TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#hak ihlali

hak ihlali haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, hak ihlali haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Foggo Çocuk Kongresi’nde konuştu: Yoksulluk insan hakları ihlalidir! Haber

Foggo Çocuk Kongresi’nde konuştu: Yoksulluk insan hakları ihlalidir!

İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Derneği (ÇİİÖDER), Çocuk Koruma Merkezlerini Destekleme Derneği (ÇOKMED) tarafından organize edilen 4. Uluslararası Çocuk Koruma Kongresi devam ediyor. İsmet İnönü Kültür Merkezi'nde gerçekleşen kongrenin 2'nci gününde yapılan etkinliklere, yıllardır yoksulluk alanında yaptığı çalışmalarla tanınan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Yoksulluk Dayanışma Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo da konuşmacı olarak katıldı. "Türkiye’de çocuk yoksulluğu ve çözüm önerileri" başlıklı konferansta konuşan Foggo, çarpıcı mesajlar verdi.  KARANLIK GÜNLERDE IŞIK SAÇAN BİRİ Oturum başkanlığını üstlenen Prof. Dr. Bahar Gökler, "Bazen ülkelerin karanlık günlerinde ışık saçan insanlar olur. Onlardan biri de benim için Hacer Foggo. Yıllarını bu tür toplum çalışmalarına vermiş bir kişi. Ağırlıklı olarak insan hakları konularına odaklanan gazete ve dergilerde 1 yıl muhabir olarak çalıştı. 2013 yılından bu yana kent yoksulluğu üzerine çalışmış, çocuklara yönelik merkezler kurulmasına öncülük etmiştir" sözleriyle etkinliğin açılışını yaptı. ÇOCUK YOKSULLUĞUNU SULUKULE’DE FARKETTİM Her geçen gün çocuk yoksulluğunun daha da derinleştiğini belirten Foggo, "Uzun yıllardır kent yoksulluğu üzerine, akademik olmaktan ziyade sahada çalışıyorum. Çocuk yoksulluğunu fark etmem Sulukule'de başladı. Kentsel dönüşüm kavramı o mahalleyle birlikte ortaya çıktı. Orada mücadele ederken görünmeyen bir grup vardı, o da çocuklardı. Çocuk işçiliğinin ne kadar fazla olduğunu fark ettik. Çocuk yoksulluğu aslında yetişkin olduğunda da o yoksulluğun devam etmesi anlamına geliyor. Eğer müdahale edilmezse o çocuğun aldığı miras yoksulluk oluyor. Ama bu anne karnında da başlayan bir şey. Annenin hamileliğinde ilk bin gün çok önemlidir. Yetersiz besleniyorsa çocuğun gelişimini etkiliyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Bebek95 projesi bu anlamda çok önemli. Sokaklarda, okullarda, evlerde çalışırken her ailede çocuk kaçıncı sınıfa gidiyor diye sorduğumda, özel sınıfa gidiyor, öğrenmek güçlüğü çekiyor gibi sözler duyuyorum. Sonra fark ettim, yetersiz beslenmenin çocuklarda öğrenme güçlüğünü de ortaya çıkaran en önemli etken olduğunu. Yoksulluk meselesini insan hakları ihlali olarak tanımlıyorum. Her gün çocuk yoksulluk oranının yükseldiğini görüyoruz. Bu bir müdahale yapılmadığını da gösteriyor" ifadelerini kullandı. ANNE KARNINDAN YETİŞKİNLİĞE KADAR İZLENMELİ Çocuk yoksulluğunu önlemenin tek yolunun erken çocukluk eğitimi olduğunu dile getiren Foggo, "Birçok belediye kreş açıyor ama öncelikle bunlar erişilebilir değil. Kadınların terlikle çocuklarını bırakabilecekleri merkezlerin olması çok önemli. Ya da belediyelerin kreşleri bile çok pahalı artık. Erken çocukluk eğitimi yoksulluğu da önleyici bir şey olabilir. Okul yemeği de öyle… Ekmeğe yağ sürüp bile koyamadığı zamanlarda çocuğu okula göndermemeyi tercih ediyor aileler. Bununla ilgili bir müdahale yapılmıyor. Okul öncesine verilen ücretsiz öğün dahi bu yıl ortadan kaldırıldı. Çocuk beslenmesi ve okul yemeği konusunda sizlerin de daha fazla duyarlı olmasını istiyorum. Gerçekten çocuk evde bir şey yiyemiyor bari okulda bir öğün sağlıklı yemek yesin. Çocuk için verilen sosyal yardımları kirası ya da faturalar için kullanmak zorunda kalıyor insanlar. O küçücük paralar bir şekilde başka şeyler için kullanılıyor. Yoksulluk derinleştikçe yalnızlık da çoğalıyor. Çünkü ulaşım da pahalı bir şekilde izole olan insanlar haline geliyorlar. Çocukların anne karnından yetişkin olana kadar izlenmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum" diye konuştu. 7 EKİM'E KADAR SÜRECEK 4. Uluslararası Çocuk Koruma Kongresi, 7 Ekim'e kadar devam edecek. Program kapsamında düzenlenen çok sayıda kurs, konferans, atölye çalışması, diyalog çalışmalarıyla çocuk haklarına yönelik toplumsal bilinç oluşturacak. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Beslenme hakkı masaya yatırıldı: Çocukların dörtte biri okula aç gidiyor!

Anayasa Mahkemesinden Canan Karatay kararı Haber

Anayasa Mahkemesinden Canan Karatay kararı

Anayasa Mahkemesi (AYM), bir televizyon programında beslenmenin önemi ve depresyonla beslenme konularına yönelik tıbbi açıklamaları nedeniyle İstanbul Tabip Odası tarafından Prof. Dr. Canan Karatay'a para cezası uygulanmasını, ifade özgürlüğünün ihlali saydı. Anayasa Mahkemesi'nin Resmi Gazete'de yayımlanan kararına göre, Karatay, 2016'da katıldığı televizyon programında, beslenmenin önemi, depresyonla beslenme arasındaki ilişki konularına ilişkin konuştu, ilaç şirketlerinin ticari kaygıyla hareket ettiğine, antidepresanlarla mutlu olunamayacağına, sağlıklı beslenmeyle mutlu olunabileceğine dair konuştu. Yayın üzerine İstanbul Tabip Odası Onur Kurulu, Karatay hakkında disiplin soruşturması başlattı ve soruşturma sonunda Karatay'a bin 325 lira para cezası verildi. Türk Tabipler Birliği Yüksek Onur Kurulu da kararı onadı. “Bütün bu olaylardan dolayı bana 18 bin lira tazminat ödeyecek” Konuya ilişkin konuşan Canan Karatay, “7 sene oldu antideprasanların çok tehlikeli olduğunu açıklamıştım. Tabipler Birliği ve Psikiyatri Derneği bana dava açtı. İdare mahkemesinde davaya itiraz ettik ve idare mahkemesinden geri döndü. Benim davalarım idare mahkemesinden her zaman geri dönüyor. Tam 95 tane davam var. Haklı olduğum için Anayasa Mahkemesine müracaat ediyoruz, 7 sene sonra sonuçlandı. Bir hafta sonra gerekçeli karar elimize gelecek. Tabipler Birliği, bütün bu olaylardan dolayı bana 18 bin lira tazminat ödeyecek. Bu bir emsaldir, benim 95 tane davam var, fikir hürriyeti olduğu, açıklama yaptığım için ve halk sağlığına hiçbir zaman zarar vermediğim için Anayasa Mahkemesi bunu kabul etti. İnşallah diğer duruşmalarda da bu bir emsal olacaktır.” dedi. “Haksız yere mahkemeleri de uğraştırdılar” Karatay, “Tazminat davası açacağım, beni uğraştırdıkları için. Zaten işleri güçleri beni uğraştırmak. Biz de karşı dava açacağız, haksız yere mahkemeleri de uğraştırdılar. Bizi de uğraştırdılar ve uğraştırsınlar her zaman ben haklı çıktım yine de haklı çıkacağım” şeklinde konuştu. Karatay'ın, ceza kararının iptali istemiyle açtığı dava Ankara 13. İdare Mahkemesince, yaptığı istinaf başvurusu da bölge idare mahkemesince reddedildi. Bunun üzerine Karatay, Anayasa Mahkemesine hak ihlali iddiasıyla bireysel başvuru yaptı. Yüksek Mahkeme, Anayasa'nın 26'ncı maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmetti ve Karatay'a 18 bin lira manevi tazminat ödenmesini kararlaştırdı. İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.