Fahrettin Altun Haberleri - Son Dakika Fahrettin Altun Haber Güncel Gelişmeler

Bosna Hersek’ten Fahrettin Altun’a destek

Yunanistan’ın yayın organı ieidiseis ve İsrail’in yayın organı Times of Israel, Türkiye’nin İsrail gerçeklerini dile getirmesinden ve İstanbul’da düzenlenen Büyük Filistin Mitingi’nden rahatsızlık duyarken, Bosna Hersek'in Stav dergisinde söz konusu rahatsızlıklara ilişkin bir yazı yayımlandı. Bojan Budimac imzalı yazıda, “İsrail'in Gazze Şeridi'nde soykırım nitelikli askeri operasyonuna karşı kitlesel protestoları gören herkes için tarihte ilk kez İsrail'in -Amerikalıların deyimiyle- dünya kamuoyunun ‘kalpleri ve akılları için’ savaşı -propaganda savaşı diye okuyun- kaybettiği aşikardır” ifadeleri yer aldı. “Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İsrail'e ise ayna tuttuğu mitingi görmezden gelmek mümkün değil” Batı'daki protestolarda siyasi sınıf ile vatandaşlar arasında kapatılamaz bir uçurum olduğu belirtilen yazıda, şu ifadeler yer aldı: “Siyasi sınıf İsrail'e en ufak bir baskı yapmayı bile reddederken, vatandaşlar koşulsuz ateşkes, İsrail'in Filistin işgaline son verilmesi ve kalıcı barışa giden yolun açılmasını talep ediyor. Bütün bunların istisnası, kamuoyu ile resmi politikaların büyük ölçüde örtüştüğü Türkiye'dir. Bu gerçek İsrail perspektifi açısından son derece tehlikeli, çünkü Batı'daki siyasi sınıf ve medya kendi vatandaşlarını görmezden gelebilirken (ne zamana kadar ise bir soru işareti), Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan söz konusu olduğunda bu imkansız değilse de zordur. 28 Ekim'de İstanbul'da düzenlenen (en az) 1 milyon kişinin toplandığı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gerçekleri tüm çıplaklığıyla gösterdiği, her şeyden önce Batı'nın ikiyüzlülüğünü ortaya koyduğu, İsrail'e ise ayna tuttuğu miting gibi bir olayı görmezden gelmek mümkün değil. İsrail'in gerçeklerden hoşlanmaması bu kez Times of Israel'in internet sitesindeki blogda eski İsrailli diplomat ve İsrail Dışişleri Bakanlığında uzman olan Ronen Sahar tarafından açıkça ifade edildi. ‘Fahrettin Altun: Erdoğan'ın Gölgesi Hamas'ın Küresel Savunucusu Rolünü Üstleniyor’ başlıklı makalesinde Sahar, başarılı ‘yeni’ stratejinin ‘suçlusunu’ İletişim Başkanı Fahrettin Altun'da buluyor.” Ronen Sahar’ın İletişim Başkanı Fahrettin Altun’a yönelik tehdit mesajı Times of Israel’deki yazısında Sahar’ın genelde Türkiye'den, özelde de Erdoğan'dan gelen mesajların başarısının apaçık gerçeklere dayandığını görmezden geldiğini belirten Budimac, Türkiye karşıtı söz konusu yazıya ilişkin şunları kaleme aldı: “Sahar, bu durumu (başarıyı) Erdoğan'ın ‘Yahudi karşıtlığı söylemini’ terk edip İsrail karşıtı söylemlere dönüştürdüğü tamamen kurgusal bir senaryo ile açıklamaya çalışıyor. Sahar, ‘Devlet fonlarıyla kurulmuş bir propaganda bürosu, yüz milyonlarca dolar bütçesi, yüzlerce çalışanı ve uluslararası ağı bulunan Türkiye Cumhuriyeti İletişim Başkanlığını büyük bir ustalıkla yöneten Profesör Altun, Türkiye kampanyasını İsrail'in Gazze'de soykırım yaptığı ve sistematik olarak sivilleri katlettiği mesajıyla geçmişte Erdoğan'ı dezavantajlı duruma düşüren Yahudi karşıtı söylemleri bu kez tamamen İsrail karşıtı söylemlere dönüştürmeyi başardı’ diye belirtiyor. Erdoğan'ın ilk kez halka açık bir sahnede dönemin Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in yüzüne İsrail hakkındaki gerçekleri söylediği ‘one minute’ olayı 15 yıl önce, Altun'un sadece üniversite profesörü olduğu dönemde gerçekleştiği gerçeğini tamamen görmezden gelen makalenin yazarı, İletişim Başkanlığı Başkanı Fahrettin Altun'u ‘yeni strateji’nin perde arkasında yer alan yeni bir kişilik olarak tanıtıyor. Sahar, aynı zamanda bir tehdit olarak da anlaşılabilecek panik dolu bir ses tonuyla ‘Erdoğan'ı devirmek mümkün değil ama Altun ve ekibinin derhal durdurulması gerekiyor. Derhal’ sonucuna varıyor. Sahar'ın gerçeği nasıl durdurmayı düşündüğü belli değil ama sözcünün mecazi olarak öldürülmesinden yana olduğu açık.” BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Türkiye ile Bosna Hersek arasındaki ikili ilişkiler masaya yatırıldı

İletişim Başkanı Fahrettin Altun’dan önemli açıklamalar

TRT World Citizen tarafından düzenlenen "Humanitarian Film Festival" (İnsani Film Festivali) ödülleri sahiplerini buldu. Festivalde 370'den fazla filmin gösterimi yapıldı. Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleşen festivale sinema ve sanat dünyasından çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı festivalde açıklamalarda bulundu. Sobacı, dünyanın her yerinden gelen davetlileri, insanın ve vicdanın sesi olan Türkiye'de ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyduklarını ifade etti. Sobacı, Türkiye'nin gücünü, teknolojisini, iradesini hep mazlumdan yana kullanmış bir ülke olduğuna da dikkat çekti. Programda konuşan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, festivalin tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını dileyerek, "Bugün milyonlarca kişi etnik, mezhepsel, ideolojik ya da dini aidiyetleri nedeniyle sürekli olarak ötekileştiriliyor. Sürekli olarak baskı ve şiddete maruz kalıyorlar" dedi. SORUNUN ADI İSRAİL SORUNUDUR Altun, Batı ülkelerinde yükselen İslam karşıtlığının bunun en somut örneklerinden biri olduğunu vurgulayarak, Gazze'de yaşanan insanlık zulmüne değindi. Fahrettin Altun "Sorunun adı İsrail sorunudur" diyerek, Türkiye'nin bu sorunla yüzleşme cesareti gösterdiğini söyledi. Altun, "İsrail sorununa göz yumulmaya devam edildiği müddetçe tarihsel olarak gittikçe büyüyen bu kriz daha da büyüyecek ve insanlığı tehdit etmeye devam edecektir" dedi. Altun, bu film festivalinin çeşitli küresel sorunları ve milyonlarca kişiyi etkilemekte olan insani trajedileri özgün bir bakış açısıyla ve sinemanın ifade gücüyle gündeme getiren bir girişim olduğunu söyledi. Festivalde birincilik ödülü "Branka" adlı filmle Macaristan'dan Ákos K. Kovács'a, ikincilik ödülü "Split Ends" ile İran'dan Alireza Kazemipour'a, üçüncülük ödülü "Displaced" ile Kosova'dan Samir Karahoda'ya verilirken, İklim Farkındalığı Ödülü ise "The Sprayer" ile İran'dan Farnoosh Abedi'ye, TRT Özel Ödülü "Night" ile Filistin'den Ahmad Saleh'e verildi. Filistinli yönetmen Ahmad Saleh'in Gazze'de yaşanan savaş nedeniyle törene katılamadığı açıklandı ve gönderdiği video mesaj izletildi. Program kazananların ve katılımcıların toplu hatıra fotoğrafı çektirmesiyle sona erdi. Bu haber de ilginizi çekebilir: Fahrettin Altun'dan Gazze'de öldürülen gazeteciler için çağrı

Fahrettin Altun: Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Türkiye Yüzyılı

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, dünya tarihinde görülmemiş bir mücadelenin, emsalsiz bir azim ve kararlılığın, sınırsız bir vatan ve millet aşkının en mümtaz eseri olarak kurulan Cumhuriyet'in 100. yılına erişmenin haklı gurur ve mutluluğunu yaşadıklarını belirtti. Fahrettin Altun, Türk milletinin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 19 Mayıs 1919'da başlattığı kutlu bağımsızlık yürüyüşünü, tam 100 yıl önce bugün Milli Mücadele'nin sarsılmaz karargahı Ankara'da Cumhuriyet'i ilan ederek taçlandırdığını, işgal ve esaret girişimlerine karşı asla ve kata diz çökmeyeceğini tüm dünyaya gösterdiğini ifade etti. Türk milletine her türlü zulmü reva gören saldırıların da müstemlekecilikte kurtuluş ve huzur arayan her türlü fikrin de Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte tarihin tozlu raflarına kaldırıldığını vurgulayan Altun, şu değerlendirmelerde bulundu: "Kahraman ecdadımızın gösterdiği bu azim ve kararlılık, nesiller boyu bizlere ve esaret altında tutulan bütün mazlum halklara ilham olmuştur. Bugün, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, maziden atiye taşımayı bir şeref bildiğimiz bu azim ve kararlılık, milletimizi emin adımlarla kutlu bir geleceğe taşıyacak en büyük dayanağımızdır. 29 Ekim 2023 itibarıyla sadece bir asrı geride bırakmanın gurur ve mutluluğunu değil, nice başarılara koşacağımız, nice güzel yarınlara vasıl olacağımız bir devrin ilk gününün de heyecanını yaşıyoruz. Bugün, Cumhuriyet'in kuruluşundan bu yana, aziz milletimizin tam bir asırdır gösterdiği fedakarlığın ve emeğin sonuna kadar hak edilmiş karşılığı olarak gördüğümüz Türkiye Yüzyılı'nın kapılarını da ümit, sevinç ve büyük bir gururla aralıyoruz. Dünyanın adaletten ve hakikatten hızla uzaklaştırılmaya çalışılarak zulmün ve vahşetin pençesinde kıvrandığı, istikrarsızlık ve krizlerle dolu bir dönemde biz, Türkiye Cumhuriyeti olarak Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın cesur ve kararlı liderliğinde Türkiye Yüzyılı’na yürüyoruz." "Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Türkiye Yüzyılı" Altun, Türkiye Yüzyılı'nın, birlik ve beraberlik içerisinde yaşanan, huzur ve kardeşliğin hüküm sürdüğü bu güzel vatanda ekonomiden dış politikaya, teknolojiden eğitime, sanattan spora her alanda 100 yıllık başarıları daha ileriye ve yeni zirvelere taşıyacakları bir geleceğin adı olduğunu aktardı. Türkiye Yüzyılı'nın sadece hudutlar dahilinde değil, tüm dünyada barış, adalet, hakikat ve kardeşlik uğruna ortaya koydukları mücadeleyi muzaffer kılacakları bir istikbal demek olduğunu vurgulayan Altun, şunları kaydetti: "Tüm vatandaşlarımızın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı tebrik ediyor ve bir ferdi olmaktan gurur duyduğum Türk milletinin ilelebet payidar olmasını temenni ediyorum. Bu vesileyle, Cumhuriyet'imizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere vatanımız uğruna canlarını feda eden tüm kahraman şehitlerimizi rahmetle yad ediyorum. Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Türkiye Yüzyılı." BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Cumhuriyet’in 100’üncü yılında ‘Türkiye’ Çanakkale Boğazı’ndan geçti

Son Akşam Yemeği filminin fragmanı paylaşıldı

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, 27 Ekim’de izleyiciyle buluşacak olan "Son Akşam Yemeği" filminin fragmanını paylaştı. Altun, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçmişe sahip çıkan, bugünü imar eden ve geleceği şekillendiren vizyonunun Türkiye Yüzyılı’nın teminatı olduğunu dile getirdi. Altun, açıklamasına şöyle devam etti: “Bu vizyon doğrultusunda Cumhuriyetimizin 100. yılını milli birlik ve beraberlik içinde, bütün kurumlarımızın kıymetli katkılarıyla, Cumhuriyetimizin ihtişamına layık bir şekilde kutlayacağız. Cumhuriyet'in 100. yılının "Türkiye Yüzyılı"na yaraşacak şekilde coşkuyla kutlanması amacıyla yurt genelinde ve yurt dışında çeşitli etkinlikler düzenlenecektir. Bu vesileyle Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığımızın katkılarıyla hayata geçirilen ve 27 Ekim’de izleyiciyle buluşacak olan "Son Akşam Yemeği" filminin fragmanını sizlere takdim etmekten büyük bir şeref duyuyorum. Film, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhuriyeti ilan edişinden bir gece öncesini beyaz perdeye taşıyor. Milletimizin bu güzel ve anlamlı filme büyük bir teveccüh göstereceğinden eminiz.” BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Fahrettin Altun'dan Gazzeli bebekler için çağrı

Fahrettin Altun'dan Gazzeli bebekler için çağrı

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal medya hesabından "Gazzeli bebekler yaşasın" (#LetGazaBabiesLive) etiketiyle yaptığı paylaşımda, Gazze Şifa Hastanesi Kadın Doğum Uzmanı Fadia Malhis'in kuvözdeki yenidoğan bebeklerin ilaç ve mamalarının bittiği, hastanenin ısınamadığı ve elektrik sağlanamazsa 8 saat içerisinde bebeklerin yaşamlarını kaybedebileceğini anlattığı görüntülere yer verdi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun şunları kaydetti: "Gazzeli bebeklerin yaşadığı insani krizi gözlerimizin önünde izliyoruz. Enerji ve temiz su eksikliği, mama sıkıntısı... Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan, Gazzelilerin yaşadığı bu insanlık krizine çözüm bulmak için çok yoğun bir diplomasi yürütüyor. Gazzelilerin yanındayız ve uluslararası toplumu bir araya gelmeye çağırıyoruz. Acil tıbbi ve insani yardıma ihtiyaç var." BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda 9 cami tamamen yıkıldı

Fahrettin Altun’dan kamuoyuna haber paylaşımı uyarısı

Altun, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, gerginlik ve çatışma bölgelerinde gazetecilerin ve medya kuruluşlarının işinin oldukça zor olduğunu belirtti. Gazetecilerin ve medya kuruluşlarının doğru bilgi aktarmanın yanında farklı gruplar tarafından yürütülen dezenformasyon kampanyalarıyla da mücadele etmeleri gerektiğini vurgulayan Altun, "Ancak, geleneksel mecralar ve sosyal medya platformlarında dolaşan bilgilerin doğruluğunu ve güvenirliğini sağlamak sadece habercilerin işi değildir. Kamuoyunun da içerik paylaşırken haberlerin doğruluğuna dikkat ve özen göstermesi gerekmektedir. Yanlış bilgilendirme ve dezenformasyon kampanyalarının ana hedefi kamuoyunu şu ya da bu şekilde yönlendirmek olduğundan, haber tüketicileri sorumlu hareket etmelidir." uyarısını yaptı. Sosyal medya çağının, geniş bir kitleyi hem doğru hem de yalan haberlerin yayılmasının aracı haline getirdiğini belirten Fahrettin Altun, şunları kaydetti: "Dolaşımda olan bilginin doğruluğu hepimiz için önemlidir. Dezenformasyon asla masum değildir ve farkında olmadan buna katılanlar da sorumlulukları olduğunu anlamalıdır. Kaynakları ve içeriği kontrol etmeden dolaşıma bilgi sokmak, vatandaşlarımıza karşı yapılan ciddi bir kötülüktür. Eğer gerçekten kurgu yerine hakikat üzerine inşa edilmiş bir toplum olmak istiyorsak, kamuoyu hakikat konusunda ısrarcı olmalı ve yanlış bilgiyle mücadele etmelidir. İletişim Başkanlığı olarak farklı projelerle Türk halkının medya okuryazarlığını güçlendirmek için yoğun çaba sarf ediyoruz. Halkın, gerçeği hak ettiği ve dezenformasyon kampanyalarının yayılmasını engelleyebilecek aktörler olduğu inancıyla hareket ediyoruz. Tüm medya kuruluşlarını ve ilgili sivil toplum örgütlerini, yalan haberin hem arz hem de talep tarafıyla mücadele eden girişimler oluşturmaya çağırıyoruz. Dezenformasyonla mücadele hepimizin dahil olduğu geniş tabanlı bir çaba haline gelmelidir." BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Kitap okumak hafızayı güçlendirir mi?

İletişim Başkanı Altun'dan dini hoşgörü paylaşımı

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal medya hesabından İngilizce yaptığı paylaşımda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde inşa edilen ilk kilise olan İstanbul'daki Mor Efrem Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi'nin dünkü açılış törenine katılmasıyla bir kez daha tarihi bir ana şahitlik edildiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın daima tüm vatandaşların dini özgürlüklerini savunduğunu, kiliselerin tadilat ve restorasyon çalışmalarının önündeki yasal ve idari engellerin kaldırılmasını sağladığını vurgulayan Altun, şu ifadeleri kullandı: "Son 20 yılda göreve gelen AK Parti hükümetleri, cemaat vakıflarının taşınmaz mal edinebilmelerine imkan sağlayan birçok yasal değişikliği hayata geçirmiştir. Ayrıca daha önce el konulan vakıf mallarının gerçek sahiplerine iade edilmesini de sağlamışlardır. Böylelikle Süryani ve Rum Ortodoks, Ermeni Katolik ve Yahudi cemaatleri de dahil olmak üzere dini azınlıklar, ibadethanelerini yeniden inşa ve restore edebilmişlerdir." "Dini özgürlüklere olan bağlılığımızı kararlılıkla sürdüreceğiz" Altun, ramazan ayı boyunca farklı dinlerin temsilcileri ile buluşmayı bir gelenek haline getirdiklerini anımsatarak, şunları kaydetti: "Tüm bu çabalar, tüm vatandaşlarımızın dini hak ve özgürlüklerine olan derin inancımız doğrultusunda gerçekleştirilmiştir. Bunlar aynı zamanda dini hoşgörü ve karşılıklı saygıya olan bağlılığımızın da bir göstergesidir. Dini haklara saygı konusunda köklü tarihimiz, bize vatandaşlarımızın dini ve kültürel farklılıklarını kucaklamayı öğretmektedir. Bu durum, bazı komşu ülkelerimizde ve birçok Avrupa ülkesinde yaşayan Müslümanlara yönelik muameleyle tam bir tezat oluşturmaktadır. Bağnazlığın ve Müslümanlara karşı nefretin arttığı bir çağda, dini özgürlüklere olan bağlılığımızı kararlılıkla sürdüreceğiz. Aynı zamanda, Müslümanların dini değerlerine ve sembollerine saygısızlık etmek suretiyle gerçekleştirilen provokasyonlara asla müsamaha gösteremeyiz. Bugün dünyanın hoşgörü ve karşılıklı anlayışa her zamankinden daha fazla ihtiyacı bulunmaktadır. Cumhurbaşkanı'mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye, farklı dinler arasında çatışmayı körüklemeye yönelik her türlü siyasi girişimin daima karşısında olacaktır." BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Filistin bayrağının anlamı nedir?

Başkan Altun: Tehditlere boyun eğmeyeceğiz

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "İster Kuzey Irak'ta, ister Suriye'nin kuzeyinde, isterse de başka bir yerde olsun, terörün kökünü kurutacağız. Tehditlere boyun eğmeyeceğiz ve güvenliğimizden ödün vermeyeceğiz." ifadesini kullandı. Altun, sosyal medya hesabından İngilizce yaptığı paylaşımda, Türkiye'nin, komşu ülkelere sığınan terör gruplarının saldırılarına maruz kalmaya devam ettiğini belirtti. Ankara'da gerçekleşen alçak terör saldırısının amacına ulaşamadığını aktaran Altun, "Bu saldırı, yurt içinde ve dışında teröre karşı verdiğimiz mücadelenin terör örgütlerini ne türden umutsuz çabalara ittiğinin bir işaretidir." değerlendirmesinde bulundu. Nerede ortaya çıkarsa çıksın terörle mücadeleyi sürdüreceklerini vurgulayan Altun, şöyle devam etti: "İster Kuzey Irak'ta, ister Suriye'nin kuzeyinde, isterse de başka bir yerde olsun, terörün kökünü kurutacağız. Tehditlere boyun eğmeyeceğiz ve güvenliğimizden ödün vermeyeceğiz. Cumhurbaşkanı'mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın sık sık ifade ettiği gibi, bir gece ansızın terör örgütlerinin kapısını çalabiliriz. Kararlılığımızı test etmeye cüret edenler, geçmişte hakkından geldiklerimizle aynı kaderi paylaşacaklar. Nereye saklanırlarsa saklansınlar, terör örgütlerinin peşlerini bırakmayacağımıza söz veriyoruz. Müttefiklerimizden ve ortaklarımızdan talep ve beklentimiz; PKK ve bölgedeki uzantılarının gerçek yüzlerini görmeleri ve desteklerine son vermeleridir. Cumhurbaşkanı'mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın da hep söylediği gibi, iyi terörist diye bir şey yoktur. Bir terör grubu aracılığı ile diğer bir terör grubuyla mücadele edemezsiniz. Müttefiklerimiz için terörle mücadelenin en iyi yolu Türkiye ile yakın koordinasyon ve işbirliğinden geçmektedir." Türkiye'nin bu coğrafyada terörden çok çektiğini ve çok şey öğrendiğini ifade eden Altun, şunları kaydetti: "Stratejik nedenlerle bu örgütlere yardım ve yataklık etmek tam anlamıyla muazzam bir ahmaklıktır. Ankara'daki terör saldırısını bir kez daha en güçlü şekilde kınıyor ve yaralı kahramanlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Terör örgütlerine mesajımız net; sizi adalete teslim edene kadar durmayacağız. Müttefiklerimize sesleniyoruz, terör örgütlerini destekleme yönündeki yanlış politikanıza son verin." BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - İletişim Başkanı Fahrettin Altun: Artık iddialı, dışa açık bir Türkiye var

Fahrettin Altun'dan 12 Eylül paylaşımı

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, 12 Eylül askeri darbesinin 43. yılı dolayısıyla yaptığı açıklamada, hukuk hiçe sayılarak millet iradesinin önünün kesildiği, yüz binlerce insanın işkencelere, acı ve gözyaşlarına mahkum edildiği, insan onuru ve temel bir hak olan yaşama hakkının hiçe sayıldığı 12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden 43 yıl geçtiğine dikkati çekti. Darbecilerin, emperyalistlerle omuz omuza verip insan haklarını ve özgürlükleri ayaklar altına aldıklarını, bağımsızlığa kastettiklerini, millet iradesini postallarla çiğnediklerini ifade eden Altun, açıklamasında şunları kaydetti: "Kan ve gözyaşının akıtıldığı karanlık süreci, karanlığın temsilcilerini, mimarları ve taşeronlarını kınıyoruz. Darbe, ihtilal, muhtıra, işgal girişimi ve bütün antidemokratik müdahaleleri reddediyoruz. Unutulmamalıdır ki döktükleri kan, sebep oldukları acılar, bu darbecilerin peşini hem bu dünyada hem de ahirette bırakmayacaktır. Namlusunu silahsız halka doğrultan hainler, tarihin kara lekesi olarak anılacaklardır. Herkes bilmelidir ki darbecilerden geriye kalan son fotoğraf olan vesayetçi Anayasa'nın yerini, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun en önemli hedeflerinden biri olarak açıkladığı milli irade eliyle hazırlanmış sivil ve özgürlükçü bir anayasaya alacaktır. Milletimizin ve medeniyetimizin temel değerlerinden hareket ederek yapılacak olan yeni anayasa, 'Türkiye Yüzyılı'nı da taçlandıracak, şahlanış döneminin nişanesi olacaktır. İnsanı, değerleri ve emeği merkez alan, sivil, demokratik nitelikte yeni bir anayasa için tüm kesimlerin sorumluluk alacağından ve gayret içerisinde olacağından da şüphemiz yoktur." BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: İletişim Başkanı Fahrettin Altun: Artık iddialı, dışa açık bir Türkiye var