TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#hayvan hakları

hayvan hakları haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, hayvan hakları haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Site sakinleri hayvanlar için harekete geçti Haber

Site sakinleri hayvanlar için harekete geçti

TUNAY AFYON/ÖZEL HABER- İzmir’in Karşıyaka ilçesi Mavişehir’de bulunan sitelerin bahçesinde beslenen sokak hayvanlarına yeni site yönetimleri tarafından yapılanlar hayvanseverleri harekete geçirdi. Mavişehir 1. Etap, 2. Etap ve Albatros sitelerinde site yönetimleri tarafından hayvanların site içerisinde beslenmesine son verecek karar alınması üzerine birbirine yakın konumda olan 3 sitede yaşayan hayvansever site sakinleri birleşerek kararın iptali için itirazda bulundu. Konu ile ilgili konuşan site sakinlerinden Meltem Yenice, olayla ilgili yakın zamanda arabulucu görüşmelerinin başlayacağını söyleyerek görüşmelerde anlaşmaya varılmaması durumunda hukuki yollarla mücadelelerini sürdüreceklerini belirtti. BAĞIŞ HESABINI KAPATTILAR Sakini olduğu sitede yönetimin 12 Ocak’ta değiştiğini belirten Yenice, yeni yönetimin ilk iş olarak site içerisindeki kulübe ve mama kaplarını site dışına çıkarılması ile ilgili bir önerge sunduğunu ve bunun kabul edildiğini söyledi. Durum karşısında önergenin iptali için dava açtıklarını dile getiren Yenice, “8 yıldan beri sitemizdeki hayvanların bakımı ile ilgilenen grubun içindeyim. Daha önceki yönetimlerle ortak kararlar aldık, onların onayını alarak ortak mama istasyonları satın aldık, etraflarına kulübe yerleştirdik. Hatta Ege Haykonfed, başarılı projelerden dolayı bize plaket verdi ve 8 senedir bu çalışmalar gayet düzenli, karşılıklı anlayış ile devam etti. Fakat yeni yönetim gelir gelmez, sitenin başka hiçbir sorunu yokmuş gibi ilk aldıkları karar bu oldu” dedi. Yenice, hayvanlar için yürüttükleri çalışmalarda gönüllülüğe dayalı, aidatlara isteyenler tarafından belli miktarda bağış yapılmasını sağladıklarına değinerek “Yeni yönetim ilk iş olarak bu bağış hesabını kapattı. Hesabın usulsüz olduğunu söylediler, usulsüz olanı sorduk, pek bir şey anlatamadılar. Önergeler iptal edilsin diye hukuki yollara başvurduk” ifadelerini kullandı. YASALARA AYKIRI HAREKET EDİYORLAR Yenice, yeni site yönetimi tarafından 12 Ocak’ta alınan kararların ardından hemen bir hafta içinde itirazlarını yaptıklarını söyledi. 26 Şubat’ta bir arabulucu görüşmeleri olduğunu belirten Yenice, “Görüşmeye avukatımız katılacak, biz görüşmeye gitmeyeceğiz. Ondan sonra da dava devam edecek, umarım arabulucuda anlaşma yoluna giderler” dedi. Davayı açtıktan sonra yeni yönetimin öncelikle görüşme talep ettiğini aktaran Yenice, görüşmeye olumlu yaklaştıklarını ancak daha sonra site yönetiminin birkaç yalanlarının ortaya çıkması nedeni ile görüşmediklerini söyledi. Konuyla ilgili tamamen hukuki prosedürlere yöneldiklerini vurgulayan Yenice, “Şu anda yasalara aykırı hareket yapıyorlar. Hem hayvan kanununu ihlal ediyorlar hem aileyi korumaya yönelik kanunu ihlal ediyorlar hem kendi paramla aldığım yuvaları dışarı çıkarma girişiminde bulunurlarsa malıma zarar verme suçundan tekrar yasa ihlalinde bulunmuş olacaklar. Bu durumda 3 tane yasanın ihlal edildiği yerde zaten kazanmama ihtimalimiz yok, daha önce sitelerde açılmış davalarda emsal kararlar da var. Yasal olarak yüzde 90’ın üzerinde ihtimalle kazanacağımız dava ama dava kazanılınca biz ‘tamam artık, oldu’ diye bırakmayacağız. Sonrasında taleplerimiz de başlayacak. Bizim şu an yönetimden beklentilerimiz var. Bu yuvaların daha iyi hale getirilmesi, besleme yaptığımız alanların geliştirilmesi, sitedeki sokak hayvanlarının hayat şartlarının iyileştirilmesi gibi adım atmalarını bekliyoruz” ifadelerini kullandı. “Yönetimleri bize hizmet etmeleri için seçiyoruz, o nedenle göreve geliyorlar” diyen Yenice, “Belli maaş karşılığı çalışan insanlar. Biz o şartlar doğrultusunda bu insanları seçiyoruz, bana hizmet etmeyecek insanın benim gözümde orada yeri yok” şeklinde konuştu. KARŞI ÇIKANLAR OLSAYDI BİLİRDİK Eskiden bahçede evcil hayvanların beslenmesiyle ilgili tek sorunun, insanların yemek artıklarını kabın içinde bırakmak yerine yolun ortasına dökmeleri ile yaşandığını dile getiren Yenice, “O durumda yerler yağ oluyordu. Bizim bu mama kapları adımımızla her şey düzene girmişti. Hayvan sevmeyen insanlar bile beni yolda durdurup teşekkür ediyorlardı, bu işin düzenli bir şekilde ve kimseyi rahatsız etmeden süregelmesinden kaynaklı sitede sorun kalmamıştı ama gelen yönetim sitenin huzurunu bozdu, bütün düzeni altüst ettiler” dedi. Şu an sitedeki çoğu kişinin, yönetimin kararına karşı çıktığını vurgulayan Yenice, “Ama arada az da olsa yönetimin kararını doğru bulanlar olacaktır. 8 yıl boyunca yaptıklarım nedeni ile bir site sakini tarafından rahatsız edilmedim. Eğer hayvanlara yapılanlar buna dayandırılırsa bunu kesinlikle kabul etmiyorum ve doğru olmadığını düşünüyorum çünkü dediğim gibi öyle karşı çıkanlar olsaydı biz bilirdik” ifadelerini kullandı. Yenice, hayvanların bakımını gerçekleştiren kişiler olarak şikâyet yerine teşekkür aldıklarını kaydederek “Bizimle iş birliği yapan önceki yönetimler de her şeyin düzene girdiğini söyleyerek bize teşekkür etti. Albatros Sitesi ile Mavişehir 1. Etap’taki mevcut yönetimler de bizim yönetimle eş zamanlı olarak aynı kararı alıyor. O sitelerde de süregelen düzenler var, birdenbire altüst oldu. Albatros’ta kedi kulübelerini dışarı atmışlar, verilen tepkilere de ‘dava açın, para cezası neyse öderiz’ diye karşılık vermişler. İzmir’de, Karşıyaka’da bu kadar medeni insanın oturduğu yerde bu yapılanlar bence yüz karası. Bunlar tesadüf olamaz, ben 3 yönetimin de birbiri ile iletişim içinde olduklarını ve birbirlerini etkilediklerini düşünüyorum” diye konuştu.

Sözde hayvansever kadın hayvanları telef ediyor Haber

Sözde hayvansever kadın hayvanları telef ediyor

İzmir’den iş gereği Aydın’ın Söke ilçesine giden iki veteriner hekim arkadaş Lamia Tan ve Melike Gezer, şans eseri denk geldikleri bir evin bahçesinde kafese konmuş halde 20-30’a yakın hasta ve ölü kedi gördü. Hayvanların durumu ile ilgili çevredeki insanlardan bilgi alan veteriner hekim arkadaşlar, N.T. isimli bir kadının hayvanları bu hale getirdiğini ve onlarında bu durumdan yakındığını söyledi. Gezer ve Tan, karakola giderek N.T. isimli kadının hayvanları aç, susuz bıraktığı ve kötü davrandığına dair görüntüler olduğunu söyleyerek şikayetçi oldu. Daha sonra zabıtalarla kadının olduğu bölgeye giden veteriner hekimler, kadının evinde zorla alıkoyduğu kedileri ve köpekleri toplattı. Hayvanların yarısı Kuşadası’na yarısı ise Didim’deki barınaklara gönderildi. Olayla ilgili veteriner hekimleri suçlayan bir grup vatandaş ise kadının Söke’de barınak olmadığı için hayvanlarla ilgilendiğini ifade etti. Tan ve Gezer, N.T. isimli kadının hayvanları alıkoymaması için acilen bölgeye barınak yapılması için çağrıda bulundu. Tan ve Gezer, kadının belediyede çalıştığı halde işe gitmeyip sadece maaş aldığını ve ayriyeten psikolojisinin de yerinde olmadığını iddia etti. Hayvanlara işkence yaptığından dolayı tutuklanan N.T. cezaevine gönderildi. Dava süreci ise devam ediyor. AÇ, SUSUZ, HASTAYDILAR Veteriner Hekim olan Lamia Tan, ilaç mümessilliği yaptığı için Aydın’a gittiklerini ve şans eseri Söke’de karşılaştıkları şoke edecek manzarayı şu ifadelerle anlattı: “Söke’deki bir veteriner kliniğine araçla giderken tesadüfen gördüğümüz bir evin bahçesinde küçücük kafesin içerisinde 20-30 tane kedi gördük. Bu kedilerin birçoğu hastaydı, bahçede ölü kedilerde vardı. O manzarayı görünce çok şaşırdık. Bahçeye hemen gidip baktık. Kediler aç, susuz, hastaydı. Kendimizi o çevredeki insanlara tanıtarak kedilerin neden bu halde olduğunu sorduk. Ev de bahçe de aşırı derecede kötü kokuyordu. Çevredeki insanlarla konuştuğumuzda bu hayvanları bu hale getiren N.T isimli bir kadın olduğunu ve kadından da kötü kokudan da şikayetçi olduklarını söylediler.” HAYVANLAR PERİŞAN HALDEYDİ Çevredeki vatandaşla konuştukları esnada evden bir kadın çıktığını dile getiren Tan, “Hayvanlara kendisinin baktığını söyledi. Bizde bu şekilde bakım olamayacağını ve ekiplerle gelip hayvanların buradan alınması gerektiğini söyledik ve oradan ayrıldık. Biz kadına ekiplerle geleceğimizi söyleyince kadın tüm hayvanları alıp arabasına yüklediği gibi kaçırıyor. Bizde durum böyle olduğu için ilk önce polise gidip durumu anlattık. Polisler bize kadının hayvansever olduğunu söyledi bizde sonrasında zabıtaya gittik. Zabıta durumu anladı bize daha önce de ihbar aldıklarını ifade etti. Zabıta ekipleri kadının hayvanları daha öncede götürdüğü bir bahçe olduğunu ve yine oraya gidebileceğini söylediler. Zabıta ekipleri ile birlikte dedikleri bahçeye gittik. Hayvanları götürdüğü bahçe, bu arada kadına ait değilmiş. Bahçenin sahibi de bizimle birlikte bu kadından şikayetçi oldu. Kadının bahçeye giderken götürdüğü araba oradaydı, arabanın içerisi kedi ile doluydu. Kedilerin çoğu ya nefessizlikten ölmüş ya da ölmek üzereydiler. Bahçenin içerisinde de zeytin ağaçlarına bağlanmış halde 20 tane ölmek üzere olan köpek vardı. Hayvanlar perişan haldeydi. Birde işin garibi orada yaşayan bazı insanlar bu kadını hayvansever olarak savunuyor. İlçe Tarım Müdürlüğü’nden yetkililer geldi. Kadının telef ettiği hayvanların çoğu cins hayvanlardı ve hiçbirinde çip yoktu” şeklinde konuştu. Lamia Tan, kadının bu hasta ve ölmüş olan hayvanları toplayıp ne yaptığını anlayamadıklarını ifade ederek elinde olan hayvanları da yetkililere vermek istemediğini ve kadının akli dengesinin yerinde olmadığını iddia etti. BARINAK YOK Yaşadıklarını anlatan Veteriner Hekim Melike Gezer, “Kadınla resmen kovalamaca oyunu oynadık. Arabayı ilk bulduğumuz yerde bizim arabaya dokunma yetkimiz olmadığından dokunamamıştık. Yoldan geçen herhangi bir kadın aracın kapısını açtı hayvanları o halde görünce şoke oldu. Aracın içerisinde ölü kediler, hasta kediler bir aradaydı. Hayvanları bu hale getiren kadın biz oradayken bir anda geldi. Ben kaçmasını önlemek adına arabanın önünde duruyordum. Aracını bir anda benim üzerime sürdü resmen beni de öldürmeye teşebbüs etti. Zabıtalar beni o an kolumdan çekti. Kadın oradan yine arsa tarzı bir yere gitmiş aracını oraya saklamak için. Biz o esnada köpeklerle ilgileniyorduk, yemek ve su veriyorduk. Söke’nin zaten en büyük sorunlarında biri barınak yokmuş. Acilen Söke’ye barınak yapılmalı. Kadının işkence ettiği hayvanları yetkililer bizim aracılığımızla topladı. Hayvanların yarısı Kuşadası’na yarısı da Didim’e götürüldü. Daha sonra biz kadının bizim yanımızdan kaçtığı yere gittik, aracı bulduk. Aracında kalan hayvanları kadın arabadan çıkardı bu da ölmüş, şu da ölmüş diyerek. Kadının elindeki tüm hayvanlar toplandı toplanmasına ama tekrar başka hayvanları toplayıp bakacağını söyledi. Bizim şikayetimiz üzerine ayriyeten kadının evine baskın yapıldı. Evinde de ölü kediler, köpekler vardı. Ev aşırı derece pis ve kötü kokuyordu” şeklinde konuştu. RESMEN İŞKENCE Kadının gerçekte hayvanlara nasıl davrandığını bilmeyen gerçekten hayvansever olduğunu zanneden insanlara seslenen Gezer, “Hayvanlara bu kadar kötü davrandığını görmeyen insanlar kadının hayvansever olduğuna inanıyor. Söke’de barınak olmadığı için kadının elinden geldiğince hayvanlara bakmaya çalıştığını söylüyor. Bir kesim var sanki biz kadının elinden hayvanları zorla almışız suçluymuşuz gibi. Bizim elimizdeki videoları insanlar görse neyin ne olduğunu anlayacak. Bu kadının yaptığı bakmak değil resmen işkence! Bir de o bölgede insanlarda köpek kötü burada köpek olmasın algısı da var. Kadın bu arada belediyede memurmuş fakat pis koktuğu ve işe kedi, köpek götürdüğü için sen gelme ama biz yine de senin maaşını yatırırız diyorlarmış. Kadının akli dengesi yerinde değil. Eşi ve çocukları da olmasına rağmen evinin pisliği ve kötü kokusu yüzünden tek başına yaşıyor” dedi. Bu haber de ilginizi çekebilir: Sokak hayvanlarının kabusu: Jiletli ve dikenli teller!

Ölümden değil, yaşamdan yana… “Üretim çiftliklerini kapatın” Haber

Ölümden değil, yaşamdan yana… “Üretim çiftliklerini kapatın”

Türkiye’de, sokak hayvanlarına yönelik şiddet olayları ve toplatılması son dönemde gündemden düşmezken, geçtiğimiz pazar günü İzmir’deki hayvanseverler ve hayvan hakları dernekleri alana indi. İzmirli Yaşam Hakkı Savunucuları’nın düzenlediği Büyük İzmir Mitingi ‘Sen sustukça onlar ölüyor, ses çıkarma zamanı’ mottosuyla ilerledi. Mitinge İzmir Barosu’ndan çok sayıda avukat da destek verdi. O avukatlardan biri de İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonundan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Şefika Yıldırım Sert’ti. İLKSES TV ekranlarında yayınlanan Sultan Gümüş Kaya ile Birinci Sayfa programına konuk olan Av. Sert, mitingin ne amaçla düzenlendiğini açıklayarak önemli mesajlar verdi. HUKUK ÜRETİYORUZ 5199 sayılı yasanın uygulanmasını titizlikle takip ettiklerini vurgulayan Av. Sert, şunları ekledi: “Bu kapsamda tüm hak ihlallerine özellikle İzmir özelinde müdahil oluyoruz, suç duyurusunda ve davalara katılma talebinde bulunuyoruz. Yurtdışındaki hayvan haklarını örnek göstererek yetkilileri ve vatandaşları bilgilendirmeye çalışıyoruz. Her şeyden önce çalıştaylar ve sempozyumlarla hayvan haklarına ilişkin hukuk üretiyoruz. Hayvan haklarına ilişkin mevzuatların uygulamasını geliştirmeye çalışıyoruz. Belediyelere ait bakım evlerini ziyaret ediyoruz. Uygun olmayan bakım evlerine yönelik yasal prosedürleri devreye sokuyoruz.” BÜROKRAT VE KAMU GÖREVLİSİ SORUNU VAR “Hayvanlara yönelik şiddet inanılmaz boyutta. İnsanlığımızdan utanacağımız düzeye geldik” diyen Av. Sert, “Hal böyleyken kanunun uygulanmasını sağlamak yerine, hayvanları korumak yerine bu kanun yürürlükteyken, Cumhurbaşkanı çıkıp diyor ki ‘Sokakta hayvan olmayacak, Avrupa’da nasıl çözüm bulunduysa burada da bulunacaktır.’ Siyasi aktörlerin bu söylemleri bir yasa değişikliğine gidileceğinin sinyalini veriyor. Avrupa güzellemesi yaparak yumuşatamazsınız bunu. Biz buna dur demek için geçtiğimiz pazar günü, hayvan hakları savunucuları ile birlikte Büyük İzmir Mitingi'ni gerçekleştirdik. Kamu görevlilerine, bürokratlara, siyasal iktidara görevlerini hatırlatmak istedik. Başıboş köpek sorunu ya da algısı oluşturulmaya çalışılıyor. Başıboş köpek sorunu diye bir şey yok. Görevini yerine getirmeyen bürokrat ve kamu görevlisi sorunu var. Ama bu sorunlar maalesef farklı konular gündeme getirilerek manipüle ediliyor” eleştirisinde bulundu. YETERLİ PERSONEL İSTİHDAMI YOK İzmir’deki belediyelerin çalışmalarını da değerlendiren Av. Sert, “Muhakkak ki eksiklikleri vardır ama Türkiye genelini düşündükçe İzmir’deki birçok belediyenin nispeten daha iyi olduğunu söyleyebiliriz. Ama tabi ki kanun tam olarak uygulanıyor mu, eksiklikler var mı, var. Her şeyden önce bakım evlerinin standartları yönetmelikte belirlenmiş. Bu standartlara uymayan bakım evleri var. Personel konusunda belediyeler gerçekten hayvan sevgisi olan kişileri değil, sürgün olarak gelenleri çalıştırıyor. Nitelikli bakım evleri olmayabiliyor. Yeterli personel istihdamı yok, yeterli bütçe ayrılmıyor. Veteriner hekimlerin en büyük şikayeti bu, yalnız olduklarını sürekli dile getiriyorlar. Onlarca hayvanı tek başlarına kısırlaştırmaya çalışıyorlar. Yetkin personelin olmadığını ve yeterli ekipmanların olmadığını bizlere aktarıyorlar” bilgisini paylaştı.  YAŞAM HAKKI KUTSALDIR Av. Sert, şöyle devam etti: “ ‘Kısırlaştır, aşıla, yaşat’ sloganıyla hareket ediyoruz. Dünya sadece bize ait değil. Hayvanlar da hissedebiliyor, onların da duyguları var. Korkuyorlar, seviyorlar her şeyden önce birer canlılar, bizim gibi. Onların bu duygularına, yaşam haklarına saygı duymak bizim görevimiz. Lütfen bu bilinçle hareket edelim. Bu katliam yasasına destek vermeyelim. Meşru bir zemine oturtulmasına izin vermeyelim. 5199 sayılı yasanın tam anlamıyla uygulanması için kamu görevlilerine ve bürokratlara baskı kuralım. Bakım evlerini asla boş bırakmayalım. Ve sokakta yaşayan can dostlarımız için bir kap su, bir kap mama bırakmayı ihmal etmeyelim… En sık karşılaştığımız sorunlardan biri de şu, trafikte ya da sokakta gördüğümüz yaralı hayvanlar. Onları öylece terk etmeyelim. Maddi yönden bir sıkıntınız varsa eğer trafik sigortanız bu tedavi masraflarını karşılıyor. Belediyenin veterinerlik hizmetleri var. Onları ölüme terk etmeyin.” Sokakta yaşayan hayvanları yok ederek popülasyon sorununun çözülmeyeceğini kaydeden Av. Sert, son olarak “Daha önce denendi ve başarısız olduğu görüldü. Üretim çiftliklerini kapatın, hayvan üretiminin satışını durdurun. Hayvan sahiplenmek isteyenler için doğru adres oralar değil, bakım evleri. Hayvanlarla birlikte yaşamı ancak eğitimle düzgün bir hale getirebiliriz. Yaşam hakkı kutsaldır. Ölümden değil yaşamdan yana olduğumuzu söylemek istiyorum” dedi. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Hayvanseverler alana indi: Gündoğdu’da ‘can dostlar’ mitingi!

Keçiören’deki “Ankara Buluşmaları”nda hayvan hakları konuşuldu Haber

Keçiören’deki “Ankara Buluşmaları”nda hayvan hakları konuşuldu

Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok’un başkanlık ettiği toplantıya Türk Veteriner Hekimleri Birliği Vakfı Başkanı Safa Gür ve birlik üyeleri, Özel Hayvan Hastaneleri Derneği Başkanı Dr. Tarkan Özçetin, TÜRPAV Başkanı ve Gazi Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Demirtürk katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Başkan Altınok, hayvanların haklarını korumak ve yaşatmak için ellerinden geleni yaptıklarını belirterek, “Bir yandan da kısırlaştırma ve kimliklendirme çalışmalarına katkı sunuyoruz. Keçiören Belediyesi, Türkiye’nin en modern Geçici Hayvan Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'ne sahip belediyelerindendir. Tabii can dostlarımızı en konforlu şekilde yaşatmaya çalışırken bir yandan da sahipsiz hayvanlarımızın popülasyonunu kontrol altına alma meselesi var. Ankara özelinde bir değerlendirme yapacak olursak şu anda Ankara bir başkente yakışmayacak aksaklıklar ve sorunlar ile yüz yüze. İşte bu aksaklıkları ortadan kaldırmak, şehrimizi yakıştığı konuma taşımak adına siz kıymetli akademisyen ve veteriner hekimlerimizle çözüm yollarının arayışına başladık. Bugün burada bizimle paylaşacağınız kıymetli bilgiler ışığında inşallah çözüm yolları üretecek, Ankara’yı bir başkente yakışır konuma getireceğiz” dedi. Bu haber de ilginizi çekebilir: Ankara’da büyükbaş hayvanlara şap aşısı yapıldı

HAKİM’den ‘Söz veriyorum’  Haber

HAKİM’den ‘Söz veriyorum’ 

SULTAN GÜMÜŞ KAYA  Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM), milletvekili adaylarının seçildiklerinde hayvanlar için yapacaklarına dair ‘söz vermelerini’ istedi ve hayvanları unutmamalarını sağlamak amacıyla ‘Söz Veriyorum’ metni yayımladı. DİKKAT ÇEKEN BAZI MADDELER  Hayvan haklarıyla ilgili birçok konunun yer aldığı metinde dikkat çeken bazı maddeler şu şekilde: “2021 yılında değiştirilen Hayvanları Koruma Kanunu’nda hayvanlar için sorunlara yol açan maddelerin (Örn: Suçüstü olmayan veya hayvanın sahibinin şikayette bulunmaması hallerinde şikayet şartının Tarım ve Orman Bakanlığı’na ait olmasının yarattığı cezasızlık sorunu, cezaların alt ve üst sınırlarının ertelenebilir düzeyde olması) ivedilikle değiştirilmesi için çalışacağıma söz veriyorum… Hayvanların yaşadıkları sorunları çözüme kavuşturmak için, STK’lar ve diğer vekiller ile iş birliği içinde hayvanlar lehine bir Hayvan Hakları Kanunu’nun hazırlanıp, yasalaşması için çalışacağıma söz veriyorum… Hayvanların tutsak edildikleri ve hayvanlar için işkence anlamına gelen tesislerin (yunus parkları, hayvanat bahçeleri...) yasaklanması için çalışacağıma, bu yerleri ziyaret ederek içeride yaşanan hak ihlallerini tespit edeceğime, yabanda yaşayan hayvanlarının ticaretinin yasaklanması için mücadele edeceğime söz veriyorum… Mensubu olduğum partinin belediyeleri başta olmak üzere havai fişek, atlı fayton, atlı zabıta uygulamalarının kaldırılması için çalışacağıma, söz veriyorum.” 

Bu karar hayvanseverleri çok kızdıracak Haber

Bu karar hayvanseverleri çok kızdıracak

İzmir’in Seferihisar ilçesinde 11 Ekim 2022’de meydana gelen olayda, Furkan Pınar’ın sahibi olduğu, 2,5 yaşındaki pitbull cinsi ‘Şila’ isimli dişi köpek, eve 10 metre mesafedeki yeşil alandaki demir kafes içinde bulunan ahşap kulübesindeyken yanıcı madde dökülerek yakıldı. Alevleri fark eden vatandaşların durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirmesiyle olay yerine itfaiye sevk edildi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, alevleri söndürürken, kafesin kapısının kapalı olması nedeniyle dışarı çıkamayan köpeğin yanarak öldüğü tespit edildi. Polis ekipleri ise yürütülen soruşturmada, yangını çıkaran şüphelinin, Ömer Faruk B. (38) olduğunu belirledi. 13 Ekim’de yakalanan Ömer Faruk B., suçlamaları reddederken, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı. 'İYİ HAL' İNDİRİMİ UYGULANDI Soruşturmanın tamamlanmasının ardından Seferihisar Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Ömer Faruk B. hakkında iddianame hazırladı. İddianamede Ömer Faruk B.’nin, Furkan Pınar’a ait pitbull cinsi köpeği kasten öldürdüğü, aynı şekilde köpek kulübesini de yakarak zarar verip, kullanılmaz hale getirdiği belirtildi. Ömer Faruk B.’nin ‘başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkmak, tahrip etmek, yok etmek, bozmak, kullanılamaz hale getirmek veya kirletmek’ suçundan 4 aydan 3 yıla kadar hapsi talep edildi. Ömer Faruk B.’nin bu suçu yakarak, yakıcı veya patlayıcı madde kullanarak işlemesi nedeniyle verilecek cezanın 1 kat artırılması istenirken, 6 yıla kadar hapis talebiyle yargılanmasının istendiği iddianame, Seferihisar 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Seferihisar 2. Asliye Mahkemesinde görülen davanın duruşmasına tutuksuz sanık Ömer Faruk Baki katılmazken, taraf avukatları salonda hazır bulundu. Duruşmada Baki’nin avukatı, müvekkilinin beraatini talep ederken, müşteki avukatları ise üst sınırdan ceza verilmesini istedi. Kararını açıklayan hakim, Baki’ye önce Hayvanları Koruma Kanunu’nun çerçevesinde 2 yıl hapis cezası verdi ardından duruşmadaki iyi halini gözeterek ‘iyi hal’ indirimi uygulayıp, hapis cezasını 1 yıl 8 aya indirdi. İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.