TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#güneş

güneş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, güneş haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Küresel elektrik üretiminde rekor! Haber

Küresel elektrik üretiminde rekor!

Londra merkezli enerji düşünce kuruluşu Ember'in, küresel elektrik talebinin yüzde 92'sini temsil eden 78 ülkenin ocak-haziran 2023 dönemine ait elektrik verilerini geçen yılın aynı dönemiyle karşılaştıran analizi yayımlandı. Buna göre, yılın ilk yarısında küresel elektrik talebi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0,4 artış gösterdi. Bu oran, küresel elektrik talebindeki artışta 10 yıllık tarihsel ortalama olan yüzde 2,6'nın oldukça altında kaldı. Avrupa Birliği (AB) başta olmak üzere bazı büyük ekonomilerdeki talep düşüşü, küresel elektrik talebindeki büyümeyi baskıladı. Elektrik üretiminde ise, rüzgar ve güneş enerjisinin payı geçen yılın ilk yarısındaki yüzde 12,8'e kıyasla bu yılın ilk yarısında yüzde 14,3'e ulaşarak rekor kırdı. Rüzgarın küresel elektrik üretimindeki payı yüzde 8,75 olurken, güneşin payı yüzde 5,52'ye yükseldi. Rüzgar ve güneş, küresel elektrik üretiminde paylarını önemli ölçüde artıran iki elektrik kaynağı oldu. Güneş enerjisinden elektrik üretimi bu yılın ilk yarısında 2022'nin aynı dönemine göre yüzde 16, rüzgardan üretim ise yüzde 10 büyüdü. Rüzgar ve güneş enerjisinin elektrik üretimindeki payının büyümesi, sektör kaynaklı emisyonlardaki artışın yüzde 0,2 ile durağan seyretmesini sağladı. Güneş ve rüzgardan üretilen elektrik, 142 milyon ton karbon emisyonunu önledi. Danimarka elektriğinin yarıdan fazlasını rüzgardan üretti Rüzgarın elektrik üretimindeki payının en yüksek olduğu ülke yüzde 55,6 ile Danimarka oldu. Danimarka, bu yılın ilk yarısında elektriğinin yüzde 10,3'ünü güneşten elde etti. Birleşik Krallık elektriğinin yüzde 31,6'sını, Almanya yüzde 27'sini, İspanya yüzde 25,7'sini, Hollanda yüzde 21,5'ini, Brezilya yüzde 12,2'sini ve ABD yüzde 11,3'ünü rüzgardan karşıladı. Çin'in elektrik üretiminde rüzgarın payı söz konusu dönemde yüzde 11 olurken, gelişmekte olan en büyük ekonomilerden biri olan Hindistan elektrik üretiminin yüzde 4,3'ünü rüzgardan sağladı. Elektrik üretiminde güneşin en yüksek pay sahibi olduğu ülke ise yüzde 24,6 ile Lüksemburg oldu. Hollanda ve Yunanistan elektrik üretiminin yüzde 18,3'ünü güneşten karşılarken, bu oran İspanya'da yüzde 16,3, İtalya ve Almanya'da sırasıyla yüzde 12,6 ve yüzde 12,3 olarak hesaplandı. Japonya yılın ilk yarısında elektriğinin yüzde 11,4'ünü, Danimarka yüzde 10,4'ünü, Hindistan yüzde 7,1'ini, Çin yüzde 5,9'unu ve ABD yüzde 5,8'ini güneşten üretti. Türkiye'nin elektrik üretiminde ise bu yılın ilk yarısında rüzgarın payı yüzde 10,4 ve güneşin payı yüzde 5,65'e yükseldi. Temiz enerji dönüşümünde iddialı hedefleri bulunan AB ülkelerinde rüzgar ve güneşin elektrik üretimindeki ortalama payı sırasıyla yüzde 18,1 ve yüzde 9 oldu. Kuraklık, hidroelektrik üretimini vurdu Söz konusu dönemde, kömürden elektrik üretimi yüzde 1 arttı ve küresel elektrik üretiminin yüzde 36'sını oluşturdu. Doğal gazdan elektrik üretiminin toplam içindeki payı yüzde 0,5 artışla yüzde 22 oldu. Nükleerden elektrik üretimi ocak-haziran döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0,7 büyüdü ve dünya elektrik üretiminin yüzde 9,6'sını karşıladı. Hidroelektrik üretimi bu dönemde kuraklık nedeniyle yüzde 8,5 ile tarihi bir düşüş yaşadı ve küresel elektrik üretiminin yüzde 14'ünü oluşturdu. Hidroelektrik üretimindeki düşüşün dörtte üçü Çin'den kaynaklandı. Hidroelektrik üretiminden kaynaklanan açığı kapatmak için ise fosil yakıtlardan üretimde artış görüldü. Küresel hidroelektrik üretiminin bu yılın ilk yarısında geçen yıl ile aynı seviyede olması durumunda, enerji sektörü emisyonlarının yüzde 2,9 oranında azalacağı hesaplandı. Küresel elektrik üretiminin kalan kısmı jeotermal enerji gibi diğer yenilenebilir kaynaklardan ve fosil yakıtlardan karşılandı. Raporun başyazarı ve Ember Kıdemli Elektrik Analisti Malgorzata Wiatros-Motyka, yaptığı değerlendirmede, "2023'te enerji sektörü emisyonlarında bir düşüş olup olmayacağı hala belirsizliğini koruyor. Rüzgar ve güneş enerjisindeki kayda değer büyümeyi görmek cesaret verici olsa da, iklim değişikliğiyle yoğunlaşan olumsuz hidroelektrik koşulların çarpıcı gerçekliğini göz ardı edemeyiz." ifadelerini kullandı. Wiatros-Motyka, küresel enerji sektörü emisyonlarının zirvede olduğuna işaret ederek, "Şimdi bu on yıl içinde yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına çıkarmak için küresel bir anlaşma sağlayarak fosil yakıtlarda hızlı bir düşüş için ivmeyi serbest bırakmamız gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - ''2053'te elektrik üretiminin yüzde 8'ini karşılamayı hedefliyoruz''

Ünlü sanatçılar Kordon’u salladı: Fanta Fest coşturdu Haber

Ünlü sanatçılar Kordon’u salladı: Fanta Fest coşturdu

İlk olarak 2001 yılında gerçekleşen ve kesintisiz olarak 14 yıl boyunca devam eden Fanta Fest coşkusu bu yılda tüm hızıyla devam ediyor. Geçtiğimiz yıl 10 ilde binlerce müzikseverle buluşan Fanta Fest’in bu seneki ikinci durağı İzmir oldu. Müzik ve eğlenceyi Türkiye’nin dört bir yanına Edis, Ceza ve Güneş ile taşıyan Fanta Fest, İzmir Gündoğdu Meydanı’nda yoğun bir katılımla gerçekleşti. Gün boyunca, DJ performansları, yarışmalar, atölyeler ve özel dans şovları gibi etkinliklerin yer aldığı Fanta Fest, akşam da Edis, Ceza ve Güneş konserleri ile İzmirlilere benzersiz bir deneyim yaşattı. EDİS: İYİ Kİ İZMİRLİYİM Festivalin ikinci konserinde izleyenlere muhteşem bir gece yaşatan Türk Pop Müziği’nin ünlü yıldızı Edis sahneye en beğenilen şarkılarından “Benim Ol” ile çıktı. Edis, hit şarkıları, sahne şovu, dans performansı, kostümü ve bitmeyen enerjisiyle etkinlik alanında katılımcılara bambaşka bir atmosfer yaşattı. Festival seyircisiyle buluştuğu için çok mutlu olduğunu söyleyen Edis ‘’Hoşgeldiniz, bu nasıl güzel bir gece, nasıl güzel bir kalabalık onur duydum. Burada olduğunuz için çok teşekkürler. Gündoğdu’da konser vermek benim için çok enteresan, yıllarım burada geçti. İyi ki buradasınız, iyi ki İzmirliyim.’’ dedi. Ünlü yıldız; “Martılar”, “Yalancı”, “Perişanım” gibi en beğenilen şarkılarını sevenleriyle beraber hep birlikte söyledi. Edis, Gülşen ile düet yaptığı ve kısa sürede yüzbinlerce dinlenme rakamına ulaşarak ‘Trendler Listesi’nde bir numara olan ‘Sor’ şarkısını da ilk kez sahnede seslendirdi. Edis, “Hepinizi çok seviyorum.” diyerek performansını sonlandırdı. CEZA: EKSİK OLMAYIN İZMİR! Türk rap müziğinin öncü sanatçılarından Ceza, “Muhteşem görünüyorsunuz, her zamanki gibi. Burada olduğum için çok mutluyum, eksik olmayın İzmir!’’ diyerek İzmirlileri selamladı. Ceza konserde; ‘’Yerli Plaka’’ ve ‘’SusPus’’ başta olmak üzere popüler eserlerini müzikseverlerle tek bir ağızdan seslendirdi. GÜNEŞ: ÇOK GÜZEL GÖZÜKÜYORSUNUZ Son dönemin parlayan yıldızlarından Güneş sevilen parçaları ‘’Dua’’ ve ‘’Suçlarımdan Biri’’yi seslendirmesinin ardından ‘’Nasılsınız? Çok güzel gözüküyorsunuz, keyfiniz yerinde mi İzmir?’’ diyerek şarkılarını seslendirmeye devam etti. Sıradışı makyajı, enerjisi ve dans performansıyla öne çıkan Güneş sevenlerine unutulmaz anlar yaşattı. FENTA FEST DEPREZEDE ÖĞRENCİLERE BURS VERECEK Fanta Fest, bu sene ayrıca Türk Eğitim Vakfı (TEV) iş birliğiyle depremden etkilenen 200 lise ve üniversite öğrencisine burs desteği sağlayacak. Bu haber de ilginizi çekebilir: YKS yerleştirme sonuçları açıklandı

Cildinizin cayır cayır yanmasını istemiyorsanız, bunları yaptıktan sonra sakın güneşe çıkmayın! Haber

Cildinizin cayır cayır yanmasını istemiyorsanız, bunları yaptıktan sonra sakın güneşe çıkmayın!

GURBET YAVUKLU Cilt bakımına ilişkin her gün ortaya atılan yeni bir bilgi, bir önceki bilginin doğruluğunu ortadan kaldırır nitelikte oluyor. Örneğin, geçmişte güneş kreminin esamesi bile okunmazken bugün güneş kremi ile ilgili her gün bir öncekinden farklı bir bilgi ortaya çıkıyor. Temel cilt bakımı günümüzde yerini pek çok ürünün kullanıldığı çok kapsamlı cilt bakımına bırakmış durumda. Çift aşamalı temizlik, tonik, serum, kimyasal peeling derken kişilerin kafası cilt bakımı konusunda bir hayli karışıyor. BUNU YAPTIKTAN SONRA SAKIN GÜNEŞE ÇIKMAYIN Günümüzün şu an için doğru bilinen cilt bakım bilgilerinden biri ise tanecikli peelingler yerine sıvı formdaki kimyasal peelingleri tercih etmek. Kimyasal peeling, cildin yenilenmesine yardımcı olup, ışıltılı bir cilt görünümüne kavuşmanıza yardımcı olacak bir yöntemdir. Cildi canlandırmak, genç bir görünüm kazandırmak, görünüşünü iyileştirmek için bir veya birkaç kimyasal sıvının uygulanmasıyla derinin farklı derinliklerinde kontrollü hasar oluşturarak sağlıklı bir derinin ortaya çıkmasına yardımcı olur. En sık kullanılan kimyasallar arasında alfa hidroksi asitler (AHA) (glikolik asit, meyve asitleri, laktik asit) ve  salisilik asit (beta hidroksi asitler (BHA) bulunur. Bu uygulama, sonucu itibariyle oldukça önerilse de uzmanlar kesin bir şekilde uyarıyor. Kimyasal peeling uyguladıktan sonra ardından güneş kremi uygulamadığınız takdirde kesinlikle güneşe çıkmayın. Uygulama sonrası cildinizi güneşten korumak cilt sağlığınız için çok önemli. Mümkünse bir süre güneşe çıkmamak, çıkmanız gerekiyorsa da güneş kremi uygulamak ve güneş kremini 2 saatte bir tazelemek cildinizin yanmaması için oldukça önemli. Aksi halde bu önlemleri almazsanız, cilt yanıkları ve cilt lekelenmeleri kaçınılmaz olacaktır. KİMYASAL PEELİNG NEDEN UYGULANIR? Kimyasal peeling, birçok dermatolojik hastalıkların tedavisinde sık sık kullanılan basit ve kolay uygulanabilir işlemler arasında yer alır. Güneş ve yanık gibi etkenlerin deride meydana getirdiği ince kırışıklar, güneşe ve yaşa bağlı oluşan lekeler, çiller, yüzdeki koyu renkli lekeler, hormonal veya gebelik lekeleri peeling ile tedavi edilebilir. Aktif sivilceler üzerinde iyileşme ve sivilce izlerinde düzelme etkisi bulunur. Bunun yanı sıra ciltte yağlanma ve gözenek görünümünde azalma konusunda da olumlu etki gösterir. Ancak uyarmakta fayda vardır ki, bu tür asit içerikli ürünleri kullanmadan önce cilt doktorunuza danışmanız ve bu tarz ürünleri kullanmadan önce ürünler hakkında gerekli bilgileri edinmeniz son derece önemlidir. Bilinçsizce yapacağınız uygulamalar cildinizde istenmeyen sonuçlara neden olabilir.  Kaç faktör güneş kremi kullanmalıyız?  

Güneş gözlüğü alırken “CE” ibaresine dikkat edin! Haber

Güneş gözlüğü alırken “CE” ibaresine dikkat edin!

Yazın en sıcak döneminin yaşandığı son günlerde artan güneş gözlüğü kullanımı için önemli bir uyarı geldi. Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Arif Koytak, güneş gözlüğü alırken, gözlüğün üzerinde veya ambalajında, gözlüğün uluslararası standartlara göre test edilip onaylandığını gösteren “CE” ibaresinin olup olmadığına dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. MOR ÖTESİ IŞINLAR ZARARLI Güneşten gelen mor ötesi ışınların bazı dalga boylarının atmosfer ve ozon tabakası tarafından süzüldüğünü belirten Prof. Dr. Koytak, “En düşük dalga boyu olan UVA ışınları bile uzun süre maruz kalındığında ciltte ve gözlerde bir kısmı onarılamayacak hasarlar oluşturma potansiyeline sahiptir. Söz gelimi göz çevresinde ve göz kapaklarında cilt kanserleri, göz çevresi ciltte ve göz kapaklarında erken yaşta oluşan kırışıklıklar, sarkmalar, renk değişiklikleri, göz küresinin dış zarında (konjonktiva) kanserler, gözün dış zarında, halk arasında ‘kuş kanadı’ olarak bilinen pterjiyum (gözde et büyümesi) gelişmesi, gözde görülen ve ciddi hasar yaratabilen göz uçuğu gibi bazı enfeksiyonların tetiklenmesi, gözün en önünde yer alan saydam kornea tabakasında güneş yanıkları, erken yaşta katarakt gelişimi ve ‘sarı nokta hastalığı’ olarak bilinen, retinanın en hassas bölgesini etkileyerek ciddi görme kaybı yapan maküla (sarı nokta) dejenerasyonu, bunların arasında sayılabilir” dedi. GÜNEŞ GÖZLÜĞÜNÜN ÖNEMİ Güneş gözlüğünün, güneşin zararlı ışınlarından korunmanın en kolay yolu olduğunun altını çizen Prof. Dr. Koytak, “Güneş ışığının göz ve göz çevresinde yaratacağı hasardan kaçınmak için güneşin en tepede olduğu saatlerde açık havaya çıkılmamalı, zorunlu hallede siperlikli şapka ya da şemsiye kullanılmalı, yüze ve özellikle göz çevresi cilde güneş kremi sürülmeli ve kısa süreli de olsa, doğrudan güneş ışığına doğru bakmaktan sakınılmalıdır. Ancak gözlerimizi güneş ışığından korumanın en kolay ve etkili yolu uygun güneş gözlüğü kullanımıdır. Güneş gözlüğü seçimi ve kullanımı ile ilgili uyarı ve önerilerimizi dikkate almanız hem kısa hem de uzun vadede göz sağlığınızı korumanızı sağlayacaktır” diye konuştu. ''YÜZDE 100 KORUYUCU OLMALI'' Prof. Dr. Koytak, sağlıklı ve kaliteli güneş gözlüğü kullanabilmek için “CE” işaretinden başka dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıraladı: “Güneş gözlüğü UV (mor ötesi) ışınların tamamına, yani 400 nanometre altı tüm dalga boylarına karşı yüzde 100 koruyucu olmalıdır. Bunun için ürünün üzerinde ‘UV400’, ‘UV400’e karşı yüzde 100 koruyucu’, ‘UVA ve UVB’ye karşı yüzde 100 koruyucu’ gibi ifadelerin açık biçimde yazılı olması gerekir. Güneş gözlüğü camlarının UV filtre edici özellikleri hemen hemen tüm gözlükçülerde bulunan ölçüm cihazlarıyla test edilebilir. Dolayısıyla gözlüğün camlarının kalitesinden emin olmak isteniyorsa, ilgili testi gözlükçüde, kişi kendisi bizzat nezaret ederek yaptırabilir.” HERKES KULLANMALI Prof. Dr. Koytak, şöyle devam etti: “Güneş gözlüklerini sadece belli yaş grupları, ya da gözleri hassas kişiler değil, herkesin takması gerekir. Söz gelimi güneş gözlüğü koruması çocuklar için de gereklidir. Çocukların kullanacağı gözlüklerde güvenlik açısından mineral cam yerine kırılmaz organik camlar ve yumuşak, kırılmaz plastikten, sivri köşeleri yuvarlatılmış çerçeveler tercih edilmelidir. Güneş gözlüğü çerçevelerinin, kişinin yüz ölçülerine uygun olduğundan, kulak ve burna tam oturduğundan, yüz terlediğinde ya da güneş kremi sürüldüğünde gözlerden kaymayacağından emin olunmalıdır. Estetik kaygılar da elbette önemlidir ancak güneş gözlüğü çerçevelerinin gözü tamamen, göz çevresi cildini de olabildiğince örtmesi tercih edilmelidir. Gözlük çerçevelerinizin yanlardan gelen ve aşağıdan yansıyan ışığı da bloke etmesi gerekir. Bu yüzden küçük, düz, yüz kıvrımına uygun olmayan ve ince çerçevelerden uzak durulmalıdır.” ''MARKA, KORUYUCULUĞU ETKİLEMEZ'' Güneş gözlüğünün markasının ya da fiyatının koruyuculuğu üstünde herhangi bir etkisinin olmayabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Koytak, “İyi marka veya pahalı fiyatı olan her gözlük için koruyuculuğu iyidir demek doğru olmayabilir. Ayrıca cam rengi ya da koyuluğunun da koruma fonksiyonunda etkisi yoktur. Çünkü güneş gözlüklerinin temel amacı gözleri ışığın parlaklığından çok, belli dalga boyundaki ışınlardan korumaktır. Bahsettiğimiz şartları sağlaması halinde, çok ucuz, cam rengi çok açık bir gözlük de çok pahalı, bilinen marka veya siyah camlı bir gözlük kadar iyi koruma sağlayabilir. Ancak genellikle açıkta, işportada ya da güvenilmez internet sitelerinde satılan gözlüklerin herhangi bir denetime tabi olmadığı ve üzerlerinde bulunan CE ibaresinin bile sahte olabileceği unutulmamalıdır. Tüketiciler, güneş gözlüklerini optik mağazalar yani gözlükçülerden, marketlerden, giyim mağazaları ya da güvenilir internet siteleri gibi yasal ve hukuki sorumluluklarına sadık platformlardan satın almaya özen göstermelidir. Bu arada polarize camların korunmaya pozitif veya negatif etkisi yoktur. Bu camlar yoğun ışık altında ışık saçılması ve kamaşmayı azaltarak daha kaliteli ve net görüş sağlarlar. Dolayısıyla, polarize camlarda da %100 UV400 filtre edici özelliğin aranması şarttır.” dedi. HER MEVSİMDE KULLANILMALI Güneş gözlüğü kullanımının sadece yaz aylarıyla sınırlandırılmaması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Koytak, “Güneş gözlüğü, mevsimden bağımsız olarak, tüm güneşli havalarda kullanılmalıdır. Açık hava sporları, deniz ve kar sporları esnasında da hava sıcaklığı ve güneş yoğunluğuna bakılmaksızın uygun güneş gözlükleri kullanılmalıdır. Sarı nokta hastalığı, retinitis pigmentosa (tavuk karası), göz uçuğu, pterjiyum ve benzeri göz hastalıkları olan kişiler güneş gözlüğü kullanma konusunda herkesten daha fazla hassasiyet göstermelidir. Ne kadar kaliteli olurlarsa olsunlar, güneş gözlükleriyle asla güneşe doğrudan bakılmamalı, güneş tutulması izlenmemelidir. Güneş gözlüğü camlarının kaplamaları ve ışık geçirici özellikleri yıllar içinde azalabilmektedir. Bu yüzden eski güneş gözlüklerinin UV koruyucu özellikleri zaman zaman gözlükçülerde test ettirilmelidir” diyerek sözlerini noktaladı. BÜLTEN

Güneş yüzeyinde patlama: Dünyanın 20 katı büyüklüğünde! Haber

Güneş yüzeyinde patlama: Dünyanın 20 katı büyüklüğünde!

Dünyayı da vurması beklenen hatta erken zirve yapmasını bekleyen bazı bilim insanlarının 6 ay ile 1 yıl arasında süre verdikleri güneş patlamalarının ilki geçtiğimiz gün yaşandı. 20 dünya büyüklüğündeki patlama dünyadan da görüldü. Bu patlamanın radyo iletişiminde neden olduğu kesintiler yaklaşık 30 dakika sürdü. Ancak uzmanlar yine de "ucuz atlattığımız" görüşünde. Zira patlamanın ardından güneşten uzaklaşan ateşli döngü dünya büyüklüğünde 20 gezegeni yutabilecek kadar genişti. Ancak bu gerçekleşmedi. Çünkü ateş çemberinin dünyanın ters istikamete doğru yol aldığı gözlemlendi. Temmuz ayındaki diğer bir kaç önemli patlama gibi bu patlamanın da dünyaya ulaşmayacağı bildirildi. X sınıfı olarak nitelendirilen patlama en şiddetli güneş patlamalarının olduğu kategoride yer alıyor. Güneşte yaşanan dev patlama amatör olarak astro foto ile ilgilenen Edirneli bir öğretmen tarafından da görüntülendi. Her gün düzenli olarak saat 18.30 ile 19.00 arasında düzenli olarak günlük güneş kayıtları alan Adnan Tunca, "Teleskopla çekim yapmaya başladım. Halpha filtreyi devreye sokmadan bir kayıt almak istedim. Normalde filtre ile sıkıştırmadan güneş ayrıntıları görülmemekte ancak bu şekilde çekim yapacağım sırada bir patlama gördüm. Kayıt yeri açmaya çalışırken çok hızlı bir şekilde oluşan bir patlama olmaya başladı. Güneşte her gün patlama oluyor ancak bu defaki patlama çok hızlı ve çok uzağa doğru patlama yaptı ve ardından yeni bir şekil aldı. Ben ilk defa bu şekilde bir patlama gördüm, bu yüzden olağanüstü ya da sıra dışı bir patlama diyebiliriz" diye konuştu. İHA

UV ışını nedir? UV ışını zararlı mıdır, neden korunmalıyız? Haber

UV ışını nedir? UV ışını zararlı mıdır, neden korunmalıyız?

UV ışınlarından koruyan birçok ürün, özellikle yaz aylarında milyonlarca kişi tarafından kullanılmaktadır. Krem, losyon ve sprey dışında UV ışınlarından koruyan gözlükler ve mayolar da üretilmektedir. Peki nedir bu UV ışını ve neden korunmalıyız? Güneşten gelen kızıl ve morötesi zararlı ışınlara ultraviyole denir. Kısaca UV olarak da bilinen bu ışınların dalga boyu, yaz mevsiminde ve öğle saatlerinde daha yüksek olur. Dalda boyu en kısa olan ışınlara UV - A olarak bilinir. Cıva buharlı lambalarla ultraviyole ışınları elde etmek mümkündür. Bu ışınlar, kontrollü bir şekilde havalandırma ve filtreleme sistemlerinde kullanılır. Son derece güçlü bir ışın olan UV, mikrop ve bakterileri öldürür. Bu nedenle sağlık kurumlarının sterilizasyon bölümünde kullanılan makinelerde de ultraviyole ışınlarından faydalanılır. Ultraviyole (zararlı güneş ışınları) nelere sebep olur? Güneş yanıkları, deri yaşlanmaları, lekeler, kanser gibi birçok yan etkisi bulunmaktadır. Özellikle çocukluk ve ergenlik dönemlerinde güneşten belli bir oranda korunmak gerekmektedir. Güneş yanığı, en bilinen erken etkidir. Uzun vadede zararları ise cilt hücrelerinde ve cilt altı dokularda hasar, erken yaşlanma, yüzeydeki damarlarda bozulma, aktinik keratoz ve fotodermatoz gibi cilt rahatsızlıklarıdır. Aynı zamanda uzun süre güneşin zararlı ışınlarına maruz kalmak cilt kanserlerine ve gözde katarakt hastalığına da neden olabilmektedir. UV'den nasıl korunuruz? Güneşin cilde zarar vermesini önlemek için yüksek faktörlü bir güneş kremini düzenli aralıklarla sürmek gerekir. Özellikle açık tenliler için bu daha fazla geçerlidir. Ayrıca güneşin tam tepede olduğu öğlen saatlerinde dışarı çıkmak tercih edilmemelidir. Güneş gözlüğü takmak da gözleri korumak açısından önem taşır. Uzmanlar, UV ışınlarına maruz kalmanın katarakt, kanser ve kar körlüğü gibi ciddi rahatsızlıklarla bağlantısına dikkat çekiyor. HABER MERKEZİ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.