göcek Haberleri - Son Dakika göcek Haber Güncel Gelişmeler

Göcek'te lüks yat yoğunluğu yaşanıyor

Büyükova, Akvaryum, Bedri Rahmi, Yassıca Adası, Tersane, Göbün ve Kleopatra koylarıyla öne çıkan turistik Göcek Mahallesi, her yıl sanat, siyaset, spor ve iş dünyasından birçok ünlü ismi ağırlıyor. Bölgede faaliyet gösteren günübirlik teknelerin de ziyaret ettiği koylar, akvaryumu andıran berrak suyuyla ziyaretçilerine güzel deneyim sunuyor. Lüks gulet, motor yat ve özel tekneleriyle bölgeyi ziyaret eden çok sayıda turist, yüzlerce yatla mavi sularda tatilin keyfini çıkarıyor. Mavi ile yeşilin bütünleştiği koylarda demirlenen yatlardaki tatilciler, denize girerek, güneşlenerek dinlenme fırsatı buluyor. Göcek açıklarında seyre çıkan yatlar helikopterden görüntülendi.

Fethiye'de tekne yanmaktan kıl payı kurtuldu

Göcek’teki özel marinada demirli hale bulunan teknenin elektrik aksamından çıktığı tahmin edilen yangını, tekne kaptanı küçük yangın tüpü ile müdahale ederek söndürdü. Muğla Büyükşehir Belediyesi Fethiye itfaiye ekipleri karbonmonoksit ile soğutma yaptı. Yangında teknenin orta odasının sigorta panosunda yanma meydana geldiği öğrenildi. İHA

Muğla'nın koyları atıklardan temizlendi

Mavi yolculuğun uğrak noktası, Avrupa ve Türkiye'nin en önemli turizm merkezlerinden biri olan Muğla'nın denizleri, Büyükşehir Belediyesi tarafından temizlenmeye devam ediliyor. Binlerce tur teknesi ve özel deniz araçlarının seyahat ettiği Muğla'nın denizleri, Büyükşehir Belediyesinin hizmete sunduğu yedi ayrı atık alım teknesiyle rutin temizleniyor. Ekipler dokuz günlük Kurban Bayramı tatilinde mesaileri yoğunlaştırdı. 9 günde 250 bin litre pis su alındı Bayram sürecinde turist nüfusunu yerleşik nüfusu aştığı Muğla’da kara, hava ve deniz yollarında da büyük yoğunluk yaşandı. Denizlerin korunması açısından yoğun mesai harcayan Büyükşehir ekipleri Gökova Körfezi, Göcek ve Dalaman Koylarında 250 bin 140 litre pissu, 47 bin 835 kg katı atık, 999 litre sintine ve 60 litre atık yağ topladı. Bugüne kadar 16 bin tekneye hizmet verildi 2014 yılından bu yana Büyükşehir Belediyesi olan Muğla’da aynı yılın Haziran ayında hizmete giren atık alım tekneleri o günden bu yana denizlerin korunması için mesai yapıyor. 2014 yılından bu yana 16 bin 525 tekneye hizmet verilirken, teknelerden 16 milyon 407 bin 720 kg katı atık, 15 milyon 278 bin 735 litre pis su, 49 bin 411 litre sintine ve 15 bin 47 litre atık yağ toplandı. İHA

Muğla'da teknelerden atık ve sintine alımı başladı

Muğla Büyükşehir Belediyesi denizlerin daha temiz kalması için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Muğla Büyükşehir Belediyesi turizm sezonun başlamasıyla Göcek Koylarında yeniden teknelerden atık ve sintine toplanmasına başlandı. 4 ATIK TEKNESİ HİZMETTE Mavi yolculuğun uğrak noktası, Avrupa ve Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden biri olan Göcek Koyları Büyükşehir Belediyesi tarafından korunuyor. İl genelinde denizleri korunması için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Muğla Büyükşehir Belediyesi ‘Mavi Deniz Temiz Kıyılar’ projesi çerçevesinde turizm sezonunun başlamasıyla yeniden 4 tekne ile deniz araçlarından atıkları alıp Göcek’te bulunan atık alım merkezinde topluyor. Binlerce tur teknesi ve özel deniz araçlarının seyahat ettiği Göcek Koyları, Büyükşehir sayesinde korunuyor. ATIKLAR ÜCRETSİZ ALINIYOR Büyükşehir Belediyesi atıkların toplanması konusunda, 2023 yılı içerisinde Göcek-Dalaman Koylarını ziyaret eden teknelerin Büyükşehir Belediyesine ait Atık Kabul Tesisine ve Atık Alım Teknelerine, evsel atıklarını ve ambalaj atıklarını ayrıştırarak vermeleri halinde, bu atıklar ücretsiz alınarak bertarafı sağlanacak. Ayrıştırılmadan karışık olarak gelen atıklar ise 2872 sayılı Çevre Kanunu uyarınca 'Kirleten öder' prensibi çerçevesinde Büyükşehir Belediye Meclisimizce onaylı 2023 yılı ücret tarifesi üzerinden ücretlendirilerek kabulü yapılacaktır. 15 BİN TEKNEYE HİZMET Muğla Büyükşehir Belediyesi Göcek, Gökova Körfezi ve Dalaman koylarında bu güne kadar 15 bin 992 tekneye hizmet verdi. Ekipler bu süreç içeresinde 12 bin 420 litre atık yağ, 46 bin 720 litre sintine, 14 milyon 478 bin 822 litre pis su, 16 milyon 254 bin 795 kg katı atık toplandı. Göcek ve Dalaman Koylarında teknelerin koylardan atık alım saatleri şöyle: Osman Ağa Koyu: 08:30-09:00, Kargılı Koyu: 09:00-09:30: Boynuzbükü Koyu (1) 10:00-10:30, Boynuzbükü Koyu (2): 11:00-11:30, Bedri Rahmi Koyu:12:00-12:30, Küçük Sarsala Koyu:13:30-14:00, Hamam Koyu: 14:30-15:00, Göcek Adası; 08:30-09:00, Yassıca Adası (1): 09:30-10:00, Yassıca Adası (2): 09:30-10:00, Tersane Koyu:10:30-11:00, Panço Koyu; 10:30-11:00, Göbün Koyu; 11:30-12:00, Merdivenli Koyu: 13:00-13:30 ve Binlik Koyundan 14:00-14:30 saatleri arasında atıkv e sintine alımı yapılacak.

Lüks yatlar, Muğla'da görücüye çıktı

Ege ve Akdeniz’de deniz turizmini canlandırmak ve yat turizmini öne çıkarmak hedefiyle Tüm Yat İşletmecileri, Yatırımcıları, Broker ve Acenteleri Derneği (TYBA) ile özel bir marina işbirliğinde düzenlenen "4. TYBA Yacht Charter Show, D Marin Göcek" başladı. Etkinlikte boyları 20 ile 50 metre arasında değişen yaklaşık 55 lüks tekne görücüye çıktı. Yat Show'un 9 Mayıs'a kadar devam edeceği öğrenildi. AMAÇ TİCARİ FİLOMUZU TANITMAK TYBA Başkanı Güneş Aysun, “Derneğin kurulması ile yat sektöründe birleştirici güç daha da arttı. İlk iki yıl etkinliğimizi Bodrum Yalıkavak'ta yaptık. Amacımız yat turizmini geliştirerek ülke ekonomisine katkıda bulunmak. Sektörün standartlarını yükseltmek ve sözcüsü olmak. Etkinliğin amacı Türkiye’de turlara çıkan kiralama yapan ticari filomuzu özellikle yabancı acenteler ile yerli acentelere tanıtmak. Etkinlik çerçevesinde şefler ile en iyi mürettebata ödül veriyoruz. Bölgeyi de tanıtmak için etkinliği farklı destinasyonlarda gerçekleştiriyoruz. Bodrum'da başladık, şimdi de Göcek'teyiz. Burayı da çok beğeniyorlar. Etkinliğe her yıl katılanların yanı sıra farklı kişiler de gelebiliyor. Böylece Türkiye turizminin tanıtımına katkıda bulunuyoruz. Her yıl etkinlik daha da büyüyor. 30’dan fazla ülkeden broker ile acente temsilcilerini ağırlıyoruz. Bu bölgemiz için çok önemli” dedi.

Muğla kıyılarında yapılaşma olduğu iddiası

MUĞLA (AA) - Fethiye-Seydikemer Meslek Kuruluşları Güç Birliği Platformunca, Muğla kıyılardaki yapılaşmanın durdurulması, koyların korunması amacıyla birlikte hareket etme kararı alındığı bildirildi.Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası'nın (FTSO) sekretaryasını yürüttüğü Fethiye-Seydikemer Meslek Kuruluşları Güç Birliği Platformundan yapılan yazılı açıklamada, Fethiye, Göcek ve Dalaman koylarındaki son durumun ele alındığı toplantıda, "Google Earth" görüntüleri üzerinden koyların imar barışını kapsayan 2017 yılından önceki ve sonraki halinin değerlendirildiği belirtildi.Fethiye, Göcek, Dalaman'ın doğal ve tarihi zenginliklerinin korunması amacıyla Özel Çevre Koruma Bölgesi olan bölgedeki kıyılarda, koylarda ve tarım alanlarında yapılaşmanın son yıllarda arttığı iddia edilen açıklamada, "Özellikle Fethiye, Göcek ve Dalaman koylarında, Kayaköy'de sayıları her geçen gün artan, restoran, kulübe, tekne bağlama yeri, iskele gibi adlar altındaki yapılaşmalar koylarımızın ve denizlerimizin doğallığını yok ettiği gibi, deniz turizmini de olumsuz etkilemektedir. Geleceğimiz yok edilmektedir." ifadelerine yer verildi.Körfez ve koylardaki yapılaşmanın önüne geçilmesinin önemi vurgulanan açıklamada, bu bölgelerde yapılması gündemde olan dolgu, iskele-yat bağlama yeri ve marina adı altındaki yapılaşmanın durdurulması için yetkili makamlara çağrıda bulunuldu.Açıklamada şu ifadelere yer verildi:"Yasal kural ve mevzuatlara aykırı bir biçimde inşa edilen bu yapıların, arkasına sığınıldığı ve savunulduğu üzere imar barışı kanunundan yararlanılarak yapılmadığı veya imar barışındaki sınırların aşıldığı değerlendirilmektedir. İmar barışından faydalanma kuralı, 31 Aralık 2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için geçerlidir. Ancak bölgeye ilişkin çekilen fotoğraflarda ve Google Earth görüntülerinde açıkça görülmektedir ki, bu yapılarda 2017'den sonra ciddi inşa faaliyeti bulunmaktadır. Hatta birçoğu 2019 ve 2020 senelerinde yapılmıştır. Mevzuatlara aykırı inşa edilen bu yerlerin yapı kayıt belgesinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Müdürlüğü tarafından iptal edilmesi sağlanmalı ve söz konusu yerlerin yıkımı gerçekleştirilmelidir."

2030'a kadar 700 milyon kişi susuzluktan göç edebilir

Dünya genelinde 2030'a kadar 700 milyon kişinin su kıtlığı nedeniyle yaşadıkları bölgelerden göç etmek zorunda kalacakları tahmin ediliyor. Mavi gezegen olarak bilinen dünyanın yüzde 70'i sudan oluşuyor. Ancak bu suyun yalnızca yüzde 2,5'i tatlı su iken iklim değişikliği, endüstriyelleşme ve nüfus artışı nedeniyle yerküredeki kullanılabilir su kaynaklarının tasarrufu giderek önem kazanıyor. Dünyada su kaynaklarının yüzde 97,2'si okyanuslar, yüzde 2,15'i buzullar, yüzde 0,26'sı yer altı suları, yüzde 0,009'u tatlı su gölleri, yüzde 0,008'i kapalı denizler, yüzde 0,005'i topraktaki nem, yüzde 0,001'i atmosferdeki su ve yüzde 0,0001'i ise akarsulardan oluşuyor. Her bölgenin kendine yetecek kadar suyu bulunsa da tatlı su kaynakları dünyada eşit şekilde dağılmıyor. Bu da tatlı su kaynaklarının kıtalar, bölgeler ve hatta ülke içinde farklılık gösterdiği anlamına geliyor. Amerika kıtası tatlı su kaynaklarının yüzde 46'sına sahip Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütününe (FAO) göre, Amerika kıtası dünyada yıllık olarak yenilenebilir tatlı su kaynaklarının yüzde 46'sına sahip olmasıyla dünyada su bakımından en zengin kıtaların başında geliyor. Kıtada, kişi başına yenilenebilir tatlı su kaynakları günde ortalama 55 bin 500 litreden oluşuyor. Okyanusya ise yıllık yenilenebilir tatlı su kaynaklarının yalnızca yüzde 2'sini barındırdığından yerküredeki en kuru kıtalardan birini oluşturuyor. Ancak düşük nüfus yoğunluğu nedeniyle kişi başına düşen tatlı su miktarı birçok bölgenin önünde. Asya, günlük 7 bin 750 litre ile kişi başına düşen yenilenebilir tatlı su kaynakları miktarı bakımından en düşük bölgelerden biri. Günlük kişi başına düşen yenilenebilir tatlı su kaynakları Kuzey Afrika'da 750 litre iken Arap Yarımadasında ise 230. Kuveyt ise günde 16 litre ile en az kişi başına yenilenebilir tatlı su kaynağına sahip. 700 milyon kişi göç etmek zorunda kalabilir Öte yandan, dünyanın farklı bölgelerinde milyarlarca kişi ev ve iş yerlerinde temiz ve güvenlik suya erişemiyor. Ayrıca okullarda da bu sıkıntı yaşanıyor. Uluslararası birçok örgüt, özellikle kadınlar, çocuklar, yerliler ve mülteciler gibi dezavantajlı grupların temiz suya erişimlerinin halen kısıtlı olduğuna dikkati çekiyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) verilerine göre, dünyada 2,1 milyar kişinin evinde temiz su bulunmuyor. Bu kişilerin 844 milyonu temel içme suyu ihtiyacını karşılamakta güçlük çekerken, çoğunluğu Sahra Altı Afrika'da olmak üzere 263 milyon kişi musluktan su temin edebilmek için yarım saat beklemek zorunda kalıyor. Öte yandan 159 milyon kişi de su ihtiyacını yüzey sularından karşılıyor. UNICEF'e göre ise dünyada her 4 ilk okuldan biri temiz içme suyu imkanından yoksun. Bunların yanı sıra her gün 700'den fazla 5 yaşın altındaki çocuk, hijyenik olmayan sudan kaynaklı ishalden yaşamını yitiriyor. DSÖ, dünyada temiz ve güvenli suya erişimi bulunmayan kişilerin yüzde 80'inin kırsal bölgelerde yaşadığını belirtiyor. Öte yandan zenginler, suya ulaşmak için daha az maliyet öderken, fakirler ise aynı hizmete sahip olabilmek için daha fazla para ödemek zorunda kalıyor. FAO verilerine göre, gelişmiş ülkelerde evsel ihtiyaçlar için kişi başına günde 800 litreye kadar su tüketilirken, gelişmemiş ülkelerde bu oran 10'a kadar düşüyor. Dünya nüfusunun yarısının 2025'e kadar su kaynaklarının kısıtlı olduğu bölgelerde yaşayacağı tahmin ediliyor. Küresel Su Enstitüsü'nün verileri, 2030'a kadar 700 milyon kişinin su kıtlığı nedeniyle yaşadıkları bölgelerden göç etmek zorunda kalacakları uyarısında bulunuyor. Tarımda etkin sulamanın önemi Temiz suya erişim 21. yüzyılda insanlığın en önemli ortak meselelerinden birini oluşturuyor. Dünya genelinde suyun yüzde 70'i tarım, yüzde 20'si endüstri ve yüzde 10'u da evsel olarak kullanılıyor. Yerküredeki suyun yaklaşık yüzde 70 tarımda tüketilmesi bu alanda doğru ve etkin kullanımın önemini gündeme getiriyor FAO verileri, 2030'a kadar gelişmekte olan ülkelerdeki sulanan alanların yüzde 34 oranında artacağına dikkati çekiyor. Sulama yöntemlerindeki geliştirme ve iyileştirmeler neticesinde ise tarım sulamalarında kullanılan su miktarının yalnızca yüzde 14 artabileceğine işaret eden FAO, bu nedenle verimli, etkin ve sürdürülebilir sulama yöntemlerine işaret ediyor.

“Engelli kaptan” Akdeniz turunda

Marangozhanede kendi yaptığı 6 metrelik tekneyle mavi yolculuğa çıkan bedensel engelli İsmail Oruç, daha önce 2 kez ertelemek zorunda kaldığı Akdeniz turunu bu yıl tamamlamayı hedefliyor. Tekirdağlı, 2 çocuk babası 58 yaşındaki Oruç’un deniz tutkusu küçük yaşlarda başladı. İşlerinin yoğunluğu nedeniyle mavi sulara olan sevgisini ertelemek zorunda kalan Oruç, 1993 yılında geçirdiği trafik kazasının ardından hayatına bedensel engelli olarak devam etmek zorunda kaldı. KOLLARI SIVADI Yaşadığı zor günlerde tekneyle dünya turu yapan yazarların kaleme aldığı kitapları okuyan Oruç, emekli olunca önce kaptanlık belgesini aldı, daha sonra ise tekne arayışına girdi. Maddi imkanı yeterli olmadığı için satın alma düşüncesinden vazgeçmek zorunda kalan Oruç, kendi teknesini kendi yapmak için kolları sıvadı. İKİ KEZ DENEDİ İlk olarak yapacağı teknenin planlarını satın alan Oruç, 2008 yılında kiraladığı marangozhanede çalışmalara başladı. Oruç, “Devekuşu” ismini verdiği 2,5 metrelik yelkenli teknesini bir yılda tamamladı. Denize olan tutkusu daha da artan Oruç, Akdeniz kıyılarını gezme kararı aldıktan sonra 2011 yılında 4,5 metre uzunluğunda “Devekuşu-1” ismini verdiği yelkenli tekneyi yaptı. Tek başına mavi yolculuğa çıkan Oruç, İzmir Körfezi’ne geldiğinde teknesi rüzgardan etkilendi ve geri dönmek zorunda kaldı. TEDAVİ OLDU Bu kez daha büyük bir tekne yapmak için kolları sıvayan Oruç, 2013 yılında 6 metre uzunluğunda “Devekuşu-2” ismini verdiği teknesini suya indirdi. İki yıl önce Tekirdağ’dan Ege’nin mavi sularına açılan Oruç, Ayvalık açıklarına geldiğinde rahatsızlandı. Engelli kaptan, doktorların tavsiyesi üzerine İstanbul’da tedavi oldu. HEDEFİNDEN VAZGEÇMEDİ Akdeniz turu hedefinden hiç vazgeçmeyen Oruç, yarım kalan hayalini gerçekleştirmek için yeniden Burhaniye’den başladığı yolcuğunda İzmir’in Karaburun ilçesi açıklarına geldi. Uğrak verdiği kıyılarda zaman zaman karaya çıkan buralarda dostlarıyla da buluşan Oruç, turunu Göcek’te tamamlamayı planlıyor. ENGELLERE TAKILMADI İsmail Oruç, yaptığı açıklamada, 50 yaşından sonra tekne yapmaya başladığını, hayatının en mutlu günlerini denizde yaşadığını söyledi. Trafik kazası sonrası denize olan ilgisinin daha da arttığını dile getiren Oruç, “Engelli kişiler engelleriyle baş başa kalınca psikolojileri bozulabiliyor. Engele takılmamak lazım. Kıyıları dolaşarak elimden geldiğince engelli bir bireyin neleri başarabileceğini göstermeye çalışıyorum. Bunun dışında özellikle gençlere denizi sevdirmeyi amaçladım” dedi. “BALIK TUTMAYI BECEREMEDİM” Birçok arkadaşının kendisini örnek alıp tekne yapmaya başladığını hatırlatan Oruç, Akdeniz turunun ardından Tuna Nehri’nden Karadeniz’e geçmeyi hedeflediğini anlattı. Seyahat sırasında tüm ihtiyacını teknede karşıladığını belirten Oruç, “Balık tutmayı çok denedim ama bir türlü beceremedim. Yemeklerimi bazen teknede bazen gittiğim limanlarda yiyorum. Gezip gördüğüm yerlerle ilgili izlenimlerimi internette oluşturduğum bir sitede kaleme alıyorum. Bu sayede Türkiye’nin birbirinden güzel koylarının tanıtmaya çalışıyorum” diye konuştu. AA/İZMİR