TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#grand plaza

grand plaza haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, grand plaza haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Büyükşehir önünde tek kişilik emek direnişi: İşimi geri istiyorum! Haber

Büyükşehir önünde tek kişilik emek direnişi: İşimi geri istiyorum!

ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER İstanbul Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü’nden mezun olan ve 2018 yılından beri İzmir’de yaşayan Fatma Fidan Kılıç, kendi alanında iş bulamadığı için sokaklarda oyuncak satarak geçimini sağlıyordu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile de 2019 yılındaki yerel seçim sürecinin ardından yine bir gün sokaklarda oyuncak satarken tanıştı. Bir yıl sonra ikinci karşılaşmalarında ise Başkan Soyer kendisine işe alma sözü verdi ve Buca Evka 1’deki İzmir Büyükşehir Belediyesi Aşevi’nde işe başladı. Kendisine uygun bir işte çalışmayı beklerken aşevinde bulaşıkçı olarak görevlendirilen astım hastası Kılıç, temizlik malzemelerinden etkilendiği için defalarca astım krizi geçirdi. Görev yerinin değiştirilmesi için sorumlu müdürlerle görüşmeler yapsa da bir sonuç alamadı. Burada 1 yıl çalıştıktan sonra Grand Plaza’nın Balçova Teleferik Tesisleri’ndeki restoranında görevlendirilen Kılıç, bu kez disiplin kurulu kararı ve kılık kıyafet yönetmeliğine uymadığı gerekçesi ile 17 Ekim’de işten çıkarıldı. Ekim ayında işe iade davası açan ve disiplin suçu sebebiyle işine son verildiği için işsizlik maaşı da alamadığından zor günler geçiren Kılıç,  Konak’taki Büyükşehir Belediye binası önünde eyleme başladı. Elinde taşıdığı “İşimi geri istiyorum” yazılı pankartla sesini Başkan Soyer’e duyurmaya çalışan Kılıç, “İş bulmanın daha da zor olduğu bir dönem... Ben 52 yaşındayım! Disiplin suçu sebebiyle işsizlik maaşı da alamıyorum. Tunç Başkan’a sesimi duyurana kadar belediye önündeki eylemime devam edeceğim” diyor. AŞEVİNDE BULAŞIKÇILIK YAPTI İstanbul Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü’nden 1995 yılında mezun olan Kılıç, Büyükşehir Belediyesi’nde işe başlama sürecini ve sonrasında yaşadıklarını anlatarak, “Tunç Soyer ile seçimi kazandıktan sonra, ben sokakta oyuncak satarken karşılaştım. Kendisine de oyuncak sattım hatta. İş için telefonumu aldı, iş vereceğini söyledi. 2020 Mart ayında Evka 1’de yemek üretimi ve dağıtımı yapan aşevinde işe başlatıldım, ofis işi için başvurmuştum. ‘Bulaşıkçı’ yazmışlar. ‘Astım hastasıyım, yapamam’ dedim, ‘Sonra değiştiririz’ dediler. İnkar ettiler sonra. Kocaman bulaşıkları yıkamak zor ve ben hariç hepsi erkekti! Beni dışladılar zaten, ve bolca ‘erkek gevezelikleri’! Aşevi Müdürü Ebru Asal’a anlattım. ‘Yan tarafta idari teknik var, sakin orda temizlik yok oraya git’ dedi. Yalanmış! Kimyasallar daha yoğundu temizlik sebepli! Atak geçirdim, aldırmadı ve oranın müdiresi tutanak tuttu hakkımda! Sonra başka yere verdiler, orda devam ettim. Daire başkanı değişince, her çalışanı alındığı yere gönderdi. Ben tekrar Evka 1’e gittim, bu kez bulaşık değil paketleme işine verdiler. Müdüre astımla ilgili sağlık raporumu verdiğim halde beni şirkete iade edip başından savdı” dedi. İŞSİZLİK MAAŞI DA ALAMIYOR Disiplin kurulu kararı ve kılık kıyafet yönetmeliğine uymadığı gerekçesiyle 17 Ekim’de iş akdinin feshedildiğini belirten Kılıç, daha sora avukatı aracılığıyla işe aide davası açtı. Disiplin suçu sebebiyle işten çıkarıldığı için işsizlik maaşı da alamayan Kılıç, “Daha sonra Grand Plaza’nın Balçova Teleferik Tesisleri’ndeki restoranına gönderdiler. Bana iş kıyafeti verilmedi! Mart başında polen böcekler alerji gibi sebepli, kapüşonu başıma taktığımda sorun ettiler! Günlük ekstra işine gelen elemanlar işini yapmayıp onların işi de bana kalınca,  gelen elemanla konuştum, beni şikayet ettiler! Sorumlu müdüre dedim, bana kızdı! Konuşmamı hakaret sayıp bana tutanak tutturdu. Olmayan kıyafet sebepli tutanak tutturdular. Akabinde savunma verdim, öyle olmadığını ve bana iş kıyafeti verilmediğini yazdım. İlk vakada, uyarı yerine ‘son ihtar’ verildi Tekrarında iş feshi yazmışlar. Haziran sonunda dizimden menisküs tedavisi gördüm. 3 haftada 3’er gün, dizime iğne sebepli ateş ağrı ile raporluyum. O ara kıyafet geldi ama! Ayakkabı ayağımı sıkıyor... Sorumlu müdüre, ‘Ayakkabı alacağım benzer, şimdilik idare edin beni tedavi boyunca’ dedim. ‘Tamam’ deyip, sonrasında bana tutanak tuttu sorumlu diğer müdür. Uyardım, işten atarlar yapmayın diye. Umursamadı. Teleferik’teki her iki müdürünün ‘keyfiyeti’ ile tutanakla kıyafet ve olmayan kıyafet disiplin suçu sayılıp işten atıldım! Üniversite mezunuyum. Lise okuyanların bile yaptığı bir işin bana çok görülmesi de ayrı bir enteresanlık. İş bulmanın daha da zor olduğu bir dönem... Ben 52 yaşındayım! Disiplin suçu sebebiyle işsizlik maaşı da alamıyorum. Tunç Başkan’a sesimi duyurana kadar belediye önündeki eylemime devam edeceğim” şeklinde konuştu.

Büyükşehir'de mobbing iddiası: Engelli emekçi kalp krizi geçirdi Haber

Büyükşehir'de mobbing iddiası: Engelli emekçi kalp krizi geçirdi

ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER Türkiye’de hayatın pek çok alanında yok sayılan engelli bireyler, çalışma hayatında da mobbing ve baskılarla mücadele ediyor. Uluslararası sözleşmeler ve Anayasa’ya aykırı ayrımcı davranışların son mağduru İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki Grand Plaza’ya bağlı Halk Ekmek Fabrikası’nda çalışan ve kalp rahatsızlığı bulunan 50 yaşındaki engelli bir kadın emekçi oldu. İddiaya göre; engelli raporunda ‘Efor gerektirmeyen hafif işlerde çalıştırılabilir’ ibaresi bulunmasına rağmen temizlik işleri yapmaya zorlanan engelli kadın, sözlü hakaret ve ağır iş yükü sonucu kalp krizi geçirdi. Hastaneye kaldırılarak anjiyo yapılan ve tedavisi süren kadının yaşadıklarına Engelli Çalışanların Haklarını Savunma, İzleme ve Geliştirme Platformu’ndan (EÇSAV) tepki geldi. Büyükşehir bünyesindeki çeşitli şirketlerde çalışan ve iş yaşamında sorunlarla karşılaşan engelli işçiler tarafından kurulan EÇSAV’ın sözcüsü Ezgi Kılıç, “Engelli çalışanlar köle değildir. Onlar da diğer çalışanlar kadar temel insan hakları ve çalışma haklarına sahiptir. İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkililerini göreve çağırıyoruz. Hem uluslararası sözleşmeler hem de anayasal olarak net bir biçimde ifade edilmiş olan çalışma hakkımızın görmezden gelinmemesi konusunda gerekli sorumluluklarını yerine getirsinler” sözleriyle isyan etti. MOBBİNG SONUCU KALP KRİZİ GEÇİRDİ Grand Plaza’da çalıştığı dönemlerde kendisinin de benzer baskı süreçlerini yaşadığını ve dilekçe vererek başka bir şirkete geçtiğini anlatan Kılıç, “Büyükşehir bünyesinde çeşitli birimlerde çalışan iki kadın çalışanımızın yaşadığı baskı ve mobbing süreçleri bizi bu mücadele alanına itti. Engelli kadın çalışanlara yönelik mobbinglerle ün salan Grand Plaza A.Ş yönetimi, daha önce 16 yıllık yüzde 70 ortopedik yürüme engeli olan santral görevlisi bir kadın arkadaşımızı İmbat Kafe’ye garson olarak göndermek istedi. Grand Plaza da çalıştığım dönem ben de benzer baskılara maruz kaldım. Engelli çalışanların iş güvenliği meseleleri hiç dikkate alınmıyordu. Tüm bunlara karşın sendikaların duyarsız ve tepkisiz tutumları ile karşılaştık. Son olarak Grand Plaza’ya bağlı Halk Ekmek Fabrikası’nda 14 yıldır çalışan ve kalp rahatsızlığını bulunan 50 yaşındaki engelli kadın arkadaşımız, dayatılan baskı ve mobbinglere dayanamayarak kalp krizi geçirdi. Yaşanan bu olay bizi derinden etkiledi. Arkadaşımızın engelli raporunda ‘Efor gerektirmeyen hafif işlerde çalıştırılabilir’ ibaresi bulunmasına rağmen temizlik işleri yapmaya zorlandı. Sürekli olan heyet raporunun yenilenmesi istendi. Bunun yanı sıra sözlü hakarete maruz bırakıldı ve ağır iş yüküyle cezalandırılması sonucu kalp krizi geçirerek anjiyo olmak zorunda kaldı” dedi. ‘GEÇMİŞ OLSUN’ BİLE DENMEDİ Engelli işçilerin çalışma yaşamında yaşadığı bu ayrımcılıkların uluslararası sözleşmeler ve Anayasa’ya aykırı olduğunu hatırlatan Kılıç, “Tüm bu yaşananlar sonrasında ne Grand Plaza A.Ş. yönetimi ne de Halk Ekmek Fabrikası yönetiminden bir kişi arayıp arkadaşımızın durumunu sormadı. Yalnızca kalp krizi geçirdikten sonraki gün fabrikadan aranıp hastanede olduğunu bildiren raporu istenmiş ve geçmiş olsun bile denilmemiş.  Öyle ki hem şirket yönetimine hem Büyükşehir Belediyesi’ne konu defalarca sözlü ve yazılı olarak iletilmesine rağmen mobbing ve iş yükü ortadan kalkacağına daha da artmıştır. Engelli personel her türlü ayrımcılık, aşağılanma, görmezden gelinme ve dışlanma biçimleri ile cezalandırılmakta; insanca ve onurlu biçimde çalışma hakları göz ardı edilmektedir. Özellikle engelli ve kadın personele yönelik insan onuruyla bağdaşmayan her türlü olumsuz uygulama ve yaklaşımlar bu şirket yönetimi tarafından rutin bir alışkanlık ve yerleşik bir kültür halini almıştır. Oysaki engelli çalışanı engel durumuna uygun görevlerde çalıştırmamak, iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini engel durumuna uygun bir şekilde planlamamak cinayete teşebbüstür. Engelli çalışana, çalışma yaşamında ayrımcılık yapmak Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’nin ihlalidir. Çalışma yaşamında engelli bireye yönelik ayrımcılık yapmak, Anayasası’nın 10, 49, 50 ve 70’inci maddelerinin ihlali olmakla beraber, 5378 sayılı Engellilerin Haklarına İlişkin Kanun’un 14. maddesinin açık ihlalidir” ifadelerini kullandı. ENGELLİ ÇALIŞANLAR KÖLE DEĞİLDİR Yaşanan hak ihlalleri karşısında Büyükşehir bürokratlarını sorumluluk almaya davet eden Kılıç, şunları söyledi: “Engelli çalışanlar köle değildirler. Onlar da diğer çalışanlar kadar temel insan hakları ve çalışma haklarına sahiptir. Konuyla ilgili İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkililerini göreve çağırıyoruz. Hem uluslararası sözleşmeler hem de anayasal olarak net bir biçimde ifade edilmiş olan çalışma hakkımızın görmezden gelinmemesi konusunda gerekli sorumluluklarını yerine getirsinler. Platformumuz bundan sonra da söz konusu şirketlerde engelli çalışanların temel çalışma haklarını sonuna kadar savunmaya devam edecektir. Ayrıca engelli ve kadın çalışanlara yönelik düşmanca tutumunu her fırsatta ortaya koyan Grand Plaza A. Ş. ve Halk Ekmek Fabrikası yönetimi hakkında gerekli hukuki girişimleri başlatacağız. Engelli çalışanların her türlü insani ve çalışma haklarını sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz.”

Büyükşehir meclisinde Grand Plaza tartışması Haber

Büyükşehir meclisinde Grand Plaza tartışması

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN İzmir Büyükşehir Belediyesi aralık ayı olağan meclisinin ikinci oturumu Kültürpark 4 No’lu Hol’deki yeni meclis salonunda Meclis Başkan Vekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleştirildi. Meclis açılışında konuşan Başkan Vekili Mustafa Özüslu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na çıkan tutuklama kararı ile ilgili açıklamalarda bulunurken, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımızın bugün duruşması vardı. Karar çıktı. 2 yıl 7 gün hapis cezası ile cezalandırıldı. Her karar düzeltilir. İstanbul gibi önemli bir ilimizin belediye başkanının aldığı bu mahkumiyet kararının çok eminim ki toplum vicdanında hiçbir karşılığı olmayacaktır. İmamoğlu ile hep birlikte dayanışma ile bu günleri aşacağız” ifadelerini kullandı. Oturumda ayrıca Büyükşehir iştiraki olan Grand Plaza A.Ş.’nin sermayesinin 20 milyon lira değerinde artırımı gündeme gelmesi mecliste tartışmalara neden oldu. EN PAHALI SATIŞ NOKTALARI Grand Plaza A.Ş.’nin sermayesinin artırımı maddesi ile ilgili söz alarak konuşan CHP’li Meclis Üyesi Bülent Sözüpek, “Ülkemizin ekonomik koşulları belli. 2’inci dönemde asgari ücret yüzde 44’ün üzerinde zam yapıldı. Burada şirketlerin devam etmesi için sermaye artışı yapmamız lazım. Grand Plaza arka mahallelerde ekmek hizmeti yapıyor. Biz vatandaşa hizmet etmek için maliyetin yarısına temel ihtiyaç olan gıdayı sağlamak için fedakarlık yapıyoruz. Ülke koşullarını her zaman söylüyoruz. Bundan farklı bir şey çıkarmaya gerek yok” diye konuştu. CHP’li Sözüpek’in ardından söz alan Boztepe, “Aklım almıyor yapılan açıklamaları. Grand Plaza’nın işletmecilik yaptığı yerleri biliyorsunuz. Grand Plaza’nın iki alıcısı var. Bir restorantta oturanlar, bir de İZBB. Gidin Grand Plaza’ya İzmir’in hemen hemen en pahalı satış noktaları. 5 TL’lik çayı 50 kuruşa veriyorsa hemen daha fazla aktarım yapalım. Yasemin Kafe’ye, Asansör’e bakın. Başka bahaneler söyleyin de bizde inanalım bari” diye konuştu. Yeniden söz alan CHP’li Bülent Sözüpek, “Hüsnü Bey aklım ermedi diyor. Zaten onun aklı ve zekası benim konuştuklarımı algılayamaz.Biz her zaman İzmirlinin yanında olmaya devam ediyoruz.  Bu ülkede Maliye Bakanı çıkıp memur ve işçiye ‘Fakir fukaraya vermek bereket getirir’ diyor ve insanların aklı ile dalga geçiyor. İlk önce ülkeyi ne hale getirdiklerine baksınlar” ifadelerini kullandı. ŞU AN ZARARI 38 MİLYON TL Söz alan AK Parti Grup Başkan Vekili Özgür Hızal’da Grand Plaza ve Sözüpek’e yüklenirken, “Grand Plaza’nın sermaye artırımı ile ilgili bir eleştiri ortaya koyduk ve dedik ki burası zarar etmemesi gereken bir şirkettir. Eğer gerçekten İzmirlilerin menfaatine iş yapıyorsa bu zararları göze alabiliriz dedik. Grand Plaza’nın şu an itibari ile zararı 38 milyon TL. Geçen yılki zararı 58 milyon. Grand Plaza’nın 550 personeli olmuş. Bu rakam öncesinde 348’di. Grand Plaza İzmirlilerin gözünün içine baka baka bir marina kiraladı. Sonra orası İzmir’deki arka sıradakilerin asla giremeyeceği mekan haline geldi. Grand Plaza’nın zarar etmesinin zarar etmesinin nedeni başında liyakatsiz birinin olması” dedi. NEREYE HARCIYOR BU PARAYI? İZBETON ile ilgili de konuşan AK Parti Grup Başkan Vekili Hızal, “Elimde bir bilanço var. İZBETON’un bilançosu. Burada diyor ki ‘İZBB şirketi İZBETON esas sermayesinin 3’de 2’sini karşılıksız kalmasından dolayı borca batık ve iflasın eşiğindedir’ diyor. İZBETON’un geçen seneki zararı 52 milyon, geçen yıl 8 milyon zarar etmiş. 2018’de 1 milyar 30 milyon ciro edilmiş. 2018’da 524 milyon, 2021’de 125 milyon, bu yıl 104 milyon ciro edilmiş. Nerde bu paralar? İZBETON’a devrettiğiniz kentsel dönüşüme 0 para harcatan İZBETON nereye harcıyor bu parayı? Yarın bu kooperatif üyeleri İZBB kapısına gelecek ve bizi sizlerin adıyla dolandırdılar diyecekler” dedi. SADECE RESTAURANT  MI İŞLETİYOR? Hızal’a yanıt veren CHP Grup Başkan Vekili  Murat Aydın ise şunları söyledi: “Kimin kabiliyetsiz olduğunu kimin olmadığını bu ülkede herkes biliyor. Her defasında bizim şirketlerindeki çalışanların maaşına ve çalışan sayısına laf söyleyen arkadaşlar, ülkedeki işsizlik oranı belli iken bizim çalışanlarımıza laf söylemişler. CHP’li belediyelerde insanlar açlık sınırını altında köle gibi çalıştırılmaz. Asgari ücretliye verilen ücreti fakir fukaraya verilen sadaka ile bir tutanların bizim işçi ücretlerimize laf söylemesine gerek yok. Nefes Restaurant fiyatlar yok öyleymiş yok şöyleymiş. Grand Plaza sadece restorant mı işletiyor? Belediyenin önündeki küçük kafelerden lüks restoranlara kadar birçok yer işletiyor. Şirketin çalışanı eleştirebilir, daha verimli olmasını söyleyebilirler ancak halktan yana değilsiniz demesinler. Kimin sofrada ne yediğini, halkın da ne yediğini burada anlatırız. İktidarlarında çökerttikleri ekonomide hangi şirket sermaye artırımına gitmedi ki?”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.