TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#iktidar

iktidar haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, iktidar haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

CHP’li Deniz Yücel’den iktidara emekli maaşı sorusu Haber

CHP’li Deniz Yücel’den iktidara emekli maaşı sorusu

Türkiye’nin dört bir yanında emekliler “Emeklilikte adalet” çağrısı yaparken Cumhurbaşkanı Erdoğan, emekli vatandaşları yine hüsrana uğrattı. Maaşlarda iyileştirilmeye gidilmemesinin yanı sıra “emeklilere bir seferliğe mahsus 5 bin lira verilmesi” konusunda bile ayrımcılık yapıldı. Bu para çalışmak zorunda olan emeklilere verilmeyecek. CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Üyesi Deniz Yücel, “Emeklilerimiz zaten geçinemediği için ikinci bir işte çalışırken, iktidar bir sefere mahsus verilen parayı bile çalışmak zorunda olan emeklilerimize çok gördü. Buradan iktidara soruyorum, 5 bin lira saray masraflarının sadakası mı? Emekliler ne yapsın bu parayla, buyurun siz söyleyin” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan emeklilere 5 bin TL ikramiye dağıtılacağını ve bunun bütçeye maliyetinin 61 milyar TL olduğunu söyledi. Emekli maaşlarının bütçeye maliyetini dert edinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, saray masraflarını hesaba katmadı. CHP’li Deniz Yücel şunları söyledi: İTİBARDAN TASARRUF OLMAZ ZİHNİYETİ, TASARRUFU EMEKLİNİN KURSAĞINDAN YAPTI “Sarayının yıllık gideri 6 milyara yaklaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, emeklilere 1 kereye mahsus 5 bin lira ödeyecek. Halk geçim derdindeyken ışıkları hiç sönmeyen ışıl ışıl saraylarda yaşayanlar, emekli maaşına zam yapmadı! Kısacası tok açın halinden yine anlamadı. Sarayın günlük masrafı bir yılda yüzde 52,7 artmış, emeklinin masrafı artmıyor mu sanıyorsunuz? Emeklilere 5 bin TL ikramiye dağıtılacağını ve bunun bütçeye maliyetinin 61 milyar TL olduğunu vurgulayan Erdoğan, saray masraflarına gelince gıkını çıkarmıyor. ‘İtibardan tasarruf olmaz’ zihniyeti, tasarrufu emeklinin kursağından yaptı.” AZ KAZANANA AZ ÇOK KAZANANA ÇOK PARA Türkiye’de yaklaşık 16 milyon emeklinin olduğuna değinen Yücel, “Cumhurbaşkanı, aldığı kararın 12.2milyon emekliyi doğrudan etkilediğini söyledi. Türkiye’de 16 milyon emekli olduğunu göz önünde bulundurursak, bu demek oluyor ki 4 milyona yakın emekli, çalıştığı için 5 bin liralık ödemeden mahrum bırakılacak. Ama kimse bu emeklilerin neden çalışmak zorunda olduğuyla ilgilenmiyor. Aldığı maaş yetse neden çalışsınlar? Hiç düşünmüyor musunuz? 7 bin 500 lira ile geçinemeyen emekli çalışmak zorunda kalıyor, 30 bin lira emekli aylığı alan zaten çalışmıyor. Yani siz az maaşı olana değil çok maaşı olana veriyorsunuz bu parayı. Hem mantık dışı bir yaklaşım hem de emekliler arasında ayrımcılık yapılmış oluyor. Bu da ne sosyal devlet anlayışıyla bağdaşır ne de Anayasamızın eşitlik ilkesine uyar” dedi. PANSUMAN TEDBİRLER ÇÖZÜM DEĞİL Eşi üzerinden aylık alanlar ile anne-babasından yetim aylığı alanlara da bayram ikramiyelerinde olduğu gibi daha düşük ödeme yapılacağa da dikkat çeken Yücel, sözlerine şöyle devam etti: “Emekli vatandaşlarımız 7 bin 500 liraya yaşam mücadelesi verirken, reva gördükleri rakam sus payından öteye geçmiyor. Maaş demeye dilimin varmadığı bu rakama artık kiralık ev bile yok. Emeklilerimizin ekonomik sorunları tek seferlik geçici ödemelerle çözülecek türden değildir. Pansuman tedbirlerle emekli vatandaşlarımızı ekonomik açıdan rahatlatamazsınız. Bu gerçek dışı ekonomik politikalarınızdan vazgeçin. Emekli vatandaşlarımız sizden kalıcı bir çözüm bekliyor. Emekli vatandaşlarımızı daha fazla küçük düşürmeyin. Maaşlarda iyileştirme, emeklilerimizin insan onuruna yakışır bir şekilde yaşamaları için elzemdir.” Bu haber de ilginizi çekebilir: CHP’li Deniz Yücel kürsüye çıktı, Kavala’yı ve Atalay’ı unutmadı

İşçiler için kara tablo çizdi: Eğer iktidar değişmezse… Haber

İşçiler için kara tablo çizdi: Eğer iktidar değişmezse…

TENZİLE AŞÇI Türkiye 28 Mayıs cumhurbaşkanlığı 2. tur seçimleri için geri sayıyor.  Cumhurbaşkanı ve Cumhur İttifakı cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan, Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yarışacağı 2. tur seçimine günler kala adaylar seçilmeleri durumunda ‘geleceğin Türkiye’si’ planlarını çeşitli planlarda anlatmaya devam ediyorlar. Seçim için sadece siyasi arenada değil toplum genelinde heyecan ve tansiyon yükselirken sadece siyasiler değil STK, dernek, sendika temsilcileri ve toplumun kanaat önderleri de seçim için kendi alanlarında çalışmalar yürütmeye başladılar. Sendikal hareketlerin yanında siyasi görüşleriyle de dikkat çeken DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, seçimin işçi ve emekçilerin rehafı için kader seçimi olduğunu belirtirken mevcut iktidarın devam etmesi durumunda hali hazırda açlık sınırının altında yaşayan işçileri daha kötü günler beklediğine dikkat çekti. İŞÇİ SINIFINA YARAR GETİRMEDİ 28 Mayıs seçiminin sadece cumhurbaşkanı seçimi değil aynı zamanda işçi hakları açısından kritik bir seçim olduğunu ifade eden Çerkezoğlu, “Türkiye’nin içinden geçtiği süreç son derece önemli. 28 Mayıs'ta yapılacak seçim de Türkiye’de işçiler, emekçiler açısından son derece önemli. Biz DİSK olarak böyle önemli tarihsel süreçlerde kararlarımızı somut veriler üzerinden şekillendiriyoruz. Seçimden önce araştırma dairemizin yayımladığı geniş kapsamlı rapora göre; AK Parti’nin 21 yıllık iktidarında uygulanan politikalarının işçiler ve emekçiler açısından sonuçlarını ortaya koyan somut veriler üzerinden bir çağrı yapıyoruz. 28 Mayıs’ta vereceğimiz karar, Türkiye'yi hangi cumhurbaşkanının yöneteceğine ilişkin bir karardan ibaret değil. Verilecek karar, özellikle Türkiye’nin 2018 yılı itibariyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı altında bir başkanlık rejimine geçişiyle birlikte tüm etkinin tek bir yerde ve tek bir kişide toplandığı bir rejimden demokrasiye geçişi sağlayacak bir karar olması yönünde bir çağrımız var. Biz yaşayarak gördük ki başkanlık rejimi, işçi sınıfına yarar getirmedi. Çok açıkça görülüyor ki başkanlık rejimine geçildikten sonra tüm ekonomik veriler, işçi sınıfının çalışma ve yaşam koşulları, yüksek enflasyon ve işsizliğin daha fazla artması… Bütün bunlar işçiler başta olmak üzere bütün toplumun, karar mekanizmalarından dışlandığı sürecin olumsuz sonuçlarını yaşıyoruz. O nedenle biz 28 Mayıs’ta bütün işçileri ve emekçileri demokrasiye sahip çıkmaya çağırıyoruz. Demokrasi işçinin ekmeğidir. Demokrasinin olmadığı yerde emeğin hakları olmaz, emeğin haklarının olmadığı yerde de demokrasi olmaz. Türkiye toplumu bir ücretler toplumu haline geldi. Toplumun 4’te 3’ü ücretle hayatı sürdürüyor. İşçi sınıfının çoğunlukta olduğu bir toplum haline geldik. O nedenle işçi sınıfının örgütlenmesinin önündeki bütün engellerin kaldırılması, demokrasinin olmazsa olmasıdır. O nedenle 28 Mayıs’ta vereceğimiz karar ve bu seçimler Türkiye tarihi açısından çok önemli bir dönemeç olacaktır. O yüzden bütün işçileri, emekçileri, işsizleri, emeklileri, kadınları, gençleri herkesi oy vermeye ve demokrasiye sahip çıkmaya çağırıyoruz” dedi. Oy vererek yeni bir süreci başlatmak açısından” dedi. OY VERİP DEĞİŞİM SÜRECİNİ BAŞLATACAĞIZ Geçtiğimiz günlerde DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, 28 Mayıs için İzmir’den 70 bin oy sözü verirken işçilerin örgütlenmesiyle ülke genelinde sayının artırılabileceği mesajını veren Çerkezoğlu, emekçilere sandığa gidin çağrısı yaparak “Bütün emekçileri ve işçi arkadaşlarımız her şeyden önce kendi emeği ve ekmeği için oy vermeye çağırıyoruz. Kullanılmayan milyonlarca oy, sandığa gitmeyen milyonlarca vatandaşımız var. Belki umutlarını kaybetmiş olabilirler ama herkese bu çağrıyı yapıyoruz. Önce oy vereceğiz. Hepimiz sandığa gideceğiz ve bir değişim sürecini başlatacağız. Öyle bir urum söz konusu değil. Birilerinin seçilmesi her şeyi çözmeyecek. Bu ülkeyi eşitliği, adaleti ve barışı biz hep birlikte getireceğiz. Neoliberal politikaların yıkımı Türkiye’de çok daha ağır bir biçimde yaşandı. AK Parti iktidarı bütün toplumsal hayatı ciddi bir biçimde tahrip etti. İnsanı ve emeği yok ayan politikaların ağır bir tahribatını yaşıyoruz. Bugün yaşadığımız işsizlik, gelir kaybı, yoksulluk… hiçbiri tesadüf değil. Bunların hepsi iktidarın tercihleri. Bizim bunu değiştirmemiz lazım. Bu değişim, yeni bir sürecin başlangıcıdır. Zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yapmak için dönen bu çarkların düzenini değiştirmemiş lazım. Yeni bir toplumsal düzen için harekete geçmek zorundayız. Bilelim ki böylesi bir değişim süreci 28 Mayıs itibariyle başladığında başta işçi sınıfı olmak üzere hep birlikte kuracağız. Bu ülkenin bütün güzelliklerini, hayatı her gün yeniden üreten işçi sınıfıdır. Nasıl ki hayatı her gün yeniden üretiyoruz yaşadığımız bu sorunları da hep birlikte çözüp aydınlık geleceği de birlikte inşa edebiliriz” diye konuştu. İKTİDAR DEĞİŞMEZSE KARA TABLO DEVAM EDECEK İktidarı değişmemesi durumunda emekçiler için mevcutta devam eden ‘sömürü’ düzeninin artarak devam edeceğinin altını çizen Çerkezoğlu, şunları söyledi; “21 yıllık AK Parti iktidarlarında işçi sınıfının neler kaybettiğini anlatan ayrıntılı bir rapor paylaştık. Orada da çok net bir biçimde şu görülüyor: Eğer Türkiye’nin temel ekonomi politikası ve temel tercihleri değişmezse yaşanan bu olumsuz ve kara tablo devam edecek. Hatta daha da derinleşecek. Çünkü Türkiye ekonomisinin geldiği nokta ortada. Üretime dayanmayan, kalıcı ve güvenli istikrar yaratmayan, paylaşım ve gelir dağılımı adaletsizliğinin sürekli büyüdüğü bir sistem var ülkemizde. Bu sistemin ve temel politikanın değişmesi lazım. Bu da ancak iktidar değişikliğiyle mümkün. Mevcut iktidarın devam etmesi durumunda bu tercihler sürecek. Türk lirasının değersizleştirilmesi ve emeğin ucuzlaştırılması üzerine kurulu bir büyüme politikası izliyor AK Parti. Sistem değişmezse bu devam edecek. Bunun bizler açısından anlamı ise daha fazla yoksulluk daha fazla işsizlik, gelir dağılımı adaletsizliğinin daha da büyümesi, ürettiğimiz değerden aldığımız payın giderek daha da fazla küçülmesi olacak. Yani işçi sınıfı ve emekçiler mevcut iktidarın devamı açlığın, yoksulluğun, işsizliğin, adaletsizliklerin, her türlü özgürlüğün kısıtlanmasının derinleşerek devam etmesi demek. O nedenle yeni bir toplumsal düzen diyoruz. DİSK olarak tüm emekçi arkadaşlarımıza çağrım, oy ver değişsin. Değiştirelim ki yeni bir toplumsal düzeni kurmak için başlangıç olsun. Kuşkusuz bu tahribatı ortadan kaldırmak kolay değil ama bu tablonun tam tersi mümkün.”

CHP’li Aslanoğlu’ndan iktidara ‘sorumluluk’ çağrısı Haber

CHP’li Aslanoğlu’ndan iktidara ‘sorumluluk’ çağrısı

TENZİLE AŞÇI/ÖZEL HABER Türkiye hala 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli ve 11 ilde büyük yıkım ve kayıplara neden olan deprem felaketinin gölgesinde 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekilliği seçimi için geri sayıyor. Seçime günler kala en büyük endişelerden biri de depremzede vatandaşların oy kullanma işlemleri oldu. 11 kentteki yapılar yerle yeksan olurken doğrudan 15 milyon vatandaşı etkileyen deprem felaketinden sonra milyonlarca depremzede farklı illere göç etmişti. Mart ayında, farklı kentlere göç eden depremzedelerin oy kullanabilmek için ikametlerini taşındıkları ile almaları yönünde çağrıda bulunulurken, depremzedelerin adres taşıması için tanınan süre 16 Mart tarihinde sona ermişti. Öte yandan; ikametini aldırmayan depremzedeler için ‘askıda bilet’ kampanyası başlatılırken İzmir’deki depremzedelerden siyasi partilere ‘taşıma desteği’ çağrısı yapılmıştı. Konuya ilişkin İLKSES’e konuşan CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, gerekli çalışmaları yaptıklarını belirtirken iktidara ‘sorumluluk alma’ çağrısında bulundu. AÇIKTA KALAN DEPREMZEDE OLURSA… Depremzedelerin seçim gününde oy kullanacakları ile gitmeleri için çalışma başlattıklarını ifade eden Aslanoğlu, “Hem bizim hem de gençlik kollarımızın bu konuda zaten bir çalışmamız var. Depremzedelerimiz için başlatılmış askıda bilet kampanyaları gibi çalışmalar. Biz bu kampanyalara destek oluyoruz. Ancak tüm bunlara rağmen açıkta kalan depremzedelerimiz olursa biz onların kayıtlı oldukları illere gidip oy kullanmaları için gerekli çalışmaları yaparız” dedi. İL BAŞKANLIĞIMIZDA MASA KURULDU Partinin ‘taşıma ’hizmetinden yararlanmak isteyen depremzedelerin parti tarafından paylaşılan numaralar üzerinden faydalanabileceklerini belirten Aslanoğlu, “Depremzedelerimizin bu çalışmamızdan faydalanıp bize ulaşması için belirli numaralarımız var. Bu konuda genel merkezimizin çalışmasının yanı sıra il başkanlığımızda bu konuyla ilgilenen bir masamız var. Talebi olan depremzedelerimiz buralara ulaşabilir. Aynı zamanda depremzedelerimizin ikametinin kayıtlı oldukları iller için tüm iletişim numaralarını paylaştık. Biz, seçim günü kendi ilinde oy kullanmak isteyen depremzedelerimizi buradan alıyoruz gidecekleri kentte o ilin il başkanlığı karşılıyor ve gerekli işlemler yapılıyor” diye konuştu. İKTİDAR BU KONUDA DA SINIFTA KALDI Aslanoğlu ayrıca, depremzedelerin oy kullanmaları konusunda temel sorumluluğun merkezi iktidarda olduğunun altını çizerek şunları söyledi; “Ancak bunlar aslında bizim görevimiz değil. Vatandaşların da görevi değil bunları yapmak. Devletin bu konuda çalışması olması gerekirdi. Merkezi iktidarın depremzedeleri, seçim gününde oy kullanmaları için oy kullanacakları illere taşımaları gerekirdi. Mesela TCDD tren biletlerini ücretsiz yapmalıydı depremzedeler için. Ancak iktidar her konuda olduğu gibi bu konuda da sınıfta kaldı. Burada asıl konu budur. Bu sorunların devlet tarafından çözülmesi gerekirdi. Biz CHP İzmir İl Başkanlığı olarak hükümeti bu konuda sorumluluk almaya çağırıyoruz.”

Erdoğan: Biz iktidarda olduğumuz sürece faizi yükseltmeyeceğiz Haber

Erdoğan: Biz iktidarda olduğumuz sürece faizi yükseltmeyeceğiz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Enflasyon meselesini bu yıl sonuna kadar kontrol altına alıp, önümüzdeki yıl da tamamen çözeceğiz. Bu kardeşiniz iktidarda olduğu sürece faiz yükselemez, faiz devamlı düşecektir. Göreceksiniz enflasyon da faizle birlikte düşecek" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Gaziosmanpaşa'da kentsel dönüşüm projeleri anahtar teslim ve temel atma töreninde konuştu. Vatandaşların Ramazan Bayramı'nı kutlayan Erdoğan, bayram namazını Ayasofya'da kıldığını, ardından restorasyon çalışmaları tamamlanan Sultanahmet Camii'nin yeniden ibate açıldığını söyledi. Dün Filyos'ta Karadeniz gazının devreye alınmasıyla ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 yıl boyunca mutfak ve ocaklarda kullanılan gazın ücretsiz olacağını hatırlattı. İftarı Filyos'ta yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu 7'li masa Karadeniz gazı için ‘hani nerede' diyordu. Bebecan diye birisi var. ‘Hani nerede' diyordu. Türkiye'nin bir ucundan bir ucuna denizin altına doğalgaz boruları yerleştirdik. Bunu görmediniz mi? Ne zamandan beri Filyos'ta yanıyor. Bunların gözleri var görmez, kulakları var duymaz, kalpleri var mühürlü. Biz bunlara nasıl oldu da bu makamları teslim ettik. İstifa ederken geldi bizlere neler neler söyledi, diğeri veda konuşması yaparken neler neler söyledi. Asıl bunlara ihanetlerinin bedelini 14 Mayıs'ta ödetmeye hazır mıyız? Ana kademe çok çalışacağız. Kadın kolları, gençler çok çalışacağız. Durmak yok” dedi. Yarın deprem bölgesinde inşa edilen köy konutlarının tesliminin yapılacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Oradaki kardeşlerimizle iki bayramı bir arada kutlayacağız. Eser ve hizmet şölenleriyle milletimize yaşattığımız bayramları önümüzdeki günlerde de sürdüreceğiz. Bizim gündemimizde de bu ülkeye ve millete dair her şey var. Son günlerde birileri sürekli ‘Millet kuru soğan alamıyor. Siz yol açılışı, gemi açılışı yapıyorsunuz' diyor. Milletimizin günlük hayatımızda bazı sıkıntılar olabilir. Onlar bugünün işi değil. Küresel krizlerin elbette bize de yansımaları olabilir. Aldığımız tedbirlerle bu etkileri en aza indirmeyi amaçlıyoruz. Bu sıkıntıları kökten çözmek peşindeyiz. Ülkemizi ve milletimizi bu sıkıntılardan kalıcı olarak kurtarmanın yolu eser ve hizmetlerden geçiyor. Biz İHA, SİHA derken, TCG Anadolu, Kızılelma derken sadece savunma sanayii ürünlerinden bahsetmiyoruz. Bizi asıl sevindiren bu ürünlerin gerisindeki teknoloji birikimidir. Yıllarca başkalarının teknolojilerini hayran hayran izlemek zorunda bırakıldık. Bir toplu iğne bile üretemiyordu bu ülke. Sadece kullanıcı olarak sürecin içinde yer almamız çoğu zaman sınırlandırıldı. Bu ürünlerle beraber dünyada teknolojide ne oldu; söz sahibi olduk. Artık teknolojide bile söz sahibi olduk. Togg üretimini yetiştiremiyoruz. Devasa hastanelerimiz var mı. Çam Sakura, Murat Dilmener var mı? Okmeydanı SSK Hastanesinin hali neydi. Bay bay Kemal ahh ah. Savaş Ay hayatta olsaydı. O hastanelerin hali neydi. O hastanelerde ölüyorsa vatandaşımız orada rehin olarak kalıyordu. Sen önce bunların hesabını ver. Önce hastanelerde senin döneminde rehin olarak kalanların hesabını ver. Senin gidecek yerin yok. Benim vatandaşım o hastanede ölüp de rehine kalanların varislerinin bunun hesabını ağır sorması lazım" diye konuştu. "Bugüne kadar 3,3 milyon konutu kentsel dönüşümle yenilerken, 1.2 milyon konutu da TOKİ eliyle inşa ettik" Kentsel dönüşüm çalışmalarıyla ilgili de konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugüne kadar 3,3 milyon konutu kentsel dönüşümle yenilerken, 1.2 milyon konutu da TOKİ eliyle inşa ettik. Özel sektörün de katkılarıyla ülkemizi bunun 20 yıl öncesine göre çok iyi seviyeye getirdik. İstanbul başta olmak üzere deprem bölgelerinde kentsel dönüşümü hızlandırıyoruz. Günlük hayatımızda yaşadığımız sıkıntılardan kurtulabilmemizin yolunun ülkemizi büyütmek, üretim ve istihdamı artırmaktan geçtiğini unutmamalıyız” dedi. "Göreceksiniz enflasyon da faizle birlikte düşecek" Enflasyon konusuna da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Enflasyonunun yükselmesinde, fiyat artışlarında birilerinin aç gözlülüğünün, alçaklığının payı varsa bunun da peşine düşeriz. Nitekim ilgili tüm kurumlara verdiğimiz açık talimat var. Vatandaşın ekmeğine göz dikenin gözünün yaşına bakmayacaksınız. Enflasyon meselesini de bu yıl sonuna kadar kontrol altına alıp, önümüzdeki yıl da tamamen çözeceğiz. Bu kardeşiniz iktidarda olduğu sürece faiz yükselemez, faiz devamlı düşecektir. Amerika'da faiz yükselebilir. Göreceksiniz enflasyon da faizle birlikte düşecek. Türkiye Yüzyılı gibi vizyonu 3-5 karaborsacının hırsına teslim etmeyeceğiz" diye konuştu. İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.