iklim krizi Haberleri - Son Dakika iklim krizi Haber Güncel Gelişmeler

Dünya için kaygılananlar burada: İklim Salatası

İklim krizi şüphesiz çağımızın en büyük problemi ve çok sayıda tetikleyici unsur bu krizi günden güne derinleştiriyor. Çözüm için ise her bir unsura dokunmak ve değişim için her bir bireyin dahil olduğu kolektif bir çaba gerekiyor. İklim krizi veyahut iklim değişikliği, yaşamın her alanına hakim olurken, alternatif kanallar yaratılmaya çalışılıyor. ‘İklim Salatası’ da bunlardan sadece biri… YouTube kanalı üzerinden böyle bir kolektif çabayı güçlendirmek için yayın hayatına başlayan İklim Salatası, “İklim kriziyle mücadele için bir adım daha ve belki de ilk adımını atabilirsin!” çağrısında bulundu. MÜCADELE İÇİN BİR ADIM DAHA… Türkiye’nin dört bir köşesindeki gençler, iklim aktivistleri, greenfluencerlar, uzmanlar ve gezegenimiz için kaygılanan her birey bu kanalda bir araya geliyor; merak ettiklerine cevaplar arıyor, kendi deneyimlerini ve mücadelelerini paylaşıyor. Kanalda iklim krizine farklı açılardan bakan çok sayıda özgün video yer alıyor. Bir yandan gençler sorularını uzmanlara yönlendirip cevaplar arıyor, diğer yandan iklim aktivistleri kendi yerellerinde gösterdikleri mücadeleyi ve değişim hikayelerini paylaşıyor. Greenfluencerlar atıksız ve ekolojik bir yaşam için ipuçları paylaşırken, videografikler kafa karıştıran iklim terimlerine açıklık getiriyor. İklim Salatası’nda yer alan katılımcıların şöyle bir çağrısı da var: “Sen de şimdi kanala abone olarak iklim kriziyle mücadele için bir adım daha ve belki de ilk adımını atabilirsin!” Kurum ve kuruluşlardan bağımsız şekilde yürütülen İklim Salatası, değişim için çabalayan ve hikayesini paylaşmak isteyen herkesi de bu salataya katılmaya davet ediyor. İlham verici hikayesini paylaşmak ve kanalda yer almak isteyen herkes onlarla iletişime geçebilir. Buradan abone olabilirsiniz: https://www.youtube.com/c/%C4%B0klimSalatasi BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Özel okul öğretmenlerine zam yansımadı

İklim inkarcılığı nedir?

Yeni yasama döneminin 1 Ekim’de başlamasıyla birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) görüşülecek kanunlardan biri de İklim Kanunu. Özellikle son yıllarda iklim krizi, iklim değişikliği ve iklim kanunu gibi kavramlar en çok konuşulanlar arasına girerken, ‘anti küreselci’ yaklaşımlar da ortaya çıktı. İklim Kanunu’nun Mecliste konuşulması üzerine, kendilerini ‘anti-küreselci’ olarak tanımlayan bir grup ‘iklim inkârcısı’ sosyal medyada (X) kanunun reddedilmesi için kampanya yürütmeye başladı. #1milyonimza etiketiyle gönderilerini paylaşan grup birçok ünlü isim tarafından da destek görürken, iklim inkarcılığının ne olduğu da merak edildi. İNKARCI BİR TUTUM SERGİLEYEN GÖRÜŞ İklim inkârcılığı veya iklim krizi inkârcılığı, bilimsel kanıtlara dayanan iklim krizi gerçeğini reddeden veya küresel ısıtmanın insan faaliyetleri tarafından neden olduğuna dair şüpheci veya inkârcı bir tutum sergileyen bir görüş veya hareketin adı. İklim inkârcıları genellikle iklim bilimine veya iklim krizine dair kanıtlara karşı çıkarak, iklim krizi endişelerini küçümseyebilir veya görmezden gelebilirler. İklim krizi inkârcıları, iklim bilimcilerinin ve uzmanların yaptığı araştırmaları sorgulayabilirler, bilimsel verileri çarpıtabilirler veya bilimsel olmayan argümanlar sunabilirler. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: 3 gençten Türkiye’ye iklim davası

3 gençten Türkiye’ye iklim davası

Atlat Sarrafoğlu, Ela Naz Birdal ve Seren Anaçoğlu isimli gençler, Türkiye’nin ilk iklim davasını açtı. Türkiye’nin iklim kriziyle mücadelesinin yetersiz olduğunu savunan gençler, Türkiye’ye iklim davası açtı. “İklim Kriziyle Daha Güçlü Mücadele İçin Açtığımız İlk İklim Davasında Yanımızda Ol” başlıklı bir imza kampanyası oluşturan gençler, “Biz iklim aktivisti gençler, geleceğimizi savunmak için Türkiye'nin ilk iklim davasını açtık. Çünkü Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması’nda sunduğu hedefin yetersiz olması, doğrudan bizim geleceğimizi etkiliyor. Bu haklı davamızda yanımızda olmak için lütfen imza kampanyamızı imzalayın” çağrısında bulundu. İNSAN HAKLARIMIZI İHLAL EDİYOR Açıklamanın devamında şunlar yer alıyor: “Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması’nın, iklim değişikliğini 1.5 derecede durdurma hedefiyle bağdaşmayan sera gazı emisyon artırım kararı, insan haklarımızı ihlal ediyor. İklim krizinin devam etmesi, Anayasa, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında güvence altına alınan yaşama hakkımızı, nesiller arası eşitlik hakkımızı, özel hayatımızın korunması hakkımızı, sağlık hakkımızı, kültürel haklarımızı, maddi ve manevi varlığımızı geliştirme hakkımızı, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkımızı, eğitim hakkımızı, çalışma hakkımızı, sağlıklı gıda ve suya erişim hakkımızı ihlal ediyor. Bizler, Türkiye’nin bilimsel temeli olmayan ve gerçekte bir ‘sera gazı artırım kararı’ olan hedefine insan haklarımı ihlal ettiği gerekçesiyle dava açıyoruz. İklim değişikliğinin 1.5 derecede durdurulması insan hakkımız.” KURAKLIK, SEL, ORMAN YANGINI… Devlet yetkililerine seslenen gençler, “Karar alıcılar iklim kriziyle mücadele etmediği için geleceğimizi neler bekliyor biliyor musunuz? Kuraklık, seller, orman yangınları, gıda krizi, kirli hava, ormansız bir Türkiye… Bizlerin, ‘bu ülkenin geleceği’ diye bahsettiğiniz gençlerin geleceğini siz kendi ellerinizle mahvediyorsunuz. En çok Türkiye'yi tehdit eden iklim krizine karşı resmen hiçbir şey yapmıyorsunuz! İktidarda olduğunuz süre boyunca, yani yıllardır, uluslararası iklim zirvelerine katılıyor, iklim müzakerelerinde bulunuyorsunuz. Buna rağmen, sayenizde Paris İklim Anlaşmasını onaylayan sondan 6'ıncı ülke olduk. Türkiye, iklim kriziyle mücadelede neleri yapması gerekirken yapmıyor? Kömürden ve fosil yakıtlardan çıkış tarihi yok! Enerji ve maden sektöründe etkili iklim eylemi planı yok! İklim krizi evimizde. İklim afetleri evlerimizi yıkıyor, bizi evsiz bırakıyor, gıdaya, suya erişimi kısıtlıyor ancak Türkiye’nin uyum planları da iklim kriziyle mücadele etmeye yetmiyor. Türkiye’nin iklim krizinden bizleri korumak için uyum planı da yok!” dedi. BELİRSİZLİK VAR Kampanya metninde son olarak “Peki Türkiye’nin vaatlerinde neler var? Kömür ve maden lobisinin var olmayı ve bizi zehirlemeyi sürdüreceği bir sistem var. Belirsizlik var. Gençler için gelecekte daha çok işsizlik, kirlilik, iklim afetine savunmasızlık var. Biz gençlerin ve çocukların yaşam hakkının, gıda, su, hava gibi temel haklara erişim haklarının kısıtlanması hatta ortadan kalkması tehlikesi var. İklimi değil, sistemi değiştirin. Ara hedef belirleyin. Kömürden çıkış tarihi ilan edin. Bilimsel yöntemlerle Türkiye’nin karbonsuzlaşma politikasını belirleyin ve bağlayıcı hukuk kuralları haline getirin” ifadeleri yer aldı. Kampanya metnine imzacı olmak isteyenler için: https://www.change.org/p/gelecek-hakk%C4%B1m%C4%B1z-i%C3%A7in-davac%C4%B1y%C4%B1z?utm_source=grow&utm_medium=tr_instagram&utm_campaign=com BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Her beş kişiden üçü iklim değişikliğinden korkuyor

Kınık'ta tarım farkındalığı için pedal çevirdiler

İzmir'in Kınık ilçesinde, hasat mevsimi sonrası 'Hasat Bisiklet Turu' düzenlendi. Etkinlikte katılımcılar iklim krizi ve tarımın önemine dikkati çekmek amacıyla pedal çevirdi. Kınık Belediye Başkanı Dr. Sadık Doğruer, "Bugün hep birlikte bisikletlerimizi ve motorlu taşıtlarımızı Kınık'ın yöresel, tarımsal ürünleri ile süsledik. Hep birlikte farkındalık turuna çıkıyoruz." dedi. Kınık'ta düzenlenen 'Hasat Bisiklet Turu' vatandaşların yoğun katılımıyla gerçekleşti. Tarımın önemine yönelik farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlenen etkinlikte her yaş grubundan 50’yi geçkin bisikletli pedal çevirdi. Tura katılan vatandaşlar bisikletlerini kuru domates, patlıcan, biber, mısır, ayçiçeği ve pamuk ile süsleyip, Kınık sokaklarını ve festival alanını turladı. Kınık ilçesinde yetişen tarım ürünleri ile süslenmiş bisikletler şehirde renkli görüntülere sahne oldu. Bu yıl ikincisi düzenlenen Hasat Bisiklet Turu'na gösterilen yoğun ilgiden memnun olduğunu dile getiren Kınık Belediye Başkanı Dr. Sadık Doğruer, "Küresel iklim krizi ve pandemiden sonra aslında tarımın ne kadar önemli olduğunu ve tüketimden çok üretime ne kadar çok önem vermek gereksinimi olduğunu zor bir deneyimle anladık. Bunun farkındalığını yaratmak için tüm arkadaşlarımızla birlikte ve hasata da yakışır bir biçimde bisiklet turuna çıkıyoruz." dedi. Öte yandan, bu yıl Hasat Festivali etkinlikleri kapsamında ikincisi düzenlenen Hasat Bisiklet Turu'nun sonraki yıllarda da devam etmesi bekleniyor. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Şaşal Su yeniden İzmir'le buluşuyor

Küresel tehdit! İklim krizi

İklim krizi dediğimizde aklınıza ne geliyor? Küresel ısınma, deniz seviyesinin yükselmesi, orman yangınları, yok olma tehdidi altındaki türler, hatta aşırı hava olayları gibi durumları mı düşünüyorsunuz? Eğer öyleyse, haklısınız! Çünkü iklim krizi, tüm bu olumsuz etkilerin arkasındaki büyük resmi ifade eder. Ancak, bu krizin tam anlamıyla ne olduğunu, nedenlerini ve nasıl önleyebileceğimizi daha ayrıntılı olarak anlamamız gerekiyor. Küresel İklim Krizi Nedir? Küresel iklim krizi, dünya genelinde iklim değişikliğinin yarattığı tehlikeli durumları ifade eder. Uzun süreli hava durumlarından oluşan iklim, insan faaliyetlerinin -özellikle sera gazı emisyonlarının- bir sonucu olarak değişmektedir. Bu durum, dünyanın doğal dengesini bozmakta ve genel yaşam kalitesini tehdit etmektedir. Küresel İklim Krizi: Gerçek mi, Yoksa Sadece Bir Mit mi? Küresel iklim krizi konusunda hala bir tartışma mı var? Cevap, ne yazık ki, evet. Ancak, bilim insanlarının büyük çoğunluğu bu durumun gerçek olduğu konusunda hemfikir. NASA'ya göre, dünya sıcaklıkları son yüzyıl boyunca yaklaşık 1.18 derece Celsius (2.12 derece Fahrenheit) artmıştır ve bu trendin devam etmesi beklenmektedir. Bilimsel bulgular bu durumu net bir şekilde ortaya koyduğundan, iklim krizi kesinlikle bir mit değildir. İklim Krizi Nedenleri Peki, iklim krizi neden oluyor? İklim krizi nedenlerini belirlemek, sorunu çözmede ilk adımdır. İşte en yaygın nedenler: Fosil Yakıtlar: Petrol, kömür ve doğal gaz gibi fosil yakıtların yanması, atmosfere büyük miktarda karbondioksit (CO2) salar. CO2, bir sera gazı olup, atmosferdeki ısıyı tutarak küresel ısınmaya yol açar. Tarım Faaliyetleri: Tarım, metan ve azot oksit emisyonlarına önemli ölçüde katkıda bulunur. Bunlar da güçlü sera gazlarıdır. Ormanların Yok Edilmesi: Ormanlar, karbondioksiti emerek atmosferin ısısını dengeler. Ancak, ağaç kesimi ve orman yangınları gibi faaliyetler ormanları yok eder ve bu dengenin bozulmasına neden olur. İklim Krizi Nedenlerine Karşı Toplumun Tavrı Bu konudaki farkındalığın artması ve birçok ülkenin karbon emisyonlarını azaltma sözü vermesine rağmen, hala yeterli ilerleme sağlanamamıştır. Peki, neden? Çünkü bu, hem bireysel hem de toplumsal eylemleri gerektiren karmaşık bir sorundur. İklim Krizi Nasıl Önlenir? İklim krizinin etkilerini hafifletmek ve durdurmak için hem bireysel hem de toplu çözümler gereklidir. İşte bazı önemli adımlar: Sürdürülebilir Enerji Kaynaklarına Geçiş: Güneş ve rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına geçmek, fosil yakıtların yerini alabilir. Daha Yeşil Bir Yaşam Tarzı Benimsemek: Enerji tasarrufu, atık azaltma ve doğa dostu ürünlerin kullanılması gibi eylemler, bireysel düzeyde büyük bir fark yaratabilir. Sürdürülebilir Tarım Pratikleri: Daha az kimyasal kullanımı ve doğal döngülerin korunması gibi sürdürülebilir tarım yöntemleri, emisyonları azaltabilir.Herkesin Rolü: İklim Kriziyle Mücadele Her birimiz iklim kriziyle mücadelede bir rol oynayabiliriz. Ancak, bu çabalar yeterli olmayabilir. Hükümetlerin ve iş dünyasının da bu konuda aktif olarak yer alması gerekir. Sonuç olarak, iklim krizi nedir, küresel iklim krizi nedir, iklim krizi nedenleri ve iklim krizi nasıl önlenir sorularına yanıt bulmak, çevremizi ve geleceğimizi korumak için hayati öneme sahiptir. Bu nedenle, bu konuda bilgi sahibi olmak ve gereken adımları atmak herkesin sorumluluğudur.

Bir yıllık doğal kaynağımızı 214 günde tükettik

İklim krizi, küresel ısınma, içinde bulunduğumuz tüketim toplumunun insanlara dayatmış olduğu hızlı tüketim alışkanlıkları, kentleşme ve sanayileşme için ormanların tahribi gibi faktörler dünyanın sahip olduğu doğal kaynakların gün geçtikçe tükenmesine neden oluyor. GELECEĞİMİZE BORÇLANIYORUZ Bu yıl Dünya Limit Aşım Günü, 2 Ağustos gününe denk gelirken, Türkiye'nin Limit Aşım Günü, 22 Haziran olarak belirlenmişti. Her ülkenin ürettiği ve tükettiği kaynaklar aynı olmadığından her ülke için belirlenen Limit Aşım Günü birbirinden farklı oluyor. Bu kapsamda bakıldığında tüm dünya, Türkiye ile aynı oranda tüketim gerçekleştiriyor olsaydı tüm kaynaklarını 22 Haziran'da tüketmiş olacaktı. Dünya, 3 Ağustos tarihinden itibaren kullanacağı doğal kaynakları geleceğinden borç alıyor olacak. Küresel Limit Aşım Günü, hesaplanmaya başlandığı 1970 tarihinden itibaren yalnızca 2020 senesinde, pandemi kısıtlamalarından dolayı üç hafta ileriye sarkmıştı. Ancak bu değişiklik kısa sürdü. Pandemiden sonra, iklim krizinin sebep olduğu aşırı hava olayları ve Ukrayna-Rusya savaşının beraberinde gelen kriz koşulları da doğal kaynakların gelecek için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstermiş oldu. Son dönemlerde yaşanan bu krizlerden sonra toplumsal ve ekonomik iyileşme yalnızca ekolojik kaynakları verimli kullanmakla mümkün olacak. Ancak insanoğlu ekosistemin yenileyebileceğinden yüzde 75 daha fazla doğal kaynak kullanarak, 1.75 adet Dünya varmışcasına tüketiyor. HABER MERKEZİ

Çatılarda solar enerji çözümleri için eğitimler başladı

Dünyaca ünlü enerji yönetimi teknoloji şirketi Enphase Energy ile Evsel Çatı GES eğitimlerine başlayan Zorlu Enerji’nin İzmir'de düzenlenen ve evsel tip çatı GES kullanımı üzerine farkındalık kazandırmayı amaçlayan ‘Evsel Çatı GES Eğitimi’ yüksek katılımla gerçekleşti. Evsel çatılarda güneş enerjisi kurulumlarında mühendislik, malzeme tedariği ve inşaat faaliyetlerini tek çatı altında toplayan EPC (Engineering Procurement Construction) firmalarının büyük ilgi gösterdiği eğitimde modül seçiminde dikkat edilmesi gerekenler ve mikro eviriciler hakkında bilinmesi gerekenler katılımcılara uygulamalı olarak aktarıldı. Açılışını ZES Solar İş Geliştirme Müdürü Onur Ömer Bayraktaroğlu’nun yaptığı eğitimde ZES Solar Satış Müdürü Veysel Burak Kanat modül seçiminde dikkat edilmesi gereken noktaları aktarırken Enphase Saha uygulama mühendisliği görevini yürütmekte olan Güner Seven ise mikro eviriciler/invertörler ile ilgili katılımcıları bilgilendirdi. Hem teorik hem uygulamalı olarak inverter ve güneş paneli eğitimi alan katılımcıların memnun ayrıldığı eğitimler sonunda 100 katılımcıya eğitim sertifikaları takdim edildi. Sahanın güneşlenme süresine göre modül seçiminin verimlilikte esas olduğunu belirten ZES Solar Satış Müdürü Veysel Burak Kanat şunları söyledi: “Bu eğitimlerle ülkemizde verimli ve uzun vadeli çatı sistemleri kurmak isteyen yatırımcıları ve evsel çatı tipi GES kurmak isteyen tüm toplum kesimlerini doğru kanallar üstünden doğru ürünlere ve sistemlere yönlendirmeyi hedefliyoruz. Türkiye’nin Net Sıfır 2053 Ulusal hedeflerine ulaşmasında da en büyük rolü üstlenmesi beklenen solar sektörü için dünya standartlarıyla uyumlu sistemlerin bugünden kurulması öncelikli konular arasında.” Ülkemizin 2035 hedefi olan 52,9 GW yenilenebilir enerji kurulu gücüne ulaşmada evsel sistemlerin kesinlikle büyük bir pay sahibi olması gerektiğini belirten Enphase Saha Uygulama Mühendisi Güner Seven ise şunları ifade etti: “Şehirlerde elektrikli araçların yükselişine de bağlı olarak enerji talebi günden güne artıyor. Gelecekte merkezlerde oluşacak talep yoğunluğunun karşılanması için şebekelerimizi bugünden güçlendirmemiz gerekiyor. Bunun en iyi yolu da evsel sistemlerin kullanımını artırarak enerji üretiminin en az altyapı yatırımıyla dağıtık sistemlere geçişini kolaylaştırmak. Bugün en elzem olan şey evsel sistemlerin yaygınlaşması adına bürokratik süreçlerin onay sürelerinin hızlandırılması diyebiliriz. Halihazırda büyük tesisler ve evsel sistemler hemem hemen aynı prosedürden geçtiği için uygulamada süreçler çok uzun sürebiliyor.” Bu yıl ilki gerçekleştirilen Evsel Çatı GES Eğitiminin evsel sistemlerin avantajları hakkında farkındalık oluşturmak adına eğitimlerin devam edeceği belirtildi. İHA

ABD, Çin'le işbirliğini geliştirmenin yollarını arıyor

Çin Komünist Partisi (ÇKP) Merkezi Dış İlişkiler Komisyonu Ofisi Direktörü Vang Yi, başkent Pekin'deki temaslarına devam eden ABD İklim Özel Temsilcisi John Kerry'yi ağırladı. Görüşmede Kerry'yi "eski dost" olarak niteleyen Vang, ülkeler arasındaki işbirliğinin, Çin-ABD ilişkilerinin gelişmesiyle doğru orantılı şekilde ilerlediğini söyledi. Vang, "Bu görüşme iyi bir fırsat. Herhangi bir konuda fikir alışverişinde bulunmaya hazırım. Son yıllarda iletişimimiz daha azdı, bu da daha fazla sorunun ortaya çıkmasına sebep oldu. Bazen küçük sorunlar ileride büyüyebiliyor." dedi. Kerry de ABD'nin Çin'le küresel ısınma kaynaklı iklim krizinin çözümünde işbirliğini yeniden geliştirmenin "yollarını aradığını" vurguladı. ABD Başkanı Joe Biden'ın Çin ile ilişkilerin dengelenmesi için "çok kararlı" olduğunu belirten Kerry, Biden'ın "Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile ilişkisine değer verdiğini ve Şi'nin de aynı şekilde Biden'la ilişkisine değer verdiğini" düşündüğünü söyledi. Kerry, Vang ile görüşmesinden sonra Çin Başbakanı Li Çiang'ı ziyaret etti. Ziyaretin, yarın sona ermesi bekleniyor. "Çin ve ABD iklim krizinin çözümünde birlikte çalışmalı" ABD İklim Özel Temsilcisi Kerry, dün Çinli mevkidaşı Şie Cınhua ile yaklaşık 4 saat süren görüşmede iklim sorunlarını ele almıştı. Kerry, görüşmeden sonra yaptığı açıklamada, iklim krizinin çözümünde "dünyanın en büyük iki ekonomisinin birlikte çalışması gerektiğini" söylemişti. Son zamanlarda yaşanan rekor sıcaklıklara işaret eden Kerry, özellikle metan ve kömür kullanımı kaynaklı ortaya çıkan sorunlarda "acil harekete geçilmesi" çağrısında bulunmuştu. Çin ve ABD'nin iklim politikaları Çin, 2030 itibarıyla karbon salımını azaltmayı, 2060'a kadar ise karbon nötr olmayı hedefliyor. Devlet Başkanı Şi, 2026'dan itibaren kömür kullanımını azaltacaklarını söylemişti. ABD ise Ağustos 2022'de tarihinin en büyük "iklim paketi" olarak da görülen "Enflasyonu Düşürme Yasası"nı (IRA) imzalamıştı. Bu kapsamda karbondan arındırılmış temiz enerji, Amazon ormanlarının korunması, metan emisyonlarının azaltılması ve karbon yönetimi teknolojilerinin hızlandırılması gibi alanlarda kararlı adımlar atılması planlanıyor. İki ülke arasındaki iklim görüşmelerine, eski ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin 5 Ağustos 2022'de Çin'in topraklarının parçası olduğunu savunduğu Tayvan'ı ziyaret etmesiyle ara verilmişti. AA

Karşıyaka Belediyesi, iklim kriziyle mücadele ediyor

Doğayla uyumlu bir kent yaşamı için politikalar ürettiklerini söyleyen Tugay, “İklim krizine çözüm, doğayla uyumlu bir yaşam. Ekolojinin, ekonomiye yenilmediği, havamızın, suyun, toprağın kirletilmediği sürdürülebilir bir yaşam için çalışıyoruz. Karbon ayak izini azaltma politikamızdan taviz vermeyeceğiz” dedi. TÜKETİM TAKİP ALTINDA Karşıyaka Belediyesi kurduğu sistemlerle akaryakıt, su, doğalgaz ve elektrik tüketimini anlık olarak takip ediyor. Böylece hem tüketim alışkanlıklarını daha detaylı şekilde tespit ediyor, hem de anlık müdahalelerle daha etkin tasarruf sağlıyor. Belediye bünyesinde bulunan aktif 170 adet elektrik aboneliği, 280 adet su aboneliği, 11 adet doğalgaz aboneliği ile 240 adet motorin, 20 adet benzin kullanan hizmet aracı ve iş makinesinin tüketimi sürekli takip ediliyor. 2 adet Güneş Enerjisi Santralinde üretilen elektrik enerjisi miktarı ile her ay toplam 723 tüketim ve üretim verisi ESDA Platformunda kayıt altına alınarak izleniyor. İyileştirme noktaları belirleniyor, bakım ve yatırım yapılıyor. Yapılan iyileştirmeler ışığında 2022 yılı ilk 5 ayı ile 2023 yılı ilk 5 ayı sonuçları karşılaştırıldığında, sera gazı emisyonunda yüzde 10,2, elektrik enerjisi tüketiminde yüzde 3,7, akaryakıt tüketiminde yüzde 14,5 ve su tüketiminde yüzde 24,5 oranında tasarruf yapıldı. Bu azaltımlar sayesinde Karşıyaka Belediyesi bütçesinde 2 milyon 700 bin lira tasarruf sağlandı. KENDİ ELEKTRİĞİNİ ÜRETİYOR Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına önem veren Karşıyaka Belediyesi, Güneş Enerjisi Santralinde kapasite artırımına giderek 1,63 Mwp güce ulaştırdı. Böylece Güneş Enerji Santralinin kapasitesi yaklaşık 3 kat artırıldı. İzmir’de yenilenebilir enerji alanında yatırım yapan ilk yerel yönetim olan Karşıyaka Belediye’si böylece yıllık toplam 1.166,98 tCO2 emisyonundan kaçınmış oldu. Kurumun yıllık enerji tüketiminin yüzde 25’sini sağlayan tesiste ilerleyen yıllarda kapasite artışına devam edilmesi de hedefleniyor. TOPLUMU HAREKETE GEÇİRİYOR İklim değişikliğine ve buna sebep olan karbon emisyonuna karşı etkin mücadele eden Karşıyaka Belediyesi temiz enerji tüketimine yönelirken, aynı zamanda tasarrufu da benimseyip, bu yaklaşımın toplumun her kesimine yayılmasını sağlamak üzere çalışıyor. Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı’nı (SECAP) hazırlayan ilk yerel yönetim olan Karşıyaka Belediyesi, eğitim, seminer ve söyleşilerle toplumda oluşturulan farkındalığı uygulamaya dayalı yarışmalar ile eyleme dönüştürmeyi sağlıyor. DOĞAYI KİRLETMEYEN BİLİNÇLİ TÜKETİM KÜLTÜRÜ Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay doğayla uyumlu enerji tasarrufunun önemine vurgu yaparak, “İklim Değişikliği Müdürlüğü’müz ile iklim krizi konusunda yerel yönetimler düzeyinde çalışmalar yürütüyoruz. Hem kurumsal olarak üzerimize düşeni yapmak hem de Karşıyaka halkını iklim krizi konusunda bilinçlendirmek için çalışıyoruz. Bizim odağımızda enerji ihtiyacını doğayı kirletmeden, doğaya karbon bırakmadan sağlanması ve bilinçli tüketimin kültürünün oluşturulması yer alıyor. İklim krizine çözüm doğayla uyumlu bir yaşam. Ekolojinin, ekonomiye yenilmediği, havamızın, suyun, toprağın kirletilmediği sürdürülebilir bir yaşam için çalışıyoruz. Karbon ayak izini azaltma politikamızdan taviz vermeyeceğiz. Doğayla uyumlu bir kent için çalışmalarımıza ara vermeden devam edeceğiz” diye konuştu. HABER MERKEZİ