TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Hakan Fidan

Hakan Fidan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hakan Fidan haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Bakan Fidan: Irak'ın savaşla, çatışmalarla anılmasını istemiyoruz Haber

Bakan Fidan: Irak'ın savaşla, çatışmalarla anılmasını istemiyoruz

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "Irak’ın iç karışıklarla, savaşla, çatışmayla anılmasını istemiyoruz" dedi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, gazetecilerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yarın yapacağı Irak ziyaretine ilişkin sorusunu yanıtladı. Seyahatin Bağdat ve Erbil olmak üzere iki ayaklı gerçekleşeceğini söyleyen Fidan, "Bağdat’ta Cumhurbaşkanımız hükümet başkanı ile bir araya gelecek. Daha sonra anlaşmalar imzalanacak. Kendisi ayrıca Irak Cumhurbaşkanı ile de bir araya gelecek. Irak hükümetinin özellikle kalkınma ve siyasi istikrarla ilgili attığı adımları biz devlet olarak desteklemekteyiz. Irak uzun yıllardır çok sıkıntılı dönemlerden geçti. Siyasi istikrarın sağlanması çok güç oldu. Siyasi istikrar olmadığı zaman da özellikle halkın ihtiyacı olan temel hizmetlerin götürülmesi konusunda büyük problemler yaşandı. Irak büyük potansiyele sahip olmasına rağmen, temel hizmetlerin halka ulaştırılması konusunda büyük sıkıntı yaşamakta. Bu konuda mevcut hükümetin büyük bir farkındalık geliştirdiğini görüyoruz. Türkiye ilişkilerinde özellikle bu sıkıntıların giderilmesi için neler yapılabilir, daha iyi bir sağlık altyapısı nasıl hayata geçirilebilir, bu konuda elimizden gelen desteği verme konusunda kararlılığımız var. Uzun zamandır bakanlar, bürokratlar düzeyinde temaslar devam ediyordu. Bugün gelinen nokta itibariyle artık Cumhurbaşkanımızın Irak ziyareti ve orada bir stratejik çerçeve anlaşmasının imzalanması konusunda mutabık kalınmış durumda. Bu anlaşmayla özellikle birçok alanda aynı anda nasıl işbirliği yürütülebilir, bunun bir stratejik vizyonu ortaya konacak. Bu iki ülke ilişkilerinin geleceği açısından önemli bir yol haritası teşkil edecek. İlişkilerimizi kurumsallaştırarak ileriye götürmek, başarıyı bir tesadüf olmaktan çıkartmak ve daha sistemle haline getirmek arzusundayız" ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanı Fidan açıkladı! NATO Dışişleri Bakanları 2025 Toplantısı Türkiye'de yapılacak Haber

Dışişleri Bakanı Fidan açıkladı! NATO Dışişleri Bakanları 2025 Toplantısı Türkiye'de yapılacak

NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı'nın ardından basın mensuplarına gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Hakan Fidan, NATO'nun 75. kuruluş yıl dönümüne denk geldiğini anımsatarak "Türkiye de 72 yıldır NATO'nun önemli bir üyesi. NATO içerisinde 72 yıldır katkı vermekte. NATO görevlerine silahlı kuvvetlerimiz aktif olarak katılmakta." değerlendirmesinde bulundu. Fidan, toplantının dışişleri bakanlarının kendi aralarında yaptığı, NATO-Ukrayna Konseyi olarak toplandığı ve son olarak da Asya-Pasifik'teki ortaklarıyla bir araya geldiği üç oturumda düzenlendiğini ifade etti. Bakan Fidan, NATO dışişleri bakanlarının 2025'te yapacağı gayri resmi toplantının Türkiye'de yapılmasını önerdiğini bildirerek, "Bu karar kabul edildi. NATO Dışişleri Bakanları Gayriresmi 2025 Toplantısı Türkiye'de yapılacak." dedi. Fidan: Teröre sessizler Türkiye'nin güvenliğiyle ilgili müttefiklerden beklentilerini dile getirdiğini söyleyen Fidan, "Terörle mücadelede NATO üyesi ülkelerin tam ve koşulsuz olarak Türkiye'ye destek vermeleri, terörle mücadelede Türkiye'nin yanında olmaları, özellikle Suriye'de olduğu gibi bazı NATO üyesi ülkelerin 'geçici' maskesiyle de olsa terör örgütüyle iş birliği yapmamaları gerektiğinin altını çizdik. Bunun NATO ittifakının ruhuna aykırı olduğunu söyledik." ifadelerini kullandı. Fidan, Vilnius Zirvesi'nde terörle mücadele koordinatörünün atanması konusunda mutabık kalındığını anımsatarak, NATO'nun terörle mücadeleye yapısal olarak bakması hususunda çalışmaların devam ettiğini belirtti. Terör örgütü PKK'nın Avrupa'daki eylemleriyle ilgili durumu da toplantılarda ve ikili görüşmelerde gündeme getirdiğini bildiren Fidan, şunları söyledi: "Onlar için üzücü olan yıllardır sessiz kaldıkları terör örgütünün kendi sokaklarında terör estirmesi. Şimdi bunları görüyor olmaları bizim için bir sürpriz değil. Biz bunun altını çizdik. Özellikle Avrupa'da yaşayan soydaşlarımıza yönelik, vatandaşlarımıza yönelik şiddet eylemlerinin sadece kınanmakla kalmayıp çok ciddi tedbirler almaları gerektiğini kendilerine ilettik." Fidan, "Yetkili makamların giderek Avrupa'da daha fazla hassasiyet oluşturduğunu görüyorum. Bu aslında memnuniyet verici bir konu. PKK’ya karşı toleransın giderek azaldığını görüyorum, bu önemli." değerlendirmesinde bulundu. Erdoğan'ın ABD ziyareti ABD'li mevkidaşı Antony Blinken ile ikili görüşmesinde çok çeşitli konulara değindiklerini ifade eden Fidan, bunlar arasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD Başkanı Joe Biden'ın daveti üzerine ABD ziyaretinin tarihinin de bulunduğunu söyledi. Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gündeminde ikili ve bölgesel ilişkiler başta olmak üzere çok çeşitli konuların bulunacağını, bunlar arasında Gazze meselesinin ilk sırada yer aldığını bildirdi. Ukrayna meselesinin de gündemde olacağını dile getiren Fidan, "Bu iki savaş bölgemizi ilgilendiriyor. Aynı zamanda küresel fay hatlarını da hem tetikliyor hem tetikleyeceği başka risk alanları da var. Onlara da Cumhurbaşkanımız dikkati çekmeye, bu konulardaki hassasiyetlerimizi vurgulamaya devam edecek." diye konuştu. NATO Genel Sekreterliği seçimi Fidan, NATO Genel Sekreterliği adaylarından Hollanda Başbakanı Mark Rutte'yle iki hafta önce Brüksel'de Nükleer Enerji Zirvesi'nde görüştüğünü belirterek, "Yakın zamanda Türkiye'yi ziyaret etmesi söz konusu. Tarih üzerinde çalışıyoruz." dedi.

Bakan Fidan: Ukrayna için ayrı Filistin için ayrı standart olamaz Haber

Bakan Fidan: Ukrayna için ayrı Filistin için ayrı standart olamaz

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile Dışişleri Bakanlığındaki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu. Bakan Fidan, Türkiye olarak kim tarafından ne amaçla yapılırsa yapılsın masum sivilleri hedef alan saldırıları hiçbir suretle tasvip etmediklerini her zaman ve her platformda dile getirdiklerini ifade ederek, şunları aktardı: "7 Ekim'den bu yana Batılılar dahil ilgili taraflarla yoğun bir diplomasi trafiği içindeyiz. Her meselede ilkeli ve hakkaniyetli davranmayı esas alıyoruz. Ukrayna için ayrı, Filistin için ayrı standart olamaz. Adil bir dünya istiyorsak, her zaman ilkeli ve tutarlı davranmak zorundayız." Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dün de vurguladığı Gazze'de bir an önce ateşkesin sağlanması, ardından kalıcı barışa giden yolun açılması gerektiğini aktaran Fidan, şöyle devam etti: "Bazı ülkelerin Gazze'deki kıyıma aleni destek vermesi, şiddeti teşvik etmesi kabul edilemez. Gazze'deki insanlık dramının bölge ülkelerini de etkisi altına alacak bir savaşa dönüşmesini istemiyoruz. Bu nedenle bölge içi ve bölge dışı tüm aktörleri, kalıcı ve adil barışı teşvik etmeye çağırıyoruz. Bu bölgenin aktörleri olarak bölge sorunlarımızın çözümünü başkalarına havale etmemeliyiz." Bakan Fidan, halihazırda Gazze'de devam eden insanlık dramının ve felaketin bir an önce ateşkes yoluyla ve insani yardımlara müsaade edilmesinin sağlanmasıyla bir son bulması için çalıştıklarını belirtti. Bunu uluslararası toplumun diğer üyeleri ve organlarıyla beraber yaptıklarını kaydeden Fidan, "Özellikle İslam İşbirliği Teşkilatı, Arap Ligi, Afrika Birliği, Birleşmiş Milletler kümesinde olan bütün ülkelerle yoğun bir diplomasi trafiğimiz var." dedi. Fidan, bunlarla ateşkesin sağlanması ve insani yardımların içeriye götürülmesi için neler yapılabileceği konusunda çalışmaya devam ettiklerini belirterek, "Gönül isterdi ki bunu Avrupa Birliği (AB) ile de aynı şekilde yapabilseydik. Ama AB topluca aldığı pozisyon gereği maalesef (Gazze'de) ateşkes ifadesini duymak istemiyor. İnsani yardımlarla ilgili herhangi bir zorlayıcı ve baskı uygulayıcı bir zemini de kabul etmiyor." değerlendirmesini yaptı. 500 civarında yabancı ülke vatandaşının Gazze'den çıkışı için mutabakata varıldı Refah Sınır Kapısı'nın ağır yaralılar için açılmasına ilişkin soruya yanıt veren Fidan, "An itibarıyla 500 civarında yabancı ülke vatandaşının Gazze'den çıkmasına yönelik İsrail ile Mısır makamları arasında mutabakata varıldığı yönünde bize de bilgi ulaştı." dedi. Bakan Fidan, konuşmasında "Bunların arasında Türk vatandaşlarının olması için de müzakerelerimiz devam ediyor. Türk vatandaşı olan Gazze'deki mukim kardeşlerimizin kimlikleri belli. Onlara yönelik çalışmalarımız Mısır ve İsrail makamlarıyla devam etmekte." ifadelerine yer verdi. "Gazzeli kardeşlerimize yönelik bu kuşatma ve saldırılar uluslararası hukukun açıkça ihlalidir" Fidan, karşılıklı ziyaretlerin ivme kazandığı bir süreçte olduklarını, son iki ayda Tahranı iki kez ziyaret ettiğini, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin yakın zamanda Türkiye'yi ziyaret etmesinin planlandığı söyledi. Abdullahiyan ile terörle mücadelede iki ülkenin işbirliğini güçlendirmek için neler yapabilir üzerine görüşme fırsatı bulduklarını belirten Fidan, Gazze'deki trajedinin en önemli gündem maddeleri olduğunu, Gazze'de Filistinlileri en temel haklardan mahrum bırakan yasa dışı kuşatmanın halen devam ettiğini aktararak şöyle konuştu: "Elektriği ve suyu kesilen gıda ve ilaç tedariki engellenen Gazzeliler günlerdir ağır bombardıman şartları altındalar. Evleri yerle bir edilen insanlar tüm dünyanın gözü önünde acımasızca ve alenen katledilmekteler. Mülteci kampları, okullar, ibadethaneler, hastaneler bile maalesef hedef alınmakta. İnsanlar yurtlarından tehcir edilmekte. Gazzeli kardeşlerimize yönelik bu insanlık dışı kuşatma ve saldırılar uluslararası hukukun açıkça ihlalidir." Fidan, Gazze'deki zulüm karşısında sessiz kalınmasının mümkün olmadığını, İstanbul'da düzenlenen mitingin Gazzeli mazlumların yanında olduklarının en somut göstergelerinden biri olduğunu söyledi. "Filistin için de İsrail için de güven ve huzura kavuşmanın yolu iki devletli çözümden geçiyor" İsrail'in girdiği yanlış yoldan bir an önce geri dönmesi, şiddete son vermesi gerektiğini vurgulayan Fidan, İsrail'in şiddet yoluyla güvenlik tesis edilemeyeceğini ve Filistinlileri görmezden gelerek daha fazla kan dökerek bir yere varılamayacağını anlaması gerektiğini ifade etti. Fidan, bölge ülkelerinin politika geliştirmesi, çözüm odaklı alternatif görüşlerin ele alınabileceği bir zeminin oluşturulması gerektiğini belirterek şunları kaydetti: "Uluslararası barış konferansının bu iş için en uygun platform olacağını düşünüyoruz. Bunun nerede, nasıl olacağına dair istişarelerimiz ilgili dostlarımızla devam etmekte. Türkiye olarak dostlarımızla işbirliği içerisinde önce ateşkes sonra kalıcı barışın tesisi için üzerimize düşeni yapmakta kararlıyız. Varılacak bir anlaşmanın uygulanması aşamasında garantör olarak sorumluluk almaya da hazırız. Tüm bu çabalarımızın amacı 67 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan coğrafi bütünlüğe sahip bağımsız ve egemen Filistin Devleti'nin kurulmasıdır. Filistin için de İsrail için de güven ve huzura kavuşmanın yolu iki devletli çözümden geçiyor." Mevkidaşı Abdullahiyan ile bölgesel gelişmeleri de ele alma fırsatı bulduğunu aktaran Fidan, Gazze'deki çatışmaların Suriye sahasına yansımamasını ayrıca sahadaki sükunetin korunmasının önemine değindiklerini, Irak'ı da ele aldıklarını söyledi. Fidan, "Türkiye ve İran bu bölgede ilelebet var olacaktır. İkili ilişkilerimizi her alanda geliştirmemiz ve bölgesel konularda işbirliği yapmamız son derece önemlidir. Bu anlayışla çaba göstermeye devam edeceğiz." dedi. "Batı bu noktada moral üstünlüğünü tamamen kaybetmiş durumda" İki bakan, daha sonra gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. "Barışın sağlanması hususunda Türkiye olarak Batılı ülkelerle birlikte bu krizin çözülmesi için hangi yöntemleri öngördüklerinin" sorulması üzerine Fidan, Türkiye’nin savaşın başından beri diplomatik ve diğer çabalarını devam ettirdiğini dile getirdi. Avrupa Birliği'nin durduğu yerin "ABD ile beraber İsrail yürüttüğü askeri harekatın yine İsrail'in takdir edeceği ölçüde devam etmesi" olduğunu ifade eden Fidan, bunun hem kendi toplumlarına hem de bölgede çok ciddi bir krize yol açtığını vurguladı. Bakan Fidan, dünyanın birçok yerinde İsrail'in saldırılarının protesto edildiğine işaret ederek "Özellikle medyada, sosyal medyada çeşitli sivil toplum kesimlerinin bu insanlık dramına yönelik kendi tepkilerini ortaya koymalarını da takdirle karşılıyoruz. İnsanlığın en azından bir şey gelmediği bir yerde diliyle kalbiyle, gönlüyle bir tavır ortaya koymasının son derece asil bir insanlık davranışı olduğunu düşünüyoruz.” diye konuştu. Bu çerçevede yürütülen çalışmaların baskı oluşturduğunu kaydeden Fidan, “Artık Batı bu noktada moral üstünlüğünü tamamen kaybetmiş durumda. Buradan sonra başka gidecek bir yer yok. Daha fazla insanın, zulmün devam ettiği ve buna da kılıf üretilmeye çalışıldığı bir noktada ortaya konan tüm mazeretler artık tükenmiş durumda. Bundan sonra artık sahici bir barış için ne yapılabilir ona yoğunlaşmak gerekiyor.” değerlendirmesini yaptı. "Kalıcı çözüm bulunması gerekiyor" Fidan, 1. ve 2. Gazze Savaşlarında da Türkiye'nin ateşkesin sağlanması hususunda ilgili taraflarla "mekik diplomasisi" yaptığını belirterek bugün ortaya koydukları bazı tekliflerin olduğunu, bu teklifleri dostlarıyla paylaştıklarını ve bunların kabul gördüğünü görmekten mutluluk duyduğunu dile getirdi. Bu tekliflere değinen Fidan, "Ateşkesi şu anda hemen istiyoruz, olsun. Ama buna, kalıcı çözüme yönelik çalışmalar eşlik etmedikçe bu şiddet sarmalının belli bir müddet sonra tekrar ortaya çıkacağını öngörmek zor değil." dedi. Fidan, "Birincisinde, ikincisinde ateşkes oldu, üçüncüsü oldu. Üçüncüsünde biz çözüm bulmazsak ateşkes sonrası tekrar problem olacak. Bunu görüyoruz. Kalıcı çözüm bulunması gerekiyor." ifadelerini kullandı. İsrail'in ve bazı müttefiklerinin kalıcı çözümden anladığının "tehdit olarak gördükleri Filistinli direniş grupların, silahlı unsurların ortadan kaldırılması formülü" olduğunu aktaran Fidan, bunun hiçbir zaman güvenlik getirmeyeceğini vurguladı. Fidan, burada hem İsrail devletinin hem Batılı toplumların "Filistinlileri de tatmin edecek bir çözümün ortaya konması ve bölge ülkelerinin de bunda sorumluluk alması yolunda bir çözümü kabul etmeleri" gerektiğini, aksi takdirde "bu şiddet sarmalının kendisini bölgede üretmeye devam edeceğini" belirtti. Çatışmaların coğrafi olarak yayılmasına ilişkin endişelerinin olduğunu kaydeden Fidan, İranlı mevkidaşının kendisine "bölgedeki başka silahlı unsurların eğer şartlar değişmezse çatışmaya dahil olacaklarına ilişkin güçlü emareler olduğunu" söylediğini aktardı. Fidan, böyle bir gerçeklik karşısında ateşkes ve barışın her zamankinden daha elzem haline geldiğini belirterek “Bölgemizde biz istikrarı, ekonomik kalkınmayı ve refahı ararken sürekli kendini tekrar eden bir şiddet sarmalı içerisinde bulunmak, görmek istediğimiz bir stratejik denge değil.” değerlendirmesini yaptı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bunu değiştirmek için her türlü diplomatik çabayı kullanma yolunda iradesi olduğunu kaydeden Fidan, özellikle liderler diplomasisiyle bu konuda "Türkiye’nin oynayabileceği bir rol varsa o rolü oynamada tereddüt göstermediğini" söyledi. Bakan Fidan, bu yöndeki çalışmalarının devam edeceğini vurguladı. Türkiye'nin garantörlük teklifi ve Refah Sınır Kapısı'nın açılması Türkiye'nin garantörlük teklifinin de olduğunu hatırlatan Fidan, "Sadece iki devletli çözümün bir an önce hayata geçmesini talep etmiyor Türkiye hem kendimizin hem bölgedeki diğer ülkelerin bu sorunun çözümünde ve uygulanmasında elini taşın altına koyması gerektiğini düşünüyoruz." diye konuştu. Fidan, aksi takdirde iki tarafın da kendi başına bu şartlar altında bir anlaşmaya varması ve bu anlaşmayı uygulamasının zor olduğunu belirterek İsrail tarafından sürekli ortaya çıkartılan konunun "İsrail'in güvenliğinin ne olacağı" meselesi olduğunu, öte yandan aynı derecede "Filistinlilerin güvenliği nasıl olacak sorusunun" da ortaya konması gerektiğini ifade etti. Bakan Fidan, şöyle devam etti: "Her iki tarafın da tavizler vererek belli bir çizgide buluşup anlaşması ve anlaştığı anlaşmanın arkasında durması gerekiyor. Bunun içerisinde uluslararası toplumun bizim önerdiğimiz şekliyle veya başka bir şekliyle uygulamada yardımcı olmak üzere garantörlük veya başka bir kavramla da nitelendirilebilir bir mekanizmayla anlaşmanın hayata geçmesi için kolaylaştırıcı, güven verici rol oynaması gerekiyor." Fidan, öte yandan bazı yabancı pasaport sahiplerinin ve ülke vatandaşlarının, Gazze'den Refah Sınır Kapısı yoluyla çıkacağına ilişkin bilgiler ulaştığını belirtti. Refah Sınır Kapısı'nın işletilmesinin yalnızca Mısır'ın inisiyatifinde olmadığını; İsrailli makamlarla yürüttükleri müzakereler sonucunda hem insani malzemeler girdiğini hem de çıkması gereken vatandaşların çıkabildiğini kaydeden Fidan, "Zaman içerisinde bazı yaralıların Mısır'a tahliyesi konusunda da karar alındığını duyduk. Bu konuda da gerçekten memnun olduk. Önümüzdeki günlerde de belli miktarlarda artan sayılarda yabancı ülke vatandaşlarının Gazze'den belli bir mekanizmayla çıkarılmaya başlayacağını görüyoruz." ifadelerini kullandı. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Hakan Fidan kimdir, kaç yaşında?

Bakan Fidan: Gazze'ye yönelik kara harekatı bu vahşeti katliama çevirir Haber

Bakan Fidan: Gazze'ye yönelik kara harekatı bu vahşeti katliama çevirir

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Doha’daki resmi temasları kapsamında Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Thani ile görüştü. Bakan Fidan görüşmenin ardından düzenlediği ortak basın toplantısında İsrail ve Filistin’deki çatışmalara ilişkin açıklamalarda bulundu. Çatışmaların başladığı 7 Ekim’den bu yana Gazze'de yaşananların tüm insanlığın vicdanını sızlattığını ifade eden Bakan Fidan, “Filistinli kardeşlerimizin, çoluk çocuk, hasta yaşlı demeden okullarda, hastanelerde ve camilerde bile hedef alınması, insanlığa karşı işlenen bir suç niteliğindedir. Vicdan sahibi olan herkes tüm dünyanın gözü önünde işlenen bu vahşete dur demelidir. İslam dünyası olarak da birlik içerisinde ortak tavır ve eylemler geliştirmek zorundayız. Bunu temin etmek için de yoğun bir çaba içerisindeyiz” dedi. “Filistinlilerin yurtlarından atılmasına razı gelmeyeceğiz” Bölge ülkeleriyle istişare ve eş güdüm içerisinde bu trajedinin son bulması için çalıştıklarını ifade eden Bakan Fidan, “Cumhurbaşkanımız, yoğun bir liderler diplomasisi temposu içerisinde bölge liderleri ve dünya liderleriyle bu akan gözyaşının durması için, savaşın durması için yoğun bir çalışma ve gayret içerisinde. Gazze'de masum sivilleri hedef alan toplu cezalandırmaya dönüşen saldırıları hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Gazze'deki Filistinlilerin yurtlarından sökülerek atılmasına da razı gelmeyeceğiz. Bu sadece Filistinlilere yapılan bir zulüm değil. Aynı zamanda Mısır'ın, Ürdün'ün, Beyrut'un istikrarsızlaştırmasını da sağlayacak olan bir gelişme. İsrail bu yanlıştan acilen dönmelidir. Gazze'ye yönelik bir kara harekatı bu vahşeti tam bir katliama çevirecektir. Gazze'de savaşın ve sivillere yönelik saldırıların durdurulması için alınabilecek tedbirler aciliyet arz etmektedir. Hemen ateşkes ilan edilmeli ve insani yardımlar için bir koridor oluşturulmalıdır. Bölgemiz tam manasıyla bir dönüm noktasındadır. İçinde bulunduğumuz konjonktürden ya daha büyük bir savaşa ya daha büyük bir barışa gideceğiz. Görüştüğüm tüm muhataplarım kamuoyu önünde söylemeseler bile bu tespiti paylaşmaktadır” diye konuştu. “Artık somut adımlar için harekete geçme zamanıdır” Türkiye’nin hem taraflara hem de bölge dışı aktörlere sağ duyu telkin ettiğini ancak bazılarının ise yangına körükle gittiğini belirten Fidan, “Dayanışma kisvesi altında İsrail'in işlediği cürümleri cesaretlendirenler de bu suçun ortağıdırlar. Mevcut krizin coğrafi olarak yayılmasını önleyemezsek tüm dünyayı çok daha kötü günler beklemektedir. Filistinlilere karşı işlenen bu suçları hep eleştirdik ama kınamayla sadece eleştirmekle bir yere varılamayacağını da görüyoruz. İsrail senelerdir kınamalara kulak tıkamaya, bildiğini okumaya devam ediyor. Artık somut adımlar için harekete geçme zamanıdır. Buradan bir kez daha vurgulamak istiyorum, Filistin meselesi adil bir siyasi çözüme kavuşturulmadan bölgemizde kalıcı bir barış ve istikrarın tesisi mümkün olmayacaktır” şeklinde konuştu. “Somut bir öneri olarak garantörlük mekanizmasını gündeme getirdik” İsrail’in silahla, şiddetle ve zulümle kalıcı güvenlik ihtiyacını karşılayamayacağını bilmesi gerektiğini vurgulayan Bakan Fidan, “Bugünün sözde zaferleri yarın daha büyük hezimetlere yol açacaktır. Çözümün yegane yolu sürekli söylediğimiz gibi 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan coğrafi bütünlüğe sahip bağımsız ve egemen Filistin devletinin hayata geçirilmesiyle mümkündür. Bu konuda herkes sorumluluk almalı ve somut adımlar atmalıdır. İşte bu nedenle biz somut bir öneri olarak garantörlük mekanizmasını gündeme getirdik. Bu mekanizmada Türkiye dahil bölgedeki Müslüman ülkelerin aktif bir rol üstlenmelerini arzu ediyoruz. Bölgesel sahiplenme anlayışıyla oluşturulacak bu mekanizma İsrail ve Filistin'in yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğini izlemeli, gerekirse tarafları buna zorlayabilmelidir” dedi. “Ölüm ve yıkım arttıkça buna olan reaksiyon daha fazla olacak” Bakan Fidan, 2009’da, 2014’de yaşanan Gazze kuşatmalarına nazaran bu kez daha büyük bir yıkımın ve ölümün yaşandığını ifade ederek “Değerli dostumun da ifade ettiği gibi özellikle bu sefer elektriğin ve suyun kesilmesi ve temel insani malzemelerin Gazze'ye girmesinin önlenmesi, daha büyük bir insani felakete yol açmakta ve bu felaket de sürüyor. Temel problem, ölüm ve yıkım arttıkça buna olan reaksiyon da bölgede haliyle daha fazla olacak ve bu reaksiyonun ortaya çıkartacağı sonuçları önceden kestirmek mümkün değil. Ama şunu biliyoruz, alternatif olarak ortaya koyacağımız bir barışçıl çözüm ve plan var. Buna sahip çıkarsak bu risklerden an itibariyle uzaklaşmamız mümkün. Ama diğer türlü gittikçe daha büyük bir risk senaryosunun içine düşmekteyiz” diye konuştu. “Tarafların aldığı tutumlar insani değerlerden ne kadar uzaklaşırsa bizi daha büyük riskler beklemektedir” Özellikle bazı Avrupa ve Kuzey ülkelerinin topluca açık bir şekilde Gazze'ye yönelik yıkımı ve felaketi kınamamalarının ve bunu engellememelerinin çok ciddi bir çifte standart oluşturduğunu belirten Fidan, “Bu da dünyadaki zaten bozulmakta olan dengeleri daha da bozucu bir rol üstlenmekte. Gazze'de tarafların aldığı tutumlar insani değerlerden, ahlaki değerlerden prensiplerden ve stratejik rasyonel analizlerden ne kadar uzaklaşırsa bizi sadece bölgede değil global ölçekte de daha büyük riskler beklemektedir. İnsanlığın kendi tarihinde ortaklaşa inşa ettiği değerleri sınadığı bir dönemden geçmekteyiz. Bu testte bu sınamada başarısız olma şansımız yok. Yaşananlar, alınan tavır ve tutum sadece Gazze'de olanlarla alakalı değil. Bu bizim insanlık olarak 21. yüzyılda 2023 yılında gelmiş olduğumuz medeni seviyenin bir göstergesidir. İnsanlığın bunda başarısız olma lüksü yok” ifadelerini kullandı. “Askeri zaferlerle çözümü ertelemek uzun vadede güvenlik getirmiyor” Türkiye’nin Gazze'ye yürütülen operasyonun bir an önce durdurulması çağrısını yineleyen Fidan, “İnsani yardımların önü hemen açılmalı ve hem İsrail'in hem Filistinlilerin hem bölgenin güvenliği için tek yol olan iki devletli çözüm sisteminin bir an önce hayata geçmesi için başta Batılılar olmak üzere ciddi çalışmaların başlaması gerekiyor. Daha önce de söyledik. Sadece askeri zaferlerle çözümü ertelemek uzun vadede güvenlik getirmiyor. Yani bunu daha açık nasıl söyleyebiliriz? Özellikle Batılıların bu noktada İsrail'e çok gerçekçi, rasyonel sadece telkinlerde değil baskıda bulunması gerekiyor. Aksi takdirde bölgemiz daha büyük risklere gebe” dedi.  Fidan, “Önceki Gazze krizlerinden farklı olarak benim temaslarım sırasında elde ettiğim izlenim şu, artık siyasi çözümün ertelenmemesi gerektiği, bunun bir zaruret olduğu konusunda bölgede de çok yüksek bir farkındalık ve fikir birliği var. Malumunuz son yıllarda iki devletli çözüm önerisi bir nevi rafa kaldırılmıştı. Bunun artık bir yeni normal olduğunu bir çatışma ve dram olmadan Filistin meselesinin çok fazla gündeme gelmediğini görüyorduk. Aslında bu daha büyük bir felaketin sessiz habercisiydi. Ama biz farkında değildik” şeklinde konuştu. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Dışişleri Bakanı Fidan: İslam dünyası, insanlığı bu sarmaldan çıkartıcı bir görev oynayabilir

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.