TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#HPV aşısı

HPV aşısı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, HPV aşısı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

HPV aşısı rahim ağzı kanserinden koruyor Haber

HPV aşısı rahim ağzı kanserinden koruyor

HPV virüsü ile rahim ağzı kanseri arasındaki ilişkinin hafife alınmayacak kadar önemli olduğunu belirten Medicana Sağlık Grubu Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanlarından, Op. Dr. Funda Öztürk, “Rahim ağzı kanseri iyice ilerlemeden kişide bir şikayete yol açmayabilir” dedi. Medicana Ataşehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Funda Öztürk, “Rahim ağzı kanseri cinsel yolla bulaşan ve kadınlarda meme kanserinden sonra en çok görülen kanser türüdür. Diğer adı ‘serviks kanseri’ olan bu hastalık her yaşta görülebilir ancak en sık 35-60 yaş arasında karşımıza çıkar. Eskiye oranla sıklığı azalsa da hala daha yılda 500 bin kadın rahim ağzı kanseri hastalığına yakalanıyor. En önemli nedeni HPV virüsüdür. Risk faktörleri arasında çok eşlilik, 20 yaşından önce ilişkiye girmek, çok doğum yapmak, sigara kullanımı, A ve C vitamini eksikliği, bağışıklık sisteminin zayıf olması, düşük sosyokültürel ve ekonomik durum sayılabilir. Rahim ağzı kanserinin oluşmasında yüzde 99 HPV virüsü etkilidir” diye konuştu. Kanserinin oluşmasında yüzde 99 HPV virüsü etkili Op. Dr. Öztürk, HPV ya da uzun adıyla “human papilloma virüs”nün sinirlere yerleşen bir siğil virüsü olduğunu belirterek, “Bu virüslerin farklı tipleri vardır. Doğada yaklaşık 200'ün üzerinde çeşidi bulunur. Elde, yüzde ya da vücudun başka yerinde bulunan HPV virüsünün tipi farklıyken genital bölgede oluşan virüslerin tipi başkadır. Kadınlar açısından bakarsak, HPV tiplerinden bir kısmı mukozalara yerleşerek rahim ağzında olumsuz değişikliklere neden olur. Erkeklerde HPV virüsü eğer siğil şeklinde vuku bulmuşsa bulaşıcı özellik taşımış olur ve yakılarak tedavi edilmelidir. Eğer siğil şekline bürünmemişse bulaştırmaz. Ancak kadınlardaki HPV virüsü rahim ağzı kanserine neden olabileceği için daha ciddiyetle ele alınmalıdır. Çeşitli kanserlerin çeşitli faktörlerle ilişkisi bulunur. Örneğin akciğer kanseriyle sigara arasındaki ilişki yaklaşık yüzde 80'dir. HPV virüsü ile rahim ağzı kanseri arasındaki ilişki ise yüzde 99'dur. Yani neredeyse rahim ağzı kanserinin tek nedeni HPV virüsüdür” dedi. Op. Dr. Funda Öztürk, “HPV virüsü cinsel temasla bulaşır. HPV taşıyıcısı olan bir erkekle ya da kadınla cinsel ilişkiye girildiğinde virüs taşımayan kişiye de bulaşmış olur. Genellikle temasın yüzde 99 cinsel yolla olduğunu söylesek de yüzde 1 cinsel temas dışında da bulaş söz konusu olabilir. Havlu, bornoz, iç çamaşırı gibi malzemelerinin ortak kullanımı veya ortak kullanım alanlarının hijyeninin sağlanmaması sonrası da bulaş gerçekleşebilir” ifadelerini kullandı. En önemli rahim ağzı kanseri belirtileri Rahim ağzı kanserinin belirtilerini de sıralayan Öztürk, “Vajinal akıntı, vajinal kanamalar, cinsel ilişki sonrası kanama ve cinsel ilişki sırasında ağrı varsa HPV taşıyor olabilirsiniz” dedi. HPV virüsünün erkeklerdeki belirtilerinin gözle görünür şekilde siğillerin olması olduğunu vurgulayan Öztürk, “Bu siğil peniste, yumurtalıklarda veya kasık bölgesinde görülebilir. Kadınlarda HPV virüsünün belirtileri virüsün yerleştiği bölgelere göre farklılık gösterebilir. Cilt kısmında yerleştiyse kabarıklık ve karnabahara benzer bir görüntü oluşabilir. Rahim ağzındakilerde de birtakım kızarmalar ve değişiklikler gözlemlenebilir” dedi. Rahim ağzı kanserinden korunma yöntemleri Erkeklerde ve kadınlarda HPV virüsünden korunmak için alınacak önlemlerin tek eşli ve güvenli cinsel yaşam, prezervatif kullanımı, düzenli genital muayene ve HPV aşısı olduğunun önemle altını çizen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Öztürk, “Özellikle kadınlarda henüz ilişkiye girilmeyen dönemlerde yapılması gereken HPV aşısı en etkili önlemdir. Aşı için en kıymetli dönem ergenliğe geçmeden önceki dönem yani 9-12 yaş aralığıdır. Bu dönemde yapılan aşının koruyuculuğu yüzde 99-100 dür. Ancak son yıllarda aşının uygulanma yaşı ile ilgili yaş sınırlaması kalkmış ve her yaş grubu kadın için aşılama önerilmeye başlanmıştır. Kadınlarda yapılması gereken HPV virüsü varlığının araştırılması için çok basit bir işlem olan PAP-SMEAR ve HPV testidir” dedi. Bu işlemin rahim ağzından alınan bir örnekle muayene sırasında rahatlıkla yapılabildiğini söyleyen Op. Dr. Öztürk; “Düzenli jinekolojik muayene, PAP-SMEAR ve HPV testi ile erken teşhis ve rahim ağzı kanserinin tedavisi mümkün olabilmektedir” diye konuştu. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Aralıklı oruç nedir? Aralıklı oruç nasıl yapılır?

Her gün 3 kadın ölüyor… Ücretsiz HPV aşısı ne oldu? Haber

Her gün 3 kadın ölüyor… Ücretsiz HPV aşısı ne oldu?

Rahim ağzı kanserine karşı koruma sağlayan HPV aşısının ücretsiz yapılması için yürütülen kampanyalar sonrası Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 2022 yılı kasım ayında TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda açıklama yapmış ve “Rahim ağzı kanserine sebep olan HPV’nin tespiti ve bulaşmanın engellenmesi amaçlı aşıyla ilgili yol haritamız hazır. Belirlenen bir grupla aşılamaya başlayacağız ve kapsamını kademe kademe genişleteceğiz” demişti. Bakan Koca’nın bu açıklamasının ardından aylar geçmesine rağmen ücretsiz uygulanması yönünde herhangi bir adım atılmayan HPV aşısı bir de zamlardan nasibini alıyor. Aradan geçen 10 ayda, 3 doz şeklinde uygulanması gereken aşının tek bir dozu yüzde 40 zamlanarak 2 bin 500 lirayı aştı. Hayati önem taşıyan HPV aşısının ücretsiz uygulanması için iki yıldır yoğun bir mücadele yürüten Boyun Eğmeyen İlaç Emekçileri’nden Cem Kılınç, Birleşik Arap Emirlikleri dahil olmak üzere 100’ün üzerinde ülkede ücretsiz uygulanan aşının Türkiye'de de ücretsiz uygulanması için acil çağrı yaptı. BİLGİLENDİRME BİLE YAPILMADI Aradan geçen 10 aylık süreçte HPV aşısı aşı takvimine eklenmediği gibi kamuoyuna herhangi bir bilgilendirme de yapılmadığının altını çizen Kılınç, “2 yıldır mücadelesini verdiğimiz HPV aşısı ücretsiz olsun kampanyası sürecinde geçen yıl kasım ayında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bütçe görüşmeleri sırasında TBMM’de açık ve net bir şekilde dile getirdi. Ancak aradan 10 ay geçmesine rağmen ücretsiz aşılamalar ya da aşının ulusal alı takvimine alınması söz konusu olmadı. Şubat ayında deprem oldu ve uzunca bir süre gündem oraya kaydı. Ardından seçimler yaşandı. Biz de bu süreçte depremle ilgili dayanışma çalışmalarında bulunduk. O yüzden biz de bir süre aşı konusunu ele alamadık. Dolayısıyla biraz gündemden düşer gibi oldu. Biraz da aşılamaların başlayacağını söyleyen Bakanlığa zaman tanımak gibi bir şeydi bizim için. Çünkü ‘biz başlıyoruz’ deyip ertesi gün başlanacak bir şey değildi ulusal aşı takvimine bir aşının dahil olması. Ama 10 ay uzun bir süre verilen sözün tutulması için. En azından kamuoyunun bu süreçte yeniden aynı ağızlar tarafından bilgilendirilmesi gerekiyordu. Bunu da göremiyoruz ne yazık ki. O yüzden biz de, bugünlerde ücretsiz HPV aşısı mücadelesini yeniden ateşlendirip, aşılamalar başlayana kadar mücadelenin dozunu arttıracağız” ifadelerini kullandı. HER GÜN 3 KADIN BU KANSERDEN ÖLÜYOR HPV aşısının 100’ün üzerinde ülkede ücretsiz uygulandığını hatırlatan Kılınç, “Geçtiğimiz günlerde Kosova ve Bangladeş’te de HPV aşısı ulusal aşı takvimine alındı. Zaten 100’ün üzerinde birçok ülkede ücretsizdi. Her geçen gün yeni ülkelerde, dünyanın ücra köşesindeki ülkelerde, ekonomik durumu kötü olan ülkelerde, Suudi Arabistan, Mozambik, Zimbabve gibi ülkelerde de bu aşı ulusal aşı takviminde ve baya da önemsiyor bu ülkeler bu konuyu. Ülkemizde günde 3 kadın rahim ağzı kanseri nedeniyle yaşamını yitiriyor. Her gün 3 kadın, bu aşılamalar olmadığı, hakları olan aşı verilmediği için ölüyor. Mücadele başladığından beri hep dile getiriyoruz, bu bir kadın cinayetidir aynı zamanda. Devlet bütçesini de kara sokacak bir şekilde bu aşılar ücretsiz olmuş olsaydı bu kadınlar yaşamını yitirmeyecekti. Bundan sonrası için çocuklar ve gençlerin aşılanıp bu acıları yaşamamalarını talep ediyoruz” diye konuştu. BU SÖZÜ SÜREKLİ HATIRLATACAĞIZ Kılınç, ücretsiz aşılamalar başlayana kadar mücadeleye devam edeceklerini şu sözlerle vurguladı: “Biz ‘HPV aşısı ücretsiz olsun’ mücadelemize aşı bursu dayanışması ile başlamıştık. O zaman 690 liraydı bu aşının tek doz ücreti. Şu an ise 2 bin 575 lira. O zaman kanserden korunmak için bu aşının 3 dozuna 2 bin lira nasıl para versin bir emekçi ya da öğrenci diyorduk, şimdi ise 7 bin 500 lira civarında. Bir yandan ücretsiz olacak denilirken bir yandan aşı sürekli zamlanıyor. Bu doğuştan kazanılmış bir sağlık hakkıdır. Önlenebilir bir kanserden dolayı yaşanan bütün ölümlerin ve rahatsızlıkların sorumlusu yetkililer olacaktır. Farkındalığın artık toplumda oturmuş olduğunu hatta bakanı da söz vermeye iten şeyin bu olduğunu düşünüyoruz. Verilen sözün tutulması yönünde adımlar atacağız. Maalesef ülkemizde siyasilerin, bakanların, bürokratların verdikleri sözleri tutmaması kanıksanmış ama biz bunu kabul etmiyoruz. Verdiğimiz mücadelede edindiğimiz kazanımların peşine düşüyoruz. Bakanı sözünün eri bir insan olmaya davet edeceğiz bundan sonra. Bu sözü sürekli hatırlatacağız, dünyadaki verileri sürekli paylaşacağız. Türkiye’nin neden çok geri kaldığını, neden bunun acilen gerçekleşmesi gereken bir sağlık hakkı olduğunu anlatacağız. Ücretsiz aşılamalar başlayana kadar konuyu gündemde tutmaya devam edeceğiz. Bizle birlikte birçok mücadele örgütü de bu dayanışmanın içerisinde.” BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Eris varyantının etkileri neler?

‘Ücretsiz olacak’ denilen HPV aşısından 8 aydır haber yok! Haber

‘Ücretsiz olacak’ denilen HPV aşısından 8 aydır haber yok!

ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER Boyun Eğmeyen İlaç Emekçileri’nden eczacı Cem Kılınç’ın başlattığı, ardından büyük bir ‘halk hareketi’ne dönüşen ‘HPV aşısı ücretsiz olsun’ mücadelesi 18 ayın sonunda kazanımla sonuçlanmıştı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, geçtiğimiz yıl kasım ayında meclis kürsüsünden HPV aşısının ulusal aşı takvimine alınması için çalışmaların başlayacağını duyurmuştu. Fakat aradan tam 8 ay geçmesine rağmen hayati öneme sahip olan aşının ücretsiz uygulanmasına dair hiçbir çalışma yapılmadı. Kendi imkanlarıyla aşıyı yaptıran kadınların ücret iadesi için Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) açtıkları davaların kazanımla sonuçlanmaya devam ettiğini belirten Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nden Avukat Hediye Gökçe Baykal, “Bizim mücadelemiz ücretsiz olması yönünde iken, aşıya zam yapıldığını öğreniyoruz. Öte yandan dava harç ve masraflarına yapılan zamlarla da adalete erişim ciddi şekilde zedelenmiş durumda. Ülkemizdeki ekonomik kriz sebebiyle aşının fiyatının her geçen gün artması ve kişilerce karşılanabilmesi daha da zorlaşmakta. Bu sebeple ücretsiz olarak devlet tarafından karşılanmasına ilişkin düzenleme bir an önce yapılmalıdır. Dünyanın birçok gelişmiş ülkesinde 9 yaşından itibaren kız ve erkek çocuklarına, okul aşılaması içerisinde ücretsiz olarak HPV aşısı yapıldığını görüyoruz. Bizim mücadelemiz de ülkemizde aşı ücretsiz olana dek devam edecek” vurgusu yaptı. 8 AYDIR AÇIKLAMA YAPILMADI Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın geçtiğimiz yıl kasım ayında meclis kürsüsünden yaptığı, HPV aşısının ücretsiz uygulanacağına yönelik sözlerini hatırlatan Baykal, “Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, HPV aşısına ilişkin yaş gruplarını ve medeni hal durumlarını dikkate alan bir plan hazırlığında olduklarını, belirlenen bir grupla aşılamaya başlayacaklarını ve kapsamını kademe kademe genişleteceklerini açıklamıştı. Ancak o günden sonra HPV aşısına ilişkin bir açıklama yapılmadığı gibi herhangi bir gelişme de kamuoyu ile paylaşılmadı. İyi niyetle, büyük bir deprem felaketi atlatmamız ve araya seçimin girmiş olmasından dolayı bir uzama olabileceği düşünülse bile bu kadar hayati bir öneme sahip olan HPV aşısının derhal ücretsiz yapılması ve ulusal aşı takvimine alınması konusunda çalışmaların tamamlanmış olmasını umuyoruz. Öte yandan ülkemizdeki ekonomik kriz sebebiyle aşının fiyatının her geçen gün artması ve kişilerce karşılanabilmesi daha da zorlaşmakta. Bu sebeple ücretsiz olarak devlet tarafından karşılanmasına ilişkin düzenleme bir an önce yapılmalıdır. Sürekli söylediğimiz üzere yapılan bilimsel araştırmalar göstermektedir ki; HPV aşısının yapılması başta rahim ağzı kanseri olmak üzere pek çok kanser türünü henüz hastalık kapılmadan önlemektedir. Erken yaşta HPV aşısının yapılması bu kanser türlerine yakalanmada büyük oranda önleyici rol oynadığından, sosyal devlet gereği tüm vatandaşların böylesine hayati öneme sahip aşıya ulaşılabilmesi açısından devletin HPV aşısını ulusal aşı takvimine alması, yani Sosyal Güvenlik Kurumu’nun aşıyı ücretsiz olarak sağlaması elzemdir” dedi. DAVALARIN ÖNEMİ ÇOK BÜYÜK Kendi imkanlarıyla aşı yaptıran kadınların ücret iadeleri için SGK’ya açtığı davaların sürdüğünü ve olumlu sonuçlar almaya devam ettiklerini kaydeden Baykal, “Dernek olarak açtığımız birçok dava bulunuyor. Ankara 62. İş Mahkemesi’nden aşı ücretinin iadesi hakkında emsal karar aldık ancak bu kararlar dava açan açısından münferit kararlar. Biz daha çok dava açılarak farkındalık sağlanması ve bir kamuoyu oluşturarak devletin HPV aşısını ulusal aşı takvimine almasını hedefliyoruz. Ancak bizim mücadelemiz ücretsiz olması yönünde iken, aşıya zam yapıldığı haberini öğreniyoruz. Öte yandan dava harç ve masraflarına yapılan zamlarla da adalete erişim ciddi şekilde zedelenmiş durumda. Uzun süredir yapmış olduğumuz ‘HPV aşışı ücretsiz olsun’ mücadelemiz için kazanılan davaların önemi çok büyük. Kamuoyunda yaratmak istediğimiz farkındalığın sonuçlarını alıyoruz. Açılan davalarda art arda kabul kararları çıkması bu anlamda önemli bir etken oldu. Olumlu sonuçlar alındıkça kadınlar ve çocuklar aşı olmakta ve aşı bedelinin iadesi için dava açmakta. Devlet 3 bin liralık aşı bedelini ödememek için açılan davalarda, dava sonucunda vekalet ücreti, dava masrafları gibi eklemelerle bu miktarın neredeyse 10 katını ödemek zorunda kalıyor. Bu sebeple de Sağlık Bakanlığı HPV aşısının ücretsiz olmasını gündeme aldı” ifadelerini kullandı. MÜCADELEMİZ SÜRECEK Aşı ücretsiz olana kadar mücadeleyi sürdüreceklerini dile getiren Baykal, aşılamanın en kısa sürede başlaması için yetkililere şu sözlerle seslendi: “Bize ulaşan birçok kadın var ancak somut bir düzenleme olmadığı için ücretsiz aşıya ulaşmak maalesef mümkün değil. Dava açmak isteyen de birçok kadın bizlere ulaşıyor ama şu hususu hatırlatmak istiyorum; dava açabilmek için öncelikle aşıyı olmak ve aşı ödemesini gösterir belgeye sahip olmak gerekiyor. Muhakkak aşı olduktan sonra ödemeye ilişkin belgeyi muhafaza etsinler. Ödeme belgesinin olmaması, aşı bedelinin iadesi noktasında sıkıntı doğuracaktır. Derneğimiz sayfasında örnek karara ulaşmak mümkün. Dünyanın birçok gelişmiş ülkesinde 9 yaşından itibaren kız ve erkek çocuklarına, okul aşılaması içerisinde ücretsiz olarak HPV aşısı yapıldığını görüyoruz. Bizim mücadelemiz de ülkemizde aşı ücretsiz olana dek devam edecek.”

Vaatleri arasında HPV aşısı olan partiler hangileri? Haber

Vaatleri arasında HPV aşısı olan partiler hangileri?

SULTAN GÜMÜŞ KAYA 14 Mayıs’ta gerçekleşecek Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçim’de oy kullanmadan önce öğrenmek isteyeceğiniz bir bilgi de şu olabilir: Hangi partilerin / ittifakların seçim bildirgelerinde HPV aşısı geçiyor? Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Hakları Platformu, seçim bildirgelerinde HPV aşısı geçen parti ve ittifakları duyurdu. CUMHUR VE ATA İTTİFAKI YER VERMEDİ   Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Hakları Platformu (CİSU) bu soruyu yanıtlayan bir sosyal medya paylaşımı yaptı. CİSU’nun aktardığına göre, Yeşil Sol Parti ve Millet İttifakı'nın seçim bildirgesinde HPV aşısının ulusal aşı programına alınması taahhüttü var. Bunlarla birlikte, CİSU, “Sosyalist Güç Birliği'nin bir parçası olan TKP'nin odaklandığı HPV aşısının ücretsiz olmasına yönelik savunuculuk çalışmaları 2022'den beri öne çıkıyor… Seçim kampanyasında HPV aşısına yer vermeyenler de var. Cumhur İttifakı ve Ata İttifakı’nın beyannamesinde HPV aşısı ile ilgili herhangi bir beyanları yok” ifadelerini de kullandı. HPV AŞISI MUTABAKAT METNİNDE Millet İttifakı’nın Ortak Politikalar Mutabakat Metni’nde HPV aşısına dair geçen o açıklama şöyle: “Ergenlik çağına giren kız çocuklarının rahim ağzı kanserini önleyen HPV aşısı da dahil olmak üzere tüm önleyici sağlık hizmetlerini ücretsiz sunacağız. Genç kızlarımızı ve kadınlarımızı rahim ağzı kanseri ve genital siğillerden korumak için HPV aşısını Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen aşı takviminin içerisine alarak geri ödeme sistemine dahil edeceğiz.” Yeşil Sol Parti’nin bildirgesinde ise şu ifadeler yer alıyor: “Rahim ağzı kanserinden korunma için HPV aşısını ulusal aşı programına alacağız.”

HPV aşısında ‘medeni hal’ ayrımı: Bilim dışı ve Anayasa’ya aykırı! Haber

HPV aşısında ‘medeni hal’ ayrımı: Bilim dışı ve Anayasa’ya aykırı!

ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER Boyun Eğmeyen İlaç Emekçileri’nden eczacı Cem Kılınç’ın başlattığı, ardından büyük bir ‘halk hareketi’ne dönüşen ‘HPV aşı dayanışması’ ve ‘HPV aşısı ücretsiz olsun’ mücadelesi 18 ayın sonunda kazanımla sonuçlandı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, HPV aşısının aşılama programına alınması için çalışmaların başlayacağını duyurdu. Türkiye’de 10 yılı aşkın süredir ruhsatlı olan fakat SGK tarafından karşılanmayan aşının bugün mücadeleyle gelinen noktada aşı programı kapsamına alınacak olmasını ‘Çok geç alınmış bir karar’ sözleriyle eleştiren Kılınç, aşılanmadıkları için kansere yakalanarak hayatını kaybeden kadınları hatırlattı. Hayatını kaybeden kadınlar ve yakınlarının hikayelerinin de mücadelenin bir parçası olduğunu söyleyen Kılınç, Bakan Koca’nın HPV aşısıyla ilgili ‘medeni hal’ gözetilerek aşılama yapılacağına yönelik ifadelerine de tepki gösterdi. Kılınç, “Bir kişinin evli ya da bekar olmasının bilimle bağlayıcılığı yok. Anayasa’nın eşitlik ilkesine de aykırı. Bir kişinin sağlık hakkı alıp almamasına medeni haline göre karar verilemez” yorumunu yaptı. gü HER DAKİKA EMEK HARCADIK HPV aşısının ücretsiz uygulanması için verilen mücadelenin kazanımla sonuçlanmasının kendileri için sürpriz olmadığını belirten Kılınç, “Çünkü biz başlarken kazanacağımıza olan inancımızı sürekli dile getirdik. Doğru bir şekilde yurttaşlarımıza anlatıp, talebimizi iyi örgütlersek kazanacağımıza emindik. O yüzden hiç gündemden düşürmedik. 18 ay boyunca her gün, her dakika emek harcandı bu mesele için. 15 yıldır bu aşıya karşı geliştirilen politik gerici tavrı düşününce, bunu 18 aylık bir sürede alt etmiş olmak gerçekten güzel bir şey. Ne yaptığımızın, neyi ne için söylediğimizin farkında, sağlık hakkı için aklı başında bir halk örgütlenmesi yarattık. Ördüğümüz mücadelenin yaşamdaki birçok mücadeleye örnek olacak deneyimi olduğunu düşünüyoruz” dedi. SIKINTILI İFADELER OLSA DA BÜYÜK KAZANIM Bakan Koca’nın aşının bundan sonra ücretsiz olacağına yönelik açıklamasını duyduğunda çok heyecanlandığını dile getiren Kılınç, “Bakanın açıklamalarını o gece defalarca dinledim. ‘Kazandık değil mi?’ diye kendi kendime çok sordum. Bir zafer coşkusuydu. Bakanın açıklamasında ‘medeni hal’ gibi kimi sıkıntılı ifadeler olsa da bu büyük bir kazanımdır. Yılların emeği var bu meselede. 15 yıldır bu aşı hakkını yurttaşlara sunmayanlara Meclis kürsüsünden bunları söylettirebilmek, normal insanların örgütlü hareket ettiği anda herkesten daha güçlü olduğunu hissettirir bir şeydi. Bu gerçekten bambaşka bir duyguydu. Bunu mücadelemizin ortağına dönüşmüş binlerce kişi, o gece hissetti” ifadelerini kullandı. HALK HAREKETİNE DÖNÜŞTÜ Elde edilen kazanımın mücadelenin önemini bir kez daha gösterdiğini kaydeden Kılınç, şunları söyledi: “Eğer mücadele olmazsa ne yazık ki kimse size hakkınızı vermiyor. Zaten öyle bir şey olsaydı 15 yıldır bu aşı hakkı mutlaka sağlanırdı. 2006 yılından beri ruhsatlı ve ülkemizde gerici bakış açısıyla politikleştirilmiş bir aşıydı. Biz de tam oradan bam tellerine basarak ilerledik. Sağlık okuryazarlığı açısından geride bırakılmış bir ülkede bunu yapmak başta eczacılara düştü. Böyle bir mücadele olmasa, bu mücadele bu şekliyle örgütlenmemiş olsa, basit bir sivil toplumcu anlayışla yapılsa yine olmazdı. Bu bir halk hareketine dönüştü. 1,5 yıl önce mücadeleye başladığımızda şunu söyledik: Biz buna öyle emek harcayalım ki aşının ücretsiz olduğunun açıklandığı gün ‘Halkın örgütlü gücünden daha büyük bir güç yok’ diyebilelim.” GEÇ KALINMIŞ BİR KARAR Bunun çok geç alınmış bir karar olduğunu ve bu sebeple birçok kadının hayatını kaybettiğine dikkat çeken Kılınç, “Biz her ne kadar mücadele edip sonuç aldığımıza sevinsek de dünyanın en geri kalmış ülkelerinin bile gerisindeydik bu konuda. Jinekolog Onkolog Cem Murat Baykal Hocamız, ‘Cem, 10 yıl önce aşılayamadıklarımızın kanser tedavisini yapıyoruz, ne acı’ demişti. Bu süreçte rahim ağzı kanseri ve diğer rahatsızlıkları yaşayanları düşündüğümüzde keşke en başında yapılsaydı diyoruz. Bu çok maliyetli bir mesele değil. Kızını 28 yaşında rahim ağzı kanserinden yitirmiş Ferda Hanım vardı. O insanların acılarını biliyoruz biz. Aşı yıllar önce ücretsiz uygulanmaya başlasaydı şimdi hepsi hayatta olacaktı. Onlar bu şekilde yaşama veda etmemiş olacaktı. Onların hikayelerini de mücadelemizin parçası kıldık. Onların hikayeleri de aramızda olmasalar bile mücadelemizin bir parçasıydı” dedi. MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ Bakan Koca’nın tepki çeken “Yaş gruplarını ve medeni hal durumlarını dikkate alan bir plan hazırlığındayız” sözlerini değerlendiren Kılınç, “Bakanın açıklaması hem sevindiğimiz hem de mücadelenin devam etmesi gerektiğini bizlere gösteren bir açıklamaydı. Çok yanlış, anlamsız ve bilim dışı buluyoruz bu şerh düşüşü. Geri çekilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Mücadeleye devam edeceğiz. Öncelikle 9-14 yaş arası çocukların kitlesel olarak aşılanması gerekiyor. Çünkü cinsel yaşam aktif olmadan bu aşılar yapılmalı ki koruma sağlasın ve yetişkin olduklarında bu rahatsızlıkları yaşamasınlar. ‘Medeni hal’ kavramı bilimsel açıdan herhangi bir anlam ifade etmiyor. Bir kişinin evli ya da bekar olmasının bilimle bağlayıcılığı yok. Anayasa’nın eşitlik ilkesine de aykırı. Bir kişinin sağlık hakkı alıp almamasına medeni haline göre karar verilemez. Bundan acilen dönmeleri gerekiyor” açıklamasını yaptı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.