TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Hidrojen

Hidrojen haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hidrojen haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İklim krizinde hidrojenin önemli rolü Haber

İklim krizinde hidrojenin önemli rolü

Hem suyun yapı taşı olan hem atmosferde bulunan hidrojen, temiz enerji kaynaklarından biri olarak dikkat çekmekte. 1 kilo hidrojen 3 kilo petrolün enerjisini sağlayabilmekte. Üstelik geriye de zehirli gazlar yerine, su buharı bırakmakta. Son iki dönemdir sürdürülebilirlik başlığı altında özellikle temiz enerji kavramına ayrı bir önem veren EGİAD, Türkiye’nin temiz enerji üssü olmasında hidrojenin önemli katkıları olacağına dikkat çekerek bir etkinlik düzenledi. Aspilsan Enerji’den Kıdemli Lider Mühendis Dr. Can Sındıraç’ı ağırlayan EGİAD, iş dünyasını buluşturduğu organizasyonda, evrenin temel enerji kaynağı olan hidrojenin, iklim krizi ile etkin bir şekilde mücadele etmede ve sürdürülebilir kalkınmayı destekleme noktasında önemli bir rol üstlendiğine dikkat çekti. FOSİL YAKITLARIN OLUMSUZ ETKİSİ Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren EGİAD Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, enerjinin sürdürülebilir kalkınma hedefine ulaşmada oldukça önemli bir yere sahip olduğunu belirterek, özellikle fosil temelli yakıtların toplumların enerji ihtiyacını karşılamada kullanılmasının önemli ekonomik, çevresel ve sosyal sorunlara yol açtığını hatırlattı. Bu açıdan bakıldığında hidrojen enerjisinin bu problemlerin çözümünde önemli bir alternatif olarak karşımıza çıktığını vurgulayan Yelkenbiçer, “Bir enerji taşıyıcısı olan hidrojenin geleceğin enerji senaryolarında önemli bir yere sahip olacağı beklenmektedir. Bu bağlamda, sürdürülebilir kalkınma enerjisinde, hidrojen enerjisi ile hidrojen ekonomisi kavramları üzerinde durmanın önemi büyük olmakta” dedi. TÜRKİYE’DE HİDROJEN ÜRETİMİNDE BİRÇOK KAYNAK MEVCUT Paris’teki Viva Teknoloji Fuarına katılan İlk Türk Stk olarak adından söz ettiren EGİAD’ın bu etkinlikte yeni enerji kaynağı olan hidrojen ile ilgili yoğun çalışmalara şahit olduğunu belirten Yelkenbiçer, “Yine EGİAD olarak geçtiğimiz Nisan ayında tamamladığımız İzmir Girişimcilik Araştırma Raporu’nun bulgularına göre, yenilebilir enerji kaynaklarında çalışan startup’ların firmaların yeşil dönüşümünde kolaylaştırıcı olabileceği, firmalara önerilen konuların başında geliyordu. Son iki dönemdir sürdürülebilirlik başlığı altında özellikle temiz enerji kavramına ayrı bir önem veriyoruz; geçtiğimiz aylarda karbon ayak izi üzerine gerçekleştirdiğimiz seminerden sonra bugün de hidrojeni ele almak aslında birbirini tamamlıyor. Bugün henüz emekleme aşamasında olan bu kavram yarın işlerimizin odağında olacaktır. Yeni nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmanın formülünü sunan yeşil hidrojen enerjisinin, yakın gelecekte sıfır karbon hedefini gerçekleştirmek için kullanılacak alternatiflerden biri olmasına hep beraber şahit olmak dileğimizdir.” dedi. Yeşil Hidroje’nin elektroliz yoluyla elde edildiğinin vurgulayan Yelkenbiçer, “Elektroliz, suyun elektrik akımıyla hidrojen ve oksijene ayrıştırılması işlemidir. Bu işlem, yenilenebilir enerji kaynakları olan güneş, rüzgâr, hidroelektrik ve biyokütle gibi kaynaklardan elde edilen elektrik enerjisi kullanılarak yapılabilir. Türkiye, hidrojen enerjisi teknolojisinde birçok araştırma ve geliştirme faaliyeti yürütmektedir. Özellikle, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ve enerji verimliliğinin artırılması yönündeki çalışmalar kapsamında, hidrojen enerjisi üretimi ve kullanımı üzerinde çalışmalar yürütülmektedir. Ayrıca, Türkiye'nin birçok bölgesinde hidrojen üretimi için potansiyel kaynaklar bulunmaktadır” şeklinde bilgi paylaştı. HİDROJEN OYUNU DEĞİŞTİREN TEKNOLOJİ Aspilsan Enerji’den Kıdemli Lider Mühendis Dr. Can Sındıraç ise, Aspilsan Enerji bünyesinde üç tane ana Ar-Ge birimi olduğunu, İstanbul biriminde hidrojen teknolojileri ve yakıt pili teknolojileri üstünde çalıştıklarını belirterek, “Hidrojen teknolojileri temiz enerji kaynağı olarak kullanılmakta olup günümüze özellikle savunma sanayii ve havacılıkta, roketlerde özel bir yakıt olarak kullanılmakla birlikte aynı şekilde denizaltılarda, insansız hava araçlarında da hidrojen ve yakıt pilleri kullanılarak bunların mesafesinin artırılması, en az iki kat düzeyinde mümkündür. Bunun için yurt dışında çalışan birçok firma var. Türkiye’de çalışan az sayıda firmadan biriyiz. Biz hidrojene çok önem verdiğimiz için, hidrojenin hem üretimi hem de tüketimi konularında çalışmaktayız” dedi. YERLİ FİRMALAR İÇİN İŞ MODELİ Dr. Can Sındıraç sözlerine şu şekilde devam etti: “Uzun yıllar boyu, değerli bir hammadde olan hidrojenin; yakın gelecekte enerji taşıyıcısı rolünü arttırarak tüm enerji ekosisteminde oyunu değiştiren teknoloji olacağı açıktır. Dünya ölçeğinde hidrojen ekonomisine geçiş hızlandıkça, yeşil hidrojenin elde edilebileceği en mantıklı yöntem olan suyun elektrolizi yöntemine dayanan elektrolizörlerin kullanımı yaygınlaşacaktır. Bugün üretilen hidrojenin sadece yüzde 4’ünün elektrolizörler yardımıyla temiz olarak üretildiğini düşünürsek, büyük bir enerji dönüşümü beklenmektedir. Yapılan SWOT analizleri sırasında; ülkemizde elektrolizörlerin henüz ticarileşememiş olması ve yatırım maliyetlerinin çok yüksek olması elektrolizör firmalarının zayıflık kısmında yer aldığı görülmüştür. Buna karşılık gerek Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması gerekse Rusya-Ukrayna savaşı ile çıkan enerji krizi ve enerji arzı konularının, doğalgazın en iyi alternatifi olan hidrojen için ciddi bir fırsat olduğu da görülmüştür. En büyük tehdit olarak ise, yurtdışındaki elektrolizör firmalarının oldukça güçlü olduğu görülmüştür. Geleneksel enerji üretim sistemleri, bir ürün girdisinin bir ürüne dönüştürülmesi gerçekleşmekte olduğundan çok daha oturmuş iş modellerine sahipken, temiz hidrojen ekosisteminin kalbinde yer alan elektrolizörlerin birçok farklı girdiyi birçok farklı ürüne değiştirme durumu, bu sektörün çok daha karmaşık iş modellerine ihtiyaç duymasına sebebiyet vermektedir. Bu yüzden özellikle yerli firmalar için bir iş modeli çıkartılırsa; Hidrojen ekonomisine girmek isteyen şirketlere yol gösterici olmak, Elektrolizör satın almak isteyen firmaların ilk yatırım maliyetlerini düşürmek, Kural koyucular için farkındalık uyandırmak, Hidrojen gibi niş alanlarda çalışan başka şirketler için ilham verme isteği amaçları arasında yer almaktadır.” BÜLTEN

"2053 Net Sıfır" hedefi için yeşil hidrojen şart Haber

"2053 Net Sıfır" hedefi için yeşil hidrojen şart

Birincil enerji kaynaklarında yüzde 70 oranında ithalata bağımlı olan Türkiye’nin, “enerji ihracatçısı” ülke olabilmesi ise sadece Yeşil Hidrojen ile mümkün görünüyor. Yeşil Hidrojen üzerine Türkiye’de uzmanlaşan şirketlerin başında gelen TEKSİS İleri Teknolojiler’in Genel Müdürü Hüseyin Devrim, 2038 yılında tepe noktaya ulaşması beklenen ülke emisyon seviyesinin, sonraki 15 yılda kademeli olarak düşerek 2053’te net sıfır düzeyine ulaşmasının hedeflendiğini belirtti. ENERJİ YOĞUN SEKTÖRLERDE YEŞİL HİDROJEN İLGİSİ Türkiye’nin bu hedefe ulaşabilmesi için enerji üretimi ve tüketiminde köklü değişimlere imza atması gerektiğini kaydeden Devrim, sera gazı emisyonu yüksek sektörlerde Yeşil Hidrojen üretimi ve tüketimini özendirecek mekanizmaların bir an önce hayata geçirilmesini önerdi.Rafineri, petrokimya, çimento, demir çelik, seramik, cam gibi sektörlerin enerji yoğun üretime sahip olduğunu hatırlatan Hüseyin Devrim, “Bu sektörler aynı zamanda Türkiye’de üretimin ve istihdamın belkemiği olan sektörler arasında yer alıyor. Gelecek yıldan itibaren Yeşil Mutabakat’a ilişkin zorunlulukların, AB ülkelerine ihracat yapan bu ve benzeri sektörleri etkileyeceğini şimdiden görüyoruz. Son bir yılda enerji ve emisyon yoğun sektörlerde, Yeşil Hidrojen üretimine yönelik dikkat çeken bir farkındalık bulunuyor. Bu farkındalığın kamu otoritesi tarafından sistemli şekilde teşvik edilmesi şart. Kaldı ki geçen yıl Ekim ayında Almanya ile imzaladığımız Yeşil Hidrojen Niyet Mektubu’na göre ihracat taahhütlerimizi yerine getirecek üretimi yapmamız gerekiyor.” dedi.  DOĞALGAZ ŞEBEKESİNE YEŞİL HİDROJEN HARMANLANABİLİYOR Türkiye’nin yılda 50-55 milyar metreküp seviyesinde gerçekleşen doğalgaz tüketimini azaltmanın tek yolunun Yeşil Hidrojen olduğunu, İngiltere’de doğalgaz şebekesinin yüzde 20’ye varan oranlarda Yeşil  Hidrojen ile harmanlandığı bilgisini veren TEKSİS Genel Müdürü Hüseyin Devrim, Ulusal Enerji Planı’nda ise 2035 yılı için belirlenen harmanlama hedefinin ise sadece yüzde 3,5 olduğunu anımsattı. Yüzde 97 oranında ithal edilen doğalgazdaki her birim tasarrufun, Türkiye için milyarlarca dolarlık döviz tasarrufu anlamına geldiğine dikkat çeken Devrim şu değerlendirmeyi yaptı: “Avrupa’da doğalgaz fiyatları 2021 sonunda 80 Euro/MW seviyesinden 2022 Ağustos ayında 340 Euro/MW seviyesine yükseldi. Doğalgaz artık çok pahalı bir emtia. Özellikle elektrik üretimindeki payının süratle düşürülmesi gerekiyor. Ülkemizde elektrik üretiminde doğalgazın payı halen yüzde 25 seviyesinde. Kuraklık ve benzeri sebeplerle bu oran yaz aylarında yüzde 30’un üzerine çıkıyor. Türkiye Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası'nda yer alan, konut ve sanayide doğal gaz hatlarına hidrojen karıştırarak dağıtılması, ülkenin doğalgazla çalışan elektrik santrallerinin daha temiz elektrik üretmesi anlamına da geliyor. Dünyanın en gelişmiş ülkeleri arasında yer alan İngiltere’nin doğalgaz şebekesi, yüzde 20 oranında Yeşil Hidrojen harmanlanması yapılabilecek seviyeye ulaştı. İngiltere’deki bu önemli uygulamanın, doğalgaz tüketiminin yüzde 97’sini ithal eden, yaptığı ithalatın yüzde 54’ünü tek bir ülkeden gerçekleştiren ülkemize örnek olmasını diliyoruz.” ÜRETİLEN HİDROJENİN SADECE YÜZDE 4’Ü “YEŞİL”  Tüm dünyada yıllık 70 milyon ton hidrojen üretilirken, bu üretimin sadece yüzde 4’ü Yeşil Hidrojen sınıfına giriyor ve yenilenebilir kaynaklardan üretiliyor. Üretimin kalan yüzde 48’i doğalgaz, yüzde 30’u petrol, yüzde 18’i ise kömür kaynak kullanılarak gerçekleşiyor. Kömür kaynaklı hidrojen üretimi “Kahverengi Hidrojen” olarak adlandırılırken, doğalgaz kaynaklı üretilen hidrojen “Gri Hidrojen” olarak tanımlanıyor. Yenilenebilir kaynaklardan üretilen elektrik kaynaklı hidrojen üretimi ise literatürde “Yeşil Hidrojen” olarak adlandırılıyor. HABER MERKEZİ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.