TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#gençler

gençler haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, gençler haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Uzmanı uyardı:  Gençler biraz sakin, yaşlılar hareketli olsun! Haber

Uzmanı uyardı:  Gençler biraz sakin, yaşlılar hareketli olsun!

 Son zamanlarda gençlerde kalp krizi geçirme oranında ufak da olsa artış gözlemlediklerini belirten Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Harun Arbatlı, gençlere uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Arbatlı, “Gençler biraz sakin, yaşlılar hareketli olsun” dedi. 10-16 Nisan Kalp Sağlığı Haftası kapsamında Ataköy Medicana Hastanesi, ‘Kalbiniz için Bilinçlenin’ seminerine ev sahipliği yaptı. Gazeteci Işıl ve Ekrem Açıkel’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen etkinlikte; Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Harun Arbatlı ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Aydın Yıldırım kalp sağlığıyla ilgili tüm soruları cevapladı. Kalp hastalıkları belirtilerini anlatan Prof. Dr. Aydın Yıldırım bunların; göğüs ortasında, çenede, sol elin yüzük parmağında, sırtta ve midede yaşanan ağrılar olabileceğini, bunlara dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Ölüm oranının en fazla kalp hastalıklarında görüldüğünü belirten Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Harun Arbatlı, “Erişkinlerdeki ölüm oranlarının yaklaşık 3’te biri kalp ve damar hastalıklarından oluyor. Bu yüzden ciddi bir toplum bilinci gerekmektedir. Çocukluk çağından itibaren kendimizi korumamız gereken bazı durumlar var. Bunlar yerine getirilirse toplum çok daha sağlıklı hale gelecek ve sağlık giderleri de azalarak refaha kavuşmuş toplum oluşacaktır. Türkiye’de ölüm sebebi arasında en başta kalp krizi gelmektedir. Kalp krizi; damar sertliği, şeker hastalığı, stres ve sigara faktörlerinin getirdiği hastalık grubudur. Çok basit kurallara uyarak bu faktörlerden korunmanız mümkün” açıklaması yaptı.   “Son zamanlarda kalp krizi geçirme oranlarında ciddi bir artış var” Son zamanlarda kalp krizi geçirme oranlarında ciddi bir artış olduğuna da değinen Prof. Dr. Harun Arbatlı, “Bu hem toplumun yaşının ilerlemiş olmasından hem de içinde bulunduğu ekonomik koşullar dahil olmak üzere stresin artmasından da kaynaklanıyor. Ancak kalp krizinden ölme oranları ise bir o kadar azalmış durumda. Çünkü sağlık hizmetlerinde de belirli bir artış var. İnsanlar kalp krizi geçirdiklerini fark edip hastaneye ulaştıklarında bir şekilde anjiyosu, gerekirse bir stent işlemi yapılıyor. Gerekirse ilaç tedavisiyle rahatlatıp sonrasında da gerekli tedavileri düzenlenebiliyor. Bazen bunun içerisinde ameliyatlar da oluyor” dedi.   Prof. Dr. Harun Arbatlı, “Gençlerde kalp krizi geçirme oranında artış gözlemliyor gibiyiz. Bazı yanlış adımlardan kaynaklı sorunlar var. Genç yaşta kalp krizi geçirebiliyorlar. Dolayısıyla bir noktada; sakinliği, sükûneti koruyabilmek lazım. Bir şeyler yapma, kendilerini ispat etme çabası içinde oluyorlar. Ama bu, onlara geri dönüşü çok pahalıya patlayabiliyor. Gençlere biraz sakin olmalarını, yaşlılara ise biraz daha hareketli olmalarını öneriyoruz. Yani ortada buluşmaları daha güzel bir şey” şeklinde konuştu.   “Kişiler eğitimle bu konuda bilinçlendirilmelidir” Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Aydın Yıldırım ise “Türkiye’de insanlarımızın kalp sağlığı oranları iyi durumda değil. Obezite ve yüksek tansiyon dünyada yaygın. Ayrıca kalp damar hastalıklarından yaşanan ölümler, dünyada birinci sıralarda. Ülkemizde ise durum Avrupa ülkelerine göre biraz daha kötü. Hem obezite hem hipertansiyon açısından daha yüksek oranlarımız var. Bu mevcut durumumuzun daha iyileştirilmesi için yoğun bir eğitim programı veya halkın bilinçlendirilmesi gerekmektedir” dedi. “30 dakika yürüyün, tuz tüketimini azaltın” Prof. Dr. Aydın Yıldırım, “Özellikle Kovid sonrası insanların çalışma ortamlarının eve taşınması ve hareket aktivitelerinde düşüş olmasından sonra obezite ve hipertansiyon yoğun şekilde arttı. Bunlar aslında birbiriyle bağlantılı. Kilonuz arttıkça tansiyonunuz da yükseliyor. Pandemi bittikten sonra da dinamik, hareketli hayata geçilmesi bekleniyordu ancak maalesef bu konuda çok fazla ilerleme kaydedilmedi. Teknolojinin gelişmesi ve araçların kullanılması da hareketsiz yaşamı tetikliyor. Bundan dolayı kalp hastalıkları açısından kötüleşme var” açıklaması yaptı. Gün içinde minimum 30 dakika yürüyüş veya aktivite yapılması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Yıldırım şu önerilerde bulundu: “Bu olmadığı takdirde kilo artışı kaçınılmazdır. Beslenmede ise tuz tüketimi kısıtlanmalıdır. Akdeniz diyetine dönülmelidir. Stresten uzak durulmalı, kolesterol ve tarama testleri düzenli yapılmalıdır. Herkesin kalbine iyi bakması ve kontrol ettirmesi gerekir. Özellikle Türkiye'de büyük bir eksiklik olan koruyucu hekimliğin önemine değinmek istiyorum. Hastalandıktan sonra işlerin hem tedavisi hem de döneme ait zorlukları daha fazla. Öncelikli olarak hastalanmadan önlem almak gerekir.”

Sen de yoksullaşmadığın bir sabaha uyanmak istiyorsan imzala! Haber

Sen de yoksullaşmadığın bir sabaha uyanmak istiyorsan imzala!

Eskişehir’de 5 gün arayla iki üniversite öğrencisi intihar etti. Her iki öğrenci de kurtarılamazken, ekonomik kriz nedeniyle geçinemediklerini, barınamadıklarını söyleyen öğrencilerin çözüm talep eden kampanyaları ise devam ediyor. Seslerini duyurmaya çalışan gençlerin farklı sosyal platformlarda sürdürdüğü çağrılara bir yenisi daha eklendi. Öğrenciler, “Geçinemiyoruz, barınamıyoruz! Bu soruna bir çözüm istiyoruz!” başlıklı imza kampanyasını oluşturdu. HER GEÇEN SAAT DAHA DA YOKSULLAŞIYORUZ Kampanya metninde yer alan açıklama şöyle: “Döviz yükseliyor, ekonomik kriz büyüyor. Yoksullukla mücadele için Acil Önlem Paketi hazırlansın. Her geçen saat daha da yoksullaşıyoruz. Paramız giderek değer kaybediyor; artan fiyatlarla birlikte alım gücümüz giderek daha da düşüyor. Öğrenciler olarak dönemin başından beri geçinmekte zorluk çekiyoruz. Tam da bu sorunlardan dolayı çoğu arkadaşımız hayali olan üniversiteye gidemedi ya da sokaklarda kaldı. KYK'da kalan arkadaşlarımız da yurtların kapasitesinin yetersizliğinden dolayı sıkıntılar yaşamaya devam ediyorlar.” YOKSULLAŞMADIĞIN BİR SABAHA UYANMAK İSTİYORSAN… Açıklamanın sonunda ise “Marketteki fiyatlar dudağımızı uçuklatıyor. Özetle: Geçinemiyoruz. Ekonomik krizin faturasını her zaman halk olarak biz ödüyoruz. Ama artık ödeyecek gücümüz kalmadı. Büyük sermayesi olan şirketleri değil, halkı düşünen doğru politikalarla ve adımlarla bu krizden çıkmak; yoksulluğu önlemek mümkün. Bunun için de zaman kaybetmeden adım atılması gerekiyor. Yoksullukla mücadele için Acil Önlem Paketi istiyoruz. Hem piyasaları hem de halkın cüzdanını rahatlatacak kararlar ve uygulamalar görmek istiyoruz. Geçim sıkıntısı olmadan yaşamak istiyoruz. Sen de yoksullaşmadığın bir sabaha uyanmak istiyorsan imzala!” ifadeleri yer alıyor. İmzacı olmak isteyenler buradan kampanyaya ulaşabilir: https://www.change.org/p/cumhurba%C5%9Fkan%C4%B1-ge%C3%A7inemiyoruz-bar%C4%B1nam%C4%B1yoruz-bu-soruna-bir-%C3%A7%C3%B6z%C3%BCm-istiyoruz?utm_source=grow&utm_medium=tr_instagram&utm_campaign=com Bu haber de ilginizi çekebilir: Öğrencilerin geliştirdiği "Hope" arama kurtarma çalışmalarında "umut" olacak

''Gençler siyasetten uzak durmasın'' Haber

''Gençler siyasetten uzak durmasın''

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in “Genç İzmir” projesi kapsamında başlattığı gençlik çadır kamplarının sonuncusu, Seferihisar Akarca Plajı’nda düzenlendi. Mayıs ayından bu yana yaz dönemi boyunca İzmir’in dört bir yanında açılan ve gençlere moral olan çadır kamplarının son buluşmasına Başkan Tunç Soyer de katıldı. Başkan Soyer’e Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin eşlik etti.  “Engelsizİzmir Elim Sende Projesi” iş birliğiyle düzenlenen kampa 18-30 yaş arası Genç İzmir, İzmir Gençlik Belediyesi, Kent Konseyi Gençlik Meclisi üyeleri ile Eskişehir Belediyesi Gençlik Meclisi üyesi 250 genç katıldı.  Alanda yoğun ilgiyle karşılanan Başkan Soyer, gençlerle hatıra fotoğrafı çektirdi. Kampın söyleşi bölümünde sahneye gelen Başkan Soyer, okul yıllarından, özel hayatına, hobilerinden günlük hayatına kadar pek çok soruyu yanıtladı. Ortaokul yıllarımda “Başka bir hayat mümkün” dedim Başkan Soyer ilk olarak okul yılları ve hobileriyle ilgili soruları yanıtladı. Başkan Soyer, “7 yıl yatılı okuduğum Bornova Anadolu Lisesi benim en güzel yıllarımdı. Yatılı okuduğum arkadaşlarımla biz birbirimize benzeriz. Nereden baksanız 50 yıldır hala görüşürüz. Yemekten sonra abilerimiz bizleri çalıştırır sonra da siyaset ve felsefe üzerine sohbetler ederdik. Ben ortaokul yıllarımda ‘Bu dünya güzel bir dünya değil, başka bir dünya mümkün’ demiştim ve hep bunun üzerine çalışmaya başlamıştım. Bugün her neysem o 7 yılın mührü vardır üzerimde. Hala onun mirasını yiyorum diyebilirim. Yatmadan önce mutlaka kitap okurum. Kitabın dışında tiyatro hayatımın hep önemli bir parçası oldu. Ankara’da Hukuk Fakültesi'ni kazandıktan sonra da tiyatroya devam ettim.  Genel anlamda hobilerim, kitap, tiyatro, sinema, şiir ve müzik.  Müzikte 70’ler 80’ler rock müziğini çok severim. Klasik müziği ve Türk halk müziğini de çok severim” ifadelerini kullandı. “Ne olur siyaseti boş bırakmayın, siyasetten uzak durmayın” “Büyüyünce ne olmak istediniz” sorusunu yanıtlayan Başkan Soyer, “Orta ikinci sınıftan itibaren siyaset yapmaya karar vermiştim. Üniversite yıllarında günlük tutardım. Orada '40 yaşına geldiğimde bu memleket için söylemek istediğimi söyleyeceğim' demiştim. On yıl sapma oldu ama oldu. Siyaset bugün çok kirli ve çok sığ yapılıyor. Ama aslında siyaset hayatı dönüştürme sanatıdır. Hayatı en çok siyasetle iyileştirebilirsiniz. Ne yazık ki bu günün dünyasında çok zor. Emekten yana özgürlükten yana bir dünyayı hayal edip onun gereklerini yapmak çok zor. Ama yolda olmak yetiyor. Bazen bir çocuğun yüzünü güldürebiliyorsanız. Birinin derdine derman olabiliyorsanız bu yetiyor. O yüzden çok seviyorum. İnsan hep iz bırakmak ister. Diğer canlılardan bizi ayıran da budur. O iz, en kalın siyasette bırakılabiliyor. Geride iyi bir iz bırakmak istiyorum ve ne gerekiyorsa yapıyorum. Çünkü hayatı, dünyayı, insanları seviyorum. Hayatım boyunca insanlara güvenmemem söylendi bana ama ben hep tersini yaptım. Gülen yüz görmek beni çok mutlu ediyor. Siyaset güzel bir şey. Ne olur siyaseti boş bırakmayın, siyasetten uzak durmayın. Siz şikayet edip uzak durdukça, siyaseti sizin şikayet ettikleriniz dolduruyor. 1923 kuşağını hatırlayın. O kuşak olağanüstü bir iz bıraktı. O genç kuşak bütün hikayeyi değiştiren bambaşka bir ülke yarattı. O dönem belki büyük çoğunluğun hayal edemediğini başardılar. Bugün 2023 kuşağı sizsiniz ve emin olun sizden başka bunu yapacak kimse yok. Eğer bu ülke değişecekse, hayalleriniz yerine gelecekse emin olun ki onu siz yapacaksınız” diye konuştu.  “İzmir Enternasyonal Fuarı’nı eski günlerine kavuşturacağız” “İzmir Enternasyonal Fuarı eski günlerine dönecek mi” sorusuna yanıt veren Başkan Soyer, “İzmir’in EXPO adaylığı söz konusu oldu. Ben İzmir Ticaret Odası’ndayken EXPO Genel Sekreterliğini yürüttüm. EXPO'yu kaybettik ama fuarımız sayesinde biz bunu 1936’dan beri yapmışız zaten. Artık günümüzde fuarcılık başka boyuta geçti. Ülkelerin kendini tanıtması yerine ihtisas fuarları oluştu. Biz, Atatürk’ün hikayesi olan hikayeyi ıskalamışız. Şimdi yeniden yakalamaya gayret ediyoruz. İEF’yi düşünün hiçbir zaman kapılarını kapatmamış. Hep ilklerin sergilendiği bir yer olmuş. Yürüyen merdiven ilk kez İEF’de tanıtılmış. Olağanüstü bir hazineyi kendi ellerimizle yok etmişiz ama bunu yeniden yapacağız. Biz, atalarımızın mirasıyla geleceğimizi aydınlatıp o fuarı eski günlerine kavuşturacağız; yeniden uluslararası hale getireceğiz. İzmir’i Avrupa Gençlik Başkenti mutlaka yapacağız. Çünkü siz bunu hak ediyorsunuz” ifadelerini kullandı. “29 Ekim önemli” “Cumhuriyetin 100. Yılı kutlamalarında bizi nasıl etkinlikler bekliyor” sorusuna yanıt veren Başkan Soyer, “29 Ekim’de bu Cumhuriyet’in ikinci yüzyılı başlayacak. Onun için çok önemli. Yüzyıl dünyanın her yerinde önemli bir zaman dilimi. Biz bu sene 29 Ekim’i İzmir’in her yerinde, çok farklı programlarla kutlayacağız” dedi.  “Asla vazgeçmeyin” Başkan Soyer soru cevap bölümünün sonunda gençlere siyasete girmeleri mesajı verdi. Soyer, “Sevgili gençler sizleri çok seviyorum. Asla vazgeçmeyin. Asla umudu taşımaktan vazgeçmeyin. Umut sizsiniz, asla vazgeçmeyin. Çok muktedirsiniz, çok şey değiştirebilirsiniz. Bu güzel ülkenin, bu kadim kültürün evlatlarısınız. Arkanızda muazzam bir hazine var. Hayat sizle başlayıp bitmeyecek. Ama o kökleri tanırsanız, oradan ne muazzam bir gelecek inşa edileceğini de göreceksiniz” diye konuştu. Genç İzmir 12 kampta binin üzerinde genci ağırladı Başkan Soyer’in genç odaklı kent vizyonu doğrultusunda başlattığı gençlik çadır kampları Mayıs- Eylül ayları arasında gençlere unutamayacakları bir yaz dönemi yaşattı.  Proje kapsamında; Alaçatı Oasis Aquapark, Yelki Olivelo Kamp Alanı, Ürkmez 100. Yıl Gençlik ve Spor Yerleşkesi, Ürkmez Sekader Kamp Alanı, İnciraltı Terapi Bahçesi, Seferihisar Akarca Plajı, Genç İzmir Bornova Gençlik Yerleşkesi ve Foça Kumburnu Plajı Gençlik Kampı olmak üzere farklı lokasyonlarda ve farklı temalarda düzenlenen 12 kampa toplamda binin üzerinde genç katıldı. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - İzmirli uzman açıkladı: Türkiye’de Eris varyantı vakaları ne durumda?

Gençler İzmir Enternasyonal Fuarı’nda mutlu oldu Haber

Gençler İzmir Enternasyonal Fuarı’nda mutlu oldu

Kentin simgesi İzmir Enternasyonal Fuarı, 92’inci yılında gençleri Kültürpark’ta buluşturdu. İzmir’in “2026 Avrupa Gençlik Başkenti Finalisti” olmasına özel “gençlik” teması ile 1-10 Eylül tarihlerinde düzenlenen dev fuar, gençlerin sosyal, kültürel ve ekonomik hayatın farklı alanlarında daha etkin bir rol üstlenmelerini teşvik edecek çok sayıda etkinliğe sahne oluyor. Gençlik alanı Fuarda bu yıl özel olarak hazırlanan gençlik alanında, gençlik sivil toplum kuruluşları, İzmir Büyükşehir Belediyesinin gençlik çalışmalarıyla ilgili birimleri, spor kulüplerinin stantları yer alırken macera parkuru, zipline, müzik ve dans gösterileri, drama etkinlikleri, bilgi yarışmaları, ünlü sporcuların söyleşileri, sokak basketbolu gibi birçok etkinlik düzenlendi. Fuarın açıldığı ilk saatlerden itibaren fuar alanını dolduran gençler, gün sonunda ise konserlerde gönüllerince eğlendi. “İliklerimize kadar gençliği yaşadığımız festival tadında bir fuar” Türkiye’nin ekonomik darboğazında gençlerin çok yüksek maliyetlerle katılabileceği etkinliklere 5 TL’ye ulaştıran 92. İzmir Enternasyonal Fuarı, gençlerin umudunu büyüttü. Fuarı değerlendiren Hatice Binaz, “Çocukluğumdan beri özlediğim bir fuarı bu sene tatmış oldum. İliklerimize kadar gençliği yaşadığımız festival tadında bir fuarla birlikteyiz. Birazcık daha eski ruhunu korumakla birlikte gençliğe yer verilmiş bu fuarda. Konserler olsun, etkinlikler olsun çok uygun eğlendiğimiz bir fuar oluyor. Genel olarak fuarın ruhu gençlik ruhuyla hazırlanmış. Çok eğlendim. Konserler pahalı olduğu için gidemiyorduk. Ama şu an gelebiliyoruz. Sanatçılar çok güzel. Bu yıl fuar çok daha güzel. Tüm bu çalışmalar için Tunç Başkana çok teşekkür ediyorum” diye konuştu. “Yazımı İzmir’de geçirmemin nedeni bu organizasyon” Gençlik Alanı’nda düzenlenen 3X3 Basketbol İzmir Kupası’na katılan Hulki Savan, “Bugün çok güzel bir gün geçiriyoruz. Buraya gelmesi beklenmeyen bir takımdık. Ama çok güzel sonuçlar çıkarıyoruz. Tunç Başkana çok teşekkür ediyoruz. İki senedir bu organizasyonlara katılıyorum ve gerçekten yazımı İzmir’de geçirmemin nedeni bu organizasyonlar. Sonunda kadar destekliyoruz” ifadelerini kullandı. “Burada olmak mükemmel hissettiriyor” Fuarda gençlerin en çok tercih ettiği alanlardan birisi ise macera parkuru ve zipline alanı oldu. Arkadaşlarıyla alanda gönüllerince eğlendiklerini ifade eden Reyhan Özgörnek, “Gençlikle ilgili etkinliklerin yapılması gerçekten çok güzel bir şey. Bize özel bir ortam var ve orada bulunuyor olmak gerçekten mükemmel hissettiriyor. Buraya ikinci gelişim, herkese de tavsiye ediyorum. Herkese çok teşekkür ederim” dedi. “Bu etkinlikler normalde çok pahalı” Ali Enes Gülmez ise “Arkadaşlarımızla fuarın açıldığını duyduk. Çok eğlenceli çok güzel bir fuar oluyor. Farklı parkurları denedik. Havası da ortamı da çok güzel. İzmirli olduğum için İzmir Enternasyonal Fuarı’na birçok defa geldim. Bu sene gençlik temasının olması çok daha iyi oldu. Daha fazla genç kitleye hitap ediyor ve bu çok güzel bir şey. Daha fazlasını da bekliyoruz. Bu tür etkinliklere katılmak normalde çok zor. Öğrenciler için gençler için çok pahalı. Bu konserlere, etkinliklere bu kadar kolay ulaşılması çok güzel” şeklinde konuştu. Bu haber de ilginizi çekebilir: İzmir'de elektrik kesintisi - 4 Eylül 2023 Pazartesi

İzmir'de gençler, gençler için çalışıyor Haber

İzmir'de gençler, gençler için çalışıyor

İzmir Kent Konseyi Gençlik Meclisi ev sahipliğinde 35 farklı sivil toplum kuruluşu, üniversite öğrenci toplulukları ve inisiyatifilerin katıldığı yerel gençlik stratejisi çalıştayı 5 Ağustos Pazar günü Ahmet Piriştina Kent Arşivi Müzesi'nde bulunan Prof. Dr. Zeki Arıkan Kitaplığı ve İzelman Kitap Kafe'de gerçekleşti. Sabah erken saatlerde başlayan programda katılımcılar belli konu başlıklarıyla takımlara ayrılıp şehirdeki sorunları ve eksiklikleri görüştürler ve bunların çözüme kavuşması için neler yapabileceklerini tartışarak sonuç raporlarını tamamladılar. FARKLI ALANLARDA ÇALIŞMALAR YÜRÜTÜLDÜ Toplantılar 5 farklı tematik alanda yapıldı. Teknoloji ve Girişim, Katılım, Ruh ve Beden Sağlığı, Eğitim ve Yaşayan Şehir başlıklarının tartışıldığı toplantılarda gençler raporlar oluşturdular. Raporların tamamlanmasının ardından takımlar aralarından sözcüler belirleyerek sunumlarını gerçekleştirdiler. Katılımcılar başta "Ücretsiz staj", "Kültür, turizm ve sanat" gibi birçok konuyu ele aldılar. Ücretsiz stajın mağduriyetlere yol açtığını belirten gençler; bir platform kurularak staj imkanlarının arttırılmasını, staj yapan öğrencilerin sigortasının ödenmesini sağlayacak politikalar üretilmesini, stajyer kabul eden kuruluşların stajyer kabullerini şeffaf ve liyakat esaslı yapmaları için gerekli düzenlemelerin yapılmasını ve sürecin denetlenmesini talep ettiler. STK'LARIN BİR ARAYA GELMESİ ÇOK ANLAMLI Gençler, yerel yönetimlerin istihdam süreçlerinde gençlere açılacak alanın genişletilmesini talep ederek ekonomik bağımsızlığın önemine dikkat çektiler. Birçok katılımcının sunumlarını gerçekleştirmesi ardından program sonunda konuşan İzmir Gençlik Meclisi Başkanı Av. İsmail Ferhat Kaplan, "İzmir'de gençlik alanında çalışma yürüten sivil toplum kuruluşlarının ve inisiyatiflerin davetimize katılımından dolayı mutluyuz. Gençlerin gençler için çalışma yürütmesi oldukça kıymetli. Şimdi sırada bu çalışmanın sonuçları üzerinde teknik çalışmalar yürütmek ve çalışmanın diğer ayaklarını tamamlamak var. İzmir'de gençlerin güçlenmesi için çalışan çok sayıda sivil toplum kuruluşunun bir araya gelmesi çok anlamlı. Bu İzmir'i 2026 Avrupa Gençlik Başkenti yapacak olan en büyük manevi güç." açıklamasında bulundu. İHA  

19 Mayıs coşkusu Manisa'da kutlandı Haber

19 Mayıs coşkusu Manisa'da kutlandı

Atatürk’ün Samsun’a çıkarak milli mücadeleyi başlattığı tarih olan 19 Mayıs 1919’un 104’üncü yılı düzenlenen törenle kutlandı. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı için ilk tören Cumhuriyet Meydanındaki Milli Egemenlik Anıtına Manisa Gençlik ve Spor İl Müdürü Yunus Öztürk’ün çelenk sunmasıyla başladı. Saygı duruşunda bulunulup İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Cumhuriyet Meydanında Manisa Valiliği tarafından düzenlenen kutlama programına geçildi. Törenlere Manisa Valisi Yaşar Karadeniz, Manisa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Güzgülü, MHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Erkan Akçay, siyasi partilerin il ve ilçe başkanları, Şehzadeler Belediye Başkanı Ömer Faruk Çelik, daire müdürleri, sporcular ve çok sayıda vatandaş katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından günün anlam ve önemini belirten şiirler okundu. ''MESELE MEMLEKETSE YAŞIMIZ HEP ON DOKUZ'' Törende konuşma yapan Manisa İl Gençlik ve Spor Müdür Yardımcısı Güler Sökmen, “19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının Samsun'da, millet egemenliği ve tam bağımsızlığımız için yaktığı meşalenin, heyecanını ve coşkusunu, Cumhuriyetin 100. yılında aynı ruh ve heyecanla yaşamaktayız. Gençlik ve Spor Bakanlığımızca Bu yıl tüm yurtta ‘Mesele memleketse yaşımız hep on dokuz’ temasıyla bayramımızı kutluyoruz. İstiklal mücadelemizin başladığı 19 Mayıs gününün sizlere armağan edilmesi Gazi Mustafa Kemal’in sizlere verdiği değerin ve duyduğu güvenin bir göstergesidir. Mesele memleketse Türkiye'nin geleceğe olan yürüyüşünde bilim, spor, sanat ve hayatın tüm alanlarında daha güçlü ve daha mutlu bir Türkiye hedeflerine siz gençlerimizle ulaşacağız. Binlerce şehit vererek, sıkıntı ve yokluklar içinde, büyük özverilerle kurulan Türkiye Cumhuriyeti sizlere emanettir. Mesele memleketse, bu değerli emaneti yaşatmak ve sonsuza kadar korumak, gelecek kuşaklara en iyi şekilde aktarmak, en başta gelen görev ve sorumluluğunuzdur. Bu duygu ve düşüncelerle, cumhuriyetimizin kurucusu ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını ve bu vatan için canlarını seve seve feda eden aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyor; siz gençlerimizin bayramını kutluyorum” ifadelerini kullandı. Törende, Atatürk’ün gençliğe hitabesi ve gençliğin Atatürk’e cevabı ise Halit Görgülü Anadolu Lisesi öğrencileri tarafından seslendirildi. Manisa İl Gençlik ve Spor Müdürlüğü bünyesindeki halk oyunları ekibinin gösterisinin ardından tekvando, judo, güreş ve cimnastik gösterileri ise büyük beğeni topladı. Törenin ardından meydanda oluşturulan spor panayırı ise Manisa protokolünden ve Manisalılardan büyük ilgi gördü. İHA

Mustafa Şentop gençlerle bir araya geldi Haber

Mustafa Şentop gençlerle bir araya geldi

Meclis Başkanı Mustafa Şentop, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı ve Gençlik Haftası dolayısıyla 81 il, KKTC ve Azerbaycan'dan gelen gençleri kabul etti. TBMM Tören Salonu'nda gerçekleşen kabulde, Atatürk ve şehitler için saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu. Şentop, burada yaptığı konuşmada, gençleri TBMM'de ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu dile getirdi. Hayatı boyunca gençlerle olduğunu belirten Şentop, "Hayatım boyunca nazını çekmekten asla imtina etmeyeceğim, gönlümde yegane ve sonsuz kredisi olan gençlerimizin karşısında TBMM Başkanı sıfatıyla hitap etmekten ayrıca büyük memnuniyet duyuyorum" diye konuştu. Büyüklerin gençleri karşısında görünce "nasihat verme modu"na geçtiğini ifade eden Şentop, bunu doğal karşıladığını ve insanların tecrübelerinden gençlerin de faydalanmasını arzu ettiğini söyledi. Gençlere nasihatlerde bulunan Mustafa Şentop, "Hayat bildiğiniz gibi değil, bizim de bildiğimiz gibi değil. Hayat her zaman yeni bir şeyler öğrenmeye imkan sunan bir süreç içinde ilerliyor" dedi. Şentop, daima öğrenmeye açık olmak gerektiğini vurgulayarak, bilhassa ileri yaştakilerin çok tecrübeli olduğunu zannettiğini, ancak tecrübenin çok şey yaşamak ya da çok şeyle karşılaşmak anlamına gelmediğini kaydetti. Yaşanmışlıklardan alınan derslere tecrübe dendiğini anlatan Şentop, hayatın göz açıp kapayıncaya kadar geçtiğini, bu nedenle insanın hayattan elde edeceği tecrübeleri çoğaltması gerektiğini dile getirdi. TEMEL HEDEF: TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE Bugün tartışılan şeylerin yüz yıl önce tartışılmış konuların dışında olmadığını dile getiren Şentop, "Türkiye'nin milli mücadele anlayışını, ruhunu devam ettirmesi lazım. O ruh kalmadığı takdirde bu bölgede varlığımızı sürdürebilmemiz mümkün değil. Türkiye, jeostratejik konumu itibarıyla dünyada ancak mücadele ederse, hareket ederse, güçlenirse, büyürse varlığını koruyabilecektir" değerlendirmesinde bulundu. Mustafa Şentop, Türkiye'nin 21 yıldır Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde bir yola devam ettiğini söyleyerek, temel hedefin tam bağımsız politikalar izleyen bir Türkiye inşa etmek olduğunu kaydetti. Erdoğan'ın Türkiye'ye sınırsız bir öz güven kazandırdığını belirten Şentop, "Bu öz güven daha önce olmayan bir şey değil. Yüz yılarca dünyadaki farklı din, etnik kökenden insanları aynı coğrafyada ve barış içinde yaşatabilmişiz. Bu büyük bir öz güvendir. Bunu kaybetmişiz zamanla. İşte o öz güveni yeniden kazandırdı" ifadelerini kullandı. "TÜRKİYE BU GENÇLERLE BİRLİKTE YÜRÜYECEKTİR" Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Halis Yunus Ersöz de Kurtuluş Savaşı'nı yöneten, 15 Temmuz'da milli iradeye sahip çıkan, üstüne bombalar yağarken çalışmaya devam edip milletle birlikte hareket eden bir Mecliste bulunduklarını söyledi. Ziyaretin, ülkenin hedefini, geleceğini, kaderini belirlemesi için yapılan önemli bir etkinlik olduğunu aktaran Ersöz, "Son 21 yılda eğitimde, sanatta, sporda, sağlıkta, teknolojide dev atılımlar gerçekleştirilmiş, bunlar yapılırken gençler odak alınmıştır. Çünkü Türkiye bu gençlerle birlikte yürüyecektir. Geleceğimize miras, gençler olacaktır" diye konuştu. Gençler adına konuşma yapan Kevser Alpay, gençlerin bir milletin sahip olduğu en büyük ve en değerli hazine olduğuna dikkati çekerek, "Günümüz dünyasında uyguladığı dış politikasıyla kendi coğrafyasında lider, ekonomik gücü ve kalkınmasındaki ilerlemesiyle dünyanın sayılı gücü haline gelen yeni Türkiye'nin yarınki hizmetkarlarıyız" dedi. Konuşmaların tamamlanmasının ardından gençlerden bir temsilci Başkan Şentop'a Türk Bayrağı takdim etti. Şentop, bayrağı üç kere öpüp alnına koyarak aldı. Gençler, 81 ilin toprağı bulunan bir vazoyu da Şentop'a verdi. Başkan Şentop, şeref merdivenlerinde gençlerle hatıra fotoğrafı da çektirdi. AA

Gençler siyasetçilerin kıskacında Haber

Gençler siyasetçilerin kıskacında

SULTAN GÜMÜŞ KAYA / ÖZEL HABER  Seçimlerin ikinci tura kalmasıyla gözler gençlere çevrildi. Çünkü açıklanan verilere göre yaklaşık 450 bin genç oyunu kullanmadı. 18 yaşına basıp ikinci turda oy kullanacak olan gençlerin sayısı da oldukça fazla. Neredeyse 50 bin yeni seçmenin sandık başına gitmesi planlanırken, toplamda 500 bin genç, siyasi partilerin kıskacında! Oy oranını tahminen yüzde 3 kadar değiştirebilecek güçte olan öğrencilerin kime oy vereceği merak edilirken, eğitim alanında çalışmalar yürüten sendika başkanları görüşlerini aktardı.  Gençlerin mevcut yönetim tarafından bir tür geleceksizlikle karşı karşıya bırakıldığını, toplumsal muhalefet güçlerinin de bu gençlerin sandığa gitmesi için yeterince ikna edici olamadığını kaydeden eğitimciler, “Şimdi yapılması gereken muhalefet bloğunun gençlere güven verecek bir önderliği ve politikayı ortaya koyarak gençlerin umutlarını, hayallerini ve taleplerini ete kemiğe büründürmek olmalıdır” dedi.  ELLERİNDEN ALINAN GELECEKLERİ…  Eğitim – İş İzmir 3 No'lu Şube Başkanı Sevda Ketenci, konuya dair şunları aktardı: “Eğitim – İş olarak yıllardır gençlerimizin eğitim sistemindeki yap - boz uygulamaları nedeniyle umutsuz ve mutsuz olduğunu söylüyor, bakanlık ve YÖK’ün gençlerimizin bilimsel, çağdaş ve parasız eğitim hakkını vermesi gerektiğini ısrarla vurguluyoruz. Bu sistemde yetişen, ekonomik zorluklar nedeniyle bir kahve içerken bile düşünen ve gelecek kaygısı taşıyan 47 bin 523 gencimizin bu seçimde demokratik haklarını kullanırken ellerinden alınan geleceklerini düşüneceklerine inanıyorum.”  UMUTSUZLUK, ÇARESİZ HİSSETME…  Eğitim-Sen İzmir Üniversiteler Şube Başkanı Ümit Akıncı ise “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci tura kalmasının ardından süreç gözden geçirildiğinde azımsanamayacak bir kesimin sandığa gitmediğini görüyoruz. Bunun bir kısmını da üniversite gençliği oluşturuyor. Hatırlanacağı üzere pandemi döneminde üniversite öğretimi ‘uzaktan eğitim’ adı altında sürdürüldü. 6 Şubat' ta yaşanan büyük deprem felaketinin ardından yönetenlerin, depremzedelerin Kredi ve Yurtlar Kurumuna bağlı öğrenci yurtlarına yerleştirilmesi gibi bir tercihi sonucu olarak üniversitelerde öğretim yine ‘uzaktan’ sürdürüldü. Sürecin öğretime olumsuz yansımaları yanında, üniversite öğrencilerinin kampüslerde bu süreçte hiçbir araya gelememiş olmasının yarattığı sorunlar da mevcuttur. Üniversitenin, Türkiye'nin geleceği olan gençlerin kampüslerde bir araya gelerek yaşadığı toplumu tanıması, sorular sorması, eleştirmesi, yanıtlar araması ve vermesi gibi toplumsal yaşam için oldukça hayati süreçlere ev sahipliği yapma özelliğini bu dönem maalesef yerine getiremediğini görüyoruz. Üniversite gençliğinin bir kısmının sandığa gitmemesi elbette sosyolojinin ve diğer toplum bilimlerinin konusudur. Ancak üniversitelerde örgütlü sendika olarak sandığa gitmeme durumunun, gençler içindeki umutsuzluk, çaresiz hissetme, Türkiye'de geleceğini görememe gibi başlıklar altında incelenebileceğini görüyoruz. Üniversitelerin, yaşamın öğrenci açısından son dönem ciddi bir şekilde sekteye uğratılmış olmasının bu problemlere yol açan etmenlerden birisi olduğunu söylemeliyiz. Üniversitelerde yüz yüze öğretime bir an önce geçilmesi, öğrencilerin dersler ve sınavlar dışındaki faaliyetlerini yürütebileceği demokratik ve katılımcı ortamlar haline bir an önce getirilmesi bu sorunun çözümünde önemli bir yerde durmaktadır” bilgisini paylaştı.  İYİ VATANDAŞ OLMAK ANLAMINA GELMİYOR  Anadolu Eğitim Sendikası İzmir İl Başkanı Adnan Sarısayın da “Okullarımızda öğrencilerimize ‘Demokrasi’ dersi altında demokrasi ve insan hakları öğretmekteyiz. Biz öğretmenler, eğitimciler olarak bu derslerde ‘iyi insan’ olmanın iyi vatandaş olmak anlamına gelmediğini, her ikisinin farklı olduğunu, iyi vatandaş olmak için katılımcı, sorgulayan, demokrasiye sahip çıkan insanın anlaşılması gerektiğini öğreterek onlarda demokrasi bilinci oluşturmaya çalışıyoruz. Sınıf başkanlarımızı, okul temsilcilerimizi sandıklar kurarak demokratik bir şekilde seçimler yapıyoruz. Verdiğimiz bu eğitimlerin meyvelerini ülkemizin beş yılını, gençlerimizin geleceğini belirleyecek bu seçimlerde göreceğimize inanıyorum. Gençlerimizin okullarımızda aldıkları bu eğitimin katkısıyla seçimlere katılımlarının yüksek olacağına ve gençlerimizin geleceğimize sahip çıkacaklarına inanıyorum” dedi.  YÜZDE 10’U SANDIĞA GİTMEDİ!  Eğitim-Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Necip Vardal ise “İlk kez oy kullanan yaklaşık 5 milyon gencin, 28 Mayıs’ta oy kullanacaklarla birlikte yüzde 10’u sandığa gitmemiştir. Sandığa gitmemeye ilişkin yeterli analizler yapılmamakla birlikte gençlerin geleceğe ilişkin umutlarının bulunmadığını söyleyebiliriz. 21 yıllık iktidar, gençlerin hayallerini ve umutlarını yok etmiştir. Gençleri bir tür geleceksizlikle karşı karşıya bırakmıştır. Toplumsal muhalefet güçleri de bu gençlerin sandığa gitmesi için yeterince ikna edici olamamıştır. Şimdi yapılması gereken muhalefet bloğunun gençlere güven verecek bir önderliği ve politikayı ortaya koyarak gençlerin umutlarını, hayallerini ve taleplerini ete kemiğe büründürmek olmalıdır. Daha büyük bir kararlılıkla sandığa gitmeyen gençleri ülkemizin geleceğine sahip çıkmaya çağırmak gerekir” ifadelerini kullandı. 

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.