TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#hasta

hasta haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, hasta haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Prof. Dr. Cenk Bilen: Robotlar suni zeka ile ameliyat yapacak Haber

Prof. Dr. Cenk Bilen: Robotlar suni zeka ile ameliyat yapacak

Minimal İnvaziv Üroloji Derneği'nin Kurucu Başkanı Prof. Dr. Cenk Yücel Bilen, Antalya'da gerçekleştirilen "8. Ulusal Minimal İnvaziv Ürolojik Cerrahi Kongresi"nde önemli açıklamalarda bulundu. Her erkeğin hayatının bir döneminde prostat kanserine yakalanma riski olduğunu belirten Prof. Dr. Bilen, bunun kişinin prostat kanserinden öleceği anlamına gelmediğini ifade etti. Bilen, şunları söyledi: “80-90 yaşına gelmiş her erkekte prostat kanseri olduğunu görebilirsiniz, ancak bunlar genellikle belirti vermez. Hekimler, erken dönemde gelişen ve kişinin yaşamını etkileyebilecek prostat kanserlerini tespit etmeye çalışıyorlar. Prostat kanseri, diğer kanserler gibi hızlı seyretmeyen ve ölümcül olmayan bir kanser türüdür. Tüm ölüm oranları prostat kanserinde yaklaşık yüzde 12-13 civarındadır, ancak bu oran akciğer kanserinde neredeyse yüzde 50'ye ulaşır. Bu, korkulacak bir rüya değil, her erkeğin karşılaşabileceği bir durumdur. Amacımız, prostat kanserinin neden olduğu ölümleri önlemek için mücadele etmek. Bu nedenle, saha çalışmalarımızla erkekleri 50 yaşından itibaren kontroller için çağırıyoruz.” "Erken Teşhisle Etkin Tedavi Mümkün" Prof. Dr. Cenk Yücel Bilen, aile öyküsü bulunan kişilerde prostat kanserinin daha erken dönemlerde ortaya çıkabileceğini belirterek şunları söyledi: "Bu durumda olan kişilerin 40 yaşından sonra kontrole gelmeleri önemlidir. Erken dönemde gelişen prostat kanseri, 10-15 yıl içinde ölümcül olabilir. Erken teşhis konulabilirse tedavi çok daha etkili olabilir. Kontrol ve tedavi için toplumda utanma sorunu olduğunu düşünmüyorum. Erkeklerin ürologlara geç başvurma nedenleri arasında birçok faktör bulunmaktadır. Bunların arasında doktora ulaşım sorunları ve şehirde yaşamamak gibi etkenler bulunmaktadır. Ancak son zamanlarda insanlar daha fazla doktora başvuruyorlar." "Türkiye, Avrupa'da Önemli Bir Sağlık Merkezi" Bilen, tanı sayısının artmasıyla birlikte tedavi oranlarının da yükseldiğini vurgulayarak şunları dile getirdi: “Tanısı konulan hastaların yaşam kaliteleri de iyileşiyor. Gelişen sağlık sistemi bu başarının bir sonucudur. Ülkemizde tanı ve tedavi alanında büyük ilerlemeler kaydedildi. Türkiye, Avrupa için önemli bir sağlık merkezi konumundadır. Ülkemiz, hem yabancılara hem de vatandaşlarımıza erken teşhis ve tedavi imkanları sunmaktadır. Sağlık sektöründe olduğu gibi robotlar da son 20 yılın en popüler ürünleri arasındadır. Bu ürünler çok özel ve maliyetlidir. Ancak oldukça etkili bir şekilde kullanılmaktadır. Robotlar işimizi büyük ölçüde kolaylaştırmıştır. El titrememiz azalmış, cerrahi alanları daha iyi görebiliyoruz. Açık cerrahide ulaşılması zor olan bölgelere daha kolay erişim sağlıyoruz. Dokuları daha hassas bir şekilde çıkarabiliyoruz. Ülkemizde de yaygın bir şekilde kullanılmaktadırlar, ancak erişimi herkes için kolay değildir.” "Hekim-Hasta İlişkisinde Teknoloji Etkisi" Prof. Dr. Cenk Yücel Bilen, konuşmasına şöyle devam etti: "Teknolojinin ilerlemesi hayatımızı büyük ölçüde kolaylaştırdı. Telefonların insan ilişkilerine girmesiyle birlikte sağlık teknolojileri de doktor-hasta ilişkisine girmeye başladı. Pazarlama stratejileri, hastaları daha fazla ön plana çıkarmaktadır. Hastalar, sağlıklarına kavuşmanın yolu olarak artık doktorlardan ziyade teknoloji ürünlerine güvenmekte. Ancak hekim-hasta ilişkisi, göz teması, kişisel temas, empati, dinleme ve duygusal bir bağ kurma üzerine kuruludur. Bu bağlamda hekim ve hasta birlikte bir yolculuğa çıkarlar, birlikte üzülürler ve birlikte karar verirler. Bu, bir yaşam mücadelesidir. Ancak hastaların güveninin teknolojiye kayması, hekimlerin de pazarlama stratejilerinde teknolojiyi öne çıkarması, hekim ile hasta arasındaki bağı zayıflatmaktadır. Hasta artık hekim değil, robot istemekte ve hekimler de hastaların sorunlarını robotların teknik kusurlarına bağlamaktadır. Bu, hekimlik sanatından uzaklaşmayı beraberinde getirir. Günümüzde robotları kullanıyor olabiliriz ancak gelecekte robotlar, biriktirdikleri bilgi ile yapay zeka aracılığıyla ameliyatlar gerçekleştirmeye başlayacaklar. Bu durumda hekimler, hastalarından daha da uzaklaşacaktır."

Depremzede hastaya, nakille ikinci hayat Video Galeri

Depremzede hastaya, nakille ikinci hayat

11 ili vuran depremde Gaziantep’te ağır hasar gören apartmandan sağ çıkan, gönüllü donörlerinden biri enkaz altından kurtarılan karaciğer yetmezliği hastası Ekrem Demirel (49) İzmir’de nakil olup ikinci hayatına başladı. Kent Hastanesi’nde depremzede baldızı Gülşah Arıkan’dan (46) karaciğer dokusu nakledilen Demirel, ameliyat öncesinde ‘üstesinden geleceksin” diye moral veren çok sayıda dostunu, arkadaşını depremde kaybettiğini belirterek, “Kayıplarımız çok, acımız büyük. Daha yiyecek ekmeğim varmış. İnşallah bundan sonra güzel günlere kavuşuruz. Ben iyiyim, daha da iyi olacağıma inanıyorum” dedi. Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Şanlıurfa ve Adıyaman’da yaşanan sel felaketi yıkım ve can kayıplarını artırıp acıları büyütürken, bu kara tabloların içinde ortaya çıkan kimi hayat hikayeleri ise tebessüm ettiriyor, umutları yeşertiyor. İşte böyle bir hikaye İzmir’de yaşandı. Gaziantep’te TÜİK Bölge Müdürlüğü’nde İstatistik Grup Müdürü olarak çalışan Ekrem Demirel, yaklaşık 5 ay önce karaciğer yetmezliği tanısı aldı, ardından nakil kararı verildi. Ancak Demirel’in Malatya Turgut Özal Tıp Merkezi’nden karaciğer nakli için “gelin” diyecekleri telefonu bekledikleri gün Türkiye deprem felaketiyle sarsıldı. Binlerce kişinin yaşamını yitirdiği depremde Demirel Gaziantep’te eşi Şehnaz (48) ve kızı Elif Berra (15) ile 9. katında oturduğu ağır hasar gören bir apartmandan sağ kurtuldu. Rahatsızlığının böbrek yetmezliğine de yol açtığı Demirel, haftanın üç günü girdiği diyalizi yaşanan büyük felakette günlerce yaptıramadı, nakil için beklediği telefon da gelmedi. Artçı sarsıntılar yüzünden hasarlı evlerine giremeyen aile tüm depremzedelerle benzer sorunları yaşayıp kayıplarının yasını tutarken, Demirel kendisine gönüllü donör de olan kuzeni Oktay Demirel’in (37), eşi ve kızıyla enkaz altında olduğu haberini aldı. Kuzeni ve ailesinin kurtarılması bir nebze olsun acılarını hafifletirken, Ekrem Demirel eşi, kızı ve diğer gönüllü vericisi olan baldızı Gülşah Arıkan ile birlikte 10 Şubat’ta İzmir’e geldi. Demirel ve beraberindekiler önce Torbalı’da bir aileye misafir oldu, birkaç gün sonra da İzmir’de karayolları misafirhanesine nakledildi. 18 Şubat’ta nakil için İzmir Kent Hastanesi’ne yatırılan Demirel’e 7 Mart’ta baldızı Arıkan’dan alınan karaciğer dokusu nakledildi. Hastanın böbrek yetmezliği yönünden takibini Nefrolojii uzmanı Doç. Dr. Ebu Sevinç Ok üstlenirken, İzmir Kent Hastanesi Karaciğer Nakli ve Hepatobiliyer Cerrahi Bölümü kurucu başkanı Prof. Dr. Murat Kılıç da Doç. Dr. Cahit Yılmaz, Opr. Dr. Kamil Kılıç, Opr. Opr. Dr. Rasim Farajov, Opr. Dr. Zaza Iakobadze, Doç. Dr. Mert Akan, Uzm. Dr Alihan Pirim ve Uzm. Dr. Özgür Bolat’tan oluşan ekip tarafından gerçekleştirilen nakil sonrası şunları söyledi: “Alıcının da vericinin de durumları iyi” “Ekrem Bey karaciğer yetmezliği nedeniyle karaciğer nakline hazırlanmış bir hastaydı. Ama deprem nedeniyle nakil sekteye uğrayınca İzmir’e gelmişler. Durumu oldukça ağırdı, hem karaciğer hem böbrek yetmezliğiyle savaşan bir hastaydı. Ameliyata hazır hale gelince 8 Mart’ta nakil gerçekleşti. Alıcı da verici de iyi durumda. Yakın zamanda taburcu etmeyi planlıyoruz. Böbrek yetmezliğinin karaciğer yetmezliğine bağlı geliştiğini düşünüyoruz. Biraz daha bekleyeceğiz. Böbrekler açılır normale dönerse bir sorun olmayacak, kronikleşirse ileride böbrek nakli gerekebilir. Hastamız Nefroloji uzmanımız Doç. Dr. Ok tarafından takip ediliyor. Bu takip sonrasında nakil gerekip gerekmediğine karar verilecek.” “Bana nakil için moral veren çok sayıda arkadaşımı depremde kaybettim” Malatya’da Turgut Özal Tıp Merkezi’nde karaciğer nakli olacağı günü beklerken bölgede yaşanan deprem felaketiyle milyonlarca insan gibi tüm hayatı altüst olan, çok sayıda dostunu, akrabasını kaybeden Ekrem Demirel, 6 Şubat’tan bu yana yaşadıklarını şöyle özetledi: “Yaklaşık 5 ay önce şişkinlik, ödem şikayetlerim başladı. Bypass olan bir yakınımda da aynı şikayetler olmuştu, ben de aynı şüpheyle doktora gittim. Karaciğer yetmezliği tanısı koyuldu, nakil kararı alındı. Bu süreçte böbrek yetmezliği de başladı ve haftanın üç günü diyalize girerek yaşamımı sürdürdüm. Nakil kararı alınınca hem kuzenim hem baldızım gönüllü oldu. İkisinin tetkikleri yapıldı ve uygun oldukları belirlendi. Hastaneden nakil için arayacaklarını söylediler. Depremin yaşandığı gün bu telefonu bekliyorduk, valizimiz bile hazırdı. Ama olan oldu ve hepimiz kıyameti yaşadık. O yaşananları anlatmaya kelimeler yetmez. Ben ödemden davul gibi olmuş bacaklarla 9 katı nasıl indiğimizi bilmiyorum. Apartman ağır hasarlı, girilmemesini söylediler. Islahiye’ye gittik, ama artçılar o kadar sık oluyordu ki orada da kalamadık. Malatya’daki hastaneye telefonla ulaşamadık, birkaç gün diyalize giremedim. Kayıplarımız çoktu. Nakil öncesinde iş arkadaşlarım, dostlar, akrabalar ‘bu işin üstesinden geleceksin. Hele bir nakil ol, ondan sonra şuraya gideceğiz, bunu yapacağız” diye, hayaller, planlarla bana moral vermişti. Bana bunları söyleyen arkadaşlarımı depremde kaybettim. Yani bu hayatta yiyecek ekmeği olan insanlar hasta da olsa ölmüyor. Bana gönüllü donör olan kuzenim enkaz altında kaldı, çok şükür kurtarıldı. Bekar olan baldızım daha genç ve yeni bebeği olan Oktay’ın yerine kendisinin daha uygun olduğunu söyledi. Bizim için de doğrusu buydu. İzmir’e Kent Hastanesi’ne geldik. Durumum ağırdı, epey tedavi gördüm, ardından da nakil gerçekleşti. Ameliyatın kendisi zor, yoğun acı vardı. Yavaş yavaş daha iyiye gidiyorum. Çok şükür. Taburcu olup bir an önce güzel günlere kavuşmayı, işime dönmeyi istiyorum. Ondan sonra 2. bahar mı, 3. bahar mı olur bilmiyorum. Depremin yaraları elbet sarılır da kayıplarımızın acılarını mümkün değil” dedi. “Görevimi yaptım” Öte yandan eniştesine gönüllü verici olup ameliyat masasına yatan Gülşah Arıkan nakil sonrası sağlık durumunun çok iyi olduğunu söyledi. Depreme Gaziantep’in İslahiye İlçesi’nde oturduğu iki katlı evin ikinci katında yakalandığını belirten Arıkan evin hasarlı olup içine girilmediğini kaydetti. Asrın felaketinde çok sayıda akrabasını, dostunu kaybettiğini belirterek, “Acımız çok büyük ve bu acı hiç unutulmayacak, küllenmeyecek. Ama bu felaketin içinde bile hayat devam ediyor. Deprem olmasaydı Malatya’da nakil gerçekleşecekti, olmadı. Diğer verici Oktay benden genç, yeni baba olmuştu. Doğrusu benim ameliyat masasına yatmamdı. Öyle de oldu. Seve seve gönüllü oldum, görevimi yaptım” diye konuştu. İHA

‘Masada kalırsın’ denilen hasta sağlığına kavuştu Haber

‘Masada kalırsın’ denilen hasta sağlığına kavuştu

Siirt’te yaşayan Abdullah Şalk (68) isimli vatandaş, kalp kapağındaki yetmezlik nedeniyle İstanbul ve Diyarbakır’daki birçok hastaneye başvurdu. Gittiği hastanelerde doktorların ‘felç olursun, masada kalırsın’ demeleri üzerine Lokman Hekim Van Hastanesine gelen Şalk, burada yapılan başarılı ameliyatla sağlığına kavuştu. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Lokman Hekim Van Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Halil Başel, Abdullah Şalk isimli hastanın ritim probleminden dolayı kalbin kasılma gücünün çok zayıfladığını ve yaklaşık yüzde 25’e düştüğünü ifade ederek, bunun hastanın kalbinde büyümeye neden olduğunu söyledi. Bu durumun hastanın kalp kapağında yetmezliğe neden olduğuna dikkat çeken Başel, “Hastamız yıllardan beri tedavi görüyor ama bu kapaktaki yetmezlik, 3-4 yıldır hastamızı çok rahatsız etmeye başlamış. Hatta hasta bize geldiğinde tuvalete bile gidecek durumda değildi. Yemek yiyemiyor, konuşunca bile nefesi daralıyordu. Tabi bu duruma hem kalbin zayıf olması hem de kapaktaki durumun ileri derecede olması yol açıyor. Bu kapağın bir şekilde düzelmesi gerekiyordu” dedi. “Yanlış karar nedeniyle hastalar evde ölümü bekliyor” Büyük hastanelerde verilen yanlış kararlar nedeniyle hastaların karamsarlığa düştüğünün altını çizen Prof. Dr. Başel, “Hastamızın gittiği her kardiyolog, ameliyat olması gerektiğini söylüyor ama ‘hasta ameliyat olamaz, evine gitsin’ diye karar alınmış. Tabi hastalar, büyük hastanelerde böyle bir karar alınınca, ‘Demek ki bunlar yapamadığına göre olmayacak’ diye düşünüyor ve evde ölümü bekliyor. Bize geldiğinde biz ameliyat gerektiğini, bu işin ameliyatsız olamayacağını, ameliyat olamazsa ilerde daha büyük bir sıkıntı yaşayacağını söyledik. Tabi bir insanın başına gelebilecek en kötü şey, aldığı nefesin yetmemesidir. Bundan daha kötü bir şey yok. Bu kısır döngünün durmasının tek yolu ameliyattır. İstanbul’daki o devasa binalardaki doktorlar ‘ameliyat olamaz’ deyince, biz ameliyat yapıp ters bir şey olursa, bu sefer hastalar diyecek ki ‘O doktor biliyordu ama bu doktor sırf para için bizi masada bıraktı.’ Üzerimizde böyle bir stres de oluşuyor. Üst üste iki hastamız evine gönderiliyor. Halbuki ameliyat olan hastamızdan biri şu anda geziyor. Bu hastamız da inşallah birkaç ay sonra rahatlayacak. Bunu insanları uyarmak için haber yapalım dedik. Bu şekilde iki hastamız var ama bunun gibi kim bilir kaç tane hasta bu şekildedir” ifadelerini kullandı “Çok eziyet çektim” Ameliyat olduktan sonra kendini iyi hissettiğini anlatan Abdullah Şalk isimli hasta ise “Ameliyat olmadan önce İstanbul’a gittim. Nefes darlığım vardı. Nefesim çıkmıyordu ve çok eziyet çektim. Bazı doktorlar ‘ameliyatın risklidir, tehlikelidir’ dedi. Şimdi çok iyiyim. Halil Hocaya teşekkür ediyorum” diye konuştu. “Hiçbir doktor ameliyata yanaşmadı” Hastanın oğlu Mehmet Şalk da, “Babamı İstanbul’a, Diyarbakır’a götürdük. Hiçbir doktor yanaşmadı. Kalp kapağı çürümüş. Doktorlar; ‘ameliyat etsek felç olabilir, ameliyattan çıkamaz’ deyince bizde ameliyat ettiremedik. Halil Hoca ile görüştük. ‘Hastanızı ben ameliyat edeceğim’ dedi. Hastamız şu anda çok iyi. Kendisine teşekkür ediyorum” ifadelerine yer verdi. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Ağız kokusuna dikkat! Diş çürüğü belirtisi olabilir

Gaziantep Şehir Hastanesi’nde binlerce hastaya hizmet verildi Haber

Gaziantep Şehir Hastanesi’nde binlerce hastaya hizmet verildi

Gaziantep İl Sağlık Müdürü Beytullah Şahin, 9 Ekim 2023 tarihinde hasta kabulüne başlayan ve içerisinde 335 poliklinik, 259 yoğun bakım yatağı, 30 diyaliz yatağı, 64 ameliyathane bulunan bin 875 yataklı Gaziantep Şehir Hastanesi'nin hizmet vermeye başladığı 15 günlük sürede 40 bin poliklinik, 17 bin de acil servis hastasına tedavi imkanı sunduğunu açıkladı.  Bin 450 hastaya servis yatışı yapıldı, 610 hasta sağlığına kavuşarak taburcu edildi Gaziantep İl Sağlık Müdürü Dr. Beytullah Şahin, Gaziantep Şehir Hastanesi ile ilgili düzenlediği basın toplantısında ilk 2 haftalık süreçte hastanede verilen hizmetlere ilişkin de istatistiki bilgilendirmelerde bulundu. Dr. Beytullah Şahin, Şehir Hastanesi'nde 2 haftalık süreçte bin 450 hastaya servis yatışı yapıldığını, yoğun bakımda ise 455 hasta yatışı yapıldığı açıkladı. Şahin, hastanedeki çeşitli servislerde tedavileri tamamlanan 610 hastanın da taburcu edildiğini vurguladı. 714 ameliyat yapıldı, 102 bebek dünyaya geldi Dr. Şahin, son teknoloji cihazlarla donatılmış 64 ameliyathanesi bulunan hastanede bugüne kadar 714 ameliyat gerçekleştirildiğini de söyleyerek, modern doğum odalarında da ilk 15 günde 102 bebeğin dünyaya geldiğini açıkladı. Şahin, Şehir Hastanesi Kalp Merkezi'nde ise 8 anjıo cihazı ile toplam 371 tanısal anjıo ve 110 hastaya stent takıldığını, kalp damar cerrahi ameliyathanelerinde ise bugüne kadar 14 by-pass ameliyatının başarı ile gerçekleştirildiğini söyledi.  İnme merkezi hasta kabulüne başladı  Türkiye'nin en büyük şehir hastaneleri arasında yer alan Gaziantep Şehir Hastanesi'nde inme merkezinin de hasta kabulüne başladığını belirten Dr. Beytullah Şahin, erken müdahale ile tedavi gerçekleştirilerek hastaların kalıcı felç riskinden kurtarıldığını vurgulandı. Dr. Şahin, hastanede girişimsel radyoloji ile beyin anevrizma (beyin damarlarında baloncuklaşma), beyin damar tıkanıklıkları gibi hastalarda hayati riski oluşturan acil durumlara da müdahale edilebildiğini de sözlerine ekledi.  Kanser hastaları için bütüncül tedavi başladı  İl Sağlık Müdürü Beytullah Şahin, kanser hastalarının bütüncül tedavisi için de medikal onkoloji, onkolojik cerrahi, jinekolojik onkoloji ve radyasyon onkoloji ekibi oluşturularak hasta kabulüne başlandığını aktardı. Dr. Şahin, "Nükleer tıp merkezimizde son teknoloji cihazlarla hastalarımızın tanı ve tedavileri gerçekleştirilmektedir. Radyoaktif iyot merkezimizin hizmete başlamasıyla ilimiz Kamu Hastanelerinde tek ve ilk merkez olarak hizmet verecektir. 150 Yataklı Fizik Tedavi Hastanemiz Robotik Yürüme Cihazı dahil üst düzey rehabilitasyon hizmeti vermektedir. 30 makineli modern Diyaliz merkezimizde 60 diyaliz hastası tedavisini görebilmekte, tüm yoğun bakımlarda ve acil servisde diyaliz ihtiyacı olan hastalarımıza hizmet verilmektedir.  İçerisinde ameliyathanesi, yoğun bakımı ve yataklı servisini barındıran Yanık Merkezimizle hastalarımıza hizmet vermekteyiz. Kapalı Psikiyatri servisimiz ile hastalarımıza güvenli hizmet alacakları ve sosyal yönden desteklenecekleri fiziki alanlar düzenlenmiştir" ifadelerini kullandı.  "Hiperbarik Oksijen Ünitemiz Kasım ayı sonunda faaliyete geçecek" Dr. Şahin, "Kamu hastanelerindeki tek Hiperbarik Oksijen Ünitemiz Kasım ayı sonunda faaliyete geçecek olup yaklaşan kış mevsimi nedeniyle oluşabilecek soba zehirlenmeleri, şekere bağlı yaraların iyileştirilmesi gibi pek çok alanda kullanılan bu tedavi ünitesi hastalarımıza şifa dağıtacaktır" dedi.  Dr. Şahin, Gaziantep Şehir Hastanesi için Sağlık Bakanlığı tarafından önümüzdeki süreçte çok sayıda hekim, hemşire, sağlık personeli ve destek personeli ataması yapılacağını da sözlerine ekledi. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Gaziantep su kesintisi – 25 Ekim 2023 Çarşamba

Şehir Hastanesi’nde MHRS noksanı! Aradığınız randevuya hala ulaşılamıyor Haber

Şehir Hastanesi’nde MHRS noksanı! Aradığınız randevuya hala ulaşılamıyor

Temeli Mart 2013’te atılan ve açılışı sekiz kez ertelenen Bayraklı’daki İzmir Şehir Hastanesi 16 Ekim tarihinde törensiz bir açılışla hasta kabulüne başlamıştı. Kamu-özel ortaklığıyla hayata geçirilen 2 bin 60 yataklı dev hastanenin açılmasıyla ulaşım başta olmak üzere personel ve randevu sorunları ortaya çıkmıştı. Hastanenin bazı polikliniklerinin hizmet vermediği iddiaları gündeme gelirken hastaneden randevu almak isteyen vatandaşların eli boş kalmıştı. Sağlık Bakanlığı’nın online hastane randevu sistemi olan MHRS üzerinden Şehir Hastanesi’ne randevu almak isteyen vatandaşlar “randevu bulunamadı” uyarısıyla farklı hastanelere yönlendirilmişlerdi.   Yetkililer tarafından ilk hafta randevu sistemi olmaksızın hastaneye gelenlerin sağlık hizmeti alabileceği belirtilirken sistemin oturması için de bir hafta sonrası işaret edilmişti RANDEVULAR AÇILMADI Öte yandan; hastanenin açılışının üzerinden 8 gün geçerken randevu sisteminde ilerleme kaydedilemedi. Hastaneye MHRS sistemi üzerinden randevu alamayan vatandalar, “Aradığınız klinik için kriterlerinizi değiştirerek farklı hastane ya da semt polikliniklerinden tekrar arama yapabilirsiniz” uyarısıyla karşılaştı.   VATANDAŞLARDAN TEPKİLER GELMEYE BAŞLADI Dev hastanenin randevu sisteminin çalışmaması İzmirli vatandaşlar tarafından da tepki görmeye başladı. Konuya ilişkin şikayetlerini dile getiren vatandaşlar, hastaneye ulaşmanın imkansıza yakın olduğunu ifade ettiler. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Yolu sorun yönü bilinmiyor: Hastane açıldı yeni sorunlar başladı

İzmir’de bacağı kesilme riski bulunan hasta hızlı müdahaleyle iyileşti Haber

İzmir’de bacağı kesilme riski bulunan hasta hızlı müdahaleyle iyileşti

Menemen'de yaşayan emekli öğretmen Nurcan Yıldırım (65), bacağında oluşan his kaybı şikayeti üzerine yakınları tarafından, geçen pazartesi günü hasta kabulüne başlayan İzmir Bayraklı Şehir Hastanesine getirildi. Tetkikler sonucunda sol bacağındaki atardamarında tıkanıklık tespit edilen hasta, kalp ve damar cerrahisi uzmanları Prof. Dr. Habib Çakır ve Doç. Dr. İsmail Yürekli tarafından ameliyata alındı. Hastanın sol bacağında oluşan pıhtı, yaklaşık 1,5 saat süren operasyonla temizlendi ve tıkanan damar açıldı. Nurcan Yıldırım, bacağında zaman zaman ağrıların oluştuğunu ancak hastalığı önemsemediği için doktora başvurmadığını söyledi. Bacağında his kaybı artınca endişelendiğini anlatan Yıldırım,"Yeni açılan şehir hastanesine geldim. Acilen girişimi yaptılar ve çok hızlı şekilde operasyona aldılar. Uyutmadan böyle konuşarak ameliyat edildim. Hastane pazartesi günü açılmış ben önceki gün saat 12.00 gibi geldim ve öğleden sonra operasyonum bitmişti. Tahlillerim yapılmış saat 13.30'da 'Sizi ameliyata alacağız.' dediler. Nasıl yani dedim? Çok şaşırdım. Ameliyatın hemen yapılması mucize bir şeydi." ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Habib Çakır da Yıldırım'ın, İzmir Bayraklı Şehir Hastanesinde ameliyatını yaptıkları ilk hasta olduğunu söyledi. Yıldırım'ın bacağının kesilmemesi için dakikalarla yarıştıklarını anlatan Çakır, "Böyle vakalarla o kadar sık karşılaşmayız. Çünkü erken müdahale edilmesi gereken bir durum. Eğer 6 saatte müdahale edilmezse bacakta kalıcı hasar ve bu süre daha da uzadıkça bacak kaybına kadar gidebilen problemler gözükebilir. Sol bacağındaki atardamarından yaklaşık yarım fincan pıhtı çıkardık. Daha sonra damarı onardık ve kan akışı normale döndü." dedi. Doç. Dr. İsmail Yürekli de İzmir Bayraklı Şehir Hastanesinin sahip olduğu sağlık altyapısı bakımından Türkiye'nin önemli merkezlerinden biri olduğunu ifade etti. Hastanın sol bacağındaki atardamar tıkanıklığının tüm vücudu etkileme riskinin bulunduğunu vurgulayan Yürekli, şunları kaydetti: "Hastamızın sol bacağının kesilmesi tehlikesi vardı. Ayrıca pıhtının hayati tehlike yaratan bir birleşeni var. Beslenmeyen doku kana zehirli maddeleri salıyor. Dolayısıyla bacağın beslenme bozukluğu daha uzun sürdüğü vakit, salgılanan zehirli maddeler böbrek fonksiyonlarını bozuyor, kalp fonksiyonlarını bozuyor, hastanın hayatını tehlikeye atıyor. Hızlı müdahaleyle hastanın dolaşımını normale döndürdük." BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- İzmir'de elektrik kesintisi - 20 Ekim 2023 Cuma

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.