç temininde yaşanan sıkıntılar her yıl biraz daha artarak devam ederken, İzmir Eczacılar Odası Başkanı Tuncay Sayılkan sorunları bir kez daha hatırlattı. Yazılı bir açıklama yapan Sayılkan, “Vatandaşlarımız ilaca ulaşabilmek için eczane eczane dolaşıyor, eczaneler de ilaç bulabilmek için büyük çabalar gösteriyor, biz eczacılar da günün önemli bölümünü telefon ya da bilgisayar başında ilaç temin etmeye çalışarak geçiriyor, ancak birçok ilaç için vatandaşa ‘yok’ demek zorunda kalıyoruz. Özellikle de nöbetler ilaç yokları nedeniyle tam anlamı ile çileye dönüşüyor” dedi. SORUNU ÇÖZMEKTEN UZAK, GÜNCELLİĞİNİ YİTİRMİŞ “İlaç yokluklarının mağdurlarının, vatandaş ve eczacılar olduğu açıktır” diyen Sayılkan, “Sorunun çözümü için yıllardır mücadele eden, önerilerde bulunan eczacı örgütlerinin sesine bugüne kadar kulak verilmemiş, dikkate alınmamış ve mağduriyet sürüp gitmektedir ne yazık ki… Yaşanan sıkıntının esası var olan sorunu çözmekten uzak, güncelliğini yitirmiş İFK’da ısrar edilmesidir. Kararname gereği yılda bir kez güncellenen Euro kuru ile ilaç fiyatları belirlenmekte, ancak son yıllarda hızla yükselen enflasyon, artan döviz kuru nedeniyle ilaç fiyatlarının belirlenmesine esas olan sabit Euro kuru gerçek kurun oldukça gerisinde kalmakta olup, özellikle de pazarın yarısını oluşturan ithal ilaçların temini her geçen gün biraz daha zorlaşmaktadır. Eczacılar ilaç temininde sıkıntılar yaşamakta, ilaç-eczacılık hizmetini sürdürmek zorlaşmaktadır. Ülkemizde üretilen ilaçlarda yaşanan sorun zamlar ile aşılamazken, yılda iki hatta üç zamma rağmen ithal ilaçlardaki sorun ise çok daha ciddi boyutlara varmaktadır” bilgisini paylaştı. ECZACILARIN DERDİ ZAM DEĞİL Yılda bir kez zam yapılması hükmünü içeren İFK’nın güncelliğini yitirdiğini kaydeden Sayılkan, “Sektörün tamamı hatta vatandaşlar bile ilaca yapılacak zammın tarihini ve miktarını kestirebilmektedir. İşte bu dönemlerde ilaç temini daha da güçleşmektedir. Üretimi önemli ölçüde arttırdığını ifade eden firmalar olmasına rağmen sorun çözülmemektedir. Her yıl aynı sorunu yaşayan eczacılar ise hastalara ‘yok’ dememek için stok yönetiminde tedbirli davranmakta, ancak ödeme dengesinin bozulması ile karşı karşıya kalabilmektedir. Sorunun çözümüne yönelik olarak ilaç üreticileri ve dağıtım kuruluşları değil, bulunamayan ilaçlar nedeni ile ağırlıklı olarak  eczacıların feryatları öne çıkmakta, ‘eczacılar zam talep ediyor’ algısı oluşmaktadır. Oysa her zam sonrası karlılıkları azalan eczacıların derdi zam değil, ilacın ulaşılabilir ve bulunabilir olmasıdır” açıklamasını yaptı. YANLIŞTA ISRAR ETMEK YERİNE… Başkan Sayılkan, sözlerinin devamında şu cümlelere dikkat çekti: “Mevcut fiyatlandırma yöntemi nedeniyle birçok yeni nesil ilaç ülkemize gelmemekte ve bazı firmalar da ülkemizde ki faaliyetlerini sonlandırma kararı almaktadır. Bu durum sağlık hizmetlerini ve tedarik süreçlerini ciddi anlamda olumsuz etkilemektedir. Yapılması gereken eczacı kar oranlarının artırılmasının yanı sıra, güncelliğini çoktan yitirmiş olan mevcut İFK’dan vazgeçip, enflasyon artışına endeksli, eczacı kar oranlarının günümüz koşullarına göre düzenlendiği, daha küçük oranlarda ama yılda 3-4 defa yapılacak zammı içeren sağlıklı ve kalıcı bir yönteme geçilerek yaşanan bu çileye son verilmesidir… Yanlışta ısrar etmek yerine sektörün bileşenleri ile birlikte belirlenecek akılcı bir yöntem hepimizin dileğidir. Aksi halde ilaç yokluğu sorunu her yıl artarak devam edecek, sağlık hizmetleri aksayacak ve mağduriyetler yaşanmaya devam edecektir. Eczanelerde ilaca ulaşımın önündeki engellerin kalktığı, eczacıların hastalarına danışmanlık görevini yapabildiği, vatandaşın kapı kapı dolaşıp ilaç aramadığı ve sağlık hizmetlerinin aksamadığı aydınlık günler dileklerimle...”

Mazoşist ne demek? Haber

Mazoşist ne demek?

Önemli bir psikolojik rahatsızlık olan mazoşizm, kişilerin kendine zarar verdiği travmatik ve yıpratıcı bir hastalık. Yaşayan kişinin hayatının her alanını etkisi altına alan mazoşizm, mutlaka tedavi edilmelidir. Mazoşizm nedir? Psikolojik bir bozukluk olan mazoşizm, kişinin hem ruhsal hem de bedensel olarak kendisine acı çektirmesi ve çektirdiği bu acıdan bir çeşit haz duymasıdır. Mazoşizm tanısı koyulan bireylere, mazoşist adı verilir. Psikolojik açıdan yapılan profesyonel değerlendirmeler neticesinde; mazoşist olan kişinin aslında çektiği acıdan haz duymadığı, bilinçaltında bunu hak ettiğini düşündüğü saptandı. Ek olarak bu kişinin kendine acı çektirmezse, çok daha fazla acı verecek şeyler yaşayacağı yönünde yoğun bir kaygı duyduğu belirlendi. Mazoşizm tanısı koyulan her birey, aynı belirtileri göstermez. Kişiden kişiye göre kendine zarar verme biçimi farklılık gösterebilir. Mazoşist kişilerin gösterdiği belirtiler Bir çeşit kişilik bozukluğu olan mazoşizm, pek çok belirtiye sahiptir. Kişiler, çocukluk döneminden kalma travmalar nedeniyle içsel çöküş yaşayabilir ve bu durum ilerleyen süreçlerde mazoşizm belirtilerinin açığa çıkmasına neden olabilir. En belirgin mazoşizm belirtileri şu şekildedir: Terk edilme korkusu Topluma karşı güven duymama Mutluluğu değil, mutsuzluğu hak ettiklerine inanma Devamlı hissedilen suçluluk İşkence davranışlarına yatkınlık Acı çekme hissinden haz duyma Başarı elde etse dahi depresif duygular hissetme Ruhsal ve bedensel acıya bağımlı olma Hedeflerinden hızla vazgeçme ve sonrasında bunun mutsuzluğu yaşama Mazoşizm nasıl tedavi edilir? Mazoşizm tedavisi, söz konusu hastalığın hangi evresinde olunduğuna ve hastanın geçmiş travmalarının boyutuna göre değişiklik gösterir. Bu noktada hem tedavinin tipi hem de süresi son derece kişiseldir. Mazoşizm tedavisi için uygulanan 2 yöntem bulunur. Bunlar; psikoterapi ve ilaç tedavisi olarak kendini gösterir. Psikoterapi yöntemi Alanında uzman bir psikiyatrist eşliğinde sürdürülen seanslarda hasta ile konuşulur. Bu konuşmalar ile hastanın kendini anlatması ve geçmiş travmalarının bulunması hedeflenir. Seansların ne kadar süreceği, hastanın durumuna bağlıdır. Gerekli görülmesi durumunda hekim önereceği ilaçlara başlanabilir.  İlaç tedavisi İlaç tedavisi; hastanın yalnızca konuşarak sorunlarını aşamayacağı noktada, süreci desteklemek için hekim tarafından başlanan bir tedavi türüdür. İlaç kullanım süresi doktor tarafından belirlenir. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Menopoz nedir? Erken menopoz neden olur? Belirtileri nedir?

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.