TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Fay hattı

Fay hattı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Fay hattı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Bakan Özhaseki: Türkiye’de kırılmamış 500’ün üzerinde fay hattı var Haber

Bakan Özhaseki: Türkiye’de kırılmamış 500’ün üzerinde fay hattı var

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, yerel seçim çalışmaları kapsamında Sinop’a geldi. İlk olarak Sinop Valiliği’ni ziyaret eden Özhaseki, burada şeref defterini imzaladı. Sinop Valisi Dr. Mustafa Özarslan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’ye Sinop’a özgü kotra hediye etti. “Her ay 10 bin, 15 bin ev vereceğiz” Daha sonra Sinop Polisevi’nde muhtarlar, STK ve oda temsilcileriyle iftar programında bir araya gelen Bakan Mehmet Özhaseki yaptığı açıklamada, “Türkiye bir deprem ülkesi bunu bilelim. Hiç kimse lütfen Sinop’ta ki kardeşlerim siz de dahil içinizden ’bizim burada bir şey olmaz, burası 3’üncü derece, burası 4’üncü derece’ falan diye geçirmesin. Son 100 yıl içinde bu ülkede meydana gelen 6 ve üzeri şiddette yıkıcı deprem sayısı 231. Sadece ana karamızda meydana gelen deprem sayısı ise 60’ın üzerinde. Ölen insan sayımız 130 bin. Zarar milyarlarca dolar. Deprem ülkesiyiz. Bunu bilelim arkadaşlar, kabul edelim. Şuan da hareketli kırılmamış ne zaman, nerede, hangi saatte, hangi şiddette kırılacağı belli olmayan 500’ün üzerinde fay hattı var bu memlekette. 500’ün üzerinde fay hattı var. O yüzden ne yaparsak bu gerçekliği bilerek hareket etmek ve yapmak zorundayız. Evlerimizi, iş yerlerimizi, bahçedeki köpek kulübesini dahi öyle yapmak zorundayız. Bizim müthiş bir şekilde tedbir almamız lazım" diye konuştu. "Her ay 10 bin, 15 bin ev vereceğiz” 6 Şubat 2023 depremini hatırlatan Bakan Özhaseki, "Bundan 1 sene kadar önce, bir gece yarısı hepimiz müthiş bir üzüntüyle uyandık. O depremden sonra gündüz saat 1 civarında 2 tane uzun süren 3 dakikaya yaklaşan bir deprem yerleşim yerlerinin altından geçti ve tam 18 ilimiz etkilendi. 14 milyon insan da zarar gördü. 680 bin konut ağır hasarlı, orta hasarlı ve 170 bin kadar da iş yerimiz yıkıldı veya yıkılmayı bekliyor. 850 bin bağımsız birim. Maddi zarar 100 milyar doların üzerinde. Bu hatlar bilinmiyor mu? Evet, biliniyor. Ama 30’lu, 40’lu yıllardan itibaren fay hatlarının üzerine o kadar çok evler yapılmış ki, biraz eski teknolojiyle yapılmış, biraz malzemeden çalınarak yapılmış, yapılmış da yapılmış. Nihayetinde o deprem geldiğinde de hepimizin can evinden vurdu. Tabii ilk andan itibaren Cumhurbaşkanımız ayakta. Bütün bakan arkadaşları bölgeye görevlendirir. Valilerimiz, kaymakamlarımız, sağlık görevlileri hep oradalar. Burada şimdi dediğim gibi tam 18 vilayetimiz etkilendi. 4 bin 300’den fazla köyümüzde hasar var, yıkım var. Çok şükür bir an bile boş durmadık. 300 binden fazla inşaatımız devam ediyor. Köyler için karar aldık. Çelik kasa evler yaptırıyoruz. Şu anda tam 4 bin 333 tane köyde çelik evler yaptırıyoruz. 100 metrekarelik. İçinde taş yünü koyduğumuz içinde alçıpan olan çelik evler yaptırıyoruz. Şehirlerin merkezlerini yapmaya karar verdik. Çünkü Adıyaman, Kahramanmaraş, Malatya, Hatay kadim şehirler ve merkezleri yok olmuş nerdeyse. Tamamıyla şehirlerin merkezlerini bakanlık olarak yeniden projelendirdik. O tarihi evleri has, o özgün kimliğine yeniden çıkarmaya çalışıyoruz oraları. Yola açılan ana caddeleri yapıyoruz. Rezerve alanlarında da yüzbinlerce konutun inşasına başladık. Şu ana kadar 76 bini bitirdik, o bölgelere teslim ettik. Peyderpey de zaten devam edeceğiz o evleri vermeye. Her ay 10 bin, 15 bin ev vereceğiz” şeklinde konuştu. “Bir an önce evlerimizi dirençli hale getirelim, evlerimizi dayanıklı hale getirelim” Kentsel dönüşüm çağrısında bulunan Özhaseki, “Kentsel dönüşümün 3 tane ayağı var. Birisi bakanlık. Biz hazırız bekliyoruz. Bu konuda yetki almış bir bakan olarak diyorum ki, A’dan, Z’ye kaç tane parti varsa, söz yeter ki kentsel dönüşüm yapın. Kapı sonuna kadar açık. A, B, C, D, E hangi parti olursa olsun değişin, dönüşün. Bir an önce evlerimizi dirençli hale getirelim, evlerimizi dayanıklı hale getirelim. Elimizdeki tüm imkanları namus sözü sonuna kadar kullanacağız. Buyurun. Fakat arkadaşlar, ne yazık ki bir grup arkadaşımız yanaşmıyor bu işe. Zor. Vatandaşı ikna edeceksiniz, plan yapacaksınız, eziyet çekeceksiniz. Evleri yaptıktan sonra bile dağıtması bile başlı başına bile bir sorun. Bir türlü yanaşmıyor arkadaşlar" ifadelerini kullandı. “İnşallah Sinop’u ayağa kaldırmanın zamanı geldi diyorum bende” 31 Mart yerel seçim kapsamında Sinop’tan aday gösterilen AK Parti Sinop Belediye Başkan Adayı Yakup Üçüncüoğlu’na sahip çıkılmasını gerektiğini belirten Bakan Özhaseki, şunları söyledi: “Sizler de uygun görürseniz Yakup Bey kardeşimizi sizlerde tanıyorsunuz. Yıllardır toplumun içinde. Her dernekte, her cemiyette var. Her grupta, her kesimde var. Onunla biz bu işi çok daha rahat aşarız, yaparız diye düşünüyorum. Ama takdir tabii ki sizlerin. Her ne çıkarsa saygıyla boynumuzu eğeriz. Ama Sinopumuza da kıyamıyoruz. İnşallah Sinop’u ayağa kaldırmanın zamanı geldi diyorum. Değerli kardeşimiz Yakup Bey’i size teslim ediyorum. Sizi de Allah’a emanet ediyorum.” Program Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin açıklamalarının ardından Kuran’ı Kerim ve iftar programı ile devam etti.

Bakan Özhaseki Türkiye'nin deprem bölgesi olduğunu vurguladı: Şu anda bile hareketli 500’e yakın fay hattı var Haber

Bakan Özhaseki Türkiye'nin deprem bölgesi olduğunu vurguladı: Şu anda bile hareketli 500’e yakın fay hattı var

Karabük'e bir dizi ziyaret ve program için gelen Bakan Özhaseki, AK Parti İl Başkanlığını ziyaret etti. Partililere seslenen Özhaseki, Bakanlık olarak yoğun bir iş yükü altında olduklarını ve özellikle son dönemlerde küresel iklim değişikliği ve küresel ısınmanın yanı sıra diğer birkaç önemli hedefle ilgilendiklerini belirtti. Ayrıca, 6 Şubat depreminin neden olduğu hasarlar ve olası depremlere karşı ülkeyi hazırlama çabalarıyla ilgili olarak da çaba harcadıklarını vurgulayan Özhaseki, "Türkiye bir deprem ülkesidir" dedi. Şu anda bile yaklaşık 500 aktif fay hattı olduğunu belirterek, "Hangi fayın ne zaman nerede kırılacağını bilemiyoruz. Bilim insanları, Himalayalar'dan Alpler'e uzanan bu çizgide 5 riskli ülke olduğunu söylüyorlar ve Türkiye bunlardan biri. Son 100 yılda denizlerimizde ve karalarımızda 6 ve üzerinde şiddetli yıkıcı deprem meydana geldi ve bunların sayısı tam 230 bin. Bu depremlerde hayatını kaybeden insan sayısı 130 bin civarında. Zararlarımız milyarlarca dolara ulaşıyor, hatta yüz milyarlarca dolara" şeklinde konuştu. "Yaklaşık 300 bin binanın yapımı devam ediyor" diyen Özhaseki, 6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkezli depremin büyük hasarlara neden olduğunu belirtti. "680 bin konutun yıkıldığını ve 170 bin iş yerinin yerle bir olduğunu" ifade eden Özhaseki, "Tek katlı müştemilatlar da dahil olmak üzere toplamda 850 bin bağımsız birim etkilendi. Deprem, 18 ilimizi etkiledi ve 14 milyon insan zarar gördü. Maddi hasarın tutarı 104 milyar doları buluyor" dedi. Özhaseki, Sayın Cumhurbaşkanı ve bakanlarının talimatlarıyla deprem bölgelerine yardım etmek için yoğun bir çaba gösterildiğini ve valiler, kaymakamlar ve AFAD görevlilerinin enkaz kaldırma ve arama kurtarma çalışmaları yürüttüğünü belirtti. Ayrıca, deprem sonrasında geçici barınma alanları kurulduğunu ve 300 bin civarında binanın inşaatının devam ettiğini dile getirdi. Özhaseki, "Deprem bölgesine yardım etme çağrısı yaptığımızda, 810 belediyemizden gelen ekiplerin acil işleri halletmesi ve deprem bölgesine gitmeleri gerektiği talimatını verdik. Bu süreç, büyük bir dayanışma örneği sergiledi. Şu anda 433 köyde çelik konutlar inşa ediyoruz ve 110 kişilik bir ekiple çalışıyoruz. Şu ana kadar 46 bin konut teslim ettik ve 19'unda 30 bin daha dağıtacağız. İlerleyen aylarda her ay 10 ila 15 bin konutun hak sahiplerine teslim edilmesini planlıyoruz" şeklinde konuştu. "Evlerimizi depreme karşı dayanıklı hale getirmek zorundayız" diyen Bakan Özhaseki, ülkenin üç ana deprem hattına sahip olduğunu ve bilim adamlarının binlerce yıldır aynı hatların kırıldığını ifade etti. "Bunlardan biri Van Gölü civarından başlayıp Marmara'ya doğru uzanan Kuzey Anadolu Fay Hattıdır" diye açıklamalarda bulundu. "İkincisi, Akdeniz'e doğru inen ve Doğu Anadolu bölgesini içeren Doğu Anadolu Fay Hattıdır. Üçüncüsü ise İzmir bölgesidir" şeklinde devam etti. Özhaseki, her an risk altında olan bu bölgelerde emin bir yer olmadığını belirterek, "Türkiye'de hiçbir bölge 'bize bir şey olmaz' diyemez. Yapılaşmış, kadim şehirlerimiz var. Birçoğu eski ve depreme dayanıksız. Tek çözüm, kentsel dönüşümdür. Evlerimizi güçlendirip depreme karşı dirençli hale getirmeliyiz" dedi. Özhaseki, 2012 yılında çıkarılan bir yasayla 2 milyon 250 bin konutun dönüştürüldüğünü, ancak bunun yeterli olmadığını söyledi. Son olarak Meclis'e bir yasa getirdiklerini ve kentsel dönüşüm için bir başkanlık kurduklarını ifade etti. Ayrıca, işlerin daha hızlı yapılması gerektiğini ve engellemeleri bertaraf etmek için çaba harcadıklarını belirtti. "Bakanlık tarafında bizler hazırız. Kapıyı açtık" Kentsel dönüşümün doğru yapılabilmesi, hızlı yapılabilmesi, bir an önce sonuca ulaşılabilmesi için üç tane ayağı olduğunu anlatan Özhaseki, "Birincisi bakanlık, ikincisi belediye başkanlığı, üçüncü vatandaş tarafı. Eğer bu üç temel ayak bu konuda anlaşır, doğru adım atarsa emin olun önümüzde dağlar durmaz. Çok hızlı bir şekilde biz kentsel dönüşüm yaparız. Ama bunlardan birisi eksik olursa doğrusu yapacak hiçbir şeyimiz kalmıyor. Bakanlık tarafında bizler hazırız. Kapıyı açtık, hangi partili gelirse gelsin yeter ki, kentsel dönüşüm yapsın. Başımızın üstünde yeri var. Para vermeye hazırız. Hazine arazisi vermeye hazırız. TOKİ’miz emrinde. ’Sonuna kadar beraber çalışalım’ diye de ilan ediyoruz. Buna mani olan insanlar zamanında çok oldu. Ben bazen anlatıyorum Hatay’a bir evvelki bakanlık döneminde gittim kentsel dönüşüm yapmaya. Şimdi oradaki CHP’li belediye buna mani oldu ve yaptırmadılar. Üstelik de Hatay’a kadar gidip işi başlatmak üzere çok da emek vermiştim. Çok kısa bir süre sonra deprem oldu. Emek Aksaray Mahallesi’nde bir tek kardeşimiz dahi yaşamıyor şimdi. Mani olanlar mı bilmiyorum ki vicdanı var mı? Özellikle bunu vurgulamak istiyorum. Biz bu konuda üstümüze düşeni yapacağız. Bakanlık olarak hazırız arkadaşlar" değerlendirmesinde bulundu. İkinci ayağın belediye ayağı olduğunu aktaran Özhaseki, "Belediye olmazsa olmaz. Belediye kendi mahallelerini daha iyi bilir. Hangi mahallede kentsel dönüşüm yapılması icap ediyor? Onu daha iyi bilir. Bunu belediyelerimizin hazırlaması lazım. Oradaki hazırlıkları yaptıktan sonra bakanlığa gelip müracaat edip ‘gelin beraberce bu işi yapalım demesi lazım’ Ama bizim tembel belediye başkanları suçu atmak için şöyle yapıyorlar. ‘Efendim bakanlık gelsin bu işleri yapsın’ Tamam zaten onun için oradayız da 252 kişilik kadromuz var. On binden fazla mahalle var diyoruz ki, ‘250 kişiye şu on bin tane mahalleye gelin dönüştürün hadi’ Sizin binlerce elemanınız var. Kendi mahallenizi daha iyi biliyorsunuz. Oy istemeye gelince istiyorsunuz insanlardan. Büyük vaatlerde bulunmaya uydurmaya gelince uyduruyorsunuz bir sürü lafları. Arka arkasından sıralıyorsunuz. Gidin o mahallelerde bir çalışın insanlarla bir görüşün. Alanı bir hazırlayın. Bizim istediğimiz hale getirin. Biz para vermeye de hazırız. Arazi vermeye de hazırız. TOKİ’yi de gelip yapmaya da hazırız" diye konuştu. "Engel çıkarıyorlar" Bakan Özhaseki, şunları kaydetti: "Özellikle bizim CHP’li belediyeler. İzmir’deydim geçen gün. ‘25 senedir buradasınız, 25 tane binayı dönüştürdünüz mü?’ Cevap yok. Soru var da cevap yok. İstanbul’da Fikirtepe’de kentsel dönüşüm işi ortada kalmış. Bir evvelki bakanlık döneminde gittim çözmeye. Sadece kocaman bir alanda vatandaş çıkmış kiralarda bekliyor yüzlerce emekli vatandaş ama iki odalı briket içinde kimsenin oturmadığı yeri bir hukuk savaşına dönüştürdüler. İdeolojik kafası saplantılı avukat tipler ve senelerce yine kentsel dönüşüme mani oldular. Bir taraftan davalar açıyorlar. Dün Eskişehir’in yüzlerine söyledim onu da. TOKİ olarak konutlara başlayacağız. Dava açıyorlar, okula başlayacağız. Dava açıyorlar. Yerin bırakılması lazım. Engel çıkarıyorlar. Sonra da dönüp devlet neredesin falan filan diyorlar. Peki ben de soruyorum. Belediyeler siz neredesiniz? Binlerce elemanı alıyorsunuz. Orada kendi mahallenizden oy istemeye gelince istiyorsunuz. Ama çöküntü alanlarında niye çalışmıyorsunuz? Değerli arkadaşlar bu işin ikinci ayağında eksiklik olduğu zaman her iş kalır. Üçüncüsü de tabii ki vatandaş. Vatandaş da kentsel dönüşümü isteyecek. Belediye başkanlarını zorlayacak ve orada bir hesap için oturacak görüşecekler. Neticesinde o hesabı bize getirecekler. Biz de gidip orada yardımcı olacağız. Elimizde ne imkan varsa sonuna kadar seferber edeceğiz. Deprem, siyaset üstü bir meseledir. A partisi, B partisi, C partisi olmaz. Yani şimdi AK Parti iktidarda ve ben bakanlığı temsil ediyorum. Sonuna kadar kapının açık olduğunu ifade ediyorum. A’dan Z’ye hangi partili belediye başkanı varsa lütfen mahallelerini çalışsın. Çöküntü alanları belirlesin. Depremde ilk yıkılacak yerleri ortaya koysun. Vatandaşlar görüşsün. Sonra gelsin bize desin ki burada gelin beraber bir çalışma yapalım. Elimizde imkan neyse sonuna kadar seferber etmeye de biz hazırız arkadaşlar. Vatandaşın da anlayışa yaklaşmaz tabii ki esas. Bu üç grup bir araya geldiğinde Allah’ın izniyle önünde kimseler duramaz ve gerekenler yapılır." Bakan Özhaseki, Karabük’teki çalışmalarına da değindiği açıklamasında, AK Parti Karabük Belediye Başkan Adayı Özkan Çetinkaya’ya destek olacaklarını, herkesin de destek olmasını istedi.

Doğu Karadeniz'de deniz içindeki faylar risk oluşturuyor Haber

Doğu Karadeniz'de deniz içindeki faylar risk oluşturuyor

Murat Özkaptan, Trabzon-Akçaabat arasında, sahil kesimine yaklaşık 25 kilometre uzaklıkta, derinlik olarak 9 kilometrede, görece olarak sığ bir deprem meydana geldiğini söyledi. Bu tür küçük depremlerin sahil kesimlerinde, tortul kalınlığı fazla olan vadideki yerleşim yerlerinde hissedilmesinin olası olduğunu dile getiren Özkaptan, daha kayalık ve yüksek kotlu yerleşim yerlerinde hissedilmesi beklenen bir deprem olmadığını ifade etti. Özkaptan, bazı vatandaşların depremden sonra ses duydukları yönünde kendilerine bilgi aktardığını kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu kadar küçük bir depremin bu şekilde bir ses çıkartması çok olası değil. Bu tür küçük büyüklükteki bir deprem önemsiz gibi gözükse de bölgemiz açısından önemli bir uyarı niteliği taşıyabilir. Aynı saatlerde yine Gürcistan'da aynı büyüklük ve derinlikte deprem oluşmuş. Bu da bölgemizin, Doğu Karadeniz'in deprem riski açısından önem arz etmektedir." "BÜYÜK BİR DEPREME YOL AÇACAĞININ GÖSTERGESİ DEĞİLDİR" Bölgede daha önce denizde yapılan sismik çalışmalardan elde edilen verilerden de deniz tabanındaki yapıların incelenmesi sonucunda potansiyel deprem üretebilecek fayların varlığının gösterildiğini aktaran Özkaptan, şunları kaydetti: "Bölgemizin güneyinde risk yaratan Kuzey Anadolu Fayı haricinde Doğu Karadeniz sahiline paralel uzanan deniz içerisindeki faylar da risk oluşturmaktadır. Bu faylar üzerinde oluşan son depremlerde bölgenin tahmin edilenden farklı olarak deprem açısından tehlike oluşturmaktadır. O yüzden bölgede deprem kayıt istasyon sayılarının artırılması ve denizde sismik araştırmalar yapılarak bu fay hatlarının ortaya konulması bölgemizin ileride oluşabilecek deprem riski açısından önemlidir." Özkaptan, şu anki tek bir depreme bakılarak bunun ileride, yakın zamanda büyük bir depremin öncüsü olduğunu söylemenin zor olduğunu belirterek, "O yüzden üniversitemizde de deprem kayıt istasyonlarının aldığı kayıtların devamlı değerlendirilerek deprem sayıları ve büyüklüklerine bakılarak ileride büyük bir depreme yol açıp açmayacağı değerlendirilebilir. Ancak şu anki tek bir deprem sadece uyarı niteliğinde kalmaktadır ve büyük bir depreme yol açacağının göstergesi değildir" diye konuştu. Bu haber de ilginizi çekebilir: Meteoroloji’den Doğu Karadeniz'in kıyı kesimleri için sağanak uyarısı

Türkiye diri faylarının Paleosismolojik özellikleri bu proje ile belirlenecek! Haber

Türkiye diri faylarının Paleosismolojik özellikleri bu proje ile belirlenecek!

MSKÜ’lü araştırmacılardan Dr. Öğretim Üyesi M. Ersen Aksoy’un projenin Muğla ayağı yürütücüsü, Araştırma Görevlisi Dr. Esra Çetin ve Öğretim Görevlisi Dr. Özlem Yılmaz Aksoy’un araştırıcı olduğu ‘Türkiye Diri Faylarının Paleosismolojik Özelliklerinin Belirlenmesi’ başlıklı proje, 5.5 milyon TL bütçe ile desteklenmeye hak kazandı. Yürütülen deprem araştırmaları projesi, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın katıldığı törenle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kamuoyu ile paylaşıldı. MSKÜ Rektörü Prof. Dr. Turhan Kaçar, diğer yürütücü üniversitelerin rektörleri ile birlikte imza törenine katıldı. PROJE 100 MİLYON TL BÜTÇEYE SAHİP Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı ve Türkiye Belediyeler Birliğinin müşteri kurum olduğu ve toplamda 100 milyon TL bütçeye sahip proje çerçevesinde Türkiye’de deprem üreten birçok fay araştırılacak. Türkiye diri faylarının paleosismolojik özelliklerini inceleyerek, bulundukları bölgeler için, yerleşim alanlarını etkileyebilecek nitelikte deprem senaryolarını ortaya koymak amacıyla oluşturulan proje sayesinde ihtiyaç doğrultusunda üniversitelerden konu uzmanı araştırmacılar ilgili kurum ile güç birliği yapacak. DEPREM TEHLİKESİ TANIMLAMACAK Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi araştırmacılarla birlikte projede yer alan İstanbul Teknik Üniversitesi Avrasya Yerbilimleri Enstitüsünden Prof. Dr. Mehmet Akif Sarıkaya, Eskişehir Teknik Üniversitesi Yer ve Uzay Bilimleri Enstitüsünden Prof. Dr. Uğur Avdan ve Dr. Öğretim Üyesi Resul Cömert, Hacettepe Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümünden Doç. Dr. Erman Özsayın, Niğde Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümünden Dr. Öğretim Üyesi Dilek Şatır-Erdağ ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurum bursiyerleri Muhammed Nur Abdullah (MSKÜ), Atilla Koyuncu (MSKÜ) ve Yaren Sena Çetin (HÜ), proje dahilinde Muğla il merkezi ve yakın çevresinde yer alan Muğla fayı, Yatağan fayı ve Beyağaç faylarının deprem tehlikesini tanımlayacak. Bu haber de ilginizi çekebilir: Kuzey Anadolu Fay Hattı’nda su ararken gaz buldular: 5 gündür boşa akıyor

MTA açıkladı… Yüzlerce diri fay hattı var! Haber

MTA açıkladı… Yüzlerce diri fay hattı var!

Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü (MTA) diri fay hatları haritasını güncelledi. Kurum yayınlamış olduğu harita aracılığıyla toplam 485 diri fay hattı olduğunu kamuoyuyla paylaştı. Haritada aralarında Aydın, Bursa, Düzce, Hatay, Kocaeli, Manisa ve Sakarya’nın da olduğu 45 il diri fayların geçtiği alan üzerinde bulunuyor. EVİMİN ALTINDAN FAY HATTI GEÇİYOR MU? Bu paylaşımın yapılması üzerine vatandaşlar evinin altından fay hattı geçip geçmediğini sorgulamaya başladı. Sizler de evinizin altından fay hattı geçip geçmediğini sorgulamak için, e-Devlet ekranından, AFAD'ın hizmeti olan Türkiye Deprem Tehlike Haritaları İnteraktif Web Uygulaması üzerinden kolayca fay hattı sorgulama yapabilirsiniz. DİRİ FAY NEDİR? Diri fay veya aktif fay, tarihsel dönemde deprem oluşturmuş olan tüm faylara verilen isim. Yer kabuğundaki çeşitli ölçekteki kayma yüzeyleri, fay olarak adlandırılır. Fayların dirilikleri sadece yazılı tarihsel kataloglardan değil aynı zamanda tarihi yapıları etkileyen faylanma işaretlerinden de anlaşılabilir. Genç Kuvaterner çökellerini  kesen faylar, ötelenmiş genç akarsu yatakları, ötelenmiş akarsu – denizel sekiler, basınç sırtı ya da çöküntü gölcükleri, uzamış sırtlar gibi genç morfolojik şekiller oluşturmuş faylar, diri faylardır. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Deniz yükseldikçe kıyılar yükseltiliyor… İç Körfez tehlikede!

Fay hattının üzerine yapılan binalar harabeye döndü Haber

Fay hattının üzerine yapılan binalar harabeye döndü

Afyonkarahisar'ın Bolvadin ilçesinde yaklaşık 11 yıl önce ortaya çıkan ve iki mahalleyi etkileyen yüzey kırıklarından dolayı bir çok ev kullanılamaz hale gelirken, mahallelerdeki mezarlar toprağa gömülüp, yollarda ise derin çatlaklar oluştu. Kahramanmaraş'ta meydana gelen deprem sonrası yıkıma uğrayan kentlerde ortaya çıkan görüntülerin bir benzer manzarası da hasarlı olmasına ve adeta harabeye dönmesine rağmen yıkılmayan binaların bulunduğu Bolvadin'de yaşanıyor. Şıhlar mahallesi ile merkeze bağlı Dipevler köyünde yaklaşık 11 yıl önce ortaya çıkan topraktaki yüzey kırıkları korkutucu boyutlara ulaştı. Toprakta meydana gelen yüzeysel çatlaklar ev, ahır, besihane gibi yapılarında duvarlarında devasa çatlaklar oluşturdu. “Binaları harabeye dönen bölge halkı konuşmaya dahi çekiniyor” Topraktaki yüzeysel kırıkları ve derin çatlakların 11 yıl önce başlamasına rağmen Bolvadin Belediyesi'nin aradan geçen zaman içerisinde bölgeyle ilgili imar planı değişikliği yapmaması ve yakın zamanlarda halen, bölgeye bina yapı ruhsatları vermesi ise bir başka düşündürücü konu. Afet bölgesini anımsatan bölgedeki binalarda yıkım yapılmazken, binaların adeta kendi kendine çökmeleri bekleniyor. Bölge sakinleri ise daha önceden gündeme gelen binalarla ilgili bazı belediye başta olmak üzere kamu kurumlarından kendilerine olayla ilgili yapılan baskı sonucu konuşmaya çekiniyor. “Yılda 8-9 metre devam eden bir deformasyon” Afyon Kocatepe Üniversitesi Deprem Uygulama ve Araştırma Merkezi (DUAM) Müdürü Prof. Dr. Çağlar Özkaymak ise telefon ile ulaşan İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine yaptığı açıklamada zonların (yüzey kırıklarının) 5 metreden başlayarak yer yer 20 metreye kadar ulaştığını ve bununda haritalandığını kaydetti. Prof. Özkaymak, “Bölgede bir kırık ve deformasyon var. Onun üzerine bina yapılması doğru değil ve üzerinde bina olması da doğru değil çünkü bu devam eden bir deformasyon, yılda 8-9 metre devam eden bir deformasyon. Valilik bununla ilgili harekete geçti ve o zonu yapılaşmaya kapatıyorlar. Bölgeyle ilgili Bolvadin Belediyesi Meclisi kararı ile bölgenin imar planı güncellenecek, amaç o zonun üzerine bina yapılmasını engellemek” diye konuştu. Öte yandan, diken üstünde yaşayan bölge sakinleri duruma bir çare bulunmasını bekliyor. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Afyonkarahisar’da KPSS'den alınan düşük puan ölüme sebep oldu

Deprem bölgesindeki çalışmaların takipçisi olacağız Haber

Deprem bölgesindeki çalışmaların takipçisi olacağız

Gelecek Partisi İzmir Milletvekili Mustafa Bilici, Türkiye’yi derinden sarsan Kahramanmaraş merkezli depremler ile ilgili devam eden çalışmalar ve etkilenen depremzedelerin sorunlarını yeni dönemde meclis gündemine taşıdı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanının cevaplaması istemiyle, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına yazılı soru önergesi veren Milletvekili Bilici yaptığı açıklamada; Türkiye büyük depremlerin meydana geldiği yüksek sismik aktif Anadolu plakası üzerinde bulunmaktadır. Aynı zamanda coğrafi konumu nedeniyle Kuzey Anadolu Fay Hattı, Doğu Anadolu Fay Hattı, Batı Anadolu Fay Hattı ve Güney Anadolu Fay Hattı gibi birçok farklı fay hatlarına sahiptir. Bu fay hatları, Türkiye'nin neredeyse tamamında deprem riski yaratan büyük kırılma hatlarıdır. Bunlardan Doğu Anadolu Fay Hattı, Türkiye'nin en uzun fay hatlarından biridir. Bu fay hattı, Türkiye'nin doğusuna kadar uzanmakta olup, hat üzerinde 1983’ten bu yana 6 büyük deprem meydana gelmiştir. 2011 Van Depremi, bu fay hattının en yıkıcı depremlerinden biri olmuş ve hatırlanacağı üzere yüzlerce insanımız hayatını kaybetmişti. Ancak 6 Şubat 2023 tarihinde yaşadığımız Kahramanmaraş depremleri bunların en büyüğü olmuştur. 30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen ve merkez üssü ege denizi olan deprem İzmir’i etkilemiş, maalesef büyük yıkıma yol açarak, 117 kişi yaşamını yitirmişti. Bu vesile ile bir kez daha deprem şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine de sabır diliyorum.  Ülkemiz genelinde 1900-2023 yılları arasında 269 deprem meydana gelmiştir. Yaşanan bu depremlerde can kaybı ve ağır hasar bakımından en büyük depremler arasında 2023 Kahramanmaraş ilk sıralardadır. 6 Şubat 2023 tarihinde merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen iki büyük deprem, şiddet ve kapsadığı alan açısından yakın tarihimizde eşi benzeri olmayan büyük bir felakete dönüşmüştür.  Büyük yıkımların olduğu 11 ilimizde maalesef 50 bin 500 vatandaşımızın hayatını kaybettiği ifade edilmiş ve yarım milyondan fazla binanın hasar gördüğü açıklanmıştır. Bu felaket karşısında bütün ayrıştırma çabalarına rağmen aziz milletimiz, güçlü bir birlik ve beraberlik sergileyerek deprem bölgesinin yardımına koşmuş, evini açmış, ekmeğini paylaşmış büyük bir dayanışma örneği sergilemiştir. Yurt içi ve yurt dışından gelen bağışların nasıl kullanıldığı, deprem yaralarını sarmak amacıyla nelerin yapıldığı, hayatın normale dönmesi için elzem olan kalıcı konutların ne zaman teslim edileceği, borçlandırmanın nasıl yapıldığı ve neye göre artacağı gibi hususları içeren aşağıda ki şekilde toplam 11 soruluk bir soru önergesi vererek Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımızın cevaplamasını istedik; 1.     Deprem nedeniyle ne kadar yapı yıkılmıştır? Etkilenen bölgede ağır hasar, orta hasar ve az hasarlı olmak üzere kaç adet bina tespit edilmiştir? Bugüne kadar risk teşkil eden ağır hasarlı kaç bina yıkılmıştır? 2.     Enkaz kaldırma çalışmalarında yeni cansız bedenlere ulaşıldığını duyuyoruz. Deprem bölgesinde enkaz altında kaldığı bilinen, kayıp veya cesedine ulaşılamayan kaç vatandaşımız var? Bu konu ile ilgili özel bir çalışma var mıdır? 3.     Deprem nedeniyle oluşan enkazın ne kadarı taşındı? Enkaz döküm alanlarının tespiti nasıl yapılmıştır, yerler belirlenirken çevresel etkiler dikkate alınmış mıdır? 4.     Depremzedelerin geçici barınmalarını sağlayacak şekilde bugüne kadar kaç adet konteyner kurulmuştur? Konteynerlerin yurt içi ve yurt dışı temini nerelerden, hangi usullere göre nasıl yapılmaktadır? 5.     Depremzede olarak evleri ağır hasarlı olan hak sahiplerinin tamamına kalıcı konut verilecek mi? 6.     Yurt içi ve yurt dışından toplanan bağışlar ile deprem vergisi dikkate alındığında deprem konutlarının hak sahiplerine ücretsiz verilmesi hususunda bir çalışma var mıdır? 7.     İnşaat maliyetlerinin her gün artması nedeniyle orta hasarlı konut ve işyerleri için tahsis edilen güçlendirilme kredi limitinin arttırılması hususunda bir çalışmanız var mıdır? 8.     Önemli kültürel ve tarihsel değerlerimizi barındıran şehirlerin yeniden dönüşümünde söz konusu varlıkların korunması için hangi çalışmalar yapılmış veya planlanmıştır? 9.     Deprem bölgesinin çok geniş bir alana yayılması, şehirlerde ki alt yapıların kullanılamaz hale gelmesi gibi birçok nedenden dolayı depremzedelerin yaşadığı travma halen devam etmektedir. Hayata tutunmalarını sağlayacak en önemli etken olan, kalıcı konutlar ne zaman teslim edilecektir? 10.  Hak sahipleri neye göre borçlandırılacak? Kalıcı konutların geri ödemesi ne zaman başlayacak? Deprem konutlarındaki fiyat artışı neye göre yapılacak? 11.  Bölgede Kentsel Dönüşüm çalışmaları başladı mı? Başlamadıysa bununla ilgili bir çalışma veya planlama var mıdır? HABER MERKEZİ

Prof. Dr. Sözbilir'den korkutan uyarı! Haber

Prof. Dr. Sözbilir'den korkutan uyarı!

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, 6 Şubat 04.17'de 7.7 büyüklüğündeki Pazarcık ile 9 saat sonra meydana gelen Elbistan merkezli depremlerin ardından 20 Şubat'ta Defne merkezli 6.4 büyüklüğünde bir ana şok daha yaşandığını anımsattı Ana şokların ardından 15 bini aşan artçı şokların bölgeyi belirli aralıklarla sürekli sarstığını belirten Sözbilir, "Arazideki gözlemlerimiz ve sismolojik veriler birlikte değerlendirildiğinde, artçı şok niteliğindeki bazı depremlerin 'Savrun Fayı' adı verilen fayın kuzey segmenti üzerinde yoğunlaştığını görüyoruz." şeklinde konuştu. DEPREM ÜRETEREK KIRILMAYA BAŞLADI Savrun Fayı'na ilişkin bilgi veren Sözbilir, şunları kaydetti: "Savrun Fayı ikinci ana şokta kırılan Çardak Fayı'nın doğu ucundan başlar, Göksun güneyinden geçerek Kadirli ilçesine kadar uzanır. Fay, 20 km ve 40 km uzunluğundaki 2 fay segmentinden yapılıdır. 6 Şubat tarihindeki ana şoklardan sonra Göksun tarafında önemli oranda stres birikimi nedeniyle, Savrun Fayı'nın kuzeydeki segmenti üzerinde 4.9'a varan büyüklükte çok sayıda deprem olmaktadır. Normal şartlarda 20 km uzunluğundaki bir fay segmenti 6.2 büyüklügüne varan deprem üretebilir. Benzer şekilde daha güneydeki 40 km uzunlugundaki fay segmenti ise 7.0 büyüklüğüne varan depremler üretebilir. Fakat şimdiye kadar güneydeki fay segmentinin tetiklendiğine dair sismolojik bir veri bulunmamaktadır. Bununla beraber Savrun Fayı'nın 20 km uzunluğundaki kuzey segmenti tetiklenmiş olup, 1,5 ay içinde 4'ün üzerinde çok sayıda deprem üretmiştir. Bu durumda normal koşullarda 6.2 büyüklüğünde deprem üretme potansiyeli olan Savrun Fayı'nın kuzey segmentinin 4 ve üstü çok sayıda deprem üreterek kırılmaya başladığını söyleyebiliriz." Sözbilir, "Şimdiye kadar ana şok niteliğinde 15 günde kırılan Amanos, Narlı, Pazarcık, Erkenek, Doğanşehir, Çardak, Antakya fayına 8'inci fay olarak Savrun Fayı'nın da eklendiği anlaşılmaktadır. Bu da bölgedeki fay tetiklenme mekanizmasının devam ettiğini göstermesi açısından çok önemli bir gözlem olarak değerlendirilebilir." diye konuştu. İHA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.