TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Uzmandan uyarı: Kasıktan dize doğru yayılan ağrıya dikkat Haber

Uzmandan uyarı: Kasıktan dize doğru yayılan ağrıya dikkat

Günümüzde en sık rastlanan rahatsızlıklardan birisi de kalça kireçlenmesidir . Kalça kireçlenmesi kalça eklem hareketlerinin kısıtlanması ve kasıkta oluşan ağrı ile kendini ortaya koymaktadır. Ancak kalça eklem kireçlenmesinin bulgularını sergileyen başka etkenler olduğu da göz ardı edilmemelidir. Kalça Kireçlenmesi Nedir? Kireçlenme aslında bir kıkırdak bozulmasıdır. Bacağı gövdeye bağlayan ana ekleme kalça eklemi denir. Kalça eklemi çok fazla yük taşır. Kalça eklemi kireçlenmesi çeşitli sebeplerle bu eklemi oluşturan kemiklerin üzerine kaplayan kıkırdağın aşınması, deforme olması ve alttaki kemiklerin anatomik yapısını kaybetmesidir. Kalça Kireçlenmesinin Sebepleri Nelerdir? Kalça eklemi kireçlenmeleri 2 gruba ayrılır. 1'inci grup daha sık karşılaşılan doğumsal veya sonradan meydana gelen yapısal bir bozukluk (artrit, kalça çıkığı, çocukluk çağı kalça kemiği hastalıkları, travma gibi...) nedeniyle zaman içinde kalça eklemindeki kıkırdağın aşınması sonucu ortaya çıkan kireçlenmelerdir. 2'inci grup ise sebebi belirlenemeyen kalça kireçlenmeleridir. Kalça Kireçlenmesi Hangi Yaşlarda Ortaya Çıkar ? Kalça eklemi kireçlenmesi sorunu çoğunlukla 60 yaşından sonra meydana gelebileceği gibi,  çocuklukta geçirilen kalça eklemi hastalıkları sonrasında ya da doğumsal kalça çıkığı olduğu zaman da küçük yaşlarda da görülebilir. Kalça Kireçlenmesinin Belirtileri Nelerdir? Kalça eklemi kireçlenmesi, hastaların hayatını zorlaştırıp aynı zamanda yaşam kalitesini de oldukça düşüren bir hastalıktır. En belirgin ve önemli şikayetlerin başında ağrı gelir. Bu ağrı nedeniyle de çorap giymek, araca binme, oturmak ve kalkmak gibi günlük yapılan işlerde güçlük yaşanması da belirtiler arasındadır. Kalça eklemi hareketlerinde kısıtlanma meydana gelir. Çoğunlukla da ilk önce ağrı ardından hareketlerde kısıtlanma ortaya çıkar. Bu ağrı kalçada değil kasık kısmında hissedilen ve dize doğru yayılma özelliği gösteren bir ağrı olarak karşımıza çıkmaktadır. Sık karşılaşılan belirtilerin bazıları şunları içerir: * Hareket etmekle azalan eklem sertliği ve hareket kısıtlılığı, * Bir eklem büküldüğünde eklemeden tıkırtı ya da çıtırtı sesi gelmesi, * Eklem etrafında hafif şişme, * Aktivite sonrasında veya gün sonuna doğru artan eklem ağrısı. * Kasık bölgesi veya kalçada, bazen de diz veya uylukta ağrı hissedilir. Kalça Eklemi Kireçlenmesinin Tanısı Nasıl Konur? Hastanın şikayetlerinin dinlenilmesinin ardından fiziki muayene ile hastalık ortaya konulabilir. Fakat kalça eklemi hastalıkları arasında ayırıcı tanı yapmak için genellikle ilk önce röntgen filmi çekilmesi gereklidir. Bazı özel durumlarda MR ve bilgisayarlı tomografi incelemesi gerekli olabilir. Kalça Kireçlenmesi Nasıl Tedavi Edilir ? Kireçlenmenin belirtilerini azaltmak veya tamamen ortadan kaldırmak için farklı seçenekler mevcuttur. Doktorlar, eklemlerdeki ağrı ve iltihabi durum için ilaç reçete eder fakat bu durum lezyonun ortadan kalkmasını sağlamaz hissettirmeyen ağrı kesiciler lezyonun daha da büyümesine neden olabilir. Fizik tedavi ile belirtilerin hafiflemesi sağlanabilir. Bazı hastalarda cerrahi işlem gerekebilir. Eklem içi veya eklemi çevreleyen dokulara  ilaç enjeksiyonları, Proloterapi, Nöralterapi, kök hücre uygulamaları da tercih edilen tedavi yöntemleri arasında bulunur ve bunlar mutlaka uygulanacak tedavi, seçenekleri arasına dahil edilmelidir.. Hastalığın uzun vadeli yönetiminde Ağrı, sertlik ve şişlik gibi belirtileri yönetmek, Eklem hareketliliğini ve esnekliği artırma, kilo verme, yeterli sayıda  egzersiz yapmak şarttır. HABER MERKEZİ

Omuz ağrısını tetikleyen nedenler nelerdir? Haber

Omuz ağrısını tetikleyen nedenler nelerdir?

Omuz ekleminin vücudumuzun en hareketli eklemi olduğunu dile getiren Ahmet İnanır, ''Omuz eklemi; çalışma hayatı, spor faaliyetleri ve gündelik işlerde büyük avantaj sağlayan aynı zamanda travmaya da açık bir eklemdir. Bazı faktörler var ki omuz ekleminde ağrılara neden olur.'' dedi OMUZ AĞRISI SEBEPELRİ ve TEDAVİLERİ KAS AĞRILARI Fibromiyalji Sendromu, Miyofasiyal ağrı sendromu başta olmak üzere çeşitli çevresel kas problemleri omuz ağrısına neden olabilmektedir. KAS ve SİNİR SIKIŞMASI Boyun fıtıkları (C4-7), Brakial pleksus nöropatileri, Torasik Outlet Sendromu, Refleks Sempatik Distrofi omuz ağrısı yapabilmektedir. İmpingement sendromu  humerus başı ile korokoakromial ark arasında, supraspinatus kas tendonu, bisipital tendon ve subakromial bursanın sıkışması ve inflamasyonu sonucu gelişebilmektedir. Akromioklavikuler eklem patolojileri, osteofitler, bursit,  proksimal humerus kırığı, kifoz, skolyoz ve akromionun ön 1/3 yapısal değişikliği de sıkışmaya katkı sağlayabilmektedir. LABRUM YIRTIKLARI Genellikle  labrumda görülen yırtıklar nedeniyle labrum  görevini yapamaz ve omuz instabilitesi gelişir. Bu durum akut travmalara bağlı gelişen omuz çıkıkları esnasında ortaya çıkar ve ilerki zamanlarda çıkıkların tekrarlaması nedeniyle labrum ve eklem yüzeylerinde daha fazla lezyon meydana gelebilir. Travmaya bağlı olmayan omuz instabilitesi de gelişebilmektedir. Bu durum omuz etrafındaki tendon, bağ ve kasların gevşekliğine bağlı olarak gelişen çıkıklar nedeniyle oluşabilmektedir. Bu şekil omuz instabilitesinde bir labrum yırtığı eşlik etmeyebilir. KAS YIRTIKLARI Özellikle rotator cuff adı verilen kas grubunun bir üyesi olan supraspinatus kası başta olmak üzere kas yırtıkları da omuz ağrı ve kısıtlılığı yapan nedenler arasındadır. Biseps kas tendinitleri, kalsifik tendinitler de ağrıya neden olabilmektedir. DONUK OMUZ Donuk omuz sendromu (adesiv kapsülit) omuz eklem kapsülü ile eklem eklem sinovyasının beraber inflamasyonu sonucu başlangıçta omuz ağrısı ile başlayıp, omuz hareket kabiliyetinin kısıtlanmasına kadar ilerleyen bir tablodur. Genellikle bir omuzda gelişmekle beraber iki omuzu da tutabilmektedir. Çarpma, düşme gibi travmalar sonucunda omuzun uzun süre sabit tutulmuş olması bu hastalığı tetikleyebilir. Omuz kireçlenmesi, travma sonrası uzun süre istirahatte tutma, diyabet, kalp hastalığı ve akciğer hastalıkları donuk omuz gelişmesine zemin hazırlayabilmektedir. OMUZ EKLEMİ PATOLOJİLERİ Omuz ekleminin glenohumeral osteoartriti(kireçlenme), osteokondral lezyonlar, akromiyoklavikuler eklem osteoartriti, avasküler nekroz, romatoid artrit, Polimiyaljia romatika,  Psodogut, Gut hastalıları ve Skapulotorasik eklem patolojileri omuz ağrısı yapabilen hastalık veya bozukluklar arasında sayılabilir. HABER MERKEZİ

DEÜ’den Hatay’da depremzedelere sağlık taraması Haber

DEÜ’den Hatay’da depremzedelere sağlık taraması

Dokuz Eylül Üniversitesi 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin ardından bölgedeki depremzedelere yönelik yardım çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Bu amaçla Hatay’ın Kırıkhan ilçesine giden DEÜ Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Fakültesi hekim ve uzman sağlık ekibi bölgede bir fizik tedavi ünitesi kurdu. Konteynır kentte birebir sağlık taraması gerçekleştirilirken, depremzedelerin sağlık yönünden ihtiyaçları hakkında detaylı bir sağlık envanteri oluşturuldu. DEÜ sağlık personellerinin vatandaşlarla görüşmeler gerçekleştirerek önemli bir bilgi havuzu oluşturduğunu ifade eden DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, “Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde bulunan konteynır kentteki tüm depremzede yurttaşlarımız sağlık ekiplerimizce bire bir ziyaret edildi. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Fakültesine bağlı uzman sağlık personelimiz vatandaşlarımıza sağlık yönünden ihtiyaçlarının belirlenmesi için görüşmeler gerçekleştirdi. Bu bilgiler ışığında kentteki depremzedelerimizin sağlık problemlerine hızlı çözümler üreteceğiz” dedi. Rektör Hotar, “Hatay Kırıkhan’daki Eğitim, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ünitemizin depremden etkilenen vatandaşlarımıza sağlık hizmeti sunmak üzere hazırlıkları tamamlandı. Ünitenin hızla hazırlanmasındaki çabaları için hocalarımıza ve gönüllü ekibimize teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.  MİLLETİMİZİN HİZMETİNDEYİZ Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, “Yaşadığımız büyük acıya rağmen yaralarımızı sarmak amacıyla ilk günden buyana gönüllü ve uzman ekiplerimizle birlikte depremden etkilenen bölgelerde çalışmalar yürütüyoruz. Bölgedeki depremzede vatandaşlarımızın ciddi sağlık hizmeti ihtiyacı bulunuyor. Üniversite olarak devletimizin yapmış olduğu çalışmaları destekleyen projeler hayata geçiriyoruz. Beslenme, barınma ve sağlık hizmeti gibi temel ihtiyaçları gidermeye odaklanıyoruz. Bu noktada hızlı refleks göstererek bölgedeki sorunları saptayıp çözümler üretiyoruz. Üniversite olarak tüm imkanlarımızı milletimizin hizmetine sunmaya devam edeceğiz” diye konuştu.  BİLGİ-YARDIM MALZEMESİ DAĞITILDI DEÜ heyeti ayrıca; DEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nde bağış yoluyla toplanan ve tasniflenen temel ihtiyaç ve sağlık malzemelerini Kırıkhan’daki konteynır kentte kalan depremzedelere dağıttı. HABER MERKEZİ  

Felç durumunda ilk müdahale neden önemli? Haber

Felç durumunda ilk müdahale neden önemli?

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon doktoru Uzm. Dr Erhan Özfidan, felç hastalığı ve hastanede uygulanan tedavilerle ilgili önemli bilgilendirmelerde bulundu. Dr. Özfidan, felç (inme) geçiren hastalara uyguladıkları tedavilerle hastaların sağlıklarına kavuşmalarına yardımcı olduklarını ifade eden “Beynin bir kısmına giden kan akışı azalırsa ya da bağlantı koparsa, beyin dokusunun oksijen ve besin almasını önleyen inme meydana gelir. Beyin hücreleri yaşanan bu inmeden sonra dakikalar içerisinde ölmeye başlar. Oluşan inme sonrasında bölgedeki fonksiyonlarda geçici ya da kalıcı kayıplar meydana gelir. Felç vücudun belli bir kısmında görüleceği gibi tüm vücuda da yayılabilir. Felci, bölgesine, şiddetine, güç kaybı süresine ve etkilenme düzeyine göre sınıflandırabilir ve tedavi planını ona göre yapabiliriz. Felcin belirtilerine gelecek olursak, his kaybının yaşanması, hareketlerde bozukluk, konuşmada ve anlamada güçlük, görme problemleri, baş ağrısı, şuur değişikliği, idrar ve dışkıda kontrol kaybı gibi belirtilerle ortaya çıkabilmektedir. Felç geçiren hastalarda fizik tedavi egzersizleri çok büyük önem taşımaktadır. Hastanemizde felç (inme) geçiren hastalara uyguladığımız tedavilerle hastaların sağlıklarına kavuşmalarına yardımcı oluyoruz” dedi. HEMEN HASTANEYE BAŞVURULMALI Felç yaşanmasını etkileyen bazı risk faktörleri olduğuna değinen Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon doktoru Uzm. Dr. Erhan Özfidan, “Felç hastalığına genetik faktörler, yaş, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, sigara içmek, diyabet (şeker hastalığı), beslenme alışkanlıkları, obezite bazı risk faktörleri arasındadır. Yaşanan felç sonrasında hemen hastaneye başvurmak iyileşme oranını olumlu yönde arttırmaktadır. Bunun için bir an önce en yakın sağlık kuruluşuna başvurmakta fayda var. Felç geçiren hastaların bir an önce fonksiyonlarının yerine gelmesi için rehabilitasyon sürecini uzman fizyoterapistlerimiz eşliğinde zaman kaybetmeden başlatırız. Uyguladığımız tedavide egzersiz büyük önem taşırken yaş, eşlik eden yan hastalıklar, ailenin desteği de çok önemlidir. Hastanemizde uyguladığımız rehabilitasyon süreci sayesinde felç geçiren hastalar hastanemize müraacat ettiklerinde yürüyemezken büyük ölçüde uygulanan tedaviler sayesinde ilk aylarda baston ve yürüme cihazı yardımıyla yürüyebilmektedir” diye konuştu. Felç riskine karşı neler yapıldığından da bahseden Dr. Erhan Özfidan, “Kliniğimize başvuran hastalardan ‘Felç riskine karşı neler yapmalıyız’? diye sorular çok sık gelmektedir. Felç riskine alınabilecek önlemler arasında, hareketli yaşam tarzı, bol su tüketmek, tansiyon, kalp, şeker gibi kronik hastalıkların tedavi edilmesi, doktorların verdiği ilaçların düzenli kullanımı, sigaradan uzak durmak, kilolu kişiler için de kilo vermek olarak sıralayabiliriz” şeklinde bilgi verdi. İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.