TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#grip

grip haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, grip haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Hava değişimi hasta ediyor... Servisler doldu Haber

Hava değişimi hasta ediyor... Servisler doldu

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, “Influenza salgını bir türlü bitmedi; Eylül ayında başlayan salgın halen devam etmekte” dedi. Bugünlerde havaların değişkenlik göstermesi ile enfeksiyonların da arttırdığını kaydeden Yılmaz, “Hava değişimleri zamanı enfeksiyonların en yoğun olduğu zamanlardır. Şu anda hava değişimi zamanı olduğu için enfeksiyon hastalıkları servisinde yer bulamıyoruz. Bu değişim ile birlikte her türlü enfeksiyon karşımıza çıkıyor. Influenza salgını bir türlü bitmedi; Eylül ayında başlayan salgın halen devam etmekte. Yazın inşallah olmayacağını düşünüyoruz. Koronavirüs kışın da vardı ancak Influenza’nın altında kaldı. Influenza daha ön planda karşımıza çıktı. Koronavirüs’ü yine göreceğiz ancak daha az karşılaşacağız diye düşünüyorum. Hijyen kurallarına uyulması gerekiyor, hasta olan kişi ile temasta bulunmamak gerekiyor, hasta olan kişinin maske kullanması gerekiyor. Artık dünya çok küçüldü seyahatlerin kolaylaşması ile birlikte. Hemen her yerde insan olabiliyor. Türkiye’den Çin’e giden de var, Çin’den Türkiye’ye gelenler de. Virüs çok kolaylıkla yayılabiliyor. Dünya genelinde değişik virüsler ile karşı karşıya kalınabiliyor ama toplum içinde belli bir bağışıklık oluştuğu için önceki kadar yayılmıyor, yayılanlar da o seviyede azalıyor ve kayboluyor” diye konuştu.

Geçmemekte olan gribe karşı olan öneriler Haber

Geçmemekte olan gribe karşı olan öneriler

Gribe aynı zamanda Kovid virüsü varyantları, rinovirüs ve de RSV virüsü de eklenmiş olduğunda 4’lü olan salgın bu kış içinde yaşamın geçmek bilmeyen grip kâbusuna çevirdi. 6 ay süresince şikayetleri süren hastalar mevcut durumdadır. Sanki bu yıl içerisinde grip bir gelerek ve bir daha da sanki hiç gitmiyor. Yalnızca grip hastalığı mı üstüne bir de Kovid-19 virüs varyantları da eklendiğinde, rinovirüs ve RSV virüsleri derken insanlar hep hasta konumundalar. Uzmanlara göre bu duruma 'kronikleşmiş grip.' Adını veriyor. Grip atakları hakkında Muhammed Emin Akkoyunlu açıklama da bulundu Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, 4 lü gerçekleşen saldırı yaşanması tam azaldı' derken yeniden yine yükselişe geçti. Okulların tatil olması ile beraber azalır durumdayken. Okullar açılınca da vakalar yeniden yükseldi. Hangi hastalık içerisinde hangi belirti  bulunuyor Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, 4'lü salgının belirtilerini şu şekilde açıkladı; İnfluenza yani grip virüsü belirtileri arasında; Yüksek ateşle birlikte kas ağrıları ve güçlü öksürük ile ön planda seyrediyor.  Kovid 19 virüsü belirtileri arasında özellikle diz, kalça ve de sırt bölgelerinde ağrılar ile başlayıp yüksek ateş ile kendini gösteriyor.  Rinovirüs belirtileri arasında, Gribal enfeksiyon belirtilerine benziyor. Genellikle burun akıntısı ve hapşırık görülerek başlıyor ancak Rinovirüste ateş gribe göre biraz daha fazla görülüyor  RSV belirtileri arasında boğaz içerisinde yanma, kuru öksürük ve de bazı hastalarda nefes darlığı görülmektedir. En çok da çocukları etkisi altına almaktadır. Domuz gribi vakaları da yükseldi Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, geçen senelere oranla en çok mevsimi içerisinde grip olarak bilinen domuz gribinin etkisi altında kalınmaktadır şeklinde ifadelerde bulundu. Ayrıca bu konu hakkında "Önemli bir şekilde domuz gribi salgını bulunuyor’’ dedi. Tüm Kuzey yarımküreyi domuz gribi etkisi altına aldı. Gribal şikayetler ile başlıyor. Eskiden grip hastalığı doktora gitmiş olursan bir hafta gibi bir sürede, gitmezsen de dinlenerek geçirmeye çalışsan da bir hafta sürede geçiyordu. Ancak şimdi geçmiyor.

Soğuk havalarda gribin düşmanı: Kış çayı Haber

Soğuk havalarda gribin düşmanı: Kış çayı

Kış mevsimine 1 aydan kısa bir süre kala Eskişehir’de soğuk hava etkili olmaya başladı. Vatandaşlar mevsim geçişinde sağlığına dikkat etmemesi sonucu grip olanların sayısında artış gözlemlendi. Eskişehir’de uzun yıllardır aktarlık yapan Koray Özkılıç, gripten korunmanın en iyi yolunun doğal bitki çayları tüketmek olduğunu söyledi. Vatandaşların mevsim şartlarına göre giyinmesi gerektiğini dile getiren Özkılıç, sağlıksız beslenildiğinde vücutta direnç kaybı olduğunu, soğuktan koruyan kıyafetler giyilmediğinde de hastalığın kaçınılmaz olduğunu belirtti. Grip başta olmak üzere çeşitli hastalıklardan korunmak için kış çayı, ıhlamur ve pekmez gibi sağlıklı besinlerin tüketilmesi gerektiğinin altını çizen Özkılıç, “Vatandaşlara sağlıklı olmalarını tavsiye ederim. Çok kolay bir şekilde sağlıklı kalabilirler. Öncelikle sıkı giyinmeliler, hava ısındı deyip, kısa kıyafetler giymeyecekler ve mutlaka vücut savunmasını artıran sağlıklı ürünler tüketecekler. Kış çayı bu ürünlerin başında gelir, içerisinde; zencefil, zerdeçal, havlıcan, tarçın, karanfil, ekinezya, kızılcık kurusu, hünnap gibi çeşitli bitkiler vardır. Bunlar antioksidan özelliğe sahiptir ve vücudun savunmasını artırır. Bu karışımı çay gibi demleyip içmek vücuda büyük katkı sağlar. Ayrıca ıhlamur ve pekmez içmek de vücut direnci konusunda mükemmel ürünlerdir. Vatandaşlara bu ürünleri tüketmelerini tavsiye ediyorum çünkü içerisindeki C vitamini deposu ürünlerdir. Bunların yanı sıra balık yağı gibi ürünlerle de sağlıklarını destekleyebilirler çünkü B12 eksikliği de hastalığa davetiye çıkarıyor. Günün hangi saatinde olursa olsun, özellikle kış çayı ve ıhlamur içilmelidir” dedi. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Okulların açılmasıyla birlikte solunum yolu enfeksiyonları arttı

Mevsim geçişlerinde gribe dikkat! Haber

Mevsim geçişlerinde gribe dikkat!

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Nilgün Esen Bülbül, grip (influenza) hakkında açıklamalarda bulundu. Grip hastalığının tanımına değinen Uzm. Dr. Bülbül, “Grip, influenza virüsünün neden olduğu hemen her yıl özellikle sonbahar ve kış aylarında salgınlara yol açan viral bir hastalıktır. Hastalar boğaz ağrısı, burun akıntısı, hapşırma, yüksek ateş, öksürük, yorgunluk ve kas ve eklem ağrısı gibi şikâyetlerle başvururlar. Ancak özellikle vücut savunması bozuk kişiler, kronik hastalıkları olan kişiler ile bebek ve yaşlılarda hastalık daha ağır seyredebilmekte ve bu kişilerde hastalık ölümcül zatürrelere (pnömoni), akciğer yetmezliklerine neden olabilmektedir” diye konuştu. “Hapşırma yoluyla bulaşabilir” Grip virüsünün nasıl bulaştığından bahseden Uzm. Dr. Bülbül, “Grip virüsü öksürme ve hapşırma sonucu atmosfere yayılan virüs parçacıklarının sağlıklı kişilerce solunması ile rahatlıkla bulaşır. Bu şekildeki virüs bulaşı, kapalı, basık ve kalabalık (okullar, kışlalar, otobüs yolculuğu vb.) ortamlarda çok daha kolay gerçekleşir. Ayrıca grip hastası ile yakın temas (tokalaşma, dokunma, vb.) durumunda ve ayrıca hastanın bir şekilde temas ettiği kirli yüzeylere (kapı, pencere kolu, merdiven korkuluğu vb.) dokunma sonucu virüs sağlıklı insanlara bulaşabilmektedir” şeklinde konuştu. “Ateş düşürücüler tercih edilebilir” Bir virüs hastalığı olması nedeniyle grip tedavisinin genellikle destek tedaviden ibaret olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Bülbül, şu bilgileri paylaştı: “Hastanın ateşini düşürmeye, ağrılarını gidermeye yönelik ağrı kesici ve ateş düşürücüler kullanılabilir. Hastanın burun akıntısı ve tıkanıklığını gidermeye yönelik anti-gribal ilaçlar (nazal serum fizyolojik, dekonjestan ilaçlar vb.) alınabilir. Bunun yanında istirahat, bol sıvı, vitamince zengin gıdalar alınmaya ve iyi beslenmeye gayret edilmelidir. Ancak özellikle inatçı ateşi olan, nefes darlığı gelişen, göğüs ağrısı hisseden ve yine ağır hastalık için risk grubunda olan kişilerin (vücut savunması bozuk kişiler, kronik hastalıkları olan kişiler ile bebek ve yaşlılar) bir an önce hekime başvurması gerekmektedir. Bu gibi durumlarda antiviral ilaçların kullanımı, yakın takip veya hastaneye yatış da gerekli olabilmektedir.” “Aşının koruyucu bir etkisi olabilir” İnfluenza virüsünün antijenik yapısını rahatlıkla değiştirebildiğini ve bu sayede hemen her yıl salgınlara neden olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Bülbül, “Hatta birkaç yılda bir de pandemilere (çok daha geniş kitleleri etkileyen ölümcül salgınlara) yol açabilmektedir. Her yıl özellikle sonbahar aylarında piyasaya sürülen grip aşıları, virüsün sürekli olarak antijenik yapısını değiştirmesi nedeniyle her yıl yeniden üretilmek durumunda kalınmaktadır. Grip aşıların koruyuculuğu kişiden kişiye ve ayrıca aşı içeriğindeki suşun (grip virüsü alt tipinin) salgına neden olan suş ile çakışıp çakışmamasına göre değişebilmekle birlikte, riskli grupların mutlaka aşılanması önerilmektedir. Gripten korunmada en etkili yöntem aşıdır. Ancak aşı dışında virüse maruziyeti azaltmak için alınabilecek bazı kişisel tedbirler de söz mümkündür” dedi. “65 yaş üzeri bireyler grip aşısını ihmal etmemeli” Uzm. Dr. Bülbül, grip aşısı önerilen riskli kişileri şu şekilde sıraladı: “65 yaş ve üzeri ve 2 yaş altı kişiler, 6 ay - 18 yaş arasında olup, uzun süre aspirin kullanması gerekenler, Kronik hastalıkları olan kişiler, Bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler (Kronik kan hastalığı olanlar, Kanser hastaları, Bağışıklığı baskılayan ilaç kullananlar, HIV/AIDS hastaları), Huzurevi, bakımevi vb. ortamlarda yaşayanlar, aşırı kilolu olanlar, gebeler, yüksek riskli hastalarla karşılaşma olasılığı olan hekim, hemşire ve yardımcı sağlık personeli, grip yönünden riskli şahıslar ile birlikte yaşayanlar (altı aydan küçük bebekle yakın ve sürekli teması olanlar), güvenlik görevlileri, itfaiyeciler gibi toplum hizmeti veren kişiler grip aşısı olmayı ihmal etmemelidir.” Gripten korunmanın yolları Uzm. Dr. Nilgün Esen Bülbül, gripten korunmak için alınabilecek kişisel tedbirleri ise şöyle sıraladı: “Her yıl mevsiminde grip aşısı yaptırmak; grip mevsiminde, özellikle maruziyet ihtimalini arttıran, kalabalık ortamlarda zorunlu olmadıkça bulunmamak, hasta kişiler ile aynı ortamda bulunmamak ve hasta ile temas etmekten kaçınmak. Hasta ile temas durumunda elleri bol su ve sabun ile yıkamak; hastanın temas ettiği yüzeyleri (masalar, kapı kolları, banyo yüzeyleri, mutfak tezgâhı, oyuncaklar, vb.) günlük temizlikte kullanılan deterjanlar ve çamaşır suyu ile temizlemek.” BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Ağız kokusuna dikkat! Diş çürüğü belirtisi olabilir

Grip ile Covid-19 arasındaki farklar Haber

Grip ile Covid-19 arasındaki farklar

Grip ve Covid-19 hastalıklarının belirtilerine değinen Uzm. Dr. Gürbüz Yuluğ, “Ateşlenme, titreme, terleme, kuru öksürük, baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları ve halsizlik her iki hastalıkta da görülebilir. Bu belirtilere ek olarak Covid-19’da kas ve eklem ağrıları daha şiddetli olabilir. Covid’te tat ve koku kaybı yaşanabilir” dedi. Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Gürbüz Yuluğ, grip ve Kovid-19 hakkında açıklamalarda bulundu. Uzm. Dr. Yuluğ, “Grip hastalığı influenza virüsünün sebep olduğu genellikle sonbahar, kış ve ilkbaharda daha sık görülen bulaşıcı bir hastalıktır. Kovid-19 ise yüksek ateş ve nefes darlığı ile tanımlanan viral solunum yolu hastalığıdır” diye konuştu. Grip ve Covid-19’un ortak belirtilerine değinen Uzm. Dr. Yuluğ, “Ateşlenme, titreme, terleme, kuru öksürük, baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları, halsizlik ve görülebilir. Bu belirtilere ek olarak Covid-19’da kas ve eklem ağrıları daha şiddetli olabilir. Tat ve koku almada problem yaşamada şikâyetlere eklenebilir” şeklinde konuştu. “Hapşırma ve temas yolu ile bulaşabilir” Grip ve Covid-19’un nasıl bulaştığını söyleyen Uzm. Dr. Yuluğ, “Hastalıklar bireyin öksürme, hapşırma ve konuşmasıyla bulaşır. Virüsün bulantısı yüzeylerle de bulaşır. Bireyin ortalama bir metre civarı enfekte olarak kabul edilir. Hasta kişiler belirtiler başlamadan bir gün önce ve 5-7 güne bulaşıcılığı devam eder. Tokalaşmak, öpüşmek hastalığın bulaşmasında en önemli davranışlardır” ifadelerini kullandı. “Tanı süreci” Grip ve Kovid-19 için geliştirilmiş hızlı PCR testlerinin olduğunu kaydeden Uzm. Dr. Yuluğ, “Burundan sürüntü alınarak yapılır. Hastalığın şiddetini değerlendirmek için kan ve diğer testler yapılabilmektedir. Günümüzde kişi Covid’19’lu olsa dahi Covid-19 testinin duyarlılığı yüzde 50 civarındadır” dedi. “İstirahat etmek ve sağlıklı beslenmek tedavinin en önemli unsurlarındandır ” Tedavi yollarını anlatan Uzm. Dr. Yuluğ, “İstirahat etmek ve sağlıklı beslenmek tedavinin en önemli unsurlarındandır. Ateş düşürücü ve ağrı kesici tercih edilebilir. Hastalık şiddetli olunca ya da risk grubundaki kişiler hekime (Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanına) görünmelidir. Kullanılacak ilaçları ilk 24 - 48 saat içinde başlanması önerilir” diye konuştu. Risk grupları Uzm. Dr. Yuluğ, grip hastalığı açısından risk grubunda yer alan kişileri şöyle sıraladı: 6 ay - 5 yaş çocuklar ile 65 yaş üstü bireyler, zayıf bağışıklık sistemi ve astımı olanlar, akciğer, kalp, karaciğer böbrek hastalığı olanlar, sinir sitemi hastalığı ve metabolik hastalığı olanlar, hamile kadınlar ve çevresel faktörler (kalabalık ortamda yaşayanlar).” BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Uzmanlar uyardı: Fosfor deriye temas ederse yaralar oluşur

Kış geldi, grip vakalarında artış başladı Haber

Kış geldi, grip vakalarında artış başladı

Kış mevsiminin gelmesiyle birlikte grip vakalarında artış başladı. Medical Park Seyhan Hastanesi’nde görevli Dahiliye Uzmanı Dr. Mustafa Ozan Levent, vatandaşlara uyarılarda bulundu. “Nezle, gribe göre daha hafif seyrediyor” Uzm. Dr. Mustafa Ozan Levent, “Grip ve nezle birbirine benzeyen hastalık. Her ikisi de üst solunum yolunu tutan enfeksiyonlar. Grip için semptomlardan en önemlisi ateş, baş ağrısı ve kas, eklem ağrıları. Nezlede de bunlar olabiliyor ama halsizlik ve öksürük daha az. Nezlede hapşırıklar ve burun akıntısı daha az görülüyor. Nezle daha hafif seyreden bir hastalık türü” ifadelerini kullandı. “Maske, mesafe ve hijyen çok önemli” Grip vakalarının kış dönemlerinde artığını kaydeden Uzm. Dr. Levent, “Bu dönemde artık vakalar artmaya başladı. Temmuz ayında Sağlık Bakanlığı’nın test uyguladığı vatandaşlara göre grip vakaları Temmuz’da 127 kişi, Ağustos’ta 92, ancak Eylül’de 334’e çıktı. Bu havalar soğudukça yavaş yavaş artacak. Genel önlemler almak çok önemli. Taze meyve, sebze ve sıvı tüketimi önemli. Bunun dışında izolasyon da çok önemli. Kendimizi virüsten ve mikroplardan uzak tutmalıyız. Hastaların bol bulunduğu ortamlara girilmemeli. Ayrıca maske takılmalı. Ellerimizi sürekli yıkamalıyız. Öksürürken ellerimizle ağzımızı kapatmalıyız. Maske, mesafe ve hijyen çok önemli. Ayrıca aşılar da kullanılabilir” dedi. “Gripten korunmak için maske kullanılmalı” Dahiliye Uzmanı Dr. Mustafa Ozan Levent ise pandemi döneminde maske kullanımıyla mevsimsel grip vakalarında azalmalar olduğunu, gripten korunmak için maske kullanmanın önemli olduğunu söyledi. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Rahim ağzı kanseri tedavisinde kemoradyoterapi öncesi kemoterapi tedavisi

Sonbahar geldi: Grip kapıda Haber

Sonbahar geldi: Grip kapıda

Sonbaharın gelmesiyle birlikte grip aşısı olma zamanı da geldi. Her yıl dünyada yaklaşık 500 milyon kişinin gribe yakalandığını belirten uzmanlar, 300 bine yakın kişinin gribe bağlı komplikasyonlar nedeniyle hayatını kaybettiğini söylüyor. Grip hastalığının özellikle bazı yaş gruplarında ağır seyirli olduğunu ifade eden  Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Dilek Leyla Mamçu “Aşıya karşı ciddi derecede alerjisi olmuş ve yumurtaya ciddi alerjisi olan kişiler dışında herkese grip aşısı yapılabilir.” diyen Dr. Mamçu, aşının içerisindeki maddelerin diğer aşılardan herhangi bir farkının olmadığını söyledi. Grip, ölümlere bile neden olabiliyor Grip aşısı yaptırmanın önemini anlatan Dr. Mamçu, şunları kaydetti: “Grip her yıl dünyada 300-500 milyon kişinin hastalandığı, yaklaşık 200-300 bin kişinin ölümüne neden olan bir virüs hastalığı. Bu hastalıktan korunmanın en önemli yolu da aşı olmak. Bu nedenle grip aşısı olmalıyız. Grip bildiğimiz bir hastalık olmakla beraber her yıl değişik şekillerle karşımıza çıkıyor. Grip hastalığı özellikle bazı yaş gruplarında ağır seyirli geçiriliyor. Özellikle küçük çocuklarda orta kulak iltihabı, zatürre, bademcik gibi enfeksiyonlara neden oluyor. Bazen hastaneye yatış olduğunu biliyoruz. Ayrıca erişkinlerde, başka hastalığı olan kişilerde çok daha ağır zatürrelere hatta ölümlere neden olabildiğini biliyoruz. Ağır komplikasyonlar korunmak ve hastalıkları hafif geçirmek için mutlaka grip aşısı olmalıyız.” Grip mevsimi Ekim ayında başlıyor Dr. Mamçu, Türkiye’de grip hastalığının seyrinin, ulusal takip etme sistemiyle Dünya Sağlık Örgütünün verileriyle ortak bir şekilde takip edildiğini kaydederek, şöyle devam etti: “Grip mevsimi bizim ülkemizde Ekim ayında başlar, Aralık aylarında artarak Nisan - Mayıs aylarında sonlanır. Dolayısıyla grip aşısının Eylül, Ekim aylarından itibaren yapılması gerekir. Eğer bu aşı zamanında ve yeterince yapılıp gerekli bağışıklık oluşturulursa başarı oranı son derece yüksektir. Yüzde 70, 80’in üzerinde bu yıla ait influenza virüsünden korumayı sağlar. Risk grubunda olup aşılarını tamamlamamış kişilerin Ocak, Şubat aylarına kadar aşı yaptırabilmeleri mümkün ve yaptırmaları gerekli.” Dr. Dilek Leyla Mamçu, grip hastalığına neden olan virüsün her yıl değiştiğini bu nedenle de her yıl grip aşısını yeniden olmak gerektiğini vurguladı. 6 aydan büyük herkese uygulanabilir “Grip aşısı 6 ay dan büyük herkese uygulanabilir ancak hastalığı ağır geçirme ihtimali olan kişiler ile o kişilere bakım veren kişilere ve sağlık çalışanlarına öncelikli olarak aşı yapılmalı.” diyen Dr. Mamçu, şu bilgileri verdi: “Grip aşısı, 6 aylıktan 5 yaşa kadar bütün çocuklarda, özellikle küçük çocuklarda orta kulak iltihabı, zatürre gibi viral hastalıklar olduğu için son derece önemli. Gebeliğinin 2. ya da 3. ayında olan gebeler, 65 yaş üstündeki yetişkinler, kronik astım hastalığı dahil olmak üzere  akciğer hastalıkları, kalp damar hastalıkları ve kronik böbrek yetmezliği olanlar, diyabet dahil metabolik hastalıkları olanlar, bağışıklık yetmezliğini tetikleyecek bazı ilaçlar kullananlar ya da bağışıklık yetmezliği olanlar, 6 ay-18 yaş arasında olan ve uzun süreli aspirin kullanan kişiler ile vücut kitle endeksi 40’ın üzerinde olan obez kişilerin hastalığı geçirdiklerinde komplikasyon geçirme risklerinin yüksek olduğu biliniyor. Bu nedenle öncelikle bu kişilerin aşılanmaları gerekiyor. Bir başka aşılanması gereken grup da komplikasyonları ağır geçiren kişilere bakım veren kişiler.” Ülkemizde influenza A ve B tiplerine ait 4 aşı var Dr. Dilek Leyla Mamçu, ülkemizde influenza A ve B tiplerine ait 4 aşı bulunduğunu kaydederek, “Şu anda piyasada bulunan ve sağlık bakanlığımızın belirlediği sırayla risk grubunda olan kişilere yılda bir defa olmak üzere herhangi bir hekim tarafından reçetelendiği takdirde bu aşı SGK tarafından karşılanarak uygulanmakta.” dedi. Grip aşılarının Covid-19 aşıları ile birlikte uygulanmasında herhangi bir sakınca olmadığını da dile getiren Dr. Mamçu, “Farklı bir zaman diliminde uygulanabilir fakat risk grupları hemen hemen aynı olduğundan ve bu kişilerin bir kez daha sağlık kuruluşuna gelmemesi için geldiklerinde her iki aşıyı olmalarında bir sakınca yok.” diye sözlerini tamamladı. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Gebeler ve emziren annelere grip aşısı uyarısı

Eris varyantı, soğuk algınlığı ve grip nasıl ayırt edilir? Haber

Eris varyantı, soğuk algınlığı ve grip nasıl ayırt edilir?

Şu ana kadarki bilgiler doğrultusunda Eris varyantının aşıyla ya da geçirilmiş hastalık sonrası oluşan antikorlardan kaçabildiğini ve bulaştırıcılığa ya da hastalığa yol açabildiğini belirten Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Acar, Eris varyantı hakkında önemli bilgiler verdi. Kovid 19’un Omicron varyantının bir alt türü olan Eris varyantı, diğer SARS-CoV-2 virüs varyantlarında olduğu gibi en sık üst solunum yolu enfeksiyonu belirtileri ile ortaya çıkıyor. Omicron ya da önceki Kovid 19 varyantları ile karşılaştırıldığında, hastalık yapıcı mekanizması açısından fark olmadığı Eris varyantı dolaşımdaki ve yerini almakta olduğu varyanttan daha kolay bulaşması ile farklılık yaratıyor.  Eris varyantı hastalığının daha önce geçirilmiş olması, Kovid 19 aşılı olunması hastalığa karşı koruma sağlamayabiliyor. ERİS VARYANTI NASIL BULAŞIR? ERİS VARYANTI ÖLÜMCÜL MÜDÜR? Bayındır Söğütözü Hastanesi ve Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Acar, şu ana kadarki bilgiler doğrultusunda Eris varyantının aşıdan ya da geçirilmiş hastalık sonrası oluşan antikorlardan kaçabildiğini ve bulaştırıcılığa ya da hastalığa yol açabildiğini gözlemlediklerini belirterek şu açıklamalarda bulundu: “Eris varyantının neden olduğu enfeksiyonlar Omicron veya daha önceki varyant enfeksiyonlarından daha şiddetli değil. Diğer bir değişle, Eris varyantı enfeksiyonları hafif seyirli olmaya meyilli ve hastaneye yatış ya da ölüme neden olma sıklığı yüksek değil. Delta varyantına göre çok daha hafif, Omicron’a göre benzer veya daha hafif enfeksiyona neden olduğu söylenebilir. Tabii bu bilgiler şu an için geçerli olup, ilerleyen zamanda daha fazla veri elde edildiğinde çok daha kesin bir değerlendirme yapılabilecektir.” ERİS VARYANTI, SOĞUK ALGINLIĞI VE GRİPTEN NASIL AYIRT EDİLİR? Eris varyantının soğuk algınlığı ve grip ile karıştırılabileceğini belirten Bayındır Söğütözü Hastanesi ve Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Acar “Soğuk algınlığı hapşırık, tıksırık, burun akıntısı, gözlerde yanma, ışığa karşı hassasiyet, boğaz ağrısı ve bazen yüksek ateş ile seyrederek genelde basit bir üst solunum yolu enfeksiyonuna yol açan bir hastalıktır. Grip ise influenza olarak adlandırılan virüslerin neden olduğu ve soğuk algınlığına benzer belirtilerin yanında daha şiddetli kas-eklem ağrısı, yüksek ateş belirtilerine ve bazen de sistemik tutuluma neden olur. İnfluenzadan her yıl aşılanmak suretiyle korunmak mümkün. Koronavirüs enfeksiyonu ilk olarak Aralık 2019’da Çin’de ortaya çıkan ve sonrasında pandemiye neden olan SARS-COV-2 olarak adlandırılan virüsün neden olduğu viral bir hastalıktır. Genelde akut üst solunum yolu belirtilerine ve bulgularına yol açmakla birlikte, özellikle yaşlılarda ve kronik hastalığı olanlarda şiddetli solunum yetmezliği ile karakterize akciğer enfeksiyonuna ve ölüme dahi neden olan bir enfeksiyondur” dedi ERİS VARYANTI SÜRESİ HASTAYA GÖRE DEĞİŞİKLİK GÖSTEREBİLİR Eris varyantının neden olduğu hastalık şiddeti ve süresinin Omicron varyantının neden olduğu hastalıkla benzer olduğunu belirten Prof. Dr. Ali Acar “Eris varyantı, Omicron varyantına göre daha kolay bulaşmasına karşın, daha hafif bir hastalığa yol açtığı görülüyor. Dolayısıyla hastalık süresi kişinin yaşına, altta yatan hastalığının olup olmamasına göre değişmekle birlikte, semptomatik (belirti gösteren) hafif seyirli olgularda 5-7 gün denilebilir.  Ancak unutulmamalıdır ki, önemli bir oranda belirti vermeyen hastalığa yol açabilir ve bu dönemde kişiler bulaştırıcı olabilir” dedi. ERİS VARYANTINDAN KORUNMA YÖNTEMLERİ Eris varyantının neden olduğu hastalıktan korunmak için alınması gereken koruyucu önlemlerin önceki varyantlardan farklı olmadığını belirten Prof. Dr. Ali Acar, korunma yöntemlerini açıkladı: Maske takılması, el hijyeninin sağlanması, hasta olduğu düşünülen kişiler ile aynı ortamda bulunulmaktan kaçınılması, öksürme ve hapşırma sırasında ağız ve burnun tek kullanımlık bir mendil ya da dirsek içi ile kapatılması, ellerin göz, burun ve ağız ile temasından kaçınılması, kalabalık ortamlardan kaçınılması… Bunların dışında aşı, bilindiği üzere en etkili koruyucu önlemdir. “MEVCUT AŞILAR KULLANILABİLİR” Ülkemizdeki aşıların Eris varyantına karşı koruyucu olduğunu söylememenin pek mümkün görünmediğinin altını çizen Prof. Dr. Ali Acar, “ABD’de 2022 yılında Omicron varyantına karşı geliştirilmiş bivalan aşılar, 11 Eylül 2023 tarihinden itibaren yerini yeni varyantlara karşı etkili aşılara bıraktı. Bunun en önemli nedeni Omicron varyantının alt tip varyantları ve yeni tanımlanan Eris varyantına karşı eski aşıların etkinliğinin yetersiz olması. Buna karşın Eris gibi yeni varyantlara karşı etkili aşılar ülkemize gelene kadar, risk grubunda bulunanların mevcut aşılar ile aşılanması ve/veya rapel (pekiştirme) dozlarının yapılması hastaneye yatış, ağır hastalık gelişimi ve ölümü azaltabilir” dedi. Bu haber de ilginizi çekebilir: Sekiz haftadan uzun süren öksürüğe dikkat!

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.