TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#grip aşısı

grip aşısı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, grip aşısı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Grip aşısında önemli uyarılar Haber

Grip aşısında önemli uyarılar

Kayseri Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ayşin Kılınç Toker, grip aşısı ile ilgili önemli uyarılarda bulundu. Risk grubunda bulunan insanların grip aşısını mutlaka yaptırması gerektiğini kaydeden Toker, "Mevsimsel grip influenza gribiyle meydana gelen üst solunum yollarıyla alakalı bir hastalıktır. Maalesef virüsün yapısından dolayı her sene çok sık değişiklik gösteren bir virüstür. Bu nedenle de Dünya Sağlık Örgütü virüsün özelliğine göre her sene aşının içeriğini ayrı şekilde belirlemektedir. Son dönemlerde ülkemizde influenza A tipinden 2 suş, B tipinde de 1 suş şeklinde aşı içeriği yapılıyor. Özellikle bu kuzey ve güney yarımkürede bile değişiklik gösteriyor. O yüzden bizim mevsimsel grip aşısını her sene yeniden olmamız gerekiyor. Zaten bu CBu belirlemeler kuzey yarımkürede eylül ve ekim aylarında ilk grip mevsimi başlamadan aşıların olunması gerekiyor. Bu şekilde de yaz başına kadar koruma sağlanmış oluyor. Özellikle 55-60 yaşın üzerindeki yaşlılar, kanser hastalığı, belirlenmiş bir immün yetmezliği olan kişiler, bu kişilere bakım verenler, hastanedeki sağlık personelleri, küçük yaş grubundaki çocuklar ile kreşlerde beraber olan kişiler özel risk grupları olarak tanımlanır ve yıllık aşılanması özellikle önerilir” ifadelerini kullandı. Aşının kimlere yapılmayacağı konusunda bilgiler veren Toker, “6 aylıktan küçük bebekler ve hamileliğin ilk 3 ayında olduğu belirlenen kişilere aşıyı çok önermiyoruz. Bu nedenle özellikle hamilelik planlayan kadınlar öncesinde aşı oldukları takdirde hem gebelikleri boyunca korunurlar hem de bu şekilde hamilelik başlamadan bebeklerine ek bir zarar gelmesini engellemiş olurlar. Anne süt emzirdiği ve o dönemde aşı olduğu takdirde sütten koruyucu antijenler bebeğe geçecek ve bebeği de koruyacaktır. Bu da önemli bir noktadır” şeklinde konuştu. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Mevsim geçişlerinde alerjik astıma dikkat

Gebeler ve emziren annelere grip aşısı uyarısı Haber

Gebeler ve emziren annelere grip aşısı uyarısı

Ankara Etlik Şehir Hastanesi'nde görevli Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. İnci Kahyaoğlu, sonbahar mevsimine girilmesiyle boğaz, burun, solunum yolları, sinüsler ve akciğerleri etkileyen bakteri ve virüs kaynaklı hastalıkların görülme sıklığının arttığını söyledi. Kahyaoğlu, gribin özellikle gebeler, kronik rahatsızlığı bulunanlar, nakil hastaları, bağışıklık sistemi zayıf olanlar ve 65 yaş üstündekiler için hayati tehlike yaratabilen ciddi bir sağlık sorunu olabileceğinin altını çizdi. Risk grubunda yer alan gebelerin de gripten korunmasının büyük önem taşıdığına dikkati çeken Kahyaoğlu, "Bu dönemler, normal bir hastanın geçirebileceği grip, gebeler için çok daha tehlikeli seyretmektedir." dedi. Kahyaoğlu, normal kişilerin gribi ateş, kas ağrısı, burun akıntısı gibi şikayetlerle geçirebileceğini aktararak, sözlerine şöyle devam etti: "Bağışıklık sistemi güçlü olan bunu kolaylıkla atlatabiliyor, ancak gebelerde durum biraz daha farklı olabiliyor. Gebelerde, bağışıklık sistemi baskılanmıştır. Aynı zamanda gebeliğe bağlı olarak kalpte ve akciğerlerde değişikler ortaya çıkmaktadır. Bunlar, gribin biraz daha komplikasyonlu ve ağır geçmesine sebep olabiliyor. Buna bağlı olarak da grip olan gebelerin hastaneye yatış sıklığı ile gripten akut akciğer enfeksiyonuna ilerleme sıklığı artabiliyor. Grip olan gebelerde zatürre gelişme riski yüzde 50 daha fazla görülüyor. Ayrıca yoğun bakıma geçiş olduktan sonra anne ölümleri dahil ciddi komplikasyonlar görülebiliyor." Bunun yanı sıra anne karnındaki bebekle ilgili de erken doğum gibi sıkıntılar ortaya çıkabiliyor. Anne adayının grip olması halinde erken doğum eylemi tetiklenebildiğinden, bebekte de doğduğu haftaya bağlı olarak ciddi sıkıntılar yaratabiliyor." Kahyaoğlu, anne adaylarının öksürük, yüksek ateş, burun akıntısı ve boğaz ağrısı gelişmesi halinde hiç beklemeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları gerektiğini dile getirdi. "Uzun dönemli yapılan çalışmalar, grip aşılarının güvenli olduğunu kanıtlıyor" Kahyaoğlu, gribe bağlı gebelerde ölüm ya da ağır hastalık riskinin aşı ile önlenebildiğine işaret etti. Aşının, gripten korunmada en güçlü silah olduğunu vurgulayan Kahyaoğlu, hayatın bir döneminde grip aşısı olmanın kişiyi sürekli korumadığının altını çizdi. Kahyaoğlu, grip aşılarının içeriği düzenli yenilendiğinden her yıl yaptırılmasının uygun olduğunu söyledi. Bilimsel çalışmalarla grip aşılarının güvenilirliğinin teyit edildiğine dikkati çeken Kahyaoğlu, şunları kaydetti: "Sağlık Bakanlığı ve uluslararası cemiyetler de gebelerde grip aşısının yapılmasını öneriyor. Çalışmalar, grip aşısının bebek ve annede ciddi bir komplikasyon yaratmadığını gösteriyor. Bilimsel çalışmalar, grip aşısının annede gebeliğin düşükle sonuçlanma ya da erken ve düşük doğum riskini artırmadığını ortaya koyuyor. Gebeliğe bağlı oluşabilecek tansiyon gibi hastalıklarda herhangi bir rolünün olmadığını gösteriyor. Aşı, anne adayının yoğun bakıma yatma riskini azaltıyor, akciğer enfeksiyonundan hatta ölümden koruyor. Uzun dönemli yapılan çalışmalar, grip aşılarının güvenli olduğunu kanıtlıyor. Gebeliğin herhangi bir döneminde grip aşısı yapılabilir. Özellikle eylül-ekim aylarından nisan-mayıs aylarına kadar olan dönemlerde gebeliği sürecek anne adaylarının grip aşılarını yaptırması mutlaka gerekiyor." "Grip aşısı olan emziren anneler, özellikle ilk 6 ayda bebeklerini de gripten korumuş oluyor" Kahyaoğlu, gebelerin grip aşılarını hastanelerde ve sağlık ocaklarında yaptırabildiklerini belirtti. Grip aşısını sadece gebelerin dışında emziren annelerin de yaptırması gerektiğini ifade eden Kahyaoğlu, "Emziren annelerin de grip aşısı yaptırmasıyla, bebeklerin ilk aylarında korunma sağlanıyor. Annede antikor gelişimi sütle birlikte bebeğe geçiyor ve bu şekilde ikincil bir fayda da sağlanmış olunuyor. Grip aşısı olan emziren anneler, özellikle ilk 6 ayda bebeklerini de gripten korumuş oluyor. Bu da çok önemli bir kazanç. Bu nedenle gebe ve emziren annelerin grip aşısını yaptırmasını öneriyoruz." diye konuştu. Bu haber de ilginizi çekebilir: Uzmanından velilere uyarı: Çocuklarda uyku düzenine dikkat!

Grip aşısını kimler yaptırabilir? Grip aşısının yan etkileri nelerdir? Haber

Grip aşısını kimler yaptırabilir? Grip aşısının yan etkileri nelerdir?

Dünya Sağlık Örgütü grip virüsünün değişikliklerini yakından takip edip, aşı içeriği için her yıl önerilerde bulunur. Her yıl aşı içeriği Dünya Sağlık Örgütü’nün tavsiyeleri dikkate alınarak hazırlanmaktadır. Peki grip aşısını kimler yaptırabilir? Grip aşısının yan etkisi var mıdır? İşte merak edilen detaylar… Sağlık Bakanlığı’nın sitesinde yer alan bilgilere göre; son yıllarda kullanılan aşılarda influenza A’nın iki alt tipi ve influenza B’nin de bir alt tipi yer almaktadır. Hazırlanan aşı ile dolaşımda saptanan virüslerle antijenik benzerlik varsa aşı yüzde 50-80 korunma sağlayabilir. Sağlıklı erişkinlerde aşı ile sağlanan koruyucu antikor düzeyi influenza A için yüzde 80’in üzerinde bildirilmiştir. Yaşlılarda koruyuculuk daha düşük olmakla birlikte komplikasyonları ve ölümleri azalttığı bilimsel yayınlarla gösterilmiştir. GİRP AŞISINI KİMLER YAPTIRMALI? GRİP AŞISI HER YIL YAPTIRILMALI MI? Her sene mevsimsel bir gribe neden olan grip virüsü değişebilmektedir ve grip aşısının içeriği Dünya Sağlık Örgütü tarafından bir yıl önce salgın yapan virüs tiplerinin belirlenmesi ile geliştirilmekte ve aşının içeriği de bu uygulamaya bağlı olarak her sene değişmektedir. Aşı, sadece yapıldığı grip sezonu için etkili olmaktadır. Bu nedenle; eskiden geçirilmiş grip hastalığı ya da uygulanmış grip aşısına bakılmaksızın mevsimsel gribe karşı etkin bir korunma sağlanması için her sene grip aşısı yaptırılmalı yani yenilenmelidir. Aşının koruyucu etkisi, aşı yapıldıktan iki hafta sonra başlayacağı için aşının en uygun zamanı, gribin sık görülmeye başladığı dönemden hemen öncesidir. Ekim ve Kasım ayları grip aşısının yapılma zamanı olarak tercih edilmelidir. Aşılanmayanlar kişiler ise mart ayının sonuna kadar aşılanabilir. Aşının koruyuculuğu yaklaşık olarak 6-8 ay olarak devam eder. Burada yer alan bilgilere göre; Grip aşısı 6 aylıktan küçük çocuklara, hamileliğinin ilk 3 ayının içinde bulunanlara ve ciddi yumurta alerjisi ya da aşı içeriğinde bulunan herhangi bir maddeye karşı ciddi alerji öyküsü olan kişilere daha önce herhangi bir mevsimsel influenza aşısı ile ciddi (hayatı tehdit eden) alerji öyküsü olan kişilere uygulanmamalıdır. GRİP AŞISININ YAN ETKİLERİ VAR MIDIR? VARSA NELERDİR? Her biyolojik üründe olduğu gibi grip aşısı uygulanmasından sonra da alerjik reaksiyon görülebilme ihtimali bulunmaktadır. Grip aşısı sonrası yüzde 15-20 oranında aşı yerinde ağrı, kızarıklık, şişlik oluşabilir. Tüm vücudu etkileyen yan etkiler ise son derece nadirdir (yüzde1’in altında) ve ateş, halsizlik, kas ağrısı gibi yan etkiler (eğer görülürse) aşıdan 6-12 saat sonra başlamakta ve 1-2 gün içinde kendiliğinden geçmektedir. Grip aşısı sonrası grip hastalığının görülmesi genellikle tesadüfen olabilir. Grip aşısı teknik olarak inaktive yani ölü bir virüs aşısı olduğundan vücuda canlı virüs verilmediğinden aşıya bağlı grip hastalığı oluşamaz. Aşıların her zaman tam teşekküllü sağlık merkezlerinde veya hekim kontrolünde uygulanması önerilmektedir. Bu haber de ilginizi çekebilir: Bakan Koca'dan maske uyarısı!

Egeli bilim ekibinden grip aşısına yönelik proje Haber

Egeli bilim ekibinden grip aşısına yönelik proje

Egeli bilim ekibinden grip aşısına yönelik proje Ege Üniversitesi (EÜ), ulusal ve uluslararası arenada başarılarıyla adını duyuran akademisyenlerince yapılan projeler, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından desteklenmeye devam ediyor. Yürütücülüğünü Ege Üniversitesi (EÜ) Biyomühendislik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşe Nalbantsoy’un üstlendiği “İnaktif Trivalan Grip Aşı Formülasyonunun Geliştirilmesi” projesi TÜBİTAK “1001-Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı” tarafından desteklenmeye uygun bulundu. Egeli akademisyenler proje kapsamında grip aşısına yönelik önemli çalışmalar gerçekleştirecek. Proje ekibini makamında ağırlayarak tebrik eden EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Akademisyenlerimizin özverili çalışmaları ile en çok proje üreten ve projesi TÜBİTAK tarafından en çok kabul edilen üniversiteler arasında zirvede yer alıyoruz. Oluşturduğumuz bilimsel ekosistemle akademisyenlerimizin başarılarının her geçen gün daha da artacağına inancım tamdır. Bu noktada öğretim üyemiz Prof. Dr. Ayşe Nalbantsoy ve ekibini projelerinden dolayı tebrik ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum” dedi. ENDEMİK BİTKİ TÜRÜ ‘PELEMİR’DEN FAYDALANILDI Projenin detayları hakkında bilgi veren Prof. Dr. Nalbantsoy, “Proje kapsamında klinik örneklerden izole edilen grip virüsleri ile hazırlanan prototip trivalan grip aşı formülasyonu saponin içeren adjuvan sistemi ile başarılı olarak geliştirildi. Grip aşılarının önemini ve bu aşılara duyulan ihtiyacı son dönemde yaşadığımız mevsimsel grip enfeksiyonlarında da gördük. Hazırlanan grip virüslerinin daha güçlü bağışıklık yanıt oluşturmasında önemli role sahip olan adjuvan sistemlerinde kullanılabilecek ülkemiz endemik bitkilerinden Pelemir olarak bilinen ‘Cephalaria spp’dan izole edilmiş immünomodülatör moleküllerin kullanım potansiyelini ortaya koyduk. Projede kullanılan moleküllerin patent başvuruları yapılmış olup elde edilen sonuçlar ışığında moleküllerin farklı hastalık etkenlerine karşı aşılarda kullanımına yönelik projelerimiz devam edecektir. Yine projemiz kapsamında bir doktora öğrencimizin tez çalışması ve hayvan aşı denemeleri tamamlanmıştır” dedi. Grip virüslerinin izolasyonu ve genom analizleri ile mutasyonların takibi İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi’nde Araştırma Grup Lideri olan ve grip virüsleri üzerine uzmanlığı bulunan Dr. Öğr. Üyesi Zeynep A. Koçer ve ekibi tarafından gerçekleştirildi. Proje ekibinde, EÜ Fen Fakültesi Kimya Bölümü’nden Doç. Dr. Nazlı Sarıkahya, Eczacılık Fakültesi’nden Prof. Dr. Öykü Uyanıkgil, İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi (İBG) ve DEU-İzmir Uluslararası Biyotıp ve Genom Enstitüsü (DEU-İBG) 'den Dr. Öğr. Üyesi Zeynep A. Koçer yer alıyor. HABER MERKEZİ

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.