TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#hak sahipliği

hak sahipliği haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, hak sahipliği haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Malatya'da 69 bin 263 hak sahipliği başvurusu kabul edildi Haber

Malatya'da 69 bin 263 hak sahipliği başvurusu kabul edildi

Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerden etkilenen Malatya kent merkezi ve ilçelerinde, afetzedelerin hak sahipliği başvurusu tamamlandı. Askıya çıkan hak sahipliği başvurularına itiraz süreci ise devam ediyor. Kentte hak sahipliği için alınan 121 bin 907 başvurudan 69 bin 263'ünün hak sahipliği kabul edildi. Vali Ersin Yazıcı, Kahramanmaraş merkezli depremlerden en çok etkilenen kentler arasında Malatya'nın da bulunduğunu söyledi. Afetzedelerin kalıcı konut ihtiyacını karşılamak için başlayan çalışmaların tüm hızıyla devam ettiğini belirten Yazıcı, hak sahipliği değerlendirme çalışmalarının da tamamlanarak 26 Kasım'da askıya çıktığını hatırlattı. "Süreç henüz bitmedi" Yazıcı, hak sahipliği süreciyle ilgili bilgi vererek, şöyle devam etti: "Bu konudaki bütün çalışmayı bitirdik, ilk incelemeler bitti ama süreç henüz bitmedi. Ola ki yanlış yapılmışsa, askılara çıktık, en son Battalgazi ilçemizde çıktık. 15 günlük askı sürecinde şu anda itirazları alıyoruz. İlçelerimizin tamamında askıya çıktık, valilik sitesinden de bunları duyuruyoruz, muhtarlıklarımız konuyu biliyor. Vatandaşlarımıza sizin aracılığınızla eğer başvurusu reddedilmişse itiraz hakkını kullanabileceğini bir kez daha hatırlatmak isterim." "İtirazlarını tekrar değerlendireceğiz" İtiraz başvurularının e-devlet üzerinden ve AFAD il müdürlüklerinden yapılabileceğini anlatan Yazıcı, şunları kaydetti: "Bugün itiraz başvurusu yapılan bölgede insanların şikayetlerini dinledim, sistemde yapılabiliyor ama yoğunluk olduğu için bireysel olarak gelmeleri de gerekebilir. Eksikliklerini giderenler olacaktır ya da hak etmeden başvurmuş olanlar da olabilir. Bütün vatandaşlarımızın itirazlarını tekrar değerlendireceğiz. 15 günlük süre içerisinde vatandaşlarımızın yasal haklarını kullanmasını bekliyoruz. Ekibimizi hazırladık, sabırla, samimiyet, gayretle şehri ayağa kaldırmak için bütün birimlerimiz koordinemizde çalışmaya devam ediyor." Hak sahipliği Hak sahipliğine ilişkin yönetmeliğe göre, müşterek olan yerlerde uygun bulunan tek kişinin başvurusu kabul edilirken, kendisine veya eşine ait o yerde müstakil başka konutu veya dairesi bulunanlar ile yönetmelikte belirlenen bazı kriterleri taşımayanlar hak sahibi sayılmıyor. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Malatya'da iki genci hayattan koparan kaza

DASK hakkında önemli kriter Haber

DASK hakkında önemli kriter

Deprem bölgesinde bir yandan yaralar sarılmaya çalışılıyor, bir yandan da hasarlı binaların yıkımı ve enkaz kaldırma çalışmaları devam ediyor. 11 ilde toplam milyonlarca kişiyi etkileyen depremin ardından yüz binlerce bina yıkıldı ve bir o kadar bina ise acil olarak yıkılmayı bekliyor. Yakınlarını, tüm malvarlıklarını, evlerini ve iş yerlerini kaybeden vatandaşlar, 7269 sayılı “Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara İlişkin Kanun” ve “Afet Sebebiyle Hak Sahibi Olanların Tespiti Hakkında Yönetmelik” çerçevesinde hasar tespit süreci tamamlandıktan sonra, e-devlet sistemi üzerinden hak sahipliği için başvuruda bulunabilecek. Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Onur Kaplan, “Hak Sahipliği” konusunda önemli açıklamalarda bulundu. ‘Hasar tespiti yapılacak’ Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) tarafından yapılan Zorunlu Deprem Sigortası’nın ‘hak sahipliği’ konusunda önemli bir kriter olduğunu vurgulayan Kaplan, “Depremde oturdukları ev ve iş yerleri zarar gören vatandaşların, devletten alacağı yardımlar için söz konusu yapılarında hasar tespit çalışması yapılması gerekiyor. Bu yönde ev ve iş yerleri zarar gören vatandaşlar, afetin o yapıda meydana getirdiği hasarın tespitine dair inceleme sonucunda, hasar sınıflandırmasına göre devletin yapacağı afet konutlarında hak sahibi olabilir. Şayet, hasar tespit raporu neticesinde bina ‘orta hasarlı’ olarak belirlenirse, hak sahipliği bakımından diğer şartların bulunması halinde ‘Güçlendirme Kredisi’nden faydalanabilir. Ancak zorunlu deprem sigortası çerçevesindeki binalar için 7269 sayılı kanun ve ilgili mevzuattan doğan devletin, konut kredisi açma veya bina yaptırma yükümlülükleri, zorunlu deprem sigortası yaptırılmamış olduğunun tespit edilmesiyle sona ermektedir. Afetzedelerin, bu haklardan faydalanabilmesi için deprem öncesinde ilgili bina veya bağımsız bölümlerde ‘Zorunlu Deprem Sigortası’ yaptırmış olması gerekiyor. Depremzedeler, sigorta yaptırmadıysa hak sahipliğinden yararlanamaz” dedi. ‘Devlet tek konuta yardım eder’ Birden fazla konutu veya iş yeri depremde zarar gören afetzedelerin alacakları yardımların kriterlerine de değinen Dr. Öğretim Üyesi Onur Kaplan, “Depremin meydana geldiği büyükşehir sınırları içerisinde birden fazla evi ve iş yeri zarar gören ve kendisine ait oturacağı sağlam konut olmayan vatandaşlar, zorunlu deprem sigortası yaptırmış olmaları durumunda diğer şartların da sağlanması halinde sadece bir konut ve bir iş yeri için hak sahipliği elde edebilir” dedi. ‘Hak sahipliği devredilemez’ Afet nedeniyle konut ve iş yeri yıkılan veya zarar gören kişinin, afetzedelik ve buna bağlı hak sahipliği durumunun miras yolu hariç hiçbir şekilde üçüncü kişilere geçmeyeceğini belirten Kaplan, “Ağır hasarlı veya yıkılan konutta bir arada ikamet eden ebeveynler ve evli çocuk ayrı ayrı hak sahibi olamaz. Konut kimin mülkiyetindeyse, hak sahibi de kural olarak o kişidir. Ancak ebeveynine ait başka bir konutta ikamet eden ve evi hasar gören evli çocuk ise hak sahibi olabilir. Ne var ki, kendisine ait fakat evli çocuğunun oturduğu konut hasar almayan ebeveyn, o yerde bulunan kendi oturduğu konut ağır hasar alır veya yıkılırsa hak sahipliğine başvuramıyor. Keza, kişinin eşine ait o yerde müstakil başka bir konutu veya dairesi varsa hak sahibi sayılmaz. Bunun yanı sıra binası orta hasarlı olan afetzedelerin, güçlendirme yapılmaksızın, kural olarak o binayı kullanmasına ve o binada oturmasına izin verilemez. 1 yıl içerisinde o binada güçlendirme yapılmadığı takdirde ise, itiraz yoksa söz konusu bina ‘yıkılması gereken bina’ sayılarak yıktırılır” diye konuştu. İmar barışını kapsamıyor Öte yandan varsa, “İmar Barışı” ile hukuken kullanılabilir hale gelen kaçak ve plansız yapıların sahiplerinin, yapı kayıt belgesine bağlı olarak imar açısından kazanılmış hakları bulunmadığını ve bu nedenle hak sahipliğine başvuramayacaklarını belirten Kaplan, depremde kiracısı oldukları konutun veya iş yerinin zarar görmesi durumunda kiracıların, bu nitelikleri sebebiyle hak sahibi olamayacağını ve devletin yapacağı afet konutlarından ya da iş yeri için verilecek inşaat kredilerinden faydalanamayacağını söyledi. İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.